Şunun için etiket arşivi: Kadın

Kolesterolü düzenleyen mucize besinler arasında elma gelir. Elma aynı zamanda kan basıncını dengeler. Bunun yanı sıra içerdiği faydalı asidik hem bağırsak hem de mideye iyi gelir. birden fazla çeşidi olan elma hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Özellikle uzmanlar elma suyuna tarçın koyup tüketilmesini tavsiye eder. Peki Elmanın faydaları nelerdir?

Elmanın suyu çıkarıldığında bazı vitamin ve mineral oranları düşerken bazıları yükselir. Örneğin B6 vitamini düşerken lif oranı artar. Aynı zamanda elma suyu sindirim problemi yaşayan kişilere uzmanların önerdiği doğal besinlerden biridir. Elma ayrıca potasyum bakımından da zengin bir besindir. Potasyum maddesi de vücuttaki ağrıları azaltma özelliği vardır. Özellikle uyku problemi olan kişiler için ideal bir meyvedir. Bir bardak elam suyunun içerisine tarçın koyup tükettiğinizde uyku etkisini daha hızlı gösterir. İçeriğinde yüksek miktarda A, E ve C vitaminleri barındırır. Tatlılarda sıklıkla kullanılan bu meyve bazı yörelerde yemeklerde de kullanılır. Gül ailesine ait olan elmanın yetiştiği toprağa ve tohuma göre bir kaç çeşidi vardır. Bilim literatüründe Malus domestica olarak geçer. Güney Kafkaslar, Rusya’nın güneybatısında kalan bölgeler ve Orta Asya taraflarında yapılan arkeolog kazılarda elma tohumlarına rastlanmıştır. Bu yüzden buraların elmanın anavatani olabileceği düşünülür. Ülkemizde ise Karadeniz’de bulunur. 

ELMA ÇEŞİTLERİ!

En fazla tercih edilen elma golden elmasıdır. Sarı rengi ve hoş bir kokusu vardır. ABD toprakları anavatanıdır. Kurutulup çay olarak da tüketilir. 

Sulu ve kırmızı benekli elma çeşidine Fuji denir. Fazla tatlı bir tadı vardır. Eskişehir ve Afyon’da üretimi fazladır. 

Oldukça iri olan santana elması ise Avrupa topraklarına aittir. En fazla sulu elma çeşididir. 

Türkiye’de elma denilince ilk olarak akla Amasya elması gelir. Boyutu küçük sert ancak içeriğinde yüksek miktarda su barındırır. Tatlı ve ekşi olmak üzere çeşitleri vardır. 

– Kırmızı renkte olan elmaya Jonathan denir. İçeriğinde yüksek oranda antioksidan asitleri barındırır. Cilt sağlığında kozmetik ürünlerde ham madde olarak kullanılır. 

ELMANIN FAYDALARI NELERDİR? ELMA SUYUNA TARÇIN KOYUP İÇERSENİZ…

İçeriğinde yer alan flavonoid minerali astım krizi yaşayan hastalar için doğal ilaçtır. Aynı zamanda bu mineral akciğerin deforme olmuş bölgelerini iyileştirir ve korur. Günde bir bardak tüketilen elma suyu akciğerleri enfeksiyonlara karşı korur.

Bazı yiyecekler karaciğerde zararlı toksinlerin oranını artırır. Düzenli tüketilen elma suyu bu toksinlerin miktarını azaltır.

C vitamini bakımından zengin olan elma suyu kemik sağlığını koruyarak, kemik hastalıklarına yakalanma oranını azaltır.

Kırmızı elmada bulunan guercetin birleşeni bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda sinir sisteminde deforme olmuş hücreleri yeniler. 

Toplumda her 3 kişide birinde görülen safra kesesi taşını önlemek ve daha sağlıklı kilo vermek için elma suyu en iyi doğal yöntemdir.

Elma suyu aynı zamanda tonik olarak da kullanılabilir. Kırışıklığa ya da akneye meyilli ciltleri yenilemede ve korumada birebirdir. 

Suyu çıkarıldıktan sonra K ve B6 vitaminleri her ne kadar azalsa da düzenli tüketildiğinde hafızayı güçlendirir ve alzheimer riskini azaltır.

Akşamları yatmadan önce bir bardak elma suyunun içine bir adet tarçın koyup içiniz. Bu karışım daha rahat bir uyku çekmenizi sağlar.

200 gramlık elmanın içerisinde 7 gram lif bulunur. Günde bir sabah, bir öğlen olmak üzere toplamda iki elma tüketirseniz vücudun ihtiyacı olan günlük lifin yüzde 55’ini karşılamış olursunuz.

Domates, yaz kış sofralardan eksik olmayan özellikle de kahvaltıların vazgeçilmezi bir besindir. Yüksek oranda C ve E vitamini içeren domates, uzmanların araştırma konusu haline getirdi. Araştırma sonucunda domatesin cilde bilinmeyen faydaları ortaya çıktı. Peki domatesin cilde faydaları nelerdir? Domates cilde nasıl uygulanır? Gelin birlikte inceleyelim…

Her türlü yemeğin içinde, yanında ve hatta tek başına en fazla tükettiğimiz sebzelerden biri olan domates, cilde birbirinden inanılmaz faydalar sağlıyor. Hücre yenilenmesine yardımcı olan domates, aynı zamanda kansere karşı koruma sağlayan sebzelerin başında yer alır. Çoğu zaman mutfaktaki kullanımına değinilen ve diğer yararlarından bahsedilmeyen domatesin yararları genel sağlığımızın yanı sıra cildimize de pek çok faydası bulunuyor. Uzmanların yaptığı araştırmalar sonucunda doğal bir yaşlanma geciktirici olan E vitamini de domateste bolca bulunduğu ortaya konulmuştur. Cildinizdeki lekelerin giderilmesini istiyor hem de bakım yapmak istiyorsanız kozmetik ürünleri tercih etmek yerine domatesi kullanabilirsiniz.

Cildimize kullandığımız kalitesiz kozmetik ürünler, gözeneklerin kirle dolması ve yeterince temizlenmemesi sonucunda ve hatta bazen kalıtımsal olarak yüzümüzde büyük gözenekler oluşur. Bu gözeneklerin küçülmesini sağlamak için evde çok basit bir uygulama yapabilirsiniz. Bir çorba kaşığı taze domates suyunun içine bir kaç damla limon sıkın. Hazırladığınız bu karışımı pamuk kullanarak yüzünüze yuvarlak hareketlerle sürün. Bir süre beklettikten sonra yüzünüzü bolca suyla yıkayın. Bu işlem yüzünüzde oluşan gözeneklerin sıkılaşmasını sağlayacaktır.

Sivilcelerle baş etmeye çalışanlara müjde! Domatesler cildi temizleyerek sivilce oluşumunu en aza indirirken mevcut sivilcelerin daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur. Domatesin içinde bulunan A, C ve K vitaminleri aknelerden kurtulmanıza yardımcı olur. Bunun için bir domatesi püre haline getirin ve aknelerin üstüne uygulayın. Yarım saat kadar yüzünüzde beklettikten sonra yüzünüzü suyla durulayın. Hazırlayacağınız domates püresinin içine salatalık suyu ekleyerek sivilcelerin geçmesini hızlandırabilirsiniz.

NEMLENDİREN DOMATES MASKESİ TARİFİ

Cildinizi nemlendirmek için doğal bir şey arıyorsanız domates ile aloe verayı karıştırabilirsiniz. Bu karışımı hazırladıktan sonra yüzünüze sürmeden önce cildinizin küçük bir bölgesinde deneyerek vücudunuzun bir alerjik tepki (kızarıklık, kaşıntı, kabarma vb.) verip vermediğini görebilirsiniz. Eğer herhangi bir problem yoksa, yüzünüze uyguladığınız bakım sonrasında bir süre bekleyip sonra yüzünüzü durulayın.

Süper meyve olarak bilinen ve C vitamini bakımından zengin olan goji berry, tat olarak yaban mersini ve kiraza benzer. İçeriğinde yüksek miktarda antioksidan barındıran goji berry, vücudu bakteri ve virüslerden arındırmada etkilidir. Uzak doğu ülkelerinden ihraç edilerek elde edilir. Bu yüzden aktardan alınır. Hem kuru hem yaş hem de suyu çıkartılarak tüketilebilir. Peki Goji Berry (Kurt üzümü) faydaları nelerdir?

Çin’de bulunan bir meyve olan goji berry ya da wolfberrye kurt üzümü denir. Yüzyıllardır Çin, Kore ve Japonya’da geleneksel tıpta doğal ilaç olarak kullanılır. Latince ismi lycii fructus olan goji berry, son 10 yıldır kullanımı tüm dünyaya yayılmıştır. Ekşi bir tadı olan goji berry, vişneye benzetilir. Suyu sıkılarak içildiği gibi, çiğ ya da kurutularak da tüketilebilir. Günümüzde sıklıkla çayı yapılır. Arama motorunda zayıflamak için aratılan goji berry, yapılan araştırmalarla faydaları kanıtlanmış besinler arasında yer alır. Yüksek antioksidan içeren goji berry, hücre yenilemede etkili olduğundan yaşlanmayı geciktirir. Aynı zamanda sinir hücrelerini yatıştırarak ruhsal hastalıklara fayda sağlar. En az 2000 yıllık bir geçmişe sahip olan goji berry, kalpten kısırlığa kadar birçok hastalığa  fayda sağlar. Süper meyve olarak bilinen goji berry güçlü bir kan yapıcıdır. Salatanın içine eklenerek tüketilebilir. Ayrıca kuruyemiş olarak da yenilen goji beryyi özellikle diyet yapmak isteyenler için yoğurdun içine eklenebilir. Genellikle de suyu çıkartılır ya da çayı yapılır.

GOJİ BERRY SUYU NE İŞE YARAR?

Goji berry meyvesi Çin’den tüm dünyaya yayıldıktan sonra özellikle Avrupa ülkeleri meyvenin suyunun çıkartarak tüketmeyi tercih etti. Alternatif tıpta güçlü toksin atıcı ilaç olarak görülen goji berinin ağız diş sağlığından sindirim sorunlarına kadar fayda sağladığı tespit edildi. Kalsiyum, selenyum ve çinko bakımından zengin olan goji berry, kemik gelişimine destek olur. Aynı zamanda diyet yapmak isteyenler içinde ideal bir besindir. Yüksek lif sayesinde sindirimi kolaylaştırırken vücudun enerjisini yükseltir. Aynı zamanda vücutta yağ birikmesini önler.

GOJİ BERRY (KURU ÜZÜMÜN) FAYDALARI NELERDİR? 

– Yüksek miktarda A vitamini içeren goji berry, özellikle göz hastalıklarına fayda sağlar. İleri yaşlarda daha sık görülme ihtimali olan katarak hastalığını engellemek için uzmanlar gıji berry tüketimini önerir. 

Günümüzde de artış gösteren diyabet hastalığı içinde mucize bir besin olan goji berry, kandaki insilün direncini düşürür. 

Yağ yakımını hızlandıran goji berry böylece kilo vermede de etkilidir. Hızla ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyenler için ideal bir besin olan goji berry, bölgesel zayıflama için tüketilebilir. Sindirimi kolaylaştıran goji berry, bağırsak florasını da korur. Kabızlık rahatsızlığının önüne geçer.

İçeriğinde portakaldan daha fazla C vitamini içeren goji berry, bağışıklık sistemini güçlendirir. Hastalıklara karşı vücut direncini artıran goji berry, özellikle kış aylarında tüketilerek üst solunum yolları hastalıklarını önlemede etkilidir. Ancak uzmanlar goji berry tüketiminden sonra bol bol su içilmesini tavsiye ediyor. 

Doğurganlık oranını artırır. Rahim duvarını güçlendirir. Kısırlık tedavisinde etkili olan goji berry, aynı zamanda vücudun enerji oranını da artırır.

GOJİ BERRYNİN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Kronik ilaç alan kişilerin uzak durması gereken bir meyvedir. Çok aşırısı yüksek tansiyon hastalığına neden olabilir. Bu yüzden uzmanlar goji berrry gibi besinler tüketmeden kan testi yapılması tavsiye edilir. Polen alerjisi olan kişilerin de bu tarz besinler tüketilmesi önerilmez. Aynı zamanda likopene yani besinlere kırmızı olma özelliğini veren maddeye karşı alerjisi olanların da tüketmesi sakıncalıdır.

Görme ve konuşma bozukluğuna neden olan pıhtı atması ciddi sağlık sorunlarının başında gelir. Vücutta çeşitli orluklara neden olan bu pıhtı atmasına dair merak edilenleri sizler için araştırdık. Hem bir hastalık hem de bir hastalığın habercisi olan bu durum gecikmeden bir uzmana danışmakta fayda var. Haberin detayında pıhtı atması hakkında her şeyi bulabilirsiniz. Peki pıhtı atması neden olur? m

Beyindeki damarların tıkanması sonucu yeteri miktarda kan akışının sağlanamaması ve belirli bir yerde kanın toplanması ile ortaya çıkan kan toplanmasına pıhtı atması denir. Vücudun işlevselliğini bozan bu durum ciddi rahatsızlıklara neden olur. Zor bir tedavisi olan pıhtı atması, zamanında teşhis edilmediğinde kalıcı hasarlar oluşabilir. Pıhtı atması, tıkanan damarlara göre değişir. Kalp damarları tıkandığında kalp hastalıklarına, ana damarlar tıkandığında kol ve bacaklarda morluklara, tıkanan diğer damarlarda ise vücut hareketlerinde bozukluğa sebebiyet verir. Yüksek tansiyon ve diyabet bu hastalığı tetikleyen iki önemli hastalıktır. Damar yapısını bozan hastalıklar belirtilerin de yavaş ilerlemesine neden olur. Yüksek tansiyonla beyne aniden giden kan pıhtının beyne yerleşerek ölümle sonuçlanabilir. Bu yüzden bu iki hastalığa sahip olan kişilerin uzman kontrolünde sürekli damar yollarına ve pıhtı ihtimali olup olmadığını kontrol etmeli.

PIHTI ATMASININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Vücudun belirli bölgelerinde felç

Motor bozuklukları

Görme kaybı

Bilinç eksikliği 

Bacak ve kollarda morluklar

Sürekli baş dönmesi ve ağrıması

Göğüs sıkışması

Kalp ritim bozukluğu

Ani bayılma

Tanısı zor konulan hastalığın belirtileri durumunda bir uzmana başvurmakta fayda var. Pıhtı atması erken fark edildiğinde hemen müdahale edilebilir. Müdahale ile beyin dokuları zarar görmeden pıhtı çıkartılır. Belirtiler bazen beyin kanaması ile karıştırılır. Ancak bu durum kötü gibi görülse de erken müdahale için önemli rol oynuyor. Fizik tedavi pıhtı atmada en önemli uygulamadır. Hareket halinde olan vücut pıhtının kan akışı ile giderilmesini sağlayabilir. 

PIHTI ATMASINI ÖNLEYECEK DURUMLAR

Düzenli spor

Saat başı oturuş pozisyonunu değiştirme

Günlük ihtiyaç olan suyu gerekli miktarda karşılama

Özellikle kol ve bacak egzersizlerini artırma

PIHTI ATMASININ TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Belirtilerden sonra uzman doktor pıhtının kalıcı hasta neden olmaması için cerrahi operasyona girişir. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde bu hastalığa müdahale etmek her ne kadar kolaysa bir o kadar da kayıp yaşanması zorlaşır. Pıhtı beyin damarında ise bu operasyon daha hızlı yapılır. Aksi halde kalıcı hasarlara örneğin felç ya da motor mekanizmasının işlevinde dönüşü olmayan durumlar ortaya çıkarabilir. Uzmanlar aile öyküsünde bu hastalığı olan kişilerin bol bol antioksidan bakımından zengin olan besinler tüketmesini öneriyor. Ayrıca uzun süreli oturma, uzanma ya da durma pozisyonunun sık sık değiştirilmesinin gerektiğini belirtiyor. 

Karantina döneminde kişisel bakım, yeni bir tarz oluşturma çabası online alışverişler ve evdeki imkanlarla sağlanabiliyor. Sosyal medyada takip edilen influencerler de özellikle günlük ev kombini oluşturma ve bakım açısından birbirinden farklı fikirler sunuyorlar. Peki influencerlerin tarzıyla günlük ev kombini nasıl oluşturulur?

Instagram ve YouTube, bir sosyal medya platformu olmanın dışında insanların yaşam stillerine de etki eden bir boyut halini aldı. Büyük takipçili hesaplar, günlük tarzları ve yaptıkları kişisel bakımları rutin haline getirip paylaşıyorlar. Karantina döneminde sokağa çıkılamaması da, influencer olarak tanımlanan çok takipçili bu hesapları daha da popüler hale getirdi. Evde pijama veya eşofmanla durmanın verdiği durağanlıktan sıkılan birçok kişi için, influencerlerin yaptıkları paylaşım ve öneriler oldukça ilgi çekici oluyor. Peki influencerlerin tarzı günlük yaşamda nasıl uygulanılır?

INFLUENCER NE DEMEK? INFLUENCER KİMLERE DENİR?

İngilizceden Türkçe’ye çevrildiğinde etki unsuru anlamına gelen bu kelime, Türkiye’de de özellikle moda ve kozmetik alanında yaptıkları önerilerle insanları etkileyen kişileri kapsıyor. Influencer denilen bu kişiler, sosyal medya hesapları Instagram ve YouTube üzerinden yapmış oldukları paylaşım ve yorumlarla kullandıkları ürünleri, giyim eşyalarını veya yemekleri aktarıyorlar. Bu sayede de hem ürün reklamı yapmış oluyorlar hem de takipçilerini arttırıp daha fazla kişiye ulaşmayı sağlıyorlar.

INFLUENCERLERIN TARZIYLA GÜNLÜK EV KOMBİNİ OLUŞTURMANIN YOLLARI

Canlı tonları kullanmayı tercih edin. Yaz aylarında olunduğu için, sokak kısıtlaması dışındaki günlerde evde kalmak biraz zor olabiliyor. Bu durumun etkisinden kurtulabilmek için, enerjik hissedilmesini sağlayacak renkler ve desenli parçalar tercih edilebilir.

Pembe, yeşil, mor, mavi ve kırmızı, tercih edilebilecek renkler arasında yer alıyor. Eğer siyah gibi daha keskin renklerden vazgeçemeyen biriyseniz, renkli çiçek desenleri tişört üzerinde tercih edilebilir.

Ev içerisinde kullanımı tercih edilen spor ayakkabılar, puf terlikler yerine kullanılabilir. Birçok influencer’in ev içerisinde ayakkabı giymeyi tercih ettiği bilinir. Bu sayede günlük hayatta kullanılacak bir kombin, ev içerisinde de tamamlanmış olur.

Makyaj yapmayı tercih edin ancak bu doğal tonlarda olsun. Paylaşımları aktif olan birçok influencerin, pandemi dönemi için özel makyaj videoları bile hazırlıyorlar. O videolardan yararlanarak kendinize bir günlük doğal makyaj hazırlayabilirsiniz.

Aynı ürünler sizde bulunmayabilir ancak eldeki ürünlerle de aynı işlemler birebir olmasa da yapılabilir. Saç konusunda da doğallıktan yana gidilmeli. Evdeki düzleştiricilerle saçlarınızı düzleştirip doğal bir görünüm elde edebilirsiniz. Birçok influencer de saçlarında düzleştirmek dışında, minik bir lastikle toplamayı tercih ediyor.

Hoş kokusu ile insanı etkisi altına alan akasya, salkımlı ağaçlar arasında en yaygınıdır. Ağacın dalarının aşağı doğru beyaz meyvelerle sarkması le meşhur olan akasya milattan önce keşfedilmiştir. Peki akasyanın faydaları nelerdir? Alternatif tıpta kabızlık ve bağırsakları rahatlatan bitki olarak kullanılan akasya hakkında merak edilen her şeyi araştırdık.

Baklagiller ailesine ait olan akasyanın 300 türü Brezilya’da 600 türü ise tüm dünyada yaygın olarak bulunmaktadır. En yaygını beyaz olmak üzere kırmızı, mor ve sarı renkleri de mevcuttur. Henüz çiğ hali ise yeşildir. Çok güçlü bir aroması olan akasyanın bir o kadar etkileyici kokusu da vardır. Kilometrelerce uzaktan alınan kokusu sayesinde Akdeniz şehirlerindeki birçok sahil evinin bahçesinde bulunur. Romanlarda adalar kokusu olarak geçen akasyanın insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Özelikle milattan önce keşfedilen akasya alternatif tıpta doğal ilaç olarak hem kremi hem de çayı yapılırmış. Sıcak iklimlerde yayın olarak yetişen ve suya ihtiyaç duyan aksayanın aldığı suyu meyvelerinde ve dallarında toplama gibi özellikleri vardır. Bu özelliği sayesinde güçlü bir sıvı besini olur. Akasya ağacında bitkinin yanı sıra meyvelerde oluşur. Keçiboynuzuna benzeyen bu meyveler kurutularak çay lede edilir. Çin ve Brimanya gibi ülkelerde sıklıkla tüketilir. Arap yarım adasında da yayın olan akasyadaki bu meyveler öğütülerek kahve yapılır. Acı bir tadı olan meyveyi akasya bitkisi ile şekerlendirirler. Akasya ve meyvesi kahve çay gibi kafeinli besinlerde bulunan tanen bakımından da zengindir. Akasya içeriğinde; asparagin, robinin, tanen, indican, agaciin, metil eteri, indul, benzaldehid ve antranil asidi barındırır.

AKASYA YAPRAĞININ FAYDASI VAR MI?

Salkım ağacı olarak da bilinen akasya, küçük yapraklı dalları sarkıktır. Dallarında beyaz çiçeğe açar. Bu çiçekler sağlığa faydalıdır. Ancak bunun yanı sıra yapraklarında da fayda var. Hoş kokusu olan bu ağacın yapraklarının kuru hali aktarlarda da vardır. Kurutulmuş akasya yapraklarından 50 gramı 3 bardak su da kaynatın. Ancak çok fazla kaynamasına izin vermeyin. Tadı hoş olduğundan içine herhangi bir şey eklemenize gerek yok. Bu su özellikle sindirim sorunlarına iyi gelir. 

AKASYA SUYU NE İŞE YARAR?

AKASYANIN FAYDALARI NELERDİR? 

Eski çağ kitaplarında akciğer ve boğaz hastalara akasya çayı verildiği yazıyor. Akasya kendisine kesin koku veren maddeler sayesinde akciğer ve boğazlardaki enfeksiyonlu hücreleri temizleyerek. Nefes borusundaki hücrelerin mutasyona uğramasının önüne geçer. Hastaların rahat bir nefes almasını sağlar.

Yatıştırıcı maddeler bakımından zengin olduğundan hem çay olarak hem de koklanarak fayda sağlar. Zihni açan akasya bu sayede yorgunluk ve stresi azaltır. 

Akasya taze olarak kaynatılıp suyu gargara olarak kullanılabilir. Bu gargara ağız içi yaraları iyileşmesini sağlarken çıkmaya meyilli olanları da engeller. Ayrıca diş etlerini güçlendirerek ağız içi tükürükteki enfeksiyonlu hücreleri önleyerek ağız kokusunun önüne geçer. 

Mevsim geçişlerinde kurutulmuş akasya kaynatılıp süzüldükten sonra içerisine bir tatlı kaşığı bal eklenip tüketildiğinde; kuru öksürüğü keserek göğüs ağrılarını azaltır. Bronşları da temizler.

Ter yolu ile vücuttaki toksinleri atar. Bu özelliğinin olumsuz etkisi de vardır. Aşırı tüketildiğinde vücudun sıvı kaybına neden olabilir.

AKASYA ÇAYI NE İŞE YARAR & NASIL YAPILIR

Özellikle kronik uykusuzluğu olanların gece yatmadan bir saat önce aksaya çayı tüketerek rahat bir uyku çekmelerini sağlar. 20 gram kurutulmuş akasyayı iki su bardağı su ekleyerek kaynatın. İçerisine bir damla limon ve bir çay kaşığı bal ekleyin. Ocaktan alıp 5 dakika bekledikten sonra süzerek taze taze tüketin. 

Bıldırcın yumurta çeşitleri arasında en fazla vitamin ve kalori içerir. Bir bıldırcın yumurtasının 2 tane tavuk yumurtasından daha faydalıdır. Dünyanın birçok yerinde tüketilen ve popülerliği günümüzde giderek artan bıldırcın yumurtası artık hemen hemen her yerde satılmaktadır. Peki bıldırcın yumurtasının faydaları nelerdir? Sizler için bıldırcın yumurtasına dair merak edilenleri araştırdık.

Sülünler ailesine ait olan Bıldırcın kuşları iyi şartlarda ortalama 300 tane yumurta yapabilirler. Özel olarak beslenen bu kuş türlerinin etleri oldukça lezzetlidir. Aynı zamanda bu kuşların yumurtaları da yüzyıllardır tüketilir. Tam bir vitamin deposu olan bıldırcın yumurtası özellikle Asya ülkelerinde yemeklere lezzet katlamak için çiğ ya da pişirilerek kullanılır. Yüksek kalsiyum içeren bu yumurtalar vücudun fonksiyonel işlevini güçlendirir. Hatta Güney Kore’de bıldırcın yumurtası kaynatılıp paketlenerek marketlerde satılıyor. Özellikle çocuklara verilen bıldırcın yumurtası ince kabuğa sahiptir. Japon mutfağının vazgeçilmez malzemesidir. Çiğ olarak tüketildiği gibi pişmiş hali suşinin içerisine eklenir.  Bir misafire bıldırcın yumurtası ikram etmek Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’da incelik olarak görülür. İçeriğinde D, A vitaminleri ve sodyum, potasyum ve kalsiyum bol miktarda bulunmaktadır. Eski çağlarda bu yumurta burkulmalar ve yaralanmalarda kabuğu ile beraber bölgenin üstüne kırılıp masaj yapılırmış. Bu bölgenin rahatladığına inanılırmış. 

BILDIRCININ FAYDALARI NELERDİR?

Gelişim çağındaki çocukların kemiklerinin daha sağlıklı büyümesini sağlar. Motor hareketleri için önemli olan kasların daha esnek olmasını destekleyerek ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik erimesi ya da iltihaplanması gibi hastalıkları önler. 

Doğada bulunan en iyi D vitaminidir. Özellikle D vitamini eksikliği olanların düzenli tüketmesi gerekir. Aksi halde D vitamini eksikliği ciddi hastalıklara zemin hazırlar.

Gözün ihtiyacı olan A vitaminin yüzde 90’ını karşılar. Bunun yanı sıra vücudun ihtiyacı olan A vitaminini de karşılayarak cilt tabakasını ve organlardaki zarların yenilenmesini sağlar.

Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara özellikle kansere karşı vücudun direncini artırır. Yapılan araştırmalarda bıldırcın tüketen kişilerin kansere yakalanma olasılığının neredeyse hiç olmadığı gözlemlenmiştir.

Kemiklerin ihtiyacı olan kalsiyumu sağlayarak güçlenmesini destekler. ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik erimesi ve romatizmal hastalıkların önüne geçer. Ürik asidi azaltarak kasların sağlığını korur. Vücudun ödem ve iltihaplanmasını önler. 

Gün içerisinde çevresel etkilerden dolayı artan metalleri vücuttan uzaklaştırmada oldukça etkilidir. Vücudu toksinlerden arındırarak yenilenme sürecine destek sağlar. 

Kalorisi yüksek olmasına rağmen tokluk hissi verdiğinden kilo vermede yardımcı olur. Enerji seviyesini yükselterek vücudun yağ bağlamasının önüne geçer. 

Cilt hastalıklarından en yaygın görülen egzamaya birebir fayda sağlar. Cilt yüzeyini parlatarak hücrelerin yapısını korur. Yaşlanmanın önüne geçer. Saç dökülmesi ve yıpranmasına birebir fayda sağlar. Cilt yüzeyine sürerek ya da tüketerek bu faydaları elde ede bilirsiniz. Banyo yapmadan bir saat önce bıldırcın yumurtasını saçınıza zeytin yağı ile karıştırıp sürün ve bekletin sonra yıkayın. 

Alerjik etkisi olmadığı gibi alerjiyi de önler. Bağışıklığı serbest radikalli hücrelerden temizler. Vücudun enerji oranını artırır. Hastalıklara karşı direnci yükseltir. 

Kan basıncını dengeleyerek yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarının önüne geçer. Ancak aşırı tüketilmemesi gerekiyor. 

Sinir hücrelerini yatıştırıcı bir etkisi vardır. Bu sayede hep nörolojik hemde ruhsal hastalıklara iyi gelir. 

100 GRAM BILDIRCIN YUMURTASI;

Kalori – 158 gram

Toplam yağ – 11 gram

Kolesterol – 844 miligram

Sodyum – 141 miligram

Potasyum – 132 miligram

Karbonhidrat – 8 gram

Protein – 13 gram

BILDIRCIN YUMURTASI TÜKETİMİ

Çiğ olarak tüketilmesi daha faydalıdır. Ancak uzmanlar sarı kısmındaki bir maddenin vücuttaki B vitaminlerini etkisizleştirdiğinden bu kısmın tüketilmemesi gerektiğini vurguluyor.. Bir bıldırcın yumurtasını bir bardağa kırın içine ayrıca süt ve bir kaşık bal ekleyerek karıştırın. Karışım öksürük ve alerjik reaksiyonlara oldukça iyi gelir. Ayrıca vücudu kuvvetlendirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Her gün bir bardak içmek yeterli olur.

BILDIRCIN YUMURTASININ ZARARLARI VAR MIDIR?

Yüksek kalori miktarına sahip olduğundan aşırı tüketimi esnasında kötü kolesterol seviyesinin yükselmesine yol açabilir. Bu da kalp damar sağlığını olumsuz etkiler. Bunun yanı sıra böbrek üstü bezlerinin çalışma işlevselliğini düşürür. Kronik hastalığı olanlarda ise ilaçlarla beraber tüketildiğinde kötü etkilenebilir. Bir uzmana danışmadan tüketilmemesi gerekiyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle hemen hemen herkes zamanının büyük çoğunluğunu evlerde geçirmek zorunda! Bu süreçte de yürüme ve hareket etme aktiviteleri azaldı. Ancak hareket, vücut için tıpkı vitamin ve mineral alması gibi gereklidir. Osman Müftüoğlu’da bununla ilgili çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Peki Evde zinde kalmanın yolları nelerdir?

Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid 19 virüs, yaklaşık 1 milyona yakın insanın ölmesine neden oldu. Çin’de ortaya çıkan ve bir ay içerisinde tüm ülkelerde görülen virüs gribal belirtilerle başlayıp aniden solunum yetmezliğine yol açarak ölüme neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütünün pandemi olarak kabul ettiği bu virüs için ülkeler tedbirler aldı. İnsandan insana hava yoluyla hızla bulaşan virüsü önlemek için sosyal mesafenin azaltılması gerekti. Bu yüzden belli bölgelere karantina uygulanırken bazı yaş gruplarına da dışarı çıkma yasağı getirildi. Aynı zamanda bazı şirketlerde personellerini evden çalışmaya yönlendirdi. Böylece sosyal mesafe ve dışarıdaki insan sayısı azaltıldı. Ancak bazı uzmanlar evde karantina ve izole sürecinde olan insanların sağlıkları konusunda da uyarılarda bulundu. Özellikle beslenme ve egzersiz konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, aksi durumda farklı hastalıklara zemin hazırlanacağını belirtti. Vücudun hareketsiz kalması hem bağışıklık hem de metabolizmayı olumsuz etkiler. Buna da düzensiz beslenme ve uykusuzluk eklenince; obezite, anksiyete, depresyon, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, kemik ve kas rahatsızlıkları yaşanabilir. Hürriyet Yazarı Osman Müftüoğlu’da bu konuyla ilgili şeyle bir yazı kaleme aldı:

“VÜCUDUMUZ hareket etmek üzere tasarlanmış bir cihaz gibidir. Hareketsiz geçen ilk 20-25 dakikayı takiben kalça kaslarında süratle insülin direnci gelişmeye başlıyor. Bu direnç daha sonra diğer kaslara da yayılıyor. Kısa bir süre sonra karaciğer de insüline hassasiyetini kaybediyor.

Netice mi? Netice malum: ‘İnsülin direnci’ devreye giriyor. Kanımızda insülin, trigliserid, şeker rakamları yükselmeye başlıyor. Onları bir süre sonra iyi kolesterolün (HDL) azalması, kötü kolesterolün (LDL) artması izliyor.

Kısacası oturmak sadece eklemleri paslandırmıyor, kasları eritip kemikleri zayıflatıyor, damar yaşlanmasını hızlandırıyor.

Netice şudur: Zorunluluk olmadıkça oturarak geçirdiğiniz süre asla 20-30 dakikadan fazla olmasın. Bilelim ki “hareket berekettir”, “işleyen demir ışıldar.”

KARANTİNA SÜRESİNDE EVDE ZİNDE KALMANIN YOLLARI NELERDİR?

– Evde zinde kalmanın birinci kuralı düzenli uykudur. Vaktinde yatıp kalkmak özellikle beyin fonksiyonlarını olumlu etkiler. Bu da sinir hücrelerinin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Uyku özellikle ruhsal hastalıkların yaşanma riskini azaltır. Konsantreyi artırır. Evde çalışanlar için bu olmazsa olmazdır. Kişinin sürekli aynı ortamda kalması ruhsal durumunda sıkıntılara sebep verir. Bu süre içinde uzmanlar evde sürekli aynı ortamda uyunmaması ve çalışılmaması gerektiğininde altını ayrıca çizer. 

– Zinde kalmanın bir diğer yolu da beslenmedir. Ancak doğru ve zamanlı bir şekilde. Uyku yeteri kadar alındı. Sabah egzersizi yapıldı. Şimdide sıra bol yeşillikli bir kahvaltıda. Virüs ve bakterilere karşı bağışıklık ve sindirimi güçlü tutmak için bol bol lifli ve antioksidan içeren besinler tüketilmeli. Uzmanlar bağışıklık sisteminde ne kadar fazla faydalı antikor varsa o kadar çabuk virüsten kurtulunur. Bunun içinde omega-3 bakımından zengin olan ceviz, likopen maddesi yani antioksidan bakımından zengin olan domates bol bol tüketilmelidir. Vücut için en faydalı diğer besinler ise tere, süt ve süt ürünleridir. Tere vücuttaki toksinleri kolayca atılmasını sağlayıp Sindirimi düzenler. Süt ve süt ürünleri de kemik ve kas yapısını güçlendirerek vücudun direnci artırılmalı. 

Su vücudun ihtiyacı olan en temel besindir. Bu yüzden gün içinde özellikle virüs salgınları zamanında en fazla 3 litre içilmeli. Su ve gün içinde tüketilen sıvı miktarı birbirine karıştırılmamalıdır. Vücuda alından sıvı su ihtiyacını karşılamaz. Kan içindeki oksijenleri taşımak için suya ihtiyaç duyar. Organlar enzim görevlerini yerine getirmek için suya ihtiyaç duyar. En önemlisi de bağışıklık sistemi virüslere karşı antikor ürettiğinde vücut ısısı artar bu da sinir hücrelerine zarar verir. Bu durum da ciddi hastalıklara ol açabilir. Bu yüzden zinde kalmanın olmazsa olmazlarından biri de su tüketimidir. 

EVDE YAPILACAK BASİT EGZERSİZLER…

Her sabah yarım saatte olsa balkonda, terasta ya da pencereyi sonuna kadar açıp önünde egzersiz yapılmalıdır. Bu durum gün içinde de 15 dakikaya bölünerek 2 defa uygulanmalı. Gün içinde toplam da 1 saat vücudun gevşetilmeli. En sık yapılması gereken hareketler ise şöyle; ayakta iki kolu yukarı kaldırıp geriye doğru açma daha sonra sağa sola belden itibaren vücut hareket ettirilmeli. Ellerin ayak parmaklarına değecek şekilde eğilip kalkılmalı. Bacaklar iki yana doğru aşılarak bu kez bu pozisyonda sağa sola dönülmeli. Gerilme hareketlerinden sonra sırt üstü uzanarak bisiklet sürer gibi bacaklar hareket ettirilmeli. Karın kaslarını çalıştırmak içinde sırt üstü pozisyonda bacaklar karna doğru çekilirken kafa bölgesini kaldırıp yatırılmalı. Bu uygulamaları içinizde 10’ar defa sayarak yapabilirsiniz.

Enerji deposu olan yer fıstığı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Kullanımı Persler ve Romalılara dayanan yer fıstığı tüketimi en çok tercih edilen kuruyemişlerden biridir. Aynı zamanda ezilip sürülebilir hale de getirilir. İçeriğindeki sağlıklı yağ metabolizmanın işleyişini etkiler. Peki Yer fıstığının faydaları nelerdir?

Yer fıstığının kalorisi yüksek olmasına rağmen kilo almaya neden olamaz. Çünkü içerdiği kalori enerjiye dönüşür. Bu bakımından nadir yiyeceklerden biridir. Yaz kış bulunmasına rağmen kışın daha fazla tüketilen yer fıstığı, sağlığa faydası olan pantotenik adlı bir asit içermektedir. Ayrıca Potasyum, manganez, bakır, kalsiyum, magnezyum, demir, selenyum, çinko sağlığa faydası olan bu mineraller açısından da oldukça zengindir. Vücuda giren bakterilerle savaşmak için bağışıklığın güçlü olması gerekir. Yer fıstığı bu bakımdan oldukça fayda sağlar. Bağışıklığı güçlendirerek kanserli hücrelerle bile savaşmasını destekler. Aynı zamanda düşük oranda kolesterol içerdiğinden kalp ve damar hastalıklarının riskini de azaltır.

YER FISTIĞININ FAYDALARI NELEDİR? 

Oleic yağ gibi doymamış yağ asidi sayesinde damar sağlığını korur. Tıkanmaya neden olmaz. Ayrıca kan düzeyini dengede tutar. 

Vücudun sağlıkla gelişmesi için protein ve amino asit maddeleri ihtiyacı vardır. Bu maddeleri kendiliğinden üretemediğinden ek takviye gerekir. Yer fıstığı bu ek besin takviyesinde yumurta ve beyaz etten sonra en etkili olandır. Günde bir avuç yer fıstığı tüketerek vücudun ihtiyacı olan proteinin yüzde 30 karşılanmış olunur. 

Cildin en çok ihtiyacı olan vitamin ise E vitaminidir. Yer fıstığı içerdiği E vitamini sayesinde cildin deforme olmasına neden olan bakterilere karşı savaş açar. Akne ve siyah nokta gibi cilt problemlerinin yaşanmasını engeller. Ayrıca bazı araştırmalarda egzama ve sedef gibi ciddi hastalıkları da engellendiği ortaya çıkarılmıştır. E vitamini sayesinde cildin yanı sıra saçlara da fayda sağlar. Saçların dökülmesini önleyerek daha parlak ve canlı görünmesini destekler.

Başka bir araştırmada ise yer fıstığını hamilelik zamanında tüketildiğinde bebeklerindeki meydana gelme ihtimali olan nöral sorunların yüzde 60’ını azaltığı görülmüştür. 

Bazı yörelerde yer fıstığı kabukları kaynatılarak tüketilir. Bu su içerdiği biochanin maddesini 4 kat fazla artırır. Bu madde vücuttaki tüm bakteri ve zararlı hücreleri idrar yolu ile söküp atar. Ayrıca yer fıstığı suyu yaraların iyileşmesinde ve ağrıların şiddetini azaltmada kullanılır. 

Yapılan araştırmalarda balla karıştırılarak elde edilen yer fıstığı ezmesi kilo vermede yardımcı olur. Haftada 3 defa tüketerek obezite riskini de azaltır.

YER FISTIĞI ALERJİSİ!

Güçlü bir vitamin ve mineral deposu olmasına rağmen bazı insanlarda yer fıstığı alerjiye neden olur.  Aflatoksin adında bir küf maddesini üreten yer fıstığı ciddi zehirlenmelere yol açabilir. Bu da öncelikle iştah kaybına sonra sıklıkla tekrar eden baş ağısı ve vücut yorgunluğuna yol açar. Özellikle sıcak havalarda bu etki hızla ilerler ve terleme göz içinin sararması gibi durumlar yapar. En yaygın gıda zehirlenmesine neden olan yer fıstığı, bazılarında boğaz kaşıntısı ve nefes darlığı gibi belirtilerle görülürken bazılarında ise cilt kaşıntısı olarak meydana gelir. 

 

İlkbahar ve yaz sezonun en popüler modellerinden biri olan denimler, yanlış kombinler sebebiyle istediği ve beklediği güncelliği yakalayamayabiliyorlar. Sizler için yaz sezonunda denim modelleri için en trend kombinleme yollarını bir araya getirdik.

Denim modeller, 2020 yaz sezonunda da trendler arasında yer alıyor. Kot kumaşlarla tasarlanan denim modelleri, sezonun popüler renkleri ve stilleriyle birleşince kombin olarak daha çok ön plana çıkıyor. Peki denim bir parça nasıl kombinlenebilir? Bir denim modeli doğru şekilde kombinlemenin yolları nasıldır? Sizler için denim modellerini en iyi şekilde kombinlemenin yollarını derledik. Bu adımları uyguladığınız taktirde, oluşturulmak istenilen yaz stili de kolaylıkla ortaya çıkacaktır. İşte uygulaması oldukça basit, sezonun en şık denim kombin önerileri:

DENİM MODELLERİ NASIL KOMBİNLENİR?

Denim model deyince aklınıza direkt kot pantolon, kot elbise, kot ceket vb. modeller gelebilir. Ancak bu modelleri yalnızca böyle düşünüp indirgemek doğru değildir. Çünkü eğer farklı ve vücut tipinize uygun kombinler uygularsanız, denim modasının hakkını da vermiş olursunuz.

Bunun için de uygulayabileceğiniz birçok kombin modeli mevcuttur. Bunlardan ilki; kısa basic üst ve önden bağlamalı gömlek modelleriyle, denim kot pantolonları kombinlemek olacaktır. Sandalet ve büyük çantalarla tamamlanan bu kombin stili, sezonun favorileri arasında yer alıyor. 

Zarif ve sade bir görüntü elde etmek istiyorsanız, topuklu ayakkabı modellerini kullanabilirsiniz. Denim elbiseleriniz için tercih etmenizi önereceğimiz bu modeller, şık ve havalı bir görünüm sağlayacaktır.

Tüm bunların dışında, denim modellerinizle bohem bir stil ya da sportif bir kimlik kazanabilmeniz de mümkün. Bunun için de düz taban ayakkabılar ve salopetler doğru tercih olacaktır.

Denim, jean parçalar ile ceketler oldukça uyumlu ikililerdir. Günlük yaz kombinlerinde kot bir ceket içerisine, bir gömlek giyerek akşam ve gece kombinlerinde de şık bir büstiyer tercih ederek öne çıkan bir denim-ceket kombini oluşturabilirsiniz.

Yaz sezonunun vazgeçilmezi olan tişörtler ile denim parçalar için de spor bir kombin oluşturulabilir. Ancak denim ve tişört kombin ile daha şık, havalı bir görünüm oluşturmak için topuklu ayakkabılar tercih edilebilir.