Şunun için etiket arşivi: SAĞLIK haberleri

Ballıbabagiller ailesine ait olan fesleğen hoş kokusu ile kendine hayran bıraktırıyor. Hemen hemen her evin balkonunda saksıda bulunana fesleğenin aynı zamanda alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılıyor. Güçlü bir esans özelliğine sahip olan fesleğen kalbi korur ve stresi azaltır. Peki fesleğenin faydaları nelerdir? Fesleğen nerelerde kullanılır? Fesleğen çayı nasıl yapılır?

Asya topraklarında her adımda bir yetişen eşsiz bir koku ve tada sahip olan fesleğen keşfedildiği yıllarda uykusuzluk ve stres için çay yapılarak ya da çiğ halde tüketilirdi. Uçucu yağ bakımından zengin olan bu bitki adeta doğal bir böcek savar görevi görür. En fazla 60 cm çıkan bitki beyaz ya da mor renklerde çiçekler açar. Dokunulduğunda vücutta kokusu kalır. Yemekleri, çorbaları ve salataları süsler. Yöreden yöreye tüketim şekli değişir. İpek yolu ile dünyaya yayılan bitki her mutfağın vazgeçilmez baharatı oldu. Diyet listelerinde uzun süre tokluk verdiği için vazgeçilmez oldu. Kurutularak baharatı da yapılır. Reyhanla çok sık karıştırılır. Ancak koku ve tat olarak farklıdır. Tohumları aynı aileye bağlıdır. İçeriğinde linalol, cineol ve pinen yağları bulunur. Anadolu denilen fesleğen güçlü bir balgam söktürücü görevi görür. İçindeki yağlar çıkartılıp kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılır. Tıkalı sinüsleri açmada en etkili doğal ilaçtır. Yapılan araştırmalarda migren ataklarını azaltığı tespit edilmiştir. 

FESLEĞENİN FAYDALARI NELERDİR?

Yemek sonrası yaşanan mide bulantısı ve hazımsızlığına iyi gelir. Bunun yanı sıra mide duvarını koruyarak kramp, ülser ve reflü gibi mide hastalıklarının yaşanmasını önler. 

Sindirim sistemine faydası olan fesleğen bağırsak parazitlerinin dökülmesinde yardımcı olur. Gaz sıkışması gibi yaşam kalitesini düşüren rahatsızlığın anında geçmesini destekler.

Hücreleri yenileme özelliği olan fesleğen, yaşlanmayı azaltır. Ayrıca yaşlılık etkilerinin şiddetinin de önüne geçer. 

– İçerdiği esans sayesinde güçlü bir iltihap söktürücüdür. Bu sayede üst solunum yolları hastalıkları sırasında tıkanan sinüsleri balgam şeklinde çıkarılmasını sağlar. 

Antibakteriyel özelliği olan fesleğen damar yollarını temizleyerek kalp hastalıklarının önüne geçer. Aynı zamanda damar duvarlarının daha esnek olmasını sağlar. 

Yapılan araştırmalarda fesleğen boğaz ağrısı, stres ve yorgunluğun yanı sıra migren ağrıları ya da ataklarına doğal ilaçtır. 

Mevsim geçişlerine çayının sıklıkla tüketilmesi tavsiye edilir. Çünkü fesleğen bağışıklık sisteminde bakteri ve virüsleri temizlemede etkilidir. Bu sayede hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirir. Aynı zamanda kanserli hücrelerin oluşumunu engeller.

Böcek ısırıkları ve arı ısırıkları gibi durumlar esnasında kaynatılan fesleğen suyu sokulan yere dökülür. Ancak ılık halde dökülmesi daha sağlıklı olur.

FESLEĞEN ÇAYI NASIL YAPILIR?

Kaynar suyun içerisine kurutulmuş bir yemek kaşığı fesleğen ve nane ekleyerek 10 dakika demlenmesi beklenir. Sinüs tıkanıklığında ise kaynayan buharını koklamak fayda sağlar. Balgam için tüketilmesi, ısırıklar için ılık halde sürülmesi gerekir. İçerisine 3 damla limon da sıkılarak tüketilebilir. 

FESLEĞEN NERELERDE KULLANILIR?

Yağını çıkartmak için tohumları kullanılır. Bu yağ nane gibi keskin kokulu ve ferahlatıcıdır. Yağının içinde linalol, pinen, estragol ve cienol maddeleri bileşeni vardır. Taze tüketildiği gibi kurutularak da tüketilebilir. Yaz aylarında pencere önlerinde konulduğunda hem evin havasını değiştirir hem de böcek ve sivrisineklerin içeri girmesini önler. Yeni doğmuş bebeklerin daha rahat nefes alması için odalarına konulabilir. Alternatif tıpta özellikle boğazdaki iltihabı kurutmak için şurubu hazırlanır. Taze 20 gram fesleğeni bir litre su ekleyerek kaynatın. Sonra süzerek içerisine limon sıkarak tüketebilirsiniz. Günde iki defa tüketilmesi vücuttaki toksinleri atamada yardımcı olur. Bu şurubu düzenli içenler genellikle sık sık tuvalete çıkar. 

FESLEĞENİN ZARARLARI NELERDİR?

Kronik rahatsızlığı olanların uzmanlara danışmadan tüketmesi sakıncalı olur. Faydalı olan bu bitki, aşırı tüketildiğinde ciddi sindirim sorunlarına yol açabilir. Güçlü maddeler içerdiğinden gece uyku kaçırabilir. Kanamayı artıran özellikleri de mevcuttur. Bu yüzde bir uzman kontrolünde tüketilmelidir. 

Karadeniz mutfaklarında hamsiden sonra vazgeçilmez besin olan karalahananın insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor musunuz? Sert yapraklı olan karalahana hem çorba hem de sarması yapılarak tüketiliyor. Peki karalahananın faydaları nelerdir? Karalahana suyu ne işe yarar? Hangi hastalıklara iyi gelir?Besleyici özelliği yüksek olan karalahana hakkında merak edilenleri sizler için derledik.

Turpgiller ailesine ait olan karalahana kalın damarlı yüzeyi geniştir. Kış sebzesi olan karalahana yaprakları lahanaya oranla daha koyudur. Ülkemizde Doğu Karadeniz bölgesinde sıklıkla yetiştirilir. Dünya da ise Uzak doğu ülkelerinden Asyalılar daha fazla yetiştirir ve tüketir. Hem pişirilmiş hem de çiğ olarak tüketilebilen karalahana vitamin ve mineral açısından oldukça güçlü bir besindir. Alternatif tıpta özellikle kemik ağrıları ve sindirim sorunlarında kullanılır. Mutfaklarda kızartması, çorbası ve sarması yapılır. Sumakla beraber tüketildiğinde tadı daha güzel olur. Uzmanlar kişilerin bol bol tüketmesini önerdiği faydalı besinler arasında ilk beşe girebilir. C vitamini bakımından zengin olduğundan kanserli hücrelerin artmasının önüne geçer. Ayrıca kan yapıcı özelliği sayesinde de kansızlık hastalığının önüne geçer. Yapılan araştırmalarda haftada iki defa tüketilen karalahana kasları güçlendirir.

KARALAHANIN FAYDALARI NELERDİR?

Unutkanlık hastalığının temelinde sinir sistemindeki bozukluk ve beyindeki hafıza kısmındaki azalan vitaminlerdir. Bu yüzden uzmanlar özellikle hamilelik evresinden itibaren düzenli olarak K vitamini tüketerek sinir hücrelerinin yenilenmesi konusunda uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor. Karalahana yeşil sebzeler bakımından K vitamini açısından en faydalı olanıdır. Beynin konsantrasyon gücünü artırır. 

Karalahana C vitamini bakımından da oldukça zengin bir besindir. Bu vitamin vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Çeşitli sebeplerden ötürü vücutta artan toksinleri temizlemede etkili olan karalahana bu etkisini en fazla suyunda gösterir. İyice yıkanmış karalahanayı kaynatırken suyunu süzüp atmayın bir kavanoza boşaltıp içerisine limon suyu ekleyip günde aç karna bir bardak tüketin. 

Karalahana suyu sadece toksinleri atmakla kalmaz aynı zamanda idrarın kolayca sökülmesini sağlar. Böbrek bezlerinin fonksiyonlarını artırır. Böylece taş ve kum oluşumunu önler. Vücuttaki oksijen hücre sayısını da su sayesinde çoğaltır. Aynı faydayı mesaneye de uygular. Mesanede idrar bırakmadan boşalmasını sağlar.

Vücuttaki kan dolaşımı için potasyum önemli bir maddedir. Aynı zamanda potasyum organların hücrelerinin işlevselliğini de artırır. Düşük potasyumda kan basıncı yükselir. Bu da yüksek tansiyon ev baş ağrısına neden olur. Ancak karalahana bu durum için etkili bir doğal besindir. Karalahana içerdiği potasyum sayesinde kan dolaşımını dengeler.

Göz sağlığındaki en önemli madde beta karotenlerdir. Göz içinde beta karoten ne kadar fazlaysa görme olasılığı da bir o kadar artar. Karalahana beta karoten bakımından zengin besinler arasında yer alıyor. Özellikle katarak oluşumunun önüne geçer. 

Hayvansal gıdalarla beraber kemik iltihaplanmaları, artrit ve kalp hastalıkları artar. Bununla beraber artan kötü kolesterol seviyesi kalp krizi riskine yol açar. Hastalıklar kişinin yaşam kalitesini düşürerek ölüm oranını artırır. Ancak karalahana vücuttaki tüm iltihabı atmada oldukça etkilidir. 

KARALAHANA SUYU NE İŞE YARAR?

Karalahana lifli besinler grubunda yer alır. Bu sayede mide fonksiyonları için fayda sağlar. Uzmanlar özellikle formda kalmak ve fazla ödemden kurtulmak için fayda sağladığını vurgular. 

KARALAHANANIN ZARARI VAR MIDIR?

 İyot emilimi fazla olan karalahana tiroid bezlerini olumsuz etkiler. Bezlerin daha yavaş çalışmasına neden olur. Tüketmek isteyenlerin iyot tuzu ile tüketmesi daha doğru olur. 

Hemen herkesin okul hayatında yaptığı fasülye deneyini günümüzde giderek popüler hale geldi. Seri üretimle besinlerin mikro filizleri elde edildi. Dünya genelinde üretimi artan mikro filiz yöntemi aslında yüzyıllardır Uzak Doğu ülkelerinde alternatif tıp amaçlı kullanılıyordu. Peki mikro filiz nedir? Mikro filiz nasıl yetiştirilir? Mikro filizin faydaları nelerdir? İşte tüm merak edilen soruların yanıtları:

İnsan vücudunun ihtiyacı olan vitamin ve mineraller doğada neredeyse her sebze ve meyvede mevcuttur. Sağlıklı bir yaşam için bu besinlerin tüketilmesini tavsiye edilir. Ancak bazı besinlerin filizlenmiş halindeki vitamin değerleri olgun halindekinden daha fazladır. İlk kez Çin’de yapımı yapıldığı düşünülen mikro filiz aslında hemen hemen herkesin aşina olduğu bir yöntemdir. Okullarda pamuk ve fasulye deneyi olarak yapılan filizlendiğinde yeniden fasulye elde edilir. Besinlerin ilk hali olan mikro filiz, günümüzde yaygın olarak yapılmaktadır. Hatta ticareti artan mikro filizler internet ortamında satılmanın yanı sıra evlerde bile yetiştirilir. Yüksek derecede antioksidan içeren mikro filizler birçok hastalığa iyi gelir. Uzak Doğu kadınlarının pürüzsüz ve beyaz ciltlerini de bu sağlıklı besinlere borçlu olduğu bilinir. Dünya genelinde yaygınlaşan mikro filiz, ülkemizde son 3 yıldır seri üretimle yapılmaktadır.

MİKRO FİLİZ NASIL YETİŞTİRİLİR?

Tam bir vitamin ve mineral deposu olan mikro filiz genellikle nohut, mercimek, fasulye, turp otu, mor lahana ve beyaz lahana gibi besinlerin tohumlarından elde ediliyor. Ancak bu çeşitlilik isteğe bağlı artırılabilir. Ancak mikro filizlerde püf nokta tohumların organik olması gerekir. Bunun yanı sıra temiz gübreli toprak bir kap, bol su ve güneşte olmazsa olmazlarındandır. Yapılan bir takım araştırmalarda mikro filiz besinlerin olgun hallerinden 10 kat daha fazla vitamin ve mineral barındırır. Bu yüzden uzmanlar bu hallerinin de tüketilmesini tavsiye eder. 

MİKRO FİLİZ NASIL TÜKETİLİR?

Özellikle diyet yapan ve formda kalmak isteyenler için olmazsa olmaz bir besindir. Genellikle çiğ halde tüketilmesi önerilir. Çünkü pişirildiğinde tüm değerlerini kaybeder. Salatalar, makarnalar ve sandaviçlere eklenerek tüketilebilir. Bunun yanı sıra başlı başına da zeytin yağı limon baharatla tatlandırılabilir. Ancak çok iyi yıkanması gerekir. Mikro filizlerin tüketimindeki dikkat dilmesi hususlardan biri de topraktan çıkarıldıktan sonra hemen tüketilmeli. Aksi halde özelliğini yitirmesinin yanı sıra hızla zehirli bakteri üretebilir. Ayrıca alerjinizin olduğu besinlerin mikro filiz halleri de alerjik reaksiyona neden olabilir.

MİKRO FİLİZİN FAYDALARI NELERDİR?

Bir tohumun filiz açma aşamasında lif ve proteinleri daha hızlı çoğaldığından mikro filizler tam bir enerji kaynağıdır. Saf yağ ve asitler bakımından da zengin olduğundan kanın şeker ve basıncını dengeler. 

– Topraktaki kimyasalların henüz yeni alındığı bu evrede antioksidan seviyesinde yükseklik görülür. Bu sayede bağışıklığın ihtiyacı olan antioksidan hızla sağlanır. Ayrıca vücut serbest radikalli hücrelerden daha hızlı arındığından kanserli hastalıkların yaşanma riski azalır.

Mikro filiz besinleri hücrelerin hızla yenilenmesini desteklediğinden sinir hücreleri deforme olmaz. Bu da gün içinde stres ya da yorgunluk gibi sağlık sorunları engellenir.

– İyi kolesterol seviyesini yükselterek kalp ve damar hastalıklarının yaşanmasını önler.

– Yapılan araştırmalarda kanı temizlediğinden lösemi gibi kanser hastalıklarının olumsuz etkilerini ortadan kaldırır

Karadeniz mutfaklarında hamsiden sonra vazgeçilmez besin olan karalahananın insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor musunuz? Sert yapraklı olan karalahana hem çorba hem de sarması yapılarak tüketiliyor. Peki karalahananın faydaları nelerdir? Karalahana suyu ne işe yarar? Hangi hastalıklara iyi gelir?Besleyici özelliği yüksek olan karalahana hakkında merak edilenleri sizler için derledik.

Turpgiller ailesine ait olan karalahana kalın damarlı yüzeyi geniştir. Kış sebzesi olan karalahana yaprakları lahanaya oranla daha koyudur. Ülkemizde Doğu Karadeniz bölgesinde sıklıkla yetiştirilir. Dünya da ise Uzak doğu ülkelerinden Asyalılar daha fazla yetiştirir ve tüketir. Hem pişirilmiş hem de çiğ olarak tüketilebilen karalahana vitamin ve mineral açısından oldukça güçlü bir besindir. Alternatif tıpta özellikle kemik ağrıları ve sindirim sorunlarında kullanılır. Mutfaklarda kızartması, çorbası ve sarması yapılır. Sumakla beraber tüketildiğinde tadı daha güzel olur. Uzmanlar kişilerin bol bol tüketmesini önerdiği faydalı besinler arasında ilk beşe girebilir. C vitamini bakımından zengin olduğundan kanserli hücrelerin artmasının önüne geçer. Ayrıca kan yapıcı özelliği sayesinde de kansızlık hastalığının önüne geçer. Yapılan araştırmalarda haftada iki defa tüketilen karalahana kasları güçlendirir.

KARALAHANIN FAYDALARI NELERDİR?

Unutkanlık hastalığının temelinde sinir sistemindeki bozukluk ve beyindeki hafıza kısmındaki azalan vitaminlerdir. Bu yüzden uzmanlar özellikle hamilelik evresinden itibaren düzenli olarak K vitamini tüketerek sinir hücrelerinin yenilenmesi konusunda uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor. Karalahana yeşil sebzeler bakımından K vitamini açısından en faydalı olanıdır. Beynin konsantrasyon gücünü artırır. 

Karalahana C vitamini bakımından da oldukça zengin bir besindir. Bu vitamin vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Çeşitli sebeplerden ötürü vücutta artan toksinleri temizlemede etkili olan karalahana bu etkisini en fazla suyunda gösterir. İyice yıkanmış karalahanayı kaynatırken suyunu süzüp atmayın bir kavanoza boşaltıp içerisine limon suyu ekleyip günde aç karna bir bardak tüketin. 

Karalahana suyu sadece toksinleri atmakla kalmaz aynı zamanda idrarın kolayca sökülmesini sağlar. Böbrek bezlerinin fonksiyonlarını artırır. Böylece taş ve kum oluşumunu önler. Vücuttaki oksijen hücre sayısını da su sayesinde çoğaltır. Aynı faydayı mesaneye de uygular. Mesanede idrar bırakmadan boşalmasını sağlar.

Vücuttaki kan dolaşımı için potasyum önemli bir maddedir. Aynı zamanda potasyum organların hücrelerinin işlevselliğini de artırır. Düşük potasyumda kan basıncı yükselir. Bu da yüksek tansiyon ev baş ağrısına neden olur. Ancak karalahana bu durum için etkili bir doğal besindir. Karalahana içerdiği potasyum sayesinde kan dolaşımını dengeler.

Göz sağlığındaki en önemli madde beta karotenlerdir. Göz içinde beta karoten ne kadar fazlaysa görme olasılığı da bir o kadar artar. Karalahana beta karoten bakımından zengin besinler arasında yer alıyor. Özellikle katarak oluşumunun önüne geçer. 

Hayvansal gıdalarla beraber kemik iltihaplanmaları, artrit ve kalp hastalıkları artar. Bununla beraber artan kötü kolesterol seviyesi kalp krizi riskine yol açar. Hastalıklar kişinin yaşam kalitesini düşürerek ölüm oranını artırır. Ancak karalahana vücuttaki tüm iltihabı atmada oldukça etkilidir. 

KARALAHANA SUYU NE İŞE YARAR?

Karalahana lifli besinler grubunda yer alır. Bu sayede mide fonksiyonları için fayda sağlar. Uzmanlar özellikle formda kalmak ve fazla ödemden kurtulmak için fayda sağladığını vurgular. 

KARALAHANANIN ZARARI VAR MIDIR?

 İyot emilimi fazla olan karalahana tiroid bezlerini olumsuz etkiler. Bezlerin daha yavaş çalışmasına neden olur. Tüketmek isteyenlerin iyot tuzu ile tüketmesi daha doğru olur. 

C vitamini bakımından zengin olan kara mürver, virüs ve bakterileri temizlemede etkili olduğu kadar bağışıklığı da güçlendirmede oldukça etkili bir besindir. Yüzyıllardır doğanın insan oğluna sunduğu mucizevi bir besin olan kara mürver hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki Mürverin faydaları nelerdir? Mürver çayı nasıl yapılır? Mürver şurubu ne işe yarar? Tüm soruların yanıtı haberin detayında:

Bilimsel adı Sambucus nigra olan kara mürver, çalı formundaki ağaçlarda yetişir. Siyah yaşlı, Avrupa yaşlı, Avrupa mürver ve Avrupa siyah mürveri olarak da adlandırılır. ısalk ve nemli topraklarda kolayca yetişir. Bazı formları zehirli olan bu besini bilen kişilerin toplamasında fayda var. Beyaz çiçeklerle oluşan meyveler olgunlaştıkça kırmızı, mor ve siyah renkleri vardır. Güçlü bir C vitamini içeren kara mürver, ilaç ve kozmetik sektöründe de ham madde olarak kullanılır. Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika da sıklıkla tüketilen meyve, ülkemizde ise Karadeniz topraklarında yetiştirilir. Çalı şeklinde çıkan meyveler İlkbaharla beraber çiçeklenir. Nisan sonunda da meyveler oluşmaya başlar. İnsanlar genellikle suyunu çıkartıp ya da reçelini yaparak meyveyi tüketirler. Tarih boyunca şifa amaçlı tüketilen meyve kapsül haline getirilerek eczanelerde satılır. Bilinçsiz kullanması konusunda uzmanlar uyarılarda bulunur. Aşırı tüketildiğinde fayda vermez. İnsan vücudunun ihtiyaç duyduğu C vitaminini gün içerisinde kolaylıkla karşılar. Özellikle demir eksikliği olanlar için doğal bir ilaçtır.

KARA MÜRVERİN FAYDALARI NELERDİR?

Mevsim geçişlerinde artan virüs ve bakteriler üst solunum yolları hastalıklarının yaşanmasında artışa neden olur. Önlem alınmadığında ciddi sonuçlar doğurabilecek olan bu hastalıkların önüne geçmek için bağışıklık sisteminin güçlü olması gerekir. Özellikle antikor üretme bakımından direnci olması gereken bağışıklığın suya da ihtiyacı vardır. Kara mürver meyvesi suyu hem C vitamini sayesinde bağışıklığı güçlendirir hem de artan antikorların yüksek ateşe neden olma ihtimalini düşürür.

Güçlü bir iltihap kurutucu olduğundan boğaz ve genizde biriken balgamı kolayca sökülmesini sağlar. İdrar yolunda ya da kan da enfeksiyon birikmesini önler. Vücudu toksinlerden arındırarak hücrelerin yapısını yeniler. Bu özelliği sayesinde yapılan araştırmalarda kanser hastalıklarının da yaşanmasının önüne geçtiği tespit edilmiştir. 

Antioksidan maddeler içeren kara mürverin, cilt sağlığına da katkısı vardır. Hücreleri yenileme özelliği sadece organların değil aynı zamanda cildin alt tabakası olan dermisi de yenileyerek deforme olmasını önler. Erken yaşlanma gibi durumların önüne de geçer. Uzun süre cildin parlak ve canlı kalmasını sağlar. Eski çağlarda kadınlar kara mürveri havanda dövüp yüzlerine sürermiş. Şimdilerde ise kara mürver özlü özel maskeler var. 

Sindirim sistemi içinde doğal bir ilaç olan kara mürver, bağırsak florasının dengesini korur. Mide duvarını güçlendirerek ülser ya da reflü oluşmasını engeller. Besinlerin enzimlenmesini kolaylaştırır. Lif özelliği sayesinde de bağırsak fonksiyonlarını artırarak kabızlığın önüne geçer. Kolon ve bağırsak kanseri gibi sağlık sorunlarının oluşmasını önler.

Kadınların her ay dönümünde gördüğü adet döngüsünün dengesizliğini engeller. Hormon bezlerinin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Direk olarak kist oluşumunu engellemezse bile kistin oluşmasına neden olacak durumların önüne geçer. Adet sürecinde özellikle kadınların kaybettiği vitamin ve minerallerin eksikliğini ortadan kaldırır.

Kolajen üertimine katkı sağladığından kemik, diş ve kas kayıplarını önler. Daha güçlü olmalarını sağlayan kara mürver, ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemikte su kaybı, romatizmal hastalıkların yaşanmasını geciktirir. Yöre insanları bu özelliği sayesinde kara mürverin yaşam sırrı olduğunu söyler. Ayrıca uzmanlarda çok abartılmadan hamilelik dönemi ve gelişim çağındaki çocukların tüketmesinin bu yüzden faydalı olacağını vurgular. 

MÜRVER ÇAYI NASILI YAPILIR?

Mürver çayı üst solunum yolları hastalıkları için doğal ilaçtır. Vücudun virüs ve enfeksiyona karşı direncini artırır. Mürver mevsiminde toplanarak kurutulur. Kuru mürver yıl boyu çayı yapılarak tüketilir. Çünkü taze hali her zaman bulunmaz. Aşırı kaynatılması önerilmez. Bu yüzden kaynamış sıcak suyun içine kurutulmuş  8 10 tane mürver atın. 10 15 dakika bekleyin. Daha sonra süzerek tüketin.  Bu çay aynı zamanda toksinleri de atarak idrar yolu enfeksiyonu gibi hastalıklara fayda sağlar. 

MÜRVER ŞURUBU NE İŞE YARAR?

Mürver uzun süreli kullanılma bilmesi için kurutulmasının yanı sıra şurubu ya da pekmezi de yapılarak tüketilebilir. Ancak mürver şurubunu tüketmek için mutlaka bir uzmana danışmakta fayda var. Kurutulmuş 1/5 su bardağı mürver, bir yemek kaşığı zencefil tozu, bir çay kaşığı tarçın, 5 tane karanfil dilerseniz de bir yemek kaşığı balı 4/5 su bardağı su ile beraber bir tencereye atınız. Önce gür ateşte kaynatın. 15 / 20 dakika sonra ocağın altını kısın ve karıştırmaya devam edin. 1 saat bu işlemi yapın. 15 dakika da kendi kaynadıktan sonra ocaktan alın. Ilıdıktan sonra kavanoza boşaltın. Her gün iki kaşık düzenli olarak için. Bu şurup kansızlığı giderir. Bağışıklığı güçlendirir. Balgam söker.

Yatmadan önce içilince vücudu uykudan yenileyen mucize içecek olan altın sütü hakkına merak edilenleri araştırdık. Güçlü bir antioksidan olan altın sütü; süt, zerdeçal, bal ve ceviz gibi besinler karıştırılarak elde edilir. Peki altın sütü faydaları nelerdir? Altın sütü nedir? Altın sütünün içinde neler var? Altın sütü nasıl yapılır? Gece yatmadan önce içerseniz ne olur? Tüm soruların yanıtı…

Zerdeçal, karabiber, zeytinyağı ve hindistan cevizi gibi sağlıklı besinleri süte ilave ederek elde edilen altın sütünün saymakla bitmeyen faydaları vardır. Bunun yanı sıra içerisine bal da ilave edilebilir. Bu karışımı gece yatmadan önce tükettiğinizde vücudun uyku esnasında yenilenme hızını artırır. Uzmanlar hemen hemen herkesin düzenli tüketmesini tavsiye ettiği bu karışım yüzyıllardır mutfakların sırrı olarak üretilir. Özellikle kozmetik ürünlerin olmadığı ve alternatif tıpta kullanılan bu karışım Osmanlı’daki kadınlarında güzellik sırrıdır. İçeriğindeki zerdeçal ve karabiber ile hücreleri yenilerken. zeytinyağı ve hindistan cevizi ile de daha parlak ve canlı görünüm sağlar. 

ALTIN SÜTÜNÜN FAYDALARI NELERDİR?

Bu sütün içerisinde birden fazla antioksidan olduğundan bir bardağı bir tüm vücudun serbest radikalli hücrelerde temizlenmesini ağlar. Güçlü bir antioksidan olan bu karışım aynı zamanda bağışıklıkta zararlı virüslere karşı koruma kalkanı oluşturur.

Vücuttaki deforme olmuş hücreleri yenileyerek sadece cildi güzelleştirmez. Aynı zamanda saçların daha parlak görünmesini sağlar. Bunun yanı sıra sinir sistemindeki hücreleri de yenilediğinden stres, depresyon ve yorgunluk gibi rahatsızlıkların riskini azaltır.

Vücudun ihtiyacı olan günlük enerjinin 5 katını sağlar. Gün içerisinde daha dinç sağlıklı görünmenizi sağlarken uzun süre tokluk hissi verir. Bu saye de diyet listelerinde ilk sıralarda yerini alır. Mide ve bağırsaklarda gün içerisinde bazı besinlerden dolayı oluşan toksinlenmeyi engelleyerek daha sağlıklı fonksiyon göstermelerini destekler. 

Tüm vücuttaki zararlı hücreleri idrar yolu ile attar. İçerisinde bulunan besinler vücuttaki hormon düzeyini dengelediğinden tiroid gibi hastalıkların oluşumunu önler. 

Baş ağrısı, diş ağrısı ve ağız yaralarına da iyi gelir.

ALTIN SÜTÜ NASIL YAPILIR? 

1 su bardağı yağsız süt

1 çay kaşığı kadar toz zerdeçal

1 çay kaşığı toz tarçın

1 çay kaşığı zencefil

1 çay kaşığı  süzme bal

1 çay kaşığı karabiber tozu

HAZIRLANIŞI

Tüm malzemeleri cezvede kısık ateşten 5 dakika kaynatınız. Daha sonra bir su bardağına alıp ılımasını bekleyiniz. Sonra balı ekleyerek tüketiniz.

Günde sadece bir bardak tüketilmelidir. Ya kahvaltıdan önce ya da uyumadan önce tüketebilirsiniz. 

Güçlü vitamin ve mineral deposu içeren börülce uykusuzluk gibi hastalıklara fayda sağlar. Anadolu yemekleri arasında en vazgeçilmez besinlerden biri olan börülce hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. C vitamini bakımından zengin olan börülce özellikle ramazan aylarında uzmanlar tarafından tüketilmesi önerilen besinlerden biridir. Peki Börülcenin faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir?

Görüntü olarak yeşil fasulyeye benzeyen börülceye bazı Anadolu yörelerinde “karnıklara” adı verilir. Zengin bir C vitamini ve protein olan börülcenin faydalarını duyunca inanamayacaksınız. Baklagiller ailesine ait olan börülce yemek ve salata olarak tüketilir. Besinlerde nadiren bulunan K vitamini bakımından da zengin olan börülce diyet yapmak isteyenler için ideal bir besin kaynağıdır. Yapılan araştırmalarda börülcenin uyku problemlerini ortadan kaldırdığı gözlemlenmiştir. Vücudu yenileyen börülceyi uzmanlar özellikle kış aylarından yaz aylarına geçiş sırasında tüketilmesini öneriyor. Bu sayede kışın yorgunluğu atmanıza yardımcı olur. Ramazan aylarında uzun günlerde daha sağlıklı ve dinç kalmak için uzmanlar börülce gibi vitamin ve mineral deposu olan besinler tavsiye etmektedir. 

BÖRÜLCENİN FAYDALARI NELERDİR?

Vücutta biriken toksinler tüm gün ayaklarda birikir. Bu da ayak şişliğine ya da ödeme neden olur. Folik asit vücuttaki tüm toksinler atarak kısa sürede bu rahatsızlıkların önüne geçer. 

Kan değerleri dengesizleşince yüksek tansiyon gibi problemlerin yaşanma olasılığı artar. Günümüzdeki sağlıksız beslenmeye bağlı artan bu rahatsızlığın önüne geçmek için uzmanlar demir ve sodyum bakımından zengin olan börülce gibi besinler tüketilmesini öneriyor.

Diyet yapanlar için gerekli besinlerin başında gelen börülce karbonhidrat ve lif sayesinde hem enerji hem de tokluk hissi vererek uzun süre yemek yeme ihtiyacını ortadan kaldırır. Özellikle zeytinyağ ile yapılan börülce sindirim sorunlarını düzenlemede etkilidir. 

Vücuttaki sistemlerin sağlıklı işlemesi için C vitaminine ihtiyaç duyar. C vitamini hücrelerin kendisi yenileye bilmesini destekler. Ancak vücut bu vitamini kendiliğinden üretmesi yetmediğinden ek takviye alması gerekir. Bu yüzden uzmanlar C vitamini bakımından zengin olan börülce tüketilmesi tavsiye eder.

B kompleks vitaminleri vücut işleyişinde etkilidir. Bu vitamin kompleksi özellikle bağışıklık sistemini yenileyerek hastalıklara karşı vücut direncini artırır. Enfeksiyonlu hücrelerin çoğalmasını önleyerek astım, akciğer, badem ve boğaz iltihaplanması gibi rahatsızlıkların yaşanma ihtimalini düşürür.

Adet döneminde yaşanan ağrılı sancı ve akıntı gibi kadınsal rahatsızlıkları da engeller. Rahimi yenilemede etkili olan börülce yumurtalıkları güçlendirerek kısırlığın önüne geçer. 

Demir bakımından da güçlü olduğundan kandaki hemoglabin hücrelerin yüzeyini dengeleyerek. Kansızlık gibi rahatsızlığı önler.

İnsan vücudunun işleyici için gerekli olan gerekli olan bazı maddeler vardır. Bunlardan en önemlileri Çinko’dur. Çinko sindirim ve sinir sistemlerinin daha fonksiyonlu çalışmasını etkiler. Bağışıklık sisteminden cilt yenilenmesine kadar inanılmaz faydalar sağlar. Peki çinkonun faydası nedir? Çinko eksikliğinin belirtileri nelerdir? Çinkonun bulunduğu besinler…

Geçiş metallerden biri olan Çinkonun atom numarası 30’dur. Doğada madde olarak bulunan çinko bazı besinlerde de yer alır. Taş halinde bulunan çinko yüksek asidik maddeler içerdiğinden bu vücuda zarar verir. Ancak vücudumuzun işleyişi için bu maddeye ihtiyaç duyar. Özellikle sindirim ve sinir sistemlerinde fayda sağlayan çinko, vücutta eksildiğinde çeşitli hastalıklara davetiye çıkarır. DNA sentezi ve protein maddelerinin üretimi için gereklidir. Doğada birçok besinde bulunan çinkoyu gün içinde erkekler 11 miligram, kadınların ise 8 miligram alması gerekir. Bağışıklık sisteminin asıl maddesidir. Özellikle mevsim geçişlerinde artan grip ve nezle gibi hastalıklara neden olan virüslere karşı direnci artırır. Uzmanlar bu yüzden çinko eksikliği olan kişilerin hemen ek takviye çinko almaları gerekir. 

ÇİNKONUN FAYDASI NEDİR?

Kırmızı et, deniz ürünleri, kuruyemiş, ıspanak, mantar, bamya ve yeşil mercimek gibi besinlerde bulunan çinko özellikle üst solunum yolları hastalıklarının yaşanmasını önlemede etkili bir maddedir. Vücudun direncini artırarak virüslere karşı koruyan çinko, hücrelerin hızla yenilenmesini sağlayarak deforme olmasını önler. 

ÇİNKO EKSİKLİĞİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Görme için en etkili olan organ sarı noktanın daha fonksiyonlu çalışması için çinko maddesine ihtiyaç duyar. Ergenlik sonrası için gerekli olan çinko maddesi ileri yaşlarda görülme ihtimali olan göz hastalıklarını da önler.

Kas ve kemiklerin gelişmesi için çinkoya ihtiyaç duyulur. Eğer gerekli takviye edilmediğinde bu eksiklik yorgunluğa neden olur. İleri yaşlarda kronikleşmemesi için çinko eksikliğinin giderilmesi gerekir. Bu da gün içinde enerjik kalmayı sağlar. 

Vücudu adeta kalkan gibi koruyan bağışıklık sistemi de çinko maddesine ihtiyaç duyar. Virüs ve bakterilere karşı sürekli olarak antikor üreten bağışıklık sistemi çinko maddesine ihtiyaç duyar. Bu sayede vücut coronavirüslerine karşı daha dirençli olur. Bu da mevsim geçişlerinde hastalıklara yakalanma oranını azaltır. 

Cilt yüzeyinde yaşanan herhangi bir deformasyonun hızla iyileşmesi için mukoza adı verilen hücreler devreye girer. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu hücrelerin sayısı azalır. Bu da deformasyonların daha geç yapılmasına neden olur. Çinko maddesi bu mukoza hücrelerini artırmada etkilidir. Bu yüzden çinko vücut için iç sağlığın aynı sıra yüzeyine de fayda sağlar.

Vücutta çinko eksildikçe sindirim sistemi ya hızlı ya da yavaş çalışır. Bu da ishal ya da kabız rahatsızlıklarına neden olur. Hızla ilerleyen ishal ölümlere bile neden olur. Çünkü vücut hızla sıvı kaybına uğrar. Bunun önüne geçmek için de çinko eksikliğinin giderilmesi gerekir. 

Son yıllarda artan sağlık sorunlarından biri de aşırı saç dökülmesidir. Uzmanlar bunun nedenleri arasında azalan çinkonun olduğunu söylüyor. Vücut çinkoyu kendiliğinden üretmediğinden dışarıdan desteğe ihtiyaç duyar. Aksi halde zayıflayan saç hücreleri yıpranma ve dökülmeye neden olur. Çinko hücre yenileyici ve güçlendirici özelliği sayesinde bu sağlık sorununun önüne geçer. 

ÇİNKONUN BULUNDUĞU BESİNLER…

En iyi çinko kaynağı kırmızı ettir. Vücudun ihtiyacı olan çinkoyu yüzde 40 oranında rahatlıkla karşılar. Böylece kalp ve damar hastalıklarını da önler.

Buğday, fasulye ve mercimek gibi baklagillerde çinko bakımından zengindir. Örneğin 100 gram pişirilmiş mercimek yaklaşık yüzde 15 oranda çinko eksikliğini giderir. Uzmanlar özellikle et tüketemeyen kişilerin bol bol bu besinleri tüketmesini öneriyor. 

Fıstık ve badem gibi kuruyemişlerin işlenmemiş hali de çinko bakımından zengindir. Ancak kavrulmuşları çinko maddesi bakımından fakirdir. Bu besinler özellikle sindirimdeki çinko eksikliğini giderir.

Süt ve süt ürünleri protein bakımından zengindir. Ancak bunun yanı sıra çinko da barındırır. Çinko eksikliği olan kişilerin tüketilmesi tavsiye edilse de aşırıya kaçınmamasın da fayda var. Aksi halde fazla protein zehirlenmesine yol açar. 

Yapılan araştırmalarda kakaoda çinko bulunur. Ancak çikolata olarak tüketilen ürünlerde çinko bulunmaz. Çünkü kakao işlemlerden geçerken çinko maddesinin çözünüp gitmesine neden olur. Bu yüzden kakaodan çinko eksikliği gidermek isteyenlere bitter tüketilmesi tavsiye edilir. Bitterin içinde fazla çinko bulunur.

Koronavirüsünden korumak için uzmanlar maske ve eldiven kullanılmasını önerdi. Zorunlu hale getirilen maske kullanımı ise hemen hemen her firmayı hareketlendirdi. Giyim fabrikaları bile hızla maske üretimine başladı. Özellikle siyah maske kullanımı arttı. Ancak uzmanlar bu maskeler konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Peki Siyah maske koronavirüsüne karşı etkili mi? Renkli maskeler hastalıklara mı neden oluyor?

Şiddetli bir grip virüsü olan Kovid -19’dan korunmanın yolları maske, eldiven ve dezenfektan kullanmaktır. Tüm dünyada hayatı durma noktasına getiren koronavirüse karşı alınan bu tedbirler kapsamında üreticiler son hızla maske üretmeye başladı. Bu durum da beraberinde yeni olayları getirdi. Firmalar özellikle siyah ya da renkli maskeler üreterek alıcıların dikkatini çekmeye çalışırken uzmanlar bu maskeler konusunda uyarılarda bulunmaya başladı. Kullanımı artan siyah maskenin yıkanabilir ve nano etkili yani virüsten tam korumalı olduğu iddia edildi. Ancak buna rağmen uzmanlar sağlıklı olmadığı konusunda ısrarla açıklamalar yapıyor. 

SİYAH MASKE KORONAVİRÜSÜNE KARŞI ETKİLİ Mİ?

Maske satışı yapan bazı firmaların ürettiği siyah maskeleri çoğu tüketici modaya uygun olduğu için tercih etmesi maskelerin satışlarını artırdı. Üreticiler bu maskelerin sağlıklı koşullarda üretildiği konusunda her ne kadar iddialarda bulunsa da uzmanlar renkli maskelerin özellikle siyah olanların koronavirüse karşı önlem olmadığının altını çizdi. Sağlıksız koşullarda üretilen maskeler virüsün daha çabuk kapılmasında neden olabileceğini belirtti. Siyah renkli olan maskelerin kalın olmasından dolayı nemi artar bu da virüslerin çoğalmasına rotam hazırlar. Uzmanlar bu sadece siyah maskeler için değil bütün maskeler için geçerli olduğunu vurguladı. Bunun yerine tek kullan cerrahi maskeler önerilir. 

RENKLİ MASKELER HASTALIKLARA NEDEN OLABİLİR Mİ?

Uzmanlar tam olarak hangi malzemelerden üretildiği belli olmayan bu maskelerin cilt hastalıklarına neden olabileceğini de ayrıca hatırlattı. Maskeler, tahriş ve sulu kabarcıklarla beraber şiddetli kaşınmalara yol açar. Deformasyon sadece ciltte değil. Temizlenmeyen nemli hava yeniden sinüs yollarına aktarıldığında buradaki mukuslarda enfeksiyona yol açarak alerjiye veya enfeksiyona neden olabilir. Temizlenmemiş hava akciğerlere indiğinde, akciğerlerin işlevselliğine zarar verir. 

MASKELER NE KADAR SÜRELİ KULLANILMALI?

Maske takıldıktan sonra elin teması azaltılmalı. Çünkü ellerin herhangi bir yere teması sonrası virüsün maskeye yapışma olasılığı yüksektir. Bu da virüsün maskeye rağmen ağız ya da burna bulaşma riskini artırır. Bir maske en fazla 4 saat kullanılmalı. Değiştirilme sırasında mutlaka eller yıkanmalı maske atıldıktan sonra eller tekrar yıkanarak yeni maske takılmalı. Aynı zamanda takılan maskenin mikroplu olacağından çevreye atılmamalı. Direk olarak bir poşete konularak çöpe atılmalı. 

Tezgahlardaki yerlerini almaya başlayan incirin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Hem ilaç hem kozmetik sanayinde ham madde olan incir hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Yaş olduğu gibi kuru halde de tüketilebilir. Güçlü bir lif kaynağıdır. Bu yüzden uzun süre tok tutar. Peki İncirin faydaları nelerdir? İncir sütü ne işe yarar? Kuru incirin faydası nedir?

Çoğunluk olarak kuru olarak da tüketilen incir; antioksidan, lif, mineraller ve vitaminler bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Kendine özgü sütü olan bu besin kozmetik ürünlerinin ham maddesinde kullanılır. Uzmanlar, zengin içeriğe sahip bu besini yaz aylarında düzenli tüketilmesinin, bağırsak hastalıkları riskini azaltığını vurguluyor. Bunun yanı sıra içerdiği az kalori ve yüksek enerjisi sayesinde de diyet yapanların listesinde ilk sıralarda yerini alınması gerektiğini öneriyor. Akdeniz ülkelerinde çoğunlukla bulunan incir, ağaçta yetişen meyve kategorisinde yer alır. Dutgiller ailesine ait olan incirin 800 türü bulunmaktadır. Yeşil olarak yetişen güneşte kaldıkça kızaran incir yüksek miktarda doğal şeker barındırır. Dünya’da üreticilik bakımından ülkemiz ilk sırada yer alır. Kurutulup kuruyemiş olarak tüketilen incir pasta ve tatlıları ham maddesidir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan zeytin ve incirin yaşlanmayı geciktirdiği ve vücudun hücrelerini yenilediği herkes tarafından bilinir. Japon bilim adamları da bu durumu keşfettikten sonra insanların bunu bir yaşam felsefesi olarak yapmalarını çünkü bu ikilinin birçok faydası olduğunun altını çizmiştir. Uzmanlar her gün düzenli bir şekilde 7 zeytin ve 1 incir tüketildiğinde ne gibi faydalar sağladığını açıkladı.

İNCİR SÜRÜ NE İŞE YARAR?

Olgunlaşmamış incirin yaprak ve kökü arasında çıkan beyaz sıvıya incir sütü denir. Asidik özelliği olan bu süt, aynı zamanda güçlü bir mikrop öldürücüdür. Eski çağlardan bu yana incir sütü cilt hastalıklarında kullanılmıştır. Özellikle siğil ve dolama gibi iltihaplı rahatsızlıklara doğal ilaçtır. Bunun yanı sıra kulak çevresine sürüldüğünde kulak etrafında biriken ihtimali olan bakterileri azaltır. Yapılan araştırmalarda incir sütünün cilt lekelerini açmada da etkili olduğu ortaya çıkarıldı. Parlaklığı artırarak cildin daha pürüzsüz olmasını sağlar. 

KURU İNCİRİN FAYDASI NEDİR?

Yapılan araştırmalara göre kuru halinin yaş haline oranla daha faydalı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle kalsiyum bakımından inanılmaz zengin olan kuru incir bağışıklık, sinir, sindirim ve kemik sistemi için oldukça fayda sağlar. Uzmanlar uzun süreli tok tuttuğundan sahurdan önce bir kaç tane kuru incir tüketilmesi gerektiğini tavsiye eder. Bu sayede oruç boyunca kişiye hem enerji hem de tokluk hissi verir. Antioksidan bakımından da zengin olması kalp ve damar hastaları içinde doğal ilaç görevi görür. Yapılan bazı diğer araştırmalarda kuru incirin özellikle meme kanserine zemin hazırlayan süreci ortadan kaldırdığı tespit edilmiştir. 

 İNCİRİN FAYDALARI NELERDİR?

Doğal antibiyotik olan incir, bağışıklık sistemini zararlı hücrelere karşı güçlendirir. İçerdiği potasyum sayesinde günde tüketeceğiniz 4 tane incir yüksek tansiyonun yaşanma riskini azaltarak kalp sağlığını korur.

K vitamini bakımından zengin olan incir kemikleri güçlendirerek kırılganlıklarını azaltır. Ayrıca kemik ve kas dokularında bulunan kolajen oranını dengeleme etkilidir. İleri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik hastalıkları engeller.

Yaz aylarının yanı sıra kış aylarında da tüketilmesi gereken incir, üst solunum yollarının neden olduğu vücut ağrılarına iyi gelir. Ilık bir bardak su, incir ve balı mikserden geçirerek tüketirseniz boğaz enfeksiyonunu büyük oranda azaltmış olursunuz.

Kozmetik ürünler ve boyalardan kaynaklı zayıflayan saç köklerini güçlendirmek için incir faydalıdır. İçerdiği magnezyum sayesinde saçın hacmini artırır. Doğal yollarla yapılmış incir şampuanlarını kullanabilirsiniz. 

Vücuda olduğu kadar cilde de faydası var. İçerdiği antioksidan sayesinde ciltte oluşan akne ve sivilcelerin oranını azaltarak cilde daha sağlıklı bir görünüm kazandırır. Taze inciri mikserden geçirin, püre haline gelen inciri cildinize maske olarak uygulayınız. 20 dakika sonra soğuk su ile durulayınız. 

7 ZEYTİN 1 İNCİR İLE ZAYIFLANIR MI? haberini okumak için 

100 GRAM İNCİRİN İÇERDİKLERİ

Kalori – 1041

Protein – 3.30 gram

Kalsiyum – 162 miligram

Yağ – 0.93 gram

Karbonhidrat – 63.87 gram

Lif – 9.8 gram

Şeker – 47.92 gram

Magnezyum – 60 

Potasyum – 680 miligram

C vitamini -1.2 miligram

B6 vitamin – 0.106 miligram

HER GÜN 7 ZEYTİN 1 İNCİR YERSENİZ NE OLUR?

İki besinde çok güçlü antioksidan olduğundan vücudun gün boyu temizlenmesini destekler. Böylece vücudun genç hücrelerinin sayısını artırarak yaşlanmayı geciktirir.

Zeka gelişiminde katkı sağlayarak beyin hücrelerinin sağlığını korur. Uzmanlar özellikle hamile ve gelişim çağındaki çocukların düzenli bir şekilde bu besinlerden tüketilmesini tavsiye eder. 

Sinir hücrelerini yenilediğinden ruhsal problemlerin yaşanma olasılığını da azaltır. Özellikle depresyon ve kişilik bozukluğu gibi sonu intiharla biten rahatsızlıklara iyi gelir. 

Laktoza alerjisi olan kişilerin kalsiyum maddesini depolamasının en doğal yolu bu ikilidir.

Gün içerisinde yağ yakımını hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. Bunun yanı sıra gün içerisinde tokluk hissini de artırdığından kilo almayı da engeller.

Günde 2 defa sabah kalkar kalkmaz ve gece yatmadan uygulanmalıdır. Bu zamanlar vücudun yenilenme saatleridir. 

Kan şekerini dengelediğinden şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebileceği bir ikilidir.

Bağışıklığı güçlendirdiğinden kansere yakalanma oranını azaltır. Karaciğer, akciğer ve meme kanserlerinin hücrelerini azaltığı yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur.

Bu uygulamada incirin kuru olup olmaması önemli değildir. Kür etkisini 21 gün sonra gösterir.