Şunun için etiket arşivi: Kadın

Düzensiz ve bakımsız bir ağız bakımı ciddi diş hastalıklarına neden olur. Diş kaybı da bunun sonunda yaşanır. Ağız kokusu gibi sağlık sorunlarının yaşanmasına davetiye çıkarır. Peki diş çürümesi nasıl önlenir? Özellikle aşırı tüketilen şekerli besinlerden sonra bu durumun yaşanma olasılığı giderek artar. Uzmanlar bunun için bazı önerilerde bulunur. Tatlılardan sonra bir dilim peynir yerseniz ne olur?

Diş kaybı kısa sürede giderilmediğinde fonksiyon kaybının yanı sıra çeşitli ruhsal sorunlara da neden olur. Ciddi sorunlara neden olmasa bile dış görünüş olarak kişiyi etkileyen diş kaybı bir süre sonra ağız kokusuna iltihaplanmaların yaşanmasına sebep olur. Dolgu yaptırılarak giderilmeye çalışıldığında bile düzenli ağız ve diş bakımı yapılmadığı sürece boşluğa yapılan her çalışma kalıcı olarak bir fayda sağlamaz. Bu yüzden ağız ve diş bakımını düzenli yaptırmak gerekir. Özellikle ergenlik itibari ile diş kaybına neden olacak çürüme önlenmelidir. Bunun içinde diş çürümesini önleyici alışkanlıklar edinilmelidir.

BAKLAVA SONRASI BİR DİLİM PEYNİR TÜKETİRSENİZ…

Diş fırçalamanın yeterli olmadığını vurgulayan uzmanlar özellikle gün içinde sık sık tuzlu ya da sumak suyu gargarasını yapmayı önerir. Bunun yanı sıra tatlı tüketiminden sonra bir dilim peynirinde diş aralarında biriken atıkları temizler. Peynir ve erik gibi besinler bu gibi durumlarda ideal besin olduklarını vurgulanıyor. Ayrıca peynir içerdiği kalsiyum sayesinde diş köklerini güçlendirerek çürümeyi önler. Peynir içerdiği kazein maddesi bakterileri azaltırken diş yüzeyinde hasar almasını engeller. 

DİŞ EKSİKLİĞİNİN ZARARLARI NELERDİR?

Öncelikle dış görünüşü etkileyen eksik diş, yanak ve dudakların içe doğru çökmesine neden olur. Ayrıca zayıf bir görünüme neden olan eksik diş yaşlı bir görünüme sebep olur.

Diş zincirinin zayıflamasına neden olan eksiklik, diş devrilmesine, çürümesine, eğrilmesine ve azalmasına neden olur. Çiğneme fonksiyonun olumsuz etkiler.

Çene kemiğinin daha fazla çalışmasını sağlayan bu eksiklik eklemlerde ağrıya sese ve kilitlenmelere neden olur. 

Eksik diş estetik görünümü olumsuz etkilediğinden ve yüzün orantısal sistemini bozduğundan, ruhsal bozukluklara sebebiyet verir. Günlük yaşamı olumsuz etkilediğinden kişinin gülme yemek yeme ve toplum içinde rahat etmesini engeller.

Eksik diş kilo almaya neden olur. Bunun sebebi ise çiğnenmeden yiyecekler yutulduğunda ve bu yiyecekler mide tarafından tam öğütülmediğinden kilo aldırır.

DİŞ KAYBI NASIL ÖNLENİR?

Diş minesini güçlendirici besinler tüketilmelidir. Örneğin peynir, kereviz, kvi, yeşil çay, yoğurt ve maydanoz gibi besinler içerdikleri katesi yani bakteri yok edici madde sayesinde diş eti ve diş minesini koruyor. Ağız içerisindeki kötü bakterileri azaltıyor.

Yapay şeker tüketimi azaltılarak diş kaybı önlenir. Çünkü yapa şekerler diş çürümesini hızlandıran bakteri sayısını çoğaltırlar. Ayrıca diş eti enfeksiyonlarına zemin hazırlar.

Darbe ve travmalarda diş kaybını artıran faktörler arasındadır. Bu konuda özellikle sporcular dikkat etmelidir. Aynı zamanda sert yiyeceklerde diş kaybına neden olacağından bu yiyecekler farklı bir şekilde parçalanarak tüketilmelidir.

Asitli içecekler diş minesinin hızla çürümesine neden olabilir. 

Düzenli diş kontrolüne gitmekte ağız ve diş sağlığı için önemlidir. Ayrıca diş ipinin ve fırçasının olmadığı zaman yemeklerden sonra şekersiz sakızla bu uygulama yapılabilir. Diş arasındaki kalıntılar sakız sayesinde çıkarılır ve tükürükteki asit azaltılır.

Günlük bir kombin oluştururken uyguladığınız bir çok hata bulunur. Bu hataları hem şık hem de rahat olabilmek için yaparız. Ancak istediğiniz bu görünümü elde etmeniz için uygulamanız gereken başka kombin detayları bulunuyor. Sizler için yaz sezonunda kullanabileceğiniz birbirinden havalı ve rahat günlük kombin önerilerini derledik. Bu kombin önerilerini uygulayıp, geçmişte yaptığınız hataları bıraktığınız zaman istediğiniz şıklığı da elde etmiş olursunuz. Yaza özel birbirinden şık kombin önerileri, tüm detaylarıyla sadece yasemin.com’da!

Yazın en büyük problemlerinden biri, hem rahat ve doğal hem de şık bir kombin oluşturmaktır. Baskılı t-shirtler, bol desenli etekler… Ancak bunu yaparken çeşitli hatalara düşülür. Bu hatalar sizlere yanlış kombinler oluşturur. Bu hatalardan dönmenizi sağlayan çeşitli öneriler bulunur. Bu önerileri uygularken yanıtlamanız gereken sorular bulunur. Bu sorular için şunları sunabiliriz; ‘Bluzlar ve gömlekler, pantolonlarla nasıl uyum yakalar?’, ‘Spor ayakkabılar her parçaya uygun mudur?’… Bu ve daha pek çok soru, yaz mevsiminde oluşturmak istediğimiz ideal günlük kombini oluşturmamıza yardımcı olur. Peki bir günlük kombin oluştururken nelere dikkat edilmeli? Ünlü markaların sunduğu kombin örneklerinden yola çıkarak sizler için en şık yaz günlük kombinlerini bir araya getirdik. İşte yaza özel birbirinden şık kombin önerileri! 

GÜNLÜK KOMBİN OLUŞTURULKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Günlük bir kombin oluştururken dikkat edilmesi gereken küçük kombin tüyoları bulunur, belirtmiştik. Şimdi bu küçük tüyolara hep birlikte yakından bakalım:

Yaz aylarında ayak rahatlığından daha çok şıklık düşünüldüğü için doğrudan babet ve sandalet tarzı modeller tercih edilir. Fakat günlük bir kombin oluştururken, spor ayakkabı hem şıklık hem de sağlık açısından en doğru model olur. 

Bir gömlek veya bluz kombinlerken, yapmanız gereken kumaş türünü doğru seçmeniz. Sizi terletmeyecek, rahatsız edip kaşındırmayacak bir kumaş türü seçin. Bu doğru olan olacaktır.

Baskılı tshirtlerinizi pantolon yerine hareketli desenlere sahip eteklerle kombinleyip, iki hareketli parçadan tatlı bir uyum yakalayabilirsiniz. Bu da bir diğer uygulanması gereken kombin önerisidir.

 

Tesettür giyimin öne çıkan parçaları arasında yer alan trençkot, kap ve pardesü modelleri, 2019 yaz sezonunda farklı renk ve tasarımda modellerini kullanıcılarına sunuyor. Açık renklerin daha sık karşımıza çıktığı trençkot, kap ve pardesü modellerini, sizler için bir araya getirdik. İşte 2019 yaz sezonunun en şık trençkot, pardesü ve kap modelleriyle ilgili tüm bilinmesi gerekenler!

Yaz sezonunda moda denilince akla direkt t-shirt, elbise veya jean gelir. Ancak bilinmesi gereken bir şey vardır ki o da; yazın sadece bu parçalar değil trençkot, pardesü ve kap modelleri de yaz sezonunda oldukça ilgi görür. Tesettür modasının en trend parçalarından olan trençkot, pardesü ve kap modelleri, dış giyim adına gardıroplardan asla eksik edilmemesi gereken parçalardan. Peki 2019 yaz sezonunun trençkot, pardesü ve kap modelleri hangi fiyat aralıklarında yer alıyor? Trendyol, Koton, Sefamerve, Allday, Pazarium ve Armine gibi markaların trençkot, kap ve pardesü modelleri nasıl? İçeriğimiz içerisinde 2019 yaz trençkot, pardesü ve kap modasına yakından baktık hem de kap, pardesü ve trençkot tercih ederken ve kombinlerken dikkat edilmesi gerekenleri derledik:

TRENDYOL: 110. 50 TL

ALLDAY: 135 TL

2019 YAZ TRENÇKOT, PARDESÜ VE KAP MODELLERİ

Çoğunlukla tesettür modasının tercihi olan kaplar için sezonuna uygun bir kombin tercih edilir. Bir kap seçerken; dikkat edilmesi gereken en önemli şey modeli değil, giyen kişinin boy ve kilosudur. Boyunuza ve kilonuza uygun olmayan bir kap modelini, sırf şık diye seçmeniz yanlış bir kombin tercihi olacaktır. Bununla birlikte sizi sıkmayacak kap modellerini de tercih etmeniz gerekir.

SEFAMERVE: 90 TL

PAZARİUM: 100 TL

Pardesü seçerken dikkat etmeniz gereken ise; pardesünün modelidir. Ağır düğmelerin baskın olduğu modeller daha çok kış ayları içindir. Bu sebeple daha hafif bir görünümün hakim olduğu pardesü modellerini tercih etmeniz önerilir.

KOTON: 163 TL

ALLDAY: 70 TL

Son olarak; trençkot modellerini tercih ederken, önem vermeniz gereken kumaşlardır. Sizi saran ve hava koşullarına karşı koruyan bir kumaş türünden yapılmış trençkotları tercih etmeniz önerilir.

ARMİNE: 340 TL

ARMİNE: 280 TL

Hızlı ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyen kişilerin uygulayabileceği diyetler sayesinde kilo verimi kolaylaşabilir. Peki bunun için kadınlar hangi diyeti tercih etmeli? Hızlı bir şekilde kilo verdiren diyet listeleri ile sağlıklı yollarla kilo verip istediğiniz görünüme sahip olabilirsiniz. Sağlıklı zayıflatan garanti diyet listeleri için haberimizin detaylarına bakabilirsiniz…

Başkaları için o kadar da önemli olmayan ama sizin için ayrı bir değeri olan özel gününüzde kendinizi prensesler gibi hissetmek için kafanızı fiziksel görünümünüze takıyor olabilirsiniz. Vücudun belirli bölgelerindeki bazı yağlanmalar, estetik açıdan göze hoş gelmez iken giyilecek olan kıyafeti taşımakta istenildiği gibi güzel durmayabilir. Bizde fazla olan kilolarınızı daha kolay verebilmeniz için önerilen bazı diyet listelerini bir araya getirdik. Sağlıklı ve kilo verdirici diyet programlarına uyulduğu takdirde fit bedeninizi korumuş ve dilediğiniz görünüme kavuşmuş olacaksınız. Peki zayıflamak isteyen kişiler hangi diyet listelerini uygulayabilir? Kilo verdirici sağlıklı diyet listeleri neler? Hızla kilo vermek isteyen kişilerin uygulayabileceği garanti diyet listeleri…

HAFTADA 5 KİLO VERDİREN SAĞLIKLI DİYET LİSTESİ

1. GÜN

Kahvaltı: 1 fincan kahve + 1 şeker küpü

Öğlen: 2 haşlanmış yumurta + 400 gr ıspanak + 1 domates

Akşam: 200 gr dana eti + yağ ve limon suyu katılmış 1 kase yeşil salata

2. GÜN

Kahvaltı: 1 fincan kahve + 1 şeker küpü

Öğlen: 250 gr dana jambon + 1 kase light yoğurt

Akşam: 200 gr dana eti + yağ ve limon suyu katılmış 1 kase yeşil salata

3. GÜN

Kahvaltı: 1 fincan kahve + 1 şeker küpü + 1 ekmek dilimi

Öğlen : 2 haşlanmış yumurta + 1 dilim dana jambon + 1 kase salata

Akşam : Haşlanmış kereviz + 1 domates + 1 taze meyve (elma, armut, portakal)

4. GÜN

Kahvaltı: 1 fincan kahve + 1 şeker küpü + 1 ekmek dilimi

Öğle: 200 ml portakal suyu + 1 kase light yoğurt

Akşam : 1 haşlanmış yumurta + 1 havuç + 250 gr peynir

5. GÜN

Kahvaltı: 1 büyük havuç

Öğlen: 1 tatlı kaşığı tereyağ, 200 gr balık

Akşam: 200 gr sığır etli biftek, 1 kase salata

6. GÜN

Kahvaltı:  1 fincan kahve + 1 şeker küpü + 1 dilim tost ekmeği

Öğlen: 2 haşlanmış yumurta + 1 büyük havuç

Akşam:  100 gram pişmiş tavuk + yağ ve limon suyu eklenmiş salata

7. GÜN

Kahvaltı:1 fincan şekersiz çay

Öğlen: Sadece su

Akşam: 200 gram kuzu pirzola + 1 adet elma

5 GÜNDE 5 KİLO ZAYIFLATAN GARANTİ DİYET

5 günlük bir beslenme programını kapsayan diyet listesinde ilk 3 gün boyunca yalnızca haşlanmış patates tüketin. 4. gün haşlanmış patatesin yanında elma, portakal, mandalina gibi meyvelerden 1 adet tüketin. Akşamları ise 1 tane haşlanmış tavuk budu ilave edin. Son gün tekrardan haşlanmış patates, meyve, salata yiyin.

DİKKAT! Diyet listesini 5 gün uyguladıktan sonra herhangi bir sağlıklı diyet listesine geçip 1 ay ara vermeniz halinde yeniden uygulayabilirsiniz.

Doktor onayı almadan yukarıdaki diyetleri uygulamayınız.

SAĞLIKLI SEBZE DİYETİ LİSTESİ

Hava değişimleri, düzensiz beslenme ve hareketsizlik sonucu ortaya çıkan ödem vücutta birtakım şişkinliklere yol açar. Vücuttan atılamayan ödem dolaşım bozukluğu, karaciğer ve böbrek hastalıklarına neden olur. Dolayısıyla karbonhidrat ağırlıklı besinlerden uzak durularak günlük su miktarı arttırılmalı, yemeklerde şeker ve tuz azaltılmalıdır. Sizler için 3 günde ödem atmanızı sağlayacak diyet listesini hazırladık.

1.GÜN

Sabah:

-1 kase elma kompostosu

Öğle:

-1 kase lahana çorbası

Akşam:

-1 tabak zeytinyağlı enginar

2.GÜN

Sabah:

-2 adet yeşil elma

-2 adet salatalık

Öğle:

-1 kase bol yeşillikli salata

-1 kase yoğurt

Akşam:

-1 tabak kabak haşlama

-1 kase yoğurt

Gece:

-1 adet yeşil elma

3.GÜN

Sabah:

-4 adet ceviz

-1 bardak süt

Ara Öğün:

-1 adet yeşil elma

Öğle:

-1 tabak haşlanmış sebze

-1 kase yoğurt

Ara Öğün:

-2 dilim az yağlı peynir

Akşam:

-1 tabak taze fasulye

-1 dilim kepek ekmeği

Gece:

-1 adet kivi ya da mandalina

Dışarıda yediğiniz küt böreği yıllardır Türk mutfağında yer edinen ve birçok börekçinin gelir kapısı haline getirdiği bir lezzettir. Klasik böreklerin dışında pudra şekeriyle efsane olan küt böreğinin ev yapımı tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Peki evde orjinal küt böreği nasıl yapılır? Küt böreğinin içerisinde ne var? İşte tarifi…

İştah açıcı görüntüsüyle birçok kişinin severek yediği tel tel onlarca kattan oluşan altın sarısı küt böreği adeta hem şeker ihtiyacını hem de tuzlu ihtiyacını gideren bir lezzettir. Birçok kişinin kürt böreği olarak andığı küt böreği şekil itibariyle diğer böreklerden farklıdır. Kimine göre kat kat olduğu için; kimine göre ise, küt küt kesildiği için ismine küt böreği adı verilmiştir. Hata bazı kişiler yerken çıkardığı kütür kütür seslerden dolayı küt böreği dendiğini iddia eder. İster küt böreği istenirse kürt densin muhteşem görüntüsü, iştah açıcı kokusu ve eşsiz lezzetiyle birçok kişinin severek tükettiği börek. Peki bu lezzetli böreği evde pişirmeye ne dersiniz? Gelin birlikte evde küt böreği yapalım…

KÜT BÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilo un
1 yemek kaşığı tuz
3-3, 5 su bardağı su

Aralar için;

100 gram tereyağ
Yarım çay bardağı sıvı yağ

Üzeri için;

Bol pudra şeker

YAPILIŞI

Bir karıştırma kabının içerisine unu eleyin. Daha sona su ve tuzu ekleyerek pürüzsüz olana kadar yoğurun.

Ardından ele yapışmayacak kıvamda olan hamurdan 6 eşit parçaya ayırın.

Hamurları merdane ile servis tabağı büyüklüğünde açın.  Eritilmiş ve ılınmış olan yağı, küçük bir tepsinin içerisine sürün. 

Açılan hamurlardan biri tepsinin içerisine yerleştirin. Tekrardan üzerini yağlayın.

Kalan hamurları da servis tabağı büyüklüğünde açıp, yağlayarak üst üste dizin.

30 dakika boyunca hamurları dinlendirin.

Süre sonunda hamurun açılacağı tezgah sıvı yağ ile yağlayın. Hamurlardan bir tanesini tezgahın üzerine alın.

Elinizle köşelerden açabildiğiniz kadar açın. Hamur 4 köseden katlanarak pişirilecek olan fırın tepsisi boyutuna getirin.

Hamuru yağlanmış fırın tepsisine alın. Diğer hamurlara da aynı işlemi uygulayarak üst üste dizin.

Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında altı üstü kızarana kadar 30 dakika kadar pişirin.

Fırından çıkarılıp, 5-10 dakika ilk sıcaklığı gittikten sonra pudra şekeriyle servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Saçların uzaması kullandığınız ürünlere ve bakım malzemelerine göre değişiyor. Özellikle boyalı ve yıpranmış saçların uzaması daha geç olurken, doğal ürünlerle bakım yapan ve boyasız olan saçlar daha kolay uzar. Son zamanlarda kadınların saçlarını uzatmak için denedikleri bir yöntem var. Soğan suyu saç uzatılır mı? Soğan suyu kürü ile saç uzatanlar memnun mu? Soğan suyunun saça diğer faydaları neler? Aradığınız tüm soruların yanıtı haberimizin detaylarında bulabilirsiniz.

Soğan, yemeklere en güzel tadı veren kükürt, lif, B ve C vitamini açısından zengin bir besin kaynağıdır.İçerdiği asitler özellikle bağırsak ve mide enfeksiyonlarına karşı etkili olan soğan Türk mutfağının da vazgeçilmezleri arasındadır. Soğandan elde edilen suyun sağlığa olan faydaları bilmeyen yoktur. Ancak şimdi duyacaklarınıza hazır olun. Soğan suyunun saçlara hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar çok faydası bulunuyor. Özellikle saçlarının uzamadığından şikayetçi olanlar için mucize bir soğan kürü var. Bitkisel yöntemlerle saçlarını uzatmak isteyenlerin uygulayabileceği soğan kürünün saça birbirinden farklı faydaları olduğu öğrenildi. Tüm kozmetik ürünleri bir kenara bırakacak olan soğan kürüyle saçlarınızı kısa sürede uzatabilirsiniz. Nasıl mı? İşte soğan kürü hakkında merak edilenler:

Soğan suyu, saç dökülmesi sorununu ortadan kaldırarak yeni saç oluşumunu destekler. Beyaz saçların çıkmasını engellemek isteyenler soğan suyundan faydalanabilir. Mantar, egzama gibi saç derisi hastalıklarını ortadan kaldırma özelliği bulunan soğan suyu, saçın hızlı uzaması için de oldukça etkilidir. Soğan suyundaki bu özelliğin asıl maddesi ise sülfürdür. Sülfür kolajen dokuların üretimini arttırır. Soğan doğradığınız esnada gözlerinizi yaşartan madde ise kükürttür. Demir ve kükürt saç derisindeki kan dolaşımını arttırır. Artan kan dolaşımı ise saçın çok daha hızlı uzamasını sağlar.

SOĞAN SUYU KÜRÜ NASIL HAZIRLANIR?

1. Yöntem

– 1 litre su kaynatın

– Dört adet soğanın kabuklarını soyun ve doğrayın

– Kaynar su içine doğradığınız soğanları ekleyerek 10 dakika daha birlikte kaynatın

– Yıkadığınız saçlarınızı soğan suyu ile durulayın. Ertesi güne kadar saçlarınızı bir daha yıkamayın. Uygulayanlar koku olmadığını söylüyor ama eğer siz rahatsız olursanız ertesi günü beklemeden 2 saat sonra saçınızı tekrar yıkayabilirsiniz.

2. Yöntem

– 2 adet soğanı katı meyve sıkacağından geçirin

– Bu suyu saç derinize masaj yaparak uygulayın.

– Bir saat kadar saçlarınızda beklettikten sonra saçlarınızı masaj yaparak yıkayın.

3. Yöntem

– Bir bardak içerisinde soğan suyunu ve 1 yemek kaşığı kadar balı karıştırın. Saç derinize masaj yaparak uygulayın

– Yarım saat beklettikten sonra saçlarınızı masaj yaparak yıkayın.

4. Yöntem

– Küçük bir tencere içerisine 2 adet soğan ve üzerlerini bir miktar geçecek kadar su ilave edin.

– 6 dakika kaynattıktan sonra ılınana kadar bekletin

– Saç diplerinize masaj yaparak uygulayın ve saç bonesi takarak iki saat kadar saçınızda bekletin.

– 2 saat sonra saçlarınıza masaj yaparak saçlarınızı yıkayın.

Omurilik faaliyetlerini bitiren beyincik dejenerasyonunun ne olduğunu biliyor musunuz? Peki beyincik dejenerasyonun belirtileri nelerdir? Sizler için bu hastalığa dair bilinmesi gerekenleri araştırdık. İşte beyincik dejenerasyonuna dair bilinmesi gerekenler…

Vücudun tüm temel işlevlerinin bağlı olduğu omurilik soğanı beynin son kısmında yer alır.  Omurilik ve beyin arasında bulunan bu bölge hasara uğradığında ölümle sonuçlanır. Sinir sistemindeki tüm sinirsel işlevleri vücuda sinyal olarak veren bu önemli bölge de meydana gelen herhangi bir hastalığa beyincik dejenerasyonu denir. Bu hastalığın herhangi bir tedavisi halen bulunamamaktadır. 

BEYİNCİK ( OMURİLİK) DEJENERASYONU NASIL ORTAYA ÇIKAR?

Beyin travması

Ensenin şiddetli bir darbe alması

Omuriliğin beyne doğru kayması

Beyindeki aşırı kanlanmanın bu gölgeye akması

Boyun bölgesinin ani hareketlenmesi ile burada bulunan damarların incinmesi gibi durumlar bu rahatsızlığa yakalanma riskini artırır.

BEYİNCİK ( OMURİLİK) DEJENERASYONUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Karaciğerin iltihaplanması ve tedavisi olmayan bir şekilde hasara uğraması,

Vücudun dengesinin bozulmasına bağlı; bayılma ve şiddetli baş ağrılarının yaşanması,

İşlevsel yapılan bütün faktörlerde yavaşlama meydan gelmesi örneğin; konuşma, el hareketleri, görme ve duyma gibi işlevlerin azalması,

Kalp rahatsızlıklarının sık sık yaşanması,

Vücutta ortaya çıkan titremeler el ayak kontrolünün sağlanmaması gibi belirtilerle kendini gösterir.

En etkili antioksidan ve çözücü madde içeren limonu günlük tüketeceğimiz suyun içerisine katıp günde en az 1 litre tüketirsek vücudumuza neler olacağını biliyor musunuz? Yapılan araştırmalar sonucu limonun suyun sağladığı faydalar ortaya çıkarılmış. Özellikle bağırsak sorunlarına iyi geldiği ve yağ yakımını hızlandıran limon suyu hakkında merak edilen her şeyi haberimizin detayında bulabilirsiniz. Peki düzenli olarak limonlu su içersek ne olur? Limon suyunun faydaları nelerdir? Sizler için bu soruların yanıtını araştırdık.

Bir yıl boyunca düzenli tüketilen limonlu suyun vücuda sağladığı yararlar uzmanları bile şaşırttı. C vitamini deposu olan limon tadı bazen ekşimsi bazen ise acıdır. Yüksek tansiyon, ateş, kabızlık, diş problemleri, fazla kilo, ve üst solunum yolu hastalıklarına iyi gelir. Yılda iki defa hasat veren yıl boyu tüketilen limonun ağacı kışın yaprak dökmez. İçeriğinde C vitaminin yanı sıra potasyum, folik asit, bakır, magnezyum ve lif barındırır. Bu özellikleri sayesinde uzmanlar limon üzerinde araştırmalar yapmıştır. Yapılan bir araştırmada limonlu suyun kilo vermeyi hızlandırmasının yanı sıra birçok hastalığa da fayda sağladığı ortaya çıkarılmıştır. Vücudumuzun bağışıklığı ve sindirim sisteminin oluşturduğu genel hastalıkların komplikasyonlarını azaltığı gözlemlenmiştir. 

DÜZENLİ OLARAK LİMONLU SU İÇERSEK NE OLUR?

Vücut direncini etkileyen bağırsaklarda bazı yiyecek ve içeceklerin atıkları ile birikince ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlardan biri de kolon hastalıklarıdır. Bu hastalıkların en ileri boyutu ise kolon kanseridir. Bu yüzden her zaman iki barda ılık suyun içerinde limon sıkıp kahvaltıdan önce tüketirseniz. Gün boyu tükettiğiniz besinlerdeki zararlı hücre ya da bakterileri idrar veya dışkı yolu ile atabilirsiniz.

İçerdiği A ve C vitaminleri gözde oluşma ihtimal olan katarakt ve maküler dejenerasyonuna karşı koruyucu bir kalkan oluşturur. Antioksidan sayesinde de gözde iltihap birikimini engeller.

Güçlü antioksidan yalnız göz sağlığını değil cilt sağlığını da olumlu etkiler. Cildin deforme olmasını önleyerek kırışıklığı ve yaşlanmayı engeller.

Vücuttaki tüm toksinlerin biriktiği ve atıldığı karaciğerin fonksiyonlarının bozulması oldukça tehlikeli bir durumdur. Bu yüzden ek takviyelerle karaciğerdeki fazla toksinlenme temizlenmelidir. Enzim faktörünü artıracak en etkili besin ise limondur. Limon direk olarak aşırı çözücü madde içerdiğinden su ile karıştırılarak tüketildiğinde daha etkilidir.

Kış aylarında zayıflayan bağışıklık sistemi ve artan virüs oranları üst solunum yolları hastalıklarına neden olur. Çok ciddi boyutlarda olmazsa bile kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyen bu rahatsızlıklara karşı da limon suyu direnci artırır. 

İçerdiği asidik özellik sayesinde ağız içinde ve diş aralarında biriken enfeksiyonları temizlemede de etkilidir. Özellikle yatmadan önce bir bardak limon suyuyla 120 saniye gargara yapıp yatıldığında hem ağız kokusunu önlemiş olursunuz hem de tükürükteki asit oranını artırarak gece boyu ağız içinde enfeksiyon birikmesini engellemiş olursunuz.

Antioksidan özelliği sayesinde vücutta biriken ödem ve yağları kısa sürede atmanıza yardımcı olur. Boğaz, yemek borusu ve mideye kadar temizler. Yemek borusu kanseri, mide reflüsü gibi rahatsızlıkların yaşanmasını engeller.

LİMONLU SUYU KİMLER TÜKETMEMELİ?

Yüksek tansiyonu olan kişiler uzmanlarına danışarak tüketmeliler. Hamile ve emziren annelerin içmemesi gerekir. Bazı ilaçların yan etkilerini tetiklediğinden ilaçlardan en az 2 saat sonra tüketilmelidir. Cilt renkli açık olanların ise limonu yüz maskelerine kullandıklarında oldukça dikkatli olmalılar. 

Zona hastalığı, halk arasında ‘gece yanığı’ olarak da bilinir. Genellikle egzama ile karıştırılır. Kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Peki zona hastalığı (Gece yanığı) nedir? Zona hastalığının belirtileri nelerdir? Sizler sık yaşanan cilt sorunlarından biri olan zona hastalığı hakkında her şeyi araştırdık. İleri yaşlarda görüldüğünde ölümle bile sonuçlanan zona hastalığına dair merak edilenleri haberimizin detayında bulabilirsiniz.

Suçiçeği hastalığı sırasında vücuda yerleşen varisella zoster virüsü, bağışıklık sisteminin zayıf düşmesiyle, kendini zona hastalığı olarak ortaya çıkarır. Zona hastalığı, ciltte belli bir bölgede oluşan kabarık, kaşıntı ve döküntü gibi belirtiler gösterir. Aynı zamanda depresyon, stres, yaşlılık ve vücudun direncini düşüren hastalıklarda zonaya neden olmaktadır. Varisella zoster virüsü, sinir köklerine yerleşen bir virüs olduğundan zona hastalığına yakalanan kişilerin şiddetli ağrılar yaşamasına sebep olur. En çok göğüs ve baş bölgesini etkileyen zona hastalığı, sırt, karın, kalça, kol, bacak ve boyunda da görülür.

ZONA HASTALIĞI TEKRARLAR MI?

Zona tekrarlanan bir hastalık değildir. Fakat bazı insanların vücut dirençlerinin zayıf olmasından dolayı hastalık tekrar ortaya çıkabilir.

ZONA BULAŞICI BİR HASTALIK MIDIR?

Suçiçeği hastalığı ya da zona geçirmemiş bir kişi zona yaralarına temas ederse, bu kişide virüs, suçiçeği hastalığı olarak ortaya çıkar. Çünkü varisella zoster virüsü vücuda ilk kez girmiştir. Zona ya da suçiçeği geçirmiş kişiler bağışıklık sistemleri zayıf olmadığı sürece hastalık kendini tekrarlamaz.

ZONA HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Zona hastalığında da suçiçeğinde olduğu gibi erken tanı çok önemlidir. Hastalığın ilk üç günün de virüsün sinir sistemine yayılmasını engellemek için ilaç tedavisine başlanması gerekir. Aynı zamanda hastanın bağışıklık sistemi zayıf ise bunun için ek ilaç takviyesi yapılır. Eğer tedavi aksatılırsa ciltte meydana gelen yaraların ve döküntülerin iyileşmesi yıllar sürebilir.

ZONA HASTALIĞINA İYİ GELEN YİYECEKLER?

Kuşburnu; içerdiği antivirüs maddeleri sayesinde ciltte virüsler yüzünden deforme olmuş alanları temizler. Kuşburnundan yapılan çay ile bu hastalığın şiddetli ağrılarını azaltabilirsiniz.

Zerdeçal; hemen hemen her şeye faydası olan bu besinin zona hastalığına da iyi gelir. 

Bal; zona hastalığı ile savaşmanın en kolay yolu bağışıklığı güçlendirmektir. Bu yüzden bal ile vücudun direncini artırarak bu hastalıktan daha hızlı bir şekilde kurtulabilirsiniz.

Semizotu; omega-3 yağ asidi bakımından balıktan daha zengin olan bu ot ile vücuttaki vitamin eksikliğini gidererek sinir hücrelerini güçlendirebilirsiniz. 

Tesettür giyimin öne çıkan parçalarından trençkot, kap ve pardesü modelleri, 2019 yaz sezonunda farklı modellerle karşımıza çıkıyor. Açık renklerin daha sık kullanıldığı trençkot, kap ve pardesü modelleri, farklı çanta ve ayakkabılarla bütünleştiğinde daha şık bir görüntü sunuyor. Sizler için 2019 yazının trençkot, pardesü ve kap modellerini derledik. İşte 2019 yaz sezonunun en şık trençkot, pardesü ve kap modelleri!

Yaz sezonunda moda denilince akla direkt t-shirt, elbise veya jean gelir. Ancak bilinmesi gereken bir şey vardır ki o da; yazın sadece bu parçalar değil trençkot, pardesü ve kap modelleri de yaz sezonunda oldukça ilgi görür. Tesettür modasının en trend parçalarından olan trençkot, pardesü ve kap modelleri, dış giyim adına gardıroplardan asla eksik edilmemesi gereken parçalardan. Peki 2019 yaz sezonunun trençkot, pardesü ve kap modelleri hangi fiyat aralıklarında yer alıyor? Trendyol, Koton, Sefamerve, Allday, Pazarium ve Armine gibi markaların trençkot, kap ve pardesü modelleri nasıl? İçeriğimiz içerisinde 2019 yaz trençkot, pardesü ve kap modasına yakından baktık hem de kap, pardesü ve trençkot tercih ederken ve kombinlerken dikkat edilmesi gerekenleri derledik:

TRENDYOL: 110. 50 TL

ALLDAY: 135 TL

2019 YAZ TRENÇKOT, PARDESÜ VE KAP MODELLERİ

Çoğunlukla tesettür modasının tercihi olan kaplar için sezonuna uygun bir kombin tercih edilir. Bir kap seçerken; dikkat edilmesi gereken en önemli şey modeli değil, giyen kişinin boy ve kilosudur. Boyunuza ve kilonuza uygun olmayan bir kap modelini, sırf şık diye seçmeniz yanlış bir kombin tercihi olacaktır. Bununla birlikte sizi sıkmayacak kap modellerini de tercih etmeniz gerekir.

SEFAMERVE: 90 TL

PAZARİUM: 100 TL

Pardesü seçerken dikkat etmeniz gereken ise; pardesünün modelidir. Ağır düğmelerin baskın olduğu modeller daha çok kış ayları içindir. Bu sebeple daha hafif bir görünümün hakim olduğu pardesü modellerini tercih etmeniz önerilir.

KOTON: 163 TL

ALLDAY: 70 TL

Son olarak; trençkot modellerini tercih ederken, önem vermeniz gereken kumaşlardır. Sizi saran ve hava koşullarına karşı koruyan bir kumaş türünden yapılmış trençkotları tercih etmeniz önerilir.

ARMİNE: 340 TL

ARMİNE: 280 TL