Şunun için etiket arşivi: pandemi dönemi

Tam kapanmayla beraber vatandaşların evlerinde diğer aylara nazaran daha fazla hareketsiz kalacağı öngörülüyor. Uzmanlar, bu kapanma günlerinde evlerinde düzenli egzersiz hareketlerini uygulamanın koronayı ağır geçirme riskin ortadan kaldırdığını açıkladı.

Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre düzenli olarak yapılan egzersizin covid-19 hastalığını ağır şekilde geçirmeyi önlediği ortaya çıktı. Pandemi ile beraber artış gösteren hareketsiz yaşamdan özellikle de yaşlıların etkilendiğini belirten İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Fikri Eralp, “Hareket yaşlılar için son derece önemli. Yaşlılar kas hacimlerini kaybederler. Dolayısıyla eklem hareketlerine bağlı olarak da kas kayıpları söz konusudur. Eve kapanmayla birlikte günlük aktivitelerinden mahrum kalmaları, günlük yaşam aktivitelerinden uzaklaşmış olmaları, bireylerin bu sürecini biraz daha hızlandırdı” diye konuştu.

”HİÇBİR ŞEY YAPAMIYORSANIZ YÜRÜYÜN!”

Egzersizlerin sağlık açısından ciddi faydaları olduğunu öne süren Eralp, sözlerini şöyle tamamladı:

“Haftada 3 ya da 4 gün düzenli egzersiz yapılmalı. Erişkin bireylerin ağır performans sergilemesini beklemek doğru değil. Çömelip kalkmalar, uzanmalar, esnemeler; el, dirsek, omuz ve kalça, diz eklemlerini aktive eden egzersizler yapabilirler. Hiçbir şey yapılamıyorsa yürümeleri bile yeterli olacaktır. Bir direnci yenmelerini beklememek gerekir. Küçük toplarla, kısa iplerle diz ve kalça eklem hareketleri yapılabileceği gibi, ön kol kasları için avuç içinde top sıkma, el parmaklarını açıp kapama, omuz eklemleri için kolları yana açıp, tutma, yine kolları yukarı omuz üzerinde tutma gibi egzersizlerle birlikte özellikle kalça ve diz eklemleri için çömelip, kalkmalar önerilebilir. Bu egzersizlerin bazıları iskemleye oturma pozisyonunda da yapılabilir.

Bu egzersizler belli sayılarda ve tekrarlarla yorulmadan ve zorlanmadan yapılmalıdır. Ev içindeki gençlerin destekleri de erişkinler için motivasyon unsuru olacaktır. Erişkinlerimiz ev içerisinde günlük aktiviteleri tekrarlayarak bir set haline de dönüştürebilirler. Başarmak ve yapıyor olmak erişkinlerimizi ayrıca motive de edecektir. Tam kapanmada da yapabildiğimiz kadar kendimize zaman ayırmamız önemli.”

İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Elif Erol, Covid-19 salgınından çocukların nasıl etkilendiğini açıkladı.

1 buçuk senedir hayatımızda olan Covid-19 salgını hayatımızın her alanında gözle görülür değişikliklere neden olmuştur. Değişen bu zorlu süreçte hayata ayak uydurmak, maddi manevi kayıplarımızın üzüntüsünü yaşamak bir diğeri ise sürecin seyri. Biz yetişkin kimseler bile bu kadar zorlanırken pandemi de çocukların başına neler geliyor?  İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Elif Erol şöyle yanıtladı:

‘’Bu süreçte çocukların hayatlarında okul ev, sanal gerçek oldu. Ellerinden aldığımız tabletleri zorla tutuşturur olduk. Zevk araçları eziyet araçlarına dönüştü. Temel sorunsal, çocukların covid korkusundan ziyade eğitime endekslenmiş, sıkıştırılmış hayatlarında alamadıkları nefes. Elbette, özellikle bu yıl birinci sınıfta olan ailelerin, çocukları için duydukları akademik endişeleri nispeten fazla ve bu durum anlaşılabilir, değişen eğitim platformları da endişe yaratabilir, sanal eğitim yeterli bulunmayabilir ve ek destek arzusu doğabilir. Ancak tüm bunlar karşısında gösterilen ebeveyn tutumunun, çocuğun hayatındaki kayıplarla ilişkisi gözden kaçırılmamalıdır. Üzerlerindeki eğitim baskısını, kaldırabileceğinden daha fazla hisseden çocuklar ailelerine karşı sevgi, şefkat, güven yerine korku, kaçınma, öfke duyguları geliştirmeye başladılar’’ dedi.

ÇOCUKLAR RUHSAL OLARAK YIPRANIYOR

Pandemiden çocukların da hiç tahmin etmeyeceğiniz kadar etkilendiğine değinen Erol, şöyle devam etti: ’’Ebeveynlerin bazıları kontrol edemedikleri dış dünyadaki hakimiyetlerini, çocukları üzerindeki kontroller ile sağlamaya çalışıyorlar gibi görünmekte. Şüphesiz bunu istemeden ve zarar verebildiklerini algılamadan yapıyorlar. Çocuklarının pandemide kaybolan sosyal yaşamlarını ve diğer gelişim alan becerilerini, akademik başarıya tutunarak dengelemeye çalışıyorlar. Eğitim elbette elzem ancak sağlık olmadan eğitimden bahsedebilmekte mümkün değil. Sağlık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ruhsal ve bedensel olarak tam bir iyilik hali olarak tanımlanır. Bedensel olarak belki bir sorunları yok çocukların ama ruhsal olarak onlarda en az bizler kadar hırpalanmaktadırlar. Birçok bilimsel yayın, ruhsal olarak huzurlu olunamayan bir ortamda bilişsel öğrenmenin sekteye uğrayabileceğini ortaya koymuştur. Yani bir çocuğun kaygıları, korkuları, öfkesi yüksekse, okuduğunu anlamama, öğrenmeye isteksizlik, dikkat ve konsantrasyon bozuklukları gibi öğrenme sorunları gösterebilir. Bu açıdan düşünüldüğünde ebeveynlerin mevcut tutumlarını değerlendirmeleri ve gerekli esnekliği göstermelerinde çocukları ve ilişkileri açısından sayısız faydalar vardır’’ ifadelerini kullandı.