Şunun için etiket arşivi: SAĞLIK haberleri

Duyu organı kanalı olan kulaklar, vücudun en hassas noktalarından biridir. Ancak çoğu kimse kulakta yaşanan sağlık sorunlarının çoğunu bilmez. Özellikle yaygın olan kulak kireçlenmesi çoğu kimse tarafından duyulmamış ancak ciddi sağlık sorunudur. Peki İç kulak kireçlenmesi (Otoskleroz) nedir? İç kulak kireçlenmesi (Otoskleroz) belirtileri nelerdir? Kulak kireçlenmesine dair merak edilenleri sizler için haberin detayına ekledik.

Duyma kaybına neden olan otoskleroz sık sık yaşanılan ciddi bir hastalıktır. İç kulak sinirlerinin tahrip olması ile ortaya çıkan ve sesin kuvvetli bir şekilde iç kulağa taşınmasını engeller. Genetiksel olarak da ortaya çıkabilir. Kulaktaki üzengi kemiği ile iç kulak kemiği arasında kireçlenme oluşur. Bu durum kemik kısıtlanmasına neden olur. Erken müdahale edilmediğinde ciddi işitme kaybına yol açar. Yavaş yavaş ilerleyen bu hastalıkta en çok 20 ve 30 yaşları arasındaki kişilerde görülür.  Sesler kulağa sağlıklı iletilmediğinde çınlama olur bu da denge problemi ve baş dönmesi gibi durumların yaşanmasına neden olur.

KULAK KİREÇLENMESİ (OTOSKLEROZ) BELİRTİLERİ NELERDİR?

– Sesleri seçmekte zorlanma

– Kulak içinde şiddetli basınç hissetme

– Kulaklık kullanımı sırasında kulağın ağrıması

– Giderek sesleri daha az duyma

– Seslerin duyulmamasına bağlı; baş ağrısı

– Artan basınç nedeniyle kan akışının hızlanması

– Beyne aniden kan sıçraması

– Kalp atışlarında düzensizlik

– Kulak zarında kırmızılaşma gibi belirtilerle kendini gösterir.

KULAK KİREÇLENMESİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

İki evresi olduğunu vurgulayan Sezen, bunların erken ya da geç olduğunu belirtti. Bu durumlarda erken evrede tespit edildiğinde kireçlenmenin önlenmeye çalışılır. Ancak ileri düzeydeki evresi ise cerrahi operasyon yapılır. Sezen, aynı zamanda hastalığın üç tedavisi olduğunu ve bunun ilerleme boyutuna göre yapıldığını hatırlattı. Cerrahi müdahalede üzengi kemiğinin görevini gören bir protez takılır. Bu protez işitme kaybını azaltarak iyileştiriciliği destekler. Bu hastalık sırasında ya da ameliyatı sonrasında hastaların seyahate çıkmaması gerekir. Ayrıca kusma ve baş dönmesi gibi durumlarda bir uzmana danışılmalıdır. 

KULAK KİREÇLENMESİNE İYİ GELEN KÜRLER!

– Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun tavsiye ettiği; Ağustos’un başında anatolius türü çınar ağaçlarındaki derin yırtıklı çınar yaprağından 2 tane bir bardak su da kaynatın. Sabah akşam birer bardak tüketiniz.  

– Magnezyum, potasyum, çinko ve mangan gibi maddeler bakımından zengin olan elma sirkesi işitme kaybında oldukça etkilidir. Bir yemek kaşığı elma sirkesini bir bardak suya ekleyin. İçerisine bir yemek kaşığı bal ekleyerek günde 3 defa tüketebilirsiniz. 

– Soğan çok güçlü bir antioksidan bu yüzden kireçlenmelerde etkilidir. Kireçlenme vücudun her yerinde olduğu gibi kulakta da olur. Bu yüzden 2 kuru soğanı 5 su bardağı suyun içerisinde bekletin. 12 saat sonra günde üç bardak bu sudan tüketin.

Ev hanımlarının, masa başı çalışanlarının ve sürekli ayakta çalışanların en sık yaşadığı problemlerden biri olan sırt ağrısının neden olduğunu biliyor musunuz? Peki sırt ağrısı tehlikeli mi ve sırt ağrısına ne iyi gelir? Sizler için toplumun yüzde 80’inin yaşadığı bu yaygın rahatsızlıkla ilgili merak edilen her şeyi derledik. Haberin detayında oturma uzanma sırasında bile acıya neden olan sırt rahatsızlığı hakkında her şeyi bulabilirsiniz.

Genellikle masa başı çalışanlarının sıklıkla yaşadığı sırt ağrısı dikkate alınmadığında ileride  ciddi rahatsızlıklar neden olabilir. Bu yüzden uzmanlar bu rahatsızlığın belirtilerinin ortaya çıkması ile kişilerin bir doktora görünmelerini öneriyor. Boyundan belin alt kısmında kadar ağrı, sızı, yanma, boyun tutulması, belde şiddetli sancı ve kalçalarda kemik batması gibi belirtilerle kendini gösterir. 

PEKİ SIRT AĞRISI NEDEN ORTAYA ÇIKAR?

Uzun süre hareketsizlikten sonra aniden hareket etme

Üst solunum yollarına bağlı kas spazmı geçirme

Dikkatsizce ağır yük kaldırma

Yanlış oturma

Böbreklerin enfeksiyon kapması

Ağır çanta kullanmak

SIRT AĞRISINA NE İYİ GELİR?

Kronik bel ve sırt ağrısı çeken kişilerin doğal yollara baş vurmadan bir uzmana görülmelidir.

SARIMSAK 

Sarımsak içerdiği anti-bakteriyel maddeler sayesinde vücuttaki iltihaplanmaları atar. Kasların hassas olan yüzeylerini onarır. Her sabah aç karna bir diş sarımsağı ilaç gibi yutarak bu maddesinden faydalanabilirsiniz. 

EPSOM TUZU

Magnezyum sülfat bakımından zengin olan epsom tuzunu duş aldığınız sırada bir kovaya sıcak su koyunuz içerisine göz kararı epsom tuzu ekleyiniz. Daha sonra bu suyu boynunuzdan aşağı yavaş yavaş dökünüz. Ya da yine sıcak suyun içerisine eprom tuzu ekleyiniz. Sonra bu suya temiz bir havlu batırıp ağrıyan bölgenizde 15 dakika bekletiniz.

ZERDEÇAL

Vücuttaki iltihaplanmaları temizleyen ve ödemi atan besinlerden biri olan zerdeçaldan 2 yemek kaşığına bir yemek kaşığı bal karıştırınız. Daha sonra 3 yemek kaşığı ılık süt ekleyip macun haline getiriniz. Bu macunu ağrıyan bölgeye sürünüz. 10 dakika masajla uyguladıktan sonra ılık su ile yıkayınız.

PAPATYA ÇAYI

Papatya çayı yorgunluk ve bitkinliğe iyi gelir. Günde bir barda papatya çayı tüketerek vücudunuzu sakinleştirmiş olursunuz.

Kış aylarının en çok tüketilen içecekleri olan boza ve salebin insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor musunuz? Özellikle bağışıklık sistemini güçlendiren bu iki içecek hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki boza ve salebin faydaları nelerdir? Boza ve salep hangi hastalıklara iyi gelir? Ayrıca uzman Diyetisyen Bahtınur Yılmaz ile de bu iki içecek hakkında söyleşi gerçekleştirdik.

Demir, fosfor, niyasin, sodyum, A, B1, B2 ve E vitamin ve mineral bakımından zengin olan bozanın bu sayede sağlığa birçok faydası vardır. Bozaya tarçın ve leblebi eklendiğinde faydası iki kat artar. Darı irmiği, su ve şekerden yapılan boza, Türk tarihinin en eski içeceğidir. Orta Asya’dan yayılan bu lezzet daha sonra Kosova, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Romanya gibi ülkelere yayılmıştır. Darı irmiği dışında ayrıca mısır, arpa, çavdar, yulaf, buğday, kara buğday, arnavutdarısı, gernik gibi tahılların unu, bazen de pirinç ve ekmek, nadir olarak da kenevir unu ve karamuk mayalandırılarak yapılır. Boza Arap gezgini olan İbn Battuta, 14. yüzyılın başında Türk topraklarında en çok tüketilen içecek olarak bahsetmiştir. Osmanlı’da adeta kışın habercisi olarak görülen bozanın yanı sıra salep de en çok tüketilen içecektir. Salep ise Bozanın tam tersi Balkanlardan doğup tüm dünyaya yayılmıştır. Salep, bir bitkiden üretilir. Salep bitkisi kökündeki tohumlar toplanıp toz haline getirilerek sütle beraber pişirilir. Üzerine tarçın eklenerek tüketilir. Ayrıca salep yaz aylarında da dondurmanın ham maddesidir. MedıcalPark GOP Hastanesi’nde Diyetisyen Bahtınur Yılmaz, Yasemin.com muhabirlerinden Müge Çakmak’ın salep ve boza sorularını yanıtladı:

BOZA VE SALEBİN FAYDALARI NELERDİR?

BOZA

Vücudun bağışıklık direncini artırır. Özellikle bağışıklık sistemi için mucizevi bir etki sağlar.

Mide ağrılarına özellikle yemek sonrası yaşanan mide kasılması, ekşimesi ve hazımsızlık gibi rahatsızlıkları giderir. Bu yüzden gece tüketilmesi daha faydalıdır. 

Kış aylarında artan enfeksiyon hastalıkları ile mücadele etmede vücuda koruma kalkanı olur. Sürekli öksürük ve boğaz ağrılarına birebir fayda sağlar. 

İçerdiği süt sayesinde probiyotik etkisi de olan boza vücutta oluşan kanserojen hücrelerin oluşumunu engeller. İçerdiği yüksek kalsiyum sayesinde kemik ve kas yapısını güçlendirir.

Hem boza hem tarçın hem de leblebide bol miktarda asit bulunur. Bu asit maddeleri bağırsakların toksinlerden arınmasını destekler. 

Sinir sistemindeki hücreleri yenileyerek ve mutluluk hormonunu artırarak stres ve depresyon rahatsızlıklarına yakalanma oranını düşürür.

Gün içerisinde tüketilen bir bardak boza hem gün içerisinde enerjik olmanızı hem de rahat bir uyku çekmenizi sağlar. 

SALEP

Enfeksiyon nedeniyle ağrıyan göğüs ve boğazı rahatlatır. Kuru öksürüğe iyi gelir.

Sindirim kolaylaştırır. Özellikle kabızlık sorununu azaltarak dışkılamayı kolaylaştırır. Ayrıca bağırsaktaki florasa seviyesini dengeler.

Kan akışını düzenler. Bu sayede hem kalp atışını hem de beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Konsantre gücünü artırarak unutkanlık gibi hastalıkları önler.

Vücut ısısını kontrol eder. Bağışıklığı hastalıklara karşı korur. 

Kadınların aylık yaşadığı adet dönemindeki yaşadıkları şiddetli durumları azaltır. 

Toz haline getirilerek baharat olarak kullanılan mahlebin insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Kış mevsiminde yaygın olan solunum hastalıklarını önlemek için süt, bal ile karıştırılıp tüketilebilir. Peki mahlebin faydaları nelerdir? Mahlep hangi hastalıklara iyi gelir?Sizler için mahlep hakkında merak ettiklerinizi araştırdık. Haberin detayında mahlebe dair her şeyi bulabilirsiniz.

Kandil simidinin ham maddesi olan mahlep, ağaç ve çalı karışımıdır. Güzel kokusu ile etrafı saran mahlep, beyaz renkli çiçektir. Büyüdükçe siyah bir renk alır. Görünüş itibari ile genellikle badem ile karıştırılır. Orta ve Güney Avrupa’da yetişen bu hoşlu meyveye halk arasında kokulu kiraz, meltem ve idris ağacıda denilir. Yağ ve toz halinde kullanılan mahlep aktarcılardan alınabiliyor. Meyve olarak yetişse de genellikle ufalanarak baharat olarak tüketilir. Tıbbi tedavi de idrar ve balgam söktürücü olarak kullanılır. Hoş kokusu sayesinde afrodizyak etkiye sahiptir. Ülkemizde Tokat, Amasya ve Mardin’de yetiştiriliyor. İçeriğinde bolca potasyum, protein, lif, yağ asidi, magnezyum ve kalsiyum bulunur.

MAHLEBİN FAYDALARI NELEDİR? MAHLEP HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Potasyum bakımından zengin olan mahlep bağışıklık sistemindeki zararlı serbest radikalleri temizleyerek güçlenmesini destekler ve hastalıklara karşı direncini artırır. Toz haline getirilen mahlep süt ile karıştırılarak tüketilebilir. Özellikle mevsim geçişlerinde gelişim çağındaki çocukların tüketmesi gerekir. 

Metropol yaşamda sıklıkla karşılaşılan hastalıklar yorgunluk, uykusuzluk ve stres sonucu oluşur. Bu da şiddetli baş ağrılarına zemin hazırlar. Mahlep içerdiği güçlü floven sayesinde sinir hücrelerinin işlevselliğini artırarak bu hastalıkların yaşanma oranını düşürür. Böylece baş ağrısının önüne geçer. 

Göğüs sıkışması ani nefes darlıkları birçok nedenden ortaya çıkabilir. Mahlebin yatıştırıcı etkisi sayesinde bu tür sağlık sorunları giderilebilir. Özellikle toz halinde mahlep bal ile karıştırılarak tüketildiği sırada göğüs kısmına sıcak bir havlu konulması tavsiye edilir. 

Bal ile karıştırılıp tüketildiğinde üst solunum yollarından dolayı boğazda biriken mikropları öksürük ile söker balgam şeklinde atılmasına yardımcı olur. Bu faydası sayesinde boğazdaki tümörlü hücreleri atarak kanserin oluşmasını önler. 

Kandaki şeker oranını düzenleyen etkili besinlerden biri olan mahlep, şeker hastaları için oldukça idealdir. Aynı zamanda mahlep vücudun günlük ihtiyacı olan enerjiyi de sağlar. Bu sayede gün içerisinde iş yoğunluğunun neden olduğu stresi azaltır. Kişinin beyin ve sinir sağlığını da korur.

Vücuttaki toksinleri biriktiren karaciğeri de temizlemede etkili olan mahlep, idrar yolu ile tüm toksinleri atar. Karaciğerin yağlardan hasar almasını önleyerek kendini yenilemesine destek olur. Böbrekler içinde aynı görevi yapan mahlep, enfeksiyon nedeniyle yaşanan ağrıların oranını azaltır. Aynı zamanda böbreklerde biriken toksinleri de atmada etkilidir.

Güçlü antioksidan özelliği sayesinde kolesterolün yükselmesini önleyerek, damar tıkanmasının önüne geçer. Kalp hastalıklarının riskini azaltır. 

Kalsiyum ve potasyum vücut gelişiminde etkili olan minerallerdir. Bu mineraller gün içerisinde vücuda alınması gerekir. İki mineral bakımından en zengin süttür. Ancak mahlep ile süt karıştırılarak tüketildiğinde vücudun alması gereken karşılanır. Uzmanlar çocuk, ergen ve hamilelerin bu karışımı sıklıkla tüketmesini tavsiye eder. Kemik ve kas kütlesini artırır. 

Sarı halinin kırmızıya dönmesi kış mevsiminin geldiğinin habercisi olan kocayemiş meyvesinin ne olduğunu biliyor musunuz? Pazarlarda görülen ancak herkes tarafından tam olarak ne olduğu bilinmeyen kocayemiş meyvesi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Kansere karşı oldukça etkili olan kocayemişin insan sağlığın inanılmaz faydaları vardır. Peki Kocayemişin faydaları nelerdir? Kocayemiş hangi hastalıklara iyi gelir? Tüm bu soruların yanıtı haberin detayında…

Funda ailesine bağlı olan ağaçta yetişen kocayemişe aynı zamanda biledin de denir. Özellikle Akdeniz’de rahatlıkla yetişen kocayemiş, gelişimi yavaş tamamlayan bir meyvedir. Sarı olarak ağaçlarda görülen kocayemişin, kırmızıya dönmesi durumunda hem kışın hem de yenilebilirliğinin habercisidir. Çilek ağacı olarak da bilinen kocayemiş, fazla tüketilmesi tavsiye edilmez. İçeriğindeki maddeler nedeniyle sinir sistemini iyice gevşetir. Ancak yüzyıllar boyunca hem meyve olarak tüketilmiş hem yaprakları kurutularak çay yapılmış hem de alternatif tıpta ilaç olarak  kullanılmıştır. Güçlü bir gevşetme etkisi olan kocayemiş, eski çağlarda yapılacak olan cerrahi operasyonlardan önce hastaya verilirdi. Ülkemizde Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki ormanlık alanlarda kendiliğinden yetişen kocayemiş, çiçek açınca ilkbaharın, sarı meyve ile sonbaharın müjdecisidir. Üzerinde dikenli gibi olan çıkıntılar vardır. Çileğe benzer ancak tadı tamamen farklıdır. Çalı formunda bir ağaç yapısı vardır. Meyvesi oldukça etlidir. 

KOCAYEMİŞİN FAYDALARI NELEDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

İçeriğindeki çekirdeklerle beraber yenilebilen kocayemiş, diş ve diş eti hastalıklarını önlemede etkilidir. Çözücü maddeler içeren meyve diş tabakasında diş fırçasından daha detaylı temizlik yapar. 

Kırmızı rengine sahip olan tüm meyvelerde olduğu gibi antioksidan ve antienflamatuar özelliği olan kocayemiş, hücrelerin yapısını hem korur hemde güçlendirir. Bu özelliği sayesinde romatizma, enfeksiyon, kemik hastalılarının yanı sıra kanserin oluşumunu da önler. 

Çocuklarda daha fazla görülen bağırsak kurtları ciddi bir sindirim sorunudur. Doğal ilaçlar arasında ise kocayemiş yer alır. Kocayemiş hem kurtların dışkılama ile atılmasını sağlar. Hem de bağırsak florasını korur. 

Güçlü bir antioksidan olduğundan idrardaki enfeksiyonlu hücreleri atar. Mesanede idrar birikmesini önler. Özellikle kadınlarda daha fazla görülen idrar yolunda mantar oluşumu gibi ciddi hastalıkları önler. 

Ergenlik döneminde artan ve bazılarında o dönemden sonra da görülme oranı yüksek olan akne ve sivilce oluşumunu engellemek için de fayda sağlayan kocayemiş, cilt yüzeyinde siyah nokta ve gözenek oluşumunun da önüne geçer. 

Karaciğer ve akciğeri temizlemede güçlüdür. Özellikle akciğerlerde sigaranın oluşturduğu deformeyi ortadan kaldırarak eski sağlığına kavuşturur.

Sağlıksız beslenme ve yetersiz su tüketimi sonucu böbreklerde ortaya çıkan taş ya da kumun dökülmesini kolaylaştırır. İçerdiği sıvı sayesinde de böbrek bezlerinin çalışma fonksiyonlarını artırır. 

KOCAYEMİŞ NASIL TÜKETİLİR?

Taze olarak tüketilen kocayemiş, kurutulup öğütülerek bal ile karıştırılıp da kullanılabilir. Bal ile karıştırıldığında özellikle boğaz enfeksiyonu ve sindirim problemlerine iyi gelir. Yaprakları kurutulup çay yapılır. Ayrıca kaynatılan bu su cilt toniği olarak kullanılabilir. Reçeli yapılabilir. Tatlı pasta yapımına eklenebilir. 

Gündüz gözümüzün dünyayı renkli görmesini sağlayan sarı noktanın ne olduğunu biliyor musunuz? Sarı nokta gözün temel görme organlarından biridir. Bozulduğunda ciddi sağlık sorunlara neden olur. İleri düzeyde insan yüzünü tanımadan bile zorlanma yaşanır. Peki sarı nokta hastalığını nedir? Hastalığın belirtileri nelerdir? Sizler için bu soruların yanıtlarını haberimizin detayında topladık.

Bilimsel adı makula dejenerasyonu olan sarı hastalık genellikle 60 yaş ve üzeri kişilerde yaşanır. Sarı nokta gözlerin keskin ve renkli görmesini sağlayan retina bölgesidir. Erken tedavi her hastalıkta olduğu gibi bunda da oldukça önemlidir. Bir gözden diğer göze sıçrayabilen bu hastalık yaş ve kuru olmak üzere iki şekilde görülür. En sık görülme tipi ise kuru olandır. Kuru sarı nokta hastalığı yavaş yavaş ilerler hemen hemen her yaş grubunda görülür. Yaş sarı nokta hastalığı ise kalıcı görme kaybının en sık yaşandığıdır. Yaş denilmesinin nedeni ise kan damarlarında anormal ilerleyen büyümeler ve sıvı birikimi olmasıdır.

SARI NOKTA HASTALIĞININ NEDENLERİ NELERDİR?

Yaşlandıkça zayıflayan retina duvarı

Aile geçmişinde olması

Vücutta yeterli miktarda A ve C vitaminin olmaması

Direk güneş ışınlarına maruz kalma

Hareketsiz yaşa ve fazla kilo

Damar, tansiyon, yüksek kolesterol ve şeker hastalıklarının hasarları

Açık renkli gözlerdeki hassasiyet gibi durumlar enden olur.

SARI NOKTA HASTALIĞININ BELİRTİLERİ?

Gözde ani kararmalar

Bakılan noktada netlik ve renk bozukluğu

Düz nesneleri yamuk görme

Renklerin birden parlaması

Nesnelerin boyutunun bozulması

Mesafe aralarında görüş eksikliği

Arada sisli ve bulanık görme

Görme bozukluğundaki ilerleme gibi nedenler sarı nokta hastalığının belirtileridir.

SARI NOKTA HASTALIĞININ TEŞHİSİ NASIL YAPILIR?

Hastanın önüne kareli bir kağıt koyulur. Bu kareleri kağıda bakan hasta odaklandığı noktada şiddetli bir eğim görüyorsa,

Hastanın ön kol toplardamarından özel bir boya maddesi (floresein) verilir Bu yönteme göz anjiografisinde denir. Daha sonra özel bir alet ile gözün arkasının fotoğrafları çekilir. Sarı nokta hastalığında retina tabakaları arasında anormal damarlar görülüyorsa,

Optik koherans tomografisi düşük ışıklı lazer uygulamasıdır. Bu uygulama 3 dakika boyunca yapılır. Bu lazer yöntemi hem teşhis için hem de tedavi için kullanılır.

SARI NOKTA TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

İki yöntemle yapılır bir ilaç bir de hem ilaç hemde lazer tedavisi uygulanır. Bunlarda biri  Anti-VEGF’tir. Bu uygulama 6 hafta da yapılır. Şikayetler azalınca bırakılır. Diğeri ise ışığa duyarlı bir ilaç damardan verilir. Bu sayede anormal yolla biriken sıvı miktarı azaltılır. Sarı nokta hastalığından korunmak için; Yüzde 100 UV korumalı güneş gözlüğü kullanılmalı ayrıca A, C ve E vitaminlerinin yanı sıra çinko bakımından zengin besinlerle beslenmek gerekir. 

İdrar testi birçok hastalıkta yapılır. Bunun nedeni ise hastalıkların nedenleri idrarda belli olur. Bu yüzden uzmanların en sık başvurduğu yöntemdir. İdrarın rengindeki değişimi ise gözle görülebilir bir durumdur. Peki idrarda kanama neden olur? Hangi idrar rengi hangi hastalığın habercisidir? Sizler için hemen hemen herkesin yaşadığı bu sağlık sorunları hakkında araştırma yaptık. Haberin detayında idrara dair her şeyi bulabilirsiniz.

İdrar rengi, özellikle böbrek hastalığı gibi önemli sağlık sorunları hakkında ip ucu verir. Vücudun sağlıklı bir şekilde çalıştığını anlamak için idrarın hem kokusuna hem de rengine bakılabilir. Ayrıca idrar rengindeki değişiklikler; virüsler, tüketilen besinler ve ilaçlar nedeniyle de olabilir. Sağlıklı idrar rengi sarı renkte olandır. Açık renkli idrar, çok su tüketildiğine işaret ederken koyu renkli idrar ise az sıvı tüketildiğini gösterir. İdrarda kan iki şekilde tespit edilir. Biri idrar testi sırasında rastlanan kan hücreleriyle diğeri ise gözle görülebilecek büyüklükte kan hücrelerinin olması gibi durumlarda idrardaki kan tespit edilir.

İDRARDA KANAMAYA NEDEN OLAN SAĞLIK SORUNLARI NELERDİR?

Besin atıkları nedeniyle idrar yollarında taş ya da kum oluşumu

Sağlıklı beslenme sonucu idrar yollarındaki virüs oranın artması

Böbreklerin sıvı oranının düşmesi 

Kalıtsal hastalıkların neden olduğu deformasyonlar

Dengesiz ve ağır egzersiz sonrası mesanenin zorlanması

Bazı ilaçların yan etkileri

HANGİ İDRAR RENGİ HANGİ HASTALIKLARIN HABERCİSİDİR?

Su gibi olan idrar rengi polidipsi rahatsızlığının göstergesidir. Bu hastalar susuz kalma korkusu ile günde 20 litreden fazla su tüketir. Aynı zamanda ADH hormonu olmayan şekersiz şeker hastalığı denilen kişilerinde idrar rengi su gibidir.

Günlük tüketilen bazı besinler de idrar rengini etkiler. Örneğin böğürtlen ve kırmızı pancar idrar renginin pembe ya da açık kırmızı olmasına neden olur. 

 İdrardan sürekli kan gelmesi, prostat ve mesane gibi tümörlerin habercisi olabilir. Bu hastalıklarda tuvalete çıkıldığında böbreklerde bulunan taş ve kum rahatsızlıklarındaki gibi ağrı ve yanma belirtisi yoktur.

Aşırı koyu sarı renkteki idrar ise böbreklerde taş ve kum olabileceğinin göstergesidir. Aynı zamanda tuvalete çıkıldığında şiddetli ağrı ve sancılara neden olur.

Sinir sitemini hasara uğratan ve cilt yüzeyinde de kendini gösteren genetik hastalık olan ‘Porfiri’nin en bilindik belirtisi koyu mor idrar rengidir.

Yeşil renk idrar psodomonans bakterisinin neden olduğu enfeksiyon hastalığının belirtisidir.

Böbrek iltihaplanmalarının en yaygın belirtisi bulanık kırmızı renkteki idrardır.

İdrar renginin koyu bordo olması, böbrekleri kurutan nefrit veya vaskülit adı verilen ilerlemiş iltihap hastalıklarının belirtisi olabilir.

İdrarın köpüklenmesi, ilerlemiş fakat belirtisi az olan ciddi böbrek hastalıklarından biri olabileceğini gösterir. Aynı zamanda şeker ve yüksek tansiyon hastalıklarının belirtileri arasında da idrar köpüklenmesi vardır.

İDRARDAKİ KANIN HABERCİSİ OLABİLECEK EN TEHLİKELİ HASTALIKLAR

SİSTİT

Sürekli idrara çıkma, idrar yolunda sancı ve ağrılar gibi belirtilerle kendini gösterir. Genellikle kadınlarda görülür. İdrar kesesindeki bakterinin artması ile hastalık ortaya çıkar. İdrar yaparken titreme ve yanma gibi durumlara yol açar. Antibiyotik tedavi ile azaltılır. Nüksetme oranı yüksek bir hastalıktır. 

TAŞ HASTALIĞI

Yiyecek ve içeceklerden meydana gelen taşlar ya böbreklerde ya da idrar kanallarında oluşur. Bu taşlar bulantı ve kusma gibi belirtilerin yanı sıra şiddetli karın ağrısı ile de kendini gösterir. Taşın boyutuna göre tedavi yöntemi belirlenir.

MESANE KANSERİ

İdrardaki pıhtılı kan kanser hastalığının habercisidir. Kesinlikle ihmal edilmemesi gerekir. Toplumda en yaygın kanser türlerinden biridir.