Şunun için etiket arşivi: SAĞLIK haberleri

Tezgahlardaki yerlerini almaya başlayan incirin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Hem ilaç hem kozmetik sanayinde ham madde olan incir hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Yaş olduğu gibi kuru halde de tüketilebilir. Güçlü bir lif kaynağıdır. Bu yüzden uzun süre tok tutar. Peki İncirin faydaları nelerdir? İncir sütü ve kuru incir ne işe yarar?

Çoğunluk olarak kuru olarak da tüketilen incir; antioksidan, lif, mineraller ve vitaminler bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Kendine özgü sütü olan bu besin kozmetik ürünlerinin ham maddesinde kullanılır. Uzmanlar, zengin içeriğe sahip bu besini yaz aylarında düzenli tüketilmesinin, bağırsak hastalıkları riskini azaltığını vurguluyor. Bunun yanı sıra içerdiği az kalori ve yüksek enerjisi sayesinde de diyet yapanların listesinde ilk sıralarda yerini alınması gerektiğini öneriyor. Akdeniz ülkelerinde çoğunlukla bulunan incir, ağaçta yetişen meyve kategorisinde yer alır. Dutgiller ailesine ait olan incirin 800 türü bulunmaktadır. Yeşil olarak yetişen güneşte kaldıkça kızaran incir yüksek miktarda doğal şeker barındırır. Dünya’da üreticilik bakımından ülkemiz ilk sırada yer alır. Kurutulup kuruyemiş olarak tüketilen incir pasta ve tatlıları ham maddesidir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan zeytin ve incirin yaşlanmayı geciktirdiği ve vücudun hücrelerini yenilediği herkes tarafından bilinir. Japon bilim adamları da bu durumu keşfettikten sonra insanların bunu bir yaşam felsefesi olarak yapmalarını çünkü bu ikilinin birçok faydası olduğunun altını çizmiştir. Uzmanlar her gün düzenli bir şekilde 7 zeytin ve 1 incir tüketildiğinde ne gibi faydalar sağladığını açıkladı.

İNCİR SÜRÜ NE İŞE YARAR?

Olgunlaşmamış incirin yaprak ve kökü arasında çıkan beyaz sıvıya incir sütü denir. Asidik özelliği olan bu süt, aynı zamanda güçlü bir mikrop öldürücüdür. Eski çağlardan bu yana incir sütü cilt hastalıklarında kullanılmıştır. Özellikle siğil ve dolama gibi iltihaplı rahatsızlıklara doğal ilaçtır. Bunun yanı sıra kulak çevresine sürüldüğünde kulak etrafında biriken ihtimali olan bakterileri azaltır. Yapılan araştırmalarda incir sütünün cilt lekelerini açmada da etkili olduğu ortaya çıkarıldı. Parlaklığı artırarak cildin daha pürüzsüz olmasını sağlar. 

KURU İNCİRİN FAYDASI NEDİR?

Yapılan araştırmalara göre kuru halinin yaş haline oranla daha faydalı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle kalsiyum bakımından inanılmaz zengin olan kuru incir bağışıklık, sinir, sindirim ve kemik sistemi için oldukça fayda sağlar. Uzmanlar uzun süreli tok tuttuğundan sahurdan önce bir kaç tane kuru incir tüketilmesi gerektiğini tavsiye eder. Bu sayede oruç boyunca kişiye hem enerji hem de tokluk hissi verir. Antioksidan bakımından da zengin olması kalp ve damar hastaları içinde doğal ilaç görevi görür. Yapılan bazı diğer araştırmalarda kuru incirin özellikle meme kanserine zemin hazırlayan süreci ortadan kaldırdığı tespit edilmiştir. 

 İNCİRİN FAYDALARI NELERDİR?

Doğal antibiyotik olan incir, bağışıklık sistemini zararlı hücrelere karşı güçlendirir. İçerdiği potasyum sayesinde günde tüketeceğiniz 4 tane incir yüksek tansiyonun yaşanma riskini azaltarak kalp sağlığını korur.

K vitamini bakımından zengin olan incir kemikleri güçlendirerek kırılganlıklarını azaltır. Ayrıca kemik ve kas dokularında bulunan kolajen oranını dengeleme etkilidir. İleri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik hastalıkları engeller.

Yaz aylarının yanı sıra kış aylarında da tüketilmesi gereken incir, üst solunum yollarının neden olduğu vücut ağrılarına iyi gelir. Ilık bir bardak su, incir ve balı mikserden geçirerek tüketirseniz boğaz enfeksiyonunu büyük oranda azaltmış olursunuz.

Kozmetik ürünler ve boyalardan kaynaklı zayıflayan saç köklerini güçlendirmek için incir faydalıdır. İçerdiği magnezyum sayesinde saçın hacmini artırır. Doğal yollarla yapılmış incir şampuanlarını kullanabilirsiniz. 

Vücuda olduğu kadar cilde de faydası var. İçerdiği antioksidan sayesinde ciltte oluşan akne ve sivilcelerin oranını azaltarak cilde daha sağlıklı bir görünüm kazandırır. Taze inciri mikserden geçirin, püre haline gelen inciri cildinize maske olarak uygulayınız. 20 dakika sonra soğuk su ile durulayınız. 

7 ZEYTİN 1 İNCİR İLE ZAYIFLANIR MI? haberini okumak için 

100 GRAM İNCİRİN İÇERDİKLERİ

Kalori – 1041

Protein – 3.30 gram

Kalsiyum – 162 miligram

Yağ – 0.93 gram

Karbonhidrat – 63.87 gram

Lif – 9.8 gram

Şeker – 47.92 gram

Magnezyum – 60 

Potasyum – 680 miligram

C vitamini -1.2 miligram

B6 vitamin – 0.106 miligram

HER GÜN 7 ZEYTİN 1 İNCİR YERSENİZ NE OLUR?

İki besinde çok güçlü antioksidan olduğundan vücudun gün boyu temizlenmesini destekler. Böylece vücudun genç hücrelerinin sayısını artırarak yaşlanmayı geciktirir.

Zeka gelişiminde katkı sağlayarak beyin hücrelerinin sağlığını korur. Uzmanlar özellikle hamile ve gelişim çağındaki çocukların düzenli bir şekilde bu besinlerden tüketilmesini tavsiye eder. 

Sinir hücrelerini yenilediğinden ruhsal problemlerin yaşanma olasılığını da azaltır. Özellikle depresyon ve kişilik bozukluğu gibi sonu intiharla biten rahatsızlıklara iyi gelir. 

Laktoza alerjisi olan kişilerin kalsiyum maddesini depolamasının en doğal yolu bu ikilidir.

Gün içerisinde yağ yakımını hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. Bunun yanı sıra gün içerisinde tokluk hissini de artırdığından kilo almayı da engeller.

Günde 2 defa sabah kalkar kalkmaz ve gece yatmadan uygulanmalıdır. Bu zamanlar vücudun yenilenme saatleridir. 

Kan şekerini dengelediğinden şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebileceği bir ikilidir.

Bağışıklığı güçlendirdiğinden kansere yakalanma oranını azaltır. Karaciğer, akciğer ve meme kanserlerinin hücrelerini azaltığı yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur.

Bu uygulamada incirin kuru olup olmaması önemli değildir. Kür etkisini 21 gün sonra gösterir.

Koronavirüsle beraber bazı hastalıkalrın da seyri değişti. Bunlardan biri de kireçlenme oldu. Virüsten kurtulmak için uzun süreli evde kalmak zorunda olan insanlara uzmanlar uyarıda bulundu. Kireçlenme riskinin bu zamanda artığını belirten uzmanlar koronadan kurtulalım derken farklı hastalıkalra davetiye çıkarıldığının altını çizdi. Peki Kireçlenme neden olur? Kireçlenmeye ne iyi gelir?

Kıkırdak kaybı problemi olan bu rahatsızlık genellikle 40 yaş ve üzeri kişilerde rastlanır. İki kemik yüzeyinin birleştiği noktadaki kıkırdak yapısı zayıfladıkça hareket etme olasılığı düşer bunun yanı sıra hareket sırasında şiddetli ağrılar yaşanır. Genetiksel olarak ortaya çıkan bu rahatsızlık, 20’li yaşlarda kendini gösterir. Bu durumun başlıca nedeni ise protein eksikliğine bağlı kollajen üretiminin vücutta azalması ile yaşanır. Kollajen kemik, kas ve doku için olmazsa olmaz bir maddedir. Bu madde vücudun uzun süre genç kalmasını sağlar. Ancak azaldıkça işte böyle ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Bilim literatüründe osteoartrit olarak adlandırılan kireçlenme, hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve akabinde hastalıklara da yol açan bir rahatsızlıktır. Erkeklere oranla kadınlarda daha sıklıkla yaşanır. Özellikle de bu durum dizlerde ortaya çıkar. Bunun nedeni ise kadınların erkeklere oranla daha hareketli olmasıdır.

KİREÇLENMENİN NEDENLERİ NELERDİR?

Vücuda giren enfeksiyonlu hücrelere karşı bağışıklığın zayıflaması bu hücrelerin kemiklere kadar yerleşmesi,

İki kemik arasındaki dokuların genetik veya bağışıklık bozukluğu sırasında kayba uğraması,

Kemiklere yerleşen iltihabın kalıcı olması,

Kalsiyum oranının kemiklerden çok kanda fazlalaşması gibi nedenler zamanla kıkırdak dokusunu azaltır. 

KİREÇLENME BELİRTİLERİ NELERDİR?

En dikkat çeken belirtisi şiddetli eklem ağrılarıdır. Eklem ağrılarına bağlı gelişen hareket kısıtlılığı

Eklemden tıkırtı ya da çıtırdı gibi seslerin gelmesi

Diz ve dirsek kısımlarında şişme gibi belirtilerle kendini gösterir.

Sabah uyandığınızda vücudunuzun belirli bölgelerinde yaşanan ağrıya bağlı hareket etme de güçlü çekmek.

Kaslarda esneme de zorlanma ve kalınlaştığını fark etmek.

Bacak bacak üstüne atmakta zorlanma.

Merdiven çıkarken, spor yaparken veya da namaz kılarken diz, dirsek ve beli hareket ettirirken çıkan sesler ve devamında yaşanan ağrılar kireçlenmeye işaret eder.

PROF. DR. İBRAHİM SARAÇOĞLU’NDAN KİREÇLENMEYİ ÖNLEYEN KÜR

Bir su bardağı sıcak suyun içerisine yarım yemek kaşığı çınar yaprağı ekleyiniz. 2 dakika kısık ateşte kaynatıp ocaktan alınız. Ilık bir şekilde akşam yemeklerinden önce ve gece yatmadan önce tüketiniz. 3 saat ara ile tüketmeye dikkat ediniz. Bu karışım her defasında taze hazırlanmalıdır. Çünkü çınar yaprağı bekledikçe işlevini kaybeder. Ayrıca yüksek tansiyon hastaları tüketmemelidir. 

Geçtiğimiz aylarda uçak kazasında hayatını kaybeden Kobe Bryant’ın adli tıp raporu açıklandı. Rapora yer alan Künt travması ise merak konusu oldu. Bryant’ın ölümüne neden olan künt travması hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki Künt travması nedir? Künt travması nasıl olur?

Vücudun ani ve şiddetli darbe almasıyla yaşanan sağlık sorununa künt travması denir. Künt travması toplumda ilk kez helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden ünlü basketbolcu Kobe Brynat’ın adli tıp raporunda yer almasıyla merak konusu oldu. Vücudun fiziksel olarak ağır darbelere maruz kalması sonucu yaşanan bu travma ölüme ya da uzun süreli kobaya neden olur. Künt Travması aslında kuvvet travmasıdır. Yani vücudun hızlı ve kuvvetli ardı sıra darbeler görmesi ile olur. Kemik kırılmaları, laserasyonlar, sıyrıklar ve aşırı kanama gibi durumları içerir. Bu travma şeklinde genellikle ABD’de görülür. Künt travması yaygın olarak yaşanan bir sağlık sorunu değildir. Büyük kazalar sonucu nadir olarak görülür. 

KÜNT TRAMVASI NASIL OLUR?

Vücudun aynı anda birden fazla komplikasyon yaşamasıyla görülen künt travması organlardan dokulara hızla yayılan gizli kanama ve bu kanama sonucu iç organların işlevselliği biter. Çünkü ani bir darbe vücut içindeki kanama şiddetini artırır. Dalak gibi kanamayı kontrole etmeye çalışan organların da fonksiyonları bozulunca tüm organlar olumsuz etkilenir. Bu durumun yaşanması için basit bir darbe değil ağır ve şiddetli bir darbe olması gerekir. Künt Travmalar yüksekten düşme gibi durumlarda da rastlanır. Vücut dış basınç etkisi ile fark etmeden darbe alır. Bu da iç organlara zarar verir. Bazı organların hızla hasar almasının nedeni hassas olmalarından kaynaklıdır.

Örneğin mide ve bağırsaklar en hassas organlar arasında yer alır. Bu yüzden yüksek atlamalarda genellikle mide patlaması gibi sağlık sorunları oluşur. Mide patlaması da künt travmayı içerir. Yüksekten düşme sonucu da aniden yere çakılan vücutta ağır iskelet hasarı yaşanır. Kemikler kırılarak hem hareket kontrol merkezi kaybolur hem de diğer organlara hasar verir. Künt travmalar nadirende olsa trafik kazalarında görülür. Arabanın çarpması sonucu aniden yere düşen kişide kemik kırılması ve iç organ patlama riski yüksektir. Son yapılan araştırmalarda motosiklet kazalarında hafif künt travmaları görülebilir.

Asırlardır yaraların tedavisinde kullanıllan karanfil, güçlü ağrı kesici besinler arasında yer aldı. Bunun yazı sıra günümüzde yemek mekanlarının çıkışında ağız kokusu için ikram edilen karanfilin insan sağlığına binbir faydası vardır. Enfeksiyon azaltıcı ve mikrop öldürücü etkisi olan karanfil hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki Karanfilin faydaları nelerdir?

Karanfil denilince ilk akla gelen çiçek formudur. Ancak karanfil baharat çeşidi de bulunur. Yüzyıllardır alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılan karanfil baharatı, özellikle ağız ve diş sağlığına olumlu katkı sağlar.Karanfil baharatı “Syzygium aromaticum” ağacından elde edilir. Anavatanı Endonezya’dır. Tarihi kaynaklara göre Çin İmparatorluğunda, İmparator kendisiyle görüşmek için gelen elçilere bu baharattan ikram edermiş. Antik Yunan ve Mezopotamya tarihinde ise karanfil hemen hemen her alanda kullanılırmış. Günümüzde ise restoran çıkışlarında ikram edilen karanfil çubukları ağzı kokusunu gidermek için verilir. Ayrıca sindirimi kolaylaştıran bu mucize Asya ülkelerine özgü baharlardan biridir. İlaç ve kozmetik fabrikalarından ham madde olarak kullanılan karanfil, 13. yüzyılda  tüm dünyada yayılmıştı. İçerdiği anti-mutajenik ve anti-mikrobik maddeleri sayesinde birçok hastalığa iyi gelir. Aynı zamanda bazı hastalıklarında tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılır. Küçük ağaç dalları görünümüne sahip karanfil kullanım alanına göre toz olarak da tüketilir. Bazı uzmanlar özellikle sindirim problemi yaşayan kişilere karanfil suyunu önerir.

KARANFİLİN FAYDALARI NELERDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Yemeklerden sonra sık sık sindirim problemi yaşan kişiler karanfil suyunu tüketerek bu şikayetlerini azaltabilir. İçerdiği antimikrobik madde sayesinde ağızdan başlayıp bağırsaklara kadar tüm sindirim sisteminde bulunan zararlı bakterileri idrar yolu ile atmaya yardımcı olur.

Karaciğer vücutta yağ ve toksin depolanmasına izin vermeyen nemli bir organdır. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı deforme olan karaciğere destek amaçlı karanfil suyu tüketilebilir Karanfil fazla yağlanmayı ve toksinlenmeyi atmada karaciğere büyük fayda sağlar. Aynı zamanda cildin yenilenmesi konusunda da önemli bir baharattır. 

Hidro-alkollü ekstraktları, öjenol ve flavonlar, izoflavonlar ve flavonoidler gibi maddeler içeren karanfil kemik sağlığına birebir etki sağlar. Özellikle bu maddeler ileri yaşlarda yaşanma sıklığı artan kemik erimesini önler. Kemiklerin içerdiği kalsiyum ve potasyumu depolayarak daha güçlü olmasını destekler.

Güçlü bir antioksidan olduğundan bağışıklığa da olumlu etkileri vardır. Beyaz kan hücrelerini de artırarak hastalıklara karşı vücudu adeta bir koruma kalkanı haline getirir. Beyaz kan hücrelerinin artması aynı zamanda kansızlığın azalmasını da sağlar. 

Yapılan bir deneyde karanfilin içerdiği anti-inflamatuar maddesinin ağrıyı saniyeler içerisinde azaltığı tespit edilmiştir. Bitkisel uzmanlar özellikle baş ağrısı ya da üst solunum yolları hastalıklara bağlı gelişen ağrılarda karanfil suyunu  tavsiye eder. Karanfil suda kaynadığı sırada çıkan buharda 10 dakika bekleyerek baş ağrısını azaltabilirsiniz. Ayrıca diş eti ve aft gibi hastalıklarında neden olduğu ağrıyı dakikalar içerisinde azaltır. Karanfil suyu ile düzenli gargara yaparak hem bu hastalıkları önlemiş olursunuz hem de bu hastalıkların faktörlerini azaltmış olursunuz.

Yapılan diğer bir araştırmada karanfilin akciğer kanserinin ilk evresinde oldukça etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda kandaki şeker dengesini koruyan karanfil şeker hastalarına da faydası vardır. 

Karanfil suyu saça ya da cilde direk olarak uygulandığında buralarda yaşanan deformasyonları azaltır. Yıpranmış, dökülen ve kepeklenmiş saçlara uygulandığında daha canlı ve parlak bir etki sağlar. Cildin yenilenmesini destekleyerek kırışmasını ve yaşlanmasını önler. 

DÜZENLİ KARANFİL SUYU TÜKETİRSENİZ…

KARANFİLİN ZARARI VAR MIDIR?

Çok güçlü maddeler içerdiğinden alternatif tıpta sıklıkla kullanılır. Herhangi kesin bir yan etkisi yoktu. Ancak her besin gibi karanfilde dozunda tüketilmeli. Bunun yanı sıra tomurcuk halinde olan karanfil baharatı herhangi bir olumsuz etki sağlamazken yağı alerjik reaksiyona yol açabilir. Bu yüzden yüksek dozda tüketilmesi uygun değildir. Hamile ve çocuklar için mutlaka bir uzmana danışılması gerekir. 

E ve C vitaminleri bakımından zengin olan kivi, bağışıklık sistemini güçlendiren meyveler arasında yer alır. Zengin içeriği ile vücudun birçok ek takviyesini karşılar. Tropikal bir meyve olmasına rağmen iklim koşullarına uygun Kuzey ve Orta enlem ülkelerinde kolayca yetiştirilebilir. Osmanlı’da kahvelerde en çok tüketimi tercih edilen kivi çayı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık.

Melez bir yapısı olan kivi, asıl olarak Çin’in güneyindeki Yangste Vadisine özgü bir meyvedir. Dış kabuğu soyularak tüketilir. 1850 yıllarında Avrupa’da yayılmasına rağmen 1900 yıllarında tüketimi artmıştır. İpek yolu ticareti sayesinde Anadolu topraklarında yüzyıllardır bilinen kivi, Osmanlı kültüründe çayı yapılırdı. Halen bu gelenek kahvehanelerde sürdürülür. Çay, kurutularak toz haline getirilip yapılır. Kivinin ağacı asma türleri arasında yer alır. Çok büyük ve güçlü asmalar oldukça fazla su ister. Asmalar Mayıs ayında çiçek açarlar ancak meyve ekim ve kasım aylarında hasat kıvamına gelir. Ülkemizde Karadeniz toprakları ve iklimine uygun olduğundan orada kolayca yetiştirilir. Ancak sıcaklık burada geç olduğundan olgunlaşma Aralık ayını bulur. Yapılan araştırmalarda kivinin insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bilinen dışı kahve içi yeşil ve siyah çekirdekleri var. Ancak birçok çeşide sahiptir. Monty, Matua, Allison ve Tomourı gibi türleri bulunmaktadır. 

KİVİNİN FAYDALARI NELERDİR?

İki tane  kivi vücudun ihtiyacı olan C vitaminini fazlasıyla karşılar. Bu sayede vücudun direncini artırır. Özellikle kış aylarında artan grip ve nezle gibi soğuk algınlığı hastalıklarının yaşanma riskini azaltır.

Düzenli tüketildiğinden içerdiği pektin maddesi sayesinde vücudun toksinlerinden kurtulmasını sağlar. 

Vücudun sıvı oranını karşılar. Bu özelliği sayesinde kanın akış hızını dengeler. Böbreklerin fonksiyonunu artırır. Kan basıncının artmasını ve böbreklerin iltihaplanmasını engeller.

İçerdiği lif sayesinde sindirim problemlerini engeller. Metabolizmanın sağlıklı çalışmasını destekler. Diyet yapmak isteyenler için ideal bir besindir. Aynı zamanda vücudun enerjisini de artırır. Hem kilo verdirir hem de kronik yorgunluk gibi sağlık sorunlarının yaşanmasını önler. 

Yapılan araştırmalarda diyabet hastalarının da rahatlıkla kivi tüketilebileceği söyleniyor. Kandaki şeker oranını düzenler. İnsülin direncini kırar. 

A vitamini de içerdiğinden göz sağlığına da fayda sağlar. Özellikle katarak hastalığının yaşanmasını önler. Göz içindeki sıvı oranını dengeler. Yaşlılıkla beraber oluşma ihtimali olan göz hastalıklarını engeller. 

İltihap kurutucu özelliği sayesinde sinüs ve hava yollarını temizler. Astım ve bronşit gibi rahatsızlıklara doğal ilaçtır.

Herhangi bir alerjik etkisi olmadığı gibi alerjik etkileri de azaltır. 

Cildin elastik yapısını korur. Kollejen maddesinin artmasında yardımcı olur. Yaşlanma ve kırışıklığı önler. 

KİVİ ÇAYI NASIL YAPILIR & KİVİ ÇAYI İÇERSENİZ…

Kronik yorgunluk ve uykusuzluk çekenler için ideal bir çaydır. Sinirleri yatıştırarak rahat bir uyku çekilmesini sağlar. Ayrıca gece vücudun dinlenme aşamasında daha sağlıklı yenilenmesini destekler. 

Kivi çayı için aktarcılardan hazırlanmış kivi tozu alınarak yapılabilir. Aynı zamanda ev de de soyulmuş orta boy bir kivi bir ince dilim limon ve bir çay kaşığı pudra şekerini, bir bucuk su bardağı ile beraber kaynatın. 10 dakika kaynadıktan sonra süzüp tüketebilirsiniz. 

C vitamin deposu olan portakalın insan sağlığına birçok faydası olduğunu hemen hemen herkes bilir. Özellikle kış aylarında bağışıklığı güçlendiren en sağlıklı besinlerin başında gelir. Peki portakalın faydaları nelerdir? Her gün bir bardak portakal suyu içerseniz ne olur? Sizler için portakala dair bilinmeyenleri araştırdık. Haberin detayında portakala ve portakal suyuna dair her şeyi bulabilirsiniz.

İpek yolu zamanında Hindistan’dan tüm dünyaya yayılan portakal, melez bir meyve olduğu söylenir. Güneşte bekleme süresine göre tadı değişen bu lezzetli besin, sağlığa birçok faydası vardır. Cilt, ilaç ve kozmetik sanayilerinde kullanılan portakal yüksek miktarda B ve C vitaminleri barındırır. Uzmanlar özellikle sabah kahvaltısında tüketilmesini tavsiye ettikleri en sağlıklı meyve suyudur. İçerdiği folik asit bebeklerin gelişimine katkı sağladığından hamileliğin ilk 3 ayında düzenli tüketilmesinde fayda var. Reçel, suyu, çayı ve tatlısı yapılan portakalın kabuklarından esans kokusu elde edilir. Mevsim geçişlerinde hasar alan vücut sağlığına katkı sağlayan portakal özellikle cildin diri ve genç kalması için destek sağlayan besinlerin başında gelir. 

İŞTE PORTAKALIN FAYDALARI

Yüksek C vitamini içerdiğinden günde tüketilen iki orta boy portakal vücudun gün boyu ihtiyacı olan C vitamininin yüzde yüzünü karşılar. 

Vücudu tüm toksinlerden arındırarak hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Bunun yanı sıra tümör oluşumunu da önleyerek kanser riskini de sıfıra indirir. 

Düzenli tüketildiğinde bağırsaklardaki floransları dengeleyerek kum ve taş oluşumunu önler. Oluşan kum ve taşlarında dökülmesini sağlar. 

İçerdiği şeker kandaki şeker oranını olumlu etkilediğinden diyabet hastalarının da tüketebileceği meyveler arasındadır.

Toksinleri temizlediğinden artriti yanı eklemlerde oluşan iltihapları da önler. Böylece vücut iskeletinin sağlığını da olumlu etkiler. Eklem ve kemik ağrılarını en aza indirerek ileri yaşlarda görülme ihtimali olan rahatsızlıkların riskini de azaltır.

Yüksek lif sayesinde sindirimi kontrol eder. Metabolizmayı düzenler böylece kilo vermede yardımcı olur. İçerdiği lif aynı zamanda mide hastalıklarına da iyi gelir.

Kahvaltıdan önce tüketilen bir bardak portakal suyu gün boyu yorgunluk ve stres gibi rahatsızlıkların yaşanmasını azaltır. Aynı zamanda folik asit içerdiğinden beyin sağlığına da olumlu katkılar sağlar.

 Öksürük, astım, bronşit, göğüs gerginlik ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarda uzmanların tüketilmesi gerektiğini vurguladığı en önemli besinlerin başında gelir. 

Portakal kabukları yüzyıllardan beridir güzellik ürünlerinde ve kürlerinde kullanılır. Böylece cildin dermis tabakasına kadar inerek deforme olmuş hücreleri yeniler. Kırışıklık ve yaşlanmayı önleyerek vücuttaki genç hücrelerin sayısını artırır. Aynı zamanda ciltte parlaklık ve gerginlik oluşmasını sağlar. Cildin pH ve yağ dengesini korur.

Portakal suyunu kullandığınız şampuana ekleyerek parlak ve güçlü saçlar elde edebilirsiniz. Portakal suyu saçlarınızın köklerini de besleyerek daha gür çıkmasını destekler.

PORTAKAL ÇAYI NASIL HAZIRLANIR?

Kurutulan 10 portakal kabuğunu kaynamış 3 bardak sıcak suya koyunuz 10 dakika demledikten sonra tüketiniz. Ya da portakal kabuklarından hazırlanan tozları satın alarak da çayını yapıp tüketebilirsiniz. 

Ayva, nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar için tam bir doğal ilaçtır. Taze tüketilebildiği gibi çayı ve reçeli de yapılır. Özellikle akciğerleri temizlemede etkili olan ayva hoşafı tarifini de sizler için araştırdık. Peki ayvanın faydaları nelerdir? Ayva yaprağı çayı nasıl yapılır ve ne işe yarar? Haberin detayında ayvaya dair her şeyi bulabilirsiniz.

Tezgahlarda görülmeye başlanan ayva meyvesinin insan sağlığına birçok faydası vardır. Uzmanlar vücudun gün boyu daha dinç ve tok hissetmesi için  mevsiminde her gün bir ayva tüketilmesini tavsiye ediyor. Yapılan araştırmalarda kabuğu ve yaprağındaki vitamin ve minerallerin özünden daha fazla olduğu gözlenmiştir. Yaprağı fenolik bileşik maddesi bakımından oldukça zengindir. Bu maddenin antimikrobiyal özelliği vardır. Bu yüzden kabukları soyulmadan tüketilmesi tavsiye ediliyor. Ayva Anadolu’dan Yunanistan’a oradan da Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayılmıştır. Yapılan bir diğer araştırmaya göre metal kesici aletlerde bulunan brenthill maddesi ayvada bulunan pektin ve organik asit maddelerinin özelliğini bitirdiği gözlemlenmiştir. Bu yüzden ayva direk olarak tüketildiğinde içerdiği faydaları yüzde yüz karşılar. Özellikle sindirim problemlerine iyi gelen ayva, kabızlık gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Kabuğu ile beraber tüketildiğinde metabolizmanın daha sağlıklı işlemesi destekler. Gülgillerden olan ayva, C vitamini bakımından oldukça zengindir. 

AKCİĞERLERİ TEMİZLEYE AYVA HOŞAFI!

Yasemin.com Instagram hesabına konuk olan sunucu İlkbal Gürpınar, yüzyıllardır Anadolu’da yapılan ve şifa amaçlı yapılan ayva hoşafının tarifini verdi. Son günlerde artan koronavirüsüne karşı koruma sağlayan bu doğal ilacın özellikle akciğerlerin işlevselliğini artırarak bağışıklığı güçlendirdiğini söyledi.

3 orta boy ayva

Bir buçuk litre su

4 keçiboynuzu

2 kök zencefil

2 çubuk tarçın

4-5 tane karanfil

Ayvaları iyice yıkayıp küp küp kesin. Tencereye koyup üzerine suyu koyun kaynarken içine keçiboynuzlarını kırıp atın. Daha sonra zencefili doğrayıp ekleyin. Ardından çubuk tarçın ve karanfilleri koyun iyice kaynasın. Hoşaf kıvamına geldiğinde ocaktan alın. Bardaklara boşaltıp günde 2 defa tüketin.

AYVANIN FAYDALARI NELEDİR?

100 gramı 40 kalori içerdiğinden kış diyet listelerinde ilk sırlarda yerini alır. Glimsemik indeksi düşük olduğundan kan şekerini yükseltmez. Bu bakımdan diyabet hastaları da rahatlıkla tüketebilir.

Fitokimyasallar sayesinde bağışıklığı direncini hastalıklara karşı güçlendirir. Vücudun günlük ihtiyacı olan C vitaminin yüzde 30’unu karşılar. Böylece patojenler, virüsler ve bakteri hücrelerini vücuttan barınmadan idrar yolu atar.

Kan içerisindeki oksijeni artırarak kan dolaşımını sağlar. Böylece saç diplerine kadar giden sağlıklı kan hücrelerin saçların daha parlak ve güçlü olmasını destekler. 

Bu özelliği aynı zamanda ciltteki genç hücrelerin sayısını da artırarak kırışıklığı engeller.

Yüksek antioksidan sayesinde vücutta dolaşan serbest radikalleri ve kanserli hücreleri azaltır.

Kan basıncını düşürerek yüksek tansiyon riskini azaltır. Böylece kalp ve damar sağlığını da korur. 

Gaz problemi için haşlanmış ayva tercih edilebilir. Sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra mide ve bağırsaklardaki fazla toksinleri de idrar yolu ile atarak vücudun toksin biriktirmesini engeller. 

Mideyi temizlediğinden mide kaynaklı yaşanan ağız kokusunu da gidermiş olur. Ayrıca ağız içerisindeki bakterilerin çoğalmasını engeller ve tükürük içerisinde biriken mikropları da temizleyerek kötü kokuyu engeller. 

AYVA YAPRAĞI ÇAYI NASIL YAPILIR VE NE İŞE YARAR?

Bir demlik kaynayan suya 20 kurumuş ayva yaprağı koyunuz. 5 dakika böyle kaynatınız. Daha sonra yapraklardan süzüp tüketiniz. 

Kilo vermek isteyenler için ideal çay olan ayva yaprağı çayı, metabolizmayı düzenleyerek sindirimi kolaylaştırır. İçerdiği yüksek lif sayesinde bağırsakların fonksiyonlarını artırır. Ancak kabızlığa neden olabileceğinden fazla tüketilmesi önerilmez.

İçeriğinde C vitamini, çinko, potasyum, bakır, demir barındıran ayva yaprağından elde edilen çay hücrelerin yenilenmesini destekler. Özellikle kanser ve tümör oluşumunun önüne geçer.

Üst solunum yolları hastalıklarında artan boğaz ağrıları ve enfeksiyonun neden olduğu durumları en aza indirir. Vücuttaki serbest radikalli hücreleri atarak bağışıklığı güçlendirir. Boğaz tahrişlerinde yatıştırıcı etkisi vardır.