Şunun için etiket arşivi: manset

Kilo vermek için tarçınlı detoks suyu yapabilirsiniz. Kan şekerini dengeleyip açlık ataklarını önlemeye yardımcı olur. Tatlı isteğini keser ve tarçınlı detoks suyu ödem söktürücü özelliğe sahiptir.

Evdeki doğal besinlerle hazırlanan detoks suyu, diyet yolcuğunuzdaki en büyük yardımcılarınızdan biri olabilir. Sizlerle hem tarifi hem püf noktalarını paylaşıyoruz.

Tarçınlı detoks suyu nasıl yapılır?

Bir litre oda sıcaklığında suya bir adet çubuk tarçın, bir avuç içi kadar taze nane ve bir adet dilimlenmiş elma ekleyin. Geceden sabaha kadar veya en az beş saat bekletin. Önemli nokta: Detoks suyunu kaynatmıyoruz. Oda sıcaklığında suyun içinde tarçın ve diğer besinleri bekletiyoruz. İsterseniz portakal, nar, çilek, greyfurt gibi farklı seçimler yapabilirsiniz.

Kilo vermek için nasıl kullanmak gerekir?

Özellikle, ana öğünlerden önce bir büyük bardak içebilirsiniz. Bu hem çabuk doymanızı sağlar hem de rahat sindirim için midenizi hazırlar. Spordan sonra detoks suyu içerseniz, vücudunuzun vitamin, mineral ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.

Detoks suyunda hangi besinler kullanılır?

Detoks suyunda kullanacağımız besinleri, mevsime ve damak tadımıza göre seçebiliriz. Örneğin, elma ve taze nane, portakal, limon ve maydanoz gibi… Kış mevsiminde portakal, mandalina gibi meyveleri tercih ederken, ilkbaharda çilekli detoks suyu yapabiliriz.

Tarçınlı detoks suyu ne kadar içilir?

Uzmanlar, günde 2 litre su içmeyi tavsiye ediyor. Bunu göz önünde bulundurarak, gün boyunca 1 litre tarçınlı, 1 litre sade su içebilirsiniz. En iyi şekilde fayda görmek için 7 gün boyunca tarçınlı detoks suyuna devam edebilirsiniz. Bunu tamamlayınca bir hafta ara verip farklı bir tarif deneyin, örneğin yağ yakıcı detoks suyu… 7 gün kullanımı tamamlayınca tekrar tarçınlı olana geçebilirsiniz. Yani, bu şekilde dönüşümlü olarak içmek en iyisidir.

Kilo vermeye yardımcı olur?

Evet, sağlıklı zayıflamak için faydası vardır. Ancak, tabii ki beraberinde yiyip içtiklerinize ve günlük hareket miktarına dikkat etmeniz gerekir. Her gece kendinize detoks suyu hazırlamak, diyette disiplin artırmak için zihinsel güç kazanmanızı sağlar.

Elmalı tarçınlı detoks suyu faydaları nelerdir?

İlk faydası: Kilo vermek için en önemli adım olan, su içme alışkanlığı kazanmanızı sağlar. Bilmelisiniz ki yeterli miktarda su içmediğinizde, vücudunuz yağ depolamaya başlar ve iştahınız açılır. Buna ek olarak, özel haberimizin en başında belirttiğimiz gibi ödem söktürücü, iştah dengeleyici ve tatlı isteğini kesici faydaları bulunmaktadır.

Saç dökülmesi için maske tarifi arıyorsanız, doğru yerdesiniz! Çünkü, evde yapabilecek ve kesinlikle çok faydalı ve uygun fiyatlı saç bakım maskesi önerimiz var.

Haftada iki kez, düzenli olarak uyguladığınızda saç dökülmesinin azaldığını, saçlarınızın canlandığını göreceksiniz. Bunu mutlaka deneyin, güzel sonuçlar alacaksınız!

  1. Saç dökülmesi için maske tarifi nedir?

Evde saç bakım maskesi için sadece iki malzemeye ihtiyacınız var: Su ve kuru maya! Evet, sadece bu kadar. Maya, içeriğindeki protein ve B vitaminleriyle saç dökülmesinin azalmasına yardımcı olur.

  1. Saç için maya maskesi nasıl kullanılır?

İki yemek kaşığı kuru maya ve bir yemek kaşığı suyu bir kasede karıştırın. Saç diplerine masaj yaparak yedirin. Ardından streç filmle sarın. Bir saat bekletin ve durulayın. Saçlarınızın uzunluğuna göre maya ve su miktarını ayarlayabilirsiniz.

  1. Saç dökülmesi için maskenin faydası nedir?

Marketten uygun fiyata alacağınız kuru maya, zengin vitamin, mineral ve protein içeriğine sahiptir. Maske olarak kullandığınızda saç diplerinden köklerine ulaşır ve besler. Bu sayede saç kalitesi ve sağlığı yükseltir.

  1. Maya maskesi yapmanın püf noktaları neledir?

Maskeyi saçınızda bir saat beklettikten sonra ılık suyla durulamanız gerekir. Çok sıcak veya çok soğuk su kullanırsanız, maya saçınızdan temizlenmez. Bu yüzden mutlaka ılık su tercih. Maya, saçınızı biraz sertleştirebilir. Bunun için saç dökülmesine faydalı yağlar kullanıp nemlendirme yapabilirsiniz.

  1. Maske tarifiyle saç dökülmesi ne zaman durur?

Esasında bu etki, kişiden kişiye göre değişir. Ama genel gözlemlerde, ikinci veya üçüncü kullanımdan sonra saç dökülmesinin azaldığı fark edilmiştir. Lütfen, sadece bir kere maske yapıp sonra boşvermeyin. Bu iş, sabır ve disiplin ister. Her hafta iki kere saç dökülmesi için maske tarifini uygulamaya devam edin.

  1. Saç dökülmesinin nedenleri nelerdir?

Vitamin, mineral eksikliği, kalitesiz şampuan kullanımı, saç derisindeki hastalıklar, hormon dengesizliği, emzirme dönemi gibi birçok etken saç dökülmesine neden olabilir. Bunun için, ilk önce cildiye hekimine danışıp şikayetinizi anlatın. Gerek görüyorsa, kan testi için sizi yönlendirecektir.

  1. Saç dökülmesi için nasıl beslenmeliyim?

Unutmayın: Saç dökülmesine karşı dışarıdan bakım kadar, içeriden bakım da önemlidir. Bu yüzden, saç dökülmesine faydalı besinler tüketmeye özen gösterin. Ceviz, badem, avokado, nohut, balık, yoğurt, havuç, zencefil gibi besinleri günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz. İlaveten, gün boyunca sade veya detoks suyu içmek saç dökülmesi için faydalıdır. Çünkü, oksijen almanızı sağlar.

Doğadan gelen şifayı, saçlarınız için kullanın! Saç dökülmesine faydalı yağlar nelerdir, nasıl kullanılır gibi sorularınız için cevaplar sunuyoruz. Üstelik, fitoterapi yani bitki bilimi uzmanlarının tavsiye ettiği yöntemleri size ulaştırıyoruz.

Saç dökülmesine faydalı yağlar hakkında bilgi sunuyoruz

Emin olun ki saç dökülmesine faydalı yağlar düzenli olarak kullanılırsa, harika sonuçlar veriyor. Deneyin, disiplinli olun ve saçlarınızdaki mucizevi değişimi kendi gözlerinizle görün!

1. Saç dökülmesine faydalı: Sarımsak yağı

Birinci sırada sarımsak yağı var. Çünkü, saç dökülmesine faydalı yağlar hakkında yapılan araştırmalarda etkisi görülmüştür. Ayrıca, cansız saçları güçlendirip daha gür olmasına yardımcı olur.

2. Aspir yağı ile evde saç bakımı yapabilirsiniz

Harika haber: E vitamini içeren aspir yağı, saç köklerini besliyor ve dökülmenin azalmasına yardımcı oluyor. Haftada iki kez, saç dipleri ve uçlarına aspir yağı ile masaj yaparak kullanabilirsiniz. Unutmayın: Düzenli uygulama, başarılı sonuçlar almak için önemlidir.

3. Susam yağı ile hızlı saç uzatabilirsiniz!

Hem saç dökülmesini durdurmak hem saçların hızlı uzamasını sağlamak için susam yağından faydalanabilirsiniz. Gerçekten, disiplinli bir şekilde kullanırsanız, saçlarınızın her zamankinden daha kısa sürede uzadığını göreceksiniz.

4. Çörek otu yağı ile saç dökülmesini azaltabilirsiniz!

Çörek otu yağının çok fazla faydası olduğunu biliyorsunuzdur. Evet, aynı zamanda saç dökülmesine faydalı yağlardan biridir. Çünkü, içeriğinde doğal özler hem saç köklerini besleyip güçlendiriyor hem de dökülmenin azalmasını sağlıyor. Soğuk sıkım çörek otu yağı olmasına, özellikle dikkat etmelisiniz.

5. Hindistan cevizi yağı bakımı yapabilirsiniz!

Son yıllarda kullanımı yaygınlaşan Hindistan cevizi yağı, saç bakımınız için de mükemmeldir. Parlaklık, hacim, hızlı saç uzatma ve dökülmeyi durdurmak gibi şahane faydalarından yararlanabilirsiniz.

6. Saç dökülmesine karşı yağlar nasıl kullanılır?

Esasında, bitkisel saç bakım yağları kullanımı benzer esaslara dayanır. Örneğin, sarımsak yağı kullanmaya karar verdiniz. Şu şekilde yapabilirsiniz: Saç diplerine masaj yaparak yağı sürün. Her bölgeye eşit dağılması için tarayın. Plastik bir boneyle saçlarınızı sarın. Geceden sabaha kadar veya en az beş saat boyunca bekletin.

7. Saç için hangi yağlar karıştırılır?

Bitkisel saç bakım yağlarını tek başına kullanmanızı tavsiye ederiz. Bu hem faydalı hem daha ekonomiktir. Her ne kadar, internetteki birçok bilgide saç için yağlar karışımı verilse de, inanın bize en doğrusu saf halde tercih etmektir. Sizlere tavsiye ettiğimiz aspir, çörek otu, susam, sarımsak, Hindistan cevizi yağı gibi seçeneklerden birine karar verin. Haftada iki kere düzenli olarak kullanın.

Sağlıkla kilo vermek, kas kütlesini güçlendirmek için spordan sonra beslenmenin inceliklerini bilmeniz gerekiyor. Bu sayede, vücudunuzun temel ihtiyaçlarını karşılarken, hayal ettiğiniz görüntüye kararlı bir şekilde kavuşabilirsiniz.

Baştan sona kadar özel haberimizi okumanızı tavsiye ederiz. Çünkü, spordan sonra beslenme hakkında olası tüm sorulara cevaplara sunuyoruz.

Spordan sonra ne zaman yemek yemeli?

Yürüyüş, koşu, pilates, ağırlık egzersizleri gibi spor türlerinden birini yapıyor olabilirsiniz. Her durumda, spor sonrası beslenme büyük önem taşıyor. İdeal olarak, sporu tamamladıktan 15 dakika sonra yemek yiyebilirsiniz. Bu besinlerin neler olduğuna değineceğim ama öncelikle önemli bir noktayı açıklığa kavuşturalım.

Sporu tamamlayınca su içmek gerekir mi?

Spor sırasında terleme ve solunum yoluyla su kaybedersiniz. Vücudunuzun su ihtiyacını mutlaka karşılamanız gerekir. Aksi halde, susuz kalan vücudun yağlanma eğilimi artar, zamansız iştah atakları gelir, kilo vermek zorlaşır… Bu yüzden spordan sonra 2-3 bardak kadar suyu, aralıklarla ve yudum yudum içmeniz faydalı olacaktır. Şimdi gelelim, spor sonrası için uygun besinlere…

Spordan sonra hangi besinler yenmelidir?

Spor sırasında kaslar aktif biçimde çalışır ve sağlıkla büyümeye devam etmesi için proteine ihtiyaç duyar. Bu sebeple, sonrası bitkisel veya hayvansal kaynaklı protein içeren besinler tüketmenizi tavsiye ederim. Hemen, örneklerle açıklayayım:

Hangi besinler kas kütlesini artırmayı sağlar?

Spordan 15 dakika sonra 2 adet haşlanmış yumurta yiyip protein ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Bitkisel protein olarak bir avuç içi kadar ceviz, fındık, badem veya fıstık yiyebilirsiniz.

Bitkisel protein kaynakları nelerdir?

Haşlanmış fasulye, barbunya, nohut gibi bakliyatlar hem protein hem sağlıklı karbonhidrat kaynağıdır. Spordan sonra beslenme için uygun besinlerdir. Bitkisel protein içeren kinoa, chia tohumu gibi besinler de yararlı ve ideal besinlerdir.

Hangi hayvansal gıdalarda protein vardır?

Bir su bardağı sıcak süt içmek, midede uzun süre kalarak tok hissetmenizi sağlarken protein ve karbonhidrat ihtiyacınızı karşılar. Tavuğun en yağsız kısmı göğüs etidir. Spor sonrasında avuç içi kadar haşlanmış tavuk göğsü ile öğün yapabilirsiniz.

L Carnitine almak daha çok yağ yakar mı?

Doğal formda L Carnitine içeren sığır veya kuzu eti, spor sonrası için uygundur. Izgara veya haşlama olarak pişirmelisiniz. Elbette, kişinin kilosuna göre değişmekle birlikte bir avuç içi kadar büyüklükte kırmızı et uygundur.

Egzersiz bitince meyve yenir mi?

Meyve, vücutta hızlıca enerjiye dönüştürülen karbonhidrat kaynaklarından biridir. Spora başlarken, kandaki glikojen seviyesini artırmak için spordan önce meyve yemek daha uygundur. Spordan sonra meyve yemek yerine, öncesinde tercih edin. Özellikle, muz içerdiği potasyum, karbonhidrat ve protein ile spor öncesi ve sonrası için mükemmel bir besin kaynağıdır. Kas yıkımını önler, kan şekerini hızlıca yükseltip enerji seviyesini artırır.

Spor yaptıktan sonra yemek kilo aldırır mı?

Şimdi! Bu sorunun iki cevabı var! Bazı insanlar spordan sonra “nasılsa kalori yaktım!” deyip fazla fazla yiyorlar. Bu da elbette, kilo almaya sebep oluyor. Bazı insanlar ise, “Çok kalori yaktım, aç kalayım da hızlı kilo vereyim” deyip hiçbir şey yemiyorlar. Her iki durumda da vücudun yağlanması artabilir, kişi kilo olabilir. Genel hatalardan biri olan “Ya hep, ya hiç!” durumuna kendinizi düşürmeyin. Az evvel yukarıda detaylarıyla anlattığım spordan sonra beslenme kurallarını uygulayın. Böylece hem kilo verir hem sağlıklı kas kütlenizi korursunuz.

Spordan sonra yağ yakan karışımlar var mı?

Eğer, akşamları spor yapıyorsanız yağ yakıcı yoğurt kürünü deneyebilirsiniz. Yoğurt ile protein ihtiyacı karşılanırken, baharatlar ile vücudun yağ yakım gücü artar.

İstenmeyen tüylerden kurtulmanın pratik yolu, jilet kullanımıdır. Peki, jiletle genital bölge temizliği nasıl yapılır? Size yardımcı olacak bilgiler, özel haberimizde yer alıyor.

 

İlk olarak, kadınlar için üretilmiş jiletlerden kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Başlığında krem bulunan, kesiklere sebep olmayan ürünler hayatınızı kolaylaştıracaktır.

Jiletle genital bölge öncesi hazırlanın!

Tüylerin yumuşaması ve kolayca temizlik için çeşitli yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Örneğin, bebe yağı sürerek pürüzsüz bir şekilde jiletle genital bölge tüylerinden kurtulabilirsiniz.

Duş jeli veya köpükleri tercih edebilirsiniz!

Genital bölge tüylerini almadan önce, genital bölge için özel üretilmiş duş jellerinden veya köpüklerden faydalanabilirsiniz. Böylece, jileti kolay hareket ettirebilirsiniz. Ayrıca, duş jeli veya köpük kılları yumuşatır. Tahrişi ve kıl dönmelerini önler.

Jileti aşağı ve yukarı doğru hareket ettirin!

Ağdayla alınmış gibi harika bir sonuç için jileti aşağı ve yukarı hareket ettirerek tüyleri alın. Tabii ki bunu, kadınlar için jilet kullanarak yapmalısınız. Eski tip, güvensiz jiletler genital bölgede kesiklere sebep olabilir.

Oturur pozisyonda daha rahat yapabilirsiniz!

Genital bölgedeki kılları haftada bir almak en uygunudur. Jilet uygularken oturur pozisyonda olmaya çalışın. Göremediğiniz yerler için küçük bir aynadan yardım alabilirsiniz.

Ilık suyla bolca durulayıp temizleyin!

Aldığınız tüyler genital bölgeye yapışabilir. Bunun için işlem bittikten sonra bol suyla durulayıp temizleyin. Ayrıca, havluyla fazla nemini alın. Ardından Hindistan cevizi yağı gibi yoğun nemlendirici bir doğal bakım ürünü kullanabilirsiniz.

Kullanım sonrası jiletinizi mutlaka temizleyin!

Jileti kullandıktan sonra iyice temizlemeyi unutmayın. Üzerindeki kalıntıları arındırmak son derece önemlidir. Ayrıca, paslanmaya başlayan jiletleri bir daha asla kullanmayın. Jileti temizledikten sonra biraz bebe yağı içinde bekletirseniz, jilet bıçaklarının ömrünü uzatabilirsiniz.

Haftada bir kez jiletle genital bölge alabilirsiniz!

Malum, jiletle alınan tüyler ağdaya göre daha hızlı uzar. Fakat, yeniden almak için uygun sürenin geçmesi gerekir. Her gün veya tüyler tam uzamadan almak, tahrişe sebep olabilir. Bunun için en iyisi, haftada bir kez veya tüylerin uzamasına göre iki kez jiletle almaktır.

Jilet sonrası kaşıntı nasıl geçer?

Genital bölgeye ağda nasıl yapılır?

Tüy dökücü krem nasıl kullanılır?

Evde tırnak uzatma yöntemleri ile hayal ettiğiniz görüntüye kavuşabilirsiniz! Uzun, sağlıklı ve güçlü tırnaklar için size özel tavsiyelerimiz var.

Özellikle, bitkisel bakım tarifleriyle tırnak uzatma hızını artırabilirsiniz. Ekonomik, kolay ve etkili teknikleri okumaya hemen başlayabilirsiniz.

Limon suyu ile tırnak uzatma mümkün!

Limon suyu ile her gün tırnakları pamukla veya doğrudan masaj ile beslemek kısa sürede sonuç alınmasını sağlamaktadır. Ayrıca limon suyunun içindeki vitaminler de tırnakların daha güçlü olmasına yardımcı oluyor.

Sirkeli tırnak bakımı ile harika sonuçlar!

Tırnak uzatmanın diğer bir yolu ise; içerisine sirke ve zeytinyağı karışımı bulunan ılık suya ellerinizi sokun. Yeteri kadar ellerinizi bu karışımlı suyun içinde tutun ve tırnaklarınızın bu sudaki mineralleri emmesini ve yumuşamasını sağlayın. Bu uygulamayı her gün, özellikle akşamları yatmadan önce yapın. Tırnaklarınızın güçlenmeye ve hızla uzamaya başladığını şaşırarak göreceksiniz.

Hindistan cevizi yağı ile daha güçlü olun!

Tırnak uzatma yöntemlerinden başka biri ise, Hindistan cevizi yağı ve limon suyu ile ovmaktır. Bütün bu uygulama yollarının her biri daha sağlıklı ve en önemlisi kırılmaya dayanıklı güçlü tırnaklara sahip olmanızı sağlayacaktır.

Tırnaklarınızı her gün nemlendirin!

Korumanın yanı sıra tırnak kenarlarını hafif fırçalayarak kan dolaşımını hızlandırabilir, çevresine besleyici kremlerle masaj uygulayarak güçlenmelerine yardımcı olabilirsiniz. Tırnak çevresini sürekli nemlendirmek ve kurumasını engellemek şeytan tırnaklarını önler.

Diş macunu ile lekelerden kurtulun

Tırnaklarınızda lekeler varsa, diş macunuyla kurtulabilirsiniz. Bu yöntem aynı zamanda tırnaklarınızın güçlenmesine ve hızlı uzamasına yardım ediyor. Uygulamak çok kolay! Tırnaklarınıza diş macununu sürüp 10 dakika bekletin ve ılık suyla durulayın. Bu tırnak bakımını haftada birkaç kez yapabilirsiniz.

Kabartma tozu ile güçlü tırnaklara sahip olun!

Evde tırnak bakımı harika bir karışım daha var! Tırnaklarınızı gönül rahatlığı ile bu karışıma teslim edebilirsiniz. Düzenli uygulamada tırnaklarınızın güçlenip güzelleştiğini göreceksiniz. Bir bardak suyun içine 7-8 damla limon suyu ve bir çay kaşığı kabartma tozu ilave etmelisiniz. Tırnaklarınızı karışımın içerisinde 10 dakika bekletip ılık suyla yıkayabilirsiniz.

Tırnak uzatmanın püf noktaları var!

Maden suyu, yumurta, ceviz, badem gibi mineral ve protein zengini besinleri sık sık tüketin. Manikür sırasında sert törpü kullanımı veya fazla baskılı törpüleme işlemlerinden kaçınmalısınız. Tırnakların güçlü ve sağlıklı olması için günde 2 litre su tüketin.

Genç, dinamik ve modern hayatın çizgisiyle FLO, kadınlar için farklı stilleri bir araya getirerek oluşturduğu yeni koleksiyonu ile sezona iddalı bir giriş yapıyor.

Aslıhan Güner

Stil sahibi kadınlara ihtiyacı olan her tarz ayakkabıyı sunan FLO’nun yeni koleksiyonunu son dönemin yükselen yıldızlarından Ebru Şahin, Aslıhan Güner ve Yağmur Tanrısevsin tanıtacak.

Yeni sezonda “Benim FLO’m Benim Dünyam” sloganıyla kadınlara seslenecek olan FLO, yılın trendlerini yansıtan modellerle moda severlerle buluşuyor. Kadınlar için her tarza ve moda uygun alternatifler sunan FLO, İlkbahar/Yaz Koleksiyonu’nu 3 ünlü isimle tanıtıyor. Son dönemin yükselen yıldızlarından; Ebru Şahin, Aslıhan Güner, Yağmur Tanrısevsin bu sezon FLO’nun yeni sezon marka yüzü oluyor…

Yağmur Tanrısevsin

 “Benim FLO’m Benim Dünyam” sloganıyla kadınlara seslenecek olan FLO, her kadının kendi hikayesinin başrolü olduğu, kendi modunu ve tarzını yansıttığı reklam filmleriyle de yeni sezona damga vuracak!

Ebru Şahin

Her mevsimin trend ayakkabıları arasında yer alan sneakerlar, ünlü oyuncu Ebru Şahin’in dinamik ve modern duruşuyla temsil edilecek. Kadınların vazgeçilmezi, şıklığı ve asaleti yansıtan topuklu ayakkabı koleksiyonun yüzü Aslıhan Güner olurken, yaz mevsimin gözde ürünleri olan terlik ve sandalet koleksiyonunu ise Yağmur Tanrısevsin tanıtacak.

Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, dünyayı etkileyen ve ülkemizde de vaka tespit edilen Corona virüsü özelinde görüş ve önerilerini paylaşıyor.

“Bu virüse karşı kişisel hijyen ve bağışıklık sistemi en önemli iki konu. Bağışıklık sisteminiz kuvvetli olursa ve hijyene dikkat ederseniz, korkmanıza gerek yok. En etkili maske, kendi bağışıklık sisteminizdir” dedi.

Maalesef Corona Virüs her yere yayıldı ve ülkemizde de görüldü. Çoğunluk panik halinde. Öncelikle sakin olunması gerekir diyen Dr. Ümit Aktaş, “Corona virüsü bağışıklık sisteminiz güçlüyse sizi öldürecek bir virüs değildir. Herkes maske peşinde, maskeler karaborsaya düşmüş durumda. Unutmayın, bu virüse karşı en korucu maske, sizin kendi bağışıklık sisteminiz. Daha koruyucu bir maske yok. Metro istasyonlarında satılan kâğıt maskeler sizi korumaz. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz en önemlisi” dedi.

Dr. Ümit Aktaş, Corona virüsünden korunmak için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin yollarını sıraladı.

İlk olarak zararlı besinleri hayatınızdan çıkarın. Beslenme son derece önemli. Beslenmeyi düzenlemek için hayatınızdan işlenmiş gıdaları çıkarın. Karbonhidratı beslenmenizden çıkarın, her türlü pakete girmiş gıdadan uzaklaşın.

Ardından panik olmayın ve sakin olun. Stresli ve üzüntülü insanların bağışıklık sistemi zayıflar. Yaşam seviniciniz, enerjiniz yüksek olsun. Yaşam sevinciniz yüksek olmadan korunamazsınız.

Üçüncü önemli konu; sigara gibi alkol gibi zararlıların hiç birine yaklaşmayın, bunlar bağışıklık sisteminizi zayıflatan en önemli faktörlerdir.

Bağışıklığınızı güçlendirmek için fermente gıdalarından faydalanın diyen Dr. Ümit Aktaş, “Ev yoğurdu, ev sirkesi ev turşusu, şalgam suyu bol bol tüketin. Bunlar hem antiviraldir hem de bağışıklık sisteminin ilk savunma duvarı olan probiyotikleri bol bol içerir.

Etiniz kuzu eti, tavuğunuz köy tavuğu, balığınız deniz balığı olsun. Sebzelerin hepsini mevsiminde yiyin ve bol bol sakatat tüketin. Sakatatların hepsi, paça çorbası kemik suyu, bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Sizi destekler. Unutmayın virüsten korunmak istiyorsanız ‘En güçlü maskeniz, kendi bağışıklık sisteminiz” dedi.

60 yaş üstündeyseniz mecbur kalmadıkça evden çıkmayın ve toplu taşıma kullanmaktan kaçının, toplu etkinliklere gitmeyin diye öneride bulunan Dr. Aktaş, “Kişisel hijyeninize çok önem gösterin. Ellerinizi sık sık beyaz sabunla etkili bir şekilde yıkayın. Sıvı sabunlar sizi korumaz. Ellerinizi içerden ve dışardan parmak aralarınıza girerek en az 20 saniye günde 10-15 kere yıkayın.

“Bağışıklık sistemini zayıflatan en önemli hastalık diyabettir. Şeker hastalığınız varsa bağışıklığınız zayıftır. Bağışıklık sistemi kürlerini bol bol uygulamanız gerekir. Şeker hastalarının hepsinin karbonhidrattan, şekerden, tahıldan uzak durmaları gerekir. Aynı şekilde kalp damar hastaları, kanser hastaları bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullandıkları için zayıf bir bağışıklığa sahiplerdir. Bu hastaların kendilerini topluluktan tecrit etmesi gerekir. En önemli korunma yöntemi budur” dedi.

Fermente gıdaların yanı sıra sofranızda bol bol çiğ soğan ve sarımsak bulunsun diyen Dr. Aktaş, “Kuşburnu bağışıklığınızı destekleyen en önemli meyvelerimizden biridir ve C vitamini deposudur. Ceviz, bağışıklığınızı destekleyen virüslere karşı koruyan en önemli gıdalardan biridir. Zerdeçal ve zencefil aynı şekilde antiviral besinlerdir. Brokolide bağışıklığı destekleyen besinler arasındadır. Fakat brokoliyi çiğ tüketmek gerekir. Yanınızda mutlaka karanfil taşıyın. Karanfil antibakteriyeldir” dedi.

Meme kanseri, kadınlarda en çok görülen kanser tipidir. Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücre gruplarının kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkar.

Meme kanseri belirtileri dikkate alınır ve meme kanserine erken tanı konulursa tedavinin başarı olasılığı oldukça yükselir.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Meme kanseri belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak, meme kanserini henüz başlangıç evresindeyken tespit etmek ve tedavisine başlayabilmek açısından çok önemlidir. Genellikle boyutu en az 1 cm olan kanser kitleleri el ile anlaşılabilir. Kanserli kitle meme dokusuna oranla daha serttir, düzensiz bir yapıdadır ve meme dokusu içerisinde rahat bir şekilde oynatılamaz.

Meme kanserinin belirtileri ise genel olarak şunlardır:

  • Meme dokusunda elle hissedilebilir bir sertlik ya da kitlenin bulunması. (Bu kitle meme dokusu dışında koltuk altında da olabilir.)
  • Memeler arasında sonradan gelişen bir simetri farkı olması
  • Meme ucunda ya da derisinde içe doğru çekilme olması
  • Meme ucunda ve çevresinde renk veya şekil değişiklikleri görülmesi.
  • Süregelen, tanısı konulmuş dermatolojik hastalıklarınızın dışında meme yapısında kızarıklık, yara, egzama ve çatlama gibi deri sorunlarının oluşması.
  • Meme ucunun yön veya şekil değiştirmesi.
  • Meme ucunda genişleme, düzleşme ve içe çökme gibi olağan dışı değişikliklerin gözlemlenmesi.
  • Memede olağan dışı boyut artışının veya şişliklerin gözlemlenmesi.
  • Memede farklı karakterlerde ve şiddetlerde ağrıların oluşması.
  • Nadir olarak gözlemlense de meme ucundan kanlı akıntı gelmesi.

Meme Kanseri Belirtileri, Kendi Kendini Muayene ve Düzenli Taramalar

Meme kanseri belirtileri kendini birçok farklı şekilde gösterebilir. Memede aynı anda ağrı, kızarıklık ve benzeri birden çok belirtinin bulunabileceği gibi yalnızca kitle de bulunabilir. Bundan dolayı, tüm meme kanseri belirtilerini tanımak, meme kanserinin istenmeyen boyutlara ulaşmasına engel olabilmek için çok önemlidir. Hastaların neredeyse %70’i kadar önemli bir kısmı, meme kanserini kendi kendini muayene ederken fark eder. O yüzden 20 yaşını doldurmuş olan kadınların memeleriyle ilgili yaşadıkları sorunları düzenli takip etmeleri ve kendi kendilerini muayene etmeleri erken tanı açısından büyük önem arz ediyor. Kendi kendini muayene, adet bitiminden yaklaşık 1 hafta sonra kadar, adet görmeyen kadınlarda ise kendileri tarafından belirlenen tarihlerde yapılmalıdır. Kendi kendine muayene sırasında öncelikle ayna karşısında meme yapısı gözlemlenmeli, meme dokusu ve koltuk altları el ile kontrol edilmelidir. Meme dokusunda değişiklik ya da sertlik gibi durumlar fark edildiğindeyse en kısa sürede doktora başvurulmalıdır.

Kendi kendine muayene dışında düzenli taramaları da ihmal etmemek önemli. Özelilkle 40 yaş üstündeki kadınların her yıl bir kere mamografi çektirmeleri, risk grubunda olanların ise doktorlarının önerisiyle taramalara daha erken yaşta başlamaları gerekir.

Hastalıklardan koruyan besinler, mutfağınızda sizi bekliyor! Beslenme planınıza ekleyeceğiniz şifalı yiyecekler ile bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

Sizler için hastalıklardan koruyan besinler ve kullanım yöntemleri için tavsiyeler hazırladık. Grip, nezle gibi hastalıklara yakalanmadan önce tedbir alabilirsiniz.

1. Hastalıklardan koruyan besinler var

Bilinen, en güçlü koruyuculardan biri sarımsaktır. Özellikle, kış mevsiminde sıkça tüketilmesi tavsiye edilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Sarımsaklı yoğurt, hastalık döneminde hızlı iyileşmeyi sağlar.

2. Soğan yiyerek bağışıklığı güçlendirin

Sarımsak gibi soğan da antibakteriyel ve antiseptik özelliklere sahiptir. Güçlü bir antioksidandır. Virüslere karşı vücudu korur. Hücrelerin hasar almasına engel olur ve bağışıklığı güçlendirir.

3. Kefirle salgınlardan korunabilirsiniz

Kefir, vücut direncini artıran probiyotik bir besindir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına, gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Probiyotik özelliğe sahip olduğu için sindirim sistemine faydalıdır. Bağırsak kanseri riskini azaltır. İştahsızlık, uykusuzluk, yüksek tansiyon, bronşit gibi daha birçok rahatsızlığa iyi gelen ve her gün tüketilmesi gereken mucizevi bir besindir.

4. Nar en güçlü doğal desteklerden biridir

Nar, kış aylarında yaşanan gribal enfeksiyonlara karşı etkili bir meyvedir. Kalbi korur ve damar tıkanıklıklarına engel olur. Yüksek tansiyona iyi gelir. Kansere karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Aynı zamanda C vitamini bakımından zengindir ve günde bir porsiyon nar tüketerek günlük almanız gereken C vitaminin yarısını alabilirsiniz.

5. Lahana bağışıklık sistemini güçlendirir

Lahana iyileştirici özelliğe sahip bir besindir. Özellikle mide ve sindirim problemlerinde lahanayla yapılan bir çorba oldukça etkili bir antibiyotiktir. Aynı zamanda bir antioksidan deposu olan lahana kronik hastalıklara iyi gelir, damar sağlığını korur.

6. Zencefil şifalı besinlerden biridir

Zencefil gribe, soğuk algınlığına  birçok faydası olan mucizevi bir besindir. Hazımsızlığa iyi gelir, sindirimi kolaylaştırır. Mide rahatsızlıklarında etkilidir. Ağrı kesici özelliğe sahiptir. Özellikle kış aylarında sık yaşanan grip, nezle gibi rahatsızlıklar için zencefil, bal ve limon karışımı yaparak, bağışıklığınızı güçlendirebilirsiniz.

7. Zerdeçal çok güçlü koruma sağlar

Kefir veya yoğurda ekleyip zerdeçal tüketebilirsiniz. Üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, hastalıklara karşı koruyan besinlerden biri olduğunu göstermektedir. Ayrıca, zerdeçal içeren besin takviyesi kullanabilirsiniz.

8. Kırmızı biber sağlığınızı güçlendirir

Kırmızı biber, potasyum kaynağıdır. Kalp krizi riskini azaltır. C vitamini bakımından zengindir. Bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirir. Ağrılara ve iltihaplara iyi gelir. Midedeki mikropları yok ederek mide rahatsızlıklarının önüne geçer. Kırmızı bibere kurutulmuş veya taze olarak mutlaka sofralarınızda yer vermelisiniz.

9. Brokoli her zaman sofranızda olsun

Brokoli, antioksidan özelliğe sahip C ve E vitaminleri bakımından zengin bir besindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle sigaraya bağlı akciğerlerde yaşanan hasarların onarılmasında yardımcıdır.

10. Ispanak doğal şifa kaynağıdır

Kalsiyum, magnezyum, A, B, C ve E vitaminleri bakımından zengin olan ıspanak bağışıklık için son derece faydalıdır. Bağışıklığı güçlendirerek enfeksiyonları önler. Kalbin dostudur, beyin sağlığını korur. Ispanak, mevsimi geldiğinde mutfaklarınıza sık sık sokmanız gereken bir sebzedir.

11. Kivi yiyerek vücudunuzu koruyabilirsiniz

Kivi, C vitaminin deposu ve güçlü bir antioksidandır. İçindeki pektin sayesinde vücudu toksinlerden arındırmaya yardımcıdır. Lifli yapısı sindirimi kolaylaştırır. Kan şekerini ve kolesterolü dengeler. Özellikle küçük çocuklarda yaşanan öksürme, hapşırma, nefes darlığı gibi rahatsızlıklara iyi geldiği görülmüştür.