Yüksek oranda lif içeren armut, özellikle sindirim sorunlarına fayda sağlar. Kabızlığın yaşanmasını önleyen armut bağırsakların fonksiyonlarını düzenler. Ayrıca mideyi rahatlatan armut, içerdiği yüksek miktarda su sayesinde cilt tabakasınında yenilenmesini sağlar. Peki Armutun faydaları nelerdir?
Gül ailesine ait olan armut meyvesi, pyrus cinsine ait bir ağaçta yetişir. Avrupa, Asya ve Afrika gibi ülkelerde 30 çeşidi bulunmaktadır. Oldukça yüksek sıvıya sahip olan armut; yeşil, sarı ve kahve renkleri bulunmaktadır. Kalorisi düşük olan armut, yüzyıllardır tüketilen meyveler arasında ilk sırada yer alır. Yapılan araştırmalarda kolon kanseri hastalığını önlediği tespit edilmiştir. Dünyanın hemen hemen her yerinde rahatlıkla yetişen armut, kış aylarında vücudun ihtiyacı olan su miktarını sağlar. Ara öğün olarak iki tane tüketildiğinde uzun süre tokluk sağlar. Ancak bağırsak işlevselliği bozuk olan kişilerin armut tüketimine dikkat etmesi gerekir. Aksi halde fazla çalıştırarak ishal olmasına neden olur. Eski zamanlarda armut kabuğu ve yaprakları alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılırdı. Dünya genelinde en fazla üretimini Çin yapmaktadır. Armut çiçekleri kurutulup çayı yapılır. Bu çay sinirleri yatıştırarak rahat bir uyku sağlar.
KAÇ ÇEŞİT ARMUT VARDIR?
– Melez bir yapısı olan Etruska armudu, en erken olgunlaşan türdür.
– Çok fazla dikeni olan Akça armut meyvesi, dik şekli ve at kısmının etli olmasıyla bilinir.
– Ülkemiz de en fazla üretilen June Beauty armut, haziran ayı güzeli olarak kabuk edilir.
– Yüzyıllardır olan Ankara armudu, uzun süre bozulmadan kendi kendini muhafaza edebilir.
ARMUDUN FAYDALARI NELERDİR?
– Folik asit içeren armut, kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürür. Böylece kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlayan durumları indirger. Özellikle damarların esnekliğini koruyarak kan akışının daha sağlıklı yapılamasını sağlar.
– Bir vücudun günlük ihtiyacı olan kalsiyum, demir, potasyum ve sodyum gibi mineralleri kolaylıkla karşılar.
– K ve C vitaminleri bakımından zengin olan armut hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin direncini artırır. Bu yüzden uzmanlar hem mevsim geçişlerinde hem de kış aylarında sıklıkla tüketilmesini sağlar.
– Bağırsak florasını korur. Sindirimi kolaylaştırır. Böylece kansere yakalanma riskini azaltır. Metabolizmanın işlevselliğini artırır.
– Kandaki insülin direncini kırarak şekerin azalmasını ya da yükselmesini önler. Bu yüzden diyabet hastalarının tüketmesi tavsiye edilir.
– Yapılan başka bir araştırmada armudun sinir hücrelerini yatıştırdığı için depresyon, stres, kronik yorgunluk ve uykusuzluk sorunlarına fayda sağlar.
– Özellikle ileri yaşlara görülme ihtimali olan kemik hastalıklarını önlemekte etkili olan armut, kemik kütlesini de artırır.
– Bağışıklığı düzenlediğinden vücudun aniden ısınmasını önler. Bu sayede yüksek ateşi olan kişilerin tüketmesinde fayda var.
– Vücuttaki serbest radikalleri idrar yoluyla atmada yardımcı olur. Böbreklerin fonksiyonlarını artırarak vücudun sıvı kaybetmesini önler.
ARMUDUN ZARAR VAR MIDIR?
Düşük tansiyonu olan kişilerin tüketmemesi gerekir. Çünkü armudun tansiyonu düşürme özelliği vardır. Her şeyde olduğu gibi armudun da aşırısı zararlıdır. Sindirim sorunlarına neden olan armut aşırısı bağırsak florasını bozar. İshal olma durumunu artırır.
Lif oranı yüksek olan kestane mevsimi geldi. İnsan sağlığına inanılmaz faydaları olan kestane hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Alerjiye ya da zehirlenmeye neden olabilir. Bu yüzden uzmanlar tüketiminde dikkat edilmesi konusunda da uyarıda bulunur. Sindirim sistemine fayda sağlayan kestane, aynı zamanda içeriğinde B vitamini kompleksi içerir. Peki Kestanenin faydaları nelerdir?
Kayıngiller ailesine ait olan kestane ağacındaki meyvelerin tüketimi Antik Yunan tarihine kadar dayanıyor. Güney Avrupa’dan Asya’ya kadar tüketimi uzanan kestanenin dışı kalın bir kabukla kaplıdır. İçinde bol et bulunan kestane tama bir karbonhidrat kaynağıdır. Ülkemizde ise en fazla Ege bölgesinde yetiştirilir. Aydın ilinde daha fazla yetiştirilmesine rağmen kestane şekeri imalatı Bursa’da yapılır. Kestane un haline getirilerek de kullanılır. Bunun dışında çörek, kek ve pasta yapımında ham maddedir. Kestane ağacı da meşe ağacı gibi sert bir yapıya sahip olduğundan mobilyacılık da kullanılır. Fransa başta olmak üzere birçok Kuzey Avrupa ülkesinde et yemeklerine eklenir. Sindirimi kolay olan kestane yüksek miktarda lif içermektedir. Yağ oranı az olan kestane, B1, B2 ve C vitaminleri içerir. Günde dört tane tüketildiğinde vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüzde yüzü karşılanır. Kabukları kaynatılıp elde edilen su çay olarak tüketilebilir. Bu çay mide asidini dengeler. Bağırsak florasını düzenler. Kısacası sindirimi düzenler.
KESTANENİN FAYDALARI NELERDİR?
– Diyabet lifi içeren kestane, düşük şekerli besinler grubuna girer. Şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. Ayrıca kandaki şeker oranını düzenler. Lif bakımından zengin olması sadece şeker hastalarına değil aynı zamanda kilo vermek isteyen kişiler için de idealdir.
– Yüksek oranda C vitamini içeren kestane, güçlü bir antioksidandır. Bu özelliği sayesinde bağışıklığı serbest radikalli hücrelerden arındırır. Beyaz kan hücrelerinin üretimini destekler. Kanın çoğalmasını sağlar. Ayrıca kan ve bağışıklığa bağlı oluşan hastalıkları engeller.
– Kemik sağlığının en temeli magnezyum maddesidir. Magnezyum vücuda alındığında demir emilimi gerçekleştirmek için kullanıldığından vücut bu madde açısından eksiklik yaşar. Ancak kestanedeki yüksek magnezyum hem demir emilimini hem de magnezyumu sağlar.
– B vitamini kompleksi beyinin işlevini artırmada etkilidir. Kestane B vitamini bakımından zengin olduğundan hem beyin hem de sinir hücrelerini yeniler. Özellikle uzmanlar günde dört tane kestanenin hafızayı artırdığını ileri yaşlara görülme ihtimali olan unutkanlığı önlediğini vurguluyor.
– Kanı artırıyor ancak lan basıncını düşüren nadir besinlerden biridir. Bu bakımdan kalp ve damar hastalıklarının oluşumunu önler. Aynı zamanda damarların sertleşmesinin de önüne geçerek tıkanıklık gibi durumların riskini azaltır.
PEKİ KESTANE ALERJİSİ NASIL OLUR? KESTANE ZEHİRLENMESİ NEDİR?
Kestanenin içerdiği bir protein maddesini bağışıklık sistemi kötü bir bakteri olarak algılar ve ona karşı korunma oluştururken vücutta bir takım ciddi komplikasyonlar meydana gelir. Bu duruma kestane alerjisi denir. Aynı şekilde arıların çiçek özlerinden meydana gelen kestane balı ya da kestane şekeri olarak adlandırılanlar içinde geçerlidir.
Kestaneye karşı alerjisi olduğu kimseler tarafından bilinse de bazı kimseler bu durumu bilmez. Özellikle çocuklukta fark edilen bu durum sırasında tüketilen kestane sonucu ortaya çıkan duruma ise kestane zehirlenmesi denir.
KESTANE ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
– Burun bezlerinin şişmesi ile oluşan burun tıkanıklığı, hapşırma,
– Boğazların kızarmasına bağlı gelişen öksürme ve hırıltı,
– Ciltte gelişen deformasyonlara bağlı kızarıklık, kaşıntı ve dökülme,
– Ayrıca gözlerde yanma, yaşarma ve kızarma hissi,
– Dil ve ağız kenarında karıncalanma,
– Solunumda sıkıntı çekme,
– Kan basıncı aniden değiştiğinden aşırı terleme ve soğuma yaşanması,
– Karın ağrısı akabinde gelişen mide bulantısı ve kusma hissi gibi belirtiler gösterir. İleri boyutlusu ise kişi nefes almakta zorlandığından bilinç kaybı yaşamasıdır.
KESTANE ALERJİSİ NASIL TEŞHİS EDİLİR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?
Alerjiler kan ve deri prick testleri ile anlaşılır. Öncelikle neye alerjinizin olup olmadığını öğrenmek bir hastanede bu testleri yaptırmalısınız. Lateks alerjisi sıklıkla avokado, muz, kestane, elma, havuç, kavun, patates ve domates gibi besinlerden kaynaklı ortaya çıkar. Kestane alerjisinin belli bir tedavisi yoktur. Belirtilerden en yaygın olan ne ise uzman ona göre ilaç tedavisi uygular.
Bursa’nın ormanlarında toplanmaya başlanan Kocayemiş meyvesi özellikle ağzı ve cilt yaralarına fayda sağlar. Bir diğer adı dağ çileği olan kocayemiş çam ormanlarında rastlanır. C vitamini açısından zengin olan dağ çileği hücrelerin hızla yenilenmesini sağlar. Güçlü bir idrar söktürücü özelliği olan Kocayemiş aynı zamanda kurt dökmede de doğal besinlerin başında gelir. Peki Kocayemişin faydaları nelerdir?
Funda ailesine bağlı olan ağaçta yetişen kocayemişe aynı zamanda biledin de denir. Özellikle Akdeniz’de rahatlıkla yetişen kocayemiş, gelişimi yavaş tamamlayan bir meyvedir. Sarı olarak ağaçlarda görülen kocayemişin, kırmızıya dönmesi durumunda hem kışın hem de yenilebilirliğinin habercisidir. Çilek ağacı olarak da bilinen kocayemiş, fazla tüketilmesi tavsiye edilmez. İçeriğindeki maddeler nedeniyle sinir sistemini iyice gevşetir. Ancak yüzyıllar boyunca hem meyve olarak tüketilmiş hem yaprakları kurutularak çay yapılmış hem de alternatif tıpta ilaç olarak kullanılmıştır. Güçlü bir gevşetme etkisi olan kocayemiş, eski çağlarda yapılacak olan cerrahi operasyonlardan önce hastaya verilirdi. Ülkemizde Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki ormanlık alanlarda kendiliğinden yetişen kocayemiş, çiçek açınca ilkbaharın, sarı meyve ile sonbaharın müjdecisidir. Üzerinde dikenli gibi olan çıkıntılar vardır. Çileğe benzer ancak tadı tamamen farklıdır. Çalı formunda bir ağaç yapısı vardır. Meyvesi oldukça etlidir.
BURSA ORMANLARINDA TOPLANIYOR KİLOSU…
Bursa yöresinde davulga olarak bilinen dağ çileği ya da kocayemiş Ekim ayında toplanır. Çam ormanlarının içinde kendiliğinden yetişen bu meyve pazarda kilosu 18 liraya satılıyor. Kocayemişi toplayan Mehmet Yılmaz, “Bu meyve denizi gören ormanlarda yetişiyor. Kendi kendine yetişiyor. Tamamen organiktir. Ekim ayında toplanmaya başlanır. Ocak ayına kadar toplanabilir. Çok faydalı bir meyvedir. Bir kişi çok olan bölgeye giderse günde 100 kilo toplayabilir. Bu meyvenin kilosunu pazarda 18 liradan satıyoruz” şeklinde konuştu.
KOCAYEMİŞİN FAYDALARI NELEDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?
– İçeriğindeki çekirdeklerle beraber yenilebilen kocayemiş, diş ve diş eti hastalıklarını önlemede etkilidir. Çözücü maddeler içeren meyve diş tabakasında diş fırçasından daha detaylı temizlik yapar.
– Kırmızı rengine sahip olan tüm meyvelerde olduğu gibi antioksidan ve antienflamatuar özelliği olan kocayemiş, hücrelerin yapısını hem korur hemde güçlendirir. Bu özelliği sayesinde romatizma, enfeksiyon, kemik hastalılarının yanı sıra kanserin oluşumunu da önler.
– Çocuklarda daha fazla görülen bağırsak kurtları ciddi bir sindirim sorunudur. Doğal ilaçlar arasında ise kocayemiş yer alır. Kocayemiş hem kurtların dışkılama ile atılmasını sağlar. Hem de bağırsak florasını korur.
– Güçlü bir antioksidan olduğundan idrardaki enfeksiyonlu hücreleri atar. Mesanede idrar birikmesini önler. Özellikle kadınlarda daha fazla görülen idrar yolunda mantar oluşumu gibi ciddi hastalıkları önler.
– Ergenlik döneminde artan ve bazılarında o dönemden sonra da görülme oranı yüksek olan akne ve sivilce oluşumunu engellemek için de fayda sağlayan kocayemiş, cilt yüzeyinde siyah nokta ve gözenek oluşumunun da önüne geçer.
– Karaciğer ve akciğeri temizlemede güçlüdür. Özellikle akciğerlerde sigaranın oluşturduğu deformeyi ortadan kaldırarak eski sağlığına kavuşturur.
– Sağlıksız beslenme ve yetersiz su tüketimi sonucu böbreklerde ortaya çıkan taş ya da kumun dökülmesini kolaylaştırır. İçerdiği sıvı sayesinde de böbrek bezlerinin çalışma fonksiyonlarını artırır.
KOCAYEMİŞ NASIL TÜKETİLİR?
Taze olarak tüketilen kocayemiş, kurutulup öğütülerek bal ile karıştırılıp da kullanılabilir. Bal ile karıştırıldığında özellikle boğaz enfeksiyonu ve sindirim problemlerine iyi gelir. Yaprakları kurutulup çay yapılır. Ayrıca kaynatılan bu su cilt toniği olarak kullanılabilir. Reçeli yapılabilir. Tatlı pasta yapımına eklenebilir.
Bilim insanları kovid-19 virüsü hakkında araştırmalarına devam ediyor. Özellikle kış aylarının yaklaşmasıyla beraber görülme riski olan gribin, koronovirüsün ölüm riskini artırdığı ortaya çıkarıldı.
İngiliz bilim insanları Liverpool Üniversitesi’nde yaptıkları araştırmanın sonucunu bioRxiv portalında yayınladı. Bilim insanlarının araştırma sonucuna göre grip ve koronavirüsü peş peşe yaşayanların ölüme riskinin artığını söyledi. Hayvanlar üzerinde yapılan bu deneyde bir grup fareye koronavirüs enjekte edilirken diğer ikinci gruba ise hem koronavirüs hem de grip virüsü enjekte edildi. İkinci grubun zamanla komplikasyonları arttı. şiddeti yükselen iki virüs bazı farelerin ölümüne neden oldu.
Ancak sadece koronavirüs alan farelerin iyileşme sürecinin normal seyirde gittiği tespit edildi. Prof. James Stewart araştırmayla ilgili şunları söyledi:
“Grip bulaştırılan farelere replikasyonu azaltılmış koronavirüs enjekte edilmesine rağmen bu grupta artan enflamatuar tepki gözlemlendi. Bu, insanların Kovid-19’u ağır geçirmelerinin ana nedeni.”
İki virüs karşısında bağışıklık sistemi gücünü yitirdiğinden hızla gelişen belirtiler vücudun direncini kırar. Özellikle azalan antikorlar virüslerin etkilerinin önüne geçemez.
Çoğu kişi tarafından bilinmeyen ama antioksidan bakımından güçlü besin olan siyah domatese aynı zamanda Akdeniz domatesi denir. Kumato oalrak bilinen siyah domates oldukça etli ve sulu bir sebzedir. Domates olgunlaştıkça siyahlaşır. Özel koşullarda az miktarda üretildiği için oldukça pahalıdır. Sizler için siyah domates hakkında merak edilenleri araştırdık. Peki Siyah domatesin faydaları nelerdir?
İlk kez 1970 yılında İspanya’da yaşayan Luis Ortega ismindeki bir genç tarafından keşfedilen siyah domates tohumu yaban mersini ve normal domatesin 3-4 katı antioksidana sahiptir. İspanya dışında 11 Akdeniz ülkesinde de sera usulü yetiştirilen siyah domates, ülkemizde ise Antalya’da yetiştirilir. Geçtiğimiz yıl 400 ton elde edildiği açıklanmıştı. Bilimsel literatürde kumato olarak geçen siyah domates olgunlaştıkça siyah rengini alır. Akdeniz iklim kuşağında yetiştiğinden Akdeniz domatesi olarak da geçer. Genelenkse tarım yöntemleriyle yetiştirilen siyah domates tohumunun bir diğer çeşidide kırım tohumdur. Bu da Rusya’da yetiştirilir. Siyah domates tohumu, Perlit toprağa yanmış hayvan gübresi karıştırılarak ekilir. Oda sıcaklığı isteyen tohum nem ve rutubet istemez. Işık almayan gölge serini yerde kolayca çiçeklenir. Kokusu ve lezzeti oldukça güzeldir. Bol sulu ve etli olan siyah domates antioksidan bakımından zengin olduğundan kanser tedavisinde etkili olabileceği düşünülüyor. Halen üzerinde araştırma yapılan siyah domates normal domates gibi tükelilebilir. Ancak domatesin asıl kökeni Amerika’da Galapagos adalarına dayanır. Genetiksel olarak kırmızı domates ile aynıdır.
SİYAH DOMATESİN FADYALARI NELERDİR?
Kumato domatesindeki likopen diğer besinlerde bulundan daha etkilidir. Neredeyse domates tüm faydasını bu maddeye borçludur. Likopen maddesi vücuttaki hücrelerin yapısını kouryarak yenilenmesini detsekler. Böylece mutasyona uğrayıp kanser ya da daha farklı hastalıkalrın oluşmasını önler. Ayrıca siyah tohum doğal asidik ve lif bakımından da zengin olduğundan sindirim sorunlarına da fayda sağlar.
Mide duvarını mide asidinden koruyan siyah domates ülser ve reflü gibi yaşam kalitesini düşüren sağlık sorunlarının oluşmasının önüne geçer. Aynı zamanda içerdiği lif bağırsaklardaki flora oranını korur. Daha fonksiyonlu çalışmasını sağlar.
Çok fazla vitamin ve mineral barındıran siyah domates, kozmetik ve ilaç firmalarında kullanılır. Yaşlanmayı geciktiren siyah domates, cilt tabakası dermiste oluşan ve yüzeye çıkan sivilce akne ve gözenek gibi sorunları da önler.
Dünyada en çok şeker üretiminin sağlandığı besin olan şeker kamışının ne olduğunu biliyor musunuz? Sizler için sıcak bölgelerde yetişen ve pancardan sonra en çok şekerin elde edildiği besin olan şeker kamışı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki şeker kamışı nerelerde nasıl kullanılır? Şeker kamışının faydaları nelerdir? İnsan sağlığına inanılmaz faydaları olan şeker kamışı hakkında merak edilenler..
Dünya şeker üretiminin yüzde 70’ini karşılayan şeker kamışını en çok Kübalılar üretip tüketmektedir. Özellikle tükettikleri kahveye batıran Kübalılardan tüm dünyaya yayılmıştır. Brezilya ise şeker kamışını araba yakıtı olarak kullanıyor. Dondurma ve gıdalarda kullanılan şeker kamışın hikayesi asırlar öncesine dayanıyor. Verimli topraklarda 2 ve 6 metreye kadar çıkan şeker kamışının boyu, en çok Brezilya ve Hindistan’da yetişmektedir. En verimlileri sıcak ve tropikal topraklarda olur. 90 ülkede üretimi olan bitki bol yağışa ihtiyaç duyar. B vitamin kompleksi ve demir bakımından doğada bulunan en güçlü besindir. Pekmez ve suya dönüştürüldüğünde faydaları iki kat artmaktadır. Şeker oranı en yüksek olanı olgunlaşmış olan kamışlardır.
ŞEKER KAMIŞININ FAYDALARI NELERDİR? ŞEKER KAMIŞI SUYU NE İŞE YARAR?
– Şeker lifleri bakımından oldukça zengindir. Bu sayede doğal olarak kandaki düşür şekeri yükseltir. Diğer şeker türlerine karşı alerjisi olanlar için uzmanların önerdiği zararsız bir şekerdir.
– Karaciğer toksinlenmesini önlemede etkili olan şeker kamışı antioksidan maddeler bakımından zengindir. Ayrıca tüketilen tüm zararlı maddeleri kısa sürede vücuttan atarak temizlenmesini destekler.
– Şeker suyu ya da şeker pekmezi tüketildiğinde vücuttaki mutasyona meyilli hücrelerin sağlığını koruyarak kanseri önler. Bağışıklık sistemindeki serbest radikallerle savaşmada etkili bir besinidir.
– İçerdiği doğal şeker sayesinde kandaki şeker hücrelerini artırır. Kansızlık yaşayanlar için tüketilmesi tavsiye edilen en sağlıklı doğal besindir.
– Spor yapanlar için vücudun günlük enerji miktarını yükselterek yorgunluk stres gibi rahatsızlıkların yaşanmasını engeller. Gün boyu zinde kalan vücudun konsantresi de artmış olur.
– Kemiklerin sağlıklı gelişmesini destekler. Kas ve kemiklerdeki kalsiyum miktarını artırır.
– Sindirim problemleri için tüketilmesi tavsiye edilen şeker kamışı, yanma ve ekşime gibi rahatsızlıkların önüne geçer.
– Kuru ve sürekli öksürük için alternatif tıp uzmanları tarafından tavsiye edilir. Aynı zamanda boğazı ve akciğeri de temizler. Astım ve bronşit gibi rahatsızlıkları engeller.
– Kozmetik ürünlerin ham maddesinde kullanılan şeker kamışı, cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlar.
En güçlü probiyotiklerden biri olan turşu özellikle virüslerin baş düşmanıdır. Enfeksiyonlu hastalıklar için doğal ilaç olan turşu suyuna bal ekleyip tüketildiğinde güçlü bir balgam söktürür ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. İçeriğinde birden fazla besinin minarel ve vitaminini içerdiğinden faydası oldukaç çok olan turşu suyu hakkında merak edilenleri araştırdık. Turşu suyunun faydaları nelerdir?
Turşu çeşitli sebze veya meyvelerin karıştırılıp yapılır. Tuzlu ve sirkeli suda bekletilen bu besinlerin bir süre sonra asidik özellikleri suya karışır. Uzun süre havasız ve güneş görmeyen bir ortamda bekletilerek yapılan turşuların insan sağlığına birçok faydası vardır. Arkaik kültüründen kalan bu karışım aynı zamanda tıbbı tedavilerde de kullanılmıştır. Yöntemin amacı yazları bulunan besinleri kışları da tüketilmesi amaçlanmıştır. Türk mutfağında etli yemeklerle tüketilen turşu adeta vazgeçilmez bir garnitür olmuştur. Ev yapımı olan turşular hakkında uzmanlar bağışıklığı güçlendiren doğal ilaç olarak bahseder. Güçlü bir antioksidan özelliği olan turşuya mide ekşimesi sırasında bal ekleyerek tüketildiğinde fayda sağlar. Yüzyıllar önce Arkaik kültüründe yapılmaya başlayan turşu büyük topraktan yapılma küplerde yapılırdı. O yıllarda ticarette ciddi bir yeri olan turşu, genellikle salatalık, lahana, biber, yeşil domates, yaban eriği, acur, pancar, ayva ve elma sebze ya da meyvelerden yapılır. Kurulumunda ise damak zevkine bağlı defne yaprağı, çekilmemiş karabiber, limon, sarımsak, dere otu, maydanoz gibi malzemelerde eklenebilir. Bu süreçten sonra laktik fermantasyon sürecine giren besinler bekledikçe tur denilen hali alır.
TURŞU SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR?
– Gün içerindeki hareketsizlikten kaynaklanan kasılmalara iyi gelir. Kas arasında biriken toksinleri vücuttan atar.
– Hava değişimleri vücut ısısını oldukça değiştirir bu da sıvı kaybına neden olur. Turşu suyu böbrek üstü bezlerini çalıştırarak vücuttaki sıvı oranını dengeler.
– Güçlü bir antioksidan olduğundan bağışıklık sistemini hastalıklara karşı güçlendirir.
– Metabolizmayı çalıştırarak kilo vermek isteyenlere yardımcı olur. Vücutta yağ birikimine izin vermez. Özellikle bölgesel zayıflamalar da etkilidir.
– Yemeklerden sonra yaşanan mide rahatsızlıkların riskini azaltır.
– Kanda bulunan şeker oranını dengeler.
– Sinir sistemini güçlendirerek unutkanlık ve alzheimer gibi hastalıkların yaşanma ihtimalini sıfırlar.
TURŞU SUYUNA BAL EKLEYİP TÜKETİRSENİZ…
– İleri yaşlarda daha sık rastlanan kas ve kemik tutulmalarını engellemek için kan seviyesinin ve kalsiyum oranının dengede olması gerekir. Turşu suyunda bol miktarda bulunan kalsiyum bunun durumu engelleyen en doğal besindir. İçerisine bal eklenip tüketildiğinde bu faydasını ikiye katlar.
– Yağlı yemeklerden sonra özellikle yaşanan mide ekşimesi gibi rahatsızlıkları önlemek için de bu karışımı tüketebilirsiniz.
– Soğuk havalarla beraber artan faranjite de antibiyotik etkisi yapan bu karışım düzenli tüketildiğinde kuru ve sürekli öksürüğü önler.
– İçerdiği yüksek miktarda antibakteriyel sayesinde de bağırsak ve midede fazla bulunan toksinleri idrar yolu ile atar.
– Yemek borusunda oluşma ihtimali olan kanserli hücrelerin azalmasına yardımcı olur. Aynı zamanda bağışıklığı güçlendirerek kış hastalıklarını önler.
EV YAPIMI TURŞU NE İŞE YARAR?
Aniden gelişen mide bulantısı gibi sağlık sorunları karşısında ev yapımı turşunun inanılmaz etkisi vardır. Mide asidiğini dengeleyerek kramplar yaşamasını ve içindeki besinleri geri yemek borusuna geçmesini engeller. Ayrıca güçlü bir antioksidan olduğundan vücut hücrelerini yeniler. Bağışıklık sistemindeki hücreleri güçlendirerek virüslere karşı güçlü bir kalkan oluşturur. Özellikle uzmanlar son zamanlarda artan corona virüslerine karşı ev yapımı yoğurt ve turşunun etkili olacağını vurguluyor. Sindirim sisteminde de sıklıkla karşılaşılan kabızlık sorununa fayda sağlar. Yemek sonrası yaşanan şişkinliği önler.
Hemen her gün tükettiğimiz özellikle et yemekleri ile iyi giden ayran hakkında bilmediğiniz her şeyi araştırdık. Fermente bir yapısı olan ayranın kabızlıktan gastirite kadar tüm sindirim hastalıklarına fayda sağlar.Yoğurt ve suyun karışımından elde edilir. Peki ayranın faydaları nelerdir? Uzmanlar her gün düzenli bir bardak ayran tüketmek hem uzun süre tok tuttuğunu hem de uykuyu düzenlediğini vurgular.
Besin değeri en yüksek olan yoğurt süt ve süt mayasından elde edilir. İçeriğinde canlı laktik asit bakterileri sayesinde fermente yapıya sahip olan yoğurt insan sağlığına birçok fayda sağlıyor. 6000 yıldır üretilen yoğurttan elde edilen ayran ise yoğurdun sağladığı faydaların aynısını sağlar. Artı bir yönü ise vücudun sıvı oranını yükseltir. Sindirim için oldukça fayda sağlayan ayran tuvalet ihtiyacına en iyi gelen besindir. Anadolu topraklarında ilk kez üretilen ve tüm dünyaya yayılan yoğurttan yapılan meze ise yemeklerin yağ ve tuz oranlarını dengeleyerek vücutta hasar oluşumunu önler. Osmanlı zamanında kullanılan en sağlıklı besin yoğurt sadece vücut sağlığına değil cilt sağlığına da oldukça katkı sağlar. İçeriğinde sodyum, protein, potasyum, folate, tiamin, A, B, C, E, K ve B12 vitaminleri bulunmaktadır.
AYRANIN FAYDALARI NELERDİR?
– Mevsim geçişlerinde vücutta yaşanan basınç ve ısı oranını ayarlamada yardımcı olur. Böylece vücudu hastalıklara karşı hazırlar. Özellikle yemek sonrasında tüketildiğinde vücuttaki ter bezlerinin aşırı salgılanmasını önler.
– Çoğu kişi yemeklerden sonra hazımsızlık, şişlik ve gaz problemi yaşar. Bu durumlarla karşılaşmamak için yemek sonrası bir bardak tüketilmesinde fayda var. Yemeklerdeki yağların enden olduğu rahatsızlığı azaltarak sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra biriken bakterileri de idrar yolu ile atar. Bağırsa florasını dengelemede en faydalı besin ayrandır. Böylece gaza neden olan toksinlerin birikmesini önler.
– Kilo vermek isteyenlerin diyet listelerinde ilk sırada yer alır. Güçlü besin değerleri sayesinde vücudun uzun sür enerji ve tok kalmasını sağlar. Bu sayede sadece kilo vermeye değil aynı zamanda gün içerisinde yaşanan stres ve yorgunluğa da iyi gelir. Özellikle kapalı alanlarda çalışanların her gün bir bardak tüketilmesi tavsiye edilir.
– Yoğurt ile elde edilen ayran cildin elastik yapısı içinde oldukça faydalıdır. Cildin deforme olmuş alanlarını düzenlemede etkili olan ayran, tonik olarak kullanılabilir.
– Spor yapan kişilerin düzenli tüketmesi gereken besinlerin başında gelen ayran, kemik ve kas gelişimine katkı sağlar. Uzmanlar özellikle ergen ve hamilelerin tüketmesini önerdiği ayran içerdiği kalsiyum sayesinde kemik gelişimini destekler.
– Vücuttaki kolesterol artıkça damarların tıkanmasına neden olur. Bu da kalp hastalıklarının artmasına zemin hazırlar. Bu durumu dengelemenin en sağlıklı yolu ayrandır. Ayrıca ayran tansiyonu da dengeleyerek ani felç riskini azaltır.
– Sinir hücrelerini yatıştırarak sinirlilik gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Beyin sağlığını güçlendirir. Melatonin hormonunun salgılayarak akşamları kişinin rahat uyku çekmesini sağlar. Unutkanlık riskini azaltır.
HER GÜN BİR BARDAK AYRAN İÇERSENİZ NE OLUR?
Özellikle diyet yapanlar için ideal besinler arasında yer alan ayran, uzun süre tok tutmaya yardımcı olur. Ara öğün olarak tüketilmesi tercih edilir. Bunun yanı sıra uyku problemi yaşanlar içinde ayran etkilidir. Düzenli tüketildiğinde melatonin hormonun çalışmasını destekler böylece kişinin rahat bir uyku çekmesine yardımcı olur. Ancak uzmanlar her gün tüketecek olan kişiler için şu uyarıda bulunuyor. Yağlı yoğurttan yapılmaması daha sağlıklı ayrıca içeriğine tuz konulmamasının daha faydaldı olabileceğini vurguluyor.
Yüksek oranda lif içeren armut, özellikle sindirim sorunlarına fayda sağlar. Kabızlığın yaşanmasını önleyen armut bağırsakların fonksiyonlarını düzenler. Ayrıca mideyi rahatlatan armut, içerdiği yüksek miktarda su sayesinde cilt tabakasınında yenilenmesini sağlar. Peki Armutun faydaları nelerdir?
Gül ailesine ait olan armut meyvesi, pyrus cinsine ait bir ağaçta yetişir. Avrupa, Asya ve Afrika gibi ülkelerde 30 çeşidi bulunmaktadır. Oldukça yüksek sıvıya sahip olan armut; yeşil, sarı ve kahve renkleri bulunmaktadır. Kalorisi düşük olan armut, yüzyıllardır tüketilen meyveler arasında ilk sırada yer alır. Yapılan araştırmalarda kolon kanseri hastalığını önlediği tespit edilmiştir. Dünyanın hemen hemen her yerinde rahatlıkla yetişen armut, kış aylarında vücudun ihtiyacı olan su miktarını sağlar. Ara öğün olarak iki tane tüketildiğinde uzun süre tokluk sağlar. Ancak bağırsak işlevselliği bozuk olan kişilerin armut tüketimine dikkat etmesi gerekir. Aksi halde fazla çalıştırarak ishal olmasına neden olur. Eski zamanlarda armut kabuğu ve yaprakları alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılırdı. Dünya genelinde en fazla üretimini Çin yapmaktadır. Armut çiçekleri kurutulup çayı yapılır. Bu çay sinirleri yatıştırarak rahat bir uyku sağlar.
KAÇ ÇEŞİT ARMUT VARDIR?
– Melez bir yapısı olan Etruska armudu, en erken olgunlaşan türdür.
– Çok fazla dikeni olan Akça armut meyvesi, dik şekli ve at kısmının etli olmasıyla bilinir.
– Ülkemiz de en fazla üretilen June Beauty armut, haziran ayı güzeli olarak kabuk edilir.
– Yüzyıllardır olan Ankara armudu, uzun süre bozulmadan kendi kendini muhafaza edebilir.
ARMUDUN FAYDALARI NELERDİR?
– Folik asit içeren armut, kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürür. Böylece kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlayan durumları indirger. Özellikle damarların esnekliğini koruyarak kan akışının daha sağlıklı yapılamasını sağlar.
– Bir vücudun günlük ihtiyacı olan kalsiyum, demir, potasyum ve sodyum gibi mineralleri kolaylıkla karşılar.
– K ve C vitaminleri bakımından zengin olan armut hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin direncini artırır. Bu yüzden uzmanlar hem mevsim geçişlerinde hem de kış aylarında sıklıkla tüketilmesini sağlar.
– Bağırsak florasını korur. Sindirimi kolaylaştırır. Böylece kansere yakalanma riskini azaltır. Metabolizmanın işlevselliğini artırır.
– Kandaki insülin direncini kırarak şekerin azalmasını ya da yükselmesini önler. Bu yüzden diyabet hastalarının tüketmesi tavsiye edilir.
– Yapılan başka bir araştırmada armudun sinir hücrelerini yatıştırdığı için depresyon, stres, kronik yorgunluk ve uykusuzluk sorunlarına fayda sağlar.
– Özellikle ileri yaşlara görülme ihtimali olan kemik hastalıklarını önlemekte etkili olan armut, kemik kütlesini de artırır.
– Bağışıklığı düzenlediğinden vücudun aniden ısınmasını önler. Bu sayede yüksek ateşi olan kişilerin tüketmesinde fayda var.
– Vücuttaki serbest radikalleri idrar yoluyla atmada yardımcı olur. Böbreklerin fonksiyonlarını artırarak vücudun sıvı kaybetmesini önler.
ARMUDUN ZARAR VAR MIDIR?
Düşük tansiyonu olan kişilerin tüketmemesi gerekir. Çünkü armudun tansiyonu düşürme özelliği vardır. Her şeyde olduğu gibi armudun da aşırısı zararlıdır. Sindirim sorunlarına neden olan armut aşırısı bağırsak florasını bozar. İshal olma durumunu artırır.
Toplumda her bireyde birinde görülme olasılığı olan makat kanama ya da rektal kanama bazı hastalıkalrın habercisidir. Yaşamı olumsuz etkileyen rektal kanama genellikle orta yaş ve üzeri görülme sıklığı artar. Peki rektal kanaması nedir? Rektal kanama hangi hastalıkların habercisidir?
Kanser gibi ciddi rahatsızlıkların habercidi de olan bilen makatta kanama ya da rektal kanama, çoğu kişinin utandığından dolayı uzmana danışmaktan çekindiği rahatsızlıkların başında gelir. Genellikle yaş ve üstü kişilerde sıklıkal görülen makat kanamasında erken teşhis oldukça önemlidir. Bilimsel adı rektal kanama olan makat kanaması sadece dışkılama sırasında değil nomral bir şekilde de kanamaya yol açar. Rektal kanama genellikle kalın bağırsak ya da anüs kısmında meydana gelen olumsuz bir rahatsızlık sonucu görülür. Makattaki kanama şekli ikiye ayrılır. Dışkılama haricinde damla şeklinde iç çamaşırında rastlanan kanamada hemoroid ve fissür gibi rahatsızlıkların belirtisidir. Buna anala hastalıklar denir. Bunun dışında makat ile beraber gelen kanama ise bağırsaklarda bir sorun olabileceğine işarettir. Bu kanama şekline ise melena olarak adlandırılır. Genel Cerrah Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Muhammed Zübeyr Üçüncü rektal kanamalar hakkında “Makattan kan gelmesi normal bir durum değildir. Böyle bir kanama iki nedenle önem taşır: Birincisi bu bir hastalıktır ve vücudumuzda yanlış giden bir durumun habercisidir. İkincisi önemsenmeyip doktora geç başvurulduğunda kolay bir tedaviden daha zorlu bir tedaviye geçmemize sebep olabilecektir” şekliden konuştu. Üçüncü, ayrıca sindirim sorunu yaşayanların iki ayda bir kolonoskopi sağlıklı bireylerin ise yılda bir kez yaptırmaları gerektiğini hatırlattı.
REKTAL KANAMA NEDEN OLUR?
Yapılan araştırmalara kanamaya en fazla sindirim sistemi rahatsızlıklarının neden olduğu saptanmıştır. Sindirirm yolu sisteminin genelinde yaşanan herhangi olumsuz bir durum kanamaya yol açabilir. Örneğin bağırsaklarda biriken dışkılama ya da enzimlenmemiş besinler burada birikir. Enfeksiyona neden olur. Bu da zamanda bağırsakların fonksiyonunu bozar. Dışkılama sırasında ise hasta zorlandığından kanama başlar. Bu durum genellikle yanlış beslenmeden dolayı yaşanır. Özellikle lifsiz beslenme şekli bağırsak fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Bunun aynı sıra aşırı karbonhidrat ve yağ tüketimi de bağırsakların sağlıklı çalışmasını engeller. Bu durumlar sonucu yaşanan kanmalar dışkılama ile beraber gelir. Ancak makat çevresinde oluşan hemorid yani basur genellikle dışkılama olmadan da kanamaya yol açar.
REKTAL KANAMA BELİRTİLERİ NELERDİR?
Rektal kanama gözle görülür bir sağlık sorunudur. En yaygın belirtisi ise dışkıdan kan akması ya da iç çamaşırıda kan görülmesidir. Bunun aynı sıra tuvalet kağıdında görülen kan dışkılama sırasında aşırı ağrı ve şişlik yaşanır. Ayrıca yemek yedikten sonra bağırsaklarda gaz sancısı gibi sancıların görülmesi. Bağırsak kramplarının artması. Hastanın dayanılmaz ağrılar çekmesi. Ağrılara dayalı artan terleme rahat tuvalete çıkamama gibi sağlık sorunların rektal kanama belirtileri arasında yer alır. Bu durumlar şiddetini artırmadan hastanın kesinlikle bir uzmana başvurması şarttır.
KANAMANIN RENGİ VE ZAMANI NEYE İŞARETTİR?
Alt sindirim kaynaklı görülen kanamaların çoğunda açık parlak kırmızı renktir. Koyu renkli kanamalarda ise üst sindirim hastalıklarına bağlı gelişir. Ayrıca kanamanın ne zaman geldiği de tedavi için oldukça önemlidir. Dışkılama sırasında gelişen kanama bağırsaklara yönlendirir. Ancak dışkılama sonrası görülenler genellikle basur kaynaklı yaşanır. Kanama ile beraber sümüksü bir sıvının gelemsi kanser hastalığının belirtisi olabilir. Kanama ile beraber görülen aşırı kilo kaybı hastalığın şiddetinin artığının göstergesidir. Bu yüzden erken tanı ile kanser riski ya da kanserin ilk evrelerinde yakalayarak tedavi olumlu sonuçlanabilir.
REKTAL KANAMANIN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Hızlı bir iyileşmenin en etkili yolu kanamayı erken tanıdır. Bu yüzden uzmanalr kanama görülür görülmez bir doktora başvurulması gerektiğini söyler. Hastalıklar genellikle ilaç tedavi ile iyileştirilir. Ancak bunun yanı sıra doğru beslenme egzersiz ve bol su tüketimi de oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra kronik bir kabılzık hastalığın nüksetme oranını artırır.