Şunun için etiket arşivi: Kadın

Saçlarınızın sağlıklı ve parlak görünmesi için tamamen doğal içerikli şampuanlar kullanmanızda fayda var. Dışarıda doğal içerikli diye satılan tüm şampuanların içerisinde bir miktarda olsa kimyasal bulunmaktadır. Siz de kendi şampuanınızı evde kolayca yapabilirsiniz. Hem masrafsız hem de tamamen doğal olacak 3 farklı doğal şampuan tarifi haberimizin detaylarında bulabilirsiniz.

Şampuan; saç ve saçlı derideki yağ, kir, deri parçaları, kepek, çevreden bulaşan tozlar ve diğer kirlenmeye neden olan parçacıkların, suyunda yardımıyla saçtan uzaklaştırılarak, saçın temizlenmesini sağlayan bir temizlik maddesidir. Günümüzde hem doğal hem de kimyasal içerikleri birden fazla şampuan raflarda bulunuyor. Ancak çeşitliği ve ambalajlarda yazan içeriklere aldanıp saçlarınızın zarar görmesine izin vermeyin. Düşük maliyetlerle evde kendi şampuanınızı yapabilir, saçlarınızdaki sorunları da giderebilirsiniz. Prof. Dr. Ahmet Maranki de araştırmaları sonucu hem doğal hem de yararlı olacak bir şampuan elde etti.Peki evde şampuan yapılır mı? Evde şampuan nasıl yapılır? 

1- ISIRGAN OTLU DOĞAL ŞAMPUAN TARİFİ

MALZEMELER

1,5 yemek kaşığı ısırgan otu
1 su bardağı kaynatılmış içme suyu
50 gram zeytinyağı sabunu
105 gram gliserin

YAPILIŞI

Kaynayan suyun içerisinde ısırgan otunu 15 dakika kadar bekletip daha sonra süzerek alın. Ardından zeytinyağlı sabunu rendeleyin ve ısırgan otu özünü almış suya ilave edin. Kaynayan suyun içerisinde sabun eriyene kadar karıştırın.

Sabun pişerken tencerenin kapağını örtmeyin. Sabun eridikten sonra 10 dakika bekletin. Ardından gliserini de içerisine ilave edin. Saçlarınızın dökülmesinden şikayetçiyseniz E vitamini de içerisine koyabilirsiniz.

Soğuyan karışımı şampuan olarak kullanabilirsiniz.

2- AHMET MARANKİ’DEN EV YAPIMI ŞAMPUAN TARİFİ

MALZEMELER

1 kase dolusu bebe şampuanı
30 damla lavanta yağı
30 damla papatya yağı
Gülsuyu

YAPILIŞI

Yağları gül suyunun içerisine koyarak güzelce karıştırın. Daha sonra geniş bir kase alıp bebe şampuanlarla gül suyu karışımını birleştirin.

Bir şişenin içerisine koyarak güzelce çalkalayın. Duş jeli olarak da kullanabileceğiniz şampuanınız hazır.

3- YAĞLI SAÇLAR İÇİN EVDE DOĞAL ŞAMPUAN TARİFİ

MALZEMELER

Yarım kilogram arap sabunu
10 ml. E vitamini yağı
10 ml. limon yağı
Yarım çay bardağı doğal zeytinyağı
1 çay bardağı yeşil çay
Kıvam verecek kadar sıcak su

YAPILIŞI

Bir kavanozun içerisine arap sabununu koyun. Daha sonra yağları ve yeşil çay suyunu ekleyin.

Azar azar su ekleyerek kıvam alana kadar karıştırın. Kıvam aldıktan sonra boş bir şişeye aktarın. 

4- ELMA SİRKELİ ŞAMPUAN TARİFİ

MALZEMELER

Bir yumurta
2 çay kaşığı taze sıkılmış limon suyu
1 çay kaşığı elma sirkesi
30 ml zeytin yağı

YAPILIŞI

Tüm malzemeleri mikserde çırpın. Kıvam gelinceye kadar karıştırdığınız şampuanı kullanabilirsiniz.

Şampuanınız hazır!

Cildinizdeki birçok sorunu ortadan kaldırmak için doğadan gelen mucizeleri kullanmak uzmanların sık sık önerdiği yöntemlerden biridir. Bu doğadan gelen mucizeler arasında bal da yer alıyor. Kış hastalıklarının kurtarıcısı olan bal ile cildinizi güzelleştirmeye ne dersiniz? Siyah noktalardan sivilcelere, ciltteki çukurlardan ölü derilere kadar tüm bu sorunları ortadan kaldıran balın cilde faydaları ve bal ile hazırlanan maskeleri yazımızda bulabilirsiniz.

Bal her evde bulunan, kahvaltı sofralarında kaymakla beraber servis edilen,arıların binlerce çiçeğin nektarını toplayarak meydana getirdiği bir besindir. Vücut için yaşamsal değeri olan enzim, mineral ve aminoasitler açısından zengin çok önemli bir besin olan balın 100 gramında tam 304 kalori bulunuyor. İçerisinde 15 çeşit şekerle birlikte birçok enzim ve aminoasit bulunan bal, şeker hastalığı olan veya aşırı kilosu bulunan kişiler tarafından, doğal tatlandırıcı olarak kullanılabilir.Bitkilerde bulunan ve en etkili antioksidanlardan biri olan polifenol açısından, zengin olduğu için çeşitli hastalıklara karşı koruyan balı mutlaka her sabah bir kaşık tüketilmesi uzmanlar tarafından önerilir. M.Ö 700 yılından beri beslenme ve medikal amaçlı olarak üretilen bal mumyalama işleminden dini törenlere, halk arasında hazırlanan ilaçlardan yemeklere kadar çok geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Yapılan bir araştırmaya göre bal; Cilt yaraları, enfeksiyonlu cilt hastalıkları, mantar ya da egzama tedavisinde kullanılabilir. Belirgin bir yan etkisi bulunmayan bal gönül rahatlığıyla kişiler tarafından uygulanabilir. Ancak sık rastlanan polen alerjisi bal kullanımı sırasında alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu alerjik reaksiyonlar cilt kuruluğu, cildin pullanması ve tahriş olarak görülebilir. Bala karşı alerjiniz olup olmadığını denemek için elinizin üst kısmında küçük bir alana sürüp 4-5 saat bekleterek test edebilirsiniz.

Direk olarak yüze bal sürüleceği gibi çeşitli karışımlar ile hazırlanan bal maskeleri pek çok cilt sorununun kısa zamanda ortadan kalkmasını sağlar.Bal, sivilceli ve akneli ciltlerde ise bu problemlere bağlı olan izlerin azalmasına yardımcı olur. Anti-aging niteliğinde olan bal kırışıklar, kaz ayakları gibi problemler için de son derece faydalıdır.

 

Son günlerde özellikle sivilce tedavilerinde kullanıldığı gözlemlenen bal ayrıca kolajen desteği sağlar. Cildin onarımına katkı sağlayan bal, yeni hücrelerin de oluşmasını sağlar. Gözenekleri temizler, siyah nokta oluşumunu önler.

PEKİ BAL CİLDE NASIL UYGULANIR?

NEMLENDİREN BAL MASKESİ

1 adet şeftali
1 yemek kaşığı bal

Şeftalinin kabukları soyun ve çekirdeklerini çıkararak rondodan geçirerek püre haline getirin. Şeftali püresine balı ekleyin ve iyice karıştırarak maskeyi hazır hale getirin. Parmaklarınızla masaj yaparak yüzünüze uygulayın. 30 dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayabilirsiniz. Haftada 1 defa uygulayabilirsiniz.

GÖZENEKLERİ TEMİZLEYEN BAL MASKESİ

1 adet elma
5 Yemek kaşığı bal

Elmanın kabukları soyun ve çekirdeklerini çıkardıktan sonra mikserde balla beraber iyice krem kıvamına gelen kadar karıştırın. Temiz cildinize direkt uygulayın ve ortalama 15 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile durulayın. Bu maskeyi haftada 1 defa uygulayabilirsiniz.

10 YAŞ GENÇLEŞTİREN BAL MASKESİ

MALZEMELER

2 yemek kaşığı bal
1 yumurtanın akı

YAPILIŞI

Öncelikle yumurtanın akını ayırın. İyice köpürtün.

Ardından balı ilave edip, biraz bekleyin. Maskeyi yüzünüze ve özellikle kaz ayaklarının olduğu bölgeye iyice yedirin. 15 dakika kadar beklettikten sonra ılık suyla iyice temizleyin ve durulayın.

Bu maskeyi haftada 1-2 kez uygulayabilirsiniz.

Kış deyince akla ilk gelen meyvelerden olan portakal, modada da söz sahibi olmaya başladı. Turuncu rengin sıcaklığı, kahve rengin sahip olduğu sert ve nostaljik tonla uyumlu bir birliktelik oluşturuyor. Amaç; kahvenin sahip olduğu sert yapıyı kırıp ortaya daha canlı bir kombin stili çıkarmak. Peki ünlü markaların portakallı kahve parçalarından nasıl modeller var? Sizler için bir araya getirdik.

Portakal renginin sahip olduğu canlılık, kahve renginin nostaljik yönüyle birleşince ortaya portakallı kahve diye adlandırılan bir ton çıkıyor. Kahve ve portakal turuncusunun birleşiminden oluşan kombinler ya da tek başına oluşan bir karışım ton, 2020 kışının en ideal tarzının oluşturulmasına olanak tanıyor. Ceket, elbise, pantolon, bluz hatta aksesuarlar… 2020 kış sezonunu temsil eden tüm parçalar, portakallı kahve tonunun dinamik etkisinden nasibini alıyor. Öyleyse 2020’nin portakallı kahve modellerine yakından bakalım:

PORTAKALLI KAHVE MODELLERİ

TURUNCU KAHVE KOMBİNLERİ

KOTON: 60 TL – 119 TL

KOTON: 54 TL – 61 TL

KOTON: 60 TL – 90 TL

PULL AND BEAR: 70 TL – 80 TL

PULL AND BEAR: 30 TL – 50 TL

MANGO: 300 TL – 130 TL – 360 TL

Son yıllarda artan ve neredeyse bebek ve çocuklarda daha sık görülen egzama, bir cilt hastalığıdır. Yüzyıllardır bilinen bu hastalığı tedavi etmenin binbir türlü yolu üretilmiş, gerek sabunlar gerekse ilaçlar piyasada yerini almıştır. Ancak ne yaptıysanız egzama rahatsızlığından kurtulamıyor, saçlarınızda ya da cildinizdeki egzamalardan bir an önce kurtulmak istiyorsanız mutlaka hazırladığımız yazıyı incelemelisiniz.

Egzama, ülkemizde çok yaygın olarak görülen, farklı tipleri olan yaygın kaşıntılı bir cilt rahatsızlığıdır. Tıp literatüründe “atopik dermatit” olarak bilinen egzama, deride oluşan iltihap olarak da bilinir. Birçok nedenden dolayı herkeste görülebilen bu hastalığın kesin nedeni tam olarak kanıtanmamıştır. Egzamaya yol açan birden fazla etken olduğu gibi egzamanın da birçok çeşidi bulunmaktadır. Egzama belirtileri, çeşitlerine göre değişiklik gösterebilmektedir. Deriden tırnağa, genital bölgeden ağız içi dahil olmak üzere egzama türünü vücudun her alanında görmemiz mümkündür. Kendisini çeşitli belirtilerle gösteren egzama kızarıklık, kaşıntı, cildin su toplaması, kuruması ve gerginleşerek çatlaması gibi durumlar da belirtiler arasındadır. 

PEKİ EGZAMANIN ASIL BELİRTİLERİ NELERDİR?

En yaygın belirtisi deride su dolu kabarcıklar ve kabuklanma olan egzama, gece şiddetlenen ve uykudan uyandırma seviyesine gelen kaşıntılara da yol açabilir. Erken teşhis sonucunda kısa sürede tedavi edilebilen egzama kalın kabuk şeklinde de kendini gösterebilir. Cildinizin ya da vücudunuzun herhangi bir bölgesinde bu belirtilerden biri ile karşılaştığınızda mutlaka uzmana danışmanızda fayda var.

(ATOPİK DERMATİT) EGZAMA NEDEN OLUR?

Egzama kişilerde sonradan ortaya çıkan, herhangi bulaşıcılığı olmayan bir cilt problemidir. En sık karşılaşan kişiler ise ev hanımlarının aşırı deterjan kullanımı sonrasında ellerinin çatlayarak kurumasıdır. Bir diğeri ise saç boyası ya da bilinçsiz bakım ürünü kullanımından dolayı saç egzamasıyla karşılaşmanız mümkündür. 

EGZAMAYA NE İYİ GELİR?

Egzamayı rahatlatmanın en iyi yollarından biri sık sık havalandırmaktır. Bunun dışında kesinlikle kaşımamalı ve banyo sıklığını mevsim değişikliğine göre ayarlamalıdır. Sert lifler ve keseler kullanılmamalı, çok sıcak suyla banyo yapılmamalıdır. Kışın yünlü giysiler direkt cilde temas ettirilmeden penye ya da içlik üzerine giyilmelidir. Yünlü, polar halı ve battaniye gibi toz çeken eşyalar özellikle yatak odasından uzak tutulmalıdır.

EVDE EGZAMAYA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

YULAF TOZU

Vücudunuzdaki kaşıntı ve acıyı azaltmak için küveti ılık suyla doldurun ve içine iki bardak yulaf tozu dökün. Bu suyun içinde 15-20 dakika durduktan sonra çıkın ve iyice kurulanın.

SALATALIK

İçerşinde bol vitamin ve mineral bulunduran salatalık sayesinde egzama tedavisinde kullanabilirsiniz. Bunun için dilimlere böldüğünüz salatalığı buz dolu bir kap içinde bir saat bekletin. Ardından suyu süzerek salatalık dilimlerini egzama olan bölgeye uygulayın.

ZERDEÇAL

Zerdeçal baharatı içinde yer alan kürkimin, iltihap ve bakteri önleyici özelliğe sahiptir. Bundan faydalanmak için yarım çay kaşığı zerdeçala macun kıvamına gelene kadar süt ekleyin. Bu macunu kaşıntı ve kızarıklıklar olan bölgelere günde 2 kez sürebilirsiniz.

Dünyaca tanınan Türk doktor Mehmet Öz, ezber bozan bir açıklamaya imza attı. Ünlü doktor kahvaltının insan sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi. En önemli öğün olduğuna dair yapılan açıklamaları doğru bulmadığını açıkladı.

Amerika’da ikamet eden Mehmet Öz, genellikle programlarda boy gösterir. Halen New York Presbyterian Hastanesi’nde Kalp ve Damar Enstitüsü ve Tamamlayıcı İlaç Programını yöneticisi olan Öz’den ilginç bir açıklama geldi. 59 yaşındaki doktor vazgeçilmez olan kahvaltının yapılmasını uygun bulmadığını söyledi.

Öz “Bence 2020’de yapılacak ilk şeylerden biri kahvaltıyı yasaklamak olmalı. Kahvaltı yapmamız gerektiğini düşünmüyorum, bu bir reklam aldatmacası. Ne yazık ki onlarca yıldır bu konudaki dogmaların birçoğu reklamlardan çıktı ve bunlar aslında sağlığımız hakkındaki gerçeklere dayanmıyordu” şeklinde konuştu.

Yavaş yavaş kahvaltının hayatımızdan çıkarılması gerektiğini söyleyen Öz, aç uyanan insanların ise metabolizmadan kaynaklı bir sağlık sorunun olduğunu vurguladı. Ayrıca gece yemeği konusunda da ciddi uyarılarda bulundu. Gece yemeğinin sabah açlığa neden olduğunun da altını çizdi. 

E vitamini bakımından zengin olan fındığın insan sağlığına olumlu katkıları vardır. Uzmanlar genellikle çiğ olarak tüketilmesini tavsiye ettikleri fındığın içindeki doymamış yağ asitleri özellikle cilt hücrelerini yeniler. Ülkemizde Karadeniz olmak üzere yağmurun fazla olduğu yerlerde rahatlıkla yetişen fındık huşgiller ailesinden gelir. Peki Fındığın faydaları nelerdir? Fındık kabuğu ne işe yarar? Dövülmüş çiğ fındıktan her gün bir avuç yerseniz ne olur?

Yüksek yağış isteyen fındığın doğada birçok çeşidi vardır. İçeriğinde doymamaış yağ asitleri, fito kimyasallar, lif ve E vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum ve magnezyum gibi minerallerde içermektedir. İşlem görmemiş çiğ fındıkta aynı zamanda protein, antioksidan, karbonhidrat, B riboflavin, tiamin, niasin, piridoksin, pantotenik ve çinko da bulunur. Kalp krizinden kandaki şekeri dengelemeye kadar birçok faydası olan çiğ fındık günde bir avuç tüketildiğinde vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüzde 100’ünü sağlar. Bunun yanı sıra çiğ fındık cilt ve sindirim içinde oldukça faydalıdır. Ülkemizde fındık üretimini yapan başta Giresun olmak üzere Ordu, Trabzon, Rize ve Artvin gibi şehirler gelir. 

DÖVÜLMÜŞ ÇİĞ FINDIKTAN BİR AVUÇ YERSENİZ…

FINDIĞIN FAYDALARI NELERDİR? 

Yapılan araştırmalarda çiğ fındığın damar duvarlarını koruyarak tıkanmayı önlediği ve bunun sonucunda da kalp damar hastalıklarını engellediği gözlemlenmiştir. Aynı zamanda içeriği E vitamini sayesinde kalp krizi riskini azalttığı ortaya çıkarılmıştır.

Sindirimin daha sağlıklı işlemesi için lif kaynağına ihtiyacı var. Böylece midede öğütme daha kolay gerçekleşir. Bağırsakların daha iyi çalışması sonucunda ishal ve kabız gibi yaşam kalitesini düşüren hastalıkların yanı sıra kanser gibi ciddi sağlık sorunlarının da yaşanma ihtimalini azaltır. Lif sadece sindirimi değil, aynı zamanda kan şekerini de dengeleyerek diyabet riskini ortadan kaldırır.

Yüksek antioksidan sayesinde vücuttaki zararlı hücreleri atıp diğer hücrelerin sağlığını koruyarak yaşlanmayı azaltır. Aynı zamanda vücuda giren UVA / UVB gibi zararlı ışınların ortaya çıkarma ihtimali olan deri hastalıklarının riskini düşürür. Çiğ fındık cildin parlaklığını ve canlılığını da sağlayarak yeniden daha dinç ve genç görünüm kazandırır.

Eklem ve kemiklerde azalan kalsiyum şiddetli ağrılara neden olur. Kramp gibi sağlık sorunları da bu gibi durumlar sonucu ortaya çıkar. Özellikle kas yorgunluğu ve adet dönemlerindeki belirli bölgelerdeki ağrıları azaltmak için magnezyum takviyesi yapılmalıdır. Uzmanlar bu gibi sorunların yaşanmaması için günde bir avuç çiğ fındık öneriyor.

Güçlü antioksidan olduğundan sadece vücuttaki hücreleri yenilemez. DNA’sı bozulmuş ve tümörlü hücrelerin sayısını da azaltarak kanser riskini azaltır.

B6 vitamini bakımından zengin olan çiğ fındık, beyindeki sinirleri harekete geçirir. Bu sinir sinyallerinin düzgün çalışması sonucunda stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların yaşanma ihtimalini düşürür. Aynı zamanda bu sinyaller vücut hareketlerinin daha sağlıklı faaliyet göstermesini sağlar.

Yüksek oranda doymamış yağa sahip olan çiğ fındık, günde bir avuç tüketildiğinde uzun süre tok tutar. Aynı zamanda vücuttaki yağlarının da yakılmasını destekler. 

FINDIK KABUĞU NE İŞE YARAR?

Fındık kabuğu hakkında hemen hemen kimsenin bilmediği bir gerçek var. O da inanılmaz faydalar içerdiğidir. Kanserli hücrelerin oluşumunu engelleyen Paclitaxel ve diğer taxanes türevleri barındırır. Bu maddeler sayesinde kanser ilaçlarının yapımına da fındık kabuğu ham madde olarak eklenir. Aynı zamanda E vitamini içeren fındık kabupu kaynatılarak cilt bakım ürünlerine eklenir. Erken yaşlanmayı önleyen fındık kabuğu ihtiyaç olan A ve C vitaminlerinin yüzde 70’ini kolaylıkla karşılar. Fındık kabuğu kaynatılıp suyu tüketildiğinde bağırsak florasını da dengeler. Kan değerlerini dengeleyerek kalp ve damar hastalıklarını önler.

Kızartmaya göre çok daha sağlıklı bir pişirme yöntemi olan haşlama ile patates yemeye diyette de devam edebilirsiniz. Haşlanmış patates kaç kalori? Haşlanmış patates yemek kilo aldırır mı? Kilo verebileceğiniz örnek haşlanmış patates diyeti nedir? Haşlanmış patates ile yoğurt diyeti nasıl yapılır? Patates yiyerek nasıl kilo verilir? Yoğurt ile haşlanmış patates diyeti nasıldır? İşte kilo verdiren haşlanmış patates diyeti…

Sabah kahvaltılarında daha çok kızartılarak tercih edilen akşamleyin ise yemek olarak tercih edilen patates normalde bol miktarda nişasta içerir. Nişastalı olmasına rağmen yağı olmadığı için diyette tercih edilebilecek olan haşlanmış patates tüketimi ile sağlıklı bir pişirme sağlanabilir. Demir, Folik asit, lif ve potasyum gibi vücuda gerekli olan besin değerlerini içinde bulunduran haşlanmış patateslerin tüketileceği zaman kalori miktarına dikkat etmek gerekir. Gündelik yaşantısında sofrasından patatesi eksik etmeyen kimselerin kolaylıkla uygulayabileceği haşlanmış patates sayesinde fazlalık kilolarınızdan kurtulmaya çalışabilirsiniz. Doktorunuza sormadan uygulamamanız gereken patates diyetinde bilinmesi gerekenleri sizlere derledik. Haşlanmış patates yiyerek nasıl zayıflanır? Kilo verdirdiği öne sürülen patates diyeti…

Gramaj ve porsiyonuna göre haşlanmış patatesin kcal değerleri: 

1 küçük porsiyon (100 gr) 1 adet haşlanmış patates kalori değeri 93 kcal
1 orta porsiyon (200 gr) haşlanmış patates 183 kcal
1 büyük porsiyon (300 gr) haşlanmış patates 279 kcal.

HAŞLANMIŞ PATATES KİLO ALDIRIR MI?

Diyete uygun şekilde haşlayacağınız patates sebzesi ile kilo vermeye kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Yağ ve tuz kullanmadan haşlama ile pişireceğiniz patatesleri parçaya ayırmadan önce bir müddet dolapta bekletin. Böylelikle gerekli vitamin ve minerali alacak ve düşük kalori ile öğünü atlatmış olacaksınız.

HAŞLANMIŞ PATATESİN KİLO ALDIRAN PİŞİRME YÖNTEMİ:

Patatesleri yağ ile haşlayıp ardından ezerek içine süt, tereyağı veya peynir gibi malzemeler katarak püre haline getirirseniz besin değerlerini yok etmiş olursunuz. Haşlanmış patates yiyerek kalori sınırını aşmak istemiyorsanız yukarıda bahsettiğimiz gibi içine bir şey ilave etmeden haşlama yöntemi ile patatesleri pişirmeniz en doğrusu olacaktır.

HAŞLANMIŞ PATATES İLE DİYET NASIL YAPILIR?

Örnek diyet listesi:

1.gün

Kahvaltı: 1 adet haşlanmış patates, 4 yemek kaşığı yoğurt
Öğlen yemeği: 1 adet haşlanmış patates, 4 yemek kaşığı yoğurt
Akşam yemeği: 8 yemek kaşığı yoğurt

2.gün:

Kahvaltı: 4 yemek kaşığı yoğurt
Öğlen yemeği: 1 adet haşlanmış patates, 3 yemek kaşığı yoğurt
Akşam yemeği: 1 adet haşlanmış patates, 8 yemek kaşığı yoğurt

3.gün:

Kahvaltı: 1 adet haşlanmış patates
Öğlen yemeği: 1 adet haşlanmış patates, 3 yemek kaşığı yoğurt
Akşam yemeği: 4 yemek kaşığı yoğurt

NOT: Diyeti uygularken her gün 2 litre su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Şeker kullanmadan günlük 3 bardağı aşmayacak şekilde siyah çay ya da yeşil çay içebilirsiniz.

1 haftada kolaylıkla uygulayabileceğiniz sağlıklı diyet listeleri ile fit bir vücudu yakalamak mümkün! Doğal yollarla sağlıklı beslenerek kilo vermenin yöntemlerini sizlere derledik. 1 haftada uygulanan diyet listeleri hangileri? En çabuk etki gösteren sağlıklı diyet listesi nasıl uygulanır? Sağlıklı diyet nasıl yapılır? Hızlı ve sağlıklı zayıflatan diyet listeleri neler? 1 haftada uygulanan kolay diyet listeleri…

Kilo verme yolunda atılması gereken en önemli adımlardan birisi de sağlıklı beslenme şeklidir. Kişinin vücudunun ihtiyaçlarına göre alması gereken besin değerleri karşılandığı vakit sağlıksız besinlerden uzak durma riski artmaktadır. Uzun süreli tok tutucu yiyecekler zamansız gelen açlık krizlerini ortadan kaldırarak fazladan kalori almanızın önüne geçecektir. İnce ve sağlıklı bir görünüm için mutlaka dikkat edilmesi gereken beslenmenin haricinde her gün düzenli olarak yapılması gereken egzersizlerde en etkili sonucu almak için işe yarar hareketleri uygulamak önemlidir. Doğal ve sağlıklı besinlerle daha kaliteli bir yaşam biçimi sağlanabilir. Sağlıklı kilo vermeniz için izlemeniz gereken adımları bilmiyorsanız, uzman bir diyetisyen kontrolü ile kendinize program çizebilirsiniz. Acilen kilo vermenin haricinde yeterli ve dengeli beslenmeye özel olarak hazırlanan diyet listeleri ile forma girebilirsiniz. Yeme alışkanlıkları, boy, kilo ve yaş özelliklerine bakılarak hazırlanması gereken diyet listelerinde tercih edebileceğiniz beslenme şekillerini sizlere derledik. İşte çabuk etki ederek sağlıklı kilo verdiren diyet listeleri…

1 HAFTADA 5 KİLO ZAYIFLATAN DİYET LİSTESİ

KΑHVΑLTI

1 dіlіm pеynіr ya da 1 tаnе yumurtа
2 tаnе dіlіm еkmеk (kеpеklі vеyа çаvdаr olаbіlіr)
Bolcа mаydаnoz, rokа vе dеrеotu, tеrе
4 tаnе zеytіn
Şеkеrsіz çаy

ARA ÖĞÜN

1 çаy bаrdаğı süt (іstеnіrsе süt yеrіnе yoğurt dа tükеtеbіlіrsіnіz. (Sütün іçіnе аzıcık kаhvе koyаrsаnız іçіndеkі kаfеіn nеdеnіylе vücut mеtаbolіzmаnın hızlаnmаsınа еtkіsі olаcаktır.)

ÖĞLΕ

-Izgаrа еt (Tаvuk, bаlık, kırmızı еt) 1 porsіyon kаdаr еğеr (Kahvaltıda yumurtа yemediyseniz yumurtа dа yenebilir)
-1 tаnе dіlіm еkmеk (kеpеklі ya da çаvdаr)
-Yağsız bol sаlаtа
-1 bаrdаk tuzsuz аyrаn (tuzsuz)

İKİNDİ

*1 bаrdаk yoğurt vе 2 kаşık yulаf
*1 tane mеvsіm mеyvеsі (Öğlе yеmеğіndеn sonrа doymаdıysаnız mеyvеyі öğlе yеmеğіnіn аrdındаn dа tükеtеbіlіrsіnіz)

ΑKŞΑM

-1 kаsе çorbа
-5 kаşık zеytіn yаğlı yеmеk
-1 kаsе yoğurt vе
-1 аdеt mеvsіm mеyvеsі

1 HAFTALIK KOLAY DİYET LİSTESİ! ÇABUK ETKİ GÖSTEREN DİYET

1. GÜN:

KAHVALTI:

1 greyfurt
2 haşlanmış yumurta ile hazırlanmış çılbır (yoğurtlu yumurta) ve tereyağ sos
2 dilim kızarmış tam buğday ekmeği
1 fincan siyah kahve veya bitkisel çay

ARA ÖĞÜN:

1 muz
Su ya da kahve

ÖĞLE:

1 kase mercimek çorbası
100 gram tavuk ızgara
1 porsiyon (250 gram) çoban salata
Bir bardak su 

ARA ÖĞÜN:

Yarım elma
Su veya bitki çayı

AKŞAM:

Fırında Sebze Türlüsü
Yarım porsiyon bulgur pilavı
200 gram tam yağlı yoğurt

ARA ÖĞÜN:

1 avuç badem
1 fincan sütlü Türk kahvesi
Su

2. GÜN:

KAHVALTI:

Bir dilim kepekli ekmek
Zeytin 10 adet
1 adet yumurta
Bir dilim tam yağlı beyaz peynir 45 gram
Bir büyük domates
Salatalık
Biber
Bir fincan filtre kahve veya bitkisel çay

ARA ÖĞÜN:

1 avuç ceviz
Su, çay veya kahve

ÖĞLE:

Izgara köfte 5 adet
Akdeniz salatası 
Bir kase kabak çorbası
Bir bardak su

ARA ÖĞÜN:

Bir bardak (yaklaşık 30 gram) üzüm
Su, bitki çayı veya kahve

AKŞAM:

Ton balıklı Akdeniz salatası 
1 bardak maden suyu

ARA ÖĞÜN:

1 tane portakal
25 gram Antep fıstığı
Bir bardak su

3. GÜN:

KAHVALTI:

Bir kase yoğurt
Bir avuç badem
Bir avuç ceviz
Bir fincan kahve, bitkisel çay veya su

ARA ÖĞÜN:

Bir taze armut
Bir büyük fincan sütlü türk kahvesi

ÖĞLE:

Zeytinyağlı taze fasulye 
2 kaşık patates püresi
Su

ARA ÖĞÜN:

Bir elma
Limonlu veya limon dilimli maden suyu

AKŞAM:

Etli kuru fasulye
Bir bardak karışık turşu
Bir dilim çavdar ekmeği

ARA ÖĞÜN:

Bir adet greyfurt
Su, kahve veya yeşil çay

4. GÜN:

KAHVALTI:

Bir porsiyon menemen 
İki dilim kepekli tost ekmeği
Bir büyük fincan sütlü kahve, yarım yağlı sütle hazırlanmış
Su

ARA ÖĞÜN:

Bir bardak üzüm
Bir mandalina
Su, sıcak çay veya kahve

ÖĞLE:

Mantarlı tavuk sote
Turplu yaz salatası
Bir bardak ayran

ARA ÖĞÜN:

Bir portakal
Su, kahve veya çay

AKŞAM:

Ispanak borani
1 dilim çavdar ekmeği

ARA ÖĞÜN:

Bir elma
Limonlu veya limon dilimli maden suyu

5. GÜN:

KAHVALTI:

Tereyağlı sahanda 2 adet  yumurta
2 dilim çavdar ekmeği
Bir bardak portakal suyu

ARA ÖĞÜN:

2 adet orta boy havuç
Su, çay veya kahve

ÖĞLE:

Bir porsiyon ezo gelin çorba
1 porsiyon lahana sarma
1 porsiyon yağsız çoban salata

ARA ÖĞÜN:

Bir elma
Limonlu veya limon dilimli maden suyu

AKŞAM:

Izgara levrek
Bol yeşillikli mevsim salata
1 dilim mısır ekmeği
Limonlu veya limon dilimli maden suyu

ARA ÖĞÜN:

Bir taze şeftali
Su, çay veya kahve

6. GÜN:

KAHVALTI:

Bir kase yoğurt
5 adet ceviz
Bir muz
Bir fincan kahve, çay veya yeşil çay

ARA ÖĞÜN:

Bir portakal
Su, kahve veya çay

ÖĞLE:

2 adet lahmacun, bol salata ile
2 bardak yayık ayran

ARA ÖĞÜN:

Çoban salata
Bir bardak su

AKŞAM:

Yayla çorbası
Brokoli yemeği (havuç, soğan, patates), 
Limonlu veya limon dilimli maden suyu

ARA ÖĞÜN:

7 adet çilek

7. GÜN:

KAHVALTI:

Bir adet haşlanmış yumurta 
Domates ve salatalık birer adet büyük
1 dilim tam buğday ekmeği
45 gram tam yağlı beyaz peynir
Bir fincan kahve, çay veya yeşil çay

ARA ÖĞÜN:

Bir adet greyfurt
Su, kahve veya yeşil çay

ÖĞLE:

1 kase mercimek çorbası
100 gram tavuk ızgara
1 porsiyon (250 gram) çoban salata
Bir bardak su 

ARA ÖĞÜN:

Bir adet çiğ havuç
Bir taze şeftali
Bir bardak su

AKŞAM:

Fırında Sebze Türlüsü 285 gram (patates, soğan, havuç, biber, domates, kabak)
Yarım porsiyon bulgur pilavı 150 gram
200 gram tam yağlı yoğurt

Kalori bakımından oldukça düşük, farklı yemeklerde de kullanılabilen mantar formuna dikkat etmesi gerekenler için ideal besin. Sizlere mantarla hazırlanabilen muhteşem bir yemek tarifini veriyoruz. Yapımı çok basit olan mantar sote hem doyurucu hem de besleyici. Türk mutfağında sık sık pişirilen mantar sotenin tarifi ve püf noktaları bugünkü yazımızda.

Mantar, dünyanın birçok ülkesinde üreyebilen latince fungi olarak adlandırılan besin gruplarından sebze grubuna dahil edilen oldukça faydalı bir besindir. Özellikle son dönemlerde sofralarda sıklıkla karşımıza çıkan mantar, enfes sebzelerle birleşerek sote şeklinde sofralarda yerini alıyor. Günün her saati kolayca pişirebileceğiniz mantar sote, makarna sosu olarak da kullanabilirsiniz. Peki mantar sote nasıl yapılır, mantar sotenin püf noktaları nelerdir? 

MANTAR SOTE TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilogram mantar
2 adet kuru soğan
4-5 adet çarliston biber
1 diş sarımsak
2 adet domates
1 yemek kaşığı tereyağı
Yarım çay bardağı kadar sıvı yağ
Tuz, karabiber ve pul biber

YAPILIŞI

Mantarların kabuklarını soyarak güzelce yıkayın. Daha sonra suyunu süzüp, iri iri doğrayın.

Geniş bir teflon tencereye, tereyağı ve sıvı yağı koyarak tüm mantarları kavurun.

Mantarlar suyunu çekip hafif kızarmaya dönünce halka halka doğranmış soğanları, sarımsağı ve çarliston biberleri de ekleyip kavurmaya devam edin.

Soğanlar pembeleşip mantarlar kızarmaya dönünce küp küp doğranan domatesleri, tuzu ve baharatları ilave edin.

Domatesler pişinceye kadar karıştırdıktan sonra servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

MANTAR SOTENİN PÜF NOKTALARI

Mantarlarınızı doğradıktan sonra beyazlaşması için limonlu suda bekletebilirsiniz.

Mantar sote yaparken diğer işlemler için mantarların ilk olarak suyunu salmasını ve daha sonra çekmesini beklemelisiniz.

Tereyağı yerine margarin ya da sadece sıvı yağ kullanabilirsiniz.

İsteğe bağlı olarak mantar sotenizin içerisine kapya biber ekleyebilir, baharatları damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.

MANTAR SOTE KALORİSİ

Orta büyüklükte  porsiyon mantar sote yaklaşık olarak 188 kaloriye denk gelmektedir.

Geçtiğimiz günlerde Justin Bieber Lyme hastası olduğunu söyledi. Bunun üzerine gözler Lyme hastalığının ne olduğuna çevrildi. Genç şarkıcı zor yıllar geçirdiğini hem psikolojik hem de nörolojik olarak ciddi sağlık sorunları yaşadığını açıkladı. Peki Lyme hastalığı nasıl ortaya çıkar? Lyme belirtileri nelerdir? Lyme hastalığı tedavisi var mıdır? Sizler için Lyme hastalığına dair merak edilenleri araştırdık.

Genellikle Ixodes ricinus kene türünün ısırması sonucu vücuda yerleşen borrelia burgdorferi sensu lato virüsünün neden olduğu hastalığa Lyme denir. Grip benzeri belirtilerle kendini gösteren ancak ilerleyen süreçte ciddi nörolojik sorunların çıkmasına neden olur. Ağır eklem ağrılarıyla devam eder. Ülkemizde 5 milyon insandan fazla kişide bu hastalığın olduğu tahmin edilir. Hastalık ilk kez 1975 yılında Connecticut Old Lyme kasabasında ortaya çıktığından hastalığın adı Lyme oldu. Bazı hastalıkları taklit ederek ilerler. Bu yüzden erken dönemde hemen tespit edilmesi mümkün değildir. Hastalığa yakalanan kişiler kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji ve depresyon gibi sağlık sorunları yaşadığı düşünülür. Birden bu hastalığa dair merakların artmasının nedeni ise; Genç popçu Justin Bieber’in açıklaması oldu. Bieber “Birçok insan Justin Bieber’in aşırı derece meth vs kullandığını söylüyor. Bana Lyme hastalığı teşhisi konduğunu anlayamadılar bile. Sadece bu değil; cildimi, beyin fonksiyonlarımı, enerjimi ve tüm sağlığımı etkileyen mononükleoz (halk arasında ‘öpücük hastalığı’) vardı bende” şeklinde konuştu.

LYME HASTALIĞI NASIL ORTAYA ÇIKAR?

Yeşil ve ağaçların fazla olduğu yerlerde yaşayan kenelerin ısırılması sonucu insan vücuduna geçen virüsün neden olduğu bir hastalıktır. Hastalığın hızla ilerlemesindeki en büyük etken 1 kenenin en az 24 saat boyunca ciltte kalması gerekir. Kenenin kalma süresi artıkça hastalığın yerleşip yaygınlaşması da o kadar artar. Ormanlık alanlar dışında hayvanlarla beraber yaşayan kişilerinde bu hastalığa yakalanma oranı yüksektir. 

LYME HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Isırılan bölgede göz büyüklüğünde bir kabarıklık ve şişlik oluşur. Kabarıklık yavaş yavaş delinir. Orta kısmı beyaz olur.

Ortalama 3 ya ya 30 gün içerisinde cilt yüzeyinde isilikler oluşur. İsiliklerde kaşıntı ya da ağrı yoktur.

Her insanda farklı olur bu süreç kimisinde sadece bir bölgede olurken bazılarında ise tüm vücudu kaplar.

Yukarıdaki belirtiler gözle görülür. Ancak gözle görülmeyen ve gribe benzer belirtiler de yaşanır. Kısa ataklar, titremeler, yorgunluk ve baş ağrısı gibi sağlık sorunları yaşanır. 

LYME HASTALIĞI TEDAVİSİ VAR MIDIR? 

Belirtiler şiddetini artırdığında bir uzmana başvuran hastaya ilk etapta kan testi yapılır. Bunun yanı sıra Lyme’den şüphelenen doktor virüsü tespit etmek için ELISA testleri, western blot testleri ve PCR gibi testler uygular. Ancak büyük problem bu testler sonucu bile virüsün çıkma olasılığı düşüktür. Çünkü virüs ilk etapta bağışıklık sistemini etkilemez.  Hastadan daha sonra idrar ve sıvap örnekleri alınır. Erken teşhis edildiğinde antibiyotik tedaviye başlar. Ancak bu süreç yaş ve cinsiyete göre değişir. Hamile ve çocuklara farklı tedaviler uygulanır. Hastaya antibiyotik dışında başka ilaçlar vererek de virüsün neden olduğu şiddet azaltılmaya çalışılır.