Şunun için etiket arşivi: SAĞLIK haberleri

Doğada kendiliğinden bulunan ancak tıpkı besinler gibi mineral ve vitaminle dolu olan doğal taşlar hakkında bilinmeyenleri Yasemin.com muhabiri Müge Çakmak, Biyoenerji ve Şifalı Taşlar Uzmanı Hacer Çelebi’ye sordu. Her bir taşı neredeyse hastalıklara alternatif fayda sağladığını vurgulayan Çelebi, bazı hastaların ise uzak durması gereken taşlar olduğunu açıkladı. Peki Doğal taşlar ne işe yarar? Doğal taşlar hangi hastalıklara iyi gelir? İşte sizler için araştırdığımız soruların yanıtları…

Son yıllarda takı olarak gördüğümüz ve bazı bölgelere yaygın bir şekilde satışı yapılan şifalı taşlar, özellikle de verdiği enerjilerle vücuttaki ağrıları alıyor. Yüzyıllardır doğadan çıkarılan bu şifalı taşlar,  göz alıcı ışıklar veya maddi açıdan taşıdıkları değer değil; pek çok uzmana göre, bu taşlar ruhsal ve fiziksel sorunları çözmede de insanlara fayda sağılıyor. Yapılan araştırmalara göre; dünyanın çeşitleri yerlerinde bulunan şifalı taşlar yer altında milyonlarca yıl önce oluşmuş taşlardır. Bu nedenle, kozmik enerjiyle bağlantılarının yüksek olduğu söyleniyor. Peki bu taşlar hangileri? Hangi taşlar hangi hastalıklara iyi geldiğini biliyor musunuz?

AKİK TAŞI: Doğada en çok bulunan taşlardan biridir.Bu taş metabolizmanın düzgün çalışmasına yardımcı olurken aynı zamanda gerginliği ve stresi azaltıyor. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v)’in de hatem yani mühür anlamında bir akik yüzük taşıdığı rivayet olunmaktadır. Akik taşının en bilinen faydası  kişiyi ruhsal açıdan korumasıdır. Bunların dışında cilde ve kemiklere iyi geldiğine inanılmaktadır.

MERCAN TAŞI: Beyazdan kırmızıya, pembe ve turuncunun her tonunda bulunabilen bir taştır. Mercan nesnesi Kur’an-ı Kerim’de sözü edilen çok az sayıdaki nesnelerden biridir. Rahman suresinde inci ile birlikte anılan bu taş, Allah (c.c)’ın önemli nimetlerinden biri olduğu belirtilir.Kalbi ve dalağı güçlendiren Mercan taşı, ferahlık ve huzur verdiği, solunumu güçlendirdiği, tansiyon düşmesinin önüne geçtiği, akciğere iyi geldiği yaygın bilinen özellikleri arasındadır. 

AMETİST TAŞI: Günümüzde özellikle takılarda oldukça yaygın kullanılan bu taşın rengi mordur. Ametist taşının en yaygın bilinen özelliği kişiye verdiği rahatlatıcı etkisidir. Taş, negatif enerji taşıdığından bedeninizde taşıdığınız fazla negatif enerjiyi çekerek zihinsel olarak daha zinde olmanızı sağlar. Öfkeyi yatıştırması nedeniyle günlük hayatta özellikle kişiye ruhsal açıdan olumsuz enerjiden koruduğu bilinen özellikleri arasındadır.

KUVARS TAŞI: Kristal minerallerden oluşan doğal bir taştır. Kendi içerisinde “iri kristalli” ve “kriptokristalen” olarak ayrılan bu taşın renkleri de mevcuttur. Kuvars taşı beyin fonksiyonlarını uyararak, duygusal dengeyi sağlıyor. Zihinsel formları düzenlediği bilinen kuvars taşını özellikle öfke, korku, suçluluk ve kıskançlık gibi olumsuz durumları gün içerisinde yaşananlara öneriliyor. 

KEHRİBAR TAŞI: Günümüzdeki pek çok hastalığın tedavisi için çare olarak görülen ”Kehribar taşı” bileklik, hal hal yada kolye olarak kullanıldığında; kan dolaşımını hızlandırdığından dolayı hamilelerin sıklıkla tercih ettiği aksesuarlar arasında yer alır. 

SİTRİN TAŞI: Sarı renkten açık kahveye doğru giden farklı bir rengi bulunan bu taş, turuncu, kırmızımsı ve kahverengimsi gibi renklerde bulunur. Böbrek, kolon, hazım organları, ciğerler ve kalp için faydalı olan Sitrin taşı, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

SELİNİT TAŞI: Diğer taşlara oranla göreceğiniz en güzel ve en zarif kristal yaşlar arasındadır. Taşın beyazlığı ve berraklığı sayesinde rahatlık ve ferahlık veriyor. Bununla beraber kist ya da kötü huylu tümör tedavisinde vücuda temas ettirilerek taşıyabilirsiniz.

Bağırsakların çeşitli sebeplerden ötürü yavaşlaması ile yaşanan kabızlık hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki kabızlık nedir ve neden olur? Kabızlığı bitiren doğal kür önerileri nelerdir? Yaşam kalitesini olumsuz etkiler bunun yanı sıra ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiren kabızlığa dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Bilimde konstipasyon olarak geçen kabızlık bazı nedenlerden dolayı bağırsakların yavaşlaması ile ortaya çıkar. Dışkının dışarı çıkma esnasında zorlanma ve ağrı çekme gibi durumlar kendini gösterir. Bağırsak bozukluğu hastalıklarından en yaygını olan kabızlığı yeme bozukluğu ya da bazı beslenme alışkanlıkları tetikler. Uzun süre ya da sık sık yaşanılan kabızlık ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Özellikle kabızlık esnasında yaşanan kanlanma, karın ağrısı ve kilo kaybı durumları bu sorunların habercisidir. Kabızlığa genellikle muz, pirinç lapası, makarna ev fast food yiyecekleri neden olur. 

KABIZLIK NEDEN OLUR?

Katı gıdalarda yüksek oranda bulunan yağ ve karbonhidrat

Çok fazla inek sütü ve inek sütünden yapılan ürünler tüketmek

Hormonal dengesizlik

Dışkılama kısmındaki kaslarda yaşanan rahatsızlıklar

Gelen tuvaleti sürekli erteleme gibi durumlar kabızlığa yol açar.

KABIZLIK BELİRTİLERİ NELERDİR?

– Tuvalet geldiği hale dışkılamamanın yapılamaması

Tuvalet esnasında makatta zorlanma ve ağrı

Sık sık kasılma yaşanmasına rağmen çok az miktarda yapılması

KABIZLIK NASIL GEÇER?

Gün içerisinde su tüketimini artırma

Beslenmede lif oranı yüksek besinler tüketerek

Kafein içeren içecekleri azaltarak

Ağız içindeki lokmalar iyice çiğnendikten sonra yutularak

Gelen tuvaleti ertelemeden yapma

Süt ve süt ürünlerinin oranı azaltılarak

İŞTE KABIZLIĞA İYİ GELEN DOĞAL YÖNTEMLER

PORTAKAL KÜRÜ

15 portakal yaprağını iyice kaynatınız. Süzdükten sonra bir gün boyunca dillenmesi için buzdolabına koyunuz. Her sabah yemek yemeden bir bardak tüketiniz. Kabızlık rahatsızlığı bitene kadar bu karışımı tüketebilirsiniz.

PIRASA VE ZEYTİNYAĞI KÜRÜ

3 adet pırasayı kesiniz 4 su bardağı su ile kaynatınız. Ardından yarım çay bardağı zeytinyağı koyup 5 dakika daha pişirip tüketebilirsiniz.

KABIZLIĞI ÖNLEYEN SİRKE TARİFİ

Dr. Feridun Kunak programında kabızlık için en doğal kürün yapılışını seyircilerle paylaştı. Kunak, ayrıca nasıl kullanılması gerektiğini de belirti. 

Kış aylarında akşamları sıcak evde yemek sonrası tüketilen armutun insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor musunuz? Lif açısından oldukça zengin olan armut, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir. Vücuttaki hücreleri yenileyen ve koruyan armut, hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki armutun faydaları nelerdir? Kaç çeşit armut vardır? Armut neye iyi gelir? Tüm soruların yanıtı haberin detayında…

Gül ailesine ait olan armut meyvesi, pyrus cinsine ait bir ağaçta yetişir. Avrupa, Asya ve Afrika gibi ülkelerde 30 çeşidi bulunmaktadır. Oldukça yüksek sıvıya sahip olan armut; yeşil, sarı ve kahve renkleri bulunmaktadır. Kalorisi düşük olan armut, yüzyıllardır tüketilen meyveler arasında ilk sırada yer alır. Yapılan araştırmalarda kolon kanseri hastalığını önlediği tespit edilmiştir. Dünyanın hemen hemen her yerinde rahatlıkla yetişen armut, kış aylarında vücudun ihtiyacı olan su miktarını sağlar. Ara öğün olarak iki tane tüketildiğinde uzun süre tokluk sağlar. Ancak bağırsak işlevselliği bozuk olan kişilerin armut tüketimine dikkat etmesi gerekir. Aksi halde fazla çalıştırarak ishal olmasına neden olur. Eski zamanlarda armut kabuğu ve yaprakları alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılırdı. Dünya genelinde en fazla üretimini Çin yapmaktadır. Armut çiçekleri kurutulup çayı yapılır. Bu çay sinirleri yatıştırarak rahat bir uyku sağlar. 

KAÇ ÇEŞİT ARMUT VARDIR?

Melez bir yapısı olan Etruska armudu, en erken olgunlaşan türdür. 

Çok fazla dikeni olan Akça armut meyvesi, dik şekli ve at kısmının etli olmasıyla bilinir. 

Ülkemiz de en fazla üretilen June Beauty armut, haziran ayı güzeli olarak kabuk edilir.

Yüzyıllardır olan Ankara armudu, uzun süre bozulmadan kendi kendini muhafaza edebilir.

ARMUDUN FAYDALARI NELERDİR? 

Folik asit içeren armut, kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürür. Böylece kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlayan durumları indirger. Özellikle damarların esnekliğini koruyarak kan akışının daha sağlıklı yapılamasını sağlar.

Bir vücudun günlük ihtiyacı olan kalsiyum, demir, potasyum ve sodyum gibi mineralleri kolaylıkla karşılar. 

K ve C vitaminleri bakımından zengin olan armut hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin direncini artırır. Bu yüzden uzmanlar hem mevsim geçişlerinde hem de kış aylarında sıklıkla tüketilmesini sağlar.

Bağırsak florasını korur. Sindirimi kolaylaştırır. Böylece kansere yakalanma riskini azaltır. Metabolizmanın işlevselliğini artırır.

Kandaki insülin direncini kırarak şekerin azalmasını ya da yükselmesini önler. Bu yüzden diyabet hastalarının tüketmesi tavsiye edilir. 

Yapılan başka bir araştırmada armudun sinir hücrelerini yatıştırdığı için depresyon, stres, kronik yorgunluk ve uykusuzluk sorunlarına fayda sağlar. 

Özellikle ileri yaşlara görülme ihtimali olan kemik hastalıklarını önlemekte etkili olan armut, kemik kütlesini de artırır.

Bağışıklığı düzenlediğinden vücudun aniden ısınmasını önler. Bu sayede yüksek ateşi olan kişilerin tüketmesinde fayda var.

Vücuttaki serbest radikalleri idrar yoluyla atmada yardımcı olur. Böbreklerin fonksiyonlarını artırarak vücudun sıvı kaybetmesini önler.

ARMUDUN ZARAR VAR MIDIR?

Düşük tansiyonu olan kişilerin tüketmemesi gerekir. Çünkü armudun tansiyonu düşürme özelliği vardır. Her şeyde olduğu gibi armudun da aşırısı zararlıdır. Sindirim sorunlarına neden olan armut aşırısı bağırsak florasını bozar. İshal olma durumunu artırır.

Aniden başlayan yerin ayakların altında kayması hissi veren vertigo, hemen hemen her yaşta ve cinste görülür. Denge kaybı ve baş dönmesi gibi belirtiler gösteren vertigo, bir hastalık değildir. Yaşanan belirtilerden ötürü ortaya çıkan bir semptomdur. Hastalık olarak görülmeyen vertigo, kişinin yaşam kalitesini düşürür. Peki vertigo nedir? Vertigo belirtileri nelerdir? Vertigonun tedavisi var mıdır? Haberin detayında tüm bu soruların yanıtını bulabilirsiniz.

İki türlü nedenden ötürü yaşanan vertigo, bir beyin dalgalarından ötürü bir de kulak içindeki kristallerin hareket ederek denge kaybına neden olmasıyla ortaya çıkar. Vertigo beyin de yaşanan anevrizma ve beyin damarlarındaki tıkanıklar sonucu yaşandığında santral vertigo denir. Aynı zamanda kulak içindeki ses dalgalarının iç ve orta kulaktaki denge kristallerini hareket etmesiyle de periferik vertigo yaşanır. Ancak halk arasında genel olarak vertigoya kulak kristali olarak bakılır. Evde yanlış yöntemlerde tedavi edilmeye çalışıldığında ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Aksi halde beyinden kaynaklı yaşandığında yapılan müdahalelere rağmen bilinç ve denge kaybı geçmez. Vertigoyu tetikleyen en önemli faktörlerden biri strestir. Ayrıca D vitamini eksikliği, aşırı tuz, ve hareketsiz yaşamda diğer tetikleyici faktörler arasında yer alır. 

VERTİGO NEDEN OLUR?

Yüksek stres 

Kulak içi iltihaplanmasında artış

Kulak kristallerinde oynama

Aşırı soğukluktan dolayı vücut ısısındaki değişim

Vücuttaki dengesiz oksijen seviyesi

Damar tıkanıklığı ve kan basıncındaki düşüş ya da yükseliş

Sinir sistemindeki bozukluk gibi nedenler vertigoya zemin hazırlar.

VERTİGO BELİRTİLERİ NELERDİR?

Vertigo kulakta ortaya çıktığında işitme kaybına, kulak akıntısına ve kulak çınlamasına neden olur.

Beyin kaynaklı ortaya çıkan bu rahatsızlıkta konuşma bozukluğu, şiddetli baş dönmesi, kol ve bacaklarda uyuşma yaşanır.

Mide bulantısı, öğürme ve kusma da artış olur. 

Orta kulak kemiğinde büyüme meydana gelir. 

Kas ve kemik zayıflığı görülür. 

Sürekli uyku hali ve seslere karşı hassas olma gibi belirtilerle kendini gösterir. Tüm bu belirtiler diğer hastalıklarda görülse bile vertigo da daha şiddetli ortaya çıkar. 

VERTİGO TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Tedaviye başlanmadan vertigoya neden olan sorun tespit edilir. Denge sorununa neden olan bu rahatsızlığın bir çok tedavi yöntemi var. Bu nedenle hasta belirli kontrollerden geçer. Daha sonra tedavi süreci başlar. Uzmanlar bu süreçte hastanın dikkat etmesi gereken en önemli etkenin beslenme olduğunu vurgular.

Görüntüsünden ötürü tüketilmedi pek tercih edilmeyen ancak tam bir vitamin ve mineral deposu olan trüf mantarı hakkında merak edilenleri sizler için araştır. Görüntü olarak siyah kömüre benzeyen trüf mantarının aynı zamanda yağı da çıkartılıp kullanılır. Peki türf mantarının faydaları nelerdir? Trüf mantarı hangi hastalıklara iyi gelir? Trüf mantarı nasıl tüketilir? Haberin detayında trüf mantarına sair bu soruların cevabını bulabilirsiniz.

Meşe ağaçlarının olduğu bölgelerde bulunan trüf mantarı, kokusu olan bir mantar türüdür. Dünyanın bütün bölgelerinde bulunur. Ancak en sık rastlandığı bölge Akdeniz’dir. Görüntü olarak kömüre benzetilen trüf mantarına bazı yörelerde kara elmas denir. İtalya mutfağının vazgeçilmez lezzetidir. Çok sert bir yapısı olduğundan pişirildiğinde sulanmaz. Bilin 70 türü olan trüf mantarı meşe ağaçlarının dibinde yetiştiğinden onlara ait asitleri de taşımaktadır. Yer altında kaldığından bu mantarı uzmanların ya da mantardan iyi anlayan kişilerin toplaması daha uygundur. Ortalama ceviz büyüklüğünde olan bu mantarlar, en güzel tadı tazeyken verir. Fransa’daki köylülerin geçim kaynağı olan trüfleri almak için insanlar adeta birbirleriyle yarışırlar. Yüzyıllar boyunca alternatif tıpta da kullanılan trüf mantarının bir diğer özelliği de yağının çıkartılıp kullanılmasıdır. 

TRÜF MANTARI NASIL TÜKETİLİR?

En çok mutfakta kullanılan trüf mantarı; salata ve sos yapımında kullanılır. Bunu yanı sıra makarnaya aperatif olarak eklenir.Kendine has kokusu ve aroması vardır. Sağlıklı tüketim yolları olan trüf mantarı aynı zamanda fırına kaşar ya da başemal sos ile beraber verilerek de tüketilebilir. Kırmızı etin marinesine de eklenir. Bunun yanı sıra yağı çıkartılır. Bu yağda aynı şekilde yemeklerde kullanılır. Yüksek bir protein olan yağı, özellikle protein eksikliği yaşayan kişilerin tüketilmesi tavsiye edilir. 

TRÜF MANTARININ FAYDALARI NELERDİR?

Kırmızı etten daha fazla protein barındıran trüf mantarı kemik ve kas gelişimine katkı sağlar. Özellikle darbe alan kemiklerin iyileşmesini hızlandırmak için uzmanlar trüf mantarı tüketimini tavsiye eder. 

Trüf mantarı özellikle ileri yaşlarda görülme ihtimali olan omurilik rahatsızlıklarını gidermek için fayda sağlar.

Eski zamanlarda trüf mantarı, kötü kolesterol seviyesini düşürmek için de kullanılır.

Kilo vermek isteyenler için ideal bir besindir. Özellikle yağı kişinin uzun süre tok tutmasını sağlar. 

Metabolizmayı düzenler. Bağırsak florasını korur. Kabızlık gibi sindirim sorunlarının yaşanma riskini azaltır.

İçerdiği yağ tıpkı zeytinyağı gibi faydalıdır. Antioksidan içeren trüf mantarı yağı cilt hücrelerini yeniler. Bu yüzden yaşlanmayı geciktirir.

Kan basıncını azaltarak yüksek tansiyon ve felç riskini indirger.

İçerdiği protein böbreklerin fonksiyonlarını da artırır.

Vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüzde 30’unu rahatlıkla karşılar. 

Günlük hayatta çoğu insanın yaşadığı omuz, diz veya ayak bileği ağrılarına tendinit hastalığı denildiğini biliyor muydunuz? Sporcularda sıklıkla görülen bu hastalığa dair merak edilenleri sizler için araştırdık. Zamanında müdahale edilmediğinde ciddi hastalıklara davetiye çıkarır. Peki Tendinit hastalığı nedir? Tendinit hastalığı belirtileri nelerdir? Tendinit hastalığı geçer mi? İşte tüm soruların yanıtı…

Kas ve kemikleri doğru noktalarda birbirine bağlayan bağa tendon denir. Tendonlar esnek yapıdadır. Çünkü motor hareketleri sırasında hem vücudun hem kas ve kemiklerin hasar almadan işlevselliğini sürdürmesini destekler. Ancak bazı nedenlerden ötürü bu tendonlar hasar alır. Hasar alan bu tendonlar tendinit denilen hastalığa neden olur. Genellikle bu hastalık sporcularda ortaya çıkar. Omuz, dirsek ve dizlerde daha sık görülen bu hastalık, zamanında tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Hastanın yaşam kalitesini düşüren tendinit, uyku bozukluğu, bağırsak ağrılarını da beraberinde getirir. Yırtılma ihtimali yüksek olan bu bağlar ilaç ve fiziki tedavi ile olumlu etki sağlanmadığında son olarak cerrahi müdahale edilir. 

TENDİNİT NEDENLERİ NELERDİR?

İleri yaşta bu bağlarda azalan kalsiyum nedeniyle yıpranmalar yaşanır. 

En sıklıkla görülebilecek olan durum tendonların iltihap kaplamasıdır. 

Tenis, basketbol, yüzme, beyzbol ve koşu gibi meslekleri olan kişilerin tendonlarına aşırı yüklenmesi sonucu yırtılmaların meydana gelmesi de tendinit hastalığına neden olur.

Kandaki şeker oranının yükselmesi sonucu tendonların hasar alması da hastalığa davetiye çıkarır.

Ayrıca günümüzde giderek artan hastalıklardan biri olan romatiod hastalıklarının kas ve kemiklerden oradan da tendonlara zara vermesiyle görülebilir. 

TENDİNİT BELİRTİLERİ NELERDİR?

Dirsekten omuza geçen şiddetli ağrılar 

Gece omuz ve bacak ağrılarıyla uyanma

Yürümekte ve merdiven çıkmada zorlanma

Topuğa basmamak

Bel kısmının sürekli soğuk ve ağrılı olması

Motor hareketlerinde kısıtlama ve şiddetli ağrılar hastalığın belirtileridir.

TENDİNİT YAŞAMAMAK İÇİN NE YAPILMALI?

Sağlıklı ve omega-3 bakımından zengin olan balık gibi besinler tüketilmeli,

Egzersiz yaparken bir uzmana danışılmalı

Ağır kaldırmadan ve dengesiz hareketlerden kaçınılmalı

Aynı pozisyondan oturulmamalı

Kilo ve boya göre materyaller alınmalıdır.

TENDİNİT HASTALIĞI GEÇER Mİ?

İleri yaşlarda bu tür hastalıkların geçme ihtimali oldukça düşüktür. Bu yüzden belirtileri fark eder etmez bir uzmana danışılmalıdır. Eğer hastalık iltihaptan kaynaklı ortaya çıkmışsa ilaç ve fiziki tedavi sağlanır. Ancak yırtılma gibi durumlarda ameliyat yapılır. Bunun dışında hastaların bol bol omega-3, kalsiyum ve antioksidan içeren; domates, kırmızı et ve süt bol bol tüketilmesi tavsiye edilir. 

Herkesin hemen hemen bir kez yaşadığı mide bulantısı, bir hastalık değil rahatsızlıktır. Mide kaslarının alınan besinleri hazmedememesi ve yukarı doğru çıkarma isteğiyle ortaya çıkan mide bulantısı hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki mide bulantısı neden olur? Mide bulantısı belirtileri nelerdir? Mide bulantısına ne iyi gelir? Mide bulantısı hakkında merak edilenleri sizler için derledik. İşte tüm soruların yanıtı…

Midenin çeşitli sebeplerden ötürü şiddetli kasılmalar yaşamasına mide bulantısı denir. Her yaşta görülebilecek bu rahatsızlık bazen ciddi hastalıkların en yaygın belirtileri arasında yerini alır. Mide bulantısı genel itibariyle kusma ile sonuçlanır. Mide yaşadığı şiddetli kasılmalar sonucu içerisinde bulunan her şeyi yemek boru yolu ile vücuttan atar. Farklı uyarıcılarla ortaya çıkan mide bulantısı, sadece mideyi değil, yemek borusu, boğazı, kalbi ve tükürük bezlerini de olumsuz etkiler. Mide atmak istediklerini bağırsaklara gönderemediğinden ağız yolu ile çıkartır. Bu durum sık sık yaşandığından yemek borusu kanserine neden olabilir. Mide bulantısı genellikle kusma sorununu tetiklediğinden sinir dalgalanmaları ile beyne sinyal verilir. Beyin aldığı sinyallerle mideyi uyararak kasların hızla besinleri yukarı atamasını sağlar. Ancak bu işlem o kadar kolay olmaz. Diyafram ve ses tellerine kadar olumsuz etkilere sebebiyet verir. 

MİDE BULANTISI NEDEN OLUŞUR? HANGİ HASTALIKLAR MİDE BULANTISINA NEDEN OLUR?

Birçok nedene bağlı gelişen mide bulantısı ile gastroenteroloji, dahiliye, jinekoloji, psikiyatri, nöroloji, KBB gibi farklı branşlar ilgilenir.

Bağırsak ve midede gelişen enfeksiyon virüsleri

Gıdalara bağlı gelişen zehirlenmeler

– Sık yaşanan beyin hastalıkları yani vertigo ve migren, 

Araba, uçak ve tren gibi taşıtlara bağlı

Ruhsal bunalımlar

Beyin hasar alması sonucu gelişen hastalıklar

Hamilelik

Kanın dengesizleşmesi

Ayrıca ciddi hastalıkların habercisi olan mide bulantılarına organik mide bulantısı denir.

MİDE BULANTISININ BELİRTİLERİ

Yüksek ateş

Dengesiz değişen vücut ısısı

Kas ve kemiklerde ağrı 

Görme problemleri

Unutkanlık ve şiddetli ishal

Nefes alıp vermenin düzensizleşmesine bağlı gelişen kalp ritim bozukluğu gibi belirtiler aynı zamanda hastalık habercisi de olabilir.

MİDE BULANTISINA NE İYİ GELİR?

Temiz bir ortamda derin derin nefes alıp verme ayrıca açık havada yürüyüş yapma,

Nane, fesleğen ya da reyhan gibi bitkileri derinlemesine içine çekme,

Baş dönmesine bağlı gelişen mide bulantısının geçmesi için 30 dakika boyunca hareketsiz uzanmak,

Bitki çayları anacak çayları içerken yavaş yavaş içmeye özen gösteriniz

Reflüye bağlı mide bulantısı için ise 40 dakikalık bir yürüyüş iyi gelir.

MİDE BULANTISINA İYİ GELEN DOĞAL KARIŞIMLAR

Orta boy cezvede bir bardak su kaynatın daha sonra kaynayan suya nane ekleyip 5 dakika demlenmesini bekleyin. Mide bulantısı sırasında bir bardak içiniz.

– Toz halindeki kekiği bir bardak kaynar suya ekleyin daha sonra içerisine limon sıkarak tüketebilirsiniz.

Yüzyıllardır zencefil bitkisi özellikle bulantı ve kusma gibi rahatsızlıklar esnasında kullanılır. Hastalıkların yanı sıra yemeklerde baharat olarak kullanılan zencefil hakkından bilinmeyen her şeyi sizler için araştırdık. Sağlıklı yaşamın sırrı olarak bilinen zencefil adeta vücudun ihtiyacı olan şifa deposudur. Kış aylarında artan boğaz ağrılarına zencefilli bal karışımı anında olumlu etki sağlar. Peki zencefilin faydaları nelerdir? Zencefil hangi hastalıklara iyi gelir? Haberin detayında zencefil hakkında bilmeniz gerekenleri bulabilirsiniz.

Asya mutfaklarında temel olarak kullanılan zencefil dünya mutfağında ise birçok içeceği tatlandırmak için kullanılan bir bitkidir. Genellikle toz halinde kullanılan zencefil sabun, şampuan ve parfüm gibi kozmetik ürünlerde de bulunur. Vücuda sağladığı faydaların yarısından fazlasını gingerol adlı aktif bir bileşen sayesinde yapar. Aynı zamanda içeriğinde B3, B6, C vitaminleri, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum ve magnezyum gibi vitaminleri barındırır. Doğada mide ve bağırsaklardaki gazı çözmede en etkili bitkidir. Özellikle kış aylarında artan üst solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılan zencefil çay olarak tüketilir.

ZENCEFİLİN FAYDALARI NELERDİR?

Yemeklerden sonra tüketildiğinden sindirimi kolaylaştırarak yemek sırasında yükselen şeker seviyesini düşürür. Mideyi yatıştırarak tüketilen besinlerin emilimini artırır.

– Bağırsaklarda artan parazitler mideye de  ciddi zararlar verir. Şiddetli ağrılara neden olan bu parazitler özellikle yemek zamanında artar. Uzmanlar yaptıkları araştırmalarda yemeklerden önce tüketilen bir tatlı kaşığı zencefil tozunun hem mide boşalımını kolaylaştırdığı hem de parazit sayılarını azaltığı gözlemlenmiştir.

Doğada bulunan en güçlü gaz gidericidir. Vücutta biriken gaz organlara baskı yapar bu da ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Bir parça zencefil çiğneyerek vücuttaki gaz oranını kısa sürede çözebilirsiniz. 

Eklem aralarında artan toksin eklemlerin yanı sıra kemik sağlığını da olumsuz etkiler. Bu ağrıları dindirmede etkili olan zencefil içerdiği güçlü anti-inflamatuar sayesinde dizdeki iltihaplanmayı giderir. Aynı zamanda eklemlerin eve kemiklerin güçlenmesini destekler.

Kış aylarında artan üst solunum yollarına yol açan virüslerle baş etmede etkilidir. Vücudun terleme oranını artırarak toksinleri ter bezlerinden atar. Aynı zamanda doğal ağrı kesici görevini görerek bu hastalıklar esansında yaşanan ağrıları dindirir. 

Yapılan araştırmalarda zencefil içerdiği zerumbone bileşeni sayesinde astım hastalarının doğal ilacı olarak kullanılabilir. Bu bileşen boğazdaki alerjik reaksiyonu azaltarak rahat nefes alınmasını sağlar. 

Sindirimi kolaylaştırdığından kilo vermede de etkilidir. Hızlı yağ yakımı sağlayarak biriken yağları kısa sürede yaktıktan sonra vücuda giren ve yağa neden olan toksinleri de vücuttan atar.

Vücuttaki yağ miktarını koruyan karaciğerin yağlanmasını önler. Aynı zamanda tüberküloza neden olan kadmiyumun maddesinin hızla çözülmesini sağlar. 

Yaşa bağlı gelişen bunama, parkinson ve alzheimer gibi nörolojik hastalıkların yaşanmaması uzmanlar günde en az bir barda zencefil çayının tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Hafızayı koruyan zencefil bitkisini aynı zamanda yemeklerinizde baharat olarak da kullanabilirsiniz.

Yapılan araştırmalarda düzenli tüketilen zencefilin sağlığı olumlu etkilediği gözlemlenmiştir. Uzmanlar bu yüzden her gün zencefil tüketilmesini öneriyor. Ayrıca Asya topluluklarının yaşam sırlarının bu bitkiden elde edilen baharttan kaynaklandığı biliniyor.

Zencefil kadınların adet döngüleri sırasında yaşadıkları sancı ve kas ağrılarına doğal ağrı kesicidir.

ZENCEFİLLİ BAL KARIŞIMI

Bir su bardağının içine bir tatlı kaşığı zencefil tozu ve bir tatlı kaşığı bal koyup karıştırın. Beş dakika ocakta kaynadıktan sonra ocaktan alın. Süzerek bir bardağa boşaltıp içine bir kaç damla limon sıkın. Sıcak halde tüketin. 

Turunçgiller ailesine ait olan greyfurtun insan sağlığına inanılmaz faydaları var. Özellikle sindirim sorunlarına iyi gelen greyfurt hakkında merak edilenleri sizler için derledik. C vitamini bakımından zengin olan greyfurt hakkında bazı uzmanlar ciddi uyarılarda bulunuyor. Özellikle kronik ilaçlarla beraber alınmasının sakıncalı olduğunu vurgulanıyor. Peki greyfurtun faydaları neledir? Greyfurtun zararı var mıdır? İlaçla beraber greyfurt suyu içerseniz ne olur?Haberin detayında tüm bu soruların cevabı…

Sedef otu ailesine bağlı olan greyfrut, kültür formda yetişir. Birden fazla çeşidi olan greyfurt, Jamaika’da yerli tatlı portakal olarak yetiştirilir. Turunçgiller ailesine de ait olan greyfurtun çekirdekli ve çekirdeksiz cinsleri bulunur. En çok tüketimi Asya ülkelerindedir. Ayrıca bu ülkelerde yüzyıllar boyu, alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılmıştır. Bilimsel olarak yapılan araştırmalarda günde bir bardak greyfurt içerek hastalıklara yakalanma oranını azaltılmış olur. Doğada C vitamini bakımından en zengin besinlerden biri olan greyfurt kanserli hastalıkların oranını azaltır. Kış aylarında tezgahlardaki yerini alan greyfurt gribal enfeksiyonu önleyen mucize bir besindir. Doğa da likopen barındıran diğer besinler arasında çilek ve domatesden sonra gelir. Bu yüzden likopene alerjisi olan kişilerin greyfurt tüketmeden bir uzmana başvurmalarında fayda var. Dünya genelinde greyfurt en çok Çin’de üretilir. Daha sonra ABD gelir. Dış kısmı sarı ve turuncu arasındayken içi kırmızıdır. Görüntü olarak portakala benzer. Ancak portakal kadar sert bir yapısı yoktur. 

GREYFURTUN FAYDALARI NELERDİR? 

Soğuk aylarda diyet yapan kişiler için en ideal besin greyfurttur. Yüksek lif sayesinde gün boyu tok kalmayı desteklerken aynı zamanda içerdiği su da yağ yakarak daha hızlı kilo verilmesine yardımcı olur.

Düzenli tüketildiğinde içerdiği flavonodil maddeler kanserojen hücrelerin sayısını azaltır ve bağırsaklardaki fazla toksinleri de dışkı yolu ile atarak kolon kanserine yakalanma oranını düşürür.

Çeşitli nedenlerden dolayı hasara uğrayan saç, cilt ve göz hücrelerini onarır.  Saç ve cildi besleyerek daha canlı parlak görünmelerini sağlar. Gün içerisinde özellikle masa başı çalışanlarında görülen göz yorgunluğu rahatsızlığını azaltarak daha sağlıklı görmeyi destekler.

Eksik kalsiyum nedeniyle eklemlerde artrit rahatsızlığı görülmeye başlanır. Bu da vücut hareketlerini ciddi şekilde kısıtlar. Uzmanlar bu durumu engellemek için yarım bardak greyfurt suyunu ile yarım bardak elma sirkesini karıştırarak tüketilmesini tavsiye ediyor. 

Böbrekleri fazla iltihap, enfeksiyonlu hücre ve toksinlerde temizleyen greyfurt böylece kum taş oluşumunu engeller.

Günde bir bardak tüketilen greyfurt suyu bağışıklığı güçlendirir. Bakteri ve virüslerin sayısını azaltır. 

Yiyeceklerden dolayı ortaya çıkan diş ve diş eti rahatsızlıkları için greyfurt gargarası yapabilirsiniz. İçerdiği antioksidan asitler sayesinde diş ve diş aralarındaki kalıntıları çözerek temizler. İltihabı önleyerek ağız kokusunu giderir.

Karaciğerin düzenli çalışmasını destekleyen etkili besinlerden biridir. Her gün tüketilen bir adet greyfurt karaciğerin fazla toksinlerini temizler.

GREYFURTUN ZARARI VAR MIDIR?

Tansiyon ilaçları ile beraber kesinlikle alınmamalıdır. Tansiyon ilacı alınmadan 3 önce ya da 3 saat sonra tüketilmelidir.

Ruhsal ilaçlar, epilepsi ve uyku ilaçlarının vücutta emilimini hızlandırarak idrar yolu ile atılmalarına neden olduğundan bu ilaçlarla beraberde tüketilmemelidir.

Greyfurt başlı başına kolesterol düşürdüğü için kolesterol ilaçlarından 5 saat sonra tüketilmelidir.

Kan yapıcı ve sıvılaştırıcı özelliği olan greyfurt kalp ilaçlarından en az 4 saat sonra tüketilmelidir. Aksi halde kanın sıvı oranı artınca ne greyfurtun nede ilaçların bir faydası olmayacağından kişinin tansiyonu yükselerek felç kalma oranı yükselir. 

Uzakdoğu ülkelerinde sıklıkla tüketilen ama dünyanın en kötü kokusuna sahip olan durian meyvesi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Uzmanlar tarafından fazla tüketilmesi tavsiye edilmeyen durian meyvesi, hemoglobin düzeyini oldukça artırır. Ancak gün içinde yeterli miktarda tüketildiğinde sağlığa olumlu katkılar sağlar. Peki durian meyvesinin faydaları nelerdir? Durian hangi hastalıklara iyi gelir? Durian nasıl tüketilir? Haberin detayında durian hakkında merak edilen soruları bulabilirsiniz.

Dünyanın en kötü kokusuna sahip olan durian meyvesi Endonezya’da 300, Malezya’da 100 ve Tayland’da 100 çeşidi bulunmaktadır. Ancak dünya piyasasında Durio zibethinus tek bulunur. Diğerleri kendi bölgelerinde satışa sunulmaktadır. Büyük olan bu meyvenin kabuğu kalın ve dikenlidir. Singapur’da tüketimi gelenektir. İçeriğinde ise bölüm bölüm etli kısmı var. Meyvenin bu kısmı tüketilir. İçindeki bölümler oldukça suludur. Yeşil ve kahve renklerinde bulunur. Tropik meyve olan durian kurutma ya da konserve olmaz ancak taze olarak yenilebilir. Ağacı 33 metreye kadar yükselir. Ancak daha fazla büyümez. Ortalama 8 yılda gelişimini tamamlayan ağaç nadiren meyve verir. Bu yüzden meyveler oldukça pahalıya satılır. C vitamini bakımından zengin olan durian, diyet ve spor yapanlar için de ideal besinlerden biridir. Ancak birden kan basıncını artırabildiğinden gün içerisinde sınırlı sayıda tüketilmesi tavsiye edilir. Ayrıca içeriğindeki yağ oranı da yüksektir. Faydalı olmasına rağmen aşırı tüketildiğinde zararlı hale gelebilir. Asya ülkelerinden bazıları kesin kokusu nedeniyle durian ile toplu taşıma araçlarına binmeyi yasaklamıştır. Sokak satıcılarında sıklıkla görülür. Ayırca içeriğinde serotonin ve melatonin bulunduğundan kronik uykusuzluğa iyi gelir. 

DURİAN MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR? DURİAN HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Potasyum bakımından zengin olan durian meyvesi, kan basıncını kontrol edebilir. Bu bakımdan kalp ve damar hastalıklarına iyi gelen durian meyvesi, ayrıca elektrolit sağlayarak kan akışını dengeler. Ancak gün içerisinde 100 gramdan fazla tüketilmesi tavsiye edilmez. 

Doğal uyku hapı olarak görülen durian meyvesi, triptofan denilen bir amino asit içerir. bu asit hem melatonin hem de serotonin hormonunun salgılanmasını destekler. Özellikle kronik uykusuzluk yaşayanlar için ideal olan durian, yatmadan bir saat önce tüketilebilir.

Manganez bakımından zengin olan durian meyvesi, bu sayede güçlü bir antioksidandır. Vücudun ihtiyacı olan demir ve kırmızı kan hücre üretimini destekler. 

Sağlıklı bir vücut için gerekli olan C vitamini bakımdan da oldukça zengin olan durian meyvesi bağışıklığı güçlendirir. Hastalıklara karşı direnci artıran durian, bakteri ve enfeksiyonları vücutta en aza indirger. 

Zengin bir lif içerir bu yüzden diyet yapanlar tüketebilir. Ancak içeriğin de yüksek yağ da içerir. Bu yüzden gün içerisinde tüketimine dikkat edilmeli. Ara öğün olarak bir seferde tüketilebilir. 

Sinir hücrelerini düzenler. Bu sayede ruhsal hastalıklara da iyi gelir. Özellikle depresyona iyi gelen durian meyvesi, vücuttaki serbest radikalleri de idrar yoluyla atar. 

Eski çağlarda kabuğu kaynatılıp yaraları temizlemek için kullanılırdı. Şimdilerde ise kozmetik ürünlerin içine eklenir. Hücre yenilemesini sağladığından cildin parlaklığını artırır. 

Kemik ve kas yapısını güçlendirir. Hastalıkların yaşanmasına zemin hazırlayan durumları azaltır.

Yapılan bazı araştırmalarda sinirleri yatıştırdığından epilepsi hastalarına iyi geldiği söyleniyor. 

bir porsiyon durian vücudun ihtiyacı olan folik asidin yüzde 20’sini rahatlıklar karşılar. Folik asit motor hareketlerini geliştirme de etkilidir.