Şunun için etiket arşivi: Kadın

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her sabah 1 kaşık içtiği dut pekmezinin sırrı ortaya çıktı. Adıyaman’ın Tut ilçesinde üretilen dut pekmezi, bilinenin aksine kaynatılmadan güneşte yoğunlaştırılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her sabah bir kaşık dut pekmezi içiyor. Erdoğan’ın içtiği dut pekmezinin merak edilen sırrı ortaya çıktı. Dut pekmezinin merkezi olan Adıyaman’ın Tut ilçesinde pekmez, güneşte yoğunlaştırılıyor ve kaynatılmıyor. Bu şekilde pekmezin besin değeri yüksek tutuluyor.

Yeşillikler Beldesi olarak da bilinen Tut ilçesinde, 2 bin 500 dekarlık alanda dut yetiştiriliyor. İlçe, alan bakımında 2, ürün bakımından ise 4. sırada yer alıyor.

Dut  bahçelerinin işletmeciliğini yapan Hasan Bilen, ‘Kısa süreli kaynatılan pekmezler, krom tepsilere dökülerek 3 gün, 3 gece güneşle yoğunlaşıyor. Bekledikten sonra kaplarımıza alarak sofralara geliyor. Bizim yaptığımız pekmezin püf noktası, pekmezin güneşte olgunlaşmasıdır. Biz buna ‘gün pekmezi’ diyoruz. Biz pekmezi kaynatarak yapmayız. Başka bölgelerde tamamen kaynatılıyor. Sabahleyin koyup akşama kadar kaynatarak, yoğunlaştırıp o şekilde pekmezi yapıyorlar. Onların pekmezi biraz siyah oluyor. İçindeki bazı maddelerin değerlerinin yükseldiği biliniyor. Biz öyle bir pekmez yapmıyoruz.’ açıklamasında bulundu.

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Gani Bereket de, ‘Son zamanlarda modern kapama dut bahçelerinin de yapılmasıyla ilçenin ekonomisine çok büyük avantajları var. Dünyanın en güzel dutlarının yetiştiği Tut ilçesinde olmaktan çok mutluyuz. Tut ekonomisi gerçekten çok güzel yerlere geleceğine inanıyorum.’ açıklamasında bulundu.

Yaz sezonunda en çok kullanılan ürünlerden olan sandalyeler için, ahşap ve siyah renk modeller 2020 dekorasyonlarının trendleri arasında yer alıyor. Peki bahçe ve teras dekorasyonları için sandalye modelleri nasıldır? Bahçelerinizde konforun oluşturulmasını sağlayacak sandalye modellerinin fiyatları nasıldır? İşte bahçe ve teraslar için şık ve rahat sandalye modelleri.

Yaz sezonu için en çok vakit geçirilen alan olan bahçe ve teraslar için, hem rahat hem de şık ahşap sandalye modelleri tercih ediliyor. Yaz aylarında bahçe ve teraslarda, rahat olmak önemlidir. Bu sebeple, konforlu ve sert olmayan sandalyeler seçilir. Sezonun sandalye modelleri hem koltuk hem de kanepe işlevi görebiliyor. Rahatlığın ön planda tutulduğu sandalyeler için ahşap ve siyah renkler oldukça tercih ediliyor. Peki yaz sezonunun bahçe ve teraslar için sandalye modelleri nasıl? Sizler için hem bu modelleri hem de fiyatlarını derledik.

BAHÇE VE TERASLAR İÇİN SANDALYE MODELLERİ

 

 

SANDALYE ONLİNE / KANAZAWA ÖRGÜLÜ BAHÇE SANDALYESİ: 890 TL

SNOC / CLİNT KOLTUK-KANEPE: 2.550 TL

KOZZA HOME / MARCEL KOLLU SİYAH BAHÇE SANDALYESİ: 495 TL

IKEA / BUBSKO: 749 TL

IKEA / NİLSOVE: 749 TL

KOZZA HOME / NEPTÜN BAHÇE SANDALYESİ: 645 TL

SANDALYE SEPETİ / ACAPULCO SANDALYE: 596 TL

Salatalarda sıklıkla kullandığımız terenin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Özellikle karaciğeri temizleyen bu mucize ot, turpgiller ailesine aittir. Ayrıca düzenli tüketildiğinde tere, sigara bırakan kişilerin, sigaranın neden olduğu deformasyonu azaltmada da birebir etkilidir. Peki terenin faydaları nelerdir? Merak edilenleri haberin detayında bulabilirsiniz.

Anavatanı Asya olan tere, turp ailesin aittir. Yağ yakımını hızlandırarak vücudun yağ tutmasını engeller. Bu yüzden tüketimi geniş bir bölgeye yayılır. İçinde bolca vitamin ve mineral olan terenin yabani olanına ıspatan denir. Ülkemizde bala yemekleri, cacık ve dolma da kullanılır. İlk keşfedildiği zamanlarda ise alternatif tıpta kullanılmıştır. Ödem atmada etkili olduğu fark edilen terenin güçlü bir söktürücü olmasından dolayı hamilelerin kullanması yasaklanmıştır. Günümüzde sigarayı bıraktırma kampanyalarında tüketilmemesi tavsiye edilir. Nahoş bir kokusu olan terenin tadı acımtıraktır. bu yüzden limon ve tuz ile tüketilmesi ya da her hangi bir yiyeceğe karıştırılarak tüketilmesi tavsiye edilir. Tere otu kurutulup çayı da yapılır. Yüksek miktarda protein, karbonhidrat, kalsiyum, demir, potasyum, kalsiyum ve demir içerir. 

İBRAHİM SARAÇOĞLU’NDAN TERE OTUNUN FAYDALARI;

Çok güçlü bir balgam söktürücü olduğunu söyleyen Saraçoğlu iki ayda bir beş gün üst üste bir bağın bütününün tüketilmesini tavsiye eder. Soğuk suda iyice yıkatılan terenin köklerine yakın yerden kesilmesi daha uygun olur. Çünkü terenin yapraklarında olduğu kadar saplarında da vitamin bulunmaktadır.Ayrıca Saraçoğlu, taze tüketilmesinin daha sağlıklı olduğuna aksi halde sararmaya yüz tutmuş olan terenin, nanenin ve diğer yeşilliklerin bakteri ürettiğinden toksinlenmeye neden olduğunu vurguluyor. İlk beş gün üzerine limon sıkılarak düzenli tüketildiğinde akciğerde biriken tüm enfeksiyonu atar. Tüketildiğinde idrarda yanma olduğunu ancak bu yanmanın herhangi bir zararının olmadığını belirtiyor.

TERENİN FAYDALARI NELERDİR? TERE HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Günümüzde yetersiz beslenmede dolayı artan kansızlığı giderir.

Enfeksiyon kaynaklı oluşan akciğer hastalıklarını önler. Bunun yanı sıra sigarada tahrip olmuş akciğeri yeniler.

Vücuttaki toksinleri tek seferde atacak kadar güçlü antioksidan içerir.

İdrar söktürücü özelliği sayesinde mesane ve böbreklerde taş, kum gibi sağlık sorunlarının yaşanmasının önüne geçer.

Stres, yorgunluk ve uykusuzlukla gerginleşen sinir hücrelerini sakinleştirerek sinir siteminin deforme olmasını önler. Beynin konsantre gücünü artırır.

Bağışıklık sitemini yenileyerek hastalıklara karşı koruma kalkanı oluşturur. 

Tere kaynatılıp banyo sırasında son durulamada bu su ile yıkandığında saç dökülmesini ve derinin dökülmesini önler. Saç köklerini güçlendirerek daha parlak ve canlı olmasını sağlar.

Karaciğer vücudumuzun en önemli organıdır. Yaşanan herhangi bir rahatsızlık diğer tüm organları ve cildi etkiler. Tere karaciğerin fonksiyonlarını artırarak toksinleri atmasına yardımcı olur.

B vitamini kompleksi bakımından zengin olan tere metabolizmayı düzenleyerek sindirimi kolaylaştırır. Bağırsak florasını dengeler.

Tere çiğ olarak ezilip dilde sürüldüğünde cilt yüzeyindeki kızarıklıkları yatıştırır. Varsa yaraları iyileştirir.

Solunum şikayeti olanların 5 bardak suya 10 tane iyi yıkanmış tere ekleyip 3 dakika boyunca kaynatılır. Dinlenmeye bırakıldıktan sonra süzerek aç karna tüketilir. Bu uygulama beş gün boyunca yapılmalıdır. Kür solunum, böbrek, sigara bırakma gibi bir sürü hastalık için kullanılabilir. 

TERENİN ZARARI VAR MI?

İçeriğinde keskin maddeler içeren tere, mide hastalıklarına yol açabilir. Özellikle ülser hastası olanların sıklıkla tüketmesi önerilmez. Ayrıca fazla tüketildiğinde aşırı gaz yapabilir. Bağırsak florasını hasara uğratacağından sindirim sorunlarına neden olur. Aşırı tüketildiğinde tiroid bezlerini büyümesine bile yol açar. Bazı uzmanlar hamilelik ve emzirme döneminde de aşırı tüketilmesini önermez. 

Kaşıntı ve kızarıklıkla başlayan ayak mantarı enfeksiyonu havaların ısınmasıyla artar. Yaşam kalitesini düşüren ayak mantarı, bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Genellikle erkeklerde görülen bu hastalık zamanında tedavi edilmediğinde her yere yayılır. Ciddi bir cilt hastalıklarından biri olan ayak mantarı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki Ayak mantarının belirtileri neler?

Ayak mantarı, ayakta görülen genel mantarlara söylenir. Çünkü ayakta görülen üç farklı mantar hastalığı bulunur. Bunlar arasında en yaygını intertriginözdür. Bu mantar çeşidi parmak arasında görülür. Genellikle küçük parmak arasında görülen intertriginöz, pullanma ve kaşınma gibi belirtilerle görülür. Deri hastalığı olan ayak mantarının bulaşma riski yüksektir. Hiperkerotik olan tür ise yak derisinin genelinde meydana gelir. Tahriş ve kaşınma sonucu deri pullanır. Estetiksel bozukluğun yanı sıra ayağın kullanım fonksiyonunu da olumsuz etkiler. En az görüleni ise vezikülobüllözdür. Kabarcıklı olan bu mantar türü içeriğinde sıvı biriktirir. Aniden görülen kabarcıklara müdahale edilmediğinde ayak tabanlarında çoğalır. Yaygın olan bu cilt hastalığı bulaşıcı olduğundan uzmanlar tedavisi konusunda uyarıda bulunuyor. Aksi halde ortak kullanılan her yerde hızla yayılır. Yaşam kalitesini düşüren bu hastalık ayakların işlevselliğini de olumsuz etkiler. 

AYAK MANTARI NEDENLERİ;

Uzun süre havasız bir ayakkabı kullanma

Yeterli miktarda ayakların temizlenmemesi

Ayak mantarına meyilli olma

Mantar bulunan ortamda bulunma

Aşırı stres altında kaşınmaya bağlı tahribatla derinin kaldırılması ve cildin virüsü kapma olasılığına zemin hazırlar.

AYAK MANTARININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Deri yüzeyinin kızarmasına ve dökülmesine neden olur.

Sürekli kanayana kadar kaşınma isteğine sebebiyet verir. 

Kötü bir koku oluşur. 

Ayakların taban kısımlarında kepeklenme görülür.

İşlev sırasında ayaklarda yanma yaşanır. 

Ayak mantarı zamanında müdahale edilmediğinde tırnaklara sıçrama olasılığı vardır. Bu da tırnak kaybına yol açar. Bunun aynı sıra mantar cilt bozukluğuna yol açar. Akabinde cilt enfeksiyonu ve lenf damarı enfeksiyonu gibi daha şiddetli ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlar. 

AYAK MANTARININ TEDAVİSİ VAR MI? 

Fiziksel muayenede hemen tespit edilebilir. Farklı tedavi yöntemleri vardır. Bazı uzmanlar enfeksiyonu ciltten tamamen atmak için kazıntı işlemi yapar. Kazıma işlemiyle tüm deri soyulur. Oldukça inatçı bir hastalık olduğundan tekrar etme olasılığı yüksektir. İçsel mantar enfeksiyonlarda ilaçla kurtulma ihtimali vardır. Ancak yüzeysel enfeksiyonlardaki krem tedavisi çok işe yaramaz. Kronik hale bile gelebilir. Tırnağa sıçrayan mantarın tedavisi cilttekinden daha uzun sürer. Bir yıla kadar devam tedaviler de bazen olumlu sonuçlanmaz. Uzmanlar tedavi sürecinde hijyenin önemini vurgular. Bunun içinde;

Günlük ayak bakımına önem verilmedir.

Yaz aylarında açık ayakkabı tercih edilmedir. Kış aylarında ise hava alan ayakkabılar giyilmeli.

Ortak alanlarda örneğin banyo, spor salonları ve hamam ıslak yerlere çıplak ayakla basmayın.

Islaklık sonrası ayaklar temiz ve tek kullanımlık havlularla kurulanmalı.

Çoraplar günlük değiştirilip yıkanmalı.

– Ayak mantarını önleyen doğal yollar ise sarımsak ve sirkedir.

Elma sirkesi suyunda ayaklar yarım bekletilip ılık suyla yıkanıp iyice kurutulmalıdır.

Sarımsak ve zeytin yağını karıştırıp krem şeklinde ayaklara sürüldüğünde mantar enfeksiyonunu azaltır. 

Mantar bakterisini önleyen spreyler kullanılmalıdır. 

Çin mutfağının vazgeçilmez lezzeti olan siyah pirinç, günümüzde tüm dünyada yaygın bir şekilde tüketilmeye başladı. Nedeni ise içerdiği magnezyum ve lif oranıdır. Hem vücudun enerjisini yükseltiyor hem de uzun süreli tokluk sağlıyor. Bu özelliği sayesinde popüler olan siyah pirince bazen mor ya da yasak pirinçte diyorlar. Peki Siyah pirincin faydaları nelerdir?

Antioksidan bakımından beyaz pirince oranla 30 kat daha fazla etkili olan siyah pirinç, kökeni Endonezya’ya dayanıyor. Fenolik maddesi bakımından doğada en zengin besinler arasında yer alan siyah pirinci, uzmanlar düzenli tüketilmesi konusunda önerilerde bulunuyor. Beyaz pirince oranla daha fazla vitamin ve minerale sahip olan bu besin dünyanın en pahalı pirinç çeşitlerinden biridir. Besinlerde nadiren bulunan ve vücut sağlığı için inanılmaz faydası olan antosiyanın maddesi bakımından zengindir. Tamamen siyah olmadığından bazı yörelerde mor pirinç olarak geçer. Çin mutfağında geleneksel yemekler arasında olan püresi, keki, ekmeği ve eriştesi yapılır. Tayland da ise siyah pirinçle oldukça lezzetli tatlılar yapılır. Burada ise pirince yasak pirinç denir. En çok üreten ve tüketen ülke Çin’dir. Lif oranı yüksek olduğundan hem uzun süre tokluk sağlar hem de vücudun enerji oranını yükseltir. Esmer, yasemin, kırık, kahve ve beyaz pirincin çeşididir. 

SİYAH PİRİNCİN FAYDALARI NELERDİR? 

Lif bakımından zengin olan bu besin sindirimi kolaylaştırarak kilo almanızı engeller. Aynı zamanda metabolizmayı dengeleyerek mide rahatsızlıklarına yakalanma oranını azaltır.

Magnezyum bakımından da beyaz pirince oranla zengin olan siyah pirinç; kemik, diş ve kas gelişiminde olumlu etki sağlar. Bir kese siyah pirinç vücudun günlük ihtiyacı olan enerjiyi düzeyini 2 kat daha fazla artırıyor. 

Antioksidan bakımından zengin olduğunu belirtilen bu besin vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserli hücrelere karşı vücutta kalkan oluşturur. Ayrıca yapılan araştırmalarda içerdiği güçlü antioksidan vücutta bulunan yaşlılık hücrelerini yok ederek genç hücrelerin sayısını artırdığı ortaya çıkmıştır. Bu sayede yaşlanma karşıtı olduğu ispatlanmıştır.

Şeker oranı az olan siyah pirinci uzmanlar özellikle diyabet hastalarının tüketmesi gerektiğini vurguluyor.

Rengini antioksidan, sianidin, 3-0 betda glukositten alan siyah pirincin genetiği ile oynanmamış doğada kendiliğinden olan bir pirinçtir. 

Hücrelerin DNA’larını koruyarak kanser hastalıkların önüne geçer.

Şeker oranı oldukça düşük olduğundan şeker hastaları için ideal bir besindir.

Kandaki kolesterol seviyesini dengeler. Damar tıkanıklığı ve kalp krizi risklerini azaltır. 

SİYAH PİRİNÇ NASIL TÜKETİLİR?

En yaygın tüketilme şekli tıpkı beyaz pirinç gibi haşlanmasıdır. Bir tabak siyah pirinç yemeği için;

Bir çay bardağı siyah pirinç

1/5 su bardağı sıcak su / tavuk suyu

Bir tatlı kaşığı tereyağı

Çay kaşığı ucu kadar tuz

Pirinçleri iyice yıkayın yarım saat boyunca su da bekletin. Bir küçük tencereye yağı ekleyip pirinçleri sudan süzüp içine koyun ve kavurun. Pirinçler tam kavrulduktan sonra üzerine tavuk suyunu ve tuzu ekleyip karıştırın kapağını kapatıp kısık ateşte suyu kurutmasını bekleyin. 

Mevsim geçişlerinde artan virüs ya da bakterilerden dolayı zayıflayan bağışıklık sistemi birçok hastalığa davetiye çıkarır. Vücudun temel taşı olan bağışıklığa dair merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki bağışıklığın zayıf olduğunu gösteren işaretler nelerdir? Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler hangileridir? Tüm bu soruların cevapları haberin detayında…

Bağışıklık sistemi vücudun koruma kapısına benzetilir. Bu sistem vücuda giren tüm bakteri, parazit ve hücreleri kontrol eder. Zararlı olanlara karşı harekete geçerek vücudun deforme olmasına izin vermez. Alerjik reaksiyonlara karşı oldukça hassas olan bu sistem vücudun koruma kalkanı olduğundan yeterli miktarda vitamin ve mineral depo etmelidir. Çünkü bağışıklık sistemi zayıfladığı an vücudun hastalıklı hücrelere karşı gardı düşer. Çok kısa sürede hastalanmaya başlar. Hatta kanser hastalıklarına bile zemin hazırlar. Ancak bağışıklığın zayıflaması gözle görülen bir durum değildir. Farklı belirtilerle ortaya çıkan bağışıklık sisteminin zayıflığı bazı hastalıklarında belirtileri ile aynıdır. Bu yüzden belirtiler kendini gösterir göstermez bir uzmana başvurmakta fayda var. Aksi halde bağışıklık sistemi zayıflığı sanıldığı kadar normal bir sağlık durumu değildir. 

BAĞIŞIKLIĞI VİRÜS VE BAKTERİLERE KARŞI GÜÇLENDİREN ÇORBA TARİFİ:

Medipol Mega Üniveristesi Hastanesi Aile Hekimi ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğrt. Üyesi Serhat Koran, son günlerde artan virüs ve bakterilere karşı bağışıklığı güçlendirmek için çorba ve çay tarifleri verdi. 

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZAYIF OLDUĞUNU GÖSTEREN İŞARETLER NELERDİR?

Sık sık tekrarlanan üst solunum yolu hastalıkları,

Mantar enfeksiyonun cilt yüzeyinde yaygınlaşması ayrıca cilt yüzeyinin hassas olması,

Kronik sendrom haline gelen yorgunluğun giderek artması,

El ve ayak soğukluğu,

Vücut organlarındaki fonksiyonlarının komplikasyonlarının azalması,

Düzenli beslenilmesine rağmen alınan vitamin ve minerallerin yeterli miktarda vücuda dağılmaması,

Ağız içerisinde artan enfeksiyon ve bakteri sağlıklı hücrelerin mutasyona uğrayarak tümöre yol açar. En hafif belirtisi aft ve uçuklar olmasına rağmen en ağırı ise kanserdir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL GÜÇLENDİRİLİR?

Vücut yeterli miktarda dinlenmediğinde stres hormonları yüksek derecede çalışır. Bu da kişinin agresif ve yorgun olmasına neden olur. Akabinde ise bağışıklığın zayıflamasına ve hastalıklara karşı direnç azalır. Uzmanlar bunun için düzenli uykunun şart olduğunu vurguluyor. 

Yapılan araştırmalarda günlük 30 dakikalık egzersiz bağışıklığın güçlenmesinde etkili olduğu ortaya çıkarıldı. Aynı zamanda bu egzersizler iyi bir uyku ortamı için hormonların salgılanmasını da destekler.

Ruhsal hastalıklardan en tehlikelisi depresyondur. Çünkü depresyon kişinin kendini huzursuz hissetmesi ve bunun sonucunda da düzenli yaşan kalitesini olumsuz etkiler. 

Ayrıca uzmanlar günlük bazı besinlerin tüketilmesi gerektiğini ve bu besinleri alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini belirtiyor. 

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN BESİNLER 

ZEYTİN

Bağışıklığı güçlendirmede en etkili besin zeytindir. Uzmanlar içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde zeytinin kolesterolden kan basıncına kadar hemen hemen tüm komplikasyonlara iyi geldiğini belirtiyor. Ayrıca demir oranı yükse olan zeytin bağışıklık sitemindeki zararlı bakterilerle savaşan hücreleri 3 kat daha güçlendirir. 

BADEM

İçerdiği alkali maddesi bağışıklık için oldukça önemlidir. Bu madde vücutta E vitamini etkisi yapar bu yüzden bağışıklığın güçlendirmenin yanı sıra hastalıklara savaşmasına yardımcı olur. Ara öğünde 10 tane tüketerek günün kalan kısmını daha dinç geçirmeye yardımcı olur.

YUMURTA

Alerji etkisi dışında yumurta vücudun ihtiyacı olan proteinin yüzde yüzünü karşılar. Kas ve kemik güçlendirmesinden beyin sağlığına kadar etkili olan yumurtayı uzmanlar düzenli tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Amino asit bakımından zengin olan yumurta bağışıklık sistemini için vazgeçilmez besinler arasındadır.

YER FISTIĞI

Polifenol doğada bulunan en güçlü antioksidandır. Yer fıstığı bu madde bakımından oldukça zengin olduğundan uzmanların düzenli ama yeteri miktarda tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Alerji testi yapıldıktan sonra her hafta bir avuç tüketebilirsiniz.

YOĞURT ZENCEFİL

Güçlü bir antioksidan olan zencefil, hücrelerin yapısını koruyarak bakteri ve virüslere karşı mutasyona uğramalarını engeller. Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun direncini artırır. Enfeksiyonları önlemek için ideal besin olan zencefil, yoğurtla beraber tüketildiğinde etkisi daha da artar. Bir parça zencefili soyun yıkayın bir küçük kase yoğurtla beraber blendrdan geçirin. Bu karışımı günde bir kez tüketin.

UZMAN DİYETİSYEN NİLAY KEÇECİ ARPACI’DAN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMENİN EN KOLAY YOLLARI;

Son günlerde artan koronavirüs vakalarından sonra uzmanlar bağışıklık sisteminin güçlendirme konusunda tüyolar verir. Bu uzmanlardan biri de diyetisyen Nilay Keçeci oldu. Keçeci özellikle bu zamanda sıkı diyete girmiş olan kişilerin acilen diyetlerini yeniden gözden geçirip listelerine mutlaka bağışıklık sistemini güçlendirecek besinler eklemeleri konusunda uyardı. Aynı zamanda keçeci genel hem bağışıklığı güçlendirmek hem de kilo almayı önleyici bir beslenme listesi sundu. İşte ayrıntılar; 

“Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendiren besinler; Günde mutlaka bir ara öğün ananas ile geçirilmeli. Somon balığı haftada bir ya da iki defa fırında yapılıp tüketilmeli. Özellikle sebze çorbaları kremasız her gün mutlaka bir kepçe içilmeli. Kapya (kırmızı biber), yeşil biber, maydanoz bunlar bağışıklığı kuvvetlendirir ve her gün bir avuç tüketilmeli. Yemeklerimize bol bol soğan ve sarımsak katmalıyız. Herhangi bir kronik hastalığınız yoksa günde bir fincan ekinezya çayı içilebilir. Gece yatmadan önce bir su bardağı kefir içilebilir. Mutlaka 2 litre su içmemiz gerekiyor. Multavitamin almak çok önemli bu dönemde multavitamin almıyorsak bile probiyotik takviye omega 3 takviyesi almak çok önemli bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Az tuzlu bol sulu gıdalar tüketip gün içinde mutlaka 30-45 dakika içerisinde hareket etmemiz lazım. Güne mutlaka güzel bir kahvaltı ile başlamak oldukça önemli. Kahvaltı da mutlaka yumurta ve peynir bulunmalı. Öğlen ve akşam yemeklerimizi hiç atlamadan miktarını küçülterek yememiz lazım çünkü ara öğün alınması şart! Özellikle gece atıştırmalıkları arttığı için ara öğünler daha da kötü bir hale geliyor gece ara öğünlerinde iki hurma iki ceviz şeklinde yenilmesi lazım. Gece uzun oturanların yatmadan 2 saat önce ara öğünü kesmeleri lazım. Ara öğünü ayva, leblebi gibi tok tutan şeylerle alabiliriz. Eğer çikolata canımız çok isterse ya da canımız çok tatlı istiyorsa hurma ile bitter çikolatayı karıştırıp fit tarifler yapılabilir. Gün içinde fırsat buldukça mutlaka yürüyüş yapmalıyız. Markete bir şey almaya giderken bir iki tur atıp markete gitmemiz lazım. Bağışıklığımızı kuvvetlendirmek için sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeliyiz. Et bile yiyorsak yanına sebze ile desteklemek gerekir. Salata bile yiyorsak içine ton balığı, limonlu, sirkeli tüketmek lazım. Günde 2 porsiyon meyve tüketmek lazım. Tokluk hissi vermesi için Türk kahvesi ve çay tüketebiliriz gün içinde. Yeşil çay ya da beyaz çay da tüketebiliriz. Havuç ve salatalık çiğ olarak yenilebilir çok acıktıkça. Bu dönem bağışıklık sistemi için kötü bir dönem olduğu için detoks  yapıp bağışıklığı düşürmemek gerekiyor. Bol bol sebze, meyve ile bağışıklık sistemimizi desteklemek gerekiyor. Her yemeğin içerisine etlerin balıkların bile üzerine limon sıkmak gerekiyor. Evden çıkmamak, genel tedbirleri almak ve kötü haberleri okumamak en önemlisi. Günde mutlaka muz ve 2-3 kuru kayısı ara öğün olarak tavsiye ediyorum çünkü seratonin salgılattığı için bu dönemde anksiyeteyi  azaltıyor.”

C vitamini bakımından zengin olan kızılcık meyvesinin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Suyu ya da reçeli yapılarak tüketilen kızılcık hakkında merak edilen her şeyi sizler için araştırdık. Yüzyıllardır lokman hekimler tarafından tüketilmesi tavsiye edilir. Vitamin ve mineral eksikliğini gidererek bağışıklığı güçlendirir. Peki Kızılcığın faydaları nelerdir?

Ergen olarak da geçen kızılcık Cornaceae ailesine ait bir ağaç türünde yetişir. Şubat Mart aylarında sarı renkli açan çiçeklerinde yazın meyvesi yetişir. Sonbaharda tamamen olgunlaşan meyve, bu aylarda tezgahlardaki yerini alır. Ekşi bir tadı olan meyve yaş ya da kuru şeklinde tüketilir. Genellikle tarhana, hoşaf, reçel veya suyu çıkartılıp tüketilir. Anadolu’da eğren, kiren veya kiran olarak adlandırılır. Yüksek lif içeren kızılcık, sindirim hastalıklara oldukça iyi gelir. Balçıklı topraklarda ve ormanlık alanlarda rahatlıkla yetişen kızılcık kendi tohumunu kendisi dökerek yeniden yetişir. Kızılcığın insan sağlığına en büyük faydası melatonin hormonun üretilmesini desteklemesidir. Bu sayede yatmadan bir kaç saat önce tüketildiğinde rahat bir uykuyu sağlar. A, C, E ve K vitaminleri bakımından oldukça zengindir. Ayrıca  vücudun ihtiyacı olan riboflavin, piridoksin ve tiamin gibi maddeler barındırır. Kızılcık suyu özellikle ağız ve diş sağlığında etkilidir. 

KIZILCIĞIN FAYDALARI NELERDİR?

Ciddi alınmayan hastalıkların başında gelen idrar yolu enfeksiyonu, ilerlediğinde sağlık sorunlarına neden olur. Erken müdahale edilmesi gereken bu rahatsızlığa iyi gelen doğal yollardan biri de kızılcık suyudur. Kızılcık suyu idrar yolundaki tüm enfeksiyonları temizleyerek rahatça tuvalete çıkmayı da destekler. 

Kalp sağlığı için kardiyoskülerin dengesi oldukça önemlidir. Dengede olmayan kardiyosküler damarların tıkanmasına neden olur. Ayrıca damarla da kötü kolesterolün birikmesin zemin hazırlayarak ciddi sağlık sorunlarına ortam hazırlar. Ancak kızılcık içerdiği yüksek antioksidan sayesinde bu sağlık sorunlarının yaşanmasının riskini azaltır.

Yapılan araştırmalarda kızılcığın hücrelerin mutasyona uğramasını önlediği tespit edilmiştir. Özellikle kolon, prostat, ve meme gibi kanserlerin yaşanma riskini azaltır. Bu yüzden düzenli tüketilmesi tavsiye edilir.

Yaygın olan bir diğer hastalıklar ise ağız ve diş kaynaklıdır. Bu hastalıklar hatta diş kaybına da neden olur. Ağız içinde besin atıklarından dolayı biriken enfeksiyonlu hücrelerin çürümeye zemin hazırlar. Ancak yapılan araştırmalara göre kızılcık suyu ağız içinde özellikle tükürük bezlerinde enfeksiyon birikmesini önlediği tespit edilmiştir. 

Kış aylarında sıklıkla yaşanan solunum enfeksiyonlarını da önleyen kızılcık suyu, virüs ve bakterilerin etkilerini azaltarak bağışıklığı güçlendirir. Boğaz ağrıları ve şişliği için hazırlanan kızılcık suyunun içine bir adet tarçın eklenerek tüketilmesi tavsiye edilir.

Bağırsakların işlevselliğini artıran kızılcık, kabızlık gibi sıklıkla yaşanan sindirim sorununu ortadan kaldırır. Böbrek bezlerinin çalışmasını artırarak taş ve kum oluşumunu önler. Oluşmuş olanın ise rahatça vücuttan atılmasını sağlar. 

Çok güçlü bir yatıştırıcı özelliği vardır. Beyin sağlığı için en önemli aktivite olan uykuyu düzenleyerek sinir sistemini yeniler. Zihin faaliyetlerini artırır.

YAZ BOYU KIZILCIK SUYU İÇERSENİZ…

Dondurucuda ya da kurutularak muhafaza edilen kızılcıkları çıkartıp suyunu elde edebilirsiniz. Bir orta boy kase kadar kızılcığa bir litre su ekleyip kaynatın. 5 dakika demlenmesini bekleyin. Daha sonra süzüp sabah akşam bir bardak tüketebilirsiniz. Yaz boyu soğuk soğuk tüketilen kızılcık suyu özellikle ağız içi yaralarını önler.

KIZILCIK SUYUNUN FAYDASI

– Bağırsak fonksiyonlarını düzenler.

– Vücudun hararetini alır. Terlemeyi önler.

– Hazımsızlık ya da şişkinlik gibi sağlık sorunlarına fayda sağlar.

– Vücudun ihtiyacı olan sıvı karşılar.

– Böbreklerin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Taş ve kum oluşumunu engeller.

– Güçlü bir idrar söktürücüdür.

– Gün içerisinde bir bardak kızılcık suyu stres ve depresyon gibi ruhsal sağlık sorunlarının da önüne geçer.

– Kilo vermek ya da kilolarını korumak isteyenler için ideal bir besindir. 

KIZILCIĞIN ZARARI VAR MIDIR?

Pıhtılaşma ilacı kullanan kişilerin tüketmeden uzmanlarına danışmasını gerekir. Ayrıca kan sulandırıcı ve kalp ritim bozukluğu ya da panik atağı olanlarında uzmanlarına danışmadan tüketilmesi önerilmez.