Şunun için etiket arşivi: Kadın

Kahvaltılarını şölene dönüştürmek isteyenler birbirinden enfes soslar hazırlayabilir. Bugünkü yazımızda evde kolayca hazırlayabileceğiniz hem acılı hem de acısız kahvaltılı sos tarifini mercek altına aldık. Püf noktaları ve pişirme teknikleriyle kolayca hazırlayabileceğiniz kahvaltılık sos tarifi için mutlaka yazımıza göz atmalısınız.

Kahvaltı Türk mutfağının en vazgeçilmez öğünlerinden biridir. Çeşit çeşit hazırlanan ekmekler, yumurtalar, soslar kahvaltı sofralarını adeta süslüyor. Yapılan bu lezzetler arasında kahvaltılık soslar da var. Yazın en lezzetli domateslerden ve biberlerden hazırlanan sos, sıcacık ekmeğin üzerine sürülüp çayla beraber tüketildiğinde müthiş oluyor. Dışarıda satılan bu sosları evde kendi ellerinizle hazırlayabilirsiniz. İster acılı isterseniz sade ve cevizli hazırlayabileceğiniz kahvaltılık soslar aynı zamanda iştah açıyor. Yapımı son derece pratik ve hızlı kahvaltılık sosun acılı ve acısız sevenlere özel tarifini derledik. 

KAHVALTILIK SOS TARİFİ:

MALZEMELER

3 kilo domates
Yarım kilo yeşil biber
4 adet orta boy kapya kırmızı biber
8 diş sarımsak
1 yemek kaşığı dolusu tuz
1, 5 yemek kaşığı şeker
Yarım çay bardağından biraz fazla sirke
1 çay bardağı zeytinyağı
Yarım demet dereotu

YAPILIŞI

Domateslerin kabuklarını soyup mutfak robotundan geçirin. Daha sonra tencereye alıp yüksek ateşte pişirin. 

Bu sırada biberleri ve sarımsakları büyük doğrayıp mutfak robotundan geçirin.

Domatesler dibe çöktüğünde üstteki fazla suyunu alıp, içerisine biber, sarımsak, zeytinyağı, tuz, tercihen elma veya limon sirkesi en son şekeri ekleyerek karıştırarak pişirin.

Hiç su kalmayacak şekilde kaynattıktan sonra sıcakken kavanoza koyup kapağını kapatın.

Ters çevirip üzerine kalın bir bez örtün. 1 gece dinlendikten sonra tüketebilirsiniz.

ACILI KAHVALTILIK SOS TARİFİ:

MALZEMELER

2 kilo domates
1.5 kilo kırmızı biber
7 jalapeno biber veya acı sivri biber
1/2 (yarım) su bardağı zeytinyağı
1/2 (yarım) demet maydanoz
5 diş sarımsak
1/2 (yarım) su bardağından biraz fazla sirke
Tuz

YAPILIŞI

Tüm kırmızı biberlerin çekirdek kısımlarını çıkarıp büyük büyük dilimleyin.

Daha sonra acı biberleri dilimleyin. İki malzemeyi mutfak robotundan geçirip, tencereye alın. Aynı şekilde domatesin de kabuğunu soyup robottan geçirin.

Hazır hale gelen domatesi de tencereye alıp zeytinyağı ekleyerek yaklaşık 40 dakika kadar pişirin.

İnce kıyılmış maydanoz kıyılmış sarımsak, tuz ve sirkeyi ekleyip 10 dakika kadar daha kaynatın.

Pişen sosu kavanozlara aktarıp, kapaklarını kapatın. Kavanozların üzerini kalın bir şeyle kapatıp ters çevirin.

Bir gün sonra afiyetle tüketebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kahvaltıda tüketilmesinin yanı sıra demir yapıcı özelliği yüzünden dolayı uzman doktorların önerdiği üzüm pekmezini hazır almak yerine siz kendi ellerinizle yapabilirsiniz. Evde yapacağınız üzüm pekmezi bildiğiniz tüm pekmezleri unutturacak. Peki evde üzüm pekmezi nasıl yapılır? Birlikte inceleyelim…

Özellikle kış aylarında çok fazla görülen öksürük, soğuk algınlığı gibi göğüs hastalıklarına oldukça iyi gelen pekmez, birçok meyveden yapılıyor. Uzmanların her sabah bir yemek kaşığı tüketilmesini önerdiği pekmez, binbir derdin devası. Anadolu’da her yaz sonunda yapılan pekmezler arasında özellikle doğal şekeri fazla olan üzüm, pekmez için en ideal besindir. Üzüm pekmezinin kan yapıcı özelliğinden, enfeksiyon riskini önlemeye kadar sağlık açısından birçok faydası bulunuyor. Kahvaltıda tahin pekmezi ile karıştırılan üzüm pekmezi bir de doğal olduğunda damak çatlatan bir tarif haline geliyor. 

ÜZÜM PEKMEZİ TARİFİ:

MALZEMELER

Üzüm
1 avuç beyaz toprak

YAPILIŞI

Pekmezi yapmaya başlamadan önce üzümleri güzelce yıkayın.Bez torbanın içerisine koyarak iyice ezin.

Çıkan suyu derin bir tencerenin içerisinde iki taşım kadar kaynatın.

Bir kabın içerisine pekmez toprağını koyarak yayın.

Üzerine kaynamış üzüm suyunu dökün. Karıştırdıktan sonra üzerini örtü ile kapatıp 24 saat dinlendirin. Bu aşamadan sonra leğenin üzerini kapatıp posasının toprağın üzerine çökmesini bekleyin.

Bu aşamadan sonra iki kez tülbent ile süzün. Dibine çökmüş olan şırayı üzerinden üzerinden yavaşça alıp sakın dibine kadar batırmayın.

Çıkan pekmezi güzelce kaynatın. Kaynamaya başladığı zaman üzerinde bir köpük birikecek bunu süzgü yardımıyla alın ve kaynamaya bırakın. Koyulaşınca kavonozlara alın kapağını güzelce sıkıp ters çevirin. 

Üzerine battaniye örtüp 1 gece beklettikten sonra afiyetle tüketebilirsiniz.

Afiye olsun….

Ünlü markalar yeni sezon trendlerini sunmak için birbirinden farklı isimleri marka yüzü yapıyorlar. Aslı Enver, Murat Boz, Bensu Soral bu isimlerden sadece birkaçı. Bu isimler sayesinde; markalara daha da yakınlaşmanız mümkün. Bu yöntemi deneyen markalar ise Koton, De Facto, Avva ve Mavi. 2019 – 2020 moda sezonunun tanıtım süreci, tüm detaylarıyla sadece yasemin.com’da!

Ünlü markalar yeni sezon trendlerini sunmak için hep daha iyisini sağlamaya çalışırlar. En günceli yakalamak mücadelesi, sadece modellerde değil modelleri taşıyan isimlerde de olur. Bu anlamda ünlü isimleri, marka yüzü yapma yoluna giden firmalar; popülerliği yakalamayı amaçlayan bir süreç içerisine girerler. Aslı Enver, Bensu Soral, Fahriye Evcen gibi isimler de bu amaçla seçilen kişilerden sadece birkaçıdır. Biz sizler için; 2019 – 2020 sezonunun en popüler marka yüzü olacak olan isimleri listeledik. Bakalım; Koton, De Facto, Mavi, Avva gibi büyük markalar moda konusunda hangi isimleri marka yüzü olarak kendilerine tercih etmişler? İşte 2019 – 2020 sezonunun en popüler marka yüzleri!

KOTON

Zannediyoruz bu alanda en çok söz sahibi olan marka Koton’dur. Aynı anda 3 marka yüzüne sahip olmasıyla dikkat çeken Koton; Bensu Soral, Melisa Şenolsun ve Burak Deniz ile amacına ulaşmış durumda. 

Uzun süredir Fahriye Evcen ile çalışan markanın tercihi artık Bensu Soral. Evcen ile 3 yıl süren çalışma oldukça başarılı olmuştu.

DE FACTO

Aras Bulut İynemli ve Hande Erçel işbirliğini Aslı Enver ile sürdürme kararı alan marka doğru bir karar aldı zira Enver’in ışığı markaya 2019’da da kazandırmaya devam ediyor. Öyle ki yeni sezon çalışmaları için sadece Aslı Enver’i görmeye başladık.

Aslı Enver, 2019 yılının en popüler marka yüzlerinden biri olarak dikkat çekmeye devam ediyor.

MAVİ

Organize İşler ve Çarpışma derken sezona damgasını altın harflerle vurmayı başaran Tatlıtuğ, yeniden Mavi markasının yüzü oldu. Bu zamana kadar ki en uzun soluklu Mavi yüzü olan Tatlıtuğ, 2019 – 2020 sezonunda da çıkışını sürdürüyor.

AVVA 

O Ses Türkiye jürisi olan ve son olarak Öldür Beni Sevgilim adlı bir tekli yayımlayan Murat Boz, Avva markasının yüzü olarak 2019 – 2020 sezonunda da karşımıza çıkıyor.

Sivilce ve aknelerinden şikayetçi olanlar sık sık doktor kontrolünde kremler aynı zamanda karışımlar kullanıyor. Bu kremlerden bir tanesi de sadece eczanelerde satılan Benzamycin Topikal Jel. Son yıllarda oldukça popüler olan ve birçok kişinin merak ettiği Benzamycin Topikal Jel sivilceleri geçiriyor mu? Benzamycin Topikal Jel kullananlar memnun mu? Benzamycin Topikal jel hakkında merak edilen yanıtlar haberimizin detaylarında.

Benzamycin topikal jel, sivilce tedavisinde kullanılan, sivilcelere kesin çözüm olması için doktorlar tarafından hastalarına sıkça reçete edilen, en iyi sivilce kremi markaları arasında üst sıralarda yer alan bir üründür. Çok güçlü bir etkiye sahip olan krem düzenli kullanımda uzun vadeli etki edecek kadar başarılıdır. Dönemsel sivilceler olarak bilinen blu çağı yani ergenlik sivilceleri haricinde dış etkenlere bağlı sivilcelerle savaşmakta oldukça başarılı olan benzamycin krem kullanıcıları tarafından %95 oranına olumlu yorum almaktadır. Benzamycin topikal jel etken maddesi Benzoil Peroksit ve Aktif Eritromisin, olan jel kıvamında, antibiyotik bir topikal üründür. Sivilce, iltihaplı sivilce ve ergenlik dönemi sivilceleri (akne vulgaris) tedavisinde etkin şekilde kullanılır. Benzamycin krem, etken maddeleri ve içreğinde yer alan diğer bileşenleriyle sivilce oluşumuna neden olan ciltteki bakterilerin çoğalmasına engel oluyor.  

Uygulandığı bölgelerde cilt soyucu ve hafifi kurutucu bir etkiye sahiptir. Benzamycin sivilce kremi cilt soyma özelliği sayesinde ciltteki fazla yağ ve kirin atılmasını sağlar ve bu sayede yeni sivilce oluşumuna da engel olur.

BENZAMYCİN TOPİKAL JEL NASIL HAZIRLANIR?

Benzamycin kutusunu açtığınızda bir büyük ve 2 küçük tüp göreceksiniz. Küçük tüplerin bir tanesinde sıvı halde etil alkol, diğerinde ise toz halde eritromisin bulunur. Eritromisin toz tüpünü etil alkol içine dökün ve tamamen çözününceye birkaç dakika kadar sallayın. Çözünme işlemi tamamlandıktan sonra etil alkol eritromisin karışımını üzerinde benzamycin yazan büyük tüpün içine dökün.

Paketin içinden çıkan plastik karıştırıcı ile benzamycin kremi homojen bir karışım elde edinceye kadar birkaç dakika boyunca iyice karıştırın. Elde ettiğiniz karşımın üzerine tarih yazmayı ihmal etmeyin. Benzamycin kremi sürdükten sonra kapağını sıkıca kapatmayı ihmal etmeyin. Aksi halde krem katılaşıp kuruyacaktır.

BENZAMYCİN TOPİKAL JEL CİLDE NASIL UYGULANIR?

Benzamycin kremi kullanırken doğru kullanmak hem etkilerini görebilmek açısından hem de zarar görmemek açısından önemlidir.

Öncelikle kremin dozunu ayarlamak gerekir kremi doktorlar normal şartlarda kremi sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa tavsiye ederler ancak kremin yüzde beklemesi gerekir bu yüzden eğer işe veya okula gidiyorsanız sadece akşam kullanabilirsiniz.

Kremi uygulamadan önce yüzünüzü iyice yıkayın ve temiz bir havluyla hatta mümkünse bakteri taşımaması için bir kağıt havlu ile silin. Cilt nemli dahi kalmasın tamamen kuru ama temiz olsun.

Cildinizi kuru ve temiz hale getirdikten sonra sivilceli bölgeye ince bir katman halinde fazla ovalamadan tampon hareketlerle uygulayabilirsiniz.

Kremin etki edebilmesi için birkaç saat beklemesi ardından durulanması gerekir bunu göz önünde bulundurunuz.

BENZAMYCİN TOPİKAL JEL KREMİN FAYDALARI NELER?

Benzamycin kremin etki süresi kişiden kişiye, bünyeden bünyeye değişiklik gösterir. Benzamycin ilk etkisini 2 hafta içerisinde gösterir. Ancak dediğimiz gibi etki süresi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Tedavi sürecinin ilk günlerinde gözle görülür bir etki olmadı diyerek ürünü kullanmayı bırakmayın. Benzamycin topikal jel kullanırken en iyi sonucu almak için tam etki süresi 6 – 8 haftadır. Şiddetli yan etki olmadığı sürece ve doktorunuza danışmadan kullanmayı bırakmayın.

Doktorunuzun talimatları doğrultusunda kullanıldığında benzamycin kremin faydaları;

İltihaplı sivilceleri zamanla küçültür, kurutur ve yok eder
Yeni sivilce oluşumunu engeller
Yaptığı soyucu etkiyle cildin yenilenme sürecini hızlandırır
Soyma etkisiyle fazla yağın ciltten uzaklaştırılmasını sağlar
Ciltteki zararlı bakterileri yok eder.

BENZAMYCİN TOPİKAL JEL KREMİN YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Benzamycin topikal jel içeriğindeki herhangi bir maddeye alerjiniz olduğunu biliyorsanız kesinlikle kullanmayın. İlk kullanım sonrasında nadir de olsa benzamycin kremin yan etkileri görülebilir. Bunlar kuruluk, kaşıntı, kızarıklıktır. Ciltte kuruluk rahatsız edici boyutlardaysa benzamycin jel kullandıktan sonra nemlendirici krem kullanabiliriniz. Benzamycin kullanırken ciltte soyulma bir yan etki değil tedavi sürecinde olması beklenen sonuçtur.

Benzamycin kullandıktan sonra;

Şiddetli karın ağrısı
Nefes almada güçlük
Kurdeşen
Ağızda, dilde, yüzde şişme gibi etkiler görmeniz halinde ürün içeriğinde yer alan bir maddeye alerjiniz olduğu anlamına gelir. Bu gibi durumlarda tedaviyi derhal sonlandırarak durumu doktorunuza bildirin.

BENZAMYCİN TOPİKAL JEL KREMİN FİYATI NEDİR?

Benzamycin topikal jel  75.73 TL olarak satışa sunulmaktadır. Benzamycin jel reçeteli satılır bu fiyata K.D.V dahildir.

İnfluenza hastalığına dair merak edilenleri sizler için araştırdık. Grip virüsü olan influenza birden ortaya çıkar. Ateşlenme ve solunum rahatsızlıkları ile beraber devam eder. Peki influenza hastalığının belirtileri nelerdir? İnfluenza hastalığından nasıl korunur? Haberin detayında influenza virüsüne dair merak edilenleri bulabilirsiniz.

Dünyada 500 bin insanın ölümüne neden olan influenza virüsü gribin en tehlikelisidir. Yaşamı tehdit eden ve bulaşma ihtimali olan influenza virüsü, solunum yollarına yerleşerek burada ürer. Diğer soğuk algınlığı hastalıklarına göre daha sert geçer. Bağışıklığı zayıf olan kişilerin ise bu virüsten kurtulma olasılığı oldukça düşüktür. Hava yolu ile bulaşma ihtimali olan influenza virüsü kulukça döneminden sonra şiddetli belirtilerle aniden ortaya çıkar. 2 haftadan uzun süren bu rahatsızlık, kronik hastalıklara davetiye çıkarır. 

İNFLUENZA HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Aniden vücut ısısı değişir 

Şiddetli baş ağrısı

Boğaz kaşıntısı ve kuru öksürük

Göğüs ağrısı

Sinüs kanallarının iltihaplanma oranını artırarak burun akıntısı

Nöbet geçirme

Yorgunluk ve kas ağrıları

Karın ağrısında bağlı kusma ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir. 

İNFLUENZA HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Belirtiler kendini gösterir göstermez bir uzmana başvurulmalıdır. Aksi halde virüs bağışıklığa sıçradığında tedavi zorlaşır. Dinleme ve ilaç tedavisi öneren uzman doktor virüsün tamamen vücuttan atılması için ilaç tedavisini belirtiler azalmasına rağmen devam etmeyi önerir. Ayrıca vücuttan atılması için antioksidan içeren meyve ve sebze tüketiminin artırılması lazım. Sürekli ateşlenmeyi düşürmek içinde bol bol sıvı tüketilmelidir. Hastanın sürekli yatak ve giydiklerini değiştirmeli. Antibiyotikler bu virüse karşı etkili değillerdir. Bu yüzden uzman kontrolünde ilaç kullanılmalıdır.

İNFLUENZA VİRÜSÜNDEN KORUNMANIN YOLLARI

Toplum ortamlarda uzun süre kalınmamalı

Başkalarına ait eşyalar kullanılmamalı

Mevsim geçişlerinde artan virüs sayısına bağlı maske takılmalı

Sürekli eller yıkanmalı

Hasta olan kişilerin yanında sürekli limonlu ılık su tüketilmeli

Ortamlar sürekli havalandırılmalıdır. 

At kestanesi hemen hemen herkesin bildiği gibi cilde birçok faydası vardır. Ancak at kestanesinin aynı zamanda sağlığa da faydaları vardır. Güçlü bir antioksidan özelliği olan at kestanesi hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için araştırdık. Peki at kestanesinin faydaları nelerdir? At kestanesine dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

1500’lü yıllarda ilk kez keşfedildiğinde alternatif tıpta kullanılmaya başlandı. Doğal ilaç olarak yapılan at kestanesi göğüs ağrısı ve varise iyi gelir. Bunun yanı sıra cilt yüzeyden deri altına kadar sinerek iyileştirir. Alternatif tıp uzmanları bu doğal ilacın varisli damarları ve basuru tamamen iyileştirdiğini tespit etmiştir. Kuzey Amerika ve Avrupa’da özel alanlarda yetiştirilerek ilaç firmalarına gönderilen at kestanelerinin tohumları çoğu soğuk algınlığı ilaçlarında ham madde olarak kullanılır. Süs bitkisi olarak yetiştirilen ağacı 30 metreye kadar yükselir. İçeriğinde  kalın yağ, aesculin, saponin, tanen, nişasta, şeker, albüminli maddeler, flovanlar, fitosterin, adenozin, fermentler,cumarin, B1, C, K ve P vitaminleri bulunur. Vücut ağrılarını dindirir. Kasları gevşetir. Dikenli bir kabuğu olan kestane çift katmandan oluşur. İçinde etli bir meyvesi vardır. Ağustos aylarında toplanır. Doğada P vitamini az besinde bulunur. Ancak at kestanesi P vitamini bakımından oldukça zengindir. İpek yolu ile topraklarımıza yüzyıllar önce gelip üretimi yapılan at kestanesi Osmanlı Saraylarındaki sultanların cilt bakımlarında kullandıkları etkili bir güzellik ürünüdür. Ezilerek çıkartılan yağı cildi yeniler. Yaşlanmayı geciktirir. Bu yüzden kozmetik sanayide de kullanılır. 

AT KESTANESİNİN FAYDALARI NELERDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Sağlıksız beslenme ve çevresel faktörlerden dolayı vücutta biriken iltihaplı enfeksiyonları kısa sürede atar. Yaşanma ihtimali olan hastalıkları önler.

İçerdiği büzücü maddeler sayesinde ter bezlerinden ya da sivilce ve akneden kaynaklı açılan gözenekleri kapatır. Aynı zamanda yaraları ve yara izlerini giderir.

Eklem ve kemiklerde romatizma ya da iltihaplanmada kaynaklı ortaya çıkan ağrıları dindirir.

Şah damarı, alın ve ayak tabanlarına sürüldüğünde vücuttaki kan dolaşımını düzenleyerek sinirlerin beyne daha iyi iletilmesini destekler. Kronik stres ve yorgunluğu önler. Bunun yanı sıra kan dolaşımını düzenlendiğinden damarların tıkanmasını önler.

Sürekli aynı pozisyonda oturmak ya da genetik sorunlardan dolayı oluşan kılcal damar çatlamasını giderir. Özellikle yüzde meydana gelen kılcal damar tedavisinde etkilidir.

İçerdiği apigenin sayesinde sarkan derileri toparlar. Kırışıklığı önleyerek yaşlılığı engeller.

Göğüse sürülen at kestanesi kremi bu bölgeyi yumuşattığından öksürüğün kısa sürede bitmesini sağlar. 

Özellikle varis, flebit ve hemoroit gibi hastalıklarda tonik etkisi oluşturarak iyileşmelerini hızlandırır. 

Koltuk altına sürüldüğünden terleme yapar. Bu terleme ile vücuttaki toksinleri atar. Böylece üst solunum yolu hastalıklarını önler. 

Makat bölgesinde oluşan basura da iyi geldiği bilinir.

Yağı saç dökülmesini önler. Ayrıca cildin yenilenmesini destekleyerek lekeleri giderir. 

AT KESTANESİ KREMİ NASIL HAZIRLANIR?

Yarım kilo at kestanesini soyup iyice dövünüz içerisine bir şişe elma sirkesi ekleyip güneş görmeyen bir alanda 20 – 25 gün bekletin. Daha sonra ağrıyan bölgenize uygulayabilirsiniz. At kestanesi günde en az bir kez uygulanır. Basur için ise; bir yemek kaşığı at kestanesi tozu, bir tatlı kaşığı kuşburnu tozu, 1 bir tatlı kaşığı kantoron yağı, 1 yemek kaşığı ozon yağı Tüm malzemeleri bir tencerede kaynatın. lapa haline gelen karışımı ılık halde basura sürünüz. 

AT KESTANESİ ÇAYI NASIL YAPILIR?

Kabuğu kaynatılıp tüketilebilir. Ezilmiş kabuklardan bir yemek kaşığı 3 su bardağı su eklenerek kaynatılır. 2 saat bekletilen bu su süzülerek tüketilebilir. Ani ateşlenme, hazımsızlık, yemek borusu kanseri ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara iyi gelir.

Eylül ayının gelmesiyle Palamut balığı da tezgahlarda yerini alamaya başladı. Lezzetli ve faydalı balıklar arasında yer alan palamutun birbirinden farklı pişirme yöntemleri bulunuyor. Peki, Türk mutfağının en sevilen balıklarından biri olan palamut en doğru şekilde nasıl pişirilir? İşte cevabı…

Ağustos ayının son günlerinde tutulan palamut balığı, Eylül ayında tezgahlarda yerini almaya başladı. Lezzetli ve vitaminleriyle sofralarda yerini alan palamut balığı doğru yöntemlerle pişirilmediğinde vitaminlerini kaybediyor. Genellikle sıcak ve ılık denizlerde, hem açıkta hem de kıyı bölgelerinde yaşayan kemikli balık türlerinden biri olan palamut, ülkemizdeki denizcilerin ve insanların en yakından tanıdığı balıklardan biridir. Sırt tarafı mavimsi ve karın bölgesine doğru gümüşi renk olan palamut balığının boyu 1 metreye kadar uzanabilir.Peki palamut nasıl pişirilir?

PALAMUT TAVA TARİFİ:

MALZEMELER

2 adet palamut
1 su bardağı mısır unu
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
3 su bardağı sıvı yağ

YAPILIŞI

Palamutları iyice temizledikten sonra halka talka doğrayın. Süzgece koyarak uzun süre suyunun ve kanının süzülmesini bekleyin.

Yağı tavaya alın ve kızmasını bekleyin. Bir buzdolabı poşetinin içerisine baharatları ve mısır ununu alın. Sonrasında içerisine balıkları koyarak iyice soslanmasını sağlayın.

Tavanın içerisine balıkları koyun. Daha sonra mutlaka kapak ile tavanın ağzını kapatın. Kızaran balıkları kağıt havlunun üzerine alın. Bir süre bekledikten sonra limon ve maydanoz ile servis edin.

FIRINDA PALAMUT TARİFİ

MALZEMELER

2 adet orta boy palamut balığı
6 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet orta boy kuru soğan
1 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
1 yemek kaşığı kadar tuz
1/2 çay kaşığı karabiber

YAPILIŞI

Palamut balığının iç kısımlarını bol suda iyice temizleyin. Kağıt havlu yardımıyla balıkları kuruladıktan sonra kuru soğanların suyunu balıkların içerisine sıkın.

Derin bir kabın içerisine baharatları, limon suyunu ve yağı alarak, karıştırın. Karışımın içerisine palamut balıklarını atın.

30 dakika kadar beklettikten sonra balıkları alıp karın ve üst kısımlarını tuzla ovduktan sonra yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin.

Önceden ısıtılmış fırında 200 derece 40 dakika pişirin. Üzerine limon dilimleri koyarak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Farklı pişirme tarzı ve enfes lezzetiyle damaklarınıza şenlik olacak baba tatlısı Osmanlı zamanından beri yapılıyor. Üzerine bir parça kaymak ve vişne sosu ile servis edebileceğiniz baba tatlısı tüm krizlerinizi ortadan kaldıracak. Sofralarda oldukça şık duran baba tatlısının tarifi bugünkü yazımızda.

Hamurunda yoğurt, sıvı yağ ve yumurtanın kullanıldığı baba tatlısı Osmanlı dönemine ait bir tariftir. Yediğimiz bir çok tatlıyı unutturacak olan bu tatlı, yapılırken mutlaka hamurunun yumuşak olması gerekiyor. Şerbetini yaparken ise pişirilmeden yapılması oldukça önemlidir. Tam kıvamında bir baba tatlısı yapmak istiyorsanız bu püf noktalara kesinlikle dikkat etmelisiniz. Eski dönemlerde sık sık pişirilen ve bu tatlıyı günümüzde de sofralarınıza taşıyabilirsiniz. Süslemek ve lezzetini arttırmak için kaymak ile vişne sosu kullanmak adeta şahesere dönüştürecek. Evinizde baba tatlısını hazırlamanın pratik yöntemini haberimizin detaylarında görebilirsiniz.

BABA TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

1 adet yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un

Şerbeti İçin;

3 su bardağı şeker
3 bardağı su
1 çay kaşığı limon suyu

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisinde yumurta sıvı yağ ve yoğurdu alı güzelce karıştırın.

Daha sonra vanilya, kabartma tozu ve unu eleyerek yavaş yavaş içerisine ekleyin.

Yumuşak bir hamur elde ettiğinizde ellerinizi hafif yağlayıp ceviz büyüklüğünde parçalar alarak, kalıba yerleştirin.

180 derecede güzelce pişirin. Bu sırada şerbeti hazırlayabilirsiniz.

Bir kabın içerisinde  şeker ve suyu karıştırın. Daha sonra limonu sıkıp kenara alın.

Pişen tatlının üzerine sıcakken soğuk şerbeti döküp çekmesini bekletin.

Hazır olan tatlıyı üzerine kaymak ve vişne sosuyla servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Yaz aylarının gelmesi ile beraber görülme olasılığı artan konjonktivit yani göz gribi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki konjonktivit (Göz gribi) nedir ve belirtileri nelerdir? Konjonktivit nasıl bulaşır? Göz kapaklarının kapanmasına neden olan konjonktivit ile ilgili her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Göz içerisinde artan bakteri ve enfeksiyonlu virüsler ince bir iltihaplanma tabakasına neden olur. Yaz aylarında artan bu hastalık halk arasında kırmızı ya da pembe göz olarak adlandırılır. Havuz, deniz ve ortak kullanım eşyalarında buluşma ihtimali artan hastalık kişinin görme kaybını artırır. Konjonktivit ciddi gibi görülmese de ilerleyen zamanlarda doğru tedavi edilmediğinde gözün tamamen görme olasılığına neden olabilir. 

GÖZ ALERJİSİ İLE TAMAMEN FARKLI DURUMLARDIR!

Genellikle gözde alerjiye neden olan hastalıklarla karıştırılır. Ancak konjontivit alerjik vakalara göre daha ciddi bir sağlık sorunudur. Gözün beyaz kısmına yerleşen enfeksiyonlar göz damarlarına ve korneaya ciddi hasar verebilir. Özellikle lens kullanan ya da sık sık göz içi makyajı yapan kişilerin bu hastalığa yakalanmaması olasılığı fazladır. Normal alerjiye yakalanmış kişilerle konjonktivitte olmuş kişilere aynı ilaçlar verilmez. Şikayetler ilaçlara rağmen sık sık tekrarlanınca uzman doktor göz içi temizleme operasyonu gerçekleştirir. Ardından gözler uzun bir süre temasa maruz kalmaması için pansuman ile kapatılır. Konjonktivitteyi artıran durumlardan biri ise bilinçsiz evde ya da kulaktan dolma ilaçlar kullanma ile olur. Bu yüzden kızarıklık, kaşınma, batma, göz kapağının şişmesi ve görme kaybının arttığı belirtiler yaşanır yaşanmaz bir uzmana başvurulmalıdır. Konjonktivit körlük derecesine ya da başka bir hastalığa zemin hazırlayabilir.

KONJONKTİVİT NASIL BULAŞIR?

Toplu alanlarda

Kişisel eşyaları ortak kullanmada; havlu, peçete, makyaj malzemeleri

Temiz olmayan elle gözleri kaşımada

Klor oranı yüksek sularla yüz yıkama esnasında

Bilinçsiz ilaç kullanımında gibi durumlarda hastalığa yakalanma olasılığı artar.

Ülkemizde en çok tüketilen baharatlardan biri olan isotun aslında sağlığa birçok faydası olduğunu biliyor muydunuz? Peki isotun faydaları nelerdir? İsot hangi hastalıklara iyi gelir? Şanlıurfa’ya özgü yetiştirilen acı biberin kurutulmuş haline isot denir. Aşırı acı olan isotun kanseri de bitirdiği yapılan araştırmalarda kanıtlandı. Haberin detayında isota dair merak edilenleri bulabilirsiniz.

İlkbaharda ekilmeye başlanan biber, yaz aylarına doğru kırmızı, mor ve siyah gibi renkler alır. Biber güneşte kızardıkça içeriğindeki acı oranı daha da artar. Toplanılan biberler zeytin yağı ve tuz ile kavrularak kurutulur. Bu yöntem şimdilerde yapılır eski yöntemlerde ise önceden güneşte tamamen kurutulur ve dövülürmüş. Özellikle çiğ köfteler de kullanılan isot aynı zamanda alternatif tıpta doğal ilaç olarak da tüketilir. Şimdilerde her yerde kolayca elde edilebilen isot, bağışıklık sistemini güçlendirerek sindirimi kolaylaştırır. Aynı zamanda kemik gelişimi ve vücuttaki ödemi de atmada oldukça etkilidir. Yapılan bazı araştırmalarda gece körlüğü ve kansere iyi geldiği ortaya çıkarılmıştır. İçeriğinde demir, magnezyum, fosfor, potasyum minerallerinin yanı sıra A, K ve C vitaminleri barındırır. 

İSOTUN FAYDALARI NELERDİR? İSOT HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Bilinen en güçlü faydası metabolizmayı hızlandırır. Bu yüzden kilo vermek isteyenler için vazgeçilmez bir besindir. Ancak tüketilmeden önce bir uzmana danışılması gerek çünkü mide asidini olumsuz etkileyerek ülser ve reflüyü tetikleyebilir. 

Yapılan araştırmalara acı olmasına rağmen isotun güçlü antioksidan ve antibakteriyel olmasından dolayı kanser hastalıklarını engellediği ortaya çıkarılmıştır.

Aşırı tüketilmediğinde gelişim çağı ve hamilelik dönemlerinde de tüketilmesi tavsiye edilir. Kemik gelişiminde fayda sağlan isot, ürik asitin çoğalmasını engeller. Bu sayede kas ve kemiklerde ödem toplanmasını önler.

İsot kandaki şeker oranını dengeleyerek yükselmesini ya da düşmesini engeller. Bu yüzden şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebilir.                        

Antioksidan özelliği sayesinde damarları temizleyerek sertleşmesini ve tıkanmasını önler. Bu sayede kalp hastalığının yaşanmasını engeller.

İSOTU YOĞURTLA BERABER YERSENİZ NE OLUR?

Yoğurt eski çağlardan beri hastalıklara karşı kullanılan en etkili besindir. İnsan sağlığına birçok faydası olan isot ile beraber tüketildiğinde etkisi daha fazla artar. Her ne kadar isot acılı olsa da yoğurt ile karıştırıldığında acı oranı düşer. Tüketilen bu karışım özellikle yemek borusu kanserini engeller. Ancak üst üste tüketilmesi önerilmez.

Her ikisinin de içerisinde C ve B 12 vitamini bulunmaktadır. Bu sayede karışım güçlü bir antioksidan olur. Vücuttaki tüm bakteri ve enfeksiyonlu hücreleri idrar ya da dışkı yolu ile atar. 

İsotun içeriğindeki acı ürik asidi temizlerken yoğurt ise kemiklere kalsiyum desteği verir. Bu sayede ileri yaşlarda yaşanabilecek olan kemik erimesi ya da diğer kemik hastalıklarını önlenir.

Bu karışım mide asidini de olumsuz etkilemediğinden kilo vermeyi kolaylaştırır. Ayrıca vücutta biriken ödemleri atarak yağ tutmasını önler. Bölgesel zayıflamak isteyenler içinde ideal bir karışımdır.