Şunun için etiket arşivi: Kadın

Diyeti bozmadan yiyebileceğiniz pankekin bu tarifini sizde evinizde çok kolay bir şekilde yapabilirsiniz. Hem lezzetli hem de pratik olarak yapabileceğiniz pankeki un ve şeker kullanmadan yemek mümkün! Akçaağaç şurubu ile zayıflama formüllerinden yola çıkarak evde akçaağaç şuruplu pankek yapımını sizler için araştırdık. Orijinal pankek tarifi nedir? Yapımı kolay pankek tarifi hangisi? Pankek kilo aldırır mı? İşte diyet bozdurmayan unsuz ve şekersiz pankek tarifi…

Çalışan kimselerin hafta sonu tatilinde kahvaltı keyfini doyasıya yaşayacağı lezzetlerden birisi de yapımı oldukça kolay ve zahmetsiz olan pankekler gelir. Puf puf kabarıklığı ve katmanlı görünümü ile gözümüzü doyuran enfes bir kahvaltılık pankek tarifi, hemen hemen herkesin damak zevkine uygun enfes tatlar arasında yerini alır. Orijinal yapımında Akçaağaç şurubunun kullanıldığı pratik pankek tarifinde malzemeler arasında belirtilen bu şurup Beyonce gibi dünyaca ünlü isimlerin detoks olarak uyguladıkları yöntemlerden biridir. Metabolizma hızını hareketlendiren akçaağaç şurubu mide ve bağırsak problemlerini de ortadan kaldıracaktır. Vücut için oldukça sağlıklı olduğu bilinen Akçaağaç şurubunu dilerseniz sizde pankek yapımınızda kullanabilir, aynı zamanda diyete destek sağlayabilirsiniz. Normal şartlarda baktığımızda karbonhidrat değeri yüksek olan ve hazırlarken de un ve şeker gibi malzemelere yer verilen pankek, diyet yapan kişilerin uzak durması gereken yiyeceklerden biridir. Kilo aldırmaya oldukça elverişli olan pankeki, diyettekilerin yiyebileceği özelliklere indirgeyerek unsuz ve şekersiz pankek tarifinin nasıl uygulanabileceğini sizler için sıraladık. Evde kolay pankek nasıl yapılır? Diyet pankek tarifi nedir, orijinal pankek tarifi…

KİLO ALDIRMAYAN UNSUZ VE ŞEKERSİZ PANKEK TARİFİ 

MALZEMELER:

1 tane muz
2 tane yumurta
Bir miktar tuz
Damak zevkine göre tarçın

HAZIRLANIŞI:

Diyet pankekinizi hazırlamadan öce yumurtaları tuzla beraber 5-6 dakika çırpın. Ardından muzu ezerek karışıma ilave edin. Tarçını normal hayatta da tüketiyor ve seviyorsanız, miktarı size kalmış bir şekilde serpin. Pürüzsüz bir karışım elde etmek için daha çok çırpın ve tavaya yağ ekleyerek ısıtın.

Tava ısınınca kepçeyle hamurdan biraz alıp tavaya koyun. 2 dakika kadar bir süre ile pişirin. Üzerine bal ve muz ekleyebilirsiniz.

AKÇAAĞAÇ ŞURUPLU PANKEK TARİFİ! KOLAY VE PRATİK PANKEK YAPIMI

MALZEMELER:

1 tane yumurta
1 su bardağı kadar un
1 çay bardağı süt
1 çay kaşığı karbonat
Sıvı yağ
Akçaağaç Şurubu

YAPILIŞI:

Yumurtayı güzelce çırptıktan sonra unu ve karbonatı ekleyip karıştırın. Sütü az az dökerken kıvamını bulamaç gibi elde edin. Bu esnada gerekliyse un ve süt ilave edebilirsiniz.

Kızdırıp yağladığımız pankek tavasına karışımı döküp daireler elde edip pişirin. Ocaktan aldıktan sonra üzerine akçaağaç şurubu döküp servis edin. Afiyet olsun!

Sonbahar ve kış aylarında her köşe başında bir seyyar satıcı tarafından satılan kestanenin aslında insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Yüzyıllardır farklı şekillerde tüketilen kestane hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Haberin detayında kestaneye ait merak edilen her şeyi bulabilirsiniz. Peki kestanenin faydaları nelerdir?

Kayıngiller ailesine ait olan kestane ağacındaki meyvelerin tüketimi Antik Yunan tarihine kadar dayanıyor. Güney Avrupa’dan Asya’ya kadar tüketimi uzanan kestanenin dışı kalın bir kabukla kaplıdır. İçinde bol et bulunan kestane tama bir karbonhidrat kaynağıdır. Ülkemizde ise en fazla Ege bölgesinde yetiştirilir. Aydın ilinde daha fazla yetiştirilmesine rağmen kestane şekeri imalatı Bursa’da yapılır. Kestane un haline getirilerek de kullanılır. Bunun dışında çörek, kek ve pasta yapımında ham maddedir. Kestane ağacı da meşe ağacı gibi sert bir yapıya sahip olduğundan mobilyacılık da kullanılır. Fransa başta olmak üzere birçok Kuzey Avrupa ülkesinde et yemeklerine eklenir. Sindirimi kolay olan kestane yüksek miktarda lif içermektedir. Yağ oranı az olan kestane, B1, B2 ve C vitaminleri içerir. Günde dört tane tüketildiğinde vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüzde yüzü karşılanır. Kabukları kaynatılıp elde edilen su çay olarak tüketilebilir. Bu çay mide asidini dengeler. Bağırsak florasını düzenler. Kısacası sindirimi düzenler.

KESTANENİN FAYDALARI NELERDİR?

Diyabet lifi içeren kestane, düşük şekerli besinler grubuna girer. Şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. Ayrıca kandaki şeker oranını düzenler. Lif bakımından zengin olması sadece şeker hastalarına değil aynı zamanda kilo vermek isteyen kişiler için de idealdir. 

Yüksek oranda C vitamini içeren kestane, güçlü bir antioksidandır. Bu özelliği sayesinde bağışıklığı serbest radikalli hücrelerden arındırır. Beyaz kan hücrelerinin üretimini destekler. Kanın çoğalmasını sağlar. Ayrıca kan ve bağışıklığa bağlı oluşan hastalıkları engeller.

Kemik sağlığının en temeli magnezyum maddesidir. Magnezyum vücuda alındığında demir emilimi gerçekleştirmek için kullanıldığından vücut bu madde açısından eksiklik yaşar. Ancak kestanedeki yüksek magnezyum hem demir emilimini hem de magnezyumu sağlar. 

B vitamini kompleksi beyinin işlevini artırmada etkilidir. Kestane B vitamini bakımından zengin olduğundan hem beyin hem de sinir hücrelerini yeniler. Özellikle uzmanlar günde dört tane kestanenin hafızayı artırdığını ileri yaşlara görülme ihtimali olan unutkanlığı önlediğini vurguluyor. 

Kanı artırıyor ancak lan basıncını düşüren nadir besinlerden biridir. Bu bakımdan kalp ve damar hastalıklarının oluşumunu önler. Aynı zamanda damarların sertleşmesinin de önüne geçerek tıkanıklık gibi durumların riskini azaltır. 

PEKİ KESTANE ALERJİSİ NASIL OLUR? KESTANE ZEHİRLENMESİ NEDİR?

Kestanenin içerdiği bir protein maddesini bağışıklık sistemi kötü bir bakteri olarak algılar ve ona karşı korunma oluştururken vücutta bir takım ciddi komplikasyonlar meydana gelir. Bu duruma kestane alerjisi denir. Aynı şekilde arıların çiçek özlerinden meydana gelen kestane balı ya da kestane şekeri olarak adlandırılanlar içinde geçerlidir.

Kestaneye karşı alerjisi olduğu kimseler tarafından bilinse de bazı kimseler bu durumu bilmez. Özellikle çocuklukta fark edilen bu durum sırasında tüketilen kestane sonucu ortaya çıkan duruma ise kestane zehirlenmesi denir. 

KESTANE ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Burun bezlerinin şişmesi ile oluşan burun tıkanıklığı, hapşırma,

Boğazların kızarmasına bağlı gelişen öksürme ve hırıltı,

Ciltte gelişen deformasyonlara bağlı kızarıklık, kaşıntı ve dökülme,

Ayrıca gözlerde yanma, yaşarma ve kızarma hissi,

– Dil ve ağız kenarında karıncalanma, 

Solunumda sıkıntı çekme,

Kan basıncı aniden değiştiğinden aşırı terleme ve soğuma yaşanması,

Karın ağrısı akabinde gelişen mide bulantısı ve kusma hissi gibi belirtiler gösterir. İleri boyutlusu ise kişi nefes almakta zorlandığından bilinç kaybı yaşamasıdır. 

KESTANE ALERJİSİ NASIL TEŞHİS EDİLİR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?

 Alerjiler kan ve deri prick testleri ile anlaşılır. Öncelikle neye alerjinizin olup olmadığını öğrenmek bir hastanede bu testleri yaptırmalısınız. Lateks alerjisi sıklıkla avokado, muz, kestane, elma, havuç, kavun, patates ve domates gibi besinlerden kaynaklı ortaya çıkar. Kestane alerjisinin belli bir tedavisi yoktur. Belirtilerden en yaygın olan ne ise uzman ona göre ilaç tedavisi uygular. 

Hünnap tat ve görüntü olarak ülkemizde çok bilinmeyen bir meyveydi. Ancak son zamanlarda artan üretimi ile Ekim ayı gelmeden tezgahlarda yerini alamaya başladı. Zeytinden biraz büyük ve bekledikçe büzüşen görüntüsü ile merak konusu olan hünnap hakkında her şeyi sizler için derledik. Yüzde 85 C vitamininden oluşan hünnap hakkına merak edilenleri haberin detayında bulabilirsiniz. Peki hünnap meyvesinin faydaları nelerdir? Hünnap hangi hastalıklara iyi gelir?

Cehrigiller ailesine ait bir ağaç türünde yetişen hünnap meyvesi ilk olarak yeşil bir renkte gelişir. Sonbahar güneşinde bekleyen meyve zamanla kırmızı ve kahve rengi arası bir renge bürünür. Dış yüzeyi hafif sert olan hünnap görüntü olarak zeytine benzer. Yabani olarak bulunduğu gibi bahçelerde özel olarak da yetiştirilir. Yeşil hali ekşi bir tada sahipken rengi koyulaştıkça tadı da tatlılaşır. Çin’den tüm dünyaya yayılan bu meyve alternatif tıpta sıkça kullanılan doğal ilaçtır. Kuzey Afrika, Suriye ve Hindistan’da da bulunur. İklim koşullarına hemen ayak uyduran bir ağaca sahiptir. Ülkemizde Marmara, Batı ve Güney Anadaolu’da da yetiştirilir. İçeriğinde doğal şeker bulunan meyve kurutulup çay ile beraber tüketilir. İçeriğinde yüzde 85 oranda C vitamini bulunduran nadir meyvelerdendir. Bu özelliği sayesinde bir avucu tüm vücudu toksinlerden arındırır. Bağışıklığı güçlendirir. 100 gramlık hünnapta yüzde 7 A vitamini, yüzde 20 B vitamini ayrıca demir, manganez, magnezyum, fosfor, kalsiyum, çinko ve sodyum bulunuyor. Hünnapla ilgili yapılan çalışmalarda meyvenin kanserli hücrelerin oluşumunu azaltığı biliniyor. Zengin bir içeriğe sahip olan hünnap meyvesi doğal bir sakinleştirici özelliği vardır. 

HÜNNAP MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Mevsim geçişlerinde sıklıkla yaşanılan boğaz enfeksiyonlarına iyi gelen öksürük krizlerini kesmede birebir fayda sağlayan besinlerden biridir. İçerdiği pektin maddesi boğazlardaki tüm balgamı sökerek atmanıza yardımcı olur. Astım ve solunum hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.

Hemen hemen herkesin bazı yağlı ve karbonhidratlı yiyeceklerden dolayı yaşadığı kabızlık rahatsızlığına iyi gelir. Sindirimi kolaylaştırarak mide ve bağırsaklardaki zararlı bakterilerin oranını azaltır. Uzun süre de tok tutarak kilo vermenize bile yardımcı olur. Ayrıca kilo verirken enerji kaybı yaşamanızı önler. 

Güçlü antioksidan özelliği sayesinde karaciğeri toksinlerden arındırır. Böylece cilt problemlerine yakalanma riskini azaltır. Bağışıklığı güçlendirerek riskli hastalıklara yakalanmayı engeller. Uzmanlar özellikle bu meyvenin sonbahar aylarında düzenli tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. 

Günde bir avuç tüketildiğinde bağışıklık sisteminizi hızlı bir şekilde güçlendirir. Kemik ve kas kaybını önler. Çiğ olarak tüketilen bu meyve tükürükteki zararlı salınımların oranını azaltarak ağız ve diş sağlığını da korur.

Potasyum vücuttaki hücrelerin daha sağlıklı işlemesini sağlar. Bu yüzden vücudun günlük ihtiyaç duyduğu minerallerin başında gelir. Hünnap bu bakımından zengin bir meyvedir. Bir fincana yakın tüketildiğinde vücudun potasyum ihtiyacının yüzde 70’ini karşılar.

Yapılan araştırmalara göre hünnap içerdiği maddeler sayesinde sinir sisteminin yapısını korur. Bu yüzden kişinin çabuk sinirlenmesini ya da stres gibi ruhsal durumlar yaşamasının önüne geçmesini destekler. Güçlü bir antidepresan ilaç görevi görür. 

Hamilelikte çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilen ancak çoğu zaman genetik yatkınlıktan kaynaklanan çatlak lekeleri daha çok göbek, göğüs ve kalça bölgesinde görülür. Çatlak sorunlarıyla ilgili halk arasında sık konuşulan konulardan biri de çatlakların kesin bir çözümü olmadığıdır. Peki çatlak kremleri işe yarıyor mu? Çatlak oluşmaması için ne yapılmalı? Hamilelik çatlaklarına ne iyi gelir? Hamile ve doğum çatlakları için doğal çözüm önerileri neler? Hamilelik çatlaklarına dair bilinmesi gerekenler…

Hamilelik döneminde anne adaylarında görülen fiziksel ve ruhsal değişiklikler genelde 9 ay boyunca devam eder. Ruhsal anlamda oldukça hassas, kırılgan ve narin olan anne adaylarında fiziksel olarak, belirli bölgelerinde büyüme, hormonlardan dolayı çatlaklar ve saç dökülmesi gibi sorunlar karşımıza çıkar. Anne adaylarında bu döneme özel görülen her değişim tatlıdır, ancak bazen alınan kilolardan dolayı vücut yapısı zorlanabilir. Hormonların etkisiyle değişime uğrayan vücut yapısında en yaygın görülen değişim çatlaklardır. Hamilelik döneminde bu tarz durumların yaşanacağını duyan anne adayları çeşitli kaynaklardan araştırarak çatlak oluşumunun önüne geçmeye çalışabilir. Önlem almayan bazı anne adayları çatlak sorunuyla karşılaşmaz. Peki, hamilelikte çatlaklar neden olur? Çatlak oluşmaması için ne yapmalı? Hamilelik ve doğum çatlakları için bilinen en iyi çatlak kremleri neler? İşte yanıtı…

HAMİLELİK ÇATLAKLARI NEDEN OLUŞUR?

Özellikle de hamileliğin son dönemlerine doğru derinin gerilerek yırtılmasıyla oluşan çatlaklar, vücut üzerinde ilk pembe renkte karşımıza çıkar. Başlangıçta pembe olan bu renk ilerleyen zamanlarda mora ve beyaza döner. Hızlı değişen kilo durumu, doğum kontrol hapı, ergenlikteki hormon değişimleri, kortizonlu kremler çatlak yapabilir. Açık tenli kişiler, esmer tenlilere nazaran bu anlamda daha şanssızdır ve çatlağa eğiimlidir.

Hızlı bir şekilde ağırlığı değişen anne adayının elastik yapısı genişler ya da büzülür. Bu durumda çatlakların oluşumuna zemin hazırlar. Yapılan çalışmalardan kesin bir veri elde edilmese de çatlakta ana faktörün genetik yapıyla ilgisinin olduğu düşünülüyor. Sigara, aşırı şeker tüketimi ve güneş ışığı kolajen yapısını zedelediği bilinmektedir.

ÇATLAK KREMLERİ İŞE YARAR MI?

Çatlakları bitiren bir krem mevcut olmasa da derinin yağını ve elastikiyetini koruyarak çoğunlukla lokal kullanılan bazı ürünler çatlakların hafiflemesine yardımcı olmaktadır. Yetersiz miktarda sıvı tüketimi ciltte kuruluğu ve bunun sonucunda çatlaklığı arttıracağı için su tüketimine önem verilmelidir.

HAMİLELİKTE ÇATLAK ÖNLEYİCİ KREMLERİN EVDE YAPILIŞI

Malzemeler:

1 fincan soğuk zeytinyağı, yarım fincan Aloe vera jeli, lavanta

Yapılışı: Yukarıda belirtilen miktarda malzemelerden aloe vera jeliyle zeytinyağını karıştırın. Daha sonra içine 1 tatlı kaşığı lavanta ekleyin. Brenderdan geçirdikten sonra çatlak bölgelere sürün. (Güzellik uzmanı Suna Dumankaya’nın tarifinden…)

Malzemeler:

Tatlı badem yağı ve limon suyu

Yapılışı:

Eşit miktardaki limon suyu ile tatlı badem yağını karıştırıp çatlak problemli bölgelere nazikçe sürün.  (Güzellik uzmanı Suna Dumankaya’nın tarifinden…)

VÜCUTTAKİ LEKELER NASIL GEÇER? DOĞUM LEKELERİNE BİTKİSEL ÇÖZÜMLER

Hamilelik sürecinde görülen lekeler sadece yüz ve ellerde oluşmuyor. Vücudun çeşitli kısımlarında fark edilmeyen lekelerle cilt tonuna göre daha da belirginleşebiliyor. Hızlı kilo artış sebebiyle oluşan çatlaklar doğum sonrası zayıflamaya başlayınca daha çok göze geliyor. Hamilelik sürecinde düzenli bir şekilde doğal bakımlar uygulayarak cilt lekelerin daha seyrek görülmesine ve daha az şiddetli olmasını sağlamak sizin elinizde. 

Özellikle 6. aydan sonra kilo artışları başlayacaktır ve bu süreçte karın etrafında, kol ve bacaklarda çatlaklar görülebilir. 15 kilodan daha fazla kilo alanlar ya da normal kilo artışların daha çok üzerinde kilo alan anne adaylarında 2. ya da 3. aylarda bile çatlaklar oluşabilir. Peki doğum lekelerine iyi gelen bitkisel yağlar neler?

1. DOĞAL ZEYTİNYAĞI

Hamilelik sürecinde en çok işinize yarayacak olan yağların başında gelir. Cildin nemlenmesini sağlarken yağın içerisindeki E vitamini ile cildin yenilenmesini sağlar.

2. BUĞDAY YAĞI

Hem doğum lekeleri hem de cilt yenileyici özelliklere sahiptir. Cildinizi, saçlarınızı ve zayıflayan tırnaklarınızı güçlendirir.

3. İNCİR ÇEKİRDEK YAĞI

Özellikle doğum esnasında oluşan çatlakları gidermekte oldukça etkilidir. Gençleştirici özelliği olan incir cilt maskelerinde direkt etkisini gösterir. Ayrıca gözaltı morlukları ve siyah noktaların temizlenmesinde oldukça işe yarar.

4. BADEM YAĞI

Çatlakların oluşmaması ve cildin esnekliğini kaybetmemesi açısından kullanılan yağlardandır.

Kapadokya mutfağının meşhur lezzetlerinden biri olan testi kebabı son günlerde en çok aratılan tarifler arasında. Özellikle Orta Anadolu ve Kapadokya’da hazırlanan testi kebabı için hazırsanız tarifimizi inceleyebilirsiniz. Damaklarda iz bırakan arpacık soğanlı meşhur testi kebabının pratik tarifi bugünkü yazımızda.

Testi kebabı, asıl yöresi Yozgat olsa da Kapadokya ve Orta Anadolu mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Ancak Yozgat’lılar bu yemeği Türk Patent Enstitüsü’nden tescillemişler.Testinin ana maddesi topraktır.Doğanın ürünü olması ve testinin özelliği nedeniyle içinde pişen yemekler hem çok lezzetli olur hem et lokum gibi tat verir. Adıl özelliği resmi davetlerde testiyi kıracak olan kişinin kırmadan önce, yapacağı bir işe dair bir söz vermesinin gelenek haline gelmiş olmasıdır.  Tadı muhteşem olan testi kebabının nasıl yapıldığını merak edenler için tarifini mercek altına aldık. 

TESTİ KEBABI TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilogram orta yağlı dana kuşbaşı eti
2 adet orta boy soğan
1 baş sarımsak
4-5 sivri biber
3-4 adet orta boy domates
2 yemek kaşığı tereyağ
Tuz, karabiber

Kapak için;

1 avuç un
Su
Ve ağzını aldığı toprak testi

YAPILIŞI

Tüm malzemeleri orta büyüklükte güzelce doğrayın. Bir tencerede baharatlar ve salçayla hafif pişirin. Daha sonra yıkanmış toprak testiye doldurun.

Ayrı bir kabın içerisinde un ve suyla sert bir hamur yapın. Testinin ağzını sıkıca kapatın.

Serçe parmakla delik açıp, fırında yüksek ayarda pişirin.

Servis sırasında testi üst kısmından kırılarak sıcak sıcak tabağa koyabilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çocuğuna temel dini eğitimi layığıyla en güzel şekilde vermek isteyen muhafazakar ailelerin dua ve sure ezberletme gibi öncelikli konularda nasıl bir yol izleyebileceğini sizler için derledik. Çocukluk döneminde kazandırılan dini bilgilerin daha kolay akılda kaldığı bir gerçektir. Peki çocuklara dua ve sureler nasıl ezberletilir? Çocuklara dini eğitim nasıl verilir? Çocuklara nasıl dua öğretilir? Sübhaneke duası nasıl kolay öğrenilir? Çocuklar için yemek duası nedir? Çocuklara öğretilebilecek kısa ve kolay dualar neler?

Muhafazakar kesimdeki ailelerin çocuk eğitiminde daha çok titizlik ve dikkat gösterdiği konulardan birisi de din bilgileridir. Belli bir seviyeye geldikten sonra çocuklara ne kadar erken dönemde temel dini bilgiler aşılanırsa o kadar iyidir. Çocuğunun ilerleyen dönemlerinde İslami bir hayat yaşaması ve Allah (c.c) yolunda ilerleyebilmesi için bazı temel kavramları tanımlayabilmesi ile hayatına geçirilebilmesi gerekir. Şartları gereği çocuğunun eğitimi ile yakından ilgilenemeyen aileler, öğrenme kapasitesinin en açık olduğu 4 yaş grubu civarında çocuklarını kursa, yaz okuluna ya da Kuran kursuna göndermek isteyebiliyor. İsteğe bağlı tercih edilebilecek bu yerlerde öğretilen temel dini bilgiler, yaş grubuna göre farklılık göstermektedir. Tıpkı anaokullarında olduğu gibi yeni gelen çocuklar öncelikle ilk defa gireceği arkadaş ortamına ısındırılmalı, daha sonra kolay aşamalarda eğitim verilmeye başlanmalıdır. Eğer çocuğunuza din eğitimini kendiniz vermek istiyorsanız işiniz çok daha basit! Çünkü ne olursa olsun çocuğunuzu en iyi şekilde tanıyan sizsiniz. Dolayısıyla nasıl daha kolay öğreneceğini de en iyi siz bilirsiniz. Aileler çocuklarını nasıl terbiye etmeli? Çocuklara dua nasıl ezberletilir? Çocuklara öğretilebilecek kısa ve kolay dualar…

ÇOCUKLARA DUALAR NASIL ÖĞRETİLİR? ÇOCUKLARA DUA EZBERLETME YÖNTEMLERİ…

İlkokul dönemindeki çocuklardan daha küçük yaşa sahip olan çocuklarda ailelerin dua ve sure öğretmesi biraz daha zor bir durum olabilir. Hem çocukları sıkmadan hem de eğlenerek öğrenebilecekleri dua ezberleme yöntemleri ile kısa ve kolay sureler akılda kalıcı hale getirilebilir.

– KARŞILIKLI TEKRAR ETME YÖNTEMİ

Okuma yazma bilmeyen çocukların sadece dualarda değil genel bilgilerde de öğrenmesi biraz güç olduğu için bu evrede tekrarlama yöntemi ile öğretmek en doğru yaklaşım olacaktır. Tekrarlayarak öğrenme yönteminde çocuğun harfleri yanlış telaffuz etmemesi en önemli noktadır.

Tekrarların yavaş ve dikkatli bir şekilde ilerlemesi dikkat edilmesi gereken ikinci önemli noktadır. Yanlış telaffuzda doğrusu yapılarak düzeltilmelidir.

– DİNLEYEREK ÖĞRENME YÖNTEMİ

Eğitim veren kişinin tane tane ve sesli bir şekilde okuması ve öğrenecek çocuğun yani öğrencinin de dinlemesi ile öğrenme sağlanabilir. Dikkatli dinleme esas alınmalı, dolayısıyla dikkat dağıtan etkenler ortamdan uzak tutulmalıdır.

– YÜZÜNDEN BAKARAK ÖĞRENME YÖNTEMİ

Kuran-ı Kerim okumayı öğrenmiş çocuklarda uygulanabilecek yöntemlerdendir. Ezberletilmesi istenilen surelerin yüzünden bakarak tekrar tekrar okunması ile öğrenme sağlanabilir. Dua ve sureler böylelikle kavranabilir…

ÇOCUKLARA SÜBHANEKE DUASI NASIL EZBERLETİLİR? 

Biz yetişkin kimselerin namaz kılarken ilk okuduğu surelerden biri olan Sübhaneke duası hem çok kolay hem de çok kısa olduğu için çocuklara kolaylıkla öğretilebilir. Allah (c.c)’un Hz. Adem (a.s)’a bizzat kendisinin öğrettiği Sübhaneke duasını çocuğunuzun yaş grubuna uygun bir öğretme tarzı ile kolaylıkla öğretebilirsiniz.

Kuran-ı Kerim okumayı bilen çocuklarda yüzünden bakarak öğretme yöntemi ile ezberletme sağlayabilirken birden fazla olmak kaydı ile sadece dikkatli bir şekilde dinleyerek de öğrenmesini hızlandırabilirsiniz. Daha küçük yaş grubuna ise oyun şeklinde sevdirilmelidir.

4-6 YAŞ DÖNEMİNDE ÇOCUKLARA DİNİ EĞİTİM NASIL VERİLİR?

4-6 yaş grubundaki çocuklara eğitim verirken taklit yolu denenebilir. Bunu gerçekleştirebileceğiniz tek yöntemde  çocuğunuzun sizi ayna vazifesinde gördüğü gerçeğidir. Dolayısıyla ibadetlerinizi yaparken (dua, namaz, hayırlı davranışlar vb.) çocuğunuzun gözü önünde neden ve nasıl yaptığınızı anlatarak gerçekleştirmelisiniz.

Bu yaş grubunda tabii ki detaylara inip örneğin namazın rükunlarına kadar anlatarak bir bilgi verilmemeli genel anlamda namaz kılmak teşvik edilmelidir. İbadetin onlara kattığı güzelliklerden bahsedilmeli; kurallar, kaideler üzerinde durulmamalıdır.

“Kimin bir çocuğu varsa onunla çocuklaşsın.” (Deylemî, III, 513) hadis-i şerifine bakacak olursak çocuklara önce kendimizi sevdirmeliyiz.

ÇOCUKLARA DİNİ EĞİTİM NASIL VERİLİR? DİN EĞİTİMİNİN İNCELİKLERİ…

0-6 yaş aralığı çocuklarda taklit dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemdeki ebeveynlerin çocukları için birer ayna vazifesini gördüğünü söylesek yanlış olmaz. Oturup kalkmayı, nerede konuşup nerede konuşmaması gerektiğini ve olaylar karşısında nasıl davranması gerektiği gibi halleri çocuk büyüklerinden görüp kendine örnek alır.

Bu dönemde çocuğa kazandırılan davranışlar, karakterinin gelişiminde çok büyük bir rol oynar. İlk 6 yıl geçtikten sonraki ikinci 6 yıl ise talim dönemi olarak adlandırılır. Yani çocuk ebeveyninden gördüklerini uygulamalı olarak denemeye başlar. Bu dönemde bittikten sonra tahkik dönemi başlar.

12 yaşından sonra çocuk öğrendiklerini kendi içinde sorgulamaya başlar. Tüm bu dönemlerin temelinin atıldığı ilk 6 yıla pedagoglar, kişiliğin zeminini oluşturduğundan dolayı ‘altın çağ’ diyor.

Bu nedenle ebeveynler, karakter sahibi bir çocuk yetiştirmek için çocuğunda hata bulduğu davranışı kendisinde yapmamalıdır. Bazı ebeveynler tam da bu noktada çok büyük hatalar yapıyor. Allah Resulü bile ashabında bir eksiklik olduğu zaman hatayı ilk önce kendinde arıyorken ebeveynlerin direkt olarak çocukta kusur bulması çok yanlıştır.

Yaşadığını söyleyen ve söylediğini yaşayan Efendimiz (SAV)’in ümmeti olarak bizlere yakışan şey ‘hal’ diliyle çocuklara örnek olmaktır. Eğer davranışımızla çocuğumuza iyi bir örnek olamıyorsak bir yerlerde hata yapıyoruz demektir.

DİNİ EĞİTİMDE AİLELERİN ÇOCUKLARINA YAKLAŞIMI NASIL OLMALI?

İslami eğitimi çocuklarına aşılamak isteyen pek çok anne ve baba, çocuklarının ilerleyen zamanlarda ibadetlerini yerine getirirken zorlanmamaları için küçük yaşlarda ‘Dini eğitim’ veren bir okula gönderir.

Orada verilen sure ezberleri, ilahiler, elif-ba okumaları ve şeklen gösterilen namaz eğitimini çocuklar kavramışsa anne ve babaların içi biraz olsun rahattır.

Ancak, burada atlanılan önemli bir nokta var ki o da, bu süreçlerin ‘dini eğitimin kendisinin değil, parçalarının verilmiş olmasıdır.’ Tüm bunların dışında dinin, Efendimiz’in (SAV)’in tanımıyla yarısını içine alan ‘güzel ahlak’, yani paylaşma, dürüstlük, cömertlik, yumuşaklık, affetmek gibi güzel huylar da öğretilmelidir.

Evde ya da başka bir yerde çocuklara verilen dini eğitim, yalnızca şekil üzerinden verilmeyip, verilen kavramların her birinin içindeki güzel duygu ve erdemlerden de bahsedilmelidir.

Bu nedenle çocukta benimsenmesi istenen şeyi, ilk önce kalbine ısındırmak gerekir. Örneğin, çocuk Kuran-ı Kerimi öğrenecekse ilk olarak Kuran-ı Kerim’in ahlakı öğretilmelidir. Bu noktada ‘içi dolu’ bir din eğitimi vermek isteyen ebeveynler, şu üç ana unsura dikkat ederek çocuklarına bu yolda rehber olabilmelidir.

1- Yaratıcı tasavvuru ve inancı
2- Ahlaki donanım
3- İbadetler

(Bu iki kısım Korkutarak değil Sevdirerek Din Eğitimi kitabından derlenmiştir.)

ÇOCUKLARA ÖĞRETİLEBİLECEK KISA VE KOLAY DUALAR

– ÇOCUKLAR İÇİN YEMEK DUASI (TÜRKÇE)

Yemeğimi yemeden
El açtım Allahım sana
Akıl fikir doğruluk
İyi huylar ver bana
Yemezsem büyüyemem
Okuluma gidemem
Çabuk çabuk yiyelim
Yemeğimizi bitirelim
Bizi yaratan Allah`a
Her zaman dua edelim…

+7 YAŞ GRUBUNA ÖĞRETİLEBİLECEK YEMEK DUASI (ARAPÇA)

Eûzü billahi mine’ş-şeytâni’r-racîm, Bismillâhirrahmânirrahıym. El hamdü lillâhillezî et’amenâ ve sekânâ ve cealenâ minel müslimiyn, ni’meti-celîlullâh, bereketi Halîlullah, şefaat yâ Rasûlallâh.

– ÇOCUKLAR İÇİN UYKU DUASI

ARAPÇASI: “Bismikellahümmme emütü ve ehya”

ANLAMI: Allah’ım senin isminle uyur, senin isminle uyanırım.

DAHA KÜÇÜK YAŞTAKİ ÇOCUKLAR İÇİN UYKU DUASI

Yattım Allah uyut beni

İmanımla büyüt beni

Hayırlıca kaldır beni

Nur içine daldır beni

Kaza ve belalardan

Çeşitli afetlerden

Kötülerden, kötülükten

Güzel Rabb’im koru beni.

– KORKAN ÇOCUKLAR İÇİN KISA VE KOLAY DUA:

Allahım! Sen her şeyi gören ve işitensin.

Beni korktuğum şeylerden koru.

Sen içimdeki korkuları al ve bana huzur ver

Âmin.

Ülkemizde çok fazla bilinmeyen ancak dünya mutfağında çok fazla yeri olan yaban mersini birçok el kreminin içerisinde yer alıyor. Kokusuyla kendine hayran bırakan yaban mersininin cilde faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Uzmanların araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgilere göre yaban mersininin cilde inanılmaz faydaları bulunuyor. Peki bu faydalar neler? Yaban mersini cilde nasıl uygulanır? Öğrenmek için içeriğimize göz atabilirsiniz.

Yaban mersini, Fundakiller familyasına ait olan ve ılıman iklimlerde yetişmeye uygun üzümsü bir meyve çeşididir. Günümüzde daha çok dondurma, pasta ve şekerlemelerde kullanılan yaban mersini düzenli bir şekilde tüketildiğinde herhangi bir zararı veya yan etkisi yoktur. Yörelere göre çalı çileği, çoban üzümü, lifora, kuş üzümü gibi isimlerle de bilinen yaban mersini, ülkemizde Karadeniz bölgesinin en yüksek yerlerinde yetişmektedir. İçerisinde A,C,E,K vitaminleri barındıran ve etkisini kısa sürede gösteren yaban mersini bağışıklığı güçlendirici etkileri bulunmaktadır. Antioksidan özelliğiyle hastalıkları iyileştirici özelliği bulunan yaban mersinini sağlıklı beslenmek isteyen kişiler de tüketebilir. Bir orman meyvesi olan yaban mersini damardan kalbe, böbrek hastalıklarından kemik hastalıklarına kadar faydaları bulunuyor. Şimdilerde el kremlerinin içerisinde bulunan yaban mersini kokusuyla da adeta parfüm niyetine kullanılıyor. Hal böyle iken uzmanlar yaban mersini hakkında bir araştırma yaptı. Yapılan bu araştırmada taze veya kurutulmuş, sade veya başka bir besinle karıştırılarak tüketilebilen yaban mersininin cilde birçok faydası olduğu ortaya çıktı.Gelin yaban mersinin cilde faydaları inceleyelim…

Yaban mersini içerisindeki vitamin ve mineraller sayesinde cildin yağ seviyesini düzenler. Bu sayede daha sağlıklı cilde sahip olmanızı kısa sürede sağlar.Eğer yaban mersini ile ilgili cilt baskım maskesi yapmak isterseniz yarım su bardağı Yaban Mersinini bir çorba kaşığı zeytinyağı ve balla pürüzsüz olana kadar karıştırın. 20 dakika boyunca uygulayın ve ılık su ile yıkayın. Doğrudan cilt kuruluğu, akne ve nem dengesinin korunması için cildinize gereken nemi sağlayacaktır.

Yaban mersini barındığı antioksidanlarla ildimizdeki kırışıklık, hasar ve bozulmalara neden olan serbest radikalleri engeller ve cildinizi korur. Cildimizin renk tonunu düzenleyen, daha çok sağlıklı ve daha çok genç kalmasını sağlayan yaban mersinini meyve reyonlarında ve marketlerde kuru olarak satın alabilirsiniz.

Bol miktarda A, C ve K vitaminleri taşıyan yaban mersini meyvesi, ciltte iltihapların oluşumunda engelleyici nitelik taşır.Kılcal damarları güçlü hale getiren bu meyve, kolajen üretimini iyi bir şekilde hızlandırır.

YABAN MERSİNİ İLE YOĞURT MASKESİ

MALZEMELER

10 tane yaban mersini
1 yemek kaşığı ölçüsünde yoğurt

YAPILIŞI

Çatalla yaban mersinlerini ezip, üzerine yoğurt ekleyin.Temizlenmiş olan yüzünüze ve boynunuza hazırladığınız karışımı uygulayın. 15 dakika bekleyerek ılık suyla durulayın. 

YABAN MERSİNİ, BAL VE ZEYTİNYAĞI MASKESİ

MALZEMELER

Çeyrek bardak ölçüsünde yaban mersini
1 yemek kaşığı ölçüsünde bal
1 yemek kaşığı ölçüsünde zeytinyağı
1 çay kaşığı ölçüsünde toz şeker

YAPILIŞI

Tüm malzemeleri blender ile birlikte çok akıcı olmayacak şekilde karıştırın. Temiz olan cildinize bu karışımı güzelce sürün. Ovalayarak 10 dakika bekletin.

Ilık su ile durulayın. Daha sonra soğuk su ile bir şok uygulayın.

Türk mutfağının vazgeçilmezi olan ve yanında pilavla muhteşem uyum yakalayan etli kuru fasulye adeta tutkunları olan bir yemektir. Ülkemizde birçok sokakta kuru fasulyeci bulunmaktadır. Özelikle yeni evlenenlerin merak etiği kuru fasulye nasıl yapılır sorusuna cevap veriyoruz. Annelerimizin enfes bir şekilde pişirdiği kuru fasulye tarifi yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Geleneksel sofralarımızın ve mutfağımızın sahip olduğu tüm yemek tariflerinin başında gelen kuru fasulye, yurt dışındaki Türk lokanlatalarının da ekmek kapısı oldu. Başta beyaz fasulye ve zeytinyağı ile yapılır ve neredeyse her zaman soğan ve domates salçası kullanılır. Bazen başka sebze veya et de eklenebilir. Kuru fasulye pirinç veya bulgurla birlikte servis edilir.Türk mutfağı denilince akla gelen ilk yemeklerden biri de hiç kuşkusuz kuru fasulyeyi kolay bir şekilde hazırlamak istiyorsunuz mutlaka tarifimize göz atmalısınız.

ETLİ KURU FASULYE TARİFİ:

MALZEMELER

2 bardak kuru fasulye
400 gram kuşbaşı et
1 adet kuru soğan
1 adet domates
3 yemek kaşığı zeytinyağı
Sıcak su
1 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Kuru fasulyelerin kolay pişmesi için bir gece önceden suyun içerisinde bekletin.

Tencerenin içerisine soğan, zeytinyağı ve eti güzelce kavurun. Etin pişmesine yakın salçayı ve rendelenmiş domatesi ekleyip kavurmaya devam edin. Ardından suyunu süzdüğünüz fasulyeleri tencereye koyun.

Son olarak tuz ve suyu da ekleyip 40 dakika pişirmeye bırakın. 

Et piştikten sonra ocağın altını kapatıp 10 dakika dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Şerbetli tatlıların en sevilenleri arasında adeta listenin başında gelen dilber dudağı, kat kat olmasıyla lezzetini arttırıyor. Özellikle dışarıdan satın alınan dilber dudağını evinizde kolayca pişirmek ister misiniz? Biraz yapımı zahmetli olsa da tadı enfes olan dilber dudağının tarifine yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Bursa ve Elazığ yöresine ait olan muhteşem bir tatlı tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Türk Mutfağının en güzel tatlılarından biri olan dilber dudağı, hem biçimi hem de tadıyla ilgi çeken lezzetler arasında. Muhteşem tadıyla herkesi büyüleyen dilber dudağını evde hazırlamak isterseniz mutlaka tarifimize göz atmalısınız.  Bir tür baklava olan dilber dudağı biraz daha fazla maharet ister diğer tatlılara göre. Peki dilber dudağı evde nasıl yapılır? Dilber dudağının püf noktaları nelerdir?

DİLBER DUDAĞI TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
2 yumurta
1 yemek kaşığı sirke
Yarım paket kabartma tozu
1 silme çay kaşığı tuz
4,5 (5’e yakın) su bardağı un

Açmak için;

Mısır nişastası

Arasına;

İri kırılmış ceviz

Üzerine sürmek için;

100 gram tereyağı

Şerbeti için;

3,5 su bardağı şeker
3,5 su bardağı su
1 yemek kaşığı limon suyu

YAPILIŞI

Hamur malzemelerini derin bir kabın içerisine alıp güzelce yoğurun. 

Daha sonra 24 eşit parçaya ayırıp, bezler yapın. Üzerine bez örterek 1 saat kadar dinlenmesini sağlayın.

Mayalanan hamurların üzerine nişasta serperek açın. Sıra ile aralarına nişasta serpilerek 12 kat üst üste dizin.

12 kat hazırladığınız yufkayı merdane ile yavaşça yaklaşık 4 mm kalınlığında açın.

Çay bardağı ile daire şeklinde kesip, dairelerin ortasına bir kaç parçaya kırılmış ceviz içi yerleştirilerek ay şeklinde kapatın.

Yağlı kağıt serili tepsiye dizerek, bir tavada yağı eritin. Fırça ile tüm tatlıların üzerini bolca yağlayın.

190 derecede kızarana kadar güzelce pişmesini sağlayın.

Fırından çıkan tatlıları cam tepsiye alıp, önceden hazırlanan ılık şerbeti dökün.

Çekmesi için bir kaç saat beklettikten sonra üzerine antep fıstığı tozu serperek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

800 yıldır Konya sokaklarının mis gibi kokulara sahip olmasını sağlayan ve en meşhur lezzetlerinden biri olan etli ekmek tarifini evde hazırlamanın yollarını sizlerle paylaşıyoruz. Çay saatlerinden akşam yemeklerine kadar uzanan lezzetiyle adeta mest olacağınız etli ekmeğin yapımı sadece yasemin.com’da!

Konya’da sevilerek tüketilen aynı zamanda Konya kültüründe önemli bir yere sahip olan etli ekmeği kolay ve pratik bir tarifle yapmak isterseniz bu haber tam size göre…  Hamurunun inceliği, malzemesinin lezzetiyle de maharet isteyen etli ekmeği ister akşam yemeklerinde ister çay saatlerinde severek yiyebilirsiniz. Etli evde denemek isteyenlere özel Konya etli ekmek ustalarının meşhur tarifini sizlerle paylaşıyoruz.

ETLİ EKMEK TARİFİ:

MALZEMELER

4 su bardağı un
Yarım paket kuru maya
1 çorba kaşığı tuz
Yeteri kadar su 

İç harcı için;

400 gram dana kuşbaşı 
1 adet küp doğranmış domates
3 adet sivri biber
1 adet rendelenmiş kuru soğan
1 diş rendelenmiş sarımsak
Tuz
Karabiber
1 su bardağı rendelenmiş kaşar

YAPILIŞI

Hamur için un, tuz ve mayayı karıştırın. Yavaş yavaş su ilave edip ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurun. 

Hamuru bir saat ılık bir yerde mayalandırın. Hamur mayalanırken bir taraftan da iç harcını hazırlayın. Bunun için; kıyma, sıvıyağ ve soğanı tavanın içinde kavurun. Daha sonra içine diğer malzemeleri katarak kavurmaya devam edin. 

Hamuru bezelere ayırın ve üzerine un serpip 5 mm kalınlığında oval olacak şekilde açın ve harç malzemesini paylaştırıp üzerine yayın.

Kenarlarını kayık gibi kapatıp yağlı kağıt serili fırın tepsisinin içine koyarak 15 dk mayalandırın, üzerine kaşar peyniri serpin.

Önceden ısıtılmış 250 derece fırında kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…