Şunun için etiket arşivi: SAĞLIK haberleri

Özellikle kırmızı ete kattığı aroma nedeniyle mutfaklarda sık sık kullanılan kekiğin insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Taze toplanıp kurutularakta tüketilen Peki kekik otunun faydaları nelerdir? Kekik çayı nasıl yapılır ve ne işe yarar? Böbrek hastalığını önleyen mucize ot hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için araştırdık. Haberin detayında kekik otu çayı ve faydaları hakkında bilinmeyen her şeyi bulabilirsiniz.

Doğada birden fazla çeşidi olan kekiğin vücudumuza birçok faydası vardır. Arılarında bal üretiminde en çok kullandıkları kekik bağışıklık sistemini güçlendirmede en etkili bitkilerden biridir. Kendine has kokusu ile tarla ve çayırlarda kendiliğinden yetişen kekik otunun yapraklarından uçucu yağ elde edilir. Aynı zamanda yapraklar kurutularak çay yapılır. Yüzyıllardan beridir kullanılan kekik otu et yemeklerinde daha çok tercih edilir. Nedeni ise kendine haz tadı ile ete farklı bir tat verir. Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinde tıbbi tedavide kullanılan kekik otu yapraklarındaki uçucu yağların antiseptik özelliği sayesinde insan sağlığına inanılmaz faydalar sağlar. Nane ailesine bağlı olan kekik otu zeaksantin, lutein, apigenin, naringenin ve luteolin gibi maddeler içerir. Bunların yanı sıra B kompleksi, K, C vitaminleri ve folik asit bakımından zengindir. Doğada 350’den fazla kekik çeşidi vardır. 

KEKİK OTUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Yağlı ve karbonatlı yiyeceklerin midede neden olduğu gaz ve şişkinliğe birebir fayda sağlar. Antibakteriyel özelliği sayesinde vücuttaki serbest radikalleri vücuttan idrar yolu ile atar. Yemek borusu mide ve bağırsaklarda toksin birikimini önler. 

Mide ve yemek borusundaki toksinleri azaltmak için her gün bir bardak kekik çayı içilmesini öneren uzmanlar çayın aynı zamanda ağız kokusunu da önlediğini belirtir.

Böbreklerdeki sıvı oranını dengeleyerek zararlı bakterileri idrar yoluyla atar. Böylece kum ve taş oluşumunu azaltır. 

Antibakteriyel özelliği sayesinde cildi derinlemesine temizlemede oldukça etkilidir. Ciltteki bakterileri yok ederek cildin sıkılaşmasını sağlar. Ayrıca lekeleri gidererek cilde parlaklık sağlar.

Sporcuların sıklıkla yaşadığı kas ağrılarına da iyi gelen kekik içerdiği ayrıştırıcı bileşikler kasların gerginleşmesi ya da sıkılaşmasını önleyerek vücudun daha rahat hareket etmesini destekler. Ayrıca kan da bulunan trombosit hücreleri dengeleyerek iltihap ve ödem oluşumunu da engeller. İçerdiği K vitamini aynı zamanda kemiklerin büyümesini destekler.

Yapılan araştırmalarda günde bir bardak içilen kekik çayı ya da bir kase tavuk suyunun içerisine eklenen kekik beyinde bulunan dopamin ve serotinin mutluluk hormonlarının seviyesini artırdığı gözlemlenmiştir. Uzmanlar özellikle depresyona ya da strese meyilli kişilerin tüketmesi gereken önemli bir bitki olduğunu vurguluyor.

Saç derisinde yaşanan her hangi bir deformasyon saç dökülmesine ve yıpranmasına neden olur. Saçta azalan vitamin ve minerallerde aynı zamanda bu gibi sağlık sorunlarının ciddiyetini artırır. Ancak banyo sırasında son durulamada kekik suyu saçlara dökerek bu durumu azalmasını sağlar. Kekik içerdiği antiseptik özellik sayesinde saç derisini yatıştırır ve hücrelerdeki vitaminleri artırır.

KEKİK OTU ÇAYI NASIL YAPILIR?

Mevsim geçişlerinde sıklıkla yaşanan enfeksiyon ya da üst solunum yolları hastalıkları sonucu ortaya çıkan boğaz ağrısını da dindirmek için tüketilmesi gerekir. Kekik çayının bu hastalıklarda etkili olması için iki yemek kaşığı kekik 3 bardak su, bir diş sarımsak ve 6 damla limonu iyice karıştırıp 10 dakika kaynatıp tüketiniz.

Bitki şeklinde yetişen sumak topluluğu ayrıştırılarak kullanılır. Öğütülür ya da kurutularak baharat olarak tüketilen sumak içerdiği yüksek besin değerleri sayesinde insan sağlığına fayda sağlar. Peki sumağın faydaları nelerdir? Düzenli tüketilen sumak suyu ne işe yarar? Ekşi tadı olan sumak Anadolu yemeklerinin baş tacıdır. Haberin detayında sumağa dahi bilinmeyen her şeyi bulabilirsiniz.

Yabani otlar arasında yerini alan sumak meyvesi toplanır ve kurutularak toz haline getirildikten sonra baharat olarak kullanılır. Hemen hemen her toprakta yetişen bu otun toplamda 150 türü bulunmaktadır. Yalnızca iki çeşidi zehirsizdir. Ekşi tada sahip sumak, limonun olmadığı zamanlarda alternatif olarak kullanılır. Yapılan araştırmalarda limon gibi sumağın da antioksidan özelliği olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda uzmanlar üst solunum yolu hastalıklarında ilaç kullanmadan sumak suyu ile tedavi olunabileceğini vurguluyor. Türkiye’de özellikle Doğu Anadolu mutfağının vazgeçilmezi olan sumak, kuru dolma gibi yemeklerin yanı sıra ağız içi yararlarda kullanılan en güçlü doğal ilaçtır.  Tohum olarak toplanan sumak tuz ile havanda dövülerek kullanılır. Soğan gibi ağır kokuya neden olan besinlerle beraber yapılarak kokularının etkileri azaltılmaya çalışılır. 

SUMAĞIN FAYDALARI NELERDİR? DÜZENLİ TÜKETİLEN SUMAK SUYU NE İŞE YARAR?

Kandaki insülin oranını dengeler. Bu özelliği sayesinde diyabet ve yüksek tansiyon hastalarının tüketmesi gereken besinler arasındadır.

Antioksidan etkisi sayesinde üst solunum yolları hastalıklarında aniden meydana gelen yüksek ateşi düşürerek beyin sağlığını korur.

Hafta da bir bardak tüketilen sumak suyu, sinir sisteminde deforme olmuş hücrelerin sayısını azaltarak sağlıklı hücrelerin artmasına yardımcı olur. Yorgunluk, stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini de azaltır.

Gıda zehirlenmesi esnasında sumak baharatını kaynatıp bir bardak içmeniz faydalı olacaktır. Hem midenizi hem de bağırsaklarınızı temizleyerek idrar ve dışkılamayla zehirlenmeye neden olan zararlı bakterileri vücuttan atar. 

Sumak suyu, sindirimi düzenlediği için zayıflamak içinde kullanabilirsiniz. Aynı zamanda gün içerisinde yarım çay bardağı tükettiğiniz sumak suyu hazımsızlık ve şişkinliği de önler.

İştahsızlık problemi yaşayan çocuğunuza sumak suyundan ayda bir kere içirmeniz de fayda vardır. Hem çocuğunuzun vücut direncini artırır hem de iştahını açarak daha sağlıklı beslenmesine yardımcı olur.

SUYUNDAN ELDE EDİLEN DİĞER YÖNTEMLER

Sumak, genellikle tırnak altlarında oluşan dolamanın iyileşmesi için de kullanılan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Kaynayan sumak suyunun içine sirke ve bal koyarak iyice kaynatın. Bu karışımı bir gün beklettikten sonra dolamanın üzerine sürünüz. 

Hücreleri yenileyici özelliği sayesinde cilde ve saça da faydası vardır. Kaynatılmış sumak suyunu tonik olarak kullanabilirsiniz. Sabah akşam düzenli olarak kullandığınız bu su hem sivilce ve akne oluşumunu engeller hem de yaşlanmayı geciktirir.

Tıp literatüründe fasiyel paralizi olarak geçen yüz felcinin neden olduğunu biliyor musunuz? Yüz hatalarının kullanımını kısıtlayan ve fiziksel bozukluğa neden olan yüz felcine dair merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki yüz felci nedir? Yüz felcinin belirtileri nelerdir? Yüz felci tedavisi nasıl yapılır? Kişinin durumuna göre sürekliği değişen yüz felci hastalığına dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Beyne giden uyarıcı sinirlerin yüz kısmındaki olanların deforme olması sonucunda ortaya çıkan yüz felci kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Hareket kaybına sebebiyet veren yüz felci, hem çevresel hem de organlara bağlı nedenlerden dolayı ortaya çıkar. Aniden ortaya çıkabileceği gibi nedensizce de yaşanabilir. Bell paralizisi adı verilen klinik durumlardan ortaya çıkan yüz felci, yüz kaslarındaki sinirleri etkiler. Yüzdeki sinirlerin kaslar arasına sıkışması ile hatların değişmesine neden olur. Bell paralizisite bağlı yaşanan yüz felci hastalarının yüzde 90’ının iyileştiği gözlemlenmiştir. Ancak inme ya da sinirsel deformasyona dair çıkan durumlarda yüz felcinin düzelme olasılığı daha düşüktür. İnme gibi rahatsızlıklarından yüz felcine neden olduğu biliniyor. İnme yüz sinirlerine zarar vermez. Fakat sinirlerin yüz bölümünden beyne aktarılmasını engeller. Bununla beraber oksijen eksikliği ve beyinde dış basınca bağlı kanama meydana gelir.

YÜZ FELCİNİN NEDENLERİ NELERDİR?

Travma sonrası kafatasının hasar alması

Baş bölgesinde görülen tümörler

Kulak enfeksiyonları sonucu sinirlerin hasar alması 

Kene ısırması ile bulaşan bakteriler

Yüzün şiddetli bir hasar alması

Vasisella bakterisinin vücuda yerleşmesi

Beyin ve omuriliği etkileyen guillain-barre sendromu

Doğum sonrası bebeklerde oluşan yüz hasarları

YÜZ FELCİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Yüzün tek tarafının aşağı yamuk durması

Göz ve yüz hareketlerinde kısıtlanma

Konuşmada bozukluk

Günlük ihtiyaç giderememe

Çene ekleminde tutukluluk

İç kulaktan beyinciğe doğru giden şiddetli ağrı

Etki alan kulağın aşırı duyarlılığı

İnmeye bağlı gelişen bilinç kaybı, zihin bulanıklığı, vücut hareketlerinde dengesizlik, belirsiz görme kaybı

YÜZ FELCİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Yüz felci, bell paralizisi, inme ve diğer hastalıklara bağlı ortaya çıktığından tedavi durumu da çeşitlenir. Buna bağlı bel parazilisine ağız yolu ile ilaç verilerek tedavi edilir. Aynı zamanda yüz kaslarını güçlendirici fizik tedavi uygulanır. Uzmanlar göz rahatsızlığını da tetikleyen yüz felci için tedavi boyunca mutlaka gözyaşı damlası kullanımını tavsiye eder. İnmeye bağlı gelişen yüz felcinde ise Pıhtılaşmadan kaynaklı yaşanan bir durum var ise öncelikle damarda ya da beyinden pıhtılaşma önlenir. Beyne giden sinir hücreleri kuvvetlendirilir. Beyninin hasar almaması için ağır bir ilaç tedavisi uygulanır. Ameliyatla yüz sinirleri düzeltilir. Fizik tedavi ile de yüz kaslarının hareket etme noktası artırılır. İstemsiz kas hareketlerinin de olabileceği göz önünde bulundurularak kişinin yaşadığı duruma bağlı tedavi çeşitlendirilir. 

Son zamanlarda popüler olan kemik suyu, özellikle ünlü isimlerin tüketmesi ile yaygınlaşmaya başladı. Ancak kemik suyu yüzyıllardır alternatif tıpta kullanılan en sağlıklı doğal ilaçtır. Vücut sağlığı için birçok faydası olan kemiğin içindeki iliklerin kaynayan su ile birleşmesiyle ortaya çıkan inanılmaz bir besindir. Peki kemik suyunun faydaları nelerdir? Günde düzenli bir bardak kemik suyu tüketirsek ne olur? Sizler için ciltten kemik sağlığına kadar birçok faydası olan kemik suyu hakkında merak edilenleri araştırdık.

Uzun uzun pişirilerek içerisindeki tüm vitamini ve minerali suyuna bırakan kemikleri uzmanlar özellikle kas sistemi zayıf olan hastalara öneriyor. Dünya trendi haline gelmiş kemik suyu, tıpkı meyve sularının satıldığı gibi satışa sunulmuştur. Amerika sokaklarındaki her 3 kişiden birinin elinde bulunan kemik suyu, bizim ülkemizde ise yüz yıllardan beri sofraları süslemektedir. Genellikle yemeklerde kullandığımız kemik suyunu aynı zamanda tek başına çorba olarak da tüketilir. Büyükbaş hayvanların kemiklerinden yapılan bu çorbalar daha fazla fayda sağlar. İçerdikleri ilik insan vücudundaki ilik ile aynı olduğundan kemiklerin güçlenmesini destekler. Uzmanlar gelişim çağındaki çocukların, ergenlerin ve hamilelerin düzenli tüketmesini tavsiye eder. Kemik suyu ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan kemik erimesini önler.

KEMİK SUYUNUN İNANILMAZ FAYDALARI NELERDİR?

İleri yaşlarda sıklıkla görülen kemik hastalıklarını önlemek için günde bir bardak kemik suyu içilmelidir. Kemik suyu kolajen, glutamin ve prolin gibi maddeler içerir. Bu maddeler insan vücudunda da vardır fakat bazı nedenlerden dolayı oranları azalır ve ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Ancak kemik suyu düzenli tüketimi bu oranı dengeler.

Bazı hastalıklar, ilaçlar ve besinler sinir sistemindeki zararlı toksinlerin oranını artırarak  birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olur. Ancak kemik suyu içerdiği mineraller sayesinde bu durumun yaşanma riskini azaltır. Ayrıca beyin sağlığı içinde birebir faydalı besinlerden biridir. Antioksidan özelliği olan kemik suyu, uykusuzluk ve yorgunluk gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltır.

Uzmanlar kemik suyunu, gelişim çağındaki çocukların, hamilelerin ve kemikleri kırılan hastaların tüketmesi gereken besinlerden biri olduğunu belirtiyor.

Amino asit bakımından da zengin olan kemik suyu cilt dokusunu da koruyarak, yaşlanmayı ve leke oluşumunu engeller. Cilt derisi altındaki dermis tabakasında yaşan deformasyonu yeniler. Ünlü manken Çağla Şıkel, geçtiğimiz günlere sosyal medya hesabında cildinin parlaklığını kemik suyu sayesinde olduğunu açıklamıştı.

Kas yapısını güçlendirdiğinden sporcularında tüketmesi gereken besinler arasındadır.

Bağırsakların ve midenin iyi çalışmasını destekleyerek; hazımsızlık, şişkinlik ve kabızlık gibi sağlık sorunlarını önler.

Eski çağlarda mevsim geçişlerinde sıklıkla tüketilen kemik suyu bağışıklığı güçlendirerek grip ve nezle gibi virüslü hastalıklara karşı kalkan oluşturur. 

Tek başına oldukça güçlü bir besin olan kemik suyu insan kemiklerinin kütle oranını artırarak darbelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlar. 

Kemik kaynatılınca içerisinden suya geçen ilikler kan yapısını güçlendirici vitamin ve mineraller taşımaktadır. Göçebe olarak yaşayan insanların sağlıklarını bu suya borçlu oldukları tarih kitaplarında yazmaktadır. Hemen hemen her gün içtikleri bu kemik suyu sayesinde yaşadıkları boyunca bir kez bile hastalanmamışlardır.

KEMİK SUYU NASIL YAPILIR?

MALZEMELER

1 kilo ineğin bacaklarının kısmında oluşan kemik

Bir tatlı kaşığı tuz

Bir çay kaşığı defne yaprağı

Bir buçuk litre klorsuz su

YAPILIŞI

Kemikler iyi yıkanarak tencereye konulup diğer malzemeler ardı sıra eklenir. Düdüklü tencere kullanmayı bilenenler için daha avantajlı olan pişirme yöntemi normal tencere de ortalama 6 saat sürmelidir. Ortaya çıkan köpükleri kaynatıkça üzerinden alın. İlk 3 saat bu işlemi yaptıktan sonra daha sonra ocağın altını kısıp kaynamaya devam etmesini bekleyin. 6 saat sonrası tüketilmeye hazır olur. Ne kadar uzun kaynatırsanız o kadar faydalı olur.

Dünyada en çok şeker üretiminin sağlandığı besin olan şeker kamışının ne olduğunu biliyor musunuz? Sizler için sıcak bölgelerde yetişen ve pancardan sonra en çok şekerin elde edildiği besin olan şeker kamışı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki şeker kamışı nerelerde nasıl kullanılır? Şeker kamışının faydaları nelerdir? İnsan sağlığına inanılmaz faydaları olan şeker kamışı hakkında merak edilenleri haberimizin detayında bulabilirsiniz.

Dünya şeker üretiminin yüzde 70’ini karşılayan şeker kamışını en çok Kübalılar üretip tüketmektedir. Özellikle tükettikleri kahveye batıran Kübalılardan tüm dünyaya yayılmıştır. Brezilya ise şeker kamışını araba yakıtı olarak kullanıyor. Dondurma ve gıdalarda kullanılan şeker kamışın hikayesi asırlar öncesine dayanıyor. Verimli topraklarda 2 ve 6 metreye kadar çıkan şeker kamışının boyu, en çok Brezilya ve Hindistan’da yetişmektedir. En verimlileri sıcak ve tropikal topraklarda olur. 90 ülkede üretimi olan bitki bol yağışa ihtiyaç duyar. B vitamin kompleksi ve demir bakımından doğada bulunan en güçlü besindir. Pekmez ve suya dönüştürüldüğünde faydaları iki kat artmaktadır. Şeker oranı en yüksek olanı olgunlaşmış olan kamışlardır.

ŞEKER KAMIŞININ FAYDALARI NELERDİR? ŞEKER KAMIŞI SUYU NE İŞE YARAR? 

Şeker lifleri bakımından oldukça zengindir. Bu sayede doğal olarak kandaki düşür şekeri yükseltir. Diğer şeker türlerine karşı alerjisi olanlar için uzmanların önerdiği zararsız bir şekerdir.

Karaciğer toksinlenmesini önlemede etkili olan şeker kamışı antioksidan maddeler bakımından zengindir. Ayrıca tüketilen tüm zararlı maddeleri kısa sürede vücuttan atarak temizlenmesini destekler.

Şeker suyu ya da şeker pekmezi tüketildiğinde vücuttaki mutasyona meyilli hücrelerin sağlığını koruyarak kanseri önler. Bağışıklık sistemindeki serbest radikallerle savaşmada etkili bir besinidir.

İçerdiği doğal şeker sayesinde kandaki şeker hücrelerini artırır. Kansızlık yaşayanlar için tüketilmesi tavsiye edilen en sağlıklı doğal besindir.

Spor yapanlar için vücudun günlük enerji miktarını yükselterek yorgunluk stres gibi rahatsızlıkların yaşanmasını engeller. Gün boyu zinde kalan vücudun konsantresi de artmış olur.

Kemiklerin sağlıklı gelişmesini destekler. Kas ve kemiklerdeki kalsiyum miktarını artırır.

Sindirim problemleri için tüketilmesi tavsiye edilen şeker kamışı, yanma ve ekşime gibi rahatsızlıkların önüne geçer.

Kuru ve sürekli öksürük için alternatif tıp uzmanları tarafından tavsiye edilir. Aynı zamanda boğazı ve akciğeri de temizler. Atım ve bronşit gibi rahatsızlıkları engeller.

Kozmetik ürünlerin ham maddesinde kullanılan şeker kamışı, cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlar.

Kış besini olarak geçmesine rağmen uzmanların her mevsim tüketilmesini tavsiye ettiği besinler arasında yer alan barbunya hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Ülkemizin yanı sıra dünya mutfağında da çeşitli yemeklerin ham maddesi olan barbunya doymamış yağ asitleri bakımından zengin bir besindir. Peki barbunyanın faydaları nelerdir? Barbunya hangi hastalıkları önlüyor? Haberin detayında barbunyaya ait her şeyi bulabilirsiniz.

Görünüş olarak fasulyeye benzeyen ancak tat olarak tamamen farklı olan barbunya İtalya, İspanya, Türkiye ve Yunanistan’da çokça tüketilir. İlk kez Antik Yunan’da yetiştirilen ve geliştirilen barbunya Roma fasulyesi olarak da adlandırılır. Lif bakımından zengin olan bu besin diyet uzmanlarının hastalarına hazırladıkları listelerde yer alır. Yağ oranı az, protein bakımından ise zengindir. Bir tabak barbunya vücudun ihtiyacı olan proteinin yüzde 50’sini karşılar. Bu bakımdan et tüketmeyi sevmeyen kişiler için de oldukça ideal bir besindir. Baklagiller ailesinden olan barbunya özellikle kış aylarında sıkla tüketilir. Yapılan araştırmalarda emzirme ve hamilelik dönemlerindeki kadınların sıklıkla tüketmesi gereken besinler arasında yer alır. Meksika gibi dünya mutfağını oluşturan ülkelerde sıklıkla tüketilen barbunya düz mor renkte bulunur. Cranberry olarak geçen bu fasulye ile ülkemizde yetiştirilen barbunya ayı tada ve besin değerlerine sahiptir. Görüntü olarak fasulyeye çok benziyor. Ancak besin değerleri fasulyeden daha yüksektir. 

BARBUNYANIN FAYDALARI NELERDİR?

Yapılan araştırmalarda barbunyanın kanser hücrelerinin oluşumunun engellediği ortaya çıkarılmıştır. Özellikle kolon kanserinde etkili olan barbunyayı uzmanlar ailesinde kanser öyküsü olan kişilerin tüketmesi gerektiğini vurguluyor. 

Kötü kolesterolü düşürerek kalp sağlığını korur. İçerdiği doymamış yağ asitleri sayesinde özellikle damarlardaki iltihaplanmayı sıfıra indirir. Böylece inme ve kalp krizi gibi ciddi problemlerin yaşanma oranını azaltır. 

–  Beyin sağlığı için vücudun günlük en az yüzde 70 B1 vitaminine ihtiyacı var. Bu vitamin beyinin konsantre gücünü artırarak hafızayı güçlendirir. Bu bakımdan hamilelik ve ergenlik dönemlerinde tüketilmesi tavsiye edilen besinlerin ilk sırasında yer alır.

Barbunya hem protein hem de demir bakımından zengin olduğundan et yemeyenler için ideal bir besin kaynağıdır. Doğumu yaklaşan veya adet dönemindeki kadınların da tüketmesi tavsiye edilir. 

Manganez güçlü bir antioksidandır. Bu madde aynı zamanda vücuda enerji verir. Bu iki özelliğe sahip olan barbunya vücudun gün boyu enerjik ve dinç olmasını destekler. Hücrelerin enerji üretmesini de sağlayarak yaşlanma gibi durumları azaltır.

Yeterli miktarda tüketildiğinde sindirim sistemindeki lif oranını artırarak zayıflamaya yardımcı olur. Bunun yanı sıra mide ve bağırsakların toksin tutmasını önleyerek idrar yolu ile atar. 

Vitamin deposu olan barbunya kemik gelişime katkı sağlar. Özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan kemik hastalıklarının riskini azaltır. Genetik ya da sonradan görülen romatizmaya da iyi gelir. 

Güçlü antioksidan özelliği sadece enerji sağlamaz aynı zamanda böbreklerde oluşan kum ve taş oluşumunu önler. Oluşmuş olan kum taşın ise kısa sürede ağrısız bir şekilde vücuttan atmaya yardımcı olur. 

Yüksek lif sayesinde erken doygunluk hissi verir. Ayrıca kalorisi düşük olduğundan zayıflamak isteyenlerin diyet listelerinin ilk sıralarında yer alır. 

Yaşlanmayı geciktirmenin yanı sıra cilt içinde ideal bir besindir. Hem tüketilerek hem de maskeleri yapılarak kullanılan barbunya dermis tabakasının pürüzsüzleşmesini sağlar.

ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA NASIL YAPILIR? işte en basit tarifi ile…

NOT: Aşırı tüketiminde gaz ve şişkinliğe neden olur. Çok iyi pişirilerek tüketilmelidir. 

Oğul otu olarak da bilinen melisa otu kullanımı yüzyıllara dayanan şifalı bitkiler arasında yer alır. Sinirleri yatıştırmada faydası olan melisa otu yaz aylarında böcek ısırıkları için kullanılan doğal bir ilaçtır. En genel tabiri ile limon otu olarak geçen melisa hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki melisa otunun (limon otu) faydaları nelerdir? Melisa çayı nasıl yapılır? Haberin detayında melisa otu hakkında merak edilenleri bulabilirsiniz.

Akdeniz ikliminde rahatlıkla yetişen melisa otu, nane ailesine aittir. Beyaz çiçekleri olan melisa çiçeği balların dikkatini çeker. Bu yüzden Yunan tarihçesinde bu ota oğul otu denir. Hafif limon aromasına sahip olan melisa otu, yazları açtığı beyaz çiçeklerin içerisine küçük meyveler çıkar. Avusturya yerlileri bu otu keşfettiklerinde ilk olarak çiğ tüketmişlerdir. Daha sonra ise kurutarak hem baharat hem çay olarak kullanmışlardır. Beta hidroksi asit bakımından zengin olan melisa otu, ruhsal hastalıklarda doğal ilaçtır. Alternatif tıpta depresyon ve sinirsel hastalıklarda çayı tüketilen melisa otunun esansiyel yağı ise çıkartılarak kozmetik ürünler üretilir. Yöreden yöreye farklı isimlerle kullanılan melisa otu, mevsim geçişlerinde enfeksiyon nedeniyle biriken iltihabı vücuttan atmaya yarar. Yapılan bazı araştırmalarda şiddetli migren nöbetlerinde etkili bir doğal kür olduğu tespit edilmiştir. 

MELİSA ÇAYI NASIL YAPILIR?

Demleme yöntemi ile yapılan melisa çayındaki yapraklar genellikle kurutularak kullanılır. Taze olarak nadiren yapılan bu çay için; bir litreye yakın su kaynatılır. Daha sonra içerisine yarım yemek kaşığı melisa, bir tatlı kaşığı nane ve bir tutam papatya eklenir. 10 dakika demlenmeye bırakılan çay süzgeç yardımıyla bir kaba aktarılır. Buzdolabında iki gün bekletilen melisa çayı tüketilmeye hazır hale gelir. Bu tüketim şekli yazın yapılırken, kış aylarında ise demlendikten sonra içerisine bir çay kaşığı bal eklenerek tüketilir. 

MELİSA OTUNUN BESİN DEĞERLERİ

Folik asit, potasyum, kalsiyum, demir, çinko, lif, tanen, A ve C vitaminleri bakımından zengindir. Aynı zamanda yüksek miktarda flavonoidler içeren melisa otu bağışıklık sisteminin kendini yenilemesi ve toksinleri vücuttan atması yardımcı olan etkili bir ottur.

MELİSA OTUNUN (LİMON OTU) FAYDALARI NELERDİR?

Kronik uykusuzluk günümüzde yaşanan en sık hastalıklardan biridir. Genellikle kapalı ortamlarda saatlerce masa başında çalışanlarda görülen bu rahatsızlık için en doğal yöntem melisa çayıdır. Melisa otu melotonin hormonunu dengeleyerek kişide uyku düzeni oluşturmaya yardımcı olur.

Son yapılan araştırmalarda stres ve kaygı bozukluğu en yaygın psikolojik hastalık olarak ortaya çıkmıştır. Uzmanlar bu hastalığı tetikleyen sorunun ise sinir sistemindeki deformasyon olduğunu vurguluyor. Bu yüzden kişinin günlük sinir hücrelerini yatıştırıcı ilaçlar veriliyor. Ancak ilaçlar bazı kişilerde farklı hastalıklara neden olabileceğinden uzmanlar doğal yolu daha sağlıklı olduğunu belirtiyor. Bunun içinde flavonod bakımından zengin olan melisa otu önerilir.

Sinir hücrelerinin işlevselliğini artıran melisa otu, sadece strese değil aynı zamanda beyin hastalıklarına da iyi gelir. Ayrıca beynin fonksiyonlarını artırarak hafızayı güçlendirir. Uzmanlar gelişim çağındaki çocukların iki günde bir yatmadan bir saat önce bir bardak tüketmelerini tavsiye ediyor.

Toplumda her 4 kişiden 3’ünde görülen uçuk hastalığı için de doğal ilaç olarak tavsiye edilen melisa yaprağı uçuğun yayılmasına ve iltihap oranının artmasını engellemede etkili olur. Şimdilerde uçuk kremlerinde melisa otu ham madde olarak kullanılıyor. 

Aşırı yemek sonrası bazı kişiler besinleri sindirmekte zorlandığı için hazımsızlık ve şişkinlik gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olur. Melisa otu çayı midenin besinleri öğütmesinde yardımcı olarak sindirimi kolaylaştırır. 

Melisa otu suyu ya da yağı cildin kendini yenilemesinde yardımcı olur. Parlaklık ve canlılığını artırır. Melisa otu kaynatılıp elde edilen suyu tonik olarak kullanılır. Aynı su ile saçlar yıkandığında kepeklenme ve dökülmenin önüne geçer. Solgun saçların daha parlak olmasını sağlar. 

Şiddetli geçen adet sancıları içinde önerilen melisa çayı, yaşanan krampları önlemede etkilidir. Yapılan bir diğer araştırmada ise kronik yaşanan baş ağrıları ve migren atakları içinde öneriliyor. 

Melisa otundan hazırlanan çay ile ağzı içi gargara yaparak diş aralarında kalmış besin atıkların temizlenmesine ve diş etlerinin güçlenmesini sağlar. Ayrıca melisa çayının içerisine hindistan cevizi eklenip hazırlanan karışım ağız içindeki yaraları götürmede etkilidir.

Hemen hemen her mevsim tüketilen kendine has lezzeti olan bamyanın insan sağlığına faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Peki bamyanın faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Bamya tohumu ne işe yarar? Sizler için alternatif tıpta da sıkça kullanılan içeriğinde yüksek miktara lif barındıran bamya hakkında merak edilen her şeyi haberin detayına ekledik.

Günlük tüketilen 100 gram bamya vücudun ihtiyacı olan folik asit miktarının yüzde 20’sini karşılar. Bamya lif, demir, magnezyum, kalsiyum minerallerinin yanı sıra A ve C vitaminleri bakımından da oldukça zengindir. Yapılan araştırmalarda bamyanın içeriğinde şeker oranı düşük, enerji oranı yüksek maddelerin de bulunduğu ortaya çıkmıştır. Ebegümeci ailesine ait olan bamya ılık iklimlerde yetişir. İçerdiği yüksek lif sayesinde mide ve sindirim hastalıklarına fayda sağlar. Kızartması, salatası ve yemeği yapılan bamya bazı yörelerde kurutularak da tüketilebilir. Yapılan araştırmalarda idrar dökmede etkisi olduğu ortaya çıkan bamyanın çiçekleri ezilerek çay yapılır. Akdeniz iklimine ait olan bu sebze Japonya ve Hindistan’da sıklıkla tüketilir. Ülkemizde Ege ve Marmara’da yetiştiriciliği yapılan bamya kültürel bir sebzedir. Uzmanlar yaz aylarında haftada bir kez tüketilmesini tavsiye ediyor. Zengin mineralleri bakımından hem vücudun sıvı oranını artırıyor hem de vücut için gerekli olan vitamin ve mineralleri sağlıyor. Bu yüzden haftada en az 3 gün tüketilmesi gereken önemli besinler arasında yer alıyor. 

BAMYANIN TOHUMLARI NE İŞE YARAR?

Bamyanın içinde bulunan minik toplara bamya tohumu denir. Bu tohumlar toplanarak kurutulur. İçeriğinde yüksek miktarda çinko ve demir maddeleri barındıran tohumlar eski çağlardan beridir alternatif tıpta tüketilirmiş. Merak edilen sorulardan biride bu tohumlar nasıl tüketilir? Bir su bardağı dolu bamya tohumunu temiz bir tülbente koyun. Bir bardağın arkası ile iyice ezin. Toz haline gelen tohumları bir kaseye alın. İçerisine bir buçuk yemek kaşığı bal ve bir çorba kaşığı zeytin yağı koyup karıştırın. Karışımı bir gece dolapta beklettikten sonra her gün bir kaşık tüketiniz. Bu karışım;

Bağışıklık sitemindeki hücrelerin mutasyona uğramasını önler. Vücuttaki tüm toksinleri atar. 

Kan şekerini dengeleyerek diyabet gibi hastalıkların önüne geçer.

İçerdiği yüksek K vitamini sayesinde kanın pıhtılaşmasını destekler.

Diz ağrısı, kireçlenme ve menüsküs gibi vücutta azalan sıvı kaybıyla ortaya çıkan inanılmaz ağrılara neden olan hastalıklara bitirmeden adeta en etkili doğal ilaçtır.

Ayrıca bamya tohumu düzenli tüketildiğinde reflü ve gastrit gibi mide hastalıkların yaşanmasını da önler. 

Lif oranı yüksek olan bu karışım düzenli her gün tüketildiğinde tokluk hissi vererek kişinin abur cubur ve fazla yemek yeme isteğini azaltır. 

BAMYANIN FAYDALARI NELEDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

İçerdiği bol miktarda C vitamini sayesinde ciltte deforme olmuş hücrelerin yenilenmesini destekler. Aynı zamanda ciltte bulunan genç hücrelerin oranını artırarak yaşlanmayı yavaşlatır.  

Saçların kabarmasını önlemek için bamyadan faydalanabilirsiniz. 100 gram bamyayı kaynatıp suyunu soğumaya bırakın. Daha sonra bu suyu kullandığınız şampuana  ekleyiniz. Bamya içerdiği zengin mineraller sayesinde saçınızın kabarmasını engelleyerek, hacmini ve parlaklığını arttıracaktır.

Böbrek hastalığı olan kişilerin sıvı oranı yüksek besinler tüketmeleri gerekir. Bu yüzden böbrek hastalarının su oranı yüksek bamya sebzesini düzenli tüketmelerinde fayda vardır.

Üst solunum yolları hastalığına yakalanmamak içinde bamya, tüketilmesi gereken besinlerden biridir. Zararlı hücrelere karşı bağışıklığı güçlendirerek kansere yakalanma riskini azaltır. 200 gram bamyayı 30 dakika boyunca kaynatın. Elde ettiğiniz bamya suyuna bir diş sarımsak ve iki yemek kaşığı limon suyu ekleyerek 15 dakika dinlenmeye bırakınız. Hafta da bu sudan bir bardak içebilirsiniz.

Güçlü antioksidan özelliği de vücutta oluşan ödemleri idrar yoluyla kolayca atmaya yardımcı olur.

Yüksek lif içeriği sayesinde sindirimi kolaylaştıran bamya, vücuttaki atık yiyeceklerin kalıcı hasarlar vermeden kolayca vücuttan atılmasını sağlar. Ayrıca uzun süreli tokluk sağlayarak vücuda gerekli enerji desteği verir.

Bazı yiyecekler midedeki asit oranının dengesini bozar. Bamya suyu bu oranı dengeleyerek oluşma ihtimali olan ülser rahatsızlığını önler.

Tropik bir meyve olan hindistan cevizi içinde hem tüketilebilen süt hem de et barındırır. Yüksek oranda lif içeren hindistan cevizinin içindeki sıvı aynı zamanda ilaç yapımında kullanılır. Şişmanlatıcı özelliği olmasına rağmen vücuda tek seferde gerekli enerjiyi sağlar. Peki hindistan cevizi suyu ne işe yarar? Hindistan cevizinin faydaları nelerdir? Haberin detayında hindistan cevizine dair merak edilen her şeyi bulabilirsiniz.

Antimikrobiyal özelliği sayesinde vücudu iltihaptan kolayca arındıran hindistan cevizi yüzyıllardan beridir bitkisel tedavide kullanılıyor. Hindistan cevizi anne sütünde de bulunan laurik asit ve MCT adı verilen orta zincirli yağ asitlerini barındırır. Tropik iklimde yetişen hindistan cevizi, palmiyegiller ailesine aittir. Dışı lifli kalın bir katmanla kaplı olan meyvenin eti ve sütü içerisinde bulunur. Tüketilebilir bu iki besini içeren hindistan cevizi ayrıca yüksek oranda yağ içerir. Bu yağ doymuş yağ asidi çeşitlerindendir. Ancak ağır bir yağdır. Bu yüzden az miktarda tüketilmesi tavsiye edilir. İçindeki etli meyve çıkartılıp toz haline getirilerek pasta ve kek yapımında kullanılır. Ağacı 100 yıl yaşar. 60 yılında ise meyve verir.  Potasyum, sodyum, magnezyum ve kükürt gibi maddeler içeren hindistan cevizi hem fiziksel hem de kimyasal birçok faydası vardır. Sindirim hastalıkları için birebir faydası olan hindistan cevizi; hazımsızlık, kolit, mide ülseri, ishal, kusma, gaz ve dizanteri gibi hastalıklarına zemin hazırlayan durumları ortadan kaldırır. Özellikle kusma ve mide bulantısını önler. 

HİNDİSTAN SUYU NE İŞE YARAR? 

Bazı besinlerden dolayı böbreklerde biriken ve taş kum oluşuma neden olan asidi vücuttan atamak için hindistan cevizi suyu önerilir. Ayrıca bu su böbrek üstü bezlerinin çalışmasını destekler. 

Kronik hale gelmiş ve mide krampının özelliğinin yitirilmesine neden olan kusma ve bulantılara doğal ilaçtır.

Midedeki pH değerleri yükselterek besinlerin daha iyi öğütülmesini sağlar. Metabolizmayı hızlandırır.

Hindistan cevizi suyu bağışıklık sitemini temizleyerek özellikle mevsim geçişlerinde artan grip gibi hastalıkların önüne geçer. 

İçerdiği potasyum ve sodyum sayesinde vücudun fonksiyonlarının daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Kan basıncını dengeler. Kolesterolü azaltarak kalp damar hastalıklarına iyi gelir.

 HİNDİSTAN CEVİZİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Yapılan araştırmalarda hindistan cevizi yağının obeziteyi ve buna bağlı  gelişen rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltığı gözlemlenmiştir.

Hindistan cevizi yağının en yaygın faydalarından biri cilde verdiği nemlendirmedir. Ayrıca ciltte deforme olmuş hücreleri de yenileyen yağ, karaciğere bağlı gelişen akne ve sivilce oranını azaltmada da faydalıdır.

İçerdiği MCT yağları sayesinde sinir sitemindeki deforme olmuş hücreleri yeniler. Aynı zamanda beyin sağlığını da olumlu etkileyerek unutkanlık seviyesini düşürür. Böylece Alzheimer hastalığına yakalanma oranını azaltır.

– Serbest radikalleri azaltarak oluşma ihtimali olan tümörleri engeller. Bağışıklığı da güçlendirerek kanserli hücrelerle savaşmasını destekler. 

Antifungal maddesi bakımından zengin olan hindistan cevizi yağı mantar hastalıklarına yakalanma riskini azaltırken mantar tedavisi sürecinde kullanıldığında ise daha hızlı iyileşmesini yardımcı olur.

Sabah uyandığınızda hindistan cevizi yağı ile gargara yaparsanız. Hem diş sağlığınızı korur hem de dişlerinizin beyazlamasını sağlar.

Kahvenizin içerisine bir tatlı kaşığı hindistan ceviz yağı eklerseniz gün boyu daha zinde ve tok olmanıza destek olur.

Genellikle tabak ve kavanoz altlarında gördüğümüz peynir sonrası kalan beyaz suyun peynir altı suyu olduğunu biliyor muydunuz? Peki peynir altı suyu nedir? Peynir altı suyun faydaları nelerdir? Sindirimi ve mideyi adeta yenileyen peynir altı suyu hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Haberin detayında peynir altı suya dair bilinmeyenleri bulabilirsiniz.

Peynirin yapım aşamasından sonra dinlenirken bıraktığı suya denir. Peynir altı su, özellikle ev yapımı peynirlerde elde edildiğinde daha sağlıklı olur. Yapılan araştırmalarda peynir altı suyun çok etkili bir antibiyotik olduğu tespit edilmiştir. Uzmanlar kanserin tedavisi için doğal besinleri araştırdıklarında fark ettikleri peynir altı suyun aynı zamanda vücuttaki tüm toksinleri atarak kanserli hücrelerin oluşumunu önlediği gözlemlenmiştir. Bağışıklığı hastalara karşı bir kalkana dönüştüren peynir altı suyu hakkında uzmanlar bazı uyarılarda da bulunuyor. Ev yapımı olan peynirlerin suyunun sağlıklı olduğunu ve laktoz alerjisi olanların kesinlikle bu sudan tüketmemeleri gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. 

PEYNİR ALTI SUYUN FAYDALARI NELERDİR?

Kanser önleyici özelliği olan peynir altı suyu kadınlarda daha çok görülen rahim ve göğüs kanserinin ortaya çıkma riskini azaltır.

İleri yaşlarda sıklıkla görülen kemik erimesinin nedeni vücudun bir süre sonra kalsiyum mineralini enzimlememesinden kaynaklanıyor. Ancak peynir altı suyu kalsiyumu hem artırır hem emilmesini sağlar. Bu özelliği sayesinde kemiklerin daha kuvvetli olmasını sağlar. Uzmanlar kemik suyu kadar etkili olan peynir altı suyunun kemik kırılması ve incinmesinde daha etkili olduğunu söylüyor. 

Kandaki şeker oranını dengeler. Böylelikle şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebileceği bir besindir.

–  Vücudun enfeksiyonlu hücre üretimini engeller. Bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasını sağlar. Uzun süre vücudun hastalanmamasını destekler. Kış aylarında ya da mevsim geçişlerinde içerisine bal ekleyerek tüketildiğinde üst solunum yolları hastalıklarının yaşanmasını önler. 

İçerisinde bulunan hylunorik asit cilt tabakasının yenilenmesini sağlar. Yaşlanmayı geciktirerek cilt sağlığını korur. Bazı özel yapım kozmetik ürünlerde ham madde olarak kullanılır.

– Gün boyu açlığa bağlı birden tüketilen yemekler nedeniyle mide de şişkinlik ve hazımsızlık gibi problemler ortaya çıkar. Ancak yemekten yarım saat sonra tüketilen bir bardak peynir altı suyu bu problemlerin yaşanmamasını sağlar. 

Yemeklerde ve hamur işlerinde su yerine kullanıldığında daha lezzetli olur. 

Düzenli spor yapanların, hamilelerin ve gelişim çağındaki çocukların tüketmesi gereken önemli bir besindir. İçerdiği yüksek kalsiyum sayesinde iskelet sistemini onarır güçlendirir.