Şunun için etiket arşivi: Kadın

Yaz aylarına yakışır hem pratik hem de serinletecek enfes bir tatlı hazırlamaya ne dersiniz? Yapımı yalnızca 5 dakikanızı alacak olan kağıt bebek tatlısını sizlerle paylaşıyoruz. Bir kez yaptığınızda yaz aylarının favorisi haline gelecek olan kağıt bebek tatlısı bugünkü yazımızda.

Kağıt helva, çocukların en sevdiği atıştırmalıklardan biridir. Kağıt helvayı yaz aylarında yiyebileceğiniz enfes bir tatlıya dönüştürdük. Misafirlerin görünce şaşıracağı sunumu muhteşem kağıt bebek tatlısı 2019’un Google’da en çok merak edilen tarifler arasında yerini almayı başardı. Genellikle dışarıda kafe ve restoranların menülerinde yer alan kağıt bebek tatlısını evde pratik bir şekilde yapmak isteyenler için tarifi haberimizin detaylarında bulabilirsiniz.

KAĞIT BEBEK TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

1 paket kağıt helva
200 gram kadar vanilyalı ya da kaymaklı dondurma

Üzerine;

Bir kaç kaşık gül reçeli

Süslemek için;

Karamel sos
Çikolata sos

YAPILIŞI

Kağıt helvayı 4 eşit parçaya bölün. Burada isteğe göre bütün şekilde de kullanılabilir.

Böldüğünüz parçanın üzerine dondurmayı güzelce yayın.

Diğer dilimi üzerine kapatın ve isteğinize göre çikolata sos veya karamel sosla süsleyerek en üst kısma çilek reçeli dökerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Türk mutfağında en çok sevilen ve sıkça kullanılan patates, bolca nişasta barındıran bir yer bitkisidir. Özellikle yaz aylarında salatası, kavurması ve daha bir çok tarife yakışan patates nasıl haşlanır? Patates haşlamanın püf noktaları nelerdir? Patates kaç dakikada haşlanır? öğrenmek için yazımıza göz atabilirsiniz.

Mutfakta birden fazla şekilde patatesle yemek yapılabilir. Sulu yemekler, salatalar, börek ya da tuzlu kekler, hatta çorbalar bile patates ile lezzetlenir. Her mevsim istisnasız mutfaklarda ve sebze alışverişlerinde yerini alır. Tok tutmasıyla küçük büyük herkesin severek tükettiği patates, okul ya da iş ortamında atıştırmalıklarda tercih edilebilir. Patatesin değerlendiği ve lezzetlendiği bir pişirme yöntemi de haşlama olmaktadır. Haşlanan patates, herhangi bir yağ içermediği için daha sağlıklı olduğu uzmanlar tarafından da önerilir. 

PEKİ PATATES NASIL HAŞLANIR?

Patatesleri haşlayarak tüketmek istediğinizde, öncelikle patateslerin güzel şekilde yıkanmış olmasına dikkat etmelisiniz. Haşlama suyuna toz ve toprak karışmasını bu şekilde önleyebilirsiniz.

Eğer zamanınız çok kısıtlı ise patatesleri kabukları ile beraber ikiye bölüp haşlama tenceresine ekleyebilirsiniz.

Salatalar için garnitür şeklinde haşlamak istediğinizde ise; dilediğiniz boyutta kesip tencere içine aktarabilirsiniz.

Püre için kullanacağınız haşlama patatesin ise nasıl doğrandığının pek bir önemi olmayacaktır. Kabukları soyarak ve serbest şekilde doğrayarak haşlamaya geçebilirsiniz.

Tüm haşlamalar için haşlama suyunun patateslerden bir miktar fazla olması önemlidir.

 Buharlaşan su azalacaktır, bu nedenle patateslerden birkaç parmak yukarıda su ekleyebilirsiniz.

Haşlama esnasında patateslerin üzerinde bir tutam tuz gezdirebilirsiniz. Bu işlem patateslerin daha lezzetli şekilde haşlanmasını sağlar.

Ayrıca kabukları soyulan ve ufak parçalar halinde doğranan patateslerin haşlama süresi daha kısadır.

PATATES KAÇ DAKİKADA HAŞLANIR?

Patatesi haşlarken dikkat etmeniz süre ise şu şekilde olmaktadır;

Kabukları soyulmuş bütün patates için ortalama 30 dakika pişirme yeterli olacaktır.

Küp küp doğranan ve daha ufak boyuta sahip olan patatesleri haşlamak için ise 15 dakika idealdir.

Püre için kabukları soyulan ve serbest doğranan patatesleri ise; orta ateşte yaklaşık 20 dakika pişirmeniz gayet uygundur.

Patatesleri kabuklarıyla beraber haşlayacaksanız, pişirme süresi biraz daha uzun oluyor. Bu durumda ise kontrol ederek 40 dakikada haşlayabilirsiniz.

Düdüklü tencerede patates haşlamak için ise; patatesleri 10 dakika kadar pişirmeniz önerilir.

Fırın kullanmadan sadece 20 dakika sunumu muhteşem tadı enfes bir tatlı hazırlamaya ne dersiniz? Sadece bisküvi ve muhallebiyle yapılan enfes bisküvili saray sarması tarifini mutlaka sizlerde denemelisiniz. Peki bisküvili saray sarması nasıl yapılır? Tarifi için yazımıza bir göz gezdirin.

Çok sevilen saray sarması , paşa lokumu , sadrazam lokumu olarak da bilinen bu tatlıyı bir de bisküvili olarak deneyin. Tadına doyum olmayan bisküvili saray sarması çay ve kahve ile de muhteşem olacak. Klasik lezzetlerin dışında, yapımı çok basit olan bisküvili saray sarmasının enfes tarifi bugünkü yazımızda. 

BİSKÜVİLİ SARAY SARMASI TARİFİ:

MALZEMELER

Bir paketten çeyrek eksik bisküvi

Muhallebisi için;

1 litre süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı un
1 paket vanilya
1 yemek kaşığı margarin

Arası için;

1 paket krem şanti
1 su bardağı süt
1 su bardağı ceviz içi

YAPILIŞI

Öncelikle bisküvilerin hepsini robottan geçirin. Daha sonra süt, şeker ve unu tencereye koyarak, kaynayana kadar güzelce karıştırın.

Göz göz olunca vanilya ve margarini de ilave edip biraz daha kaynatın.

Kare bir tepsiye rondodan geçirdiğiniz bisküvileri yayın. Üzerine pişen muhallebiyi eşit olacak şekilde dökün.

Soğuyunca hazırladığınız krem şantiyi de yayın, uzun uzun kesin cevizini de koyup rulo şeklinde sarın.

Hazır hale gelen tatlıyı buzdolabında bir gün boyunca dinlendirerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Popüler zayıflama yöntemleri arasını adını altın harflere yazdıran acı çehre tohumu, zayıflamak isteyen kişilerin imdadına hızla yetişiyor. Kilo verip fazlalık yağlarını eritmek isteyen kadınların deneyip tecrübe etmek istedikleri acı çehre tohumunun kullanımını, faydalarını ve yan etkilerini sizler için gözler önüne sunduk. İşte zayıflatıcı acı çehre tohumu (otu) hakkında bilinmesi gerekenler…

Kilo vermek uğruna denenen en trend yöntemler arasında yerini zirveye bırakan acı çehre otu ve tohumu zayıflamaya yardımcı olurken şifa sağlamada da oldukça etkilidir. Adını bu zamana kadar hiç duymama ihtimalinin yüksek olduğu acı çehre tohumu, sabah, öğle ve akşam vaktinde yemeklerden en az yarım saat önce su ile içilmelidir. Kimyasal teknikler veya eczaneden alınan zayıflama haplarını kullanma konusunda tereddüt yaşayan kimselerin  tercih ettiği doğal zayıflama formülü acı çehre otu ya da bu bitkinin tohumudur. Peki acı çehre otu ve tohumu nedir, nasıl kullanılır? Acı çehre tohumunun yaraları neler? Yan etkileri neler?

ACI ÇEHRE OTUNUN ZAYIFLATICI FAYDALARI NELER? SAĞLIK AÇISINDAN YARARLARI…

Vücudun belirli bölgelerinde biriken yağ depolarını kısa zamanda yakmayı sağlayan acı çehre otu kanser gibi ölümcül bir hastalıktan kabızlığa kadar tüm problemlere iyi gelmektedir. Acı çehre otu tohumunun faydalarını kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:

Aniden bastıran tatlı krizlerinin önüne geçerek tatlı yeme ihtiyacınızı önleyecek.

Ara sıra tüketildiğinde yağ yakma özelliğine de sahip olabilen acı çehre otu tohumu her gün düzenli tüketilirse hızlı bir şekilde zayıflamaya yardımcı olmaktadır.

Ödemin sebep olduğu şişkinliği vücuttan hızlıca uzaklaştırarak fazlalık toksinleri yok eder.

Metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olarak kalori yakımını destekler.

Su kaybına yol açtığından dolayı şişkinliği önlüyor ve kabızlığa iyi geliyor. 

Erkeklerde görülen prostat kanserinin tedavisinde tüketilebilmektedir.

İştah kesicidir, kilo kontrolü sağlamada etkilidir.

ACI ÇEHRE TOHUMU NASIL KULLANILIR?

Tek bir kullanım şekli olmamakla beraber en ideal kullanımını sizlere şu şekilde bahsedebiliriz: 

Bir bardak sıcak suya 5-6 tane kurutulmuş acı çehre tohumu koyun ve 5-10 dakika demlenmesini sağlayıp süzülmüş şekilde çay olarak tüketin. Farklı bir yöntemle tüketmek isterseniz günde iki kez, tok karna 3-4 acı çehre tohumunu ılık su ile çiğneyin. (Tadı pek hoş olmadığı için ilk yöntem daha sık tercih edilir)

ACI ÇEHRE TOHUMUNUN YAN ETKİLERİ NELER?

Acı çehre otunu düzenli tüketmeye karar verdiyseniz yan etkilerinden kaçınmak için gün içerisinde çok fazla miktarda su tüketmeye gayret gösterin. Eğer hem bol su içip hem düzenli bu tohumu kullanırsanız yaklaşık 1 haftalık bir sürede 4 kilo kadar verebilirsiniz. Acı çehre tohumunun en büyük yan etkisi vücutta su kaybına yol açmasıdır.

Su kaybı yaşamamak için günde 2 buçuk litre su içmelisiniz. Fazla tüketildiği zaman ishal, grip ve nezleye yol açmasının haricinde besinlerdeki vitamin ve mineralin kaybolmasına sebep oluyor. 

Ayrıca karaciğerin yorulmasına, hızlı zayıflamanın beraberinde getirebileceği kalp çarpıntısı gibi ciddi sorunların oluşmasını tetikleyebiliyor.

Çevre ile sürekli temas halinde olan cilt, hastalıklara meyilli bir ortamdır. Özellikle gün içerisinde düzenli temizlenmediğinde bazı hastalıkların sık sık artmasına neden olur. Bunlardan biride nasırdır. Peki nasır neden çıkar? Nasırın belirtileri nelerdir? Nasır nasıl geçer? Sizler için bu sorunların yanıtlarını araştırdık. Haberin detayında nasır hakkında bilmeniz gereken her şeyi bulabilirsiniz.

Nasır, kemik ve cilt arasında ortaya çıkar. Cildin yüzeyinde gözle görülür bir şekilde belirir. Bu bölge sert ve kabukludur. Ayak kemiklerinin sürekli bir yerde basınç altında kalması ve sürtünmesi nasıra zemin hazırlar. Günlük hayatı çok etkilemez. Ancak dokunulduğunda şiddetli bir acıya neden olur. Zamanında tedavi edilmediğinde de giderek yayılır. Etrafındaki her şeyin deformasyona uğramasına neden olur. Bu yüzen fark edilir edilmez tedavi edilmelidir. Yüzyıllardır yaşanan bu rahatsızlık ayakların hemen hemen her yerinde görülebilir. Ter ve kapalı ortamda iltihap ve enfeksiyon kapma olasılığı artar. Özellikle ayaklara uyumsuz ayakkabı ve terliklerde nasıra neden olabilir.

NASIRIN ORTAYA ÇIKMA NEDENLERİ NELERDİR?

Uzun süreli yürüyüşlerde havasız ayakkabı kullanma

Ayakları yeteri miktarda temizlememe

Ayak yapısına uygun olmayan ayakkabı seçme

Topuk eğriliği

Ayakların sürekli terlemesi sonrası yeterli bakım yapılmaması

Çıplak ayakla yürüme

Ayaklara takılan aksesuarların baskısı gibi durumlar nasırın yaşanma riskini artırır.

NASIRIN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Ayakta şiddetli bir ağrı ve şişlik 

Nasırın olduğu bölgede şişlik ve kabarıklık

Nasırın etrafında iltihaplanma

Derinin kalınlaşması ile cilt renginde değişim

Ayaklara yapılan baskı sırasında zonklayıcı bir ağrı ile karşılaşma

NASIRIN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Ayak parmakları arasında ya da ayak tabanında görülen yumuşak nasırdır. Kızarık gibi ortaya çıkar. Ucu şişkindir. Yüksek topuklu ayakkabıyı sık sık tercih edenlerde görülür.

Ayağın kemikli kısımlarında görülen nasıra sert nasır denir. Bu nasır köklüdür. Uzman müdahalesi ile tedavi edilir. 

Tohum nasırı ise topukların çevresinde görülür. Ölü deriye yapılan basınç sonucu yaşanır. Yumuşatılıp temizlendiğinde ise çabuk geçmez. Sürekli nüksedebilir. Bu yüzden iyi tedavi edilmesi gerekir. 

NASIRIN TEŞHİSİ NASIL KONUR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Gözle görülür bir hastalık olduğundan hemen fark edilebilir. Ortaya çıkan belirtilerde nasırı kolaylıkla teşhis edebilirsiniz. Basit olan nasırlara evde de müdahale edilebilir. Ancak iltihabı artmış olanlara kesinlikle bir uzmanın müdahale etmesinde fayda var. Ölü deri temizlenerek dökülür. Daha sonra kalan yer anti mikrobiyal bakımından zengin olan aleo vera, sirke gibi doğal ilaçlarla temizlenir. Canlı derinin zarar görmemesi için anasırın olduğu yer nazikçe kesilmelidir. Daha sonra karbonat, limon, aspirin ve sirke karışımı temizlenen bölgeye sürülür. Nasır geçene kadar bu yöntem uygulanabilir. 

2019 yaz sezonunun ortasına gelmiş bulunmaktayız. Artık 2019 sezonuyla ilgili bilinmesi gereken her şeye hakimiz. Bunlardan biri de, 2019’un en çok tercih edilen renkleri. Her mevsimde tercih edilen, sezonun havasını olduğu gibi yansıtan bu renkler, giyenlere ayrı bir şıklık katıyor. Sizler için 2019’un en çok tercih edilen renklerini bir araya getirdik. 2019 modasının trend renkleri tüm detaylarıyla yasemin.com’da!

Moda; derin bir araştırma yapılmadığı taktirde hakkında net bilgilere ulaşamayacağımız ve kendisini sürekli yenileyen bir kavram. Her ne kadar kendini tekrar ettiği iddia edilse de, bir sezonun diğer sezonla farklılıklar taşıdığı aşikar. Bu yalnızca modellerde değil, renklerde de etkili oluyor. Yani; bir önceki sezon en çok tercih edilen renkler, bu sezon için beğenilen ve üretimde en çok kullanılan renkler olmuyor. Bunda belirttiğimiz gibi, güncellik kavramı başlı başına bir etken. Nitekim 2019 renklerinde de aynı durum hakim. Sizlere daha önce; Dünya renk otoritesi Pantone‘nin belirlediği renklerle oluşturulan ‘2019 İlkbahar/Yaz modasının popüler renkleri’ni derlemiştik. Ancak 2019’a geniş bir perspektiften bakarsak, daha farklı renklerin de popüler olduğunu görürüz. 

2019’UN EN ÇOK TERCİH EDİLEN RENKLERİ

Yeni sezonda en çok tercih edilen renkler arasında mercan ve sarı tonları yer alıyor. Mercan tonları, çiçek desenli eteklerle birleşiyor ancak sarı tonları elbise, etek ve bluz gibi birçok parçaya yansıyor.

Şu anda da trend olmakla birlikte; kış ve sonbahar dönemlerinde yeşil ve tonlarını etek, bluzlarda görüyoruz. Mavi tonları ise prenses mavisi adını verdiğimiz renklerle daha çok karşımıza çıkıyor.

Pudra ve kahve tonları, Ocak ayı ve Mayıs ayına kadarlık süreçte en çok gördüğümüz renkti. Nitekim Eylül ve sonrasında da karşımıza oldukça çıkacağa benziyor.

Tropikal bir meyve olan ejder meyvesi ülkemizde son zamanlarda popüler olmaya başladı. Kaktüs ailesine ait olan ejder meyvesi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki ejder meyvesi nedir? Ejder meyvesinin faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Tüm bu soruların yanıtlarını haberimizin detayında bulabilirsiniz.

Dragn fruit, pitaya gibi isimlerle bilinen Ejder meyvesi, kültür bir meyve türüdür. Çin, Endonezya ve Vietnam gibi ülkelerde sıklıkla tüketilen bu meyve türü ülkemizde son 5 yıldır popüler olmaya başladı. Tropikal bir tür olan ejder meyvesi her yerde yetişmez. Ancak Mersinde üretimine başlandı. Az olmasına rağmen büyük bir ilgi gören ejder meyvesi, eski çaplardan beridir. Alternatif tıpta sıkça kullanılırdı. Ekşi ve ferahlatıcı bir tada sahip olan ejder meyvesinin içindeki etli kısım tüketilir. Dış kısmı sert olan bu besinin tüketim şekli ananas ile aynıdır. Amerika topluluklarından biri olan Kızılderililer, ejder meyvesini enerji kaynağı olarak görüyorlardı. İçeriğinde susam benzeri küçük siyah çekirdekler bulunuyor. Çiğ olarak tüketilen ejder meyvesi, kalorisi oldukça düşüktür. İçeriğindeki etli kısımın suyu çıkartılarak da tüketilebilir. Aynı zamanda tatlı ve kokteyl yapımlarında da kullanılır. Yüksek C vitamini, potasyum, kalsiyum ve magnezyum içermektedir.

EJDER MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Soğuk tüketilen bir meyve olan ejder meyvesi vücudun ihtiyacı olan C vitaminin yüzde 85’ini rahatlıkla karşılar. Bağışıklık sistemini yeniler. Hastalıklara karşı vücudun direncini artırır. 

Vücudun sıvı oranını artırarak cildin daha nemli olmasını sağlar. 

Yüksek lif içeren ejder meyvesi, diyet yapmak isteyenlere önerilir. Uzun süre tokluk hissi verir. Ayrıca gün boyu vücudun enerjik kalmasını destekler.

Diyabet hastalarının da rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. İçeriğinde çok az şeker barındırır. Asidik özelliği sayesinde ise kandaki basıncı dengeler.

Damarların tıkanmasını önleyerek kalp sağlığını korur.

Kalsiyum kemik ve kas sitemi için gerekli mineraller arasında yer alır. Bir tane ejder meyvesi ihtiyaç duyulan kalsiyumun yüzde 70’ini karşılar.

Göz içindeki sıvı oranını dengeleyerek katarak oluşumunun önüne geçer.

İleri yaşlarda görülen unutkanlık gibi beyin hastalıklarını engeller.

Güçlü bir antioksidan olduğundan bağırsaklarda besin atıklarının birikmesinin önüne geçerek, kabızlık sorununu yaşanmamasını sağlar. 

Salataların, kısırın ve pek çok yemeğin vazgeçilmez lezzeti marulun insan sağlığına faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Peki marulun faydaları nelerdir? Marul hangi hastalıklara iyi gelir? Düzenli içilen marul suyu ne işe yarar? Sindirimi düzenleyen ve rahat bir uyku için sinir sistemini yenileyen marul hakkında meral edilenleri sizler için derledik. Haberin detayında marula dair her şeyi bulabilirsiniz.

Papatya ailesine bağlı olan marul, geniş yapraklı ve ılıman mevsimde yetişen bir sebzedir. Ülkemizde salatada çiğ olarak tüketilen marul Uzak doğu ülkelerinde genellikle turşu ya da pişirilerek tüketilir. Kökünde sütlü bir sıvı bulunan marul A ve C vitaminleri bakımından da oldukça zengindir. Sulak olan her yer rahatlıkla yetişebilen marul, sindirimi düzenlemede etkili bir yeşil sebzedir. Ekmek arasında, diyet menülerde, salatalarda sıklıkla eklenir. Zengin bir vitamin ve mineral kaynağı olan marul hemen hemen herkesin rahatlıkla tüketebileceği bir besindir.İçeriğinde yüksek miktarda lif, şeker, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor ve potasyum gibi mineraller barındırır. Güçlü bir lif ve antioksidan kaynağı olan marul, saç ve cilt hastalıklarını önler. 

MARULUN FAYDALARI NELERDİR? DÜZENLİ TÜKETİLEN MARUL SUYU NE İŞE YARAR?

E ve C vitamini bakımından zengin olan marul, cilt hücrelerini yeniler. Böylece cildin uzun yıllar daha parlak ve canlı olmasını sağlar. Kan dolaşımını hızlandırarak, sivilce ve akne oluşumunu önler. Her mevsim sık sık tüketilmesi tavsiye edilir. Bunun nedeni ise sıvı bakımından zengin olan marul, hem cildi nemlendirir hem de vücudun sıvı oranını dengeler.

Kozmetik ürünlerden dolayı yıpranan saçlar dökülme ve zayıflama gibi sağlık sorunlarına neden olur. Bunun için saçların güçlenmesi için ek takviyeye ihtiyaç duyar. Özellikle zayıflayan hücre köklerini güçlendirmek gerekir. Düzenli içilen marul suyu saçların daha parlak olmasını sağlar. 

Güçlü bir antioksidan olan marul, lateks adı verilen bir sıvı süt içerir. Anti-mikrobiyal özelliğe sayesinde vücuttaki iltihabı söker atar. Ayrıca enfeksiyonlu hücreleri önleyerek ödem oluşumunu önler. Düzenli olarak tüketildiğinde enfeksiyonlu hücreleri vücuttan atar. Aynı zamanda idrar söktürücü etkisi vardır.

Yüksek lif içeren marul diyet listelerinde ilk sıralarda tüketilen sebzeler arasında yer alır. Metabolizmayı düzenleyerek yağ yakımını hızlandırır. Mide asidini düzenleyerek kramp, ülser ve reflü gibi sağlık sorunlarının yaşanmasını önler.

Kötü kolesterolü düşürerek damar tıkanıklığını önler. Kalp sağlığı için önemli olan arter damarları duvarlarını korur. Özellikle kalp krizi ve inme gibi hastalıkların önüne geçer.

Kemik ve kas gelişimi için birebir fayda sağlayan K vitamini bakımından zengin olan marul, İleri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik erimesi ve kaslardaki kuluçlanmayı engeller.

Sinir hücrelerini güçlendirerek vücut içerisindeki komutların daha sağlıklı olmasını sağlar. Sinir hücreleri herhangi bir aksaklıkta beyinde bazı hasarlara sebebiyet verir. Düzenli tüketilen marul, unutkanlık ve konsantre eksikliği gibi hastalıkların yaşanmasını önler.

Lakturium maddesi melatonin hormonunu çoğaltır. Bu sayede derin ve rahat bir uyku sağlar. Uzmanlar bu yüzden her akşam tüketilen marulun uykuyu düzenlediğini vurguluyor. Özellikle kronik hastalıkları olanların tüketilmesi tavsiye edilir.

Ciltte herhangi yaşadığı bir reaksiyon sırasında kızarma ve kaşınma gibi sorunlar yaşanır. Bu gibi durumlarda marul suyu ile vücuda 10 15 dakika boyunca masaj yapılması önerilir. Bu yöntem şiddeti azaltır.

MARULUN BESİN DEĞERLERİ

100 gram marulda;

6 kalori

0 şeker ve yağ

6 gram lif

Vücudun ihtiyacı olan 

A vitamininin yüzde 80’i

K vitamininin yüzde 60’ı

C vitaminin yüzde 20’si

Folat yüzde 15

Manganez yüzde 5

Demir yüzde 4

Potasyum yüzde 4

Cildinizin renk tonunu eşitlemek aynı zamanda nemlendirici olarak kullanacağınız bir ürün arıyorsanız BB kremler tam size göre. Kozmetik dünyasında yer alan Garnier BB krem günlük hayatta kullanabileceğiniz en ideal kremler arasında. Sizlerde Garnier markasının B kremini merak ediyorsanız mutlaka hazırladığımız yazıya göz atmalısınız.

Garnier BB krem, çok ince bir tabaka halinde kullanılması halinde kusurları kapatan, cildi nemlendiren, besleyen, cildin renk tonunu düzenleyen, gösterdiği etki ile kısa sürede bayanların beğenisi kazanmış bir kremdir. 2 farklı değişik tonda satılan bu krem, iki tonda bayanlar tarafından tercih edilse de cilt durumunuza göre tercih etmenizde fayda vardır. 40 ml  ve 50 ml tüpler içerisinde satılmaktadır. İnce ağız yapısı fazla akmasını önlemektedir. Akışkan yapıda olması sayesinde az miktarda cilde sürüldüğünde kısa sürede dağılması ve cildin emmesini sağlamaktadır. Cildinizde adeta fondöten yokmuş gibi gösteren BB krem, makyajda sadelikten ve doğallıktan yana olanların ilk tercihleri arasında olmalıdır. Garnier BB krem kullananlar en çokta cilt renk tonunu eşitlemesi ve güneşten koruması etkilerinden dolayı kullanmayı tercih etmektedir. Gariner bb kremi aldığınızda cilt tonunuza uygun olanı seçmeniz ve denemeniz yeterlidir.

GARNİER BB KREM NASIL KULLANILIR?

Her makyaj çantasında mutlaka bulması gereken Garnier BB krem sürmeden önce cildinizi güzelce temizleyin tonikle arındırın. Garnier BB kremi fırça yada sünger ile değilde akışkan yapısından dolayı elleriniz ile uygulamanız daha doğru olacaktır. Az miktarda alın ve ince bir tabaka sürün zaten kısa sürede cilt tarafından emilecektir. Cildiniz çok yağlı ise ve güneşte parlıyorsa az miktarda pudra sürebilirsiniz.

Kuru cilt tipine sahip iseniz Garnier BB krem sürmeden önce çok miktarda nemlendirici krem sürmeniz sizin BB kremi sabitlememiz büyük destek sağlayacaktır.

GARNİER BB KREM ÖZELLİKLERİ

Garnier BB krem cildi besler ve daha canlı görünmesini sağlar.

24 saat etki gösterir ve cildi nemli tutar.

Garnier BB krem cilt rengini eşitler, aydınlatır daha parlak görünmesini sağlar.

Garnier BB krem cilt sorunlarını, sivilce izlerini, pürüzleri ve çizgilerin görünümü izler.

Yüksek koruma faktörü ile güneşin zararlı etkilerinden korur.

GARNİER BB KREM FİYATI

Garnier bb krem fiyatı çok değişiklik göstermektedir. Garnier bb krem bim, a101 ve büyük marketlerde bazen indirimli olarak satılsa da genelde garnier bb kremin fiyatı 15 ile 30 TL arasında değişmektedir.

Doğum günlerinde, nişanlarda hatta en güzel düğün gününüzde sevdiklerinize hazır alınmış gibi harika pastaları yapmanın sırrı şeker hamurundadır. Sıradan pastaları bir kenara bırakacak enfes şeker hamurlu muhteşem lezzetler hazırlamak istiyorsanız şeker hamurunu evde de kolayca yapabilirsiniz. Peki evde şeker hamuru nasıl yapılır? Evde şeker hamur yapmanın püf noktaları nelerdir?

Şeker hamuru, yenilebilir bir süsleme malzemesidir. Kek ve hamur işlerini süslemek, figürler yapmak için kullanılan hamurun temel malzemeleri şeker, su, jelatin ve gliseroldür. Çok yoğun bir formdan kil hale geçirilen krema kullanımında çeşitli modelleme teknikleri kullanılmaktadır. Pasta süsleme sınırlarını sadece hayaller ile sınırlandıran şeker hamurunun farklı çeşitleri farklı kullanım alanlarında süsleme amacıyla tercih edilmektedir.

PEKİ ŞEKER HAMURU NASIL YAPILIR?

Yoğun olan ve kaplama ve süsleme malzemesi olarak şeker hamuru yapım sırasında hamura çeşitli malzemelerin katılması ve hamurun yoğunlaştırılmasıyla elde edilir. Şeker hamuru hazır satın alınabileceği gibi evde de yapılabilir.

Evde şeker hamuru yapmak için gerekli malzemeler ev ortamında benmari usulü ya da mikrodalga fırında eritilir daha sonra çırpma ve yoğurma aşamalarından geçirilir.

ŞEKER HAMURUNDA HANGİ MALZEMELER VAR?

Şeker hamuru temel olarak şeker ve sudan yapılır. Farklı yoğunluk, tat ve renkte şeker hamuru elde etmek için değişik malzemeler de katılabilir. Şeker hamurunun yoğunlaştırılması için özellikle kaplama ve süslemede kullanılacak daha yoğun şeker hamuru elde edilmesinde jelatin ya da gliserin gibi malzemelerden yararlanılır. Şeker hamuruna tat katması için limon suyu ve vanilya; farklı renklerde şeker hamuru elde etmek için gıda boyasından yararlanılır.

Evde yapılacak şeker hamuru için şeker (pudra şekeri veya toz şeker), su ve yağ ile birlikte marshmallow ya da jelibon kullanılır. Eritilen marshmallow veya jelibonun şeker, su ve yağ ile karıştırılması ile şeker hamuru elde edilir. Yine tat vermesi açısından limon suyu ve vanilya, renk vermesi açısından da gıda boyası eklenebilir.

EVDE ŞEKER HAMURU YAPMANIN TARİFİ:

MALZEMELER

Bir çorba kaşığı bal 
Bir paket pudra şekeri
Bir adet yumurta
İstediğiniz renkte gıda boyası 

YAPILIŞI

Yumurtanın beyazı ve balı mikser ile çırpın. Daha sonra bir tahta kaşık ile pudra şekerini karışımın içine yavaş yavaş dökün ve karıştırın. Hamur ele yapışmayacak bir kıvama gelene kadar pudra şekeri koymaya devam edin. Son olarak gide boyasını ekleyerek bir kez daha karıştırın. Oluşan şeker hamurunu pasta ve hamur işlerini süslemek için kullanın. 

ŞEKER HAMURU NASIL AÇILIR?

Şeker hamurunu süsleme ya da kaplama için kullanmadan önce açılması gerekir. Bunun için kuru, düz ve temiz bir yüzey tercih edilmelidir. Bunun için özel olarak satılan açma tahtalarını alabilir ya da mutfak tezgahınızı kullanabilirsiniz. Şeker hamurunu ilk elinize aldığınızda sert olabilir. Şeker hamuru yumuşatma için elinizle şeker hamurunu ovabilirsiniz.

Şeker hamurunu açmak için yapışmayan merdanelerden kullanabileceğiniz gibi evde her zaman kullandığınız bir merdaneyi ya da kalın bir oklavayı da kullanabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken kullanacağınız aletin hamura yapışmamasıdır. Yapışmayı önlemek için araçlarınızın kuru olmasına özen göstermelisiniz. Bunun için pudra şekerinden de faydalanabilirsiniz. Az miktarda pudra şekerini şeker hamurunun üzerine serpip daha sonra şeker hamurunu açabilirsiniz.

Hamuru açarken pudra şekeri yerine nişasta da aynı etkiyi oluşturacaktır. Şeker hamurunu açarken acele etmemeniz, hamurda çatlak oluşumunun önlenmesi adına gereklidir. Adım adım istediğiniz inceliğe kadar açabilirsiniz. Bütün dikkatinize rağmen ufak çatlaklar oluşabilir. Bu durumda elinizle ovalayarak bu çatlakları giderebilirsiniz.

ŞEKER HAMURU NASIL SAKLANIR?

eker hamuru oda sıcaklığında uzun süre saklanabilir. Ancak şeker hamurunun kurumaması için hava ile temasının önlenmesi gerekir. Streç film ile sararak ya da kilitli poşete içinde hava kalmayarak şekilde konularak hava almaz bir kapta muhafaza edilebilir.