Şunun için etiket arşivi: Kadın

Süt insan sağlığı için vazgeçilmez besinlerden biridir. Özellikle kemik ve kas gelişimi için gerekli olan sütle beraber tüketilen bazı besinler bağışıklık sistemini hastalıklara karşı koruyor. Sütün faydaları nelerdir? Peki süt ile beraber incir tüketilince ne gibi faydalar sağlar? Kalsiyum bakımından zengin olan süt ve güçlü antioksidan etkisi olan incirin bir araya geldiğinde iyi geldiği hastalıklara şaşıracaksınız. Haberin detayında süt ve incire dair bilinmesi gereken her şeyi bulabilirsiniz.

Özellikle büyüme çağında çocukların tüketmesi gereken süt kemiklerin hızla ve sağlıklı bir şekilde gelişmesine destek olur. Ayırca içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik erimesinin riskini düşürür. İncir ise içeriğinde yüksek miktarda antioksidan madde ve lif barındırır. Bu besinde vücudu zararlı hücre, bakteri ve toksinlerden arındırırken aynı zamanda sindirimi kontrol eder. Kabızlık gibi dışkılama sorununu önleyen incir aynı zamanda günde 5 tane tüketildiğinde vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüze 80’nini sağlar. İki besinde sağlık açısından oldukça fayda sağlar. Yapılan bir araştırmada kaynayan sütün içerisine kuru incir atıldığında  ve karışım düzenli tüketildiğinde kabızlıktan kuru öksürüğe kadar birçok hastalığa iyi geldiği ortaya çıkarılmıştır.

SÜTÜN FAYDALARI NELERDİR?

Sütün keşfi M.Ö 8000 yıllarına kadar dayanıyor. Duvarlara çizilen resimlerde anlaşıldığı gibi evcil memelilerden elde edilen sütün insan sağlığına faydası da bu yıllarda fark ediliyor. Dişi memelilerin üretiği bu besin yüksek vitamin ve mineraller içeriyor. Yıllar içerisinde süt belirli işlemlerden geçilerek yeni besinler üretiliyor. Örneği peynir ve yoğurt bunlar arasında en popüleridir. Yıllar içerisinde biliminde dikkatini çeken bu besin hakkında yapılan araştırmalarda uzmanlar belirli yaştan sonra vücudun üretmediği kalsiyumu karşıladığını ve bu maddenin de kemik ve kas gelişimine katkı sağladığı ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra vücuda giren enfeksiyonlu hücrelerin etkisini azaltan sütün kanseri neredeyse tamamen yok edebildiği gözlemlenmiştir. Bağırsakların fonksiyonunu artıran süt, aşırı tüketildiğinde gaz sıkışmasına sebebiyet de verebilir. Doğada en güçlü kalsiyum içeren süt yorgunluk, stres ve kronik uykusuzluk gibi rahatsızlıklara da iyi gelir. İçerdiği laktoz melotonin hormonunu düzenleyerek kişinin rahat bir uyku çekmesini sağlarken vücudun içerdiği asidi de dengeleyerek motor gücünü artırır.

SÜTÜN İÇİNE İNCİR ATIP TÜKETİLDİĞİNE NE OLUR?

Sürekli sindirim yaşayan kişiler genellikle şişkinlik ve kabızlıktan şikayet ederler. Bu durum hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Ancak yemeklerden sonra kabızlık ve şişkinlik yaşamak istemiyorsanız. Kaynayan 3 bardak sütün içerisine 6 tane kuru incir atınız 10 dakika daha kaynatıp altını kapatın. Daha sonra blendrıdan geçirip yemeklerden önce ve sonra tüketin. 

Kış aylarında artan virüsler nedeniyle üst solunum yolları hastalıkları da artar. bu da solunum yollarında ciddi tahribatlara neden olur. Bunun en acı verici sonucu ise kuru öksürüktür. Bronşların tıkanması ile sürekli hale gelen öksürük göğsün ağrımasına neden olur. Bu esnalarda 1 bardak sütün içine 2 incir atıp kaynatın. Tam kaynadıktan sonra sütün ılıklaşmasını bekleyin. Günde iki bardak taze hazırlayıp bu karışımı tüketin. 

İş ve sosyal yaşam sağlıksız beslenme kadar vücudu olumsuz etkiler ve hastalanmasına neden olur. Kronik yorgunluk ve ağrılar bu zamanda artmaya başlar. Bu durumu yaşamak istemiyorsanız. Sabah kahvaltısından önce bir bardak sütün içine bir tatlı kaşığı bal ve bir kuru incir atın. Cezvede biraz kaydanttıktan sonra ılık bir şekilde tüketin. 

Aynı zamanda her gün bir bardak sütün içerisine incir atıp tükettiğinizde cilt sağlığınıza da büyük katkı sağlar. Cildin daha parlak ve canlı görünmesini destekler. 

Kayseri’nin en lezzetli yöresel yemeklerinden biri olan patlıcan kovalamayı evde nasıl yapacağınızı sizler için araştırdık. Peki patlıcan kovalama nasıl yapılır? Mükemmel lezzeti ve görüntüsü ile misafirlerinize sunacağınız bu lezzete dair merak edilenleri haberin detayında bulabilirsiniz.

Yöresel yemeklerde mutfaklarınızı şenlendirmeye ne dersiniz. Zengin yemekleri ile meşhur Kayseri mutfağının en çok tercih edilen yemeği patlıcan kovalamayı sizler için derledik. En basit tarifi ile evde yapabileceğiniz bu muhteşem lezzet ile misafirlerinizi ağırlayabilirsiniz.

MALZEMELER

250 gram kuzu kuş başı
2 çorba klaşığı tereyağ
Bir adet kıyılmış kuru soğan 
4 diş kıyılmış sarımsak 
Bir adet kıyılmış kırmızı biber
4 adet kıyılmış sivri biber
Bir tatlı kaşığı domates salçası
3 adet doğranmış domates 
Tuz Karabiber
Pul biber 
Bir kilo patlıcan 

HAZIRLANIŞI:

Et ve tereyağını tencereye alalım. Suyunu çekene kadar soteleyelim. Soğanı, sarımsağı ve kırmızı biberi ilave edip solana kadar kavurmaya devam edelim. Domates salçasını ve domatesleri ekleyerek kavurmaya devam edelim. 

Hafif yağlamış orta tepsiye patlıcanları dizelim. Üzerlerine tuz, karabiber, ve pul biber serpelim. Pişen domatesli etli karışımı patlıcanların üzerine ekleyelim. 180 derecede 1 saat pişirelim. Daha sonra servis edelim. 

Afiyet olsun…

Doğayı çok sevenlerden misiniz? O halde çiçek desenli etek modelleri tam size göre. LC Waikiki, Mudo, Adl, De Facto, Roman ve Koton gibi ünlü markaların kataloglarında görmeye başladığımız çiçek desenli etekler, sonbaharın esinti ve yansımalarını üzerinde taşıyor. Şu sıralar Her Yerde Sen adlı dizide oynayan Aybüke Pusat, sezonun trend çiçek desenli etek modellerine kombininde en çok yer veren isimlerden. Peki Aybüke Pusat bu kombinleri uygularken nasıl bir yol izliyor? 2019 sonbahar sezonunda nasıl etek modelleri hakim? Sonbaharı üzerimizde taşıdığımız sezonun trend çiçek desenli etek modelleriyle ilgili tüm detaylar haberimiz içerisinde.

Sonbaharın gelişini büyük bir coşkuyla karşıladığımız şu günlerde, mevsimi yansıtan doğa temalı çizgiler ve renkler, modellerin üzerinde hayat buluyor. Peki 2019 çiçek desenli etekleri nasıl? Uzun boy modellerin karşımıza çıktığı etekleri, model olarak daha ön plana çıkarmak için neler yapılabilir? Bu soruların hepsine yanıt vereceğiz. Ancak bunu oyuncu Aybüke Pusat ile sağlayacağız. 2014 yılında Türkiye 3. güzeli olarak hayatımıza giren, sonrasında dizi oyunculuğuna başlayan balerin, oyuncu Aybüke Pusat, tarzıyla modaya etki eden isimlerden. Şu sıralar Her Yerde Sen adlı dizide rol alan Pusat, sezonun trend çiçek desenli etek modelleriyle uyumlu kombinler oluşturmaya çoktan başladı. Peki Aybüke Pusat, bir çiçek desenli eteğe nasıl kombin uyguluyor?

                                 

AYBÜKE PUSAT STİLİYLE ÇİÇEK DESENLİ ETEK KOMBİNLEME

Aybüke Pusat’ın üzerinde gördüğümüz kombin, yaz aylarına ait. ‘Çizme mi o?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Eğer konu şıklıksa, her şey her sezona uygun. Aybüke’nin stilinde de bu etkin.

Üzerine boğazlı kısa kollu bir bluz, ya da desensiz düz bir gömlek oldukça uyumlu olacaktır. Hareketli = hareketli uyumlu bir birliktelik oluşturmayacaktır. Nitekim Aybüke de bu uyumla hareket etmiş durumda.

ÇİÇEK DESENLİ ETEKLER NASIL KOMBİNLENMELİ?

Aslına bakarsanız bu, kanıksanmış bir moda kuralı. Her zaman için hareketli hareketli kombininden uzak durulması gerekir. Ekstra bir hareketlilik, aksesuar ve çanta ile sağlanmalı.

Üst tercihi için boydan kısa t-shirt ve gömlekleri kullanın ancak uzun model kullanırsanız da etek içerisine kombin yapın. Aksesuar olarak ince zincirli bir kolye ve bileklik kullanın. Etekleriniz uzun olacağı için ayak bileğinize takacağınız aksesuarlar gölgede kalacaktır. Bu sebeple aksesuar için boyun ve el bileklerinizi tercih edin.

2019 SONBAHAR ÇİÇEK DESENLİ ETEK MODELLERİ

Haydi gelin şimdi; 2019 ilkbahar ve yazının en çok dikkat çeken çiçek desenli etek modellerine ve fiyat aralıklarına bakalım.

KOTON: 55 / 98 TL

H&M: 199 / 229 / 279 TL

BERSHKA: 130 TL

PULL AND BEAR: 120 TL

Bebeklerde baş çevresi ölçümü, her ne kadar basit bir kontrolmüş gibi görünse de aslında bizlere bebeklerin beyin fonksiyonları yani gelişimiyle ilgili çok önemli ipuçları veriyor. Gelişim dönemine göre olması gereken değerden daha küçük ya da büyük çıktığı tespit edilirse iki önemli hastalık bebeğinizi bekliyor olabilir! Peki bu iki hastalık nedir? Bebeklerde baş ölçümü doğru nasıl yapılır? Bebeklerde baş çevresi ölçümü neden önemli? İşte tablosu…

Bebeklerde en az boy ve kilo takibi kadar baş çevresinin ölçümü de önemlidir. Bebeğin fiziksel sağlığının yerinde olup olmadığını boy ve kilo ölçümüne bakarak anladığımız gibi, beyin gelişiminini de baş çevresinin uzunluğuna bakarak anlayabiliriz. Beyin gelişiminde birtakım problemlerin görüldüğünü ele veren baş çevresi büyüklüğü, olması gereken ölçünün daha dışında bir rakam ile elde edilir. Bunun için illa doktora gitmek şart mı derseniz de, elbette değil. Sizde bebeğinizin başını evinizde kendiniz ölçebilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekenler; bebeğin baş arka çıkıntısı ile kaşların hemen üzerinden bir ölçüm almak olacaktır.

Bebeklerin ilk altı aylık evrelerinden 18. aylarına kadar düzenli olarak baş çevresi ölçülmelidir. Bebeklerin kafalarının üst kısmında bulunan bıngıldağın erkenden kapanması baş büyüklüğünü olumsuz etkileyebilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ideal ölçünün aşağısında ya da yukarısında bir büyüklük elde edilmemesidir.

BEBEKLERİN BAŞ ÖLÇÜM TAKİBİ NEDEN YAPILMALI?

Bebeklerde baş çevresi ölçüm yöntemi beyin gelişiminin yolunda gidip gitmediğini anlamak amacıyla yapılan dolaylı ve pratik bir ölçümdür. Normal yani olması gereken ölçüden fazla ya da az çıkması her ne kadar kesin bir tanıyı ortaya koymasa da beyin gelişiminde bir problem olup olmadığını anlayabilmek açısından önemlidir. Bebeklerin beyin baş çevresinin ölçümü sık sık yapılmalı ya da persentil tabloları ile kıyaslanmalıdır. İşte erkek ve kız çocukları için baş çevresi gelişim değerleri…

BAŞ ÇEVRESİ ÖLÇÜM PERSENTİL TABLOSU

BEBEĞİNİZİN BAŞI BÜYÜK ÇIKTIYSA…

Başı büyük olan bebeklerin bu durumu tıp dilinde makrosefali olarak geçmektedir. Nedeni ise baş bölgesinde sıvı (ödem) birikmesi yani hidrosefali ya da genetik bozukluklar olabilir.

BEBEĞİNİZİN BAŞI KÜÇÜK ÇIKTIYSA…

Bebeğinizin aylık gelişimine baktığınızda baş ölçümü olması gereken değerden daha az ise ‘Mikrosefali’ ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumdan şüphelenildiği zaman derhal bebeğinizi doktora götürmelisiniz.

Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan aynı zamanda kandil, arkadaş toplantıları, misafirlere hazırlanabilecek en özenli tatlılar arasında listenin başında yer alan un helvası, ustalık gerektiren bir tariftir. Ne kadar ölçülü ve dikkatli pişirilse de kıvamı çok önemli olan un helvasının püf noktalarını sizlerle paylaşıyoruz. Gelin birlikte un helvası nasıl yapılır öğrenelim…

Kandillerin ve özel günlerin vazgeçilmez lezzeti olan un helvası, kokusu ve kıvamıyla küçük büyük demeden herkesin sevdiği tatlılar arasında. Kandillerin ve özel günlerin vazgeçilmez lezzeti olan un helvası, Osmanlı Saraylarının da vazgeçilmezi olmuştur. Sıradan tatlılardan daha zor olan yapımıyla gözünüzü korkutsa da aslında püf noktalarına dikkat ettiğinizde lezzet şölenine dönüşebilecek un helvasının tarifini haberimizin detaylarından bulabilirsiniz. Tam ölçülü aynı zamanda püf noktalarıyla beraber un helvası…

UN HELVASINI KIZARTMAYI DENEDİNİZ Mİ? tarife ulaşmak için tıklayın…

MALZEMELER

2 su bardağı un
1 su bardağı sıvı yağ

Şerbeti için;

2 buçuk su bardağı su
1 buçuk su bardağı toz şeker

U

YAPILIŞI

Öncelikle helvaya şerbetini yaparak başlayın. Tencereye şekeri ve suyu ekleyin. Şeker eriyene kadar karıştırın. Şerbet koyu kıvama geldiğinde kısık ateşte kaynamaya bırakın.

Daha sonra yeni bir tencere alın, içerisine sıvı yağı ve unu ekleyerek karıştırın.

Unun kokusu çıkmaya başlayınca ocağın altını kısın sonrasında kavurma işlemine devam edin. 

Unun rengi koyulaştığında şerbeti ocaktan alın ve unun üzerine dökün. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta aynı şerbeti dökerken aynı zamanda unun da topaklanmadan hızlıca karıştırılması gerektiğidir. 

Unun şerbeti çekene kadar hızlıca karıştırmaya devam edin. Kaşığın arka tarafıyla bastırarak un helvasını hazır hale getirin. 

Helvayı ocaktan alın ve ılık hale geldiğinde istediğiniz şekli verebilirsiniz. Üzerine ekleyeceğiniz ceviz ile muhteşem bir sunum yapabilirsiniz.

Afiyet olsun…

Yaptığı açıklamalarla ezberbozan İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, margarin gibi trans yağların kanser riskini arttırdığını açıkladı.

Dün televizyon kanalına konuk olan İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, hastalıkların artmasına doktorların genetik açıklamalarına karşılık şaşırtan açıklamalar yaparak, her hastalığın genetik olmadığını söyledi.

Bazı hastalıkların çevresel olduğunu, yanlış beslenme alışkanlıklarından kaynaklandığını belirten Karatay, ancak birçok kişinin bunu bilmediğini kaydetti.

KAVUN VE KARPUZA DİKKAT!

“Şekerli, gazlı içecekler çok tehlikeli. Hepsinin içinde maalesef bilhassa meyveli olanlarda, bromür (kimyasal bileşen) denilen bir zehir var. Bütün vücutta bu hastalıkları başlatan da bromür. Bunun insan vücudunda yeri yok. Kavun, karpuzlar çıkmaya başladığında hastalarımın ürik asitleri yükseliyor. Bu yüzden her şeyin aşırısı zararlı olduğu gibi kavun, karpuz tüketimine de dikkat edilmelidir. Çok bilinenin aksine kırmızı et, yumurta, kuru fasulye veya protein ürik asidi yükseltmez. ‘Yerseniz kurtlu elma yiyin’ diyorum. Kurdu yemeden elmayı yesinler.”

İki türlü yağın hastalık yaptığını belirten Karatay, bu yağlardan uzak durulması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

“Margarinler tehlikelidir. Margarinler 1950’den sonra Türk milletine arz edildikten sonra kalp hastalıkları, kanser hastalıkları artmıştır çünkü margarinlerde trans yağları vardır. Ayrıca doğal dediğimiz yağlarla kızartma yaparsak, çok ısıtırsak da orada da trans yağ meydana gelir.”

Kalori bakımından oldukça düşük, farklı yemeklerde de kullanılabilen mantar formuna dikkat etmesi gerekenler için ideal besin. Sizlere mantarla hazırlanabilen muhteşem bir yemek tarifini veriyoruz. Yapımı çok basit olan mantar sote hem doyurucu hem de besleyici. Türk mutfağında sık sık pişirilen mantar sotenin tarifi ve püf noktaları bugünkü yazımızda.

Mantar, dünyanın birçok ülkesinde üreyebilen latince fungi olarak adlandırılan besin gruplarından sebze grubuna dahil edilen oldukça faydalı bir besindir. Özellikle son dönemlerde sofralarda sıklıkla karşımıza çıkan mantar, enfes sebzelerle birleşerek sote şeklinde sofralarda yerini alıyor. Günün her saati kolayca pişirebileceğiniz mantar sote, makarna sosu olarak da kullanabilirsiniz. Peki mantar sote nasıl yapılır, mantar sotenin püf noktaları nelerdir? 

MANTAR SOTE TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilogram mantar
2 adet kuru soğan
4-5 adet çarliston biber
1 diş sarımsak
2 adet domates
1 yemek kaşığı tereyağı
Yarım çay bardağı kadar sıvı yağ
Tuz, karabiber ve pul biber

YAPILIŞI

Mantarların kabuklarını soyarak güzelce yıkayın. Daha sonra suyunu süzüp, iri iri doğrayın.

Geniş bir teflon tencereye, tereyağı ve sıvı yağı koyarak tüm mantarları kavurun.

Mantarlar suyunu çekip hafif kızarmaya dönünce halka halka doğranmış soğanları, sarımsağı ve çarliston biberleri de ekleyip kavurmaya devam edin.

Soğanlar pembeleşip mantarlar kızarmaya dönünce küp küp doğranan domatesleri, tuzu ve baharatları ilave edin.

Domatesler pişinceye kadar karıştırdıktan sonra servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

MANTAR SOTENİN PÜF NOKTALARI

Mantarlarınızı doğradıktan sonra beyazlaşması için limonlu suda bekletebilirsiniz.

Mantar sote yaparken diğer işlemler için mantarların ilk olarak suyunu salmasını ve daha sonra çekmesini beklemelisiniz.

Tereyağı yerine margarin ya da sadece sıvı yağ kullanabilirsiniz.

İsteğe bağlı olarak mantar sotenizin içerisine kapya biber ekleyebilir, baharatları damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.

MANTAR SOTE KALORİSİ

Orta büyüklükte  porsiyon mantar sote yaklaşık olarak 188 kaloriye denk gelmektedir.

Lezzeti ve görünüşüyle çok beğeneceğiniz kıymalı tepsi böreğinin pratik tarifi özellikle çalışan kadınların çok hoşuna gidecek. Tepsi börekleri genellikle yapımı kolay olmasıyla dilim dilim edilerek servis edilir. Yapınca çok beğeneceğiniz lezzeti damaklarda iz bırakacak enfes kıymalı tepsi böreğinin tarifi yazımızda.

Çayın yanında ya da aniden gelen misafirlerinize pratik şekilde börek hazırlamak istiyorsanız kıymalı tepsi böreğini hızlıca yapabilirsiniz. Puf puf kabaran ve yumuşacık tadı ile vazgeçilmezin olacak. Hazırlanan sosu ile yüzeyi çıtır çıtır içerisindeki harcı ile misafirlerinizi şaşırtacağınız bir lezzet.Kıymalı börekler doyurucu olma özelliği taşıdığından dolayı ana yemek yerine geçebiliyor. Yanında sadece bir salata ile servis edebileceğiniz kıymalı tepsi böreğinin püf noktalarıyla beraber tarifine yazımızdan kolayca ulaşabilirsiniz.

KIYMALI TEPSİ BÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

5 adet yufka
1 şişe soda
3 adet yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı ayçiçeği yağı

İç harcı için;

500 gram kıyma
Yarım çay bardağı zeytinyağı
1 adet soğan
2 adet sivri biber
1 adet salçalık kırmızıbiber
3 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz
Tuz
Kimyon
Karabiber
Kırmızı pul biber

YAPILIŞI

Küp küp doğranmış soğanları zeytinyağının içerisinde güzelce kavurun. Daha sonra kıymayı da ekleyerek 2-3 dakika kavurun. Biberleri ince ince, maydanozları da küçük doğrayarak ilave ettikten sonra baharatlarla harmanlayıp 3 dakika karıştırdıktan sonra ocaktan alabilirsiniz.

Yağlanmış fırın tepsisine 1 adet yufkayı serin. Bu adımda yufka kenarlarından sarkabilir. Kıymalı harcı yufkanın üzerine yayıp, kalan yufkaları üzerine serin. Tepsinin kenarından sarkan kısım ile böreğin üzerini kapattıktan sonra üzerine soda, süt, yumurta ve yağı bir kasede çırpın dökün.

Önceden ayarlanmış 200 derece fırında üzeri kızarana kadar böreği pişirin.

Ilık hale geldikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hormon düzensizlikleri ve çeşitli sebeplerden dolayı oluşan iltihaplı sivilceler, yanlış tedavi edildiğinde ya da yanış bir ürün kullanımı sonrasında yüzünüzde geçmeyen iz bırakabilir. Bu izler için medikal yöntemleri denemek cildinizde yeni bir hasar oluşturabilir. Bu yüzden doğal yöntemleri kullanabilirsiniz. Peki bu lekeleri gidermek için doğal yöntem var mıdır? Sivilce izlerini gideren en kolay yöntemler:

Cildinizin alın, çene, yanak burun bölgelerinde çıkan sivilcelere sık sık elinizle dokunmak, ya da sıkarak yok etmeye çalışmak binlerce sivilcenin oluşumuna yol açtığı gibi aynı zamanda yara izi gibi gitmeyen lekelere sebep olabilir. Bu lekeler cilt üzerinden uzun süre gitmediği gibi zamanla delik gibi görünene minik çukurlara neden olabilir. Doktorunuzun rehberliğinde günümüzde kullanılan iğneli lazer, kimyasal peeling, radyofrekans ya da IPL lazer gibi yöntemlerle de kısa sürede bu izleri giderebilirsiniz. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda  bu izleri gidermenin en sağlıklı yolu doğal yöntemleri kullanmak ve aynı zamanda düzenli bir rutin oluşturmaktan geçtiğini ortaya koydu. Oluşan bu lekeleri gidermek için kimyasal yöntemler yerine evde uygulayabileceğiniz pratik maskeler hem daha güvenli hem de kısa sürede sonuç almanızı sağlayacaktır. Hazırladığımız bu yazıda yüzünüzdeki sivilce izlerini yok eden karışımları ele aldık.

SİVİLCE LEKELERİNİ GİDEREN EN DOĞAL YÖNTEMLER: 

BAL MASKESİ

Bir miktar balı sivilce izlerinizin olduğu bölgeye sürün. 10 dakika boyunca masaj yapın. 1 saat sonra da ılık su ile temizleyebilirsiniz.

HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

1 yemek kaşığı kadar Hindistan cevizi yağını ve 2 damla lavanta yağını cezvede ısıtın. Karışım ılık hale geldiğinde direk sivilcelerinizin üzerine sürün. 20 dakika sonra ılık su ile yıkayın.

GÜL SUYU MASKESİ

MALZEMELER:

100 ml gül suyu
2 yemek kaşığı bal
2 yemek kaşığı şeker
2 yemek kaşığı E vitamini

YAPILIŞI:

Tüm malzemeleri bir kapta karıştırın.
3-4 dakika boyunca pamuk yardımı ile cildinizde sivilce izi olan bölgelere uygulayın. Son olarak ılık su ile yıkayın.

LİMON MASKESİ

MALZEMELER:

1 çorba kaşığı limon suyu
2 çorba kaşığı bal

YAPILIŞI:

Tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra ocağa alın.
3 dakika kaynadıktan sonra yüzünüze sürülebilecek ısıya gelene kadar bekleyin.
15 dakika cildinizde bekletip, cildinizi temizleyin. 

BAL VE ELMA MASKESİ

MALZEMELER:

1 adet elma
3 veya 4 yemek kaşığı bal 

YAPILIŞI:

Elmayı rendeden geçirip üzerine balı ilave edin.
Cildinize sürüp 15 dakika bekletin. 
Daha sonra ılık su ile yıkayın.

Sizde zayıflığınızdan şikayetçi olup kilo almak için elinizden geleni yapmaya çalışıyor ama bunu bir türlü başaramıyorsanız, uygulayabileceğiniz sağlıklı beslenme listesi ile doğal yollardan kilo alabilirsiniz. Sağlıklı bir şekilde kilo almak için 1 haftada 5 kilo aldıran diyet listesine uyarak bu isteğinizi gerçekleştirebilirsiniz! İşte 1 haftada tam 5 kilo aldıran mucizevi diyet listesi…

Gündelik yaşantı içerisinde çok sayıda insanın kilolarından şikayetçi olduğunu görüyor, bunu olabildiğince de hızlı ve sağlıklı yollarla eritmek istediklerini uyguladıkları diyet ya da egzersiz hareketlerinden anlayabiliyoruz. Gerek düzenli spor egzersizleri ile gerekse doğru beslenme listeleriyle bunu gerçekleştirmeye çalışan kimselerin bu isteklerini gerçekleştirebilmeleri için kendi vücutlarını tanıyıp ona göre bir beslenme şekli tercih etmeleri gerekir. Her insanın bünyesi farklı olduğundan dolayı uygulanan diyetler, kişiler üzerinde aynı etkileri bırakmayabilir, bunun sonucunda da büyük bir hayal kırıklığıyla diyeti yarıda bırakma gelir. Halbuki doğru ve sağlıklı yöntemlerle kilo verilebilmesi mümkün iken… Günümüzde her ne kadar zayıflamaya yönelik diyet listeleri araştırılsa da çok zayıf olduğu için ve biraz daha toplu görünmek için kilo almak isteyenlerin sayısı da bir hayli fazla. Sağlık problemleri gibi bazı faktörlerden dolayı kilo alamayan kişilerde 1 hafta kadar kısa bir sürede yaklaşık 5 kilo nasıl alınabileceğini sizler için araştırdık. 1 haftada 5 kilo nasıl alınır? 1 haftada 5 kilo aldıran diyet listesi nasıl yapılır? Ender Saraç’tan sağlıklı kilo aldıran diyet listesi…

1 HAFTADA 5 KİLO ALDIRAN SAĞLIKLI DİYET LİSTESİ

1. Gün:

Sabah kahvaltıda 2 yumurt ile hazırlanmış kaşarlı ve tereyağlı omlet, 1 bardak portakal suyu, 3 dilim ay çekirdekli ekmek, 3 tatlı kaşığı tercih edilen bir reçel ve maydanoz. 
Ara öğün de 1 bardak süt.
Öğle yemeğinde domatesli tavuk, 1 kase tereyağlı pilav, 1 kase zeytinyağlı havuç.
Ara öğün de 1 bardak ayran, tuzlu badem.
Akşam yemeğinde 1 kase mercimek çorbası, domates salatası,  orta boy peynirli domatesli pizza.
Ara öğün de 1 bardak boza, 1 avuç kabak çekirdeği ve erik pestili.

2. Gün:

Sabah kahvaltıda 1 tane simit, 8 tane siyah ve yeşil zeytin, 1 dilim keçi peyniri, küçük bir kase reçel.
Ara öğün de 1 bardak boza ve 1 avuç fındık.
Öğle yemeğinde 1 tabak sulu İzmir köfte, 1 tabak domates suyu, 1 tabak spagetti ve limonlu çoban salata.
Ara öğün de 5 kaşık tahin helva, 1 dilim ekmek.
Akşam yemeğinde 1 tabak kıymalı ıspanak, 2 dilim ekmek ve 1 kase yoğurt çorbası.
Ara öğün de 1 bardak salep, 1 avuç badem.

3. Gün:

Sabah kahvaltıda 1 yumurta ile hazırlanmış kaşarlı omlet, 1 tane simit, limonlu zeytin, 1 tane domates, 2 tatlı kaşığı bal, tereyağı.
Ara öğün de 1 avuç fındık.
Öğle yemeğinde 2 dilim ekmek, 1 porsiyon buğulama balık, çoban salata.
Ara öğün de 4 kaşık tahin pekmez, 2 dilim tam buğday ekmek.
Akşam yemeği olarak 1 tabak kıymalı mercimek, 1 adet peynirli pide, 1 bardak limonata, maydanozlu soğanlı ve limonlu salata.
Ara öğün de 1 bardak süt, 2 dilim cevizli kek.

4. Gün:

Sabah kahvaltıda 2 dilim ekmek, 4 kaşık çökelek peyniri, 1 tane domates, 3 tane ceviz, çilek reçeli, 1 bardakta portakal suyu.
Ara öğün de birkaç tane lokum.
Öğle yemeğinde 1 adet yumurtalı peynirli pide, 1 kase cacık, zeytinyağlı havuç.
Akşam yemeğinde 1 tabak kıymalı dolma, 1 kase cacık, 1 tabak domatesli pilav, turşu.
Ara öğün de 1 bardak boza, 1 avuç kuruyemiş.

5. Gün:

Sabah kahvaltıda peynirli tost ve domates çorbası.
Ara öğün de 2 dilim cevizli kek.
Öğle yemeğinde 1 tabak sulu menemen, 1 tabak peynirli makarna, 1 tabak zeytinyağlı taze fasulye.
Ara öğün de 1 avuç fındık, 5 adet yulaflı bisküvi.
Akşam yemeğinde 6 adet mercimek köftesi, 1 porsiyon peynirli börek,1 kase cacık, 1 tane domates.
Ara öğün de bal ile hazırlanmış meyve salatası, 1 avuç badem.

6. Gün:

Sabah kahvaltıda 3 dilim ekmek, sahanda kaşarlı yumurta, 4 kaşık tahin pekmez, 1 bardak portakal suyu.
Ara öğün olarak 1 bardak süt, 3 tane lor kurabiyesi.
Öğle yemeğinde 1 porsiyon buğulanmış balık, 1 tabak çoban salatası, patates püresi, zeytinyağlı havuç.
Ara öğün olarak 1 bardak boza, 1 avuç antep fıstığı.
Akşam yemeğinde 1 kase sebze çorbası, kıymalı makarna, yoğurt ve çoban salata.
Ara öğün de 1 adet muz, 3 tane hurma.

7. Gün:

Sabah kahvaltıda 1 simit, 4 kaşık tahin pekmez, 1 yumurta, domates, zeytin.
Ara öğün de 1 bardak boza, 1 avuç badem.
Öğle yemeğinde 1 kase domates çorbası, fırında peynirli makarna, 1 kase cacık, havuç salatası.
Akşam yemeğinde 1 tabak etli kuru fasulye ve pilav, turşu, çoban salata.
Ara öğün de muz ve badem.