Şunun için etiket arşivi: Kadın

Sıradan tariflerden sıkılanlar aynı zamanda sunumu şık bir tatlı tarifi arıyorsanız mutlaka kadayıflı kurabiye tatlısını denemelisiniz. Hem yapımı oldukça pratik olan kadayıflı kurabiye, tadıyla da bir kez yiyenlerin vazgeçilmezi oluyor.Peki Kadayıflı kurabiye tatlısı nasıl yapılır?

Kadayıfla yapılan tariflerin lezzetini bilmeyen yoktur. Hem kıvamıyla damakları şenlendiren hem de çıtır çıtır olmasıyla gönüllerde taht kuran muhteşem bir tarifimiz var. Bayramlarda, kalabalık misafirlerinizin geleceği zaman ya da dışarıdan tatlı almak yerine kendi ellerinizle yapmak istediğinizde  pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz kadayıflı kurabiye tatlısını şerbetli olmasıyla kendine adeta hayran bırakıyor. Gelin birlikte kadayıflı kurabiyenin tarifini inceleyelim…

KADAYIFLI KURABİYE TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

3, 5 su bardağı un
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı irmik
1 çay bardağı yoğurt
1 tane yumurta
1 yemek kaşığı sirke
1 paket vanilya
125 gram margarin
Yarım paket kabartma tozu

İç harcı için;

1 su bardağı hazır kavrulmuş kadayıf
Yarım su bardağı ceviz
1 çay kaşığı tarçın

Şerbeti için;

2, 5 su bardağı şeker
3 su bardağı su
1 dilim limon

YAPILIŞI

Öncelikle margarin ve sıvı yağ ile yumurtaları güzelce karıştırın.

Daha sonra irmik, yoğurt, sirke, vanilya, kabartma tozunu katıp ellerinizle yoğurma işlemine başlayın.

Hamurdan portakal büyüklüğünde bir parça alıp bir büyük kaseye koyup üzerine kadayıfı cevizi tarçını katıp yoğurma işlemine devam edin. 

Ceviz büyüklüğünde hamur koparın ,avucunuzun içinde açın bir parça iç harçı koyup uç kısımlarından kapatın ters çevirip yuvarlayın.

Daha sonra mutfak cımbızı ile hamura şekil verin.

Hazırlanan tatlıları yağlı kağıt serili tepsiye dizerek 200 derece kızarana kadar pişirin.

Hamur pişeceği sırada şerbeti hazırlayabilirsiniz. Tencereye şeker ve suyu koyup, kaynayana kadar karıştırın. Daha sonra limon dilimini içine atarak kenara alın.

Pişen tatlıyı iki dakika soğumaya alıp sıcak ama eli yakmayan şerbeti üzerine dökün.

Yaklaşık 1-2 saat dinlenen tatlıyı servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

Genellikle sıcak yaz günlerinde serinlemek için yapılan yoğurtlu semizotu çorbası kıvamıyla herkesin seveceği türden. Pratik bir şekilde yapabileceğiniz yoğurtlu semizotu çorbasını siz de evde kolayca pişirebilirsiniz. Hem doyurucu hem de besleyici özelliğiyle diyet listelerinde yer alacak yoğurtlu semizotu çorbası Anadolu mutfağında sık sık yapılıyor. Yoğurtlu semizotu çorbasının tarifi yazımızda.

Semizotu sebzesine Antep’te pimpirim otu denir. Besin değeri yüksek olan semizotunun birçok hastalığa koruyucu etkisi var. Başta C ve A vitamini olmak üzere pek çok vitamin içeren semizotu, Omega 3 ihtiyacının bir bölümünü de karşılıyor. Siz de semizotunu kullanarak hem vücuda faydalı olacak bir çorba hazırlamak ister misiniz? Üstelik yaz sıcaklarında soğuk soğuk servis edebileceğiniz yoğurtlu semizotu çorbasının tarifi haberimizin detaylarında.

SEMİZOTU ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

1 demet semizotu
2 diş kıyılmış sarımsak
Yarım su bardağı pilavlık bulgur
1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
5 su bardağı su
Zeytinyağı
Tuz
2 su bardağı süzme yoğurt

YAPILIŞI

Öncelikle semizotunu bol suyun içerisinde güzelce yıkayarak, küçük küçük doğrayın.

Tencereye bulgur ve suyu koyup yumuşayana kadar pişirin. Ardından semizotlarını ilave ederek iyice pişirin. 

Kıyılmış sarımsak, baharat, tuz ve yoğurdu bir kasede çırpın. Semizotuna ekleyip soğutun.

Buzdolabında dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Sofralara başlangıç sonrası getirebileceğiniz hem zeytinyağlı hem de ana yemek yerine geçebilecek olan soğan dolması, kendine hayran bırakıyor. Tane tane olan dizimiyle sunumu oldukça şık olan enfes soğan dolmasının tarifini denemek için mutlaka haberimizin detaylarına göz atmalısınız.

Yemeklerin içerisinde soğan sevmeyenlerin bile çok seveceği, sunumunu da beğeneceğiniz enfes soğan dolması, Doğu ve Güneydoğu mutfağının en gözde yemeklerinden birisidir. Biber ve kabak dolmasına rakip olan soğan dolması, kavrulmuş kıymalı iç harcıyla adeta acıktırıyor. Tadına bir kez baktığınızda vazgeçilmeziniz olacak soğan dolması evde nasıl yapılır gelin birlikte tarifini inceleyelim…

SOĞAN DOLMASI TARİFİ:

MALZEMELER

5 adet kuru soğan

İç malzemesi için;

2 su bardağı pilavlık bulgur
1 bir su bardağına yakın pirinç
1 adet kuru soğan
Yarım demet maydanoz
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 yemek kaşığı karışık salça
Pul biber
1 tatlı kaşığı nar ekşisi ve tuz
Soğanları haşlamak için su

Salçalı sosu için;

1 yemek kaşığı salça
3-4  kaşık sıvı yağ
4 su bardağı su

YAPILIŞI

Öncelikle soğanları haşlayarak tarife başlayın. Tencereye suyu koyup, kabuğunu soyduğunuz soğanların kenar kısımlarını kesin. Ortasından yarısına kadar bıçakla keserek, kaynayan suyun içerisine bırakın.

Yaklaşık, 8-10 dakika kadar haşladıktan sonra süzüp kenara alın.

Daha sonra iç harcını hazırlayabilirsiniz. Derince bir kaba bulgur ile pirinci birlikte yıkayıp süzün.

Ardından üzerine doğradığınız kuru soğanı, maydanozu ve salçasını baharatını, tuzunu atıp güzelce karıştırın. 

Haşlanan soğanları ortasından başlayarak ayırın. Soğanların içerisine tatlı kaşığı ile iç harçtan koyup, tencereye güzelce dizin.

Üzerine salçalı suyu yaparak, hafif üzerini geçecek şekilde dökün. Baskı yapması için porselen bir tabağı üzerine kapatarak, kaynayana kadar bekleyin.

Pişen soğan dolmalarını servis tabağına alabilirsiniz. 

Afiyet olsun…

Bitkisel yağların gitgide popülerleşmeye başlayan ve adını sıkça duyduğumuz yılan yağı, hem saç uzatmada hem de saçların bakımlı bir şekilde uzamasına yardımcı olan doğal bir yağdır. Peki yılan yağı nasıl kullanılır? Yılan yağının saça faydaları nelerdir? Yılan yağı saça zarar verir mi? Tüm soruların yanıtı haberimizin detaylarında kolayca bulabilirsiniz.

Yılan yağı; gerçekten de yılanlardan elde edilen bir yağ türüdür. Çok eski zamanlardan, Eski Mısır’dan bu yana kullanıldığı söylenen bu yağ, o zamanlar farklı yağlarla bir araya getirilerek kullanılmış ve özellikle kellik sorunu yaşayanlar için bir çözüm olarak görülüyormuş. Alternatif tıp bakımından dünyaya ün salmış olan Çin’de ve Güney Afrika’da üretilen bu yağ, zamanla dünyanın birçok yerinde bulunabilir hale gelmiş ve popülaritesini de günden güne artırmaya devam ediyor. Yılan yağının kullanımına gelecek oursak; Saçların hızlı uzaması ve dökülmesinin önüne geçmek için pek çok saç bakım ürünleri ve şampuanlar kullanılmaktadır. Bunların içeriğinde bulunan kimyasallar saça zarar verdiği gibi saçın parlak ve canlı görüntüsünü bozarak hem geç uzamasına neden olur hemde uzun vadede saça zarar verebilir. Yılan yağı saç uzatmak ve dökülen saçların tekrar kısa sürede yerine gelmesi için hem doğal hemde faydaları yağlardan biridir.

Yılan yağı saç çıkarır mı yada yılan yağı saç uzatır mı sorusuna cevap vermek gerekirse, çevresel etkilerden dolayı, cansız, kurumuş, yıpranma sonucu dökülen saçları kısa sürede uzatmak için yılan yağını saç sürmek hem sağlıklı hemde doğal görünmesini sağlar. Yada saçlarınızı kuaförde kısa kestiniz ve tekrar kısa sürede uzamak istiyorsanız yılan yağını kullanarak saçlarınızı uzatabilirsiniz.

Yılan yağı saçların kısa sürede uzamasını sağlar.

Yılan yağının içerisinde bulunan vitaminler saçı besler, saça bakım yapar ve saçı güçlendirir.

Zayıflamış, kabaran ve uçları kırılan saçları daha hacimli ve canlı gösterir
Saç diplerini nemlendirerek. Kuru set ve kırılgan saç tipine sahipseniz mutlaka denemelisiniz.

Hava şartlarından, tozdan, kirden etkilenen saçları canlandırır.

Yılan yağı saç diplerinde oluşan mantar ve zararlı enfeksiyonların oluşumu engeller ve yok eder.

Yılan yağı saça sürüldüğünde inceleyen ve yıpranan saçları güçlendirir.

YILAN YAĞI SAÇA NASIL UYGULANIR?

Yılan yağı kullanılması ve saça uygulaması en basit yağlardan biridir. Yılan yağını saça sürmeden önce saçın mutlaka temiz olması gerekmektedir. Orjinal yılan yağını aktarlardan yada eczaneden temiz edebilirsiniz. Ayrıca çok az miktarda yılan yağını şampuana ekleyerek her banyoda saçlarınızı bu şampuanla yıkamanız mümkün. Yılan yağını saça sürmek için sırası ise yapılması gerekenler;

Saçlar mutlaka temiz olmalı ve bir fırça ile temizlenmelidir.

Çok yoğun bir yağ olduğundan az miktarda saça damlatılır ve ortalama 5 dakika kadar saça masaj yapılır. Saç diplerine iyice yedirilmesi gerekmektedir.

Saçlara uyguladıktan sonra 1 saat beklenir ve saçlar yıkanır.

Eğer saçların geç uzamasının yanında dökülmede ve saç uçlarında kırılma varsa saç uçlarında uygulamalısınız.

Yılan yağı kullananların bazıları yaptıkları yorumda yılan yağını gece saça sürüp yattıklarını ve etkisinin daha iyi olduğunu söylemiştir.

Yatmadan önce yılan yağını saçınıza sürün be bir bone ile kaparak yatın. Sabah kaliteli bir şampuanla durulayın.

Yılan yağının saçı uzatması ve beslemesi için günde 1 defa uygulanmalı ve etkili harika sonuç almak için 1 ay boyunca kullanılmalıdır. Daha ilk kullanımdan itibaren saçlardaki parlaklık, hacim ve canlılığı göreceksiniz.

Seslerden rahatsız olan kişilerin aslında psikolojik bir rahatsızlıklarının olduğunu biliyor muydunuz? Peki, misophonia nedir ve tedavisi var mıdır? Sizler için ağız şapırdatma, çiğneme, yüksek sesle solunum ya da tıkırtı seslerine tahammül edemeyen hastalar hakkında bilmeniz gerekenleri araştırdık. Haberin detayında misophonia rahatsızlığına dair her şeyi bulabilirsiniz.

Sese karşı aşırı duyarlı olma rahatsızlığına  misophonia nedir. Ülkemizde çok yaygın olarak bilinmese de dünya da her 4 kişiden 1’i bu rahatsızlığa sahiptir. Ancak herkes aynı derece seslerden etkilenmediğinden kişiden kişiye değişir. Kimileri ağız şapırtısından kimileri çatalın tabağa değmesinden rahatsız olur. Her sesten rahatsız olan kişiler ise hastalığın ileri seviyesinde olduklarından Hiperakuzi tanısı konulur. Hiperakuzi hastalığı sinir sistemindeki hasarlardan dolayı ortaya çıkar. Bu hastalar genellikle klinik tedavi ile gözetim altına alınır. Çünkü hastalık kişiyi delirmeye kadar götürür.

PEKİ MİSOFONYA HASTALARI HANGİ SESLERDEN RAHATSIZ OLUR?

Diş fırçalama, tırnak kesme, yemek yeme, nefes alma, konuşma, hapşırma, gülme, ağlama, horlama, televizyon sesi ve yürüme gibi basit seslerden rahatsız olur. Hastalar bu esnada farklı farklı tepkiler gösterir. Bazıları vücut hareketleri ile olayı müdahale etmeye çalışır bazıları ise sesi taklit eder. Bu semptomları yaşamamak için  misophonia hastası sosyal çevreden uzaklaşır. Görsel ve işitsel rahatsızlıklar yaşar. 

MİSOPHONİANIN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Sabahları seslerden dolayı öfke ile uyanma

Yemek yerken çevrede çıkan bütün seslere dair duyarlı olma ve iştahın kesilmesi

Tiz seslerden nefret etme

Ani ses karşısında korku ve düzensiz kalp ritmin oluşması

Ritmik çıkan seslere karşı baş ağrısı hissetme

Sosyal çevreden uzak durarak evde tek kalma isteği gibi durumlar misophonia belirtileridir. 

MİSOPHONİA TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Kişinin kendini kapana kısılmış hissetmesi hastalığın en üst seviyesidir. Uzmanlar bazı hastaların sesleri görsel algıladığından halüsinasyon görmeye başladıklarını belirtiyor. Sese karşı gösterdikleri saldırgan davranışlarına karşı uzman doktor, terapi uygulayarak hastalığı kontrol altında tutmaya çalışır.

Havalar serinlemiş olsa da 2019 yaz modasının trendleri hakimiyetini sürdürüyor. Asit denim pantolonlar, baskılı t-shirtler, çiçek tasarımlı parçalar… Yaz modasının trend parçalarını bilmek, sizlere şık bir kombin oluşturma fırsatını sağlıyor. Sizler için 2019 yaz modasının trend modellerini bir araya getirdik. İşte 2019 yaz modasının trendleri konusunda tüm bilinmesi gerekenler!

Yaz sezonunda şık olmak için çeşitli kombinler uygularsınız. Ancak her parça ile istenilen trend kombin oluşturulamaz. Çünkü vitrinlerde yer alsa da, her parça trend değildir. Peki 2019 yaz modasının trend parçaları nelerden oluşuyor? Hem şık hem de rahat bir görüntü oluşturmak sizlerin elinde. Temmuz’un olabildiğince serin geçtiği şu dönemde, baskılı t-shirtler, mom jean pantolonlar ve uzun etekler en çok göze çarpan modellerden oluyor. Sizler için 2019 yaz sezonunun trend parçalarını derledik.

2019 YAZ MODASININ TREND MODELLERİ

2019 yaz modasında öne çıkan trendleri arasında minimalist aksesuarlar ve ön plana çıkan desenler bulunuyor. Hasır veya spor, şapkalar hep minimalist formlarda. Aynı şekilde çantalarında kutu veya yuvarlak formlarda hazırlanmış küçük modeller olduklarını görüyoruz.

Kot ceketler, ceket modasının öne çıkanlarından. Deri ceketler artık neredeyse hiç yok demek mümkün. Kot ceketler üzerindeyse hareketli süsler ve taş, boncuk vb. tasarımlar dikkat çekiyor.

Elbise, etek ve pantolonlarda çiçek tasarımları öne çıkarken, t-shirtlerde ise baskılı modeller hakim. Özellikle çizgi film karakterleri en çok tercih edilen baskı modellerinden.

Pantolonlarda ise asit denim modelleri trend durumda. Bunun yanında bol paça kumaş pantolonlar da rahat bir görünüm sağlıyor.

Sindirim problemlerine iyi gelen besinler arasında en etkilisi ayvadır. Peki ayvanın faydaları nelerdir? Ayva içerdiği pektin maddesi sayesinde sindirim sisteminde bulunan mide ve bağırsakların temizlenmesini sağlar. Uzmanlar ayvanın metal bıçakla kesilmemesi konusunda uyarıyor. Haberin detayında ayvaya dair merak edilen her şeyi bulabilirsiniz.

Tezgahlarda görülmeye başlanan ayva meyvesinin insan sağlığına birçok faydası vardır. Uzmanlar vücudun gün boyu daha dinç ve tok hissetmesi için  mevsiminde her gün bir ayva tüketilmesini tavsiye ediyor. Yapılan araştırmalarda kabuğu ve yaprağındaki vitamin ve minerallerin özünden daha fazla olduğu gözlenmiştir. Yaprağı fenolik bileşik maddesi bakımından oldukça zengindir. Bu maddenin antimikrobiyal özelliği vardır. Bu yüzden kabukları soyulmadan tüketilmesi tavsiye ediliyor. Ayva Anadolu’dan Yunanistan’a oradan da Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayılmıştır. Yapılan bir diğer araştırmaya göre metal kesici aletlerde bulunan brenthill maddesi ayvada bulunan pektin ve organik asit maddelerinin özelliğini bitirdiği gözlemlenmiştir. Bu yüzden ayva direk olarak tüketildiğinde içerdiği faydaları yüzde yüz karşılar. Özellikle sindirim problemlerine iyi gelen ayva, kabızlık gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Kabuğu ile beraber tüketildiğinde metabolizmanın daha sağlıklı işlemesi destekler. 

AYVANIN FAYDALARI NELEDİR?

100 gramı 40 kalori içerdiğinden kış diyet listelerinde ilk sırlarda yerini alır. Glimsemik indeksi düşük olduğundan kan şekerini yükseltmez. Bu bakımdan diyabet hastaları da rahatlıkla tüketebilir.

Fitokimyasallar sayesinde bağışıklığı direncini hastalıklara karşı güçlendirir. Vücudun günlük ihtiyacı olan C vitaminin yüzde 30’unu karşılar. Böylece patojenler, virüsler ve bakteri hücrelerini vücuttan barınmadan idrar yolu atar.

Kan içerisindeki oksijeni artırarak kan dolaşımını sağlar. Böylece saç diplerine kadar giden sağlıklı kan hücrelerin saçların daha parlak ve güçlü olmasını destekler. 

Bu özelliği aynı zamanda ciltteki genç hücrelerin sayısını da artırarak kırışıklığı engeller.

Yüksek antioksidan sayesinde vücutta dolaşan serbest radikalleri ve kanserli hücreleri azaltır.

Kan basıncını düşürerek yüksek tansiyon riskini azaltır. Böylece kalp ve damar sağlığını da korur. 

Gaz problemi için haşlanmış ayva tercih edilebilir. Sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra mide ve bağırsaklardaki fazla toksinleri de idrar yolu ile atarak vücudun toksin biriktirmesini engeller. 

Mideyi temizlediğinden mide kaynaklı yaşanan ağız kokusunu da gidermiş olur. Ayrıca ağız içerisindeki bakterilerin çoğalmasını engeller ve tükürük içerisinde biriken mikropları da temizleyerek kötü kokuyu engeller. 

AYVA YAPRAĞI ÇAYI NASIL YAPILIR VE NE İŞE YARAR?

Bir demlik kaynayan suya 20 kurumuş ayva yaprağı koyunuz. 5 dakika böyle kaynatınız. Daha sonra yapraklardan süzüp tüketiniz. 

Kilo vermek isteyenler için ideal çay olan ayva yaprağı çayı, metabolizmayı düzenleyerek sindirimi kolaylaştırır. İçerdiği yüksek lif sayesinde bağırsakların fonksiyonlarını artırır. Ancak kabızlığa neden olabileceğinden fazla tüketilmesi önerilmez.

İçeriğinde C vitamini, çinko, potasyum, bakır, demir barındıran ayva yaprağından elde edilen çay hücrelerin yenilenmesini destekler. Özellikle kanser ve tümör oluşumunun önüne geçer.

Üst solunum yolları hastalıklarında artan boğaz ağrıları ve enfeksiyonun neden olduğu durumları en aza indirir. Vücuttaki serbest radikalli hücreleri atarak bağışıklığı güçlendirir. Boğaz tahrişlerinde yatıştırıcı etkisi vardır. 

Çocuğunuz kitap okumaya gelince oflaması poflaması bitmiyorsa, okuma alışkanlığını sevdirecek bazı püf noktaları bilmeniz işinizi kolaylaştırabilir. Okul dönemindeki çocuklarda özellikle de bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimin tamamlanması için etkili olan kitaplar, çocuklara çeşitli faydalar sağlıyor. Peki kitap okumayan çocuğa ne yapılmalı? Kitap okumayı sevdiren yöntemler neler? İşte kitap okumanın çocuklardaki etkisi…

Okuma sevgisini erken yaşta kazandırmanın çocuğun gelişimi için ne kadar yararlı olduğunun bilincinde olan anne ve babalar, bebeklik döneminde iken eğitici kitaplar alarak ilk tanışmayı sağlamaya çalışırlar. Yaş seviyesine uygun özellikler bulunduran kitaplarda renkleri, sayıları, hayvanları, dokuları, şekilleri ve bunun gibi temaları ele alan içeriklere yer verilir. ‘Ağaç yaş iken eğilir’ sözünden yola çıkacak olursak, bebeklik döneminde tanıştırılan kitaplar ile daha geç zamanlarda tanışılan kitapların kişi üzerindeki etkileri çok kolay bir şekilde ayırt edilebilir. O dönemlerde her ne kadar bebeğiniz kitap okuyamayacak durumda olsa da sesli bir şekilde kelimeleri tekrarlamanız kelime haznesinin artmasına yardımcı olacaktır. Kitabı eğlenceli bir materyal gibi görüp, içerisindeki hikayeleri gece yatmadan annesinin sesinden dinlemeye alışan çocuğunuz okul çağına ulaştığında çeşitli nedenlerden dolayı kitap okumayı istemiyorsa, üzülmeyin bununda çaresi var. Sil baştan başlayarak çocuğunuza kitap okumayı sevdirecek yöntemleri deneyerek okuma alışkanlığını yeniden kazanmasını sağlayabilirsiniz! 

ÇOCUKLARA KİTAP OKUMAYI SEVDİREN YÖNTEMLER

Çocuğunuzun kitapları yeniden sevip okuyabilmesi için ona doğru bir şekilde yaklaşmanız çok önemlidir. Bebeklikteki gibi her istediğinizi anında yaptırabileceğiniz bir dönemin olmadığını, dolayısıyla da zoraki değil sevdirerek yöntemler deneyerek pozitif davranışlar görebileceğinizi unutmamalısınız. Her zaman olduğu gibi yine sizin önderliğinizde yani sizi kitap okurken görmesi ile okumaya teşvik edici eylemler uygulayabilirsiniz.

Okumanın ne kadar eğlenceli olduğunu farklı ses tonlarında okuduğunuz metinle gösterebilirsiniz. Eğer çocuğunuzun yaşı küçükse fısıldama ya da burnu sıkarak okuma gibi ilginç sesler çıkartarak ilgisini kitap okumaya çekebilirsiniz. Klasikleşmiş algıları yıkarak her zaman okunan yerlerin dışında masanın üstünde bile okuma gerçekleştirebilirsiniz.

Çocuğunuz her kitap okuduğunda onu muhakkak ödüllendirecek sözleriniz olsun. İstediği şey sizce de makulsa ve yapılabilir bir şey ise kitap okuduğun için” hatırlatmasında bulunarakdediğini yapabilirsiniz.

Kitap okumayı sevdirmek için aklınızda bulundurabileceğiniz genel tavsiyeler:

1- Doğumdan itibaren ona her gün aralıksız kitap okuyun.

2- Okul öncesi dönemindeki  bir çocuğa kitap okurken canlandırmalar yapın.

3- Evinizde çocuk odasına ve salona olmak üzere 2 adet kütüphane yaptırın.

4- Her fırsatta kitap okuyun.

5- Kütüphanelerin çocuk bölümüne mutlaka uğrayın.

6- Çocuğu zorlayarak değil sevdirerek kitap okutmaya çalışın.

ÇOCUKLARDA KİTAP OKUMANIN FAYDALARI

Çocuğa sözel anlatım gücü ve kelime yetisinin genişlemesi gibi çeşitli faydalar sağlayan kitaplar; hayal dünyalarını ve evrene bakış açılarını direkt olarak etkiler. İlk kez karşılaşılan durumlar ya da olaylar, hiç gitmedikleri yerler veya hakkında fikri olmayan insanlara dair bilgiler kitaplar sayesinde gerçekleşir. Bu yönüyle kitaplar, çocukların düşünce becerilerinin genişlemelerine yardımcı olarak gelişimlerine katkıda bulunurlar. 

Kitaplar aracılığıyla erken dönemde bebeğinizin gelişimine yardımcı olmak ve kelime haznesini arttırmak istiyorsanız, sizlere önereceğimiz eğitici kitaplar ile bebeğinizi hem eğlendirebilir hem de faydalı bilgiler öğretebilirsiniz. Erken dönemde temelleri atılan kitap sevgisi ile sesli ya da hareketli niteliğine göre bebeğinizi eğitebilir, daha erken konuşmasına yardımcı oalbilirsiniz. İşte bebekler için tavsiye edilen kitaplar…

Bebeğin gelişim aralığına göre en iyi bir şekilde gelişmesini isteyen anne ve babalar, erken dönemde bebeğine bazı alışkanlıklar kazandırıp ilerleyen zamanlarda o faaliyeti daha kolay ve rahat yapabilme imkanı sunabilir. Basit bir şeymiş gibi görünen ama bebeklik döneminde kazandırılan kitap sevgisi ve okuma alışkanlığı, en çok da dil gelişimini olumlu etkileyecektir. Çocuğunuz o evrede henüz kitap okuyamayacağından dolayı anne ve babası olarak sizin sesli bir şekilde ona kitap kitap okuması ve çeşitli türdeki kitaplarla içli dışlı hale getirerek kitaplarla tanıştırmalısınız. Bebekleri eğitmeye yönelik tasarlanan renkli, büyük görselli ve sesli kitaplar, hem eğlenmelerini hem de öğrenmelerini sağlayacaktır. Bebeğinize kitap seçerken dikkat etmeniz gereken ilk nokta, gelişim dönemine uygun bir kitap olmasıdır. Ay veya yaş aralığına uygun bir kitap bebeğinizin algı kapasitesine göre olacağından daha kolay öğrenme imkanı verir. Özellikle de kırmızı gibi dikkat çekici renklerden oluşan sayfalar ve büyük fotoğraflar bebeğinizin dikkatini çekerek severek kitabı kurcalamasını sağlayacaktır.

İster istemez kitaplarla haşır neşir içinde olacak olan bebeğinize kitapları sevdirdikten sonra eğitici nitelikli kitaplara yönelebilirsiniz. Bu kitaplar renkleri, sayıları, hayvanları, dokuları ya da meyve-sebzeleri öğreten temalar olabilir. Bebeklerin gelişimine yardımcı olacağını düşündüğümüz bazı kitap önerileri…

DİL GELİŞİMİNİ DESTEKLEYEN KİTAPLAR

0-2 yaş aralığındaki bebeğinizin dil gelişimini desteklemek için öğrenme sürecinde ona birtakım rahatlık ve kolaylıklar sağlayarak hem kelime haznesinin artmasına yardımcı olabilir hem de sesleri daha kolay ayırt etmesini sağlayabilirsiniz. Bunun için şu iki kitaba göz atabilirsiniz…

(0-2 YAŞ) KELİME HAZNESİNİN GELİŞİMİ İÇİN: İLK KELİMELERİM/ MİKADOCOCUK 29,00 TL

DİL GELİŞİMİ İÇİN: OKŞAYIN KONUŞSUN (SESLİ HAYVANLAR)/ AMAZON.COM 31,77 TL

RENKLERİ VE SAYILARI ÖĞRETEN KİTAPLAR

Farklı renkleri birbirinden ayırt etme, görüntü, boyut ve doku özelliklerindeki beznerlik ve farklılıklar bebeklerde 18. aydan itibaren gelişmeye başlar. Erken dönemde bebeğinize renklere ve sayılara alıştırmak istiyorsanız, işe kitaplardan başlayabilirsiniz. Sizlere önerebileceğimiz kitaplar…

(0-24 AYLIK) SAYI KAVRAMINI ÖĞRETMEK İÇİN: BABY FİRST İLK KİTAPLARIM-SAYILAR/ KİDDİEHOME 35,00 TL

(0-24 AYLIK) SAYI KAVRAMINI ÖĞRETMEK İÇİN: BABY FİRST İLK KİTAPLARIM-RENKLER/ KİDDİEHOME 35,00 TL

TAŞITLARI ÖĞRETEN KİTAPLAR

Bebeğinizi dışarı çıkardığınızda yolda geçen arabaların hangisi olduğunu öğretmek ve bunu çevrenizdeki örneklerle pekiştirmek isterseniz, araçların çıkaracağı seslerle hem işitme duyusunun gelişimine yardımcı olabilir hem de kelime haznesini arttırabilirsiniz. Taşıt seslerini öğreten kitaplara ise şunları örnek verebiliriz…

TAŞITLARI ÖĞRETEN KİTAP ÖRNEĞİ: (SESLİ) İLK TAŞIT SESLERİ KİTABIM/ N11.COM 33,00 TL

TAŞITLARI ÖĞRETEN KİTAP ÖRNEĞİ: (SESLİ) O SES NEDİR? TAŞITLAR KİTABI/ HEPSİBURADA 28,90 TL

Yaz aylarında deniz, kum, güneş keyfi derken saatler boyunca maruz kaldığımız güneş ışınları yüzünden cildimizde beliren güneş lekeleri, maalesef ki bronzlaşıp daha güzel ve çekici görünme hayalimizin suya düşmesine neden olabiliyor.Zararlı güneş ışınlarına uzun süre maruz kalan ciltlerde görülen güneş lekeleri nasıl geçer diye merak ediyorsanız ev yapımı maske tariflerini sizler için araştırdık.

Genellikle açık tenli kişilerde görülen güneş lekeleri, ilerleyen yaşlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden mutlaka güneşe çıkmadan önce güneş kremi kullanmalısınız. Özellikle 12-15.00 saatleri arasında güneş ışınlarının cildimizle direk teması yüzünden cildimizde beliren bu lekeler, ilerleyen süreçte her ne kadar güneş lekesi giderici krem kullansak bile cildimize yerleşebiliyor. Son zamanlarda birtakım operasyonlar dahilinde güneş lekelerinden kurtulabilmemizin farklı yolları olsa da maalesef ki hepimizin bu operasyona ayırabilecek yeterli bütçesi olmayabiliyor. Oluşan güneş lekelerini evde yapabileceğiniz pratik tariflerle giderebilir, azalmasına yardımcı olabilirsiniz. Peki bu güneş lekeleri nasıl gider?

– KARBONATLI MASKE TARİFİ

1 yemek kaşığı yoğurt ile 1 çay kaşığı karbonat ilave ederek karıştırınız ve bu karışımı lekelerin üzerine uygulayınız.10 dakika bekletip bol su ile durulayınız. Bu karışım haftada 1 defa uygulayabilirsiniz. Karbonatın beyazlaştırma etkisi lekelerinizin açılmasına yardımcı olacaktır.

– YOĞURT MASKESİ TARİFİ

1 adet yumurtanın akını köpürene kadar çırptıktan sonra, 1 tatlı kaşığı süzme yoğurt ekleyerek karıştırın. Daha sonra 3 damla limon suyu ekleyin, maskeyi güneş lekelerinizin üzerine sürün ve bekleyin. Maske cildinizde kuruyunca nemli pamukla temizleyip daha sonra ılık su ile yıkayın. Bu maskeyi 4-5 günde 1 defa uygulayın ve her 4 uygulamadan sonra en az 15 günlük ara vermelisiniz.

– MAYDANOZ MASKESİ TARİFİ

Yarım maydanozu blendırda ezin, 1 çorba kaşığı yoğurt ve 1 dilim limon ekleyin. Cildinize masaj yaparak uygulayın. 45 dakika beklettikten sonra suyla temizleyin. 3 günde 1 defa bu maskeyi cildinize uygulayın. Limonun içeriğindeki asitten dolayı bu maske lekelerinizi geçirmede yardımcı olacaktır.

– SİRKE VE SOĞAN KARIŞIMI

Orta boylarda 1 adet soğanı rendeleyerek suyunu çıkarın ardından yarım çay bardağı elma sirkesi ekleyin. Pamuk yardımı ile bu karışımı cildinizdeki lekelere uygulayıp yarım saat bekletin.