Şunun için etiket arşivi: Kadın

Tekstil dünyasının en çok tercih edilen kumaş türlerinden biri olan poplin kumaş, sahip olduğu yapısı nedeniyle pamuklu kumaşlarla kardeş kabul edilir. İnce yapısıyla yaz sezonunun en çok tercih edilen kumaşlarından kabul edilen poplin kumaş, çoğunlukla gömleklerde tercih ediliyor. Peki poplin kumaş nedir ve poplin kumaş özellikleri nelerdir? İşte sezonun trend kumaşı, poplin kumaş hakkında merak edilenler.

Yaz ayları için en uygun kumaş türü pamuklardır. Çünkü % 100 pamuk özelliğine sahip olan kumaşların nem tutma ve terletme özellikleri yoktur. Bu kumaşlar, yumuşak tuşeleriyle cilde ferahlık hissi de verir. Ancak çok sık yıkamaya müsait kumaşlar da değillerdir ve lekeyi içlerine emerler. Pamuklu kumaşlar ile benzer özelliklere sahip olan bir kumaş türü daha bulunur. Yaz aylarında özellikle gömlekler için sıklıkla tercih edilen poplin kumaş, pamuklu kumaşlar ile aynı aileye mensuptur. Yaz aylarının vazgeçilmez kumaşlarından olan poplin, ince ve hafif bir yapıya sahiptir. 

POPLİN KUMAŞ NEDİR?

Hemen hemen her dolapta bir parça dahi olsa bulunan poplin kumaş, yumuşak dokusu sayesinde özellikle yaz ayları için en çok bilinen kumaş türleri arasında yer alıyor. Bu kumaş, ince iplikler halinde sık dokuma üzerinden elde edilmektedir. Günümüzde üretimi, merserize ince penye pamuklu ipliklerle beraber sağlanmaktadır.

                                             POPLİN KUMAŞ ÖZELLİKLERİ

Tekstilin farklı alanlarında da rahatlıkla kullanılabilen poplin kumaşın sahip olduğu belli başlı özellikler şöyledir:

– İnce iplik ve sık dokuma özelliği nedeniyle yumuşak bir yapıya sahiptir.

– Pamuklu dokuma üzerinden ele alınır. Derecesi 0’dır.

– Çarşaf, nevresim, bebek örtüleri gibi parçaların üretiminde kullanılabilmektedir.

– Bununla birlikte neredeyse her kıyafetin üretiminde kullanılabilmektedir.

– İnce yapısına rağmen kışın da kullanılabilir. Çünkü sıcak tutma özelliğine de sahiptir.

Soğuk havada bile sıcak hisseden kişilerde görülen sıcak intolerans rahatsızlığı ciddi farklı hastalıklara davetiye çıkartır. Bu rahatsızlığa sahip kişiler sıcaklarda ise bazı sağlıksal komplikasyonlar yaşar. Özellikle alttan yatan farklı bir hastalığı olan kişiler için bu durum daha korkunç boyutlara yol açabilir. Uzmanlar kısa sürede tedavi edilmesini önerir. Peki Sıcak intoleransı nedir?

Sıcakların giderek artması bunun aynı sıra nem ya da bazı bölgelerde ise kuru sıcaklık insan vücudunda bazı fonksiyon bozulmalarına neden olabilir. Bağışıklık sistemi vücudun dış dünya ile aynı basınca sahip olması için vücut sıcaklığını korur. Buna ek takviyeler isteyen bağışıklık sistemi böylece organların işleyişinin havaların değişiminden etkilenmesini önler. Fakat herkes de bağışıklık sistemi aynı çalışmaz. Çevresel koşullar beslenme şekli ve hareket etkilediği bağışıklık sistemi bazılarında oldukça düşüktür. Bu da hastalıklara zemin hazırlar. Sıcak İntoleransı da bunların sonucunda görülür. Bazı insanlar bu yüzden hava değişimlerine karşı hassas olur. Bununla beraber bazı rahatsızlıklar yaşar. Sıcak intoleransı gibi soğuk havalarda bile sıcaklayan, sıcak havalarda ise daha şiddetli sağlık sorunlarının görüldüğü kişilerin yaşadığı bir rahatsızlıktır. Sıcağa karşı vücudun tepkisinin artmasına bağlı gelişen sıcak intoleransı zamanında tedavi edilmelidir. Uzmanlar bu hastalığı yaşayan kişilerin alta yatan bazı hastalıklarında neden olduğunu hatırlatır. 

SICAK (ISI) İNTOLERANSIN NEDENLERİ NELERDİR?

– Ruhsal bozuklukları ısı ınterolansın yaşanmasına neden olan en yaygın etkenlerdendir. Aniden değişen duygu durumu kişinin sinir sistemini olumsuz etkiler. Bu da bağışıklığın zayıflamasına yol açabilir. Tüm komplikasyonlar ardı sıra gelir. Kan dolaşımındaki dengesizlikten bunlardan biridir.

– Kronik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçların yan etkileri de ısı intoleransa yol açabilir. Bununla beraber aşırı terleme de gelişir. 

– Isı intoleransı yaş grubuna da bağlı gelişebilir. 4-5 yaşındaki çocuklarda gelişim evresinde oldukları için düzensiz çalışan hormonlardan kaynaklı görülür. 60 yaş üzerindeki kişiler de bu durum yaşanabilir.

– Nörolojik hastalıklarda vücudu ısıya dair hassaslaştırır. Özellikle omurilik zedelenmesi ya da MS gibi hastalıklar buna zemin hazırlar. 

– Hormon bozuklukları da ısı ınteloransına yol açar. 

SICAK İNTOLERANSIN BELİRTİLERİ

Serin havalarda bile aniden sıcaklanma 

Kokulu ve vücudun her yerinden terleme görülmesi

Vücut direncinin düşük olmasına bağlı 

Mide bulantısı, ani baş dönmesi

Hızlı değişen duygu durumu

SICAK İNTOLERANSA NE İYİ GELİR?

Kronik hastalığı olanlar ya da aşırı derece terleyenler için bir uzmana başvurulmasında fayda var. Çünkü altta yatan bir hastalığa bağlı geliştiğinden kan testi yapılması gerekir. Bunun dışında havanın çok sıcak olduğu saatlerde dışarıya çıkmaktan sakınılmalıdır. Yaz aylarında ortalama 3 litre su tüketilmelidir. Düzenli yüzme rahatsızlık riskini azaltır. Yaz aylarında kalorisi yüksek ve yağlı besinlerden uzak durmakta fayda var. 

Kabakgiller ailesinden olan acur, bir metreye kadar uzanabilir. Yay gibi uzayan acur aynı zamanda düz bir görüntüsü de vardır. Turşuların vazgeçilmezi olan acurun insan sağlığına birçok faydası olduğu biliniyor. Anadolu topraklarında sıklıkla yetiştirilen acurun ülkemizde yaygın bir tüketimi vardır. Peki acurun faydaları nelerdir? Sizler için acur hakkında merak edilen her şeyi araştırdık.

Beyaz, yeşil ve koyu yeşil gibi renklere sahip olan acur, kabakgiller ailesine bağlıdır. Ancak tat olarak salatalığa benzer. İnce uzun bir görünümün yanı sıra bazı çeşitlerine kavun gibi şekil alabilir. Üzerinde girintili çizgiler olan acur oldukça yaygın tüketilir. Kabuğu soyulmadan yıkanarak çiğ halde bile tüketilebilir. Aynı zamanda turşusu yapılan acurun besin değeri de oldukça yüksektir. Batı ve Güneydoğu Anadolu’da yetiştirilen acurun kalorisi oldukça düşüktür. Kışın diyet uygulayanların rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. Ağustos ayının sonunda hasadı yapılan acur, Eylül ve Ekim aylarına kadar tezgahlarda bulunur. Sıcak aylarında rahatlıkla büyüyen bu besin bol sulama istemez. Bu yüzden yetiştiriciliği kolaydır. Yüksek potasyum içerdiğinde kandaki potasyum seviyesini düşürerek kan basıncını dengeler. Bu yüzden tam bir kalp dostu besindir. Yapılan araştırmalara göre Acurun içerdiği maddeler sayesinde nörolojik alt yapılı olan hastalıkların çoğalmasını engeller. İleri yaşlarda görülen alzheimer hastalıklarının önüne geçer. Güneydoğu bölgesinde bu besine genellikle tirozi derler. 

ACURUN FAYDALARI NELERDİR? 

– Mevsim geçişlerinde vücuttaki sıvı değişir. Bu değişim bazı hastalıklara davetiye çıkartır. Uzmanlar bu yüzden hem sıvı tüketimini hem de sıvı bakımından zengin olan besinlerin tüketilmesini öneriyor. Karpuz ve salatalık gibi acurda bu bakımdan etkili bir besindir. İçeriğinde yüzde 80 oranda su bulunur. Bu da böbrek üstü bezlerinin çalışmasını sağlar. 

– Genetiksel, sağlıksız beslenme ve bazı ilaçların ayn etkileri nedeniyle yaşanan idrar yapmada zorlanma gibi durumların yaşanmaması için acurun içerindeki çekirdek kısmı kaynatılıp süzülüp içerisine bal eklenerek tüketildiğinde hem idrar söktürür hemde idrar yollarında biriken iltihabı vücuttan atar. Mesanede taş ve kum oluşumunun da önüne geçer.

– Taze ve olgunlaşmış acur yaz ve sonbahar aylarında düzenli tüketildiğinde içerdiği potasyum kanın temizlenmesini sağlar. Bunun yanı sıra kan basıncını dengeler. Böylece inme, felç, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini azaltır. Ayrıca potasyum kötü kolesterol oranını da  düşürerek kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir. 

– Acurun yaprağı köpek, böcek ve sivrisinek gibi hayvanların ısırığına iyi gelir. Antibakteriyel özelliği sayesinde ısırığın neden olacağı enfeksiyonu önceden önler. Bazı alternatif tıp kitapların da ormanda çok vakit geçirmek zorunda kalan insanlar hep yanlarına bu yapraklardan alırlarmış. 

– Acur sinir hücrelerinin yenilenmesini sağlar. Bu sayede beyne giden sinyaller güçlenir. İleri yaşlarda ortaya çıkma ihtimali olan unutkanlık gibi ciddi rahatsızlıkların önüne geçer. 

– Vitaminler bakımından zengin olan acur, bağışıklığın güçlenmesini sağlar. Vücudun hastalıklara karşı direncini artırır. Uzmanlar özellikle taze halde acurun yılda bir kaç ayda olsa vücudun alması gerektiğini vurguluyor.

– K vitamini çok nadir besinlerde bulunur. Acur K vitamini bakımından oldukça zengindir. K vitamini kemik ve kasların yapısını güçlendirir. Kanı ne çok pıhtılaştırır ne de seyreltir. Bu sayede ciddi hastalıkların yaşanmasını engeller.

– Kalorisi düşük, lif bakımından zengin olan acur, diyet yapmak isteyenler için ideal bir besindir. Turşusu probiyotik bakımından da zengin olduğundan uzmanlar diyet yapmak isteyenlere çiğ halinden ziyade turşusunun tüketilmesini önerir. 

Günlük kombinlerde rahat parçaların trend olduğu bir dönem hakim. Jogging pantolonlar, her yaştan insana hitap eden eşofmana benzer yapısıyla tüm kombinlere uyum sağlıyor. Peki jogging pantolon nedir? Jogging pantolonlar için nasıl kombinler hazırlanabilir? İşte sezonun trendlerinden jogging pantolonlar hakkında bilinmesi gerekenler.

Yaz aylarında günlük kombinler için hep daha rahat kalıba sahip parçalar tercih edilir. Ancak içerisinde bulunulan bazı özel durumlarda daha klasik ya da şık parçalar da kullanılabilmektedir. Son dönemin trend alt giyim parçalarından jogging pantolon, her tarza uyan şıklığıyla ilk tercihlerden biri oluyor. Jogging pantolonlarla spor bir kombin de sağlanabilir, topuklu ayakkabıyla tamamlanan şık bir davet kombini de. Bu pantolonlar için bazı kaynaklarda jogger pantolon terimi de kullanılmaktadır. Bu sebeple bu ayrımı bilmeyenler, jogger ve jogging adında iki ayrı pantolon olduğunu düşünebilmek gibi bir yanılgıya düşebilmektedirler. Kalıbından dolayı eşofman olarak da görülebilen bu pantolonlar için, değişik tarzda kombinler uygulanabilmektedir. Sizler için jogging pantolonlar nasıl kombinlenmeli sorusunu yanıtladık. 

JOGGİNG PANTOLONLAR NASIL KOMBİNLENMELİ?

Jogging ya da bilinen diğer adıyla jogger pantolonlar için kombin hazırlamak zor değildir. Ancak bu durumu hafife alıp kombin uygularken hataya düşebilirsiniz. O yüzden kombin yaparken jogging / jogger pantolonların sahip olduğu tasarıma göre hareket etmeniz daha doğru olacaktır.

Pantolonunuz eğer yandan çizgili ve bol ise, üzerine dar kalıplı bir bluz, gömlek veya t-shirt tercih etmelisiniz. Pantolonunuz yüksek belli ise crop top bluz ve t-shirt giyebilirsiniz.

Pantolonun yanında kullanılan çizginin tonu da kombin için önemlidir. Eğer üst parça çizgiyle aynı tonda değilse, aksesuarınızı bu renkte kullanmanız doğru olacaktır. Böylece bir uyum yakalamış olacaksınız.

Kenar kısmında çizgi olan bu pantolonlar, klasik giyim ve şık davet kombinleri için uygundur. İstenilen bu tarzı, klasik bir gömlek ve topuklu ayakkabı kombiniyle sağlayabilirsiniz. Bu pantolonlar sayesinde bacaklarınızı olduğundan daha uzun ve ince gösterebilirsiniz.

Salaş kıyafetleri tercih ediyorsanız, bu pantolonlar üzerine salaş gömlek ve t-shirtler çok yakışacaktır. Bu kombinlere yüksek topuklu spor ayakkabılar ve kısa topuklu ayakkabılar şıklık sağlar.

JOGGER PANTOLON KADIN KOMBİNLERİ

BERSHKA: 180 TL – 50 TL

ZARA: 180 TL – 300 TL

BERSHKA: 90 TL – 50 TL

Özellikle genç yaştaki insanlarda sık sık görülen halsizlik dikkate alınmayan bir hastalıktır. Ancak uzmanlar halsizliğe ciddi hastalıkların neden olabileceğini söyledi. Peki halsizlik neden olur ve belirtileri nelerdir? Sizler için günümüzde yaygın olan hastalıkların başında gelen halsizlik hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Uzmanlardan halsizliği önlemenin yollarına dair her şeyi haberin detayında:

Hava kirliliği, düzensiz beslenme, vitaminsizlik, uzun saat aralıklarında çalışma ve ruhsal bunalımlar halsizliğe neden olur. Bu ileri seviyelere ise kronik yorgunluğa dönüşür. Sürekli uyuma isteği 8 saatten fazla uyumasına rağmen uykusuzluk çekme gibi durumlarla görülen halsizlik farklı etkenlerle oluşur. Sinir sisteminindeki çöküşün neden olduğu halsizlik basit bir sağlık sorunu gibi gelse de aslında doğru tedavi edilmediğinde ciddi sorunlara zemin hazırlar. Bazı bilim adamların vücudun enerjisinin düşmesinin de halsizliği getirdiğini vurguluyor. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen halsizlik beraberinde yaşam isteğinin azalmasını getirir. Bu tür hastalar asosyal ve iş yapmama durumları yaşar. Uzun süreli aç kalan vücutta da görülen halsizlik için uzmanlar bazı besinlerden uzak durulması gerektiğini belirtiyor. 

HALSİZLİĞİN NEDENLERİ NELERDİR?

Az uyku ya da dengesiz uyku

Bağışıklık sisteminde vitaminsizliğe bağlı bozulma

Düzensiz beslenme

Hormonlarda bozukluk 

Stres oranını artıracak iş ortamı

Güne kahvaltı yapmadan başlama ve ağır yağlı besinler tüketme

Az su içme

Kafein içeren içecekleri fazla tüketme

HALSİZLİĞİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Cildin sarı renkte olması

Sürekli baş ve göz ağrısı çekme

Uyku sonrasında bile kas ve kemik ağrısı

İdrarda koku ve renkte koyuluk

Şeker hastası olma

İştahın aratması

Cilt ve dilde kuruluk

Böbrek ağrısı ve böbrek taşı oluşması gibi durumlar halsizliğin belirtilerindendir.

Uzmanlar Ramazan aylarında artan halsizliğin, nedenini ise sahurda ve iftarda tüketilen bazı besinlerden kaynaklı olduğunun altını çiziyor. Daha enerjik ve sağlıklı bir Ramazan geçirmek için uzmanlar mutlaka sahur yapılması gerektiğini vurguluyor. Bunun için de bazı besinlerin tüketilmemesini bazıların ise daha sık tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

HALSİZLİĞİ ÖNLEMENİN YOLLARI NELERDİR?

HALSİZLİĞE İYİ GELEN BESİNLER NELERDİR?

KURUYEMİŞ

Çiğ badem, ceviz ve çiğ fındık gibi besinler magnezyum bakımından oldukça zengindir. Magnezyum özellikle sinir hücrelerinin çalışmasını destekler. Bağışıklık sistemindeki hücreleri yenileyerek vücudun enerji oranını artırır. Akşam yemeği sonrasında birer saat aralıklarla bir avuç tüketilmesi uzmanlar tarafından kabul edilen miktardır.

SU

Günlük ortalama 2,5 litre su tüketilmelidir. Özellikle sıcak günlere denk gelen Ramazan ayını daha rahat atlatmak için bu 2,5 litre ortalamasını iftar sonrasından sahura kadar yapılması gerekir. Ayrıca sıvı oranı yüksek, domates salatalık ve karpuz tüketimininde artırmak gerekir.

KOMPOSTOLAR

İftarda kayısı, vişne ve erik gibi meyvelerin kompostolarını tüketerek hem halsizlik giderilir hem vücudun ek sıvı oranı karşılanır. Ayrıca bu besinlerin zengin posası sayesinde sindirimi kolaylaştırdığından Ramazan’da kabızlık gibi sağlık problemlerinin yaşanmasını da engeller. 

SÜT VE SÜT ÜRÜNLER

Süt ve sütten yapılan diğer besinleri tüketilerek vücudun ihtiyacı olan kalsiyum  ve antioksidanları karşılayarak gün içerisinde daha dinç olmasını sağlarsınız. Lif zengini olan süt ürünlerinden özellikle yoğurt hem sinir hem de sindirim sistemlerini yeniliyor. 

Bağırsakların çeşitli sebeplerden ötürü yavaşlaması ile yaşanan kabızlık hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki kabızlık nedir ve neden olur? Kabızlığı bitiren doğal kür önerileri nelerdir? Yaşam kalitesini olumsuz etkiler bunun yanı sıra ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiren kabızlığa dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Bilimde konstipasyon olarak geçen kabızlık bazı nedenlerden dolayı bağırsak fonksiyonlarının yavaşlaması ile yaşanır. Dışkının dışarı çıkma esnasında zorlanma ve ağrı çekme gibi durumlarla kendini gösterir. Bağırsak bozukluğu hastalıklarından en yaygını olan kabızlığı yeme bozukluğu ya da bazı beslenme alışkanlıkları tetikler. Uzun süre ya da sık sık yaşanılan kabızlık ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Özellikle kabızlık esnasında yaşanan kanlanma, karın ağrısı ve kilo kaybı durumları bu sorunların habercisidir. Kabızlığa genellikle muz, pirinç lapası, makarna ev fast food yiyecekleri neden olur. Aşırı ciddi hale gelen kabızlığa lavma denilen uygulama yapılır. Makattan yapılan bu uygulamada bağırsaklardaki sıvı oranını artırıp dışkılamanın daha kolay olması sağlanır. Aksi halde sık sık kabızlık bağırsaklardaki hücre yapısını bozduğundan kansere bile yol açabilir. Ancak hafif kabızlık sorunları evde doğal yöntemlerle geçebilir. Bunlardan en etkilisi diyet lif kaynağı yüksek olan kayısı tüketimidir. Daha sonra yeşil çay gelir. Uzmanlar evde doğal yöntem uygulamadan bir uzmana başvurulması önerilir. 

KABIZLIK NEDEN OLUR?

Katı gıdalarda yüksek oranda bulunan yağ ve karbonhidrat

Çok fazla inek sütü ve inek sütünden yapılan ürünler tüketmek

– Uzun süreli hareketsiz kalma 

– Ruhsal sorunlardaki artışın sinir sistemini olumsuz etkilemesi

– Aşırı yemek tüketimi

– Bazı ilaçların içerdiği yüksek miktarda alüminyum ve kalsiyum maddeleri

– Bağırsaklardaki iltihap oranının artması

– Croh, depresyon, anksiyete, alzheimer ve parkinson hastalıkları

Hormonal dengesizlik

Dışkılama kısmındaki kaslarda yaşanan rahatsızlıklar

Gelen tuvaleti sürekli erteleme gibi durumlar kabızlığa yol açar.

KAÇ ÇEŞİT KABIZLIK VARDIR?

İki tür kabızlık vardır. Bunlar zamanına ve belirtilerine göre değişir. Kronik olan kabızlık yani sürekli yaşanan kabızlık en az 3 en fazla 6 ay görülür. Bu rahatsızlık genellikle 30 yaş sonrasında yaşama sıklığı artar. Belirtiler sürekli yaşanır. Ancak akut kabızlık hızla gelişir. Belli dönemlerde görülür. Örneğin kış aylarında bu rahatsızlık sıklıkla görülür. Nedeni ise hareketsiz yaşamdır.

KABIZLIK BELİRTİLERİ NELERDİR?

– Tuvalet geldiği hale dışkılamamanın yapılamaması

Tuvalet esnasında makatta zorlanma ve ağrı

Sık sık kasılma yaşanmasına rağmen çok az miktarda yapılması

KABIZLIK NASIL GEÇER?

Gün içerisinde su tüketimini artırma

Beslenmede lif oranı yüksek besinler tüketerek

Kafein içeren içecekleri azaltarak

Ağız içindeki lokmalar iyice çiğnendikten sonra yutularak

Gelen tuvaleti ertelemeden yapma

Süt ve süt ürünlerinin oranı azaltılarak

İŞTE KABIZLIĞA İYİ GELEN DOĞAL YÖNTEMLER

PORTAKAL KÜRÜ

15 portakal yaprağını iyice kaynatınız. Süzdükten sonra bir gün boyunca dillenmesi için buzdolabına koyunuz. Her sabah yemek yemeden bir bardak tüketiniz. Kabızlık rahatsızlığı bitene kadar bu karışımı tüketebilirsiniz.

PIRASA VE ZEYTİNYAĞI KÜRÜ

3 adet pırasayı kesiniz 4 su bardağı su ile kaynatınız. Ardından yarım çay bardağı zeytinyağı koyup 5 dakika daha pişirip tüketebilirsiniz.

KABIZLIĞI ÖNLEYEN SİRKE TARİFİ

Dr. Feridun Kunak programında kabızlık için en doğal kürün yapılışını seyircilerle paylaştı. Kunak, ayrıca nasıl kullanılması gerektiğini de belirti. 

Yaz sezonunda en çok tercih edilen elbise modellerinden biri trikolardır. Hem tesettür giyimde hem de plaj kombinlerinde rahatlıkla tercih edilebilen triko elbiseler, giyen kişide doğal bir şıklığın oluşmasını da sağlar. Peki sezonun triko elbiseleri nasıl? Sezonun trend triko modellerini sizler için derledik.

Son dönemin trend elbise modellerinin başında trikolar geliyor. Dünyaca birçok ünlü ismin de sıklıkla giymeyi tercih ettiği triko elbiseler, özellikle tatil yerlerinde bikinilerin üzerinde giyildiğinde ayrı bir şıklık kazanıyor ve tüm dikkatleri giyen kişinin üzerine çekiyor. Son olarak dünyaca ünlü yıldız Hailey Baldwin Bieber tarafından tercih edilen ve sosyal medyanın ilgisini çeken bu popüler parça, uygun bir şekilde kombinlendiğinde yaz akşamları için doğal bir şıklık oluşmasını sağlıyor. Sizler için sezonun en şık triko elbise modellerini ve fiyatlarını derledik.

TRİKO ELBİSE MODELLERİ

H&M: 60 TL

MORHİPO: 128 TL

PEOPLE BY FABRİKA: 130 TL

LİDYANA: 555 TL

Şiddetli baş dönmesine neden olan kulak kristali oynaması erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülür. Sıvı hareketlenmesi olan kulak kristali, yaşam statüsünü sıfıra indirir. Beyin ve omur iliğe kadar hasara neden olan kulak kristali, ağrıları kişiyi uykusundan bile uyandırır. Dengesizlik gibi belirtilerin yanı sıra düzensiz kalp atışlarıyla da kendini belli eder. Peki Kulak kristali neden oynar?

Kulak kristalleri iç kulakta yer alan ve vücut dengesini sağlayan yapılardır. Kristaller iç kulağın içerisinde denge kanallarında bulunurlar. Vücut hareketlerinin dengeli olmasını sağlayan kulak kristalleri, kulak içinde üç ayrı denge kanalı içerisinde sıvı halde bulunan sabit yerleşimli yapılardır. Herhangi yaşanan bir travma sonrası yerinden oynayan bu yapılar beyin ve omur iliği olumsuz etkiler. Denge sıvısı olan kulak kristalleri hareket ettikçe ciddi sağlık sorunlarına da beraberinde getirir. Çoğu kez bu kristallerin oynama nedeninin ne olduğu bilinmez. Kulak kristalinin oynaması meniere hastalığı, otoskleroz gibi kulak rahatsızlıkları, santral sinir sistemi hastalıkları ve iç kulak tümörleri gibi rahatsızlıklardan dolayı ortaya çıkabilir. Hastaların yüzde 80’i kulakların şiddetli ağrımasından dolayı uykudan bile uyanabiliyor. Kış aylarında vakalar artar. 

KULAK KRİSTALİ KAYMASI NEDEN OLUR?

Kulak ve üst yolunum yolu enfeksiyonları kulak kristali kaymasına neden olan faktörlerin başında gelir. Beynin travma geçirmesi ve ani yapılan boyun hareketleri de bu kristallerin yerinden oynamasına neden olur. Yatarken yapılan hareketler ve birden ayağa kalkmakta kristal sıvıları harekete geçirir. Kristallerin kaydığını gösteren belirtiler; ani başlayan baş dönmeleri ve mide bulantısı gibi durumlardır. Aynı zamanda baş dönmesi olmadığı halde dengesizlik hissi yaşanması kişinin kulak kristallerinin kaydığını gösteren belirtilerden biridir. 

KULAK KRİSTALİNİN OYNAMASININ BELİRTİLERİ

Şiddetli baş dönmesi zeminin ayağının altından çekilmesi

Vücut hareketlerinde dengesizlik

Görmedeki odak noktasında bozukluk

Kulak içinde artan çınlama ve iltihaplı akıntı

– Kulaktan yüze kadar vuran kramplar

Uzanırken bile mide bulantısı ve baş ağrısı

İleri durumlarda kalp ritim bozukluğu ve kan akışında hızlanma gibi belirtilerle kendini gösterir.

KULAK KRİSTALİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR? OYNAMA ESNASINDA YAPILMASI GEREKENLER;

Kulak burun boğaz doktorunun yapacağı denge testleriyle kulak kristallerinin yerinden oynayıp oynamadığı tespit edilir. Kulak kristalleri yerinden oynayan kişinin hareket ederken daha dikkatli olması tavsiye edilir. Baş dönmesi esnasında baş fazla hareket ettirmeden sabit bir yerde durulması sağlanması. Bol bol su tüketimi sağlanmalı. Ataklar sırasında hareket halinde iken hemen bir yere uzanmak ya da oturmakta fayda var. 

Yüzyıllardır soğuk algınlığı için tüketimi tavsiye edilen sarımsak, güçlü bir antioksidandır. Hem ilaç hem de kozmetik sanayisinde tercih edilen sarımsak hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Çiğ ya da pişmiş olarak tüketilebilir. C vitamini bakımından doğada zengin olan besinlerden ilk üçüdür. Ancak aşırı tüketildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Peki Sarımsağın faydaları nelerdir?

Sarımsak yüzyıllar öncesinde keşfedilmiş en sağlıklı besindir. Asya kıtasında yetiştirilen öncelerde tıbbı tedavilerde kullanılan sarımsak diğer kıtalara yayıldıkça kullanım alanı da genişlemiştir. Ülkemizde Kastamonu’da yetiştirilen sarımsağın birçok hastalığa faydası var. Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan raporda her insanın günlük tüketmesi gerek besin listesinin ilk sırasında alan sarımsağı çoğu insan kokusundan dolayı tüketmez. İçeriğinde selenyum, germanyum, kükürt, aminosit gibi minerallerin yanı sıra A, B1 ve C vitaminleri bulunmaktadır. Çok güçlü antioksidan özelliği olan sarımsak vücudun adeta yenilenmesini desteklerken hastalık ve kansere karşı vücudu koruyan etkili bir besindir. Bölünmeden çiğ bir şekilde yutulduğunda koku yapmaz. Ancak sarımsak içeriğinde asit barındırdığı için tüketmeden bir dahiliye doktorunda görünmekte fayda var. Çiğ ve pişmişinin yanı sıra toz halinde de tüketilir. Taze sarımsağı kurutup havanda dövdükten sonra elde edilir. Toz haline getirildiğinde içerisindeki yağı çıkan sarımsağın faydası iki kat artar. Ancak marketlerde hazır yapılan sarımsaklar ile evde yağılan sarımsakların faydası aynı değil. Bu yüzden alternatif tıp uzmanları evde yapılan sarımsak tozunu öneriyor. 

SARIMSAĞIN FAYDALARI NELERDİR?

Güçlü bir antiseptik özelliğe sahip olan sarımsak, vücut içindeki bütün toksinleri temizler. Bu yüzden uzmanlar özellikle bu zamanlarda artan virüslere karşı en etkili besinlerden biri olduğunu söyler. Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücuda girmiş ya da vücutta olan virüsleri etkisiz hale getirir. Yapılan araştırmalarda düzenli sarımsak tüketildiğinde kanser oluşumunu bile engellediği tespit edilmiştir. C ve E vitamini bakımından da zengin olan sarımsağın metalle kesilmesi uygun değildir. 

Kan şekerini dengelemekte adinopketin hormonunun düzenler. Bu sayede tip 2 diyabet hastalığını önler. Diyabet hastalarındaki glukoz seviyesini korur. Ayrıca kan seviyesini düzenleyerek damarlardaki akışını sağlar. Damarların duvarını güçlendirerek daralma ya da incelmesini engeller. Bu özellikleri sayesinde kalp ve damar hastalıklarının önüne geçer.

Yüksek enerjiye sahip olduğundan kronik yorgunluğa da fayda sağlar. Özellikle günümüzde artan hava kirliliği, sağlıksız beslenme ve yoğun iş temposu nedeniyle yaşanan yorgunluk aynı zamanda aşırı kilo alma gibi sağlık sorunlarına da yol açar. Ancak yemeklere eklenen sarımsak, bu sağlık sorunlarını engeller. Fakat uzmanlar aç karna sarımsağın tüketilmesini uygun görmez. Mide asidini olumsuz etkileyebilir. Bu da faydalı olan sarımsağın sağlık sorunlarına yol açmasına zemin hazırlar. 

E vitamini saç ve cilt için gereklidir. Sarımsak bu vitamin bakımından oldukça zengindir. Özellikle mevsim geçişlerinde artan saç dökülmeleri ve cilt yıpranmalarına fayda sağlar. Haftada iki defa dövülmüş sarımsağı zeytinyağıyla karıştırıp saç diplerine sürün. Bu karışım saç köklerini güçlendirir.

SARIMSAK TOZUNUN NE İŞE YARAR?

HDL kolesterol yükselince damar yolları tıkanır bu da kalp hastalıklarına zemin hazırlar. Sarımsak tozu bu seviyenin dengelenmesini sağlayarak hastalıkların artmasını engeller.

Kan akışı çeşitli sebeplerden ötürü hızlanır. Bu da yüksek tansiyon, inme ve felce neden olur. Ancak sarımsak içerdiği anti-mikrobiyal sayesinde kan basıncını düzenleyerek bu gibi sağlık sorunlarının yaşanmasının önüne geçer. 

Halk arasında yapılan bir uygulamada sarımsak ikiye bölünüp ev ya da mutfak gibi alanlara konulduğunda ortamdaki mikropların öldüğüne ve havanın temizlendiğine inanılır. 

Çok güçlü bir iltihap söktürücü olan sarımsak, vücutta besin atıklarından ve mevsimsel virüslerden kaynaklı artan iltihabı atar. Bu işlemi yaparken idrar yollarını da temizler. 

Sülfür maddesi içeren sarımsak, bağışıklık sisteminin direncini artırır. Vücudunda yeteri miktarda vitamin ve mineral bulunmayan kişilerde bağışıklık sistemi çabuk çöker ve hastalıklara davetiye çıkarır. Bu yüzden uzmanlar sağlıklı bir kişinin bile antibiyotikten bile etkili olan sarımsak tozunu gün içerisinde tüketilmesini tavsiye eder.

Serbest radikaller metabolizmayı kötü etkiler. Yavaşlayan metabolizma vücuttaki enzimleri gerçekleştiremediğinden yağlanmaya sebep olur. Ancak sarımsak tozu bu sağlık sorununun oluşmasını engelleyecek güçlü bir doğal ilaçtır.

İnsülin direncinde ortaya çıkan dengesizlik şeker ve gizli şeker adında ciddi hastalıklara davetiye çıkarır. Sarımsak tozu buna da iyi gelir.

BİR TANE ÇİĞ SARIMSAK YUTARSANIZ NE OLUR?

Çiğ halde tüketildiğinde enfeksiyonlu hücrelerle daha etkili baş eder. Özellikle sindirimdeki serbest radikalli hücreleri temizlemede etkili olan sarımsak, mide ve bağırsak hastalıklarının yaşanma riskini azaltır.

Bazı besinler damar içerisinde yağ birikimine neden olur bu da zamanla damarların tıkanmasına sebebiyet verir ve kalp hastalıkları riskini artırır. Ancak sarımsak içerdiği trombositler sayesinde birikin bu yağların temizleyerek kalp damar sağlığını korur.

Kan hücrelerini dengeleyen sarımsak şeker, tansiyon ve kolesterol seviyesini dengeler. Yapılan araştırmalarda sarımsak çiğ halde tüketildiğinde vücuda karışma oranı daha hızlıdır. Bu yüzden veriği faydaları kısa zamanda gösterir.

Solunum yollarında sıklıkla yaşanan hastalıkları önlemenin en etkili yolu da sarımsaktır. Sarımsak bağışıklık sistemini güçlendirerek stres, yorgunluk, grip ve üst solunum yolu hastalıkları önler. 

Bir kaşık bal ile beraber tüketilen çiğ sarımsak mide asidini dengeler. Ayrıca ağız kokusunu önler. Bu bilgi çok az kişi tarafından bilinir. Ağız kokusuna genellikle yemek borusu, tükürük ve mide de biriken enfeksiyonlar neden olur. Bal sarımsağın kokusunun bastırarak yemek borusu, tükürük ve mide de biriken enfeksiyonlu hücrelerin sayısını azaltır. 

Vücudun genelindeki hücrelerin DNA yapısını koruyarak tümör oluşumu önler. Böylece kanser olma ihtimalini aza indirir. Bu özelli özellikle meme kanseri, akciğer ve bağırsak kanserlerinde etkilidir. Uzmanlar aile öyküsünde kanser olan kişilerin bol bol sarımsak tüketmesini öneriyor.

SARIMSAĞIN YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Faydalı bir besin olmasının yanı sıra dikkatli tüketilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Cilt yüzeyindeki bakteri ve virüsleri öldürür. Ancak aşırı uygulandığında cildin doğal yapısını bozar. pH değerini düşürür. Aynı zamanda aşırı bir şekilde çiğ tüketildiğinde mide ve bağırsaklardaki asit ve mukus oranını artırabilir. Mide yanması kusma ya da ishale yol açabilir. Uzmanlar ayrıca düzenli ilaç kullanan kronik hastalarının sarımsak tüketiminin sakıncalı olduğunu belirtti. 

Yaz sezonunda en çok tercih edilen elbise modellerinden biri trikolardır. Hem tesettür giyimde hem de plaj kombinlerinde rahatlıkla tercih edilebilen triko elbiseler, giyen kişide doğal bir şıklığın oluşmasını da sağlar. Peki sezonun triko elbise modelleri nasıl? Sezonun trend triko elbise modellerini sizler için derledik.

Son dönemin trend elbise modeli trikolar oluyor. Dünyaca ünlü birçok ismin de sıkıkla giymeyi tercih ettiği triko elbiseler, özellikle tatil yerlerinde bikinilerin üzerinde ayrı bir şıklık kazanıyor ve dikkatleri üzerine çekiyor. Son olarak dünyaca ünlü aktris Hailey Baldwin Bieber tarafından tercih edilen ve sosyal medyanın ilgisini çeken bu popüler parça, uygun bir şekilde kombinlendiğinde yaz akşamları için doğal bir şıklık sağlayacaktır. Tesettür giyim için de ilk tercih edilen elbise modellerinden olan trikolar, davetler için de sade bir çekicilik sağlıyor. Sizler için sezonun en şık triko elbise modellerini derledik.

TRİKO ELBİSE MODELLERİ

H&M: 60 TL

MORHİPO: 128 TL

PEOPLE BY FABRİKA: 130 TL

ARMİNE: 200 TL

ARMİNE: 200 TL