Şunun için etiket arşivi: SAĞLIK haberleri

Alternatif tıpta karaciğerin dostu olarak geçen deve dikeni, güçlü kimyasal maddeler içerir. Vücuttaki hücreleri hızla iyileşmesine katkı sağladığı için cilde de inanılmaz faydaları olduğu tespit edilmiştir. Deve dikeni tohumundan elde edilen yağ da özellikle kulunç gibi ağrıları dindirir. Peki deve dikeni tohumu nedir ve nasıl tüketilir? Deve dikeni tohumunun faydaları nelerdir? Merak edilen soruların yanıtı:

Deve dikeni , taşlık ve kurak alanlarda yetişmeyi sevmesine rağmen sağlık açsından güçlü maddeler bakımından zengindir. Özellikle içerdiği süt cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Hücre yenileme özelliği sayesinde cildin deforme olmasını önler. Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde bu özelliği sayesinde deve dikenine mübarek deve dikeni sütü derler. Bunun yanı sıra halk arasında eşek dikeni, kansa, boğa diken, meryem ana dikeni gibi isimlerle de adlandırılır. Sap ve taç kısmından oluşan deve dikeninin açtığı çiçek genellikle erguvan rengindedir. Papatya ailesine aittir. Temmuz ve Ağustos aylarında çiçek açar. Olduğu ortama hoş koku verir. Yıllık bir bitki olan deve dikeni tohumları alternatif tıpta sıklıkla doğal ilaç olarak kullanılır. Kullanımı Antik Yunan ve Mısır tarihine kadar uzanır. Afrika anavatanı olarak bilinse de Akdeniz bölgelerindeki ülkelerde sıklıkla rastlanır. Yüzyıllardır karaciğeri yenilemede ve temizlemede en etkili besin olarak geçer. Bilimsel adı Silybum marianum olan deve dikeninin faydası yalnız cilde ya da karaciğere değil sindirim sistemini düzenlediğinden kilo vermede ve metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olur.

DEVE DİKENİ NASIL KULLANILIR?

Aktarlarda kolayca elde edilebilen tohumları vardır. Tohumlardan yapılan çay sayesinde faydasını sağlar. Oldukça faydalı olan bu çay taze tüketilmelidir. Kaynayan bir buçuk su bardağı suya bir tatlı kaşığı deve dikeni atılır. 5 -10 dakika demlenmesi beklenir. Daha sonra aç karna yemeklerden önce tüketilmeli. Günde bir kez tüketilmesi yeterli olacaktır. Dileyen demlenme esnasında taze bir yaprak nane de ekleyebilir. Deve dikeni yağı salatalara konulur. Hem lezzetini hem de faydasını artırarak kilo vermek isteyenler için ideal bir yağdır. Ayrıca deve dikeni tohumu balla karıştırılınca bronşlar ve boğazı temizlemede etkilidir.

DEVE DİKENİ TOHUMUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Bir uzmana danışarak yapılması tavsiye edilir. Deve dikeni karaciğer yağlanmasını sık sık yaşayanlar için doğal ilaçtır. Çay ya da balla karıştırılarak tüketilebilir. Karaciğerin işlevselliğini artırarak vücuttaki toksinleri atar. 

Deve dikeni tohumundan çıkartılan yağ, cildin yüzey tabakasını yeniler. Güçlü bir ağrı kesici etkisi olduğundan bel, boyun, diz, dirsek vebilek gibi alanlara masa yapılarak sürülebilir.

– Hücreleri yenilemede etkili olduğundan kandaki serbest radikalleri temizler. Bu sayede kanser oluşumunu engeller. Bağışıklığı güçlendirir. Vücudu virüs ve bakterilere karşı güçlendirerek direnci artırır. 

Deve dikeni tohumundan yapılan çay, kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürerek kalp ve damar hastalıklarının oluşumunu engeller. İyi kolesterol seviyesini yükselterek özellikle dama tıkanıklığına fayda sağlar.

Ayrıca dengeleyerek şekerin yükselmesi ya da azalmasını engeller. Çayı kan içindeki oksijen seviyesini de sağlayarak sinir hücreleri düzenler. Ruhsal hastalıkların da oluşumunu önler.

Vücut içindeki fazla toksinleri attığından iltihap birikimini de engeller. Kemik ve kasların işlevselliğini artırır. Asit oranını düşürerek böbrek ve safra kesesinde taş oluşumunu önler. 

Ayva, nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar için tam bir doğal ilaçtır. Taze tüketilebildiği gibi çayı ve reçeli de yapılır. Özellikle akciğerleri temizlemede etkili olan ayva hoşafı tarifini de sizler için araştırdık. Peki ayvanın faydaları nelerdir? Ayva yaprağı çayı nasıl yapılır ve ne işe yarar? Haberin detayında ayvaya dair her şeyi bulabilirsiniz.

Tezgahlarda görülmeye başlanan ayva meyvesinin insan sağlığına birçok faydası vardır. Uzmanlar vücudun gün boyu daha dinç ve tok hissetmesi için  mevsiminde her gün bir ayva tüketilmesini tavsiye ediyor. Yapılan araştırmalarda kabuğu ve yaprağındaki vitamin ve minerallerin özünden daha fazla olduğu gözlenmiştir. Yaprağı fenolik bileşik maddesi bakımından oldukça zengindir. Bu maddenin antimikrobiyal özelliği vardır. Bu yüzden kabukları soyulmadan tüketilmesi tavsiye ediliyor. Ayva Anadolu’dan Yunanistan’a oradan da Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayılmıştır. Yapılan bir diğer araştırmaya göre metal kesici aletlerde bulunan brenthill maddesi ayvada bulunan pektin ve organik asit maddelerinin özelliğini bitirdiği gözlemlenmiştir. Bu yüzden ayva direk olarak tüketildiğinde içerdiği faydaları yüzde yüz karşılar. Özellikle sindirim problemlerine iyi gelen ayva, kabızlık gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Kabuğu ile beraber tüketildiğinde metabolizmanın daha sağlıklı işlemesi destekler. Gülgillerden olan ayva, C vitamini bakımından oldukça zengindir. 

AKCİĞERLERİ TEMİZLEYE AYVA HOŞAFI!

Yasemin.com Instagram hesabına konuk olan sunucu İlkbal Gürpınar, yüzyıllardır Anadolu’da yapılan ve şifa amaçlı yapılan ayva hoşafının tarifini verdi. Son günlerde artan koronavirüsüne karşı koruma sağlayan bu doğal ilacın özellikle akciğerlerin işlevselliğini artırarak bağışıklığı güçlendirdiğini söyledi.

3 orta boy ayva

Bir buçuk litre su

4 keçiboynuzu

2 kök zencefil

2 çubuk tarçın

4-5 tane karanfil

Ayvaları iyice yıkayıp küp küp kesin. Tencereye koyup üzerine suyu koyun kaynarken içine keçiboynuzlarını kırıp atın. Daha sonra zencefili doğrayıp ekleyin. Ardından çubuk tarçın ve karanfilleri koyun iyice kaynasın. Hoşaf kıvamına geldiğinde ocaktan alın. Bardaklara boşaltıp günde 2 defa tüketin.

AYVANIN FAYDALARI NELEDİR?

100 gramı 40 kalori içerdiğinden kış diyet listelerinde ilk sırlarda yerini alır. Glimsemik indeksi düşük olduğundan kan şekerini yükseltmez. Bu bakımdan diyabet hastaları da rahatlıkla tüketebilir.

Fitokimyasallar sayesinde bağışıklığı direncini hastalıklara karşı güçlendirir. Vücudun günlük ihtiyacı olan C vitaminin yüzde 30’unu karşılar. Böylece patojenler, virüsler ve bakteri hücrelerini vücuttan barınmadan idrar yolu atar.

Kan içerisindeki oksijeni artırarak kan dolaşımını sağlar. Böylece saç diplerine kadar giden sağlıklı kan hücrelerin saçların daha parlak ve güçlü olmasını destekler. 

Bu özelliği aynı zamanda ciltteki genç hücrelerin sayısını da artırarak kırışıklığı engeller.

Yüksek antioksidan sayesinde vücutta dolaşan serbest radikalleri ve kanserli hücreleri azaltır.

Kan basıncını düşürerek yüksek tansiyon riskini azaltır. Böylece kalp ve damar sağlığını da korur. 

Gaz problemi için haşlanmış ayva tercih edilebilir. Sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra mide ve bağırsaklardaki fazla toksinleri de idrar yolu ile atarak vücudun toksin biriktirmesini engeller. 

Mideyi temizlediğinden mide kaynaklı yaşanan ağız kokusunu da gidermiş olur. Ayrıca ağız içerisindeki bakterilerin çoğalmasını engeller ve tükürük içerisinde biriken mikropları da temizleyerek kötü kokuyu engeller. 

AYVA YAPRAĞI ÇAYI NASIL YAPILIR VE NE İŞE YARAR?

Bir demlik kaynayan suya 20 kurumuş ayva yaprağı koyunuz. 5 dakika böyle kaynatınız. Daha sonra yapraklardan süzüp tüketiniz. 

Kilo vermek isteyenler için ideal çay olan ayva yaprağı çayı, metabolizmayı düzenleyerek sindirimi kolaylaştırır. İçerdiği yüksek lif sayesinde bağırsakların fonksiyonlarını artırır. Ancak kabızlığa neden olabileceğinden fazla tüketilmesi önerilmez.

İçeriğinde C vitamini, çinko, potasyum, bakır, demir barındıran ayva yaprağından elde edilen çay hücrelerin yenilenmesini destekler. Özellikle kanser ve tümör oluşumunun önüne geçer.

Üst solunum yolları hastalıklarında artan boğaz ağrıları ve enfeksiyonun neden olduğu durumları en aza indirir. Vücuttaki serbest radikalli hücreleri atarak bağışıklığı güçlendirir. Boğaz tahrişlerinde yatıştırıcı etkisi vardır. 

Dünyada en sık rastlanan kanser türlerinden biri olan kolon kanseridir. Peki kolon kanseri (kalın bağırsak) nedir? Kolon kanserinin belirtileri nelerdir ve tedavi yöntemi var mıdır? Kolon temizliği nasıl yapılır? İleri yaşlarda erkeklere oranla kadınlarda sıklıkla görülen kolon kanserine dair bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.

Sindirim sisteminde kalın bağırsak olarak geçen yere kolon denir. Görevi dışkılamayı sıvıya dönüştürür. Bağırsakların işlemini kolaylaştırır. Ancak çeşitli sebeplerden ötürü ile işlevselliğini yitirir. Özellikle sağlıksız beslenme ve lif oranı az olan besinler tüketmek kolon sisteminin ihtiyacı olan vitamin ve minerali sağlamadığından hasara uğratır. Bunun sonuncunda düğümlenme hatta ilerisi kansere neden olur. Halk arasında kolon kanserine kalın bağırsak kanseri denir. Sindirimin son kısmında yer alan kolon karnın sol üst köşesindeki dalağın altında yer alır. Yiyecek ve içeceklerde vücuda giren bazı hücreler ya da kolon bölgesinde olan bazı hücrelerin DNA’larının genetik ve çevresel etkilerle bozulması sonucu kolon kanseri yaşanır. Erken teşhis edildiğinde bu bölgedeki kanserli hücrelerin ilaçlarla temizlenme olasılığı vardır. Ancak geç fark edildiğinde cerrahi operasyon gerektirir ve sindirimin sağlıklı akışını olumsuz etkiler. Aynı zamanda bu hücreler lenf bezlerine oradan da kan dolaşımı nedeniyle karaciğer ve akciğere kadar ilerleyerek sadece sindirimi değil tüm organları olumsuz etkiler. Kolon kanserini en çok beslenme alışkanlıkları, çevresel etkenler ve kalıtsal genetik özellikler etkiler.

KOLON KANSERİNE NEDEN OLAN DURUMLAR?

Düzensiz kilo alıp verme ve aşırı yağlı karbonhidratlı beslenme

Bağırsakların iltihaplanması ve bağırsak içerisindeki sindirim hücrelerinin sağlıklı çalışmaması

Yaş ilerledikçe yaşanan sindirim sıkıntıları

Sürekli kabız olanlar

Aile öyküsünde daha önceden ortaya çıkan kanserli hücreler

Sigara ve alkol gibi zararlı maddelerin vücuttaki serbest radikalli hücrelerin sayısını artırması sonucu kolon kanserinin ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

KOLON KANSERİ BELİRTİLERİ NELEDİR?

Tuvalet alışkanlığında aksama yaşanması

Bağırsaklardaki sindirimde zorlanma

Bağırsak ve karın sol kısmında kasılma sürekli sancılanma

Dışkılama sırasında ağrı hatta ilerisinde kan bile akması

İştahsızlık, halsizlik, baş ağrıları ve mide de sürekli ağrı yaşanması gibi durumlarla kendini gösterir.

KOLON KANSERİ TEŞHİSİ NASIL YAPILIR?

Kanseri teşhis etmek oldukça zaman alır. Çünkü tüm belirtiler bazı hastalıkların belirtileri ile aynı olduğundan hasta öncelikle kanserden kaynaklı olduğunu düşünmez. Ancak uzman bir doktora göründükten sonra doktor dışkıdan gelen kanı incelemeye alır. Daha sonra ise kolon grafisi ve bilgisayar tomografisi çekilir. Bağırsaktan örnek alınarak yapılana laboratuvar testinden sonra kesin tanı için endoskopik tetkikler yapılır.

KOLON KANSERİNİN TEDAVİSİ NEDİR?

Tüm bu araştırmalardan sonra doktor kanserin evresine göre tedavi seçenekleri uygulamaya başlar. İlk evrelerdeki kanserde ilaç tedavisi uygulanır. İkinci olan evrede ise genellikle hastalığın yaygınlaşmasını önlemek için kemoterapi yöntemi tercih edilir. Son evrede olan kolon kanseri için ise cerrahi yöntem uygulanır. 

KOLON KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Beslenme de meyve ve sebze tüketiminde lifli gıdalar tercih etmekte fayda var. Lif bağırsaklar için adeta bir doğal ilaçtır. 

Düzenli egzersiz ve su tüketimini artırmak da kolonlar için tembelliği önler. Kolonlar yanı bağırsak sistemi tembelleştikçe hücrelerin işlevselliği azalır. 

Bağırsakların iltihaplanmasını önlenmek için faydalı asitler tüketmek gerekir. Örneğin elma suyu faydalı asitler arasında en etkilidir. Bunun dışında erik ve limon suyu da etkilidir. Ancak gün içinde aşırı tüketilmesi mide ya da bağırsak denilmesine yol açar. Bu yüzden bir bardak elma suyu gün içinde yeterli olacaktır. 

Kalsiyum maddesinin fazla olduğu besinler tüketilmesi kolon hücrelerini güçlendirir. İşlevselliğini artırarak hücrelerin tembelleşmesini önler.

Ton balığı, uskumru, süt ve mısır gevreği gibi besinler tüketerek vücuttaki D vitamini eksikliği giderilmeye çalışılır.

KOLON TEMİZLİĞİ NASIL YAPILIR?

Organik bir adet elma 

Organik yarım limon

Bir çay kaşığı zencefil tozu

Bir çay kaşığı deniz tuzu

Elmanın ve limonun suyunu iyice çıkartın. Bir kaba koyup içine zencefil ve deniz tuzunu koyup. Yarım bardak sıcak su ekleyin. Ocakta 5 dakika kaynatın. alıp 10 dakika bekleyip süzüp için. Sabah aç karna akşam yemeklerden 2 saat önce tüketin. 

Alternatif tıpta tüketilmesinin oldukça faydalı olduğu vurgulanan kuru üzüm hakkında merak edilen her şeyi sizler için araştırdık. Üzümün kurutularak elde edilen bu besin özellikle sindirim hastalıklarına iyi gelir. Antiseptik madde içeren kuru üzüm, mide ve bağırsaklardan toksinleri atar. Peki Kuru üzümün faydaları nelerdir? Kuru üzüm suyu içerseniz ne olur? Kaç çeşit kuru üzüm vardır? İşte cevaplar:

Asmagiller ailesine ait olan üzümün bilimsel adı vitaceaedir. Kültürün en eski meyvesi olan üzümün tarihçesi M.Ö 5000 yılına kadar dayanır. Anavatanı Anadolu olan üzüm ayrıca Asya ve Kafkaslarda da üretimi yapılır. Meyveler arasında en fazla çeşide sahiptir. Ciddi bir ekonomik kaynaktır. Adakarası, aküzüm, çekirdeksiz, kişmiş ve Çavuş gibi isimlerle bulunur. Üzümden birçok yiyecek elde edilir. Pekmez, reçel ve içecek bunlardan bir kaç tanesidir. Aynı zamanda kurutularak da tüketilir. Alternatif tıpta yüzyıllardır bu şekilde hem tüketilip hem de birçok ilaç elde edilmiştir. Kaynatılıp suyu tüketildiğinde mide ve bağırsaklardaki toksinleri temizler. Bağırsak florasını dengeleyerek ishal ve kabızlık gibi sindirim sorunlarının yaşanmasını önler. Bazı alternatif tıp uzmanlarına göre  21 kuru üzümün kaynatılıp tüketilmesi etkili olduğu söyleniyor. Karaciğeri toksinlerden arındıran kuru üzüm suyu her gün tüketilmesi tavsiye edilir. 

KAÇ ÇEŞİT ÜZÜM KURUSU VARDIR?

Salkımları büyük alan pembe gemre orta boydadır. Eylül ayında çıkar. Likopen bakımından zengin olduğundan güçlü bir antioksidandır.

Trakya ilkeren türü en etki olandır. Siyah ya da mor rengi olan bu üzüm çeşidi bağırsakları temizlemede etkilidir. 

En yaygınlarından biri de çekirdeksiz olan sarı renkli üzümlerdir. Ağız içi yaralara iyi gelir.

Cardinal üzüm çeşidinin rengi kırmızı ve pembe arasındadır. Yavaş olgunlaşır ama tadı oldukça lezzetlidir. Kocaman büyük taneleri vardır.

– Michele Palieri diye bilinen siyah üzüm en güçlü antioksidana sahiptir. Bu yüzden bazı kişilerde alerjiye neden olur. Ancak vücudu temizlemede etkilidir.

KURU ÜZÜMÜN FAYDALARI NELERDİR?

Kanın içindeki nitrik oksit miktarını yükseltir. Böylece kanın katılaşmasını önler. Bu da damarlarda birikimi engelleyerek kalp ve damar hastalıklarının önüne geçer. Bunun yanı sıra kolesterol seviyesini de dengeler. 

Antioksidan bakımından zengin olduğundan bağışıklık sistemini güçlendirir. Hastalıklara karşı direnci artıran kuru üzüm üst solunum yolları hastalıklarına neden olan corona virüslerinin etkilerini de azaltır. Aynı zamanda hücrelerin mutasyona uğramasının önüne geçerek kanser hastalıklarının yaşanmasını engeller.

Bakır ve magnezyum bakımından zengin olan kuru üzüm kemiklerin daha hızlı gelişmesini ve güçlenmesini sağlar. Özellikle ait birikmesini önleyerek romatizmal hastalıkların önüne geçer.

B vitaminleri vücudun enerji oranını yükselterek yorgunluk ve depresyon gibi ruhsal durumların yaşanmasını engeller. Uzmanlar özellikle kapalı ve masa başında çalışanlara kuru üzüm tüketmelerinin sağlıklı olacağını vurguluyor. 

Kuru üzümün içindeki çekirdekler diş yüzeyindeki plakların oluşumunu engeller. Dişlerin daha sağlıklı ve beyaz olmasını sağlar. Ayrıca diş aralarındaki besin atıklarının enfeksiyona neden olmasının önüne geçer.

Sinir hücrelerini güçlendirerek beyinin fonksiyonlarını artırır. Bu da ileri yaşlarda görülme ihtimali olan unutkanlık gibi hastalıkları önler.

Gün içinde bir avuç tüketildiğinde uzun süre tokluk hissi verir. Bu sayede kilo vermek isteyenler tüketebilir. 

KURU ÜZÜM SUYU İÇERSENİZ NE OLUR?

Kuru üzüm içerdiği antiseptik maddeler sayesinde sindirimi kolaylaştırır. Aynı zamanda yemek borusu, mide ve bağırsaklardaki biriken toksin kalıntıları da dışkı ya da idrar yolu ile vücuttan atar. 

Çeşitli sebeplerden dolayı karaciğerin zarından zararlı hücreler birikir. Bir süre sonra bu birikim karaciğerin yağ oranını artırarak ciddi hastalıklara neden olur. Ancak her sabah akşamdan hazırladığınız 21 kuru üzümlü suyu içerek bu riski azaltabilirsiniz. Kuru üzüm suyu karaciğeri temizlemenin yanı sıra zararlı hücrelere karşı da korur.

Bazı yiyecekler ya da hastalık sırasında mide duvarında yaşanan kramplar nedeniyle kusma rahatsızlığı yaşanır. Mide asidi de artıkça bu rahatsızlık hem yemek borusunu hem de ağız sağlığını olumsuz etkiler. Bu durumun yaşanması sırasında bir gün önceden bekletilen kuru üzüm suyu tüketerek mide bulantısı giderilebilir.

Kötü kolesterol seviyesi artıkça kalp ve damar rahatsızlığı yaşanma riski de artar. Uzmanlar, 21 kuru üzümün kolesterol seviyesinin düşürmesinin yanı sıra damar tıkanıklığını da önleyerek kalp rahatsızlığının yaşanma olasılığını azaltır. 

Doğal antioksidan kaynağı olan üzüm vücudu her gün temizleyerek bağışıklığı güçlendirir. Hastalıklar karşısında vücudun direncini artırmasının yanı sıra genç hücrelerin sayısını da artırarak cildin daha parlak ve diri görünmesini sağlar. 

Kanda artan trigliserit hücreleri vücuttaki şeker ve yağlanma oranını da artırır. Bu durum da obezite ve şeker hastalıklarının yaşanmasına davetiye çıkarır. Uzmanlar trigliserit seviyesini düşürmek için günde 21 kuru üzüm suyunun tüketilmesi gerektiğini vurguluyor.

KURU ÜZÜM SUYU NASIL YAPILIR?

400 gram kuru üzüm

4 su bardağı su

YAPILIŞI

Kuru üzümleri önce iyice yıkayınız. Daha sonra bir tencere de suyu kaynatınız. Ardından içerisine kuru üzümleri atınız. Bir gün beklettiğiniz karışımı süzüp içiniz. Uzmanlar bu uygulamayı ayda dört gün üstü üste yapılmasını tavsiye eder. Ayrıca sabah kahvaltınızdan yarım saat önce bu suyu tüketirseniz daha fazla faydasını göreceksiniz. 

Bitki şeklinde yetişen sumak topluluğu ayrıştırılarak kullanılır. Öğütülür ya da kurutularak baharat olarak tüketilen sumak içerdiği yüksek besin değerleri sayesinde sağlığına fayda sağlar. Sumak suyunun faydaları nelerdir? Sumak çayı nasıl yapılır? Ekşi tadı olan sumak Anadolu yemeklerinin baş tacıdır. Özellikle üst solunum yolları hastalıklarına neden olan virüslerin etkilerini kısa sürede yok eder.

Yabani otlar arasında yerini alan sumak meyvesi toplanır ve kurutularak toz haline getirildikten sonra baharat olarak kullanılır. Hemen hemen her toprakta yetişen bu otun toplamda 150 türü bulunmaktadır. Yalnızca iki çeşidi zehirsizdir. Ekşi tada sahip sumak, limonun olmadığı zamanlarda alternatif olarak kullanılır. Yapılan araştırmalarda limon gibi sumağın da antioksidan özelliği olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda uzmanlar üst solunum yolu hastalıklarında ilaç kullanmadan sumak suyu ile tedavi olunabileceğini vurguluyor. Düzenli tüketildiğinde vücut içerisine gire bakteri ve virüslerin etkilerini ortadan kaldırıyor. Türkiye’de özellikle Doğu Anadolu mutfağının vazgeçilmezi olan sumak, kuru dolma gibi yemeklerin yanı sıra ağız içi yararlarda kullanılan en güçlü doğal ilaçtır.  Tohum olarak toplanan sumak tuz ile havanda dövülerek kullanılır. Soğan gibi ağır kokuya neden olan besinlerle beraber yapılarak kokularının etkileri azaltılmaya çalışılır. 

SUMAK GARGARASI NE İŞE YARAR?

Sürekli diş eti problemi yaşayan ve ağız kokusu şikayeti olanlar için gargara idealdir. Ayrıca tükürük bezlerinin çalışmasını destekler. Ağız içinde enfeksiyon oluşmasını önler. Bu yüzden yara oluşumunu engeller. 100 mililitre suya bir yemek kaşığı sumak atın. Kaynatın ve ocaktan aldıktan sonra ılık hale geldikten sonra sabah akşam günde iki defa gargara yapabilirsiniz. 

SUMAK ÇAYI NASIL YAPILIR?

Güçlü bir antiseptik özelliği olan sumaktan elde edilen çay, enfeksiyon ve bakterileri hızla vücuttan atar. İki hafta düzenli tüketildiğinde faydasını gösteren sumak çayını yapmak için; Bir buçuk su bardağı suyu cezveye koyun içine de bir tatlı kaşığı sumak atın kaynatın. 5 -6 dakika sonra ocaktan alıp ılık olmasını bekleyin. Ilık oldukta sonra tüketin. Ancak günde bir bardak yeterlidir. 

SUMAK SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR? 

Kandaki insülin oranını dengeler. Bu özelliği sayesinde diyabet ve yüksek tansiyon hastalarının tüketmesi gereken besinler arasındadır. Ancak aşırıya kaçılmaması gerekir. Aksi halde faydalı olan bu besin tansiyonun yükselmesine yol açabilir. Yüksek tansiyon hastalarının ne kadar tüketmesi gerektiği konusunda bir uzmana başvurmasında fayda var.

Antioksidan etkisi sayesinde üst solunum yolları hastalıklarında aniden meydana gelen yüksek ateşi düşürerek beyin sağlığını korur.

Hafta da bir bardak tüketilen sumak suyu, sinir sisteminde deforme olmuş hücrelerin sayısını azaltarak sağlıklı hücrelerin artmasına yardımcı olur. Yorgunluk, stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini de azaltır.

Gıda zehirlenmesi esnasında sumak baharatını kaynatıp bir bardak içmeniz faydalı olacaktır. Hem midenizi hem de bağırsaklarınızı temizleyerek idrar ve dışkılamayla zehirlenmeye neden olan zararlı bakterileri vücuttan atar. 

Sumak suyu, sindirimi düzenlediği için zayıflamak içinde kullanabilirsiniz. Aynı zamanda gün içerisinde yarım çay bardağı tükettiğiniz sumak suyu hazımsızlık ve şişkinliği de önler.

İştahsızlık problemi yaşayan çocuğunuza sumak suyundan ayda bir kere içirmeniz de fayda vardır. Hem çocuğunuzun vücut direncini artırır hem de iştahını açarak daha sağlıklı beslenmesine yardımcı olur.

SUYUNDAN ELDE EDİLEN DİĞER YÖNTEMLER

Sumak, genellikle tırnak altlarında oluşan dolamanın iyileşmesi için de kullanılan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Kaynayan sumak suyunun içine sirke ve bal koyarak iyice kaynatın. Bu karışımı bir gün beklettikten sonra dolamanın üzerine sürünüz. 

Hücreleri yenileyici özelliği sayesinde cilde ve saça da faydası vardır. Kaynatılmış sumak suyunu tonik olarak kullanabilirsiniz. Sabah akşam düzenli olarak kullandığınız bu su hem sivilce ve akne oluşumunu engeller hem de yaşlanmayı geciktirir.

SUMAĞIN YAN ETKİLERİ VAR MI?

Aşırı tüketildiğinde mide asidinin dengesi bozulabilir. Bu yüzden günde en fazla bir bardak tüketilmeli. Tuvalet ihtiyacı sırasında yanmaya neden olabilir. Aşırı ekşi bir yapısı olduğundan tansiyon hastası olanların tüketmesi uygun değildir. Aynı zamanda zehirli olan türleri de bulunduğundan alındığı yerlere dikkat edilmeli. 

Bitki şeklinde yetişen sumak topluluğu ayrıştırılarak kullanılır. Öğütülür ya da kurutularak baharat olarak tüketilen sumak içerdiği yüksek besin değerleri sayesinde sağlığına fayda sağlar. Sumağın faydaları nelerdir? Düzenli tüketilen sumak suyu ne işe yarar? Ekşi tadı olan sumak Anadolu yemeklerinin baş tacıdır. Özellikle üst solunum yolları hastalıklarına neden olan virüslerin etkilerini kısa sürede yok eder.

Yabani otlar arasında yerini alan sumak meyvesi toplanır ve kurutularak toz haline getirildikten sonra baharat olarak kullanılır. Hemen hemen her toprakta yetişen bu otun toplamda 150 türü bulunmaktadır. Yalnızca iki çeşidi zehirsizdir. Ekşi tada sahip sumak, limonun olmadığı zamanlarda alternatif olarak kullanılır. Yapılan araştırmalarda limon gibi sumağın da antioksidan özelliği olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda uzmanlar üst solunum yolu hastalıklarında ilaç kullanmadan sumak suyu ile tedavi olunabileceğini vurguluyor. Düzenli tüketildiğinde vücut içerisine gire bakteri ve virüslerin etkilerini ortadan kaldırıyor. Türkiye’de özellikle Doğu Anadolu mutfağının vazgeçilmezi olan sumak, kuru dolma gibi yemeklerin yanı sıra ağız içi yararlarda kullanılan en güçlü doğal ilaçtır.  Tohum olarak toplanan sumak tuz ile havanda dövülerek kullanılır. Soğan gibi ağır kokuya neden olan besinlerle beraber yapılarak kokularının etkileri azaltılmaya çalışılır. 

SUMAK GARGARASI NE İŞE YARAR?

Sürekli diş eti problemi yaşayan ve ağız kokusu şikayeti olanlar için gargara idealdir. Ayrıca tükürük bezlerinin çalışmasını destekler. Ağız içinde enfeksiyon oluşmasını önler. Bu yüzden yara oluşumunu engeller. 100 mililitre suya bir yemek kaşığı sumak atın. Kaynatın ve ocaktan aldıktan sonra ılık hale geldikten sonra sabah akşam günde iki defa gargara yapabilirsiniz. 

SUMAK ÇAYI NASIL YAPILIR?

Güçlü bir antiseptik özelliği olan sumaktan elde edilen çay, enfeksiyon ve bakterileri hızla vücuttan atar. İki hafta düzenli tüketildiğinde faydasını gösteren sumak çayını yapmak için; Bir buçuk su bardağı suyu cezveye koyun içine de bir tatlı kaşığı sumak atın kaynatın. 5 -6 dakika sonra ocaktan alıp ılık olmasını bekleyin. Ilık oldukta sonra tüketin. Ancak günde bir bardak yeterlidir. 

SUMAĞIN FAYDALARI NELERDİR? DÜZENLİ TÜKETİLEN SUMAK SUYU NE İŞE YARAR?

Kandaki insülin oranını dengeler. Bu özelliği sayesinde diyabet ve yüksek tansiyon hastalarının tüketmesi gereken besinler arasındadır. Ancak aşırıya kaçılmaması gerekir. Aksi halde faydalı olan bu besin tansiyonun yükselmesine yol açabilir. Yüksek tansiyon hastalarının ne kadar tüketmesi gerektiği konusunda bir uzmana başvurmasında fayda var.

Antioksidan etkisi sayesinde üst solunum yolları hastalıklarında aniden meydana gelen yüksek ateşi düşürerek beyin sağlığını korur.

Hafta da bir bardak tüketilen sumak suyu, sinir sisteminde deforme olmuş hücrelerin sayısını azaltarak sağlıklı hücrelerin artmasına yardımcı olur. Yorgunluk, stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini de azaltır.

Gıda zehirlenmesi esnasında sumak baharatını kaynatıp bir bardak içmeniz faydalı olacaktır. Hem midenizi hem de bağırsaklarınızı temizleyerek idrar ve dışkılamayla zehirlenmeye neden olan zararlı bakterileri vücuttan atar. 

Sumak suyu, sindirimi düzenlediği için zayıflamak içinde kullanabilirsiniz. Aynı zamanda gün içerisinde yarım çay bardağı tükettiğiniz sumak suyu hazımsızlık ve şişkinliği de önler.

İştahsızlık problemi yaşayan çocuğunuza sumak suyundan ayda bir kere içirmeniz de fayda vardır. Hem çocuğunuzun vücut direncini artırır hem de iştahını açarak daha sağlıklı beslenmesine yardımcı olur.

SUYUNDAN ELDE EDİLEN DİĞER YÖNTEMLER

Sumak, genellikle tırnak altlarında oluşan dolamanın iyileşmesi için de kullanılan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Kaynayan sumak suyunun içine sirke ve bal koyarak iyice kaynatın. Bu karışımı bir gün beklettikten sonra dolamanın üzerine sürünüz. 

Hücreleri yenileyici özelliği sayesinde cilde ve saça da faydası vardır. Kaynatılmış sumak suyunu tonik olarak kullanabilirsiniz. Sabah akşam düzenli olarak kullandığınız bu su hem sivilce ve akne oluşumunu engeller hem de yaşlanmayı geciktirir.

SUMAĞIN YAN ETKİLERİ VAR MI?

Aşırı tüketildiğinde mide asidinin dengesi bozulabilir. Bu yüzden günde en fazla bir bardak tüketilmeli. Tuvalet ihtiyacı sırasında yanmaya neden olabilir. Aşırı ekşi bir yapısı olduğundan tansiyon hastası olanların tüketmesi uygun değildir. Aynı zamanda zehirli olan türleri de bulunduğundan alındığı yerlere dikkat edilmeli. 

Birçok kişi boğaz ağrısı ile doktora başvurduğunda aldığı genel cevap, bademcik iltihabı olur. Bademcik iltihabı özellikle çocukken sıklıkla yaşanan daha sonra ise cerrahi operasyonla alınır. Peki bademcik iltihabı nedir? Bademcik iltihabının belirtileri nelerdir? Bademcik iltihabına ne iyi gelir? Sıklıkla yaşanan günümüzde erişkinlerde bile görülen bademcik iltihabı hakkında bilmeniz gerekenler haberin detayında:

Dilin arkasındaki boğazın iki yanında bulunun ve vücuda hava, yemek ve su yoluyla giren zararlı mikroorganizmaları tutan organa bademcik denir. Bademcikler mikropları öldüren bazı maddeler üretmektedir. Lenfoma sistemi gibi bademciklerde bağışıklık sistemini korur. Enfeksiyonu temizlerken enfeksiyona yakalanma oranı da olan bademcik, bebek ya da çocukken şişme olasılığı mevcuttur. Bazı bağışıklığı zayıf vücutlarda bademcikler bu zarar toksinlerle savaşamaz böylece bademcikler kızarız ve şişmeye başlar sonuç olarak da bademcik iltihabı ortaya çıkar. Bademcik enfeksiyonuna tonsilit denir. Bademciklerin iltihap kapması ileri yaşlarda üst solunum yollarına ve böbreklerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle çocukken yaşanılan bademcik iltihabı sonucunda, bademcikler alınır. Ancak ileri yaşlarda da yaşanma oranı artan bademcik iltihabında bademcikler alınması tehlikeli olur. Çünkü çocukken bağışıklık bademciğin kendisini korumasına alışmadığından alındığında çok büyük sağlık sorunlarına neden olmaz. Onun yaptığı görevin aynısını bağışıklık sistemi de yapar. Erişkin yaşta alındığında ise bağışıklık birden zayıflayabilir. 

BADEMCİK HASTALIKLARI NELERDİR?

En yaygın olanı akut bademcik iltihaplanmasıdır. Titreme ve boğaz ağrısıyla başlar. Eklem ve baş ağrısıyla devam eder. En fazla 7 gün sürer.

Nadiren görülen bademcik rahatsızlığı ise difteridir. Difteri ses kısıklığı ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterir.

Dilin arka kısmında benekler şeklinde görülür. En şiddetli bademcik iltihabıdır. Bu rahatsızlığın adı isekızıldır

Direk bademciği değil çevresini olumsuz etkileyen hastalığa ise bademcik çevresi apsesi denir. Kusma, salya akması ve konuşmada zorluk çekme gibi belirtiler görülür. Antibiyotik tedavi yöntemiyle apse boşaltılır.

Her hastalıkta olduğu gibi bademcik rahatsızlıklarında da kronik bademcik iltihabı vardır. Sürekli olarak lenf bezlerinin şişmesine neden olur. Çok sık tekrarlanır. 

BADEMCİĞİN İLTİHABININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Beyin hücrelerinin hasara uğraması sonucu ortaya çıkan baş ağrısı ve dönmeleri,

Boğazın iltihaplanması ile gelişen semptomların kulak borusunda iltihaplanmalara neden olması,

Kas ve kemik sistemlerinde şiddetli ağrılar,

Sürekli kusma ve iştahsızlık,

Ses tonunda ciddi bir değişiklik,

Yüksek ateş ve yutkunma zorluğu gibi belirtilerle kendini gösterir.

BADEMCİK İLTİHABINA NE İYİ GELİR?

Bu süreçte ağız bakımı ve vücuda alınması gereken su miktarı oldukça önemlidir. Antiseptik gargaralarla ağız içi sürekli temiz tutulmaya çalışılmalıdır. Antibiyotik ilaçların yanı sıra antibiyotik bakımından zengin olan besinlerden de bol miktarda tüketilmelidir. Örneğin zeytin, sarımsak, soğan ve domates gibi besinler;

Bir çay bardağının yarısına kadar bal doldurun. İçerisine iki adet sarımsak doğrayın bir gün bekletin. Bu karışımı ertesi gün ılık bir bardak suyun içerisine koyarak tüketin. Bademcik iltihabı geçene kadar günde bir defa için.

Bir tatlı kaşığı zencefil bir çay kaşığı karabiber ve fesleğeni bir bardak su ile cezvede kaynatın. Bu karışım enfeksiyonla mücadele etmede oldukça etkilidir. İçerisine bir tatlı kaşığı bal koyarak ılık tüketin.

Günde 3 defa tuzlu su ile boğaz gargarası yaparak bademciklerde enfeksiyon oluşumunu önleyebilirsiniz.

Tavuk suyunun içerisine bir sarımsak bir çay kaşığı karabiber ve yarım limon sıkın. Günde bir kase ılık şekilde tüketin. Bu çorba boğaz ve bademciklerdeki enfeksiyonları vücuttan idrar yolu ile atar.