Şunun için etiket arşivi: Kadın

Arkadaşlarınızla toplandığınızda ya da en özel günlerinizde servis tabaklarını süsleyecek olan, hem tadı da muhteşem gül kurabiyesi tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Biraz klasiklerin dışında olan gül kurabiye şık sunumuyla adeta kendine hayran bırakıyor. Peki gül kurabiyesi nasıl yapılır? Gül kurabiyesi şekli nasıl verilir?

Kurabiyeler, hem çayla hem de kahve ile çok iyi giden atıştırmalıklardır. Evde hem sunumu şık hem de tadı enfes olan bir kurabiye pişirmeye ne dersiniz? Sevdiklerinize özel hazırlayabileceğiniz gül kurabiyesinin tarifi bugünkü yazımızda kolayca bulabilirsiniz. Adeta dışarıdan alınmış gibi olacak tadıyla gül kurabiyesini mutlaka denemelisiniz.

GÜL KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

Yarım paket margarin
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı yoğurt
1,5 su bardağı pudra şekeri
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya
1,5 yemek kaşığı kakao
Alabildiği kadar un

YAPILIŞI

Öncelikle oda sıcaklığında olan margarinle tereyağını yoğurt ve yumurta ile güzelce çırpın.Daha sonra pudra şekerini ekleyerek homojen kıvama getirin.

Ayrı bir kabın içerisinde un, kabartma tozu ve vanilyayı karıştırın. Yavaş yavaş karışımın içerisine ilave edin.

Ele yapışmayacak kıvama gelene kadar yoğurun. Hazır hale gelen hamuru iki eşit parçaya bölerek, yarısını kakaoyla karıştırın.

Hazır hale gelen iki ayrı hamuru oklava ile açın. Açılan hamurlardan çay bardağı ile şekil verin.

Önce kakaolu olan daireyi onun üstüne sade bir tane daha kakao ve tekrar sade hamuru  dizdikten sonra elinizle yuvarlayın.

Bıçak yardımı ile ikiye bölerek gül şeklini verin. 

Hazırlanan kurabiyeleri yağlı kağıt serili tepsiye dizerek 180 derecede hafif kızarana kadar pişirin.

Pişen kurabiyeler 1-2 dakika kadar dinlendiğinde servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Düşük kalorisi olması ve pratikliğiyle çok sevilen bamya, lif oranı yüksek bir besindir. Vücuda sağladığı besinlerle uzmanlar tarafından hafta da 1 kez mutlaka tüketilmesi gerektiği söylenilen bamya nasıl pişirilir? Bamya basıl temizlenir? Bamya pişirmenin püf noktaları nelerdir? sizlerle paylaşıyoruz.

Bamya, tazeyken çabuk bozulabilen bir sebze olduğundan hızlı tüketilmelidir. Çok fazla sevilen bir sebze olmasa da tutkunları olan bamya, Güney Asya ve Batı Afrika’da bolca yetişiyor. Yaklaşık olarak 18 cm civarındaki uzunluğuna ulaşan bamya bitkisinin içeriğinde çok sayıda çekirdek bulunmaktadır. Bazı türlerinin ise sadece 1-2 cm olduğu bilinmektedir. Dünya üzerinde pek çok ülkede çok tercih edilen bitkiler arasında yer alır ve Asya ülkelerinde sağlık amaçlı kullanımlarda da tercih edildiği bilinir. Bamya sebzesi, bilinen diğer isimlerinin arasında en çok bayan parmağı ve gombo isimleriyle anılır.

En bilinen bamya türleri Bornova bamya, Balıkesir bamya, Sultani bamya ve Amasya bamya olarak karşımıza çıkar. Kurutmalık, konservelik ve yemeklik olarak da bir ayrıma varıldığı görülür. Bazı bölgelerde bamya ağacı denilen, soğuğa dayanıklı, saksıda bile yetişebilen bir türü de bulunur.

BAMYANIN FAYDALARI NELERDİR? Öğrenmek için tıklayabilirsiniz…

BAMYA NASIL TEMİZLENİR? BAMYA NASIL YIKANIR?

Bamyayı buzdolabına kaldırmadan önce değil, pişirmeden hemen önce akan suyun altında iyice yıkamak gerekir. Yıkanan bamyalar suyunun süzülmesi için bekletilir ve bamya bıçağı yardımıyla temizlenmeye başlanır. Bamya temizleme işlemi, diğer sebzelere kıyasla daha uğraştırıcıdır. Bu işlemi daha kolay hale getirmek için bamya soyacağı, bamya açacağı veya bamya kalemtraşı adı verilen aparatlardan faydalanılabilir.

Bamyalar uzun süre bekletildiğinde kararmaya başlayacağı için pişirme işleminin hemen öncesinde ayıklanmalıdır. Pişirme hazırlığı esnasında da ayıklanmış bamyalar limonlu soğuk suda bekletilmelidir. Eğer kış mevsiminde tüketilmek üzere saklanmak isteniyorsa, bir an önce saklama koşullarına uygun hale getirilmelidir.

Bamyaların tepesinde bulunan sert kısım, kenarlardan içe doğru koni biçiminde kesilerek tüylü gövdesinden ayrılır. Ancak bu kesme işlemi sırasında bamyanın tepe kısmını tamamen keserek ayırmamaya dikkat edilmelidir. Aksi takdirde gövdesinden tamamen ayrılan tepe kısmı, bamyanın yapışkan sıvı salmasına sebep olur. Konik şekilde kesilerek bamya ayıklama işlemi tamamlandıktan sonra, önceden hazırlanan limonlu su içerisinde 5 dakika kadar bekletilip süzülür ve ardından pişirme işlemine geçilebilir.

BAMYA NASIL PİŞİRİLİR?

Bamya yemeği ister etli, ister zeytinyağlı olarak pişirilebilir. Zeytinyağlı bamya yemeği yapmak için öncelikle bamyalar ayıklanır, limonlu suda bekletilir. Daha sonra kabuğu soyulan 1 adet kuru soğan ve 3 adet iri domates küçük küpler halinde doğranır. Uygun bir tencerenin içerisine 5 yemek kaşığı kadar zeytinyağı, 1/2 (yarım) yemek kaşığı salça ve doğranmış atılarak, soğanlar hafif pembeleşene kadar kavrulur. Soğanlar renk değiştirmeye başladığında küp küp doğranmış olan domatesler tencereye ilave edilir. Kısa bir karıştırma sonrasında tencerenin kapağı kapatılıp domateslerin pişmesi beklenir. Domatesler erimeye başladığında bamyalar da tencerenin içerisine ilave edilir. Bamyaların kırılıp sümüksü sıvının açığa çıkmasına sebep olmadan yavaşça karıştırılıp 2 çay kaşığı tuz, 1/2 (yarım) adet limonun suyu,1 küp kesme şeker ve 1,5 su bardağı sıcak su eklenerek pişmeye bırakılır.

BAMYA NASIL SAKLANIR?

Soğuk kış mevsimlerinde de canınız çektiğinde bamya yemeği yapabilmeniz için bamyalarınızı derin dondurucuda saklayabilirsiniz.

Bamya dondurucuya nasıl konulur konusuna değinelim. Bamyalar öncelikle yıkanıp ayıklanır ve tencerede su kaynatıp içerisine toz şeker, tuz ve limon tuzu ekleyip ardından bamyalar da ilave edilerek haşlanır. Haşlanan bamyaların üzerine domatesler doğranarak ilave edilir ve buzdolabı poşetlerine koyularak dondurucuya yerleştirilir.

BAMYANIN KALORİSİ NEDİR? BAMYA BESİN DEĞERİ

Pişmiş bir porsiyon bamya yemeğinde yaklaşık 40 kalori mevcuttur. Kalori dağılımı ise %43 yağ, %42 karbonhidrat ve %16 protein şeklindedir. Görüldüğü gibi bamya protein açısından da besin değeri yüksek bir sebzedir.

Arkadaşlarınızla toplandığınızda ya da en özel günlerinizde servis tabaklarını süsleyecek olan, hem tadı da muhteşem gül kurabiyesi tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Biraz klasiklerin dışında olan gül kurabiye şık sunumuyla adeta kendine hayran bırakıyor. Peki gül kurabiyesi nasıl yapılır? Gül kurabiyesi şekli nasıl verilir?

Kurabiyeler, hem çayla hem de kahve ile çok iyi giden atıştırmalıklardır. Evde hem sunumu şık hem de tadı enfes olan bir kurabiye pişirmeye ne dersiniz? Sevdiklerinize özel hazırlayabileceğiniz gül kurabiyesinin tarifi bugünkü yazımızda kolayca bulabilirsiniz. Adeta dışarıdan alınmış gibi olacak tadıyla gül kurabiyesini mutlaka denemelisiniz.

GÜL KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

Yarım paket margarin
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı yoğurt
1,5 su bardağı pudra şekeri
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya
1,5 yemek kaşığı kakao
Alabildiği kadar un

YAPILIŞI

Öncelikle oda sıcaklığında olan margarinle tereyağını yoğurt ve yumurta ile güzelce çırpın.Daha sonra pudra şekerini ekleyerek homojen kıvama getirin.

Ayrı bir kabın içerisinde un, kabartma tozu ve vanilyayı karıştırın. Yavaş yavaş karışımın içerisine ilave edin.

Ele yapışmayacak kıvama gelene kadar yoğurun. Hazır hale gelen hamuru iki eşit parçaya bölerek, yarısını kakaoyla karıştırın.

Hazır hale gelen iki ayrı hamuru oklava ile açın. Açılan hamurlardan çay bardağı ile şekil verin.

Önce kakaolu olan daireyi onun üstüne sade bir tane daha kakao ve tekrar sade hamuru  dizdikten sonra elinizle yuvarlayın.

Bıçak yardımı ile ikiye bölerek gül şeklini verin. 

Hazırlanan kurabiyeleri yağlı kağıt serili tepsiye dizerek 180 derecede hafif kızarana kadar pişirin.

Pişen kurabiyeler 1-2 dakika kadar dinlendiğinde servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kısırın ve salataların vazgeçilmez lezzeti olan yeşil soğanın insan sağlığına birçok faydası olduğunu biliyor muydunuz? Peki yeşil soğanın faydaları nedir? Yeşil soğan hangi hastalıklara iyi gelir? Sizler için soğan ailesine ait olan yeşil soğan hakkında merak edilenleri araştırdık. Haberin detayında yeşil soğana dair her şeyi bulabilirsiniz.

Uzak Doğu ülkelerinde aşırı tüketilen yeşil soğanın insan sağlığın inanılmaz faydaları vardır. Mutfakların vazgeçilmezi olan yeşil soğan hem çiğ hem pişirilmiş tüketilebilir. Kuru soğanın toprağın yüzeyine çıkardığı ve gelişimini tamamladığı besin yeşil soğandır. Uzak Doğu’da alternatif tıpta kullanılan yeşil soğanın vücuttaki tüm iltihabı atma gibi güçlü bir özelliği vardır. Beyaz kısmından ucuna kadar tüketilebilen yeşil soğan yetişme şekli olarak topraktan toprağa değişmektedir. Asya ülkelerinde yetişen soğan pırasa gibi kalın ve geniş olurken ülkemizdeki yeşil soğanlar daha ince ve yumuşaktır. Zengin bir vitamin ve mineral değerlerine sahiptir. İçeriğinde A, C ve beta karoten yüksek miktarda barındırmaktadır. 

YEŞİL SOĞANIN BESİN DEĞERLERİ

100 gramlık yeşil soğanın;

Kalori / 34 

Karbonhidrat  / 4 gram

Lif / 1.8 gram

Protein / 1.10 gram

Yağ / 0.2 gram

Kolesterol / 0 miligram

Sodyum / 17 miligram

Potasyum / 212 gram

YEŞİL SOĞANIN FAYDALARI NELERDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Kaynatılıp tüketildiğinde sindirim problemlerini azaltır. Ayrıca vücutta biriken toksinleri idrar yolu ile atar. 

İltihap birikimini önler. Özellikle ürik asit nedeniyle kas ve kemik aralarında biriken iltihaplı ödemi vücuttan kolayca atmaya yardımcı olur. Ödem oluşumunu önler.

Vücudu temizlediğinden bağışıklık sistemini güçlendirir. Hastalıklara karşı sağlıklı hücre sayısını artırır.

Balgam söktürücüdür. Boğazı temizlemede etkilidir. Ağır bir kokusu olmasına rağmen boğaz ve yemek borusuna kadar olan kısımdaki hücreleri yenilenmesini sağlar. Kanserli hücre oluşumuna zemin hazırlayacak ortamı engeller. Akciğerlerdeki iltihabı temizler. Astım krizlerine karşı doğal ilaçtır.

İçerdiği A vitamini sayesinde göz için havuç kadar etkili besindir. Göz içerisindeki vitamin ve sıvı oranlarını dengeler.

Düşük kolesterol içerdiğinden uzmanların kalp hastaları için önerdiği bir besindir. Yapılan bazı araştırmalarda özellikle genç yaştaki kalp krizini engellediği ortaya çıkarılmıştır.

Kandaki şeker seviyesini dengede tutar.

Mide duvarını güçlendirerek hastalıkların yaşanmasını önler. Ancak mide hastalığı olanların fazla tüketilmesi önerilmez. 

Besin atıklarından ve sıvı oranının azlığı nedeniyle böbreklerde taş ve kum oluşumu ortaya çıkar. Ancak yeşil soğan hem içerdiği yüksek çözücü mineraller sayesinde hem de sıvı oranı yüksek olduğundan taş ağrılarına iyi gelir. Uzmanlar taş düşüren kişilerin günde bir bardak yeşil soğan suyu tüketmelerini öneriyor.

Çeşitli nedenlerden ötürü bağırsaklarda kurtçuk ya da solucanlar oluşur. Bu da ciddi rahatsızlıklara zemin hazırlar. Bir bardak yeşil soğan suyu solucanların vücuttan atılmasına yardımcı olan güçlü bir besindir.

Yeşil soğan aynı zamanda cilde ve saçlar da oldukça fayda sağlar. 

YEŞİL SOĞAN SUYU NASIL HAZIRLANIR?

Bir demet yeşil soğanı iyice temizleyip ortadan ikiye bölün. Bir tencereye koyup üzerini geçecek kadar su ekleyin kaynatın. İyice suya salan yeşil soğanları cildinizde her hangi bir hasar varsa ya da diz ağrınız varsa üzerine koyup streçleyin yarım saat bekletin. Suyunu ise kaldırın rahatsızlık esnasında bir bardak tüketin. Ödem problemi olanlar uzmanlarına danışarak her sabah tüketebilirler. 

Son yıllarda özellikle süpermarketlerde satışı artan siyah nokta bandı birçok kadının kurtarıcı ürünü olarak kullandığı bir bakım ürünü oldu. Uygun fiyatıyla cebi yakmayan siyah nokta bandının nasıl kullanıldığı ve içerisinde hangi maddeler olduğu hakkında sizleri bilgilenmek için hazırladığımız bu yazıyı mutlaka incelemelisiniz.

Siyah noktalar, cildin aşırı yağ üretmesiyle kendini gösterir. Cilt üzerinde biriken kir ile birleşen yağ, üst tabakada daha görünür hale gelen kirler fazla güneş ışınlarına maruz kaldığında artabilir. Kendini korumak isteyen cilt fazla melanin üretmesiyle siyah noktalar meydana gelir.Bu da cilde renk veren pigmentlerin başkalaşmasından dolayı oluşur.Güneş kremi kullanmadan güneşlenmek ve temiz bakılmayan ciltlerde ise daha sık görülür. Alt tabakadan yağ ile beslenerek, dış yüzeyden tıkanan gözeneklerde gelişerek sivilcelenmelere de yol açar. Genellikle yüzde burun üstünde ve yanlarında, alın, iki kaş arası, çene ile dudak arasında görülür. Vücutta ise sırtta oluşur. Oluşan bu siyah noktaları özellikle de T bölgesindekileri, siyah nokta bantları ile ortadan kaldırabilirsiniz. Hızlı ve etkili sonuç vermesiyle adeta bakım rutini haleine getirdiğimiz siyah nokta bantları, içerdiği limon asidi sayesinde gözeneğin dibine kadar açık kalan ufak bir yer olsa da siyah noktanın içine girerek oradaki yağı parçalıyor. Böylece gözenekteki dolu yağ oluşumu üzerindeki siyah noktası ile birlikte sökülüyor. Ayrıca limon pigmentasyonun düzenlenmesine yardımcı oluyor.

Genellikle siyah su ile duş alımı ya da yapılacak buhar uygulamasından sonra gözenekler açıkken uygulanması çok iyi sonuç verebiliyor. Uygulanacak yeri hafifçe suyla ıslatılmasıyla bandı açarak siyah noktaların üzerine yapıştırıyorsunuz. Su ile çalışmaya bantların üzerini de nemlendirmeniz yapışması açısından önemlidir. Aldığınız kutunun üzerinde yazan süre kadar beklettikten sonra bandı ne kadar acı verici olsa da hızlı bir şekilde çekmek siyah noktaların altındaki yağ iğnecikleri ile gelmesi bakımından önemlidir. Genelde 15 dakikada sertleşen bantları çok uzun tutarak iyice kurutmak ise siyah noktaların yerinden çıkmamasına neden olacaktır.

Ferahlatıcı etkisini hissederken ve pürüzsüz bir görünüme kavuşmuş cildinizin açık gözenekleri tonik ile sıkılaştırmak gerekir. Doğal tonik olan maden suyu, elma sirkesi veya gülsuyu da kullanılabilir. Pek çok markanın çıkardığı siyah nokta markalarına güzellik marketleri ya da gittiğiniz süpermarketlerden kolayca ulaşabilirsiniz. azen tüylenmeye yol açtığı söylense de orada var olan tüylere biraz daha fazla dikkat çekmekten başka negatif etkisi yoktur. 15 günde bir ya da siyah noktalarınız çıktıkça kullanabilirsiniz.

EVDE SİYAH NOKTA BANDI NASIL YAPILIR?

1 adet yumurtanın akını sarısından ayırıp, çatalla çırpın. Siyah nokta olan bölgenize mutfak fırçası ya da saç boyamak için kullanılan fırça ile sürün. Üzerine tuvalet kağıdı yapıştırın. Kağıtların üzeri kurduktan sonra nazikçe yüzünüzden çekin. Siyah noktalarınızdan rahatsızlık duydukça kullanabilirsiniz. Karışımın içine birkaç limon damlatarak daha etkili hale getirebilirsiniz.

Yanında çay ile tüketildiğinde damakta enfes bir tat bırakan makarna salatası, vazgeçilmesi kolay olmayan nefis atıştırmalık yiyeceklerden biridir. Ara öğünlerde daha sık tüketilen makarna salatası kolay hazırlanabildiği için misafirler için ideal bir menü öğünü olabiliyor. Peki makarna salatasını sık sık yiyorsanız kilo alma riskiniz var mı? Makarna salatası kilo yapar mı? Makarna salatası diyet bozar mı? Düşük kalorili diyet makarna salatası tarifi…

Pratik ve lezzetli olması açısından genelde misafirlere ikram etmek için hazırlanan makarna salatası özellikle de altın günlerinin olmazsa olmaz bir yiyeceği haline geliyor. Farklı farklı tariflerle yapılabilen makarna salatası, çocuklarda dahil hemen hemen herkesin yemekten keyif aldığı bir atıştırmalıktır. Lezzetli mi lezzetli olan bu makarna salataları içerisinde yoğun miktarda makarna bulundurduğu için akla ilk önce gelen kilo yapıp yapmayacağıdır. Karbonhidrat değeri fazla olan makarna çeşitleri diyet için pek uygun bir besin kaynağı olmasa da diyete uygun sağlıklı ve düşük kalorili bir makarna salatası yapabilirsiniz. Diyet bozdurmayan makarna salatası tarifimiz ile makarnaya olan sevdanızı bitirmek zorunda değilsiniz. İşte hem kolay hem pratik diyet makarna salatası tarifi…

MALZEMELER:

250 gram makarna
-Yarım su bardağı light yoğurt
-Yarım yemek kaşığı mayonez
-3 tane kornişon turşusu
-1 tane küçük boy havuç
-Az miktarda kırmızı lahana
-3 dal maydanoz
-3 dal dereotu
-Yarım tatlı kaşığı zeytinyağı
-Az miktarda tuz ve baharat

YAPILIŞI:

Belli miktarda kaynatacağınız suya kaynama esnasında tuz ve zeytinyağı ilave edin. Ardından makarnaları ekleyip iyice pişene kadar haşlayın. Piştikten sonra suyunu güzelce süzüp 1 defa soğuk suyun altından geçirin. Mayonez, tuz ve yoğurdu koyup kırmızı lahana, dereotu maydanozu incecik kesin. Kornişon turşularını da ekledikten sonra havuçları rendelenmiş şekilde koyup güzelce karıştırın.

Afiyet olsun…

1 PORSİYON MAKARNA SALATASI KİLO ALDIRIR MI?

283 kcal değerine denk gelen makarna salatası günlük olarak 1 porsiyon veya 2-3günde bir tüketildiği zaman kilo kontrolü sağlanabilir. Ancak her yemekte olduğu gibi sevdiğimiz şeylerde ölçüyü kaçırmak kilo alımına neden olabilmektedir. Dolayısıyla az ve ara ara tüketmek en doğru yaklaşım olacaktır.

1 kase mor makarna salatası251 Kaloridir.

Şifalı taş olarak bilinen kehribar içerisindeki suksinik asit/amber asit nedeniyle %100 doğal antibiyotik vazifesi sağlar. Peki kehribar taşı gerçekten övüldüğü kadar faydalı mı? Kehribar kolyenin bebeklere faydaları neler? Kehribar kolyeyi yetişkinlerde kullanabilir mi? Kehribar taşı ne işe yarar? Bebek ve çocuklarda kehribar taşı neden kullanılmalı? İşte şifalı taş olan kehribarın hakkında merak edilenler…

Yaz aylarında daha çok tercih edilen boncuk tarzındaki aksesuarlar, günümüzde hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Tercih edilen bu modellere her sene yenileri eklense de popülerliğini hiçbir zaman yitirmeyen kehribar kolyeler, görünüm itibariyle her ne kadar boncuğu andırsa da aslında şifalı taşlardan ibarettir. Halk arasında şifalı olduğu bilinen ‘Kehribar taşı’ özellikle de diş çıkarma döneminde olan bebekler için oldukça yararlıdır. Ağrı kesici işlevi gördüğüne inanılan kehribar taşı aksesuarları Polonya, Hollanda, Almanya gibi ülkelerin eczanelerinde ‘Kehribar bebek diş kolyesi’ olarak satılır. Genellikle sarı renkli olanları anneler tarafından daha çok tercih edilmektedir. Kolye bebeklere ya da çocuklara takıldığı zaman vücut ısısı ile beraber süksinit asitin salınımını kolaylaştırır. Peki kehribar taşının diğer faydaları neler? İşte yanıtı…

Zamanında Türk Bilim Adamı İbn-i Sina tarafında şifa niyetiyle kullanılan ve çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan kehribar, kozalaklı ağaçların doğal reçinesinin fosil bulmuş halidir. Yalnızca kolye olarak değil bileklik ya da halhal şeklinde de kullanılabilen kehribar taşı, koparak boğulma riskine karşılık dördüncü ayını doldurmadan önce kesinlikle kullanılmamalıdır.

KEHRİBAR TAŞININ BEBEKLER İÇİN BİLİNEN FAYDALARI

Doğal ağrı giderici özelliğinin haricinde zayıf olan bağışıklık sistemini güçlendirerek daha dirençli bir vücuda sahip olma imkanı tanır.

Diş çıkaran ya da çıkarma döneminde olan bebeklere baktığımızda sık sık huzursuzlanma ve ateşlenme gibi sorunlar görürüz. Kehribar taşı tamda bu evrede kullanıldığı zaman vücudu yatıştırır ve bebeğe sakinlik hissi verir.

Yine diş çıkarma dönemi belirtileri olarak karşımıza çıkan salyanın azalmasında oldukça etkilidir.

Kulak, boğaz ve mide yanmalarına iyi gelir.

Enfeksiyon kapma riskini azaltır.

KEHRİBAR AKSESUARI NASIL KULLANILMALI?

Satın aldığınız kehribar ürününün paketini açtıktan sonra ılık su ile yıkayıp güzelce kurulayın. Enerjisini arındırmak için de 2-3 ayda bir gece, toprak kapta kehribarı bekletin ve sabah ılık sudan geçirin. Kolyenin ipinde çamurun kalmamasına dikkat edin. Uyku esnasında çıkartmayı unutmayın!

KEHRİBAR ETKİSİNİ NASIL GÖSTERİR?

Kolye, bileklik ya da halhal olarak kullanılan kehribar, vücut ısısı sayesinde uçucu yağlar, deri yoluyla hemen emilir ve kana geçer. Kehribar kolyelerinin boğulma riskini oluşturmaması için her boncuk arasında düğümlerin olduğuna dikkat etmeli ve ona göre çocuğunuzda kullanmalısınız.

Sezonun en gözde modalarından biri olan rasta saç ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya’nın da odak noktası oldu. Yaz aylarında mutlaka rsta saç yaptıran Sarıkaya, rasta saçın hem kullanışlı hem de yaz aylarında mutlaka denenmesi gerektiğini söyledi. Peki rasta saç nedir? Rasta saç nasıl yapılır? Rasta saç nasıl yıkanır? öğrenmek için yazımıza göz atmalısınız.

Rasta saç; 1980’li yıllardan itibaren tüm dünya genelinde moda olan ve sıra dışı görünümü sevenler için en ideal tercihlerden birisidir.  Rasta saçlar; son dönemlerin en popüler saç modelleri arasında bulunuyor. Genellikle yaz tatiline çıkan ve yaz aylarında sık sık saçları yıkamanın önüne geçmek için tercih edilen bu saç modeli, diğer adıyla “dreadlock” olarak bilinir. Rasta saçın zincirleme yöntemiyle bütünleşerek yapılan burgulara verilen isimdir. Özellikle hippi ve özgür hissetmeyi seven kişilerin tercih ettiği bu saç modelinde saçlar tutamlara ayrılarak profesyonel adımlarla burgu görüntüsünü alır. Kalıcı rasta saç modelini deneyecek olanlar iyice düşünerek karar vermeli çünkü saçların eski haline döndürülmesi için saçların dipten kesilmesi veya kazıtılması gerekir. Rasta saç modelini kolayca denemek için evde geçici rasta yapabilirsiniz.

RASTA SAÇ NASIL YAPILIR?

Güzellik merkezlerinde ve kuaförlerde profesyoneller tarafından yapılan rasta saçların yaklaşık 6-10 ay gibi uzun bir dayanıklılık süresi oluyor.6-7 ay sonrasında saç dipleriniz uzadığında saçlarınızın yeni çıkan kısmına rasta yaptırabiliyorsunuz. Yani önceden yaptırdığınız rastalı saçlarınıza tekrar işlem yaptırmanız gerekmiyor. İşin özü, saçlarınızı dilerseniz bir ömür boyu kullanabilme şansınız bulunuyor.

Profesyonel rasta saç yapımı esnasında ilk olarak saçlar belirli kalınlıkta tutamlara ayrılıyor. Petek şeklinde tutamlara ayrılan saçlara ardından türeltme işlemi uygulanıyor.
Tülertme işleminden hemen sonra tığlama aşamasına geçiliyor. Bu aşamada tığ yardımıyla saçlar birbirine dolandırılıyor. Bu işlem, saçların daha hacimli ve kabarık görünmesine yardımcı oluyor.

Daha sıkı ve kabarık saçlar elde edilmek istenildiğinde tığ yerine bal mumu kullanılıyor. Saçların rasta işlemi için yeterince uzun olmadığı durumlarda rastaya başlamadan önce saçlara sentetik saçlar ilave ediliyor.

Daha çok örgü ve burgu yöntemlerinin kullanıldığı rasta saçların bakımı esnasında son derece titiz davranmanız gerekiyor.

EVDE GEÇİCİ RASTA SAÇ NASIL YAPILIR?

Rasta yaptırmaya bir türlü cesaret edemiyorsanız, evde geçici rasta yapmayı deneyebilirsiniz. Görünümü ile rastalı saçları aratmayan aşağıdaki saç modelini mutlaka denemenizi öneriyoruz.

İlk olarak saçlarınızın yarısını öne diğer yarısını da arkaya doğru, yatay olacak şekilde ayırın. Ardından öne doğru ayırdığınız saçlarınızı tutamlara ayırın. Bu noktada daha iyi bir sonuç elde etmek adına mutlaka saçlarınızı kalın tutamlara ayırmanı öneriyoruz. (Ayırdığınız tutamların en az 2 cm olduğundan emin olmalısın)

Sonraki aşamada ayırdığınız tutamları jöle ile nemlendirin. Tıpkı avuçlarınızla ateş yakıyormuş gibi jölelediğiniz saçlarınızı avuçlarınızın içinde birbirine sürtün. Böylelikle saçlarınızın birbirinin içine geçmesini yani dolanmasını sağlayabilirsin( Jöle yerine saç şekillendirme köpüğü de kullanabilirsiniz.) Tüm tutamları jöleleyip, rastaladıktan sonra saçlarınızı saç spreyi ile sabitleyin.

Yapımı son derece kolay ve pratik olan bu saç modelini deneyerek, rastanın size yakışıp yakışmadığını kendi gözlerinizle görebilir, ardından gerçekten kalıcı rasta yaptırıp yaptırmamak istediğinize daha net bir şekilde karar verebilirsiniz.

RASTA SAÇ BAKIMI NASIL OLUR?

Rasta saçlarda görülen en yaygın problemler; kepeklenme ve yağlanma olduğundan bu iki riskli duruma karşı önlem alarak, saçlarınızın ilk günkü gibi kusursuz yani şahane görünmesini sağlayabilirsiniz.

Rasta saç yapımı bittikten yani kuaförden çıktıktan sonraki ilk bir ay saçınızı hiçbir şekilde yıkamayın. Aynı zamanda saçlarınızın su ile temasından da kaçının. Bu yüzden yaz aylarına girmeden mümkünse kış aylarında rasta yaptırın.

Saçlarınızı duş sonrası yani yıkadıktan sonra bol suyla durulayın. Böylelikle kepeklenmeyi en aza indirgeyebilirsiniz. Saçlarınızı yıkarken kepeğe karşı şampuan yerine sabun da kullanabilirsiniz.

Genellikle kadınların yaz aylarında yaşadığı sorunlardan biri olan koltuk altı kararmasıyla ilgili hem sorularınızı ortadan kaldıracak hem de muhteşem bir bilgilendirme yapacak içerik hazırladık. Koltuk altı kararması nedir? Koltuk altı kararması nasıl geçer? Kolay koltuk altı kararmaları evde nasıl tedavi edilir? Tüm bu soruların yanıtını haberimizin detaylarında kolayca bulabilirsiniz.

Koltuk altı kararmaları, herkeste görülebilen ve zaman içerisinde gelişen bir sorundur. Bir hastalığın yada sağlık sorunun belirtisi olmayan koltuk altının siyahlaşması genel olarak bazı nedenlerin sonucunda oluşur. Vücutta kararmalar dikkat ederseniz koltuk altında, genital bölgede ve bıyık bölgesinde daha sık olmaktadır. Koyu renklenme genellikle akanthosis nigricans (AN) olarak adlandırılan bir cilt rahatsızlığından kaynaklanmaktadır. Vücudun etrafındaki kıvrımlarda cildin koyulaşmasına ve bazen sertleşmesine neden olur. Örnek verecek olursak, koltuk altı derisi çok hassas bir yapıya sahiptir. Jiletle koltuk altını almaya çalışırken daha pürüzsüz olsun diye ters almak baskı yaparak almak koltuk altı derisinin kararmasına neden olacaktır. Bir diğer örnek olabilecek durum ise, koltuk altının sık sık terlemesi kötü koku oluşmasına neden olurken aynı zamanda tahriş ve pişik koltuk altının kararmasına neden olacaktır. Koltuk altı kararması hamile bayanlarda sık görülen bir durumdur.Peki oluşan bu durumu evde yapılan yöntemlerle giderilir mi? Gelin birlikte inceleyelim…

LİMON

Çok eskiden beri cilt beyazlatmada etkili olan limon koltuk atı kararmasını geçirdiği bilinmektedir. Eğer cildinizin limona karşı alerjisi yoksa banyoda yarım saat önce limonu koltuk altınıza sürün ve iyice ovalayın. Her banyoya girmeden önce uygulayabilirsiniz.

PATATES

Koltuk altı rengini açmak için patates dilimlerini kullanabilirsiniz. Her hangi bir yan etkisi bulunmayan patates dilimlerini koltuk altınıza koyun yada püre haline getirip iyice sürün. Haftada 3 yada 4 defa uygulayabilirsiniz.

PORTAKAL KABUĞU

Portakal kabuklarını kuruması için güneş gören bir yerde bekletin. Kurumuş portakal kabuklarını öğüterek toz haline getirin. Portakal kabukları ile macun yapmak için az miktarda süt ve gül suyu ekleyin. Elde ettiğiniz karşımı koltuk altına sürüp, 15 dakika kadar bekletin. İşlemi bitirmek için ılık su ile durulamanız yeterlidir.

KARBONAT

Günlük olarak uygulayabileceğiniz bu yöntemde az miktarda karbonat ile suyu karıştırıp koltuk altınıza sürmek. Sürdükten sonra 10 dakika kadar beklemeniz yeterlidir. Ayrıca az miktarda karbonat ile gül suyunu karıştırarak elde edeceğiniz macunu uygulayarak koltuk altı kararmasını yok edebilirsiniz. Karbonat çok etkili bir beyazlatıcıdır, haftada 1 defadan fazla bu yöntemi uygulamayın.

KOLTUK ALTI KARARMASI İÇİN SUNA DUMANKAYA KÜRÜ

Suna Dumankaya’nın koltuk altı kararmasını geçiren etkili kürü ile koltuk altı rengini açarak doğal bir görüntüye kavuşabilirsiniz.

1 tatlı kaşığı pirinç
1 tatlı kaşığı sirke
1 tatlı kaşığı yoğurt

HAZIRLANIŞI

Yukarıdaki bütün malzemeleri bir kabın içerisinde karıştırın ve kürü hazırlayın. Tüylerden arınmış ve temizlenmiş koltuk altınıza sürün ve ortalama 20 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile durulayın ve pudra sürün. Düzenli olarak yapıldığında koltuk altı renginin kademe kademe açıldığını göreceksiniz.

Menengiç ağacında yetişen çitlembik meyvesinin insan sağlığın faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Peki çitlembik meyvesinin faydaları nelerdir? Çitlembik yağı ne işe yarar? Popülerliği günümüzde giderek artan çitlembik meyvesi yüzyıllardır alternatif tıpta kullanılır. Hayvanların en sevdiği yabani meyvelerden olan çitlembik hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Haberin detayında çitlembik ve nasıl kullanılmasına dair her şeyi bulabilirsiniz.

Akdeniz ve Batı Asya anavatanı olan Menengiç ağacında yetişen çitlembik,  kireçli ve killi toprağın olduğu her yerde rahatlıkla yetiştirilebilir. Bu sayede ülkemizde kıyı şeridinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde rahat yetiştirilir. Bazı yörelerde meyvesi çitlembik olarak adlandırılırken bazı yöreler ise ağacın adı olan menengiç diye bilinir. Ayrıca çedene, çıtlık, meniş, menekiş, çöğre gibi isimleri de vardır. Uçucu yağ özelliği olduğundan sağlıklı yağlar içinde yer alır. Menengiç ağacının tohumu, yaprakları, meyvesi, kökü ve kabukları ayrı ayrı insan sağlığına fayda sağlar. Eski çağlarda beri alternatif tıpta ilaç amaçlı kullanılan çitlembik, salata, turşu ve baharat olarak da mutfaklarda tüketilir. Hoş kokusu ile gıda sanayisinde kullanılır. Meyveleri kurutularak kahve yapılır. Yağından ise bıttım sabunu denilen yöresel ve doğal sabun elde edilir. İçeriğinde yüksek miktarda demir, potasyum, kalsiyum, protein, kalsiyum ve A, C vitaminleri barındırır.

ÇİTLEMBİK (MENENGİÇ) MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde kanser hastalıklarının ortaya çıkması daha kolay olur. Bu da çevresel ve genetiksel etkilerden dolayı hücrelerin daha kolay mutasyona uğradığının işaretidir. Ancak gün içerisinde tüketilen A vitaminli besinler vücudun toksinlerden arınmasını sağlar. Çitlembik meyvesinden yapılan kahvede günde bir fincan tüketildiğinde bu etkiyi gösterir. Hücrelerin büyümesi ve çoğalmasını engeller.

Günümüzde sık sık hastalıklardan biri de idrar problemleridir. Mantar ve enfeksiyonlu hücreler nedeniyle idrar torbasının ve idrar yollarının iltihaplanması tuvalete çıkmayı oldukça zorlaştırır. Şiddetli ağrı ve sancı gibi belirtiler gösteren idrar yolu enfeksiyonunda etkili bazı besinler vardır. Bu besinler iltihaplı hücreleri vücuttan atamaya yardımcı olan antioksidan özelliklidir. Menengiç yani çitlembik meyvesi de bu besinler arasında ilk sıra da yer alır. İster kahvesi yapılarak ister baharat olarak isterseniz de iki damla çitlembik yağını ılık bir suya damlatıp içebilirsiniz.

Normalinden fazla olan adet kanaması rahim içinde bir sağlık sorunu olabileceğinin göstergesidir. Kist, yumurtalık problemleri ya da rahim duvarının zayıflığı gibi durumların belirtisi olan aşırı adet kanaması aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına da davetiye çıkarır. Aşırı kan kaybı tansiyon düşüklüğüne neden olur. Menengiç ya da çitlembik olarak adlandıran meyve aşırı kanamanın önüne geçer. Düzensiz adet dönemlerini de düzene girmesine yardımcı olur.

Kurutulmuş çitlembik meyvesi bal ile karıştırılıp bir gün dolapta bekletildikten sonra günde bir kaşık olarak düzenli tüketildiğinde kronik mide problemleri yaşayan kişilere doğal ilaç olur. Mide asidini düzenler, Şişkinliğin önüne geçer. Sindirim sisteminde bulunan yemek borusu, mide, bağırsaklara kadar olan bölümü temizler. Bağırsakların fonksiyonlarını artırarak özellikle ileri yaşlarda görülen bağırsak yavaşlaması kaynaklı kabızlığın önüne geçer. 

Mevsim geçişlerinde yaşanan üst solunum yolları hastalıkları nedeniyle görülen boğaz ağrısı ve öksürük için de çitlembik meyveleri kaynatılır. Süzüldükten sonra içerisine bal eklenerek karıştırılır ve tüketilebilir. Bu karışım boğazdaki enfeksiyonlu hücreleri azaltır ve oluşan tahribatın hızla iyileşmesini sağlar. Akciğerlere de iyi gelen bu karışım bronşitleri temizler. 

Kilo vermek isteyenler olduğu gibi kilo almak isteyenlerde vardır. Onalar için mucize bir besin olan çitlembik iştah açarak kilo almayı hızlandırır. Ancak iştah sonrası sağlıksız beslenme ve hareketsizlik yağ bağlanmasına neden olabilir. Bu da dengesiz kilo alımına yol açar.

Ayak terlemesi özellikle yaz aylarında ciddi kokuya neden olur. Bunun önüne geçmenin en doğal yolu çitlembik kahvesidir. Kısa zamanda vücut ısısını kontrol ederek ayakların terlemesinin önüne geçer.

ÇİTLEMBİK MEYVESİNİN 100 GRAM BESİN DEĞERLERİ

Karbonhidrat – 16.4 gram

Lif – 2.0 gram

Protein – 20.8 gram

A vitamini – 66.0 IU

C vitamini – 7.0 miligram

Potasyum – 1.0 miligram

Kalsiyum – 136.0 miligram

Demir – 7.3 miligram 

ÇİTLEMBİK YAĞI NE İŞE YARAR?

İçerdiği E ve B vitaminleri cilt ile saç problemleri için oldukça fayda sağlar. Erken beyazlayan saç hücrelerinin oluşumunu önleyerek saçların doğal siyahlamasını sağlıyor. Çitlembik yağını saçınızın dibine sürerek bir saat bekledikten sonra sirke ile durulayın. Bu uygulama saçları siyahlatmanın yanı sıra saç diplerindeki yaraları da yok eder. Cilde direk olarak uygulanan çitlembik yağı sivilce lekelerini yok eder. Akne oluşumunun önüne geçer. Ancak çitlembik yağını kullanmadan önce bir uzmana cilt tipinin gösterilmesi gerekir. Aksi halde tam tersi etkiye neden olur. Çitlembik yağı buz torbasının içine konulup dondurucuya atıldığında baş ağrısı, migren tutması gibi durumlarda kullanılabilir.