Şunun için etiket arşivi: prematüre bebek

Mersin’de, 600 gram ağırlığında “prematüre” doğan Eylül bebek, 134 günlük tedavisinin ardından hayata tutundu. Parmak bebek, anne ve babasına kavuştu.

Mersin’in Toroslar ilçesinde yaşayan Sidar ve Faruk Akay çifti, ikinci çocuklarını kucaklarına alma heyecanını yaşadılar. Eylül adını verdikleri bebekleriyle birlikte zorlu bir süreçten geçtiler. 

Anne Sidar, hamileliğin henüz 22. haftasındayken ani gelişen kanama ve sancılar nedeniyle Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doğuma alındı. Akay çifti, normal doğumla 600 gram ve 32 santimetre uzunluğunda dünyaya gözlerini açan kızları Eylül’ü 134 günlük tedavisinden kucaklarına alabildi.

Eylül bebek

PREMATÜRE DOĞDU

Eylül bebek, organları gelişmediği ve solunum yetmezliği çektiği için bir süre kuvözde tedavi altına alındı. Sabırla uygulanan tedavinin ardından parmak bebek, 134 gün sonra 1980 gram ve 40 santimetre uzunluğa ulaşarak zorlu yaşam mücadelesini kazandı.

Ailesine teslim edilen bebek, sağlık çalışanlarının alkışları eşliğinde hastaneden taburcu edildi.

Eylül bebek 134 günlük tedavisinin ardından taburcu oldu

“YAŞAM ŞANSI YÜZDE 1’İN BİLE ALTINDAYDI”

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Birim Sorumlusu Uzman Dr. Mustafa Akçalı, hamileliğin 24. haftasından önce dünyaya gelen bebeklerde yaşam şansının çok az olduğunu söyledi.

Akçalı, “Sadece Türkiye değil dünya genelini de düşündüğümüzde yaşam şansı çok azdı, yüzde 1’in bile altındaydı. Kalbi atan her bebeğe sonuna kadar müdahale ederiz. Biz şansı veririz, kullanır ya da kullanamaz… Bu tamamen ona bağlı olan bir şeydi. Eylül bebeğimize elimizden geldiği kadar şansı sonuna kadar verdik. Çok şükür o da bu şansı çok iyi kullandı. Annesinin karnında durduğu süre kadar da biz baktık ona” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Uzman Dr. Akçalı, prematüre dünyaya gelen Eylül’ün tedavi takibini, Yenidoğan Uzmanı Dr. Hüseyin Şimşek ile birlikte yaptıklarını ve onu hayata döndürmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

“134 GÜN ÇOK KÖTÜ GEÇTİ”

Anne Sidar Akay da zorlu süreci anlatırken şu ifadelere yer verdi:

“Gece gündüz korktum, ağladım. Yaşayacağına inanmadım. Tüm doktor ve hemşirelerden Allah razı olsun. Şu an çok mutluyum. 134 gün çok kötü geçti. Her telefon çaldığında ‘kızın öldü’ diyecekler sanıyordum. Her gün aklımdaydı. Çok zor geçti.”

Baba Faruk Akay da sağlık çalışanlarının emekleri sayesinde tarifi olmayan bir duygu yaşadıklarını ve bebeklerine kavuştukları için çok mutlu olduklarını dile getirdi.

Hamilelikte bebeğin sağlığı için istenmeyen bir durum olan erken doğum, 37. haftadan önce doğan bebeklerde gerçekleşir. Erken ve geç doğum olmak üzere aşamaları olan doğum eyleminde her anne ve baba adayının bilmesi gereken bilgileri sizler için araştırdık. Peki erken doğum nedir? Erken doğum belirtileri nelerdir, ne zaman başlar? Erken doğum olmaması için ne yapılmalı? Sağlıklı bebek kaçıncı haftada doğar?

Bebeğini kucağına almayı sabırsızlıkla bekleyen anne ve baba adayları, ilk defa anne ve baba olacak olmanın mutluluğuna erişmek isterken bu duruma bazen bebekler de eşlik etmek isteyebilir. Normal şartlar altında doktorun bebeğin doğum tarihi için hesapladığı tarih son adet dönemi tarihinin ilk gününden bu yana ki 280 gün yani 40 haftaya tekabül ettiği vakittir. Sağlıklı bir bebeğin doğumu 37-42 hafta aralığında gerçekleşirken riskli bebek grubu 37. haftadan önce erken doğum ile doğanlardır. Beklenen vakitten çok daha erken bir zamanda doğmak isteyen miniklerin bu durumu kulağa her ne kadar hoş gelse de bazı sağlık problemleri ile karşılaşmaları kaçınılmaz olacağı için uzmanlar tarafından önerilmemektedir. 37. haftadan önce dünyaya gelen bebeklerin dünyaya gelmesi erken doğum, 42. haftadan sonra doğmaları ise geç doğum olarak nitelendirilmektedir. Peki sağlıklı bir bebek tam olarak kaçıncı haftada doğmalı? Her hamilenin erken doğum riski ile ilgili bilmesi gerekenler…

ERKEN DOĞUM NEDİR? ERKEN DOĞUM BELİRTİLERİ NELERDİR?

İstatiksel verilere baktığımızda her 100 doğumdan 13’ünde erken doğumun olduğunu görüyoruz. Kadınlarda bu durumu tetikleyen faktörler arasında tüp bebek yönteminin yaygınlaşması ve beraberinde ise çoğul gebeliklerin artması gelmektedir. 37. haftadan önce doğan bebeklerin doğumuna erken doğum denir iken bu duruma eşlik eden erken doğum belirtilerini de iyi bilmek gerekir. Normal doğum zamanı ile aynı belirtileri gösteren doğumun erkenden olabileceğinin sinyallerini veren ilk işaretler…

Düzenli ya da devamlı olarak görülen sık kasılmalar (kasılmalar gittikçe şiddetlenir)
Vakitsiz bir şekilde ansızın görülen sırt ve bel ağrısı (özellikle sırt ağrıları)
Regl dönemindeki ağrıya benzer sancılar
Hafif karın krampları
Vajinal lekelenme ya da hafif kanamalar
Suyun gelmesi (bebeğin içinde olduğu ve çevresini saran kesenin zarı yırtılınca akan sıvı)
Vajinal akıntı tipinde değişiklik

ERKEN DOĞUM NEDEN OLUR? ERKEN DOĞUM RİSK FAKTÖRLERİ

Hamilelikte istenmeyen bir durum olan erken doğum bebekler için olumsuz durumları beraberinde getirebilecek bir problemdir. Bebeğin anne karnındaki yolculuğundan bu yana dış dünyaya adapte olabilmeleri için gerekli olan organların gelişimi tamamlanmalıdır. Organ gelişimi yetersiz olan bebeklerin dünyaya geldikten sonra hayatları boyu yaşayabilecekleri bazı sorunlar ya da çocukluk evresinde ortaya çıkabilecek öğrenme güçlükleri gibi durumlar kendini gösterebilecektir.

Erken doğumu tetikleyen riskli durumlar:

Anne adayının öncesinde erken doğum yapması,
Rahim ağzının kısa olması,
Geçirilen her iki hamilelik arasının kısa olması,
Rahim ya da rahim ağzında yapılan ameliyat,
Çoğul gebelik,
Kanamalar,
Yeterli kilo alımının sağlanamaması.

ERKEN DOĞUM NASIL ANLAŞILIR? ERKEN DOĞUM OLMAMASI İÇİN NE YAPILMALI?

Hamilik döneminde anne adaylarının karşılaşabilecekleri erken doğum riskinin teşhisi yalnızca doktorlar tarafından uygulanacak Vajinal muayenedeki rahim ağzı açıklığının ölçülmesi ile değerlendirilebilir. Herhangi bir yumuşama veya açılma oluşmuşsa,  bir süre doktor kontrolü ile sıkı takibe alınır. Bu takip sırasında rahim kasılmalarının şiddeti, sıklığı ve bebeğin kalp atımı izlenir. Anne ve baba adaylarının bilmesi gereken önemli bir konu da 37. haftadan önce görülen her kasılma ya da doğum eylemi erken doğumu beraberinde getirmez.

Doğum eylemi başlayan hamilelerin sadece  yüzde 10’luk dilimi durdurulamaz ve kendisini takip eden ilk haftada doğum meydana gelir. Ortalama yüzde 30’unda ise doğum kendiliğinden durur.

Erken doğumu önlemek için yapılabileceklerin başında magnezyum sülfat gibi ilaçların kullanımı idealdir. Bu ilaçlar kasılmaları durduracağı için erken doğum riskini de önler. Erken doğumu durdurmadaki asıl amaç kortizon tedavisinin bebeğin akciğerlerinin gelişimi için etkili olmasıdır. Kortizon tedavisi 24-34. hafta aralığında etkisini gösteren bu tedavinin dışında erken doğum belirtilerine saptanırsa derhal başlanmalıdır.

ERKEN DOĞUM NE KADAR ERTELENEBİLİR?

Kesin olarak ne kadar ertelendiği belli olunmayan erken doğumda bebeğin rahimde duracağı gün hem hayatta kalma hem de sağlıklı doğması için doğumu geciktirmek için müdahale edilmesi ile gerçekleştirilebiliyor. Erken doğum sinyali olarak kasılmalar başladıysa yatak istirahatinde bulunulabilir veya damardan sıvı enjekte edilebilir. Erken doğumu tetikleyen şeyin enfeksiyon olduğu düşünülüyorsa doktor antibiyotik verebilir.

Erken doğumun önüne geçilemiyorsa veya akciğerlerin gelişmesi isteniyorsa steroid verilebiliyor.

ERKEN DOĞUMDA YALANCI SANCI GÖRÜLÜR MÜ? BRAXTON KASILMASI NEDİR?

Hamilelik döneminde anne adaylarının karşılaşabildikleri Braxton kasılması yani yalancı kasılmalar genelde erken doğumla karıştırılır. Anne adayını normal doğuma hazırlayan ama erken doğumu getirmeyen bu kasılma türünde gerçek sancılarla yalancı sancılar arasındaki farkları bilmek gerekir. Peki gerçek sancılarla yalancı sancılar hangi belirtilerle kendini gösterir?

 

Hamilelikte bebeğin sağlığı için istenmeyen bir durum olan erken doğum, 37. haftadan önce doğan bebeklerde gerçekleşir. Erken ve geç doğum olmak üzere aşamaları olan doğum eyleminde her anne ve baba adayının bilmesi gereken bilgileri sizler için araştırdık. Peki erken doğum nedir? Erken doğum belirtileri nelerdir, ne zaman başlar? Erken doğum olmaması için ne yapılmalı? Sağlıklı bebek kaçıncı haftada doğar?

Bebeğini kucağına almayı sabırsızlıkla bekleyen anne ve baba adayları, ilk defa anne ve baba olacak olmanın mutluluğuna erişmek isterken bu duruma bazen bebekler de eşlik etmek isteyebilir. Normal şartlar altında doktorun bebeğin doğum tarihi için hesapladığı tarih son adet dönemi tarihinin ilk gününden bu yana ki 280 gün yani 40 haftaya tekabül ettiği vakittir. Sağlıklı bir bebeğin doğumu 37-42 hafta aralığında gerçekleşirken riskli bebek grubu 37. haftadan önce erken doğum ile doğanlardır. Beklenen vakitten çok daha erken bir zamanda doğmak isteyen miniklerin bu durumu kulağa her ne kadar hoş gelse de bazı sağlık problemleri ile karşılaşmaları kaçınılmaz olacağı için uzmanlar tarafından önerilmemektedir. 37. haftadan önce dünyaya gelen bebeklerin dünyaya gelmesi erken doğum, 42. haftadan sonra doğmaları ise geç doğum olarak nitelendirilmektedir. Peki sağlıklı bir bebek tam olarak kaçıncı haftada doğmalı? Her hamilenin erken doğum riski ile ilgili bilmesi gerekenler…

ERKEN DOĞUM NEDİR? ERKEN DOĞUM BELİRTİLERİ NELERDİR?

İstatiksel verilere baktığımızda her 100 doğumdan 13’ünde erken doğumun olduğunu görüyoruz. Kadınlarda bu durumu tetikleyen faktörler arasında tüp bebek yönteminin yaygınlaşması ve beraberinde ise çoğul gebeliklerin artması gelmektedir. 37. haftadan önce doğan bebeklerin doğumuna erken doğum denir iken bu duruma eşlik eden erken doğum belirtilerini de iyi bilmek gerekir. Normal doğum zamanı ile aynı belirtileri gösteren doğumun erkenden olabileceğinin sinyallerini veren ilk işaretler…

Düzenli ya da devamlı olarak görülen sık kasılmalar (kasılmalar gittikçe şiddetlenir)
Vakitsiz bir şekilde ansızın görülen sırt ve bel ağrısı (özellikle sırt ağrıları)
Regl dönemindeki ağrıya benzer sancılar
Hafif karın krampları
Vajinal lekelenme ya da hafif kanamalar
Suyun gelmesi (bebeğin içinde olduğu ve çevresini saran kesenin zarı yırtılınca akan sıvı)
Vajinal akıntı tipinde değişiklik

ERKEN DOĞUM NEDEN OLUR? ERKEN DOĞUM RİSK FAKTÖRLERİ

Hamilelikte istenmeyen bir durum olan erken doğum bebekler için olumsuz durumları beraberinde getirebilecek bir problemdir. Bebeğin anne karnındaki yolculuğundan bu yana dış dünyaya adapte olabilmeleri için gerekli olan organların gelişimi tamamlanmalıdır. Organ gelişimi yetersiz olan bebeklerin dünyaya geldikten sonra hayatları boyu yaşayabilecekleri bazı sorunlar ya da çocukluk evresinde ortaya çıkabilecek öğrenme güçlükleri gibi durumlar kendini gösterebilecektir.

Erken doğumu tetikleyen riskli durumlar:

Anne adayının öncesinde erken doğum yapması,
Rahim ağzının kısa olması,
Geçirilen her iki hamilelik arasının kısa olması,
Rahim ya da rahim ağzında yapılan ameliyat,
Çoğul gebelik,
Kanamalar,
Yeterli kilo alımının sağlanamaması.

ERKEN DOĞUM NASIL ANLAŞILIR? ERKEN DOĞUM OLMAMASI İÇİN NE YAPILMALI?

Hamilik döneminde anne adaylarının karşılaşabilecekleri erken doğum riskinin teşhisi yalnızca doktorlar tarafından uygulanacak Vajinal muayenedeki rahim ağzı açıklığının ölçülmesi ile değerlendirilebilir. Herhangi bir yumuşama veya açılma oluşmuşsa,  bir süre doktor kontrolü ile sıkı takibe alınır. Bu takip sırasında rahim kasılmalarının şiddeti, sıklığı ve bebeğin kalp atımı izlenir. Anne ve baba adaylarının bilmesi gereken önemli bir konu da 37. haftadan önce görülen her kasılma ya da doğum eylemi erken doğumu beraberinde getirmez.

Doğum eylemi başlayan hamilelerin sadece  yüzde 10’luk dilimi durdurulamaz ve kendisini takip eden ilk haftada doğum meydana gelir. Ortalama yüzde 30’unda ise doğum kendiliğinden durur.

Erken doğumu önlemek için yapılabileceklerin başında magnezyum sülfat gibi ilaçların kullanımı idealdir. Bu ilaçlar kasılmaları durduracağı için erken doğum riskini de önler. Erken doğumu durdurmadaki asıl amaç kortizon tedavisinin bebeğin akciğerlerinin gelişimi için etkili olmasıdır. Kortizon tedavisi 24-34. hafta aralığında etkisini gösteren bu tedavinin dışında erken doğum belirtilerine saptanırsa derhal başlanmalıdır.

ERKEN DOĞUM NE KADAR ERTELENEBİLİR?

Kesin olarak ne kadar ertelendiği belli olunmayan erken doğumda bebeğin rahimde duracağı gün hem hayatta kalma hem de sağlıklı doğması için doğumu geciktirmek için müdahale edilmesi ile gerçekleştirilebiliyor. Erken doğum sinyali olarak kasılmalar başladıysa yatak istirahatinde bulunulabilir veya damardan sıvı enjekte edilebilir. Erken doğumu tetikleyen şeyin enfeksiyon olduğu düşünülüyorsa doktor antibiyotik verebilir.

Erken doğumun önüne geçilemiyorsa veya akciğerlerin gelişmesi isteniyorsa steroid verilebiliyor.

ERKEN DOĞUMDA YALANCI SANCI GÖRÜLÜR MÜ? BRAXTON KASILMASI NEDİR?

Hamilelik döneminde anne adaylarının karşılaşabildikleri Braxton kasılması yani yalancı kasılmalar genelde erken doğumla karıştırılır. Anne adayını normal doğuma hazırlayan ama erken doğumu getirmeyen bu kasılma türünde gerçek sancılarla yalancı sancılar arasındaki farkları bilmek gerekir. Peki gerçek sancılarla yalancı sancılar hangi belirtilerle kendini gösterir?

Hamilelikte bebeğin sağlığı için istenmeyen bir durum olan erken doğum, 37. haftadan önce doğan bebeklerde gerçekleşir. Erken ve geç doğum olmak üzere aşamaları olan doğum eyleminde her anne ve baba adayının bilmesi gereken bilgileri sizler için araştırdık. Peki erken doğum nedir? Erken doğum belirtileri nelerdir, ne zaman başlar? Erken doğum olmaması için ne yapılmalı? Sağlıklı bebek kaçıncı haftada doğar? Erken doğumu önlemek için kullanılan ilaçlar neler?

Bebeğini kucağına almayı sabırsızlıkla bekleyen anne ve baba adayları, ilk defa anne ve baba olacak olmanın mutluluğuna erişmek isterken bu duruma bazen bebekler de eşlik etmek isteyebilir. Normal şartlar altında doktorun bebeğin doğum tarihi için hesapladığı tarih son adet dönemi tarihinin ilk gününden bu yana ki 280 gün yani 40 haftaya tekabül ettiği vakittir. Sağlıklı bir bebeğin doğumu 37-42 hafta aralığında gerçekleşirken riskli bebek grubu 37. haftadan önce erken doğum ile doğanlardır. Beklenen vakitten çok daha erken bir zamanda doğmak isteyen miniklerin bu durumu kulağa her ne kadar hoş gelse de bazı sağlık problemleri ile karşılaşmaları kaçınılmaz olacağı için uzmanlar tarafından önerilmemektedir. 37. haftadan önce dünyaya gelen bebeklerin dünyaya gelmesi erken doğum, 42. haftadan sonra doğmaları ise geç doğum olarak nitelendirilmektedir. Peki sağlıklı bir bebek tam olarak kaçıncı haftada doğmalı? Her hamilenin erken doğum riski ile ilgili bilmesi gerekenler…

ERKEN DOĞUM NEDİR? ERKEN DOĞUM BELİRTİLERİ NELERDİR?

İstatiksel verilere baktığımızda her 100 doğumdan 13’ünde erken doğumun olduğunu görüyoruz. Kadınlarda bu durumu tetikleyen faktörler arasında tüp bebek yönteminin yaygınlaşması ve beraberinde ise çoğul gebeliklerin artması gelmektedir. 37. haftadan önce doğan bebeklerin doğumuna erken doğum denir iken bu duruma eşlik eden erken doğum belirtilerini de iyi bilmek gerekir. Normal doğum zamanı ile aynı belirtileri gösteren doğumun erkenden olabileceğinin sinyallerini veren ilk işaretler…

Düzenli ya da devamlı olarak görülen sık kasılmalar (kasılmalar gittikçe şiddetlenir)
Vakitsiz bir şekilde ansızın görülen sırt ve bel ağrısı (özellikle sırt ağrıları)
Regl dönemindeki ağrıya benzer sancılar
Hafif karın krampları
Vajinal lekelenme ya da hafif kanamalar
Suyun gelmesi (bebeğin içinde olduğu ve çevresini saran kesenin zarı yırtılınca akan sıvı)
Vajinal akıntı tipinde değişiklik

ERKEN DOĞUM NEDEN OLUR? ERKEN DOĞUM RİSK FAKTÖRLERİ

Hamilelikte istenmeyen bir durum olan erken doğum bebekler için olumsuz durumları beraberinde getirebilecek bir problemdir. Bebeğin anne karnındaki yolculuğundan bu yana dış dünyaya adapte olabilmeleri için gerekli olan organların gelişimi tamamlanmalıdır. Organ gelişimi yetersiz olan bebeklerin dünyaya geldikten sonra hayatları boyu yaşayabilecekleri bazı sorunlar ya da çocukluk evresinde ortaya çıkabilecek öğrenme güçlükleri gibi durumlar kendini gösterebilecektir.

Erken doğumu tetikleyen riskli durumlar:

Anne adayının öncesinde erken doğum yapması,
Rahim ağzının kısa olması,
Geçirilen her iki hamilelik arasının kısa olması,
Rahim ya da rahim ağzında yapılan ameliyat,
Çoğul gebelik,
Kanamalar,
Yeterli kilo alımının sağlanamaması.

ERKEN DOĞUM NASIL ANLAŞILIR? ERKEN DOĞUM OLMAMASI İÇİN NE YAPILMALI?

Hamilik döneminde anne adaylarının karşılaşabilecekleri erken doğum riskinin teşhisi yalnızca doktorlar tarafından uygulanacak Vajinal muayenedeki rahim ağzı açıklığının ölçülmesi ile değerlendirilebilir. Herhangi bir yumuşama veya açılma oluşmuşsa,  bir süre doktor kontrolü ile sıkı takibe alınır. Bu takip sırasında rahim kasılmalarının şiddeti, sıklığı ve bebeğin kalp atımı izlenir. Anne ve baba adaylarının bilmesi gereken önemli bir konu da 37. haftadan önce görülen her kasılma ya da doğum eylemi erken doğumu beraberinde getirmez.

Doğum eylemi başlayan hamilelerin sadece  yüzde 10’luk dilimi durdurulamaz ve kendisini takip eden ilk haftada doğum meydana gelir. Ortalama yüzde 30’unda ise doğum kendiliğinden durur.

Erken doğumu önlemek için yapılabileceklerin başında magnezyum sülfat gibi ilaçların kullanımı idealdir. Bu ilaçlar kasılmaları durduracağı için erken doğum riskini de önler. Erken doğumu durdurmadaki asıl amaç kortizon tedavisinin bebeğin akciğerlerinin gelişimi için etkili olmasıdır. Kortizon tedavisi 24-34. hafta aralığında etkisini gösteren bu tedavinin dışında erken doğum belirtilerine saptanırsa derhal başlanmalıdır.

ERKEN DOĞUM NE KADAR ERTELENEBİLİR?

Kesin olarak ne kadar ertelendiği belli olunmayan erken doğumda bebeğin rahimde duracağı gün hem hayatta kalma hem de sağlıklı doğması için doğumu geciktirmek için müdahale edilmesi ile gerçekleştirilebiliyor. Erken doğum sinyali olarak kasılmalar başladıysa yatak istirahatinde bulunulabilir veya damardan sıvı enjekte edilebilir. Erken doğumu tetikleyen şeyin enfeksiyon olduğu düşünülüyorsa doktor antibiyotik verebilir.

Erken doğumun önüne geçilemiyorsa veya akciğerlerin gelişmesi isteniyorsa steroid verilebiliyor.

ERKEN DOĞUMDA YALANCI SANCI GÖRÜLÜR MÜ? BRAXTON KASILMASI NEDİR?

Hamilelik döneminde anne adaylarının karşılaşabildikleri Braxton kasılması yani yalancı kasılmalar genelde erken doğumla karıştırılır. Anne adayını normal doğuma hazırlayan ama erken doğumu getirmeyen bu kasılma türünde gerçek sancılarla yalancı sancılar arasındaki farkları bilmek gerekir. Peki gerçek sancılarla yalancı sancılar hangi belirtilerle kendini gösterir?