Şunun için etiket arşivi: Kadın

Alıç meyvesi ilkbahar ve yazın geldiğini gösteren meyvelerden biridir. İnsan sağlığına birçok faydası olan alıç meyvesi özellikle sindirim sorunlarına iyi gelir. Peki alıç meyvesinin faydaları nelerdir? Aynı zamanda elma ve üzüm sirkelerinin yerini alacak kadar etkili olan alıç sirkesini de sizler için araştırdık. Alıç sirkesi nasıl yapılır? Alıç sirkesi nasıl tüketilir? Alıç meyvesine dair her şey haberimizin detayında…

İlkbaharda çiçeklenen alıçın bilimsel adı adi alıçtır. Ülkemizde reçeli, marmelat ve macunu yapılır. İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde insan sağlığına oldukça fayda sağlar. Yöresel adı yemişen olan alıç hoş kokusu ve güzel tadı ile de çiğ halde tüketilir. Alıçların çiçekleri tamamen açılmadan toplanır. Ormanlık ve yol kenarlarında yetişir.  C vitamini tanen, trimethylamin, flavon türevleri ve triterpen gibi maddeler bakımından zengindir. Gülgiller ailesine ait olan alıçların bazıları tatlı bazıları ekşidir. Kırmızı ve sarı renkleri olan alıç ülkemizde Sivas şehrinde en lezzetlileri yetişir. Dünyada ise Kuzey Amerika ve Asya ülkelerinde görülür. 

ALIÇ MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Yapılan bazı araştırmalarda alıç meyvesinin sinir hücrelerini sakinleştirdiği ve bu sayede stres ve depresyona iyi geldiği ortaya çıkarılmıştır. Uzmanlar alıçla yapılan çayın depresyon ve kaygı gibi ruhsal hastalıklar esnasında tüketilmesi tavsiye edilir. 

İçerdiği triterpen maddesinin yağ yakma özelliği vardır. Bu sayede sindirim sistemini hızlandırarak kilo vermede yardımcı olur. Diyetisyenler metabolizması düşük olan kişiler için tavsiye ettikleri çaylar arasında ilk sırada yer alır. 

Bağışıklık sistemindeki serbest radikalleri temizleyerek hastalıklara karşı kalkan görevi görür. Güçlü antioksidan özelliği sayesinde uzmanlar alıçın mevsim geçişlerinde bol bol tüketilmesini tavsiye ediyor. 

Posa açısından zengin olan alıç ishal gibi sindirim bozukluğu hastalığına da iyi gelir. Potasyum kaynağı olan alıç ishal rahatsızlığının hızlı bir şekilde doğal yolla tedavi eder. Eski çağlarda bu çay sıklıkla tüketilir.

Antioksidan bakımından zengin olduğundan kalp ve damar tıkanıklığını önler. Damarlara biriken toksinleri temizleyen alıç meyvesi felç, inme, yüksek tansiyon ve kalp krizi gibi durumların yaşanma riskini azaltır.

– Alıç çayı ağız içerisindeki yaralara da şifa olur. Tükürük ve dişlerdeki enfeksiyonlu hücreleri azaltarak, diş eti hastalıklarının önüne geçer. Ayrıca ağız kokusunu engeller.

ALIÇ SİRKESİ NASIL YAPILIR?

2 kilo gram alıç
5 litre su
15 yemek kaşığı kaya tuzu
15 çay bardağı üzüm ya da elma sirkesi
7 adet nohut

Alıç meyvelerini ayıkladıktan sonra sirkeyi yapacağınız kavanozlara koyun. 4 Litrelik kavanozlara doldurduğunuz alıçların üzerine 3 litrelik su ekleyin. Geriye kalan malzemeleri ekledikten sonra üzerini temiz bir bezle örtün. Güneş görmeyen yerlere kaldırın ve 20 gün kadar bekleyin. Alıçlar dibe çöktükten sonra süzüp başka bir kavanoza aktarın. Ancak bir uzmana danışmadan tüketmeyiniz. 

ALIÇ SİRKESİNİN FAYDALARI NELEDİR?

Kan dolaşımında etkilidir. Bu sayede kalp ve damar sağlığını korur. Ayrıca kötü kolesterol seviyesini düşürür. Tansiyon gibi ciddi hastalıkların yaşanma riskini azaltır. 

Rahatlatıcı etkiye sahip sirke sinirleri yatıştırarak stres ve depresyona iyi gelir.

Yemek sonrasında yaşanan hazımsızlık ve şişlik gibi sağlık sorunlarını gidermede etkilidir.

Vücuttaki oksijen dengesini sağlayarak beyin sağlığını korur ve düzenli uyku çekmede yardımcı olur.

Güçlü bir idrar söktürücü özelliği vardır. Ancak aşırı tüketildiğinde ciddi sorunlara da neden olabileceğinden bir uzmana danışılmalıdır.

Vücutta biriken ödem ve şişlikleri atmada etkilidir. 

2019 sonbahar sezonunda tesettür gömlekler, hem spor hem de şık bir görünüm elde etmiş durumda. Ünlü fenomen Aybüke Nur Özkul’un kendi stilinde yer alan desen ve renkler, 2019 sonbahar tesettür gömlek modellerinde yer alıyor? Peki 2019 sonbahar tesettür gömlek modelleri nasıl? 2019 sonbahar tesettür gömlek modellerinde hangi renkler hakim? Tesettür gömlek modelleri nasıl kombinlenir? Tesettür gömlek modelleriyle ilgili tüm detaylar yasemin.com’da!

Aybüke Nur Özkul; Instagram’ın en çok takip edilen muhafazakar fenomenlerinden biri. Giydiği kıyafetler ve uyguladığı kombinlerle oldukça beğeniliyor. Özkul’un giydiği parçalar aynı zamanda sezonun trendlerini de yansıtıyor. Bunlardan biri de uzun tesettür gömlekler… Koton, De Facto, Trendyol, Armine, Allday gibi markaların 2019 sonbahar sezon kreasyonunda kendisine çoktan yer bulmaya başlamış olan uzun gömlek modelleri, farklı desen tasarımları ve sonbahar sezonuna özel renkleriyle dikkat çekiyor. Peki 2019 sonbahar sezonunda tesettür gömleklerde hangi renkler hakim? Tesettür uzun gömlekleri kombinlerken nelere dikkat etmek gerekir? Sizler için 2019 sonbahar döneminin tesettür gömlek modellerine ve kombin tüyolarına yer verdik. İşte tesettür uzun gömlek modelleriyle ilgili tüm bilinmesi gerekenler:

UZUN GÖMLEK MODELLERİ KOMBİNASYONLARI

Uzun gömlekleri kombinlerken, tercih edeceğiniz parça çoğunlukla jean pantolonlar olur. Nitekim; sadece sonbahar sezonu için değil her dönemde jean pantolonlar, uzun gömlekler için oldukça ideal bir parça olacaktır.

Son dönemin trend dizden yırtık, bilekten kısa pantolonları istediğiniz hareketliliği kazanmanızı sağlayacaktır. 

Bununla birlikte gömleğinizle aynı tonu ve kumaş türünü taşıyacak bir pantolon kombinasyonu da oldukça şık duracaktır.

Çanta ve ayakkabı seçiminizi ise gömleğinizin rengine ve desenine göre yapın. Böylelikle bir uyum bütünü yakalamış olursunuz.

TESETTÜR GÖMLEK MODELLERİNDE HAKİM OLAN RENKLER

2019 sonbaharında gömleklerde sarı renk ile bir hareketlilik oluşturulmaya başlanmış durumda. Bununla birlikte sonbahar deyince akla gelen yeşil, turuncu ve kahve tonları da kendisine gömlek modellerinde yer buluyor.

Desen konusunda ise çizgili tasarımlar ön planda. Önerimiz; yatay çizgiler yerine dikey çizgiler tercih etmeniz. Dikey çizgiler, sizi olduğunuzdan daha uzun ve zayıf gösterecektir.

2019 SONBAHAR TESETTÜR UZUN GÖMLEK MODELLERİ

ARMİNE: 130 TL

ALLDAY: 80 TL

KOTON: 38 TL – 52 TL

DE FACTO: 50 TL – 60 TL

Vücuda olan faydalarını saymakla bitmeyen incir, sofralara binbir çeşit lezzetle gelebilir. Tadı oldukça güzel olan incirle enfes bir kurabiye yapmaya ne dersiniz? Şimdilerde market raflarında olan incirli kurabiyeyi evde pratik bir şekilde pişirebilirsiniz. Nasıl mı? İşte incirli kurabiyenin ev yapımı tarifi:

İncir, anavatını Doğu Akdeniz ve güneybatı Asya olan bir bitki türü ve bu türün meyvesidir. İçerisinde yüksek oranda lif bulundurduğu için birçok sindirim sorunununda üstesinden gelen indir, sadece daldan toplandığı gibi tüketilmez. Kur’an-ı Kerim’de de geçen incir yüzyıllar boyunca hekimler tarafından tedavi amaçlı kullanılmıştır. Günümüzde Ağustos sonu Eylül başı gibi toplanan incirle muhteşem bir kurabiye yapabilirsiniz.

İNCİRLİ KURABİYE TARİFİ:

MALZEMELER

125 gram oda sıcaklığında margarin
1 adet yumurta
Yarım su bardağı pudra şekeri
3-4 adet ince doğranmış kuru incir
2 yemek kaşığı hindistan cevizi
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı nişasta
Aldığı kadar un

YAPILIŞI

Büyük bir kasede margarin, pudra şekeri, yumurta, hindistan cevizi ve kabartma tozunu karıştırın.

İçine nişastayı ekleyerek yoğurun. Hamuru toplayana kadar un ekleyerek yoğurun.

Daha sonra içine incirleri ekleyerek karıştırmaya devam edin.

Hazırladığımız kurabiye hamuruna elinizle şekil verin. İsteğe göre arasına incir reçelinden koyabilirsiniz.

Hazırladığınız kurabiyeleri 180 derecede hafif kızarıncaya kadar pişirin.

Ilık hale geldiğinde servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kolit ne olduğunu biliyor musunuz? Nadiren görülen bu hastalık hakkında bilinmeyenler şeyi sizleri için haberimizin detayında belirttik.

Kalın bağırsak iç astarının mikrop kapması sonucu iltihaplanması ile kolit ortaya çıkar. Kolit bağırsakların genel iltihaplanmasına da denir. Sıklıkla bağırsakların zararlarında oluşur. Besin atıkları sonucu ortaya çıkar. 

KOLİT NASIL OLUR?

Besinlerin katı sıvı ayrıştırması kalın bağırsak ve bağırsak kolonlarından geçer buradaki kasların hareketlenmesi ile dışkılama ya da idrar sonrası görev tamamlanır. Ancak besinlerin içerdikleri maddeler ve bazılarında da kalıtımsal olarak bu kolonlar kasılmadığın da kişide kabızlık ya da ishal sorunu ortaya çıkar.  

Kolite hastalığına bağırsak bakterileri ve kolon virüsleri neden olabilir. Aynı zamanda kan içerisindeki bakteriler, stres, depresyon, ilaçlar, genetik yatkınlık ve çevresel etmenlerin yanı sıra klozet gibi alanlarda kolit hastalığına sebebiyet verir. Bu rahatsızlık bağırsaklardan yemek borusuna kadar olan bütün organların kısa süre de ağır deformasyonlar almasına neden olur. 

KOLİT BELİRTİLERİ

En sık belirtisi kabızlık ve ishal 

Şiddetli karın ağrısı

Ani değişen vücut ısısına bağlı terleme ya da titreme 

Cildin deforme olması ve dökülmesi

Göz içi ve çevresinde iltihaplanma ve ödem birikimi

İştahsızlığa bağlı kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir.

KOLİTİN BİLİMSEL VE BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ

Birçok yolla ortaya çıktığından birçok çeşidi vardır. Kan ve dışkı tahlili yapılır. Vücudun vitaminleri emilimine bakılır. Vücut yüksek miktarda vitamin ve mineral kaybetmişse kolit hastalığı için dışkılamaya bakılır burada vücudun emmesi gereken vitaminlere rastlandığında doktor buna göre tedavi yöntemi geliştirir.

Aynı zamanda bitkisel tedavi yöntemi de olan bu hastalık için antioksidan bakımından yüksek olan besinler tüketilmelidir. Probiyotik yoğurt, mercimek, meyve ve yeşillikler etkili olan besinlerdir. Ayrıca;

ZERDEÇAL

Hem yemeklerde hem de çay olarak tüketilen zerdeçal, kolin tedavisinde etkili olan en iyi doğal besindir. Bağırsak sorunu yaşayanlar uzman kontrolünde gün içerisinde bu besinin çayını tüketebilir.

ALOE VERA JELİ

 Aloe vera bitkisinin dış kabuğunu soyduktan sonra içindeki jeli çıkarınız. Bu jeli bir bardak ılık suyla karıştırın ve tüketin. Belirtiler geçene kadar hazırladığınız bu karışımı günde 2 bardak tüketebilirsiniz.

Mevsim geçişlerinde hastalıkların artmasının en temel nedeni hava ısısının değişmesidir. Vücut değişen bu ısı oranına ayak uydururken bir takım komplikasyonlar yaşar. Özellikle kuluçka döneminden harekete geçen virüs ve bakteri evreleri ile bu dönemde hastalıklar artar. Peki mevsim değişikliği hastalıkları nelerdir? Mevsim geçişlerinde neler yapılmalı? Sizler için mevsim geçişlerini daha hafif hastalıklarla atlatmanın yollarını araştırdık. Haberin detayında uzman önerilerini de bulabilirsiniz.

Halsizlik, uykusuzluk  ve sürekli kemik ağrıları ile sabah uyanıyorsanız mevsim geçişi hastalıklarından birine yakalanmış olabilirsiniz. Havanın ısında ani değişmeler Vücut ısısını kötü etkiler. Üstelik bağışıklık sistemi de zayıfsa kişinin hastalanma oranı artar. Yaşam kalitesini düşüren ruhsal bunalımlara neden olan bu dönemde aynı zamanda kuluçka dönemi biten virüsler de harekete geçer. Bütün bu süreç ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkartır. Havalardan dolayı giyim, beslenme ve yaşam tarzı değişir bu da vücudun hemen uyum sağlanma sürecini zorlaştırır. Virüslerin bağışıklığı zayıflatması ile vücut tamamen hastalığa teslim olur. 

MEVSİM DEĞİŞİKLİĞİ HASTALIKLARININ BELİRTİLERİ

Sabah uyanmakta zorlanma ve nedensiz vücut ağrıları

Gözlerde şişlik ve sulanma

Gün içinde hapşırma sıklığının artması

Boğazda hırıtlı ve kaşıntı

Göğüs bölgesinde ağrı ve uyuşma

İştahsızlık

Gece hızla terleme ya da aniden üşüme

Mide bulantısı ve baş ağrısı mevsim değişikliği hastalıklarının genel belirtileridir.

MEVSİM DEĞİŞİKLİĞİ HASTALIKLARI NELERDİR?

GRİBAL ENFEKSİYON(GRİP)

Yaz aylarından sonbahar aylarına geçiş sırasında görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Grip, yüksek ateş ve eklem ağrılarıyla başlar daha sonra öksürük ve yorgunluk olarak kendini gösterir. 

SOĞUK ALGINLIĞI

Üst solunum yolları hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde gribal enfeksiyona dönüşebilir. Başlıca belirtileri; halsizlik, burun akıntısı ve kuru öksürüktür.

ASTIM

Ani değişen havalarda bulaşıcı virüsler çoğalmaktadır bu durum astım hastaları için büyük bir tehlike oluşturur. 

AKUT BRONŞİT

Bakteriler, virüsler ve mikroplardan dolayı üst solunum yollarının iltihaplanmasıyla ortaya çıkar. 

DEPRESYON

Genellikle yaz aylarından kış aylarına geçişte görünmektedir. Uzmanlar bunun nedenini beyindeki melatonin hormonunun kış aylarında fazla salgılanmasından kaynaklandığını söylemektedir. 

ALERJİ

Özellikle kış aylarından ilkbahar aylarına geçişte görünmektedir. Alerjiler, kızarıklık, kaşıntı, öksürük gibi belirtiler gösterir.

MEVSİM DEĞİŞİKLİĞİ HASTALIKLARINDAN KORUNMA YOLLARI

Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuğba Günal, mevsim değişikliği hastalıklarından korunmanın yollarına dair işe bunları söyledi:

Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler tüketilmelidir. Özellikle A, C ve E vitaminleri bol bol tüketilmeli. Günde en az 5 porsiyon yeşil sebze tüketimi yapılmalı. Magnezyum bakımından zengin olan besinleri ara öğün olarak alınmasında fayda var.

Ani değişen havalarda çok kalın ya da çok ince giyilmemelidir. Vücut ısısına ve gün içindeki hareketlenmeye göre mutlaka giyinmeli ve ona göre ek eşya alınmalı.

Bol su tüketilmeli fakat suyun sıcaklığına dikkat edilmelidir. Terleme esnasında kesinlikle soğuk su tüketilmemeli. Sıvı tüketimini diğer besinlerden de sağlanmalı.

Sağlıklı beslenmenin yanı sıra öğünler atlatılmadan yapılmalıdır. Mevsim meyveleri gün içerisinde en az iki defa tüketilmelidir.

Yılın en serin ve yağmurlu geçen aylarından biri olan sonbaharda doğal görünen bir makyaj yapmak ve yılın trendlerine ayak uydurmak istiyorsanız, sizler için hazırladığımız önerilere göz atabilirsiniz. İşte sezonun renkleri ile yapılan makyaj hakkındaki tüm detaylar…

Makyaj sevenlerin merakla beklediği sonbahar ayları geldi. Özellikle buğulu yani dikkat çeken bir göz makyajının yapıldığı sonbahar aylarında bazı far ve ruj tonlarını kullanarak sezonun renkleriyle uyumu kolayca yakalayabilirsiniz. Kahve ve bordo tonlarının ağırlıklı olduğu sonbahar aylarında kısa saçlarınızla muhteşem görünebilirsiniz. Sonbahar göz makyajı trendlerinde de yer alan ışıltılar, bronz, altın ve gümüş tonlarıyla da birleşmeye hazırlanıyor. Siz de bu parıltıların dünyasına gidip güzelliğinizin daha da ışıldamasını isterseniz, siyah dumanlı göz makyajınıza altın gölgeler verebilirsiniz. Gelin birlikte sonbahar aylarına özel makyaj yapalım…

İŞTE TÜM DETAYLARIYLA MUHTEŞEM SONBAHAR MAKYAJI

Makyaja önce primer ya da baz kullanarak başlamanız cildinizdeki sivilce lekelerini kolayca kapatmanıza yardımcı olacak hem de yağmurlu havalarda bile akıp, bozulmayacak bir makyaj yapabilirsiniz.

Soğuk ve rüzgarlı havalarda cildiniz kuruyup makyajınızın kötü görünmesine neden olabilir. Bu yüzden makyaj bazını nemlendirici etkili seçebilir ya da içerisinde gliserin olan bir fondöten kullanabilirsiniz.

Gelelim makyajın en önemli adımına! Tabii sonbahar makyajının en önemli gözlerinizde kullanacağınız renk tonlarıdır. Yeşil, bordo, kahvenin tonları ya da mor gibi farları uygulayarak sezonun modasına ayak uydurabilirsiniz. 

Gözlerinize farı da uyguladıktan sonra çok ince, sadece kirpik diplerinize olacak şekilde eyeliner sürebilirsiniz. Maskarayı da tamamlayarak göz makyajınızı noktalayabilirsiniz.

Yüzünüze renk katmak ve elmacık kemiklerinizi belirginleştirmek istiyorsanız şeftali tonlarında bir allık uygulayabilirsiniz.

Koyu kahve renklerinde süreceğiniz ruj ile makyajınızı hızlıca tamamlayabilirsiniz.

Arıların bitkilerden aldığı polenleri enzimleyip ürettikleri besine bal denir. Birçok çiçek çeşidinden yapılan bu balların aynı zamanda insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Ayrıca vücudun kendiliğinden üretemediği bazı maddeler bakımından zengindir. Peki balın faydaları nelerdir? Kaç çeşit bal vardır ve en faydalısı hangisidir? Sizler için bal hakkında merak edilenleri araştırdık. Haberin detayında Özellikle bağışıklığı güçlendiren bala dair her şeyi bulabilirsiniz.

Arılar çiçeklerden topladıkları tomurcukları midelerinde invertaz enzimi sayesinde bala dönüştürürler. Yaptıkları kovanların içerisine bıraktıkları balın tadı rengi kokusu topladıkların çiçeklerin tomurcuklarına göre değişir. 1 kilo bal için bir gün boyunca 900 bin arı çalışır. Nem, güneş ışığı, kaynatma gibi sıra dışı bir etkiye maruz kalmadıkça bozulmayan bal zamandan etkilenmez. Yapılan araştırmalarda  amilaz, nikotin, invertaz, katalaz, oksidaz, fosfataz enzimleri bulunur. Aynı zamanda tiamin, riboflavin, askorbik asit, piridoksin, pantotenik asit, niasin ve az miktarda biotin, folik asit bulunur.Enzim ve vitaminlerin yanı sıra potasyum, klor, kükürt, kalsiyum, sodyum, fosfor, magnezyum, silisyum, demir, mangan ve bakır bakımından zengin ola bal bu sayede insan sağlığına oldukça fayda sağlar. Baldaki şeker kana karışmada uzun bir süreç yaşadığı için bazı uzmanlar her gün bir kaşık balı yarım bardak su ile karıştırarak tüketilmesini öneriyor.

KAÇ ÇEŞİT BAL VARDIR VE EN FAYDALISI HANGİSİDİR?

BİTKİ ÇEŞİTLİ BALLAR

KESTANE BALI

Koyu renkli olan bu balın özel üretim alanları vardır. Diğer ballara göre daha az şekerlidir. Kendine has bir kokusu olan kestane balını yapan arılar aynı zamanda kestane neslinin devamı için tohumların doğaya yayılmasını da sağlar. Oldukça katı bir baldır. Kestane ağaçlarının içinde bulunur.

ÇAM BALI

Ülkemizde yayın olan çam balı, doğadaki en özel üretimdir. Polensiz yapılan tek baldır. Çam ağaçlarındaki bazı böceklerin salgıladıkları sıvıyı alan arılar peteklerine doldurur. İki hayvan arasında yaşanan bu durum Türkiye ve Yunanistan dışında hiç bir yerde bulunmaz. Yapışkan oranı oldukça fazladır. 

AYÇİÇEK BALI

Trakya bölgemizde yaygın olarak bulunan ayçiçek tarlalarına yakın alanlardaki bal peteklerinde bulunur. Çok çabuk şekerlenen bu bal, en ucuz bal çeşididir.

NARİNCİYE BALI

Limon, mandalina ve portakal çiçeklerine konan arılar üretir. Değişik bir aromatik kokusu vardır. Ülkemizde Akdeniz balı olarak geçer. Ağızda hemen kayan bu bal özellikle doğal şekerli yapılan keklerde kullanılır.

KEKİK BALI

En yüksek rakımlı baldır. Yaylalarda yetişen ve neredeyse insanların bile el değdirmediği yerlerde yetişen kekiklerin polenlerini toplayan arıların elde ettiği özel ballardan biridir. Bağırsak ve mide rahatsızlıklarında doğal ilaç olarak kullanılır. Kendine has bir kokusu vardır. 

LAVANTA BALI

Bu balın üretilmesi için özel tesisler kurulmuştur. Haziran ayında yetişen lavantalara salınan arıların tarlaya yakın yerlerdeki kovanları bu çiçekten aldıkları polenlerle doldurur. Oldukça değerli bir baldır. Arılar bu esnada lavantaların yeniden yetişmesi için adeta bir ekolojik döngü yapar. 

IHLAMUR BALI

Ihlamur ağaçlarının yaygın olduğu yerlerde bulunur. İlk baharda yerleştirilen kovanları dolduran arıların hasadını sonbaharda alınır. Birçok hastalığa doğal ilaçtır. Kokusu ve tadı oldukça farklıdır. 

ÇİÇEK BALI

Birçok çiçekten aynı anda toplanan polenlerin enzimlenip ortaya çıkan bal türüne denir. Kestane ağaçlarının olduğu yerlerde bu bal olmaz. Çünkü arılar çiçeklerden önce kestaneyi tercih eder. 

YÖRESİNE GÖRE BALLAR

ANZER BALI

En faydalı olan baldır. Rize’deki binlerce çiçek çeşidinden üretilir. Vücuda karıştığında hızla enerji oranını artıran baldır. Sporcular sıklıkla tüketir. Sinir hücrelerini yenileyen beyin sağlığını koruyan özellikle ileri yaş unutkanlık hastalığının önüne geçer. 

PETEK VE SÜZME BAL

Kovanın içinden alınan peteklerdir. Ballar petekten çıkarılmadan beraber tüketilen bala petek bal denir. Tam tersi petekten süzülen bala ise süzme denir. Tüketim tercihine göre değişir. 

KARAKOVAN BALI

En eski bal üretim şeklidir. Yani arıların kendi oluşturdukları petekleri doldurdukları şekildir. Salgıladıkları sıvı koyu renkli olunduğundan karakovan denir. Anzer sonrası en faydalı baldır. 

ÇAYI BALLA İÇERSENİZ…

Tatlı bir tadı olmasına rağmen kandaki şekeri çok fazla etkilemeyen ballı bazı uzmanlar tüketilen besinlere eklenerek tüketilebileceğini vurguluyor. Özellikle çay ile beraber tüketilen balın sindirimi de rahatlattığı belirtiliyor. Ayrıca yemeklerden sonra tüketildiğinde yaşanan hazımsızlık ve şişkinlik gibi durumlara da iyi gelir. Ancak bir çay bardağına yarım çay kaşığı konulması öneriliyor. Ballı çay bağırsakların fonksiyonlarını da düzenleyerek sindirime de destek veriyor. Hemen hemen her yolla enfeksiyon kapan boğaz ve sinüs yollarını temizlemede de etkilidir. 

BALIN BESİN DEĞERİ NEDİR? KANSER TEDAVİSİNDE ETKİLİ MİDİR?

100 gram bal, yaklaşık 16 gramı su, 81 gram karbonhidrat ve 0.4 gram da proteinden oluşur. Bal temeli şekerden ziyade karbonhidrattan oluşur. Bu da günlük vücudun ihtiyacı olan enerjiyi karşılar. Doğal şeker olan bal, yiyecek ve içeceklere konulduğunda işlem görmüş şeker gibi kandaki şeker oranını artırmaz ayrıca kiloya neden olmaz. Özellikle sigara ve alkol gibi maddelerden dolayı ağır tahrip olan akciğerlerin temizlenmesinde etkili olan ballı su aynı zamanda vücudu zararlı hücrelerden arındırarak kanser hastalıklara zemin hazırlayan sağlık sorunlarını ortadan kaldırır. 

BALIN FAYDALARI NELERDİR? HER GÜN BALLI SU İÇERSENİZ…

İçerisindeki şeker su ile yumuşatılıp tüketildiğinde kana çabuk karışır. Uzmanlar özellikle demir eksikliği olan kişilerin tüketmesini önerir. Bal bu karışımla kana daha çabuk karıştığından kandaki hücrelerin oranını artırır. Bu sayede kişiye gün boyu enerji sağlar. Kansızlığı önlemenin yanı sıra stres, depresyon ve yorgunluğa da iyi gelir. 

Sindirim için bir mucize olan ballı su mideyi temizlerken bağırsaklarda toksin birikimini de önler. Bu sayede kabız ya da ishal gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Böbrekleri ve bezleri çalıştırarak vücutta sıvı dengesizliğinin yaşanmasını engeller. 

Sabahları tüketilen ballı su gün boyu abur cubur tüketmek isteğinizi azaltır. Tok tutma süresini artırarak kilo vermek isteyenler için fayda sağlar. Ballı su aynı zamanda beyindeki şeker sinyallerini de kontrol eder.

Yapılan araştırmalarda ballı suyun eklem ve kemiklerdeki kireçlenme ya da iltihaplanma gibi sağlık sorunlarının yaşanmasını önler. Bunun yanı sıra yaşanan ağrılarında şiddetini azaltır.

Kötü kolesterolü düşürmede etkili olan ballı su, damarların tıkanıklığını önleyerek kalp hastalıklarını ve kan dolaşım problemlerini engeller. Uzmanlar bu karışımın düzenli tüketilmesi gerektiğini tavsiye eder. 

Antibakteriyel ve antibiyotik özelliğe sahip olan bal, su ile şekeri hafifletildiğinde bağışıklık sistemindeki kötü serbest radikalleri temizleyerek bağışıklık sistemini güçlendirir.

Vücudun günlük ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri yüzde 40 oranda sağlar. Bu sayede direnci artırarak cilt sağlığını da korur. Vücudun maruz kaldığı deformeleri kısa sürede yeniler. Erkenden yıpranmasını önleyerek ciltteki sinirlerin daha sağlıklı çalışmasını sağlar.

Solunumda yaşanan bronşit, astım ve kuru öksürük gibi rahatsızlıkların önüne geçer. Antibiyotik etkisi ile burada biriken iltihapları idrar yolu ile atar. 

CEVİZ VE BAL KARIŞIMI NE İŞE YARAR?

Bir kavanoz balın içerisine öğütülmüş 3 avuç içi kadar dolu ceviz koyup iki gün bekletin. Omega-3 yağ asidi bakımından zengin olan ceviz sinir ve bağışıklık sisteminin fonksiyonlarının sağlıklı çalışması için fayda sağlayan bir besindir. Unutkanlık, uykusuzluk, alzheimer ve konsantre için gerekli olan omega-3 yağ asidinin balla birleşimi etkiyi 3 katına çıkarıyor. Ayrıca bu karışım kas ve kemik sistemini de güçlendirir. Ayrıca mide asidini düzenler. Bağırsak florasalarının doğru çalışmasını sağlar. 

Sonbahar aylarında göz makyajınızda sıcak renk tonlarını tercih edebilir, buğulu bir göz makyajı yapabilirsiniz. Bu yöntemi kullanarak hem sezonun en trend modasına uyum sağlamış hem de havalı bir görünüm yakalayabilirsiniz. Peki bu makyajı yaparken hangi ürünler kullanılır? Kozmetik dünyasındaki en iyi ve en yeni far paletlerini mercek altına aldık. Sonbahar makyajının vazgeçilmez parçası olacak en güzel far paletleri için yazımıza göz atın.

Makyaj çantanızı 2019-20 Sonbahar/kış trendlerine uygun hale getirmek istiyorsanız sezonun yeni çıkan far paletlerini alarak işe başlayabilirsiniz. Birbirinden pırıltılı renklerin moda olduğu bu sezonda tüm renkleri bir paletin içerisine sığdıran dünyaca ünlü markalar ürünlerini piyasaya sürdü. Bu paletleri kullanarak hem yılın modası olan buğulu bir makyaj yapabilir aynı zamanda da makyaj koleksiyonunuzu zenginleştirebilirsiniz. 

İŞTE KOZMETİK DÜNYASINA YENİ GELEN EN GÜZEL FAR PALETLERİ;

Özel günlerde ve davet makyajlarında aydınlık bir makyaj yapmak istiyorsanız bu paletler tam size göre. Hem sonbaharın kahve tonlarını hem de kıyafetlerinize uygun seçeceğiniz far tonları ile sezonun trend renklerini de kolayca bu paletlerde bulabilirsiniz.

– Huda Beauty Obsessions Eyeshadow Palette – Topaz / 209,04 TL

– Urban Decay Elements Eyeshadow Palette /  302,03 TL

– Kat Von D Fetish Eyeshadow Palette / 229,42 TL

Soğuk ve yağmurlu havalarda gün boyu bozulmayan bir göz makyajı yapmak istiyorsanız mutlaka bu paletlere bir göz atmalısınız. Özellikle koyu pembenin en güzel tonlarını bir arada bulunduran bu paletler, gösterişli ambalajlarıyla da dikkat çekiyor.

– Too Faced Gingerbread Spice Eye Shadow Palette /  369 TL

– Urban Decay Naked Cherry Eyeshadow Palette /  480 TL

– Urban Decay Born To Run Eyeshadow Palette / 480 TL

Özel bir göz makyajı yapmak ve davetlerde tüm dikkatleri üzerine çekmek istiyorsanız birbirinden farklı bu paletteki renk tonlarını kullanabilirsiniz. Hiç tozutma yapmayan ve uzun süre kalıcı olan bu renkler, sonbahar aylarına da çok yakışacak.

– Natasha Dedona Gold Eyeshadow Palette /  644,91 TL

– Fenty Beauty Moroccan Spice Eyeshadow Palette /  345 TL

– Becca Volcano Goddess Eyeshadow Palette / 267,26 TL

Annanelerimizin yıllardır sofralara taşıdığı ve tadından bir gram eksilmeyen enfes bükmenin kıymalı tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Kıymalı tepsi böreğine taş çıkaracak ve misafirlerinizin çok beğeneceğiniz enfes kıymalı bükmenin tarifi haberimizin detaylarında…

Afyon yöresinin en meşhur lezzetleri arasında yer alan bükme adeta uğruna kilometrelerce gidebileceğiniz türden. Genelikle soğanlama olarak da bilinen kıymalı bükme, çay saatlerinde misafirlerinize kolayca hazırlayabileceğiniz muazzam bir tarif. Önce hazırlanan iç harcı sayesinde içerisi lezzetlenen bu bükme, doyurucu olmasıyla da bildiğiniz tüm tariflere taş çıkaracak. Hazırlaması biraz zahmetli olan kıymalı bükmeyi çok eskilerde anane ve babannelerimiz özel misafirlerine pişirirlermiş. El açması olan hamuru kıyır kıyır, iç harcındaki patates ve kıymanın buluşmasını da çok seveceksiniz.Peki kıymalı bükme nasıl yapılır?

KIYMALI BÜKME TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

3 su bardağı un
1 su bardağı ılık su
1 yemek kaşığı üzüm sirkesi
1 çay kaşığı tuz

Hamur katlarına sürmek için;

3 yemek kaşığı ezilmiş haşhaş
1 çay bardağı sıvı yağ

İçi için;

2 adet haşlanmış patates
200 gram kıyma
1 adet soğan
Yarım tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber

YAPILIŞI

Öncelikle iç harcını hazırlayarak işe başlayabilirsiniz. Patateslerin kabuğunu soyup güzelce haşlayın. Ardından püre kıvamına getirin. Bir tavaya tereyağını alıp soğanları güzelce kavurun. Üzerine kıymayı ekleyerek suyunu çekene kadar pişirin. Patatesleri de ilave ettikten sonra tuz ve karabiberi ekledikten sonra hazır hale getirebilirsiniz.

Daha sonra hamuru hazırlamaya başlayabilirsiniz.

Yoğurma kabının içerisine hamur için gerekli malzemeleri yavaş yavaş ilave ederek güzelce homojen kıvama getirin.

Ele yapışmayacak kıvama geldiğinde 20 dakika oda sıcaklığında bekletin.

Hazırlanan hamurdan 6 eşit beze oluşturarak, nişasta ile güzelce açın.

Açtığınız hamurun ilk katını erimiş tereyağıyla yağlayın ve diğer katı üzerine yerleştirin. Bu işlemi tüm katlar için uygulayın.

En son katı bohça şeklinde yaparak, yağlayın ve buzdolabında 20-25 dakika bekletin.

Dinlenen hamuru dikey şeklinde 4 eşit parçaya bölüp, nişasta ile açın.

Dikdörtgen şeklinde açtığınız hamurun ortasına yerleştirin ve iki tarafından kapatın.

Hazır hale getirdiğiniz hamurları güzelce yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin. Üzerilerine kalan tereyağını sürün.

180 derecede kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz kirpik lifting sosyal medyada aynı zamanda daha birçok güzellik merkezinin ilgi odağı haline geldi. Gerek pahalı gerekse uygun fiyata yapılan bu uygulama kirpiklerin uzun ve daha belirgin görünmesi için yapılıyor. Peki kirpik lifting nasıl yapılır? Kirpik lifting uzun süre kalıcı mıdır? Kimler bu uygulamayı yaptırabilir? Tüm bu soruların yanıtı haberimizin detaylarında.

Kirpik lifting, kirpiklerin belirli bir süre boyunca daha uzun ve hacimli görünmesini sağlayan bir güzellik uygulamasıdır. Sadece doğal kirpiklerin köklerine uygulanan bu uygulama keratin bakımı olarak da bilinmektedir. Gerek sosyal medyada gerekse günlük hayatta adını sıkça duyduğumuz kirpik lifting, kesinlikle zararlı bir madde kullanılmaksızın hijyenik ortamlarda yapılmalıdır. Uygulamada kullanılan malzemelerin hepsi göz sağlığı açısından uygun olması gerekir. Kirpik lifting uygulaması sırasında veya sonrasında kirpiklerde herhangi bir dökülme olmaz. Yaklaşık 45 dakika süren bu uygulamanın ayrıntıları sadece yasemin.com’da!

PEKİ HANGİ DURUMLARDA KİRPİK LİFTİNG UYGULAMASI YAPILIR?

Özellikle seyrek ve hacimsiz görünen kirpiklerin yapısını değiştirmek için bu uygulamayı tercih edebilirsiniz. 

Günlük hayatınızda makyaj yapmadan sadece dolgun ve hacimli kirpiklerinizle göz kamaştırabilirsiniz.

KİRPİK LİFTİNG UYGULAMASI NASIL YAPILIR?

Kirpik lifting uygulaması öncelikle kirpiklerinizin uzunluğuna göre S-M-L olmak üzere 3’e ayrılan ped yapıştırılarak başlanır.

Sonrasında kirpiklerin tek tek ayrılarak cımbızla yapıştırıp kıvrık hale gelmesi sağlanır. 1 numaralı bakım ürünü sürülerek 15 dakika bekledikten sonra keratin işlemi gerçekleştirilir.

20 dakika daha beklettikten sonra pedler çıkarılıp son bakım ürünü sürülerek işlem tamamlanır. 

KİRPİK LİFTİNG DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Kirpikleri 2-3 ay kadar süreyle kalıcı bir şekilde kaldırma ve kıvırma işlemi olarak özetlenen bu yöntemi yaptırmadan önce mutlaka unun kimyasal bir işlem olduğunu ve hassas ciltlerde bazı reaksiyonlara yol açabileceğini göz önünde bulundurmalısınız.

Kirpik liftingi uygulamasından önce göz makyajını kusursuz bir şekilde temizlendiğinden emin olmalısınız.Bu uygulamanın kalıcılık süresinin kişiye göre farklılık göstereceğini unutmamalısınız.

ygulama sonrası kirpikler kuruduktan sonra yüzünü yıkayabilir ama göz makyajı yapmak ve maskara uygulamak için en az 12 saat beklemenizde fayda var.