Şunun için etiket arşivi: SAĞLIK haberleri

Yüksek proteine sahip kaz, etinin ve yağının insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Vücudu yenileyen hastalıklara karşı güçlendiren kaz hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki kaz etinin faydaları nelerdir? Kaz yağı ne işe yarar ve faydası var mıdır? Haberin detayında kaza dair her şeyi bulabilirsiniz.

Ördek ailesine ait olan kaz, ördeğe oranla daha iridir. Erkek ve dişisi de aynı büyüklük ve genişliktedir. Ördek ailesine ait olmasına rağmen onlar gibi beslenmezler. Doğu Anadolu Bölgesinde yaygındır. Soğuk havaları seven bu hayvanların etini de lezzetli yapan iklim koşullarına göre vücutlarında biriktirdikleri faydalı yağdır. Otla beslenen kazlardan bazıları yumuşak böcek, solucan gibi hayvanları da tüketir. Gagaları oldukça güçlüdür. Bu da düşmanlarına karşı kullandıkları ilk silahtır. İkincisi ise kanatlarıdır. Sinirli anlarında boyunlarındaki tüyler kabartır ve korna sesine benzer sesler çıkartır. Genellikle göl kenarlarında yuva yaparak burada yumurtlayan kazlar, iki ay sonra yavruları yumurtadan çıkar. Yüksek oranda protein içerdiklerinden 50 gramı bile vücudu güçlendirir. Yağ oranı fazladır. Ancak yağı oldukça faydalıdır. Yörede pişirildiğinde ek yağ kullanılmaz. Kaz etinin lezzeti kendi yağında pişmesindedir. Vücudun ihtiyacı olan A vitaminini tek başına karşılayan güçlü bir ettir.

KAZ ETİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Vücudun deforme olmuş hücrelerini iyileştirir. Yeni hücre dokularını artırarak genç hücre sayısını çoğaltır. Ayrıca içerdiği protein vücuttaki oksijen miktarını dengeler.

Doymamış yağ bakımından zengin olan kaz eti kötü kolesterolün düşürülmesini sağlar. İstenilen düzeye gelen kolesterol damar ve kalp hastalıklarının yaşanmasını önler.

İçerdiği e vitamini, selenyum ve çinko cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak yaşlanmayı geciktirir. 

Vücut içi organların performansı için B vitamini kompleksine ihtiyaç vardır. Kaz eti B vitaminleri bakımından oldukça zengindir. 

Kalsiyum deposu olduğundan kemik ve diş sağlığını güçlendirir. 

KAZ YAĞI NE İŞE YARAR VE FAYDASI VAR MIDIR?

Kazların etek ve boyun kısımlarında bulunur. İçeriğinde A, D, E ve K vitaminleri vardır. Aynı zamanda esansiyel yağ asitleri bakımından da oldukça zengindir. Bu yağ asidi vücuttaki vitamin değerlerini hem korur hem de sayılarını artırır. Doymuş yağ oranı az olan kaz yağı bu yüzden birçok faydası vardır. Kars yöresinde sıklıkla tüketilen bu hayvanın yağlarından yararlanmak için kar sonrası tüketilir. Bunun nedeni ise kar sırasında yağ oranlarının artar ve böylece daha lezzetli olur. 

Bağışıklığı güçlendiren esansiyel madde sayesinde kış aylarında tüketilerek hastalıklara karşı vücudun direncini artırır.

Doymamış yağ asidi içermediğinden kolesterolü düşürerek kalp ve damar sağlığını korur.

Büyümeyi olumlu etkileyen kaz yağını uzmanlara hamile kadınların ve çocukların tüketmesini öneriyor. kemik gelişimine katkı sağlayarak ileri yaşlarda yaşanan kemik sorunlarının yanı sıra yaşanan kemik kırılması ya da incinmesi sırasında tedaviyi hızlandırır. 

Tam bir enerji kaynağı olan kaz yağı stres ve depresyon gibi sağlık sorunlarının yaşanmasını azaltır. Bunun yanı sıra kalori bakımından az olduğundan diyetisyenlerin önerdiği yağlar arasında yer alır. 

Solunum yolu hastalıkları sırasında ayak tabanına ince bir tabaka halinde kaz yağı sürüldüğünde hem yaşanan öksürüğü hem de hastalığın şiddetini azaltır. Bu yöntem eski çağlarda sıklıkla kullanılırmış.

Topuk çatlağı ya da soğuktan dolayı çatlayan vücut bölgelerine sürüldüğünde buradaki cilt tabakasını yeniler. Ölü hücrelerin yok olmasını sağlar. 

Antioksidan bakımından güçlü olan soğan ile kaz yağı karıştırılıp hazırlanan kürü boğaz ve göğüs kısmına sürünüz. Üzerine de ısıttığınız bir havluyu seriniz. Bu yöntem göğüsteki tüm iltihabı balgam olarak vücuttan atmanıza yardımcı olacaktır. 

Bu yağı tüm yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Yüksek ısıda ay çiçek yağı gibi yanmaz sağlığa oldukça fayda sağlar. 

Uzmanlar günlük bu yağı erkeklerin 100 gram kadınların ise 76 gram tüketmelerini öneriyor. 

Vücudun çeşitli bölgelerinde görülen ödem yaşam kalitesini olumsuz etkilediği gibi gerekli müdahale edilmediğinde sağlığı da olumsuz etkiler. Peki ödem nedir ve neden olur? Ödem ve şişkinlik vücuttan nasıl atılır? Sizler için düzensiz kilo alma, sağlıksız beslenme gibi durumlarla ortaya çıkan ya da vücudun asit oranındaki dengesizlik sebebiyle yaşanan ödem hakkında merak edilenleri haberimizin detayına ekledik.

Ödem vücudun bazı faktörlerden dolayı sıvı birikmesine denir. Genellikle ilik doku arasında biriken bu sıvı şişliğe neden olur. Kadınlarda regl dönemlerinde oluşan bu rahatsızlık  bazı doğal yollarla atılır. Ancak dikkat edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Yüz, el ve ayakta daha yaygın görülür. Tuzlu yemek, hamilelik, hormonal hastalıklar, magnezyum, B6 vitamini, böbrek ve karaciğer gibi rahatsızlıklar sırasında ya da sonrasına ortaya çıkar. Tuzlu yemekler ve az su tüketimi bu rahatsızlığı tetikler.

ÖDEM BELİRTİLERİ NELEDİR?

Vücudun belirili bölgelerinde bozukluklar görülmesi

Şişkinlik, ağrı

Şişkinliğin olduğu bölgeyi kullanmada zorlanma

Nefes almada zorlanma 

Baş ağrısı ve cilt bozukluğu gibi belirtilerle kendini gösterir. 

ÖDEM NASIL AZALTILIR?

Düzenli spor ve beslenme

Dolaşım için günde 15 dakika boyunca ayakları yukarıda bekletme

Sürekli aynı pozisyonda kalmamak 

Boya göre kilonun fazla olmaması gerekir.

ÖDEM ATMAYA YARDIMCI YİYECEKLER

Nar içerdiği çözücü maddeler sayesinde biriken ödemi vücuttan idrar yolu ile atar. 

Her sabah iki dal maydanoz tüketerek oluşan ödemi gün içerisinde atmanıza yardımcı olur.

Detoks besinlerinde en etkili olanı ananastır. Ananas vücuttaki iltihaplı hücrelerin oluşumunu azaltır. Aynı zamanda vücut sıvı oranını dengeleyerek ödem oluşumunu azaltır.

– Salatalık günlük su ihtiyacın yüzde 50’sini karşılayan en etkili besinlerden biridir. Salatalık vücuttaki ödemi atmanın yanı sıra mide ülserine de iyi gelir. 

Ev de yapılan yoğurt markette satılan yoğurda oranla ödem atmada yüzde yüz daha etkilidir.

PROF. DR. SARAÇOĞLU ÖDEM ATAN KÜR

İki bardak suyun içerisine 35 adet kurutulmuş kiraz sapı atınız 5 dakika kaynatınız. Süzdükten sonra tüketiniz. Bir hafta boyunca kahvaltıdan 2 saat sonra bir kez öğle yemeğinden 2 saat sonra tüketiniz. 

DR. ENDER SARAÇOĞLU ÖDEM ATAN KÜR

3 su bardağı suyun içerisine bir tutam mısır püskülü, 5 tane kurutulmuş kiraz sapı, 6 adet kurutulmuş maydanoz, bir çay kaşığı kuru yeşil çay yaprağı ve 2 adet karanfil atınız. 6 dakika kaynatınız. Dört dakika bekledikten sonra süzüp içiniz. En ideal saatler ise kahvaltıdan ve akşam yemeklerinden bir saat önce bir bardak tüketilmesidir. 

NAR SUYU

Doğadaki en etkili antioksidanlardan biri nar suyudur. Uzmanlar ödem olsun ya da olmasın bu sudan her gün bir bardak öğün fark etmeksizin tüketilmesini tavsiye ediyor. Ancak şeker hastası olan kişiler nar suyu tüketiminde uzmanlarına danışmalarında fayda var. 

Yeşil lahananın bir çeşidi olan kırmızı lahana bazı yerlerde mor lahana olarak adlandırılır. Kalorisi düşük enerjisi yüksek olan kırmızı lahananın insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Özellikle sindirimi hücrelerini yenileyen kırmızı lahana hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki kırmızı lahananın bilinmeyen faydaları nelerdir? Kırmızı lahana suyu ne işe yarar? C vitamini bakımından zengin olan lahanaya dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Yöreden yöreye adı değişen kırmızı lahananın bağışıklık sistemine birçok faydası olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır. Eski zamanlarda da lokman hekimler tarafından oldukça sık kullanılan kırmızı lahana C vitamini ve  sülfür mineralleri bakımından en zengin besindir. Kaynatılıp yaraların üzerine konulan kırmızı lahana günümüzde gıda sektöründe tercih edilen bir besindir. Turşusu yapılan kırmızı lahanayı Avrupa ülkeleri yemeğini de yapar. Normal lahanaya göre yapısı oldukça serttir. Ancak salataların baş tacıdır. Özellikle diyet listelerinde ilk sırada yer alan kırmızı lahana büyüdükçe yaprakları genişler. İçindeki en sert yumurtaya benzer kısım tüketilir. Geniş olan yaprakları ise karalahana dediğimiz hali alır. Karadeniz bölgesinde yaygın olarak yemeği yapılan kara lahana sağlıklı bir besindir. 

KIRMIZI LAHANANIN BİLİNMEYEN FAYDALARI NELERDİR?

İçerdiği K vitamini sayesinde beyin fonksiyonlarını daha iyi çalıştırdığından konsantre eksikliği gibi rahatsızlıkların riskini azaltır. Aynı zamanda antosiyanin maddesi de sinir sisteminin hasara uğramış bölümlerini de onarır.

Düşük kaloriye sahip olduğundan diyet listelerinde ilk sıralarda yerini alırken yüksek lif sayesinde de sindirimi kolaylaştırır ve uzun süre tok kalmaya yardımcı olur.

Yapılan araştırmalarda antioksidan yüzeyi yüksek olduğundan uzun süre ve düzenli tüketen kişilerin mide, akciğer, deri ve kalınbağırsak kanserine yakalanma oranlarının düşük olduğu ortaya çıkarılmıştır. Aynı zamanda lahana tohumları bağırsaklardaki kurtları düşürmeyi sağlar. 

Dama duvarının sertleşmesini önleyerek kalp ve damar hastalıklarından korur.

Kış aylarında artan üst solumun hastalıkları ile ortaya çıkan ve boğaz burun tıkanıklığına neden olan balgamı sökmede etkili besinlerden biridir. 

Sülfür içeriği sayesinde cildin dermis tabakasındaki yenileme hücrelerini güçlendirir. Böylece akne ve sivilce oluşumunu önler. 

Lahana suyunun mide ülseri tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılır. 

Kırmızı lahana yaprakları bitkisel tedavide baş ağrısı sırasında kompres olarak kullanılır.

KIRMIZI LAHANA SUYU NE İŞE YARAR?

Eski alternatif tıp uzmanları gece büyüdüğü için kırmızı lahanaya ayın gücü gibi isimler vermiştir. Yüksek oranda C vitamini ve sülfür içerdiğinden vücut sağlığına oldukça olumlu katkılarda bulunur. Suyu sıkılıp içilen kırmızı lahananın kan basıncını azaltığı, sindirimdeki hücreleri yenilediği biliniyor. Bunun dışında kabızlık gibi sorunlar sırasında tüketerek bağırsakların fonksiyonlarını artırır. Mide suyunun yenilenmesini destekler. Ayırca kas ve kemiklerdeki asidin artmasının önüne geçer. Yüksek oranda lif içerdiğinden vücudun uzun süre tok kalmasını sağlar. İltihabı vücuttan atar.

KIRMIZI LAHANA HAKKINA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR

Kırmızı lahana vücuttaki iyot emilimini azaltarak tiroidlere zarar verebilir. Bu yüzden tiroidleri iyi çalışmayan ya da vücudunda az miktarda tuz bulunana kişilerin tüketmemesi gerekir. 

Osmanlı’dan günümüze kadar gelen reyhan tüketiminin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Güçlü bir mikrop söktürücü olan reyhan fesleğen ile aynı aileden geldiğinden dolayı iki bitki sürekli karıştırılıyor. Peki reyhan bitkisinin faydaları nelerdir? Düzenli reyhan suyu tüketirseniz ne olur? Kuru veya taze şekilde tüketilen reyhan hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Haberin detayında reyhana dair her şeyi bulabilirsiniz.

Bilimsel adı “ocimum basilicum” olan reyhan fesleğen ile aynı aileye aittir. Osmanlı Saraylarının vazgeçilmez şerbetlerinin ham maddesidir. Antibakteriyel özelliği olan reyhan vücudu temizlemede oldukça etkilidir. Osmanlı Devletinde sadece şerbet olarak tüketilmezdi. Aynı zamanda saray sultanlarının cilt güzelliği için kullanırdı. Ayrıca alternatif tıp uzmanları şifa niyetine de kullanılan doğal ilaçtır. Ruhsal hastalıklarda sakinleştirici olarak kullanılan reyhan, içeriğinde omega-3 kalsiyum, magnezyum, manganez ve demir gibi maddeler bakımından oldukça zengindir. Sinir ve sindirim sistemini yeniler. Ayrıca reyhan, bahçelerde ve pencere önlerine konulduğunda yaz aylarında böcek ve sivrisinek gibi hayvanların eve girmesini önler. Güçlü kokusu sayesinde özellikle örümceklerin güvelenmesinin önüne geçer. 

REYHANIN FAYDALARI NELERDİR?

Bağışıklık sistemindeki hücreleri güçlendirir. Bu sayede hastalıklara karşı vücudun direncini artırır. Bunun yanı sıra aniden yükselen vücut ısısını dengeleyerek hücrelerin sıcaklıktan etkilenmesinin önüne geçer. Aksi taktirde yüksek sıcaktan etkilenen hücreler bağışıklığın zayıflamasına ve ciddi hastalıklara zemin hazırlar.

Mevsim geçişlerinde kuluçka dönemleri biten ve üst solunum yolları hastalıklarına davetiye çıkaran virüslerin etkisini azaltır. 

Kötü kolesterol seviyesini düşürerek damarların tıkanmasının önüne geçer. Bu sayede kalp sağlığını korur. Ayrıca kan basıncını dengeleyerek inme ve felç gibi hastalıkların yaşanmasını önler.

Vücudun sıvı ihtiyacını karşılayan reyhan, böbrek üstü bezlerin çalışmasını destekler. Bu sayede böbreklerin fonksiyonlarını artırır. Oluşma ihtimali olan taş ve kumun önüne geçer. 

Ağız ve diş bakımında da faydası olan reyhan tükürük bezlerinde biriken besin atıklarını gidererek ağız kokusunu önler. Diş etlerini güçlendirerek sağlam bir düş kökü sağlar.

Kaynatılıp suyu tonik olarak kullanılabilir. Osmanlı sarayındaki sultanlarının güzellik sırlarından biride reyhandır. Aynı zamanda taze reyhan zeytin yağı ile ezilip cilde sürülür. Bu maske gözeneklerin daha hızlı kapanmasını destekler.

Yemek sonrası yaşanan şişkinlik veya hazımsızlık gibi sindirim sorunlarını önler. Mide asidini düzenler. Çiğ olarak tüketildiğinde mide duvarının güçlenmesini sağlar.

Vücutta biriken ödemi kolayca atar. Eklem ve kasları güçlendirir. Vücutta iltihap birikiminin önüne geçer. 

Diyabete bağlı gelişen komplikasyonları azaltır. 

Dikkat eksikliğini giderir. Beyin fonksiyonlarının performansını artırır. İçerdiği omega-3 yağ asidi yüzde 48 barındırır. Bu yağ beyinin daha iyi çalışmasını destekler. İbrahim Saraçoğlu çiğneyerek tüketilmesini tavsiye eder. 

DÜZENLİ REYHAN SUYU TÜKETİRSENİZ NE OLUR?

İbrahim Saraçoğlu, eski insanların daha dinç olmasının nedenleri arasında reyhan suyunun önemini vurguluyor. Reyhan suyu mikrop öldürücü özelliği sayesinde vücuttaki mantarlı hücreleri atar. Bağırsak florasını düzenler. Solunumun işlevselliğini artırır. Bronşları temizler. C vitamini bakımından zengin olan reyhan kandaki şekeri düzenler. Yatıştırıcı özelliği sayesinde depresyon ve stres gibi hastalıklara doğal ilaçtır. Vücuttaki radyasyonu temizleyerek oksijeni dengeler.

C vitamini bakımından zengin olan kudret narı bal ile karıştırılıp tüketildiğinde insan sağlığına inanılmaz faydalar sağlıyor. Peki kudret narının faydaları nelerdir? Sizler için tropik meyveler arasında en çok tüketilen kudret narı hakkında merak edilenleri derledik. Haberin detayında acı bir tadı olan fakat nar ile beraber tüketilebilen kudret narına dair her şeyi bulabilirsiniz.

Bol su ve güneş sağlandığında saksıda bile yetişebilen kudret narı ilaç sanayisinde kullanılır. İlkbaharda büyüyen yaz aylarında ise meyve veren kudret narının öz suyunun tadı oldukça acıdır. Olgunlaşmadan tüketilmez. Kudret narı meyvesi mineral ve vitamin bakımından zengindir. İçeriğinde demir, kalsiyum, fosfor, B vitaminleri bulunur. Bazı araştırmalarda kadınların kısırlık tedavisinde doğal fayda sağladığı gözlemlenmiştir. Alternatif tıpta sıklıkla kullanılır. Bazı aktarcılar kudret narı, zeytin yağı ve balı karıştırıp satıyorlar. Bu karışım mide ve bağırsak sorunlarına iyi gelir. Kudret narının biraz acı tadı olduğundan bal ve zeytin yağı ile tüketilir. Ayrıca aktarcıdan almak istemeyenler evde de hazırlayabilir. Kabakgiller ailesine ait kudret narı insan sağlığına birçok fayda sağlar. 

KUDRET NARININ FAYDALARI NELERDİR?

Sindirim hastalıklarının başında gelen kabızlık sindirilmeyen yemeklerin kalın bağırsakta birikmesi ile ortaya çıkar. Bu hastalık çok ciddiye alınmasa da ilerleyen zamanlarda önemli bağırsak sorunlarına neden olabilir. Uzmanlar günde bir kaşık kudret narı, bal ve zeytin karışımı tüketerek bağırsaklarda biriken besin atıklarının çözülmesine yardımcı olunur. Böylece kabızlık sorunu giderilmiş olur. Aynı zamanda bu karışım ülser, gastrit, kolit ve reflü gibi sorunlara da iyi gelir.

– Yapılan bazı araştırmalarda kudret narının vücutta tümöre dönüşme ihtimali olan hücrelerin sağlığını koruduğu tespit edilmiştir. Özellikle meme kanserindeki hücrelerde etkili olan kudret narının etkilerinden faydalanmak için düzenli tüketilmesi gerekir. 

 Lutein ve Lycopnene maddeleri doğada bulunan en etkili antibiyotik etkiye sahiptir. Kudret narı bu iki madde bakımından oldukça zengindir. Antibiyotik vücut ağrıları içinde etkilidir. 

Eski insanlar yanık tedavisinde de kudret narını kullandıkları ve olumlu sonuçlar aldıkları biliniyor. Kudret narının meyvesinin çekirdeğini çıkartıp zeytin yağı ile ezip bir kavanoza koyun. Yanık esnasına hemen müdahale edebilirsiniz. Buzdolabında muhafaza ederek bir yıl boyunca kullanabilirsiniz. 

E vitamini ve protein bakımından zengin olan kudret narı bağışıklık sistemini güçlendirmede etkilidir. Vücuda besin, hava ve çevresel etkilerden dolayı giren virüslere karşı kalkan oluşturur. Hastalıklara yakalanma oranını düşürür.

Antienflamatuvar etkisi sayesinde iltihabı yok eder. Kudret narı ve zeytinden hazırladığınız kremi aynı zamanda iltihap kapmış bölgelere de sürebilirsiniz.

Kudret narı vücutta en fazla karaciğere fayda sağlar. Adeta karaciğerin yenilenmesinde ve temizlenmesinde destek olur. Bu sayede cilt hastalıklarına da iyi gelir. Vücuttaki yağ oranını azaltan kudret narı akne ve sivilce oluşumunu da önlemiş olur. 

Kandaki toksinleri de temizleyerek kan hücrelerini dengeler. Yapılan bir diğer araştırmada kudret narının kandaki şeker oranı açısından da etkili olduğu şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir meyve olduğu ortaya çıkarılmıştır.

KUDRET NARI BAL KARIŞIMI

10 tane kudret narının çekirdeklerini çıkartıp geri kalan kısmını blendırdan geçirin içerisine bir su bardağı zeytin yağı ve bir su bardağı bal ekleyerek iyice karıştırın bir kavanoza koyup buzdolabında bekletin. Ertesi gün kullanmaya başlayın.

SAHURDAN SONRA BİR KAŞIK KUDRET NARI KARIŞIMI YERSENİZ…

Ramazan ayında uzun süreli açlık ve susuzluk bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu yüzden uzmanlar iftar ve sahurda sıkı bir beslenme öneriyor. Sıvı ve enerji oranı yüksek besinler tüketerek gün boyu daha dinç kalmayı öneren uzmanlar, özellikle sahurda tüketilmesini tavsiye ettiği bazı doğal karışımlar vardır. Bu karışımlar arasında en kuvvetlisi ballı kudret narıdır. Ballı kudret narı karışımı mide duvarının sağlığını koruyarak reflü ve gastrit sorunlara iyi gelir. Ayrıca vücudun ihtiyacı olan enerjiyi sağlayarak oruç boyu yorgunluk, sinirlilik ve stres gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler.

Kabakgiller ailesinden olan acur, bir metreye kadar uzanabilir. Yay gibi uzayan acur aynı zamanda düz bir görüntüsü de vardır. Turşuların vazgeçilmezi olan acurun insan sağlığına birçok faydası olduğu biliniyor. Anadolu topraklarında sıklıkla yetiştirilen acurun ülkemizde yaygın bir tüketimi vardır. Peki acurun faydaları nelerdir? Acur hangi hastalıklara iyi gelir? Acurun diğer adı nedir? Sizler için acur hakkında merak edilen her şeyi araştırdık.

Beyaz, yeşil ve koyu yeşil gibi renklere sahip olan acur, kabakgiller ailesine bağlıdır. Ancak tat olarak salatalığa benzer. İnce uzun bir görünümün yanı sıra bazı çeşitlerine kavun gibi şekil alabilir. Üzerinde girintili çizgiler olan acur oldukça yaygın tüketilir. Kabuğu soyulmadan yıkanarak çiğ halde bile tüketilebilir. Aynı zamanda turşusu yapılan acurun besin değeri de oldukça yüksektir. Batı ve Güneydoğu Anadolu’da yetiştirilen acurun kalorisi oldukça düşüktür. Kışın diyet uygulayanların rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. Ağustos ayının sonunda hasadı yapılan acur, Eylül ve Ekim aylarına kadar tezgahlarda bulunur. Sıcak aylarında rahatlıkla büyüyen bu besin bol sulama istemez. Bu yüzden yetiştiriciliği kolaydır. Yüksek potasyum içerdiğinde kandaki potasyum seviyesini düşürerek kan basıncını dengeler. Bu yüzden tam bir kalp dostu besindir. Yapılan araştırmalara göre Acurun içerdiği maddeler sayesinde nörolojik alt yapılı olan hastalıkların çoğalmasını engeller. İleri yaşlarda görülen alzheimer hastalıklarının önüne geçer. Güneydoğu bölgesinde bu besine genellikle tirozi derler. 

100 GRAMLIK ACURUN BESİN DEĞERLERİ 

Kalori / 23 
Protein /  1 gram
Karbonhidrat / 6  gram
Sodyum / 11 miligram
Potasyum / 210 miligram
Fiber / 10 gram 
Doymuş yağ / 0.040 gram
Çoklu doymamış yağ / 0.050 gram
Tekli doymamış yağ / 0.005 gram
Şeker / 5 gram

ACURUN FAYDALARI NELERDİR? 

– Mevsim geçişlerinde vücuttaki sıvı değişir. Bu değişim bazı hastalıklara davetiye çıkartır. Uzmanlar bu yüzden hem sıvı tüketimini hem de sıvı bakımından zengin olan besinlerin tüketilmesini öneriyor. Karpuz ve salatalık gibi acurda bu bakımdan etkili bir besindir. İçeriğinde yüzde 80 oranda su bulunur. Bu da böbrek üstü bezlerinin çalışmasını sağlar. 

– Genetiksel, sağlıksız beslenme ve bazı ilaçların ayn etkileri nedeniyle yaşanan idrar yapmada zorlanma gibi durumların yaşanmaması için acurun içerindeki çekirdek kısmı kaynatılıp süzülüp içerisine bal eklenerek tüketildiğinde hem idrar söktürür hemde idrar yollarında biriken iltihabı vücuttan atar. Mesanede taş ve kum oluşumunun da önüne geçer.

– Taze ve olgunlaşmış acur yaz ve sonbahar aylarında düzenli tüketildiğinde içerdiği potasyum kanın temizlenmesini sağlar. Bunun yanı sıra kan basıncını dengeler. Böylece inme, felç, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini azaltır. Ayrıca potasyum kötü kolesterol oranını da  düşürerek kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir. 

– Acurun yaprağı köpek, böcek ve sivrisinek gibi hayvanların ısırığına iyi gelir. Antibakteriyel özelliği sayesinde ısırığın neden olacağı enfeksiyonu önceden önler. Bazı alternatif tıp kitapların da ormanda çok vakit geçirmek zorunda kalan insanlar hep yanlarına bu yapraklardan alırlarmış. 

– Acur sinir hücrelerinin yenilenmesini sağlar. Bu sayede beyne giden sinyaller güçlenir. İleri yaşlarda ortaya çıkma ihtimali olan unutkanlık gibi ciddi rahatsızlıkların önüne geçer. 

– Vitaminler bakımından zengin olan acur, bağışıklığın güçlenmesini sağlar. Vücudun hastalıklara karşı direncini artırır. Uzmanlar özellikle taze halde acurun yılda bir kaç ayda olsa vücudun alması gerektiğini vurguluyor.

– K vitamini çok nadir besinlerde bulunur. Acur K vitamini bakımından oldukça zengindir. K vitamini kemik ve kasların yapısını güçlendirir. Kanı ne çok pıhtılaştırır ne de seyreltir. Bu sayede ciddi hastalıkların yaşanmasını engeller.

– Kalorisi düşük, lif bakımından zengin olan acur, diyet yapmak isteyenler için ideal bir besindir. Turşusu probiyotik bakımından da zengin olduğundan uzmanlar diyet yapmak isteyenlere çiğ halinden ziyade turşusunun tüketilmesini önerir. 

Pekmez, üzüm, dut ve keçiboynuzu gibi besinlerin ezilerek çıkan suları kaynatılıp elde edilir. Vitamin ve mineral değeri oldukça yüksek olan pekmez, boğaz enfeksiyonları bakımından oldukça güçlü bir besindir. Koyu bir kıvamı olan pekmez, kahvaltıları süsler. Tahin ile beraber tüketilen pekmezin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Peki pekmezin faydaları nelerdir? Pekmezin içine tereyağı ekleyip içerseniz ne olur? Sizler için pekmez hakkında merak edilen her şeyi haberin detayına ekledik.

Kimin tarafından ne zaman keşfedildiği bilinmese de Anadolu topraklarında ilk kez yapıldığı söyleniyor. İnsanların dut, şeker kamışı, üzüm ve keçiboynuzu gibi besinleri ezip çıkardıkları suyu ile beraber yüksek ısıda kaynatıp ortaya kahvaltıları süsleyen pekmez çıkmıştır. Yoğun kıvamlı ve şeker şurubu gibi olan pekmez aynı zamanda çok güçlü bir antioksidan ve antibakteriyeldir. B vitamini grubu bakımından zengin olan pekmez insan sağlığında özellikle vücuttaki demir emilimini artırır. Bu sayede kandaki kan yapıcı hücreleri artırır. Aynı zamanda vücudun ihtiyacı olan karbonhidratı enerji olarak yayılmasını sağlar. Bir kasesi vücudun ihtiyacı olan birçok maddeyi ortalama yüzde 50 karşılar. Yapılan araştırmalarda pekmezin barındırdığı thiamin ve riboflavin maddeleri baldan on kat daha zengindir. Ayrıca bebeğin gelişimine destek sağladığından uzmanlar hamilelikte tüketilmesini özellikle tavsiye eder. 

KAÇ ÇEŞİT PEKMEZ VARDIR VE FAYDALARI NEDİR?

PEKMEZİN FAYDALARI NELERDİR?

Sindirim hastalıklarına doğal ilaçtır. Bağırsak florasını düzenler. Mide asidini düzenler. Aynı zamanda sindirim fonksiyonlarını artırır.

Karaciğer ve akciğer organları vücudun olmazsa olmazlarıdır. Herhangi bir sorun yaşadıklarında ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Ancak pekmez içerdiği güçlü maddeler sayesinde antibakteriyel etki gösterir. Hem akciğerin hem de karaciğerin derinlemesine temizlenmesini destekler. 

Kemiklerin gelişmesi ve güçlenmesinde etkili olan potasyum, kalsiyum, magnezyum, kalsiyum ve bakır açısından oldukça zengindir. Uzmanlar kemik kırılması ya da incinmesi gibi durumlarda kemik suyu kadar tüketilmesini öneriyor. 

Üst solunum yolları nedeniyle boğazlarda artan enfeksiyon yutkunma, nefes alma gibi fonksiyonların doğru işlemesini engeller. Bu da kişinin hastalığının şiddetini artırır. Uzmanlar bu gibi rahatsızlıklar esnasında pekmezin karabiber ile kaynatılıp tüketilmesini tavsiye eder. Boğazları bakterilerden arındırarak sinüs yolların açılmasını destekler.

Kanda azalan maddeler nedeniyle kan basıncı azalır ya da yükselir. Bu da yüksek tansiyon ve felç gibi rahatsızlıklara davetiye çıkartır. Pekmez kan basıncını dengeleyerek bu gibi durumların yaşanmasının önüne geçer.

Bağışıklığı güçlendiren doğal bir ilaçtır. Özellikle alerjik durumlarda harekete geçen bağışıklığın neden olacağı şiddeti azaltır. Hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirir. İyileşme sürecine olumlu katkı sağlar. 

TEREYAĞLI PEKMEZ NASIL YAPILIR?

MALZEMELER

1 yemek kaşığı tereyağı

1 su bardağı pekmez

YAPILIŞI

Keçiboynuzu ya da üzüm fark etmez bir su bardağı pekmeze yarım çay bardağı içe suyu da katarak bir çezvede kısık ateşte kaynatınız. Daha sonra tereyağını içine katınız. Katı hale gelen bu karışımı ılık halde sabah akşam olmak üzere birer yemek kaşığı tüketiniz. Karışım boğazın yumuşamasını sağlamanın yanı sıra mikroplarında sayısını azaltarak iltihabı önler. Aynı zamanda bu karışım sadece boğaza değil tüm vücuda fayda sağlar. Yemek borusu, mide ve bağırsaklarıdaki zararlı toksinleri idrar yolu ile atmanıza yardımcı olur. 

Sakinleştirici etkisi olduğu bilinen anason maydanozgillerin ailesine mensup bir bitkidir. Peki anason tohumunun faydaları nelerdir? Anason çayı nasıl yapılır ve ne işe yarar? Anason hangi hastalıklara iyi gelir? Sizler için bu soruların yanıtlarını araştırdık. Haberin detayında anason bitkisine dair merak ettiğiniz her şeyi bulabilirsiniz.

Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinde yetiştirilip tüketilen anason bitkisini birçok hastalığa fayda sağlar. Yaprakları ve meyvesi kullanılan bu bitki yüzyıllar boyunca bitkisel tedavide ağrı kesici olarak kullanılmıştır. Keskin ve acı bir tadı olan anason bitkisi genellikle çay olarak tüketilir. İçeriğinde yüksek miktarda antioksidan barındıran anason bitkisi bunun yanı sıra  magnezyum, kalsiyum, çinko, sodyum, demir minerallerinin yanı sıra A, B, C vitaminleri bakımından zengindir. Ayrıca protein ve lif bakımından da zengin olduğu bilinir. Bazı mutfaklarda yemek ve tatlılarda da kullanılır. Maydanoz ailesine ait olan anason, 60 cm boyunca bir bitkidir. Tohumu kullanılan anason çok güçlü bir yatıştırıcıdır. Özellikle psikolojik hastalıklar için kullanılan anason genellikle çay olarak tüketilir. Anason sık tüketilmemesi gereken bir tohumdur. Aksi halde fazla uykuya neden olabilir. En bilinen faydası ise mevsim geçişlerinde solunumu temizleyerek enfeksiyon kapmasını önlemesidir.

ANASON ÇAYININ FAYDALARI NELERDİR?

Vücuttaki deforme olmuş sinir hücrelerini yatıştırarak beyne sakinlik sinyalleri verir. Bu özelliği sayesinde stres ve depresyon gibi rahatsızlıklarının riskini azaltır. Aynı zamanda rahat bir uyku çekmenizi sağlar. Uyku problemi olanların yatmadan bir saat önce bu çaydan içmesi tavsiye edilir. 

Enfeksiyonların kapattığı sinüs yollarını açarak, sinüzit ve migren gibi yaşamı zorlaştıran baş ağrılarını tedavi etmede doğal ve etkili bir yöntemdir.

Yapılan bazı araştırmalarda içerdiği protein sayesinde anne sütünü artırmada yardımcı olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Solunum yollarında yaşanan hasarları onarmada da etkili olan anason bitkisi astım ve bronşit hastalarının düzenli tüketilmesi tavsiye edilir. Özellikle rahat bir nefes almayı destekler. 

Boğazda biriken enfeksiyonlu hücreler iltihaba ve kuru öksürüğe neden olur. Ancak anason çayı boğazı yumuşatarak tüm iltihabı balgam yolu ile atar. Aynı zamanda kısa sürede öksürüğü bitirir.

Vücuttaki kan seviyesini kontrol eder. Bu sayede damar tıkanmasını önler. Yanı sıra kanı dengelediğinden tansiyon gibi riskli rahatsızlıklara yakalanma oranını azaltır. 

İçerdiği yüksek lif sayesinde uzun süre tok tutar metabolizmanın çalışmasını destekler Hızlı yağ yakmada etkili doğal bir bitkidir. 

Yağlı, acılı ve karbonhidratlı yiyeceklerden kaynaklı meydana gelen mide ve bağırsak sorunlarına da iyi geldiği bilinir. Mide asidini dengeleyerek ülser ve reflü gibi hastalıkların yaşanma riskini düşürürken bağırsaklarda biriken ve ilerleyen zamanlarda ciddi sağlık sorunlarına neden olan bakterileri idrar yolu ile atar. 

Sakinleştirici etkisi sayesinde adet sırasındaki ağrıları dindirir ve adet periyodunu düzene sokar. Menopoz dönemlerinde yaşanan hormonal bozukluklar akabinde gelişen semptomları engeller.

ANASON ÇAYI NASIL YAPILIR?

Anason bitkisi kurutulmuş ya da taze yapraklarından ve tohumlarından hazırlanabilir. 1 çay kaşığı kurutulmuş anason yaprağı ile bir bardak anason çayı elde edilir. Kaynamış suyun içerisine kaç bardak içecekseniz ona göre anason bitkisini ekleyebilirsiniz. 7-10 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Çayın tadını alabilmesi için iyi demlenmesi gereklidir.  Anason çayını akşam yatmadan önce içilmesi tavsiye edilir çünkü çabuk uyku getirir. Çalışan bir kişinin gündüz içmesi tavsiye edilmez.

Tezgahlardaki yerlerini almaya başlayan incirin insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Kur’an-ı Kerim’de de geçen incirin olgunlaşmamış halinde içerdiği süt alternatif tıpta özellikle cilt hastalıklarda kullanılır. Hem ilaç hem kozmetik sanayinde ham madde olan incir hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki incirin faydaları nelerdir? İncir sütü ne işe yarar? Her gün 7 zeytin 1 incir yerseniz ne olur? Haberin detayında incire dair her şeyi bulabilirsiniz.

Çoğunluk olarak kuru olarak da tüketilen incir; antioksidan, lif, mineraller ve vitaminler bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Kendine özgü sütü olan bu besin kozmetik ürünlerinin ham maddesinde kullanılır. Uzmanlar, zengin içeriğe sahip bu besini yaz aylarında düzenli tüketilmesinin, bağırsak hastalıkları riskini azaltığını vurguluyor. Bunun yanı sıra içerdiği az kalori ve yüksek enerjisi sayesinde de diyet yapanların listesinde ilk sıralarda yerini alınması gerektiğini öneriyor. Akdeniz ülkelerinde çoğunlukla bulunan incir, ağaçta yetişen meyve kategorisinde yer alır. Dutgiller ailesine ait olan incirin 800 türü bulunmaktadır. Yeşil olarak yetişen güneşte kaldıkça kızaran incir yüksek miktarda doğal şeker barındırır. Dünya’da üreticilik bakımından ülkemiz ilk sırada yer alır. Kurutulup kuruyemiş olarak tüketilen incir pasta ve tatlıları ham maddesidir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan zeytin ve incirin yaşlanmayı geciktirdiği ve vücudun hücrelerini yenilediği herkes tarafından bilinir. Japon bilim adamları da bu durumu keşfettikten sonra insanların bunu bir yaşam felsefesi olarak yapmalarını çünkü bu ikilinin birçok faydası olduğunun altını çizmiştir. Uzmanlar her gün düzenli bir şekilde 7 zeytin ve 1 incir tüketildiğinde ne gibi faydalar sağladığını açıkladı.

İNCİR SÜRÜ NE İŞE YARAR?

Olgunlaşmamış incirin yaprak ve kökü arasında çıkan beyaz sıvıya incir sütü denir. Asidik özelliği olan bu süt, aynı zamanda güçlü bir mikrop öldürücüdür. Eski çağlardan bu yana incir sütü cilt hastalıklarında kullanılmıştır. Özellikle siğil ve dolama gibi iltihaplı rahatsızlıklara doğal ilaçtır. Bunun yanı sıra kulak çevresine sürüldüğünde kulak etrafında biriken ihtimali olan bakterileri azaltır. Yapılan araştırmalarda incir sütünün cilt lekelerini açmada da etkili olduğu ortaya çıkarıldı. Parlaklığı artırarak cildin daha pürüzsüz olmasını sağlar. 

 İNCİRİN FAYDALARI NELERDİR?

Doğal antibiyotik olan incir, bağışıklık sistemini zararlı hücrelere karşı güçlendirir. İçerdiği potasyum sayesinde günde tüketeceğiniz 4 tane incir yüksek tansiyonun yaşanma riskini azaltarak kalp sağlığını korur.

K vitamini bakımından zengin olan incir kemikleri güçlendirerek kırılganlıklarını azaltır. Ayrıca kemik ve kas dokularında bulunan kolajen oranını dengeleme etkilidir. İleri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik hastalıkları engeller.

Yaz aylarının yanı sıra kış aylarında da tüketilmesi gereken incir, üst solunum yollarının neden olduğu vücut ağrılarına iyi gelir. Ilık bir bardak su, incir ve balı mikserden geçirerek tüketirseniz boğaz enfeksiyonunu büyük oranda azaltmış olursunuz.

Kozmetik ürünler ve boyalardan kaynaklı zayıflayan saç köklerini güçlendirmek için incir faydalıdır. İçerdiği magnezyum sayesinde saçın hacmini artırır. Doğal yollarla yapılmış incir şampuanlarını kullanabilirsiniz. 

Vücuda olduğu kadar cilde de faydası var. İçerdiği antioksidan sayesinde ciltte oluşan akne ve sivilcelerin oranını azaltarak cilde daha sağlıklı bir görünüm kazandırır. Taze inciri mikserden geçirin, püre haline gelen inciri cildinize maske olarak uygulayınız. 20 dakika sonra soğuk su ile durulayınız. 

7 ZEYTİN 1 İNCİR İLE ZAYIFLANIR MI? haberini okumak için 

100 GRAM İNCİRİN İÇERDİKLERİ

Kalori – 1041

Protein – 3.30 gram

Kalsiyum – 162 miligram

Yağ – 0.93 gram

Karbonhidrat – 63.87 gram

Lif – 9.8 gram

Şeker – 47.92 gram

Magnezyum – 60 

Potasyum – 680 miligram

C vitamini -1.2 miligram

B6 vitamin – 0.106 miligram

HER GÜN 7 ZEYTİN 1 İNCİR YERSENİZ NE OLUR?

İki besinde çok güçlü antioksidan olduğundan vücudun gün boyu temizlenmesini destekler. Böylece vücudun genç hücrelerinin sayısını artırarak yaşlanmayı geciktirir.

Zeka gelişiminde katkı sağlayarak beyin hücrelerinin sağlığını korur. Uzmanlar özellikle hamile ve gelişim çağındaki çocukların düzenli bir şekilde bu besinlerden tüketilmesini tavsiye eder. 

Sinir hücrelerini yenilediğinden ruhsal problemlerin yaşanma olasılığını da azaltır. Özellikle depresyon ve kişilik bozukluğu gibi sonu intiharla biten rahatsızlıklara iyi gelir. 

Laktoza alerjisi olan kişilerin kalsiyum maddesini depolamasının en doğal yolu bu ikilidir.

Gün içerisinde yağ yakımını hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. Bunun yanı sıra gün içerisinde tokluk hissini de artırdığından kilo almayı da engeller.

Günde 2 defa sabah kalkar kalkmaz ve gece yatmadan uygulanmalıdır. Bu zamanlar vücudun yenilenme saatleridir. 

Kan şekerini dengelediğinden şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebileceği bir ikilidir.

Bağışıklığı güçlendirdiğinden kansere yakalanma oranını azaltır. Karaciğer, akciğer ve meme kanserlerinin hücrelerini azaltığı yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur.

Bu uygulamada incirin kuru olup olmaması önemli değildir. Kür etkisini 21 gün sonra gösterir.

Sertap Erener’in geçtiğimiz günlerde konserinde yıllar önce yaşadığı hastalıktan bahsetti. Yıllardır mücadele ettiği hastalıkla ilgili ilk kez konuşan Erener, kalın bağırsağının alındığını söyledi. Kolit hastalığına yakalandığını itiraf eden Erener. sürekli ameliyat olduğunu açıkladı. Peki kolit nedir? Neden olur ve belirtileri nelerdir? Sizler için kişinin yaşam kalitesini düşüren ve ciddi bir sindirim hastalığı olan kolit hakkında merak edilen her şeyi araştırdık.

Kalın bağırsak iç astarının mikrop kapması sonucu iltihaplanması ile kolit ortaya çıkar. Kolit bağırsakların genel iltihaplanmasına da denir. Sıklıkla bağırsakların zararlarında oluşur. Stres ve depresyon gibi ruhsal hastalıklarında tetiklemesi sonucu bağırsakların fonksiyonlarında azalma ve ayrıştırma özelliği sırasında besin atıklarının içeride kalması ile ortaya çıkar. Bağırsak zarının bu birikintiden iltihap kapması ile yaşanan kolit ciddi bir sindirim sorunudur. Kadın ve erkeklerde eşit şekilde görülen rahatsızlık yaş ortalamasına bakmaksızın yaşanabilir. Özellikle tetikleyici durumlarla yaşanma riski artar. Yapılan bazı araştırmalarda ise 25 yaş sonrası yavaşlayan metabolizmanın da tetikleyebileceği uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Sağlıksız beslenme, fazla nikotin ve kafein maddeleri tüketimi de kolitin yaşanmasına sebebiyet verir. 

SERTAP ERENER’İN YILLARDIR YAŞADIĞI HASTALIK!

Geçtiğimiz gün şarkıcı Sertap Erener, konser sırasından hayranları ile dertleştiği sırada kolit hastalığına yakalandığını ve yıllardır bu hastalıkla mücadele ettiğini söyledi. Amerika’da tedavi olan Erener şuan kalın bağırsağının olmadığını açıkladı. Yıllardır hastalığın geçmediğini ve bu iltihaplanmanın sürekli nüksettiğini belirtti. Bundan muzdarip olan şarkıcı ince bağırsakla yaşadığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediğine dair açıklamalarda bulundu. 

KOLİT NEDEN OLUR?

Besinlerin katı sıvı ayrıştırması kalın bağırsak ve bağırsak kolonlarından geçer buradaki kasların hareketlenmesi ile dışkılama ya da idrar sonrası görev tamamlanır. Ancak besinlerin içerdikleri maddeler ve bazılarında da kalıtımsal olarak bu kolonlar kasılmadığın da kişide kabızlık ya da ishal sorunu ortaya çıkar. Kolite hastalığına bağırsak bakterileri ve kolon virüsleri neden olabilir. Aynı zamanda kan içerisindeki bakteriler, stres, depresyon, ilaçlar, genetik yatkınlık ve çevresel etmenlerin yanı sıra klozet gibi alanlarda kolit hastalığına sebebiyet verir. Bu rahatsızlık bağırsaklardan yemek borusuna kadar olan bütün organların kısa süre de ağır deformasyonlar almasına neden olur. 

KOLİTİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

En sık belirtisi kabızlık ve ishal 

Şiddetli karın ağrısı

Ani değişen vücut ısısına bağlı terleme ya da titreme 

Cildin deforme olması ve dökülmesi

Göz içi ve çevresinde iltihaplanma ve ödem birikimi

İştahsızlığa bağlı kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir.

KOLİTİN BİLİMSEL VE BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ

Birçok yolla ortaya çıktığından birçok çeşidi vardır. Kan ve dışkı tahlili yapılır. Vücudun vitaminleri emilimine bakılır. Vücut yüksek miktarda vitamin ve mineral kaybetmişse kolit hastalığı için dışkılamaya bakılır burada vücudun emmesi gereken vitaminlere rastlandığında doktor buna göre tedavi yöntemi geliştirir. Aynı zamanda bitkisel tedavi yöntemi de olan bu hastalık için antioksidan bakımından yüksek olan besinler tüketilmelidir. Probiyotik yoğurt, mercimek, meyve ve yeşillikler etkili olan besinlerdir. 

ZERDEÇAL

Hem yemeklerde hem de çay olarak tüketilen zerdeçal, kolin tedavisinde etkili olan en iyi doğal besindir. Bağırsak sorunu yaşayanlar uzman kontrolünde gün içerisinde bu besinin çayını tüketebilir.

ALOE VERA JELİ

 Aloe vera bitkisinin dış kabuğunu soyduktan sonra içindeki jeli çıkarınız. Bu jeli bir bardak ılık suyla karıştırın ve tüketin. Belirtiler geçene kadar hazırladığınız bu karışımı günde 2 bardak tüketebilirsiniz.

LAHANA TURŞUSU

Ev yapımı olan lahana turşusu tam bir probiyotik etki gösterir. Doğal yollarla hazırlanan bu turşu sindirimdeki deforme olmuş hücrelerin eski sağlıklarına kavuşmalarını sağlar. Bağırsak florasını artırır. Ayrıca içerdiği faydalı asidikler bağırsaklarda besin atıklarının birikmesini önler. Bu yüzden uzmanlar düzenli tüketilmesini önerir.

PATATES SUYU

Patates içinde bulunduğu alkali maddesi normal tüketildiğinde vücuda bir etkide bulunmaz. Ancak kaynadığında bu madde ısı ile harekete geçer. Bu da kaynadığı sudaki alkali maddesini yükseltir. Su mideyi ve bağırsakları derinlemesine temizler. Ayrıca madde bağırsaklarda gaz birikmesinin de önüne geçer. Yani kolite neden olacak tüm durumları ortadan kaldırır.