Şunun için etiket arşivi: sağlık kadın

Çoğu insanın tüketmeye yanaşmadığı ancak insan sağlığına inanılmaz faydaları olan sakatat hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Bunun dışında ise vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri karşılayacak kadar etkili olan sakatatların çocukluk yaştan erişkinliğe kadar düzenli tüketilmesinde fayda var. Peki sakatatın faydaları nelerdir? Hangi sakatat neye iyi gelir? Kelle paça ne işe yarar?

Güneydoğu ve Doğu Anadolu sofralarının vazgeçilmez yemeklerinden biri olan sakatatların aslında vücudumuza birçok faydası vardır. Sakatatlar, kırmızı ete oranla vitamin ve mineral açısından zengindir. Daha az yağ içeren yapısı nedeniyle kalori oranı düşük karbonhidrat ve enerji yönünden yüksektir. Sakatat kesimi yapılan hayvanların içinde kalan kısımlardır. Bu kısımlar yürek, karaciğer, kalın bağırsak (bumbar), böbrek, işkembe, beyin, baş ve akciğer gibi yerleridir. Kireçli suya batırılan organlar daha sonra sirke ile yıkanıp tuza bastırılarak temizlik aşamasından geçer. Daha sonra yöresine göre yemek yapılarak tüketilir. Batı mutfağının yeni fark ettiği bu lezzet Anadolu topraklarında özellikle Mezopotamya’da yüzyıllardır tüketiliyor. Salamura ile uzun yıllar muhafaza da edilebilen sakatatlar, insan vücudunun ihtiyacı olan vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir. Yapılan araştırmalarda hastalıkları önleyerek insan bünyesini güçlendiren bu besinlerin düzenli tüketilmesinde fayda var. B12 vitamin kompleksi ve folat açısından zengindir.

HANGİ SAKATAT NEYE İYİ GELİR?

KELLE PAÇA ÇORBASI

Sakatatlar arasında en çok tercih edileni kelle paçadır. Çorba hem büyükbaş hem de küçükbaşlardan yapılır. Baş ve ayak kısmıyla yapılan kelle paça özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmede etkilidir. Son günlerde artan korona virüsleri nedeniyle Prof. Dr. Canan Karatay, “Bol bol kelle paça yiyin, mikropları öldürür, Koronavirüsü önler” şeklinde konuştu. Ayrıca Karatay, korona virüsü içinde şu çarpıcı açıklamada bulundu:  “Vücudumuzun direncini kırmazsak hastalanma olmaz, bütün mesele budur. Korona ve enfeksiyonlardan korunmak için ev sirkesi, doğal probiyotiktir, vücudumuzdaki dost bakterileri besler, ev yoğurdu, ev turşusu ve turşu suyu tüketin. Bağırsaklardaki dost bakterileri çoğaltır. Korona diye çıkardılar ama merak etmeyin gripten farkı yok.” 

Aynı zamanda uzmanlar kemiği kırılmış hastalarına önerdiği doğal tedavi yöntemlerinden biridir. D vitamini sayesinde özellikle kış aylarında yaşanan gribal enfeksiyona karşı vücuda enerji sağlar.

KARACİĞER

Vücudun gün içerisinde ihtiyacı olan A ve B12 vitaminlerinin 2 kat fazla alınmasını sağlar. Ancak uzmanlar karaciğerin hafta da bir kez tüketilmesi gerektiğini vurguluyor.Özellikle kronik hastalığı olan kişilerde bu besinlerin göstereceği etkiler tam olarak bilinmemektedir.

BÖBREK

İnek ve kuzu böbreklerinde yüklü miktarda selenyum ve oksidatif maddeleri bulunur. Bu maddeler kansere karşı bağışlık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda sinir hücrelerini yenileyerek stres gibi psikolojik sorunların yaşanma riskini azaltır.

BEYİN VE DİL

Balıkta bulunan omega-3 vitamininin 3 katı inek, kuzu ve keçi gibi hayvanların beyninde bulunur. Bu hayvanların dili de aynı zamanda B12 vitamini bakımından zengindir. Özellikle uzmanlar gelişim çağındaki çocukların ve hamilelerin bu organları tüketmesi gerektiğini belirtiyor.

İŞKEMBE, DALAK VE TAŞLIK

İşkembe içerdiği yüksek miktarda selenyum sayesinde troid hastalığına karşı vücudu korur. Ancak kalori oranı yüksek olduğundan ayda en fazla iki defa tüketilmesi yeterlidir. B2, B3 ve demir bakımından da zengin olan dalak ve taşlık, hem cilt hem de gözdeki hasara uğramış hücreleri yeniler ve kansızlığı giderir.

KEMİK SUYU

Lif bakımından zengin olan kemik suyu bağırsak ve mide rahatsızlıklarının önüne geçer. Aynı zamanda kemiklerimizi de güçlendirerek kanser hücrelerine karşı korur.

SAKATATIN FAYDALARI NELERDİR?

Yüksek demir içerdiklerinden vücudun kendi kendine sağlayamadığı demir emilimini sağlar. Böylece kansızlık ve anemi gibi riskli rahatsızlıkların önüne geçilir. 

İnsan vücudu zamanla bazı fonksiyonları işlenmez hale geldiğinden ek takviyeye ihtiyaç duyar. Özellikle beyin sağlığı için önemli olan ek takviyeler vücut hareketlerinde ve organların çalışmasında etkili olur. Sakatatlar bu eksiklikleri gidermede en etkili besinlerdir. 

Vücudumuzda özellikle 20 yaş sonrası üretimi azalan kolajeni kolaylıkla sağlar. 

B12 vitamin kompleksi ileri yaş hastalıklarının ortaya çıkmasını engelleyen mucize vitaminlerin başında gelir. Bu vitaminin eksik olduğu kişilerde kanser hastalıkları hızla yayılır. Uzmanlar her besinde kolayca bulunmayan bu vitamin kompleksini almanın en hızlı yolunun sakatatlar olduğunu vurguluyor.

Göz sağlığından cilt sağlığına kadar her alanda faydası olan sakatatlar çocukluktan erişkinliğe kadar düzenli tüketildiğinde etkisi hızla görülür. 

SAKATATIN ZARARI VAR MIDIR?

Kronik hastalığı olan kişilerin tüketmeden önce uzmanlarına danışmasında fayda var. Aksi halde sakatatlar bazı rahatsızlıklara da zemin hazırlayabilir. Hayvansal yağ bakımından yüksek olan bu besinler günlük sınırlı tüketilmelidir. Aşırı tüketildiğinde sindirim rahatsızlıklara neden olur. 

İdrar testi birçok hastalıkta yapılır. Bunun nedeni ise hastalıkların nedenleri idrarda belli olur. Bu yüzden uzmanların en sık başvurduğu yöntemdir. İdrarın rengindeki değişimi ise gözle görülebilir bir durumdur. Peki idrarda kanama neden olur? Hangi idrar rengi hangi hastalığın habercisidir? Sizler için hemen hemen herkesin yaşadığı bu sağlık sorunları hakkında araştırma yaptık. Haberin detayında idrara dair her şeyi bulabilirsiniz.

İdrar rengi, özellikle böbrek hastalığı gibi önemli sağlık sorunları hakkında ip ucu verir. Vücudun sağlıklı bir şekilde çalıştığını anlamak için idrarın hem kokusuna hem de rengine bakılabilir. Ayrıca idrar rengindeki değişiklikler; virüsler, tüketilen besinler ve ilaçlar nedeniyle de olabilir. Sağlıklı idrar rengi sarı renkte olandır. Açık renkli idrar, çok su tüketildiğine işaret ederken koyu renkli idrar ise az sıvı tüketildiğini gösterir. İdrarda kan iki şekilde tespit edilir. Biri idrar testi sırasında rastlanan kan hücreleriyle diğeri ise gözle görülebilecek büyüklükte kan hücrelerinin olması gibi durumlarda idrardaki kan tespit edilir.

İDRARDA KANAMAYA NEDEN OLAN SAĞLIK SORUNLARI NELERDİR?

Besin atıkları nedeniyle idrar yollarında taş ya da kum oluşumu

Sağlıklı beslenme sonucu idrar yollarındaki virüs oranın artması

Böbreklerin sıvı oranının düşmesi 

Kalıtsal hastalıkların neden olduğu deformasyonlar

Dengesiz ve ağır egzersiz sonrası mesanenin zorlanması

Bazı ilaçların yan etkileri

HANGİ İDRAR RENGİ HANGİ HASTALIKLARIN HABERCİSİDİR?

Su gibi olan idrar rengi polidipsi rahatsızlığının göstergesidir. Bu hastalar susuz kalma korkusu ile günde 20 litreden fazla su tüketir. Aynı zamanda ADH hormonu olmayan şekersiz şeker hastalığı denilen kişilerinde idrar rengi su gibidir.

Günlük tüketilen bazı besinler de idrar rengini etkiler. Örneğin böğürtlen ve kırmızı pancar idrar renginin pembe ya da açık kırmızı olmasına neden olur. 

 İdrardan sürekli kan gelmesi, prostat ve mesane gibi tümörlerin habercisi olabilir. Bu hastalıklarda tuvalete çıkıldığında böbreklerde bulunan taş ve kum rahatsızlıklarındaki gibi ağrı ve yanma belirtisi yoktur.

Aşırı koyu sarı renkteki idrar ise böbreklerde taş ve kum olabileceğinin göstergesidir. Aynı zamanda tuvalete çıkıldığında şiddetli ağrı ve sancılara neden olur.

Sinir sitemini hasara uğratan ve cilt yüzeyinde de kendini gösteren genetik hastalık olan ‘Porfiri’nin en bilindik belirtisi koyu mor idrar rengidir.

Yeşil renk idrar psodomonans bakterisinin neden olduğu enfeksiyon hastalığının belirtisidir.

Böbrek iltihaplanmalarının en yaygın belirtisi bulanık kırmızı renkteki idrardır.

İdrar renginin koyu bordo olması, böbrekleri kurutan nefrit veya vaskülit adı verilen ilerlemiş iltihap hastalıklarının belirtisi olabilir.

İdrarın köpüklenmesi, ilerlemiş fakat belirtisi az olan ciddi böbrek hastalıklarından biri olabileceğini gösterir. Aynı zamanda şeker ve yüksek tansiyon hastalıklarının belirtileri arasında da idrar köpüklenmesi vardır.

İDRARDAKİ KANIN HABERCİSİ OLABİLECEK EN TEHLİKELİ HASTALIKLAR

SİSTİT

Sürekli idrara çıkma, idrar yolunda sancı ve ağrılar gibi belirtilerle kendini gösterir. Genellikle kadınlarda görülür. İdrar kesesindeki bakterinin artması ile hastalık ortaya çıkar. İdrar yaparken titreme ve yanma gibi durumlara yol açar. Antibiyotik tedavi ile azaltılır. Nüksetme oranı yüksek bir hastalıktır. 

TAŞ HASTALIĞI

Yiyecek ve içeceklerden meydana gelen taşlar ya böbreklerde ya da idrar kanallarında oluşur. Bu taşlar bulantı ve kusma gibi belirtilerin yanı sıra şiddetli karın ağrısı ile de kendini gösterir. Taşın boyutuna göre tedavi yöntemi belirlenir.

MESANE KANSERİ

İdrardaki pıhtılı kan kanser hastalığının habercisidir. Kesinlikle ihmal edilmemesi gerekir. Toplumda en yaygın kanser türlerinden biridir.

Yaz aylarında serinlemek için sıkça tercih edilen havuz ve denizler toplu kullanım alanları olduklarından dolayı hastalık kapma riski yüksektir. Bu yüzden uzmanlar bu alanları kullanmadan önce hijyenik olup olmadıklarına dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. Havuz ve denizden bulaşma riski olan bakteriler ciddi hastalıklara zemin hazırlar. Peki havuz ve denizden bulabilecek hastalıklar nelerdir? Havuz sonrası vücut temizliği nasıl yapılmalı? izler için bu soruların yanıtlarını araştırdık.

Havuz ve denizden bulaşan bakteriler sonrası yaşanan sağlık sorununun genel tabiri Rekresyonel su hastalıklarıdır. Mikrop ya da kimyasal sulardan çeşitli yollarda insan vücuduna girer. Sıcakların artması ile serinlemek için tercih edilen havuz ve denizler insan sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle temizlenmeyen havuz sularından enfekte kapma olasılığı yüksektir. Bu bakteriler deri, kulak, göz, sindirim, solunum ve baş hastalıklarına sebebiyet verir. RSH yani rekresyonel su hastalıkları kronik hastalıklara zemin hazırlayabilir. Uzmanlar kullanılan havuzun temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini çalışanların hastalıklı kişilerin bu alanlarda yüzmelerine izin vermemesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca denizde gel git olmasına rağmen yüzeyde birikme ihtimali olan bakterilerle doludur. İyi bir eğitim almamış kişilerin idrar ve dışkılamalarını bıraktıkları bu yer ciddi sindirim hastalıklarına neden olur. Ağız kulak yolu ile vücuda geçen bu bakteriler bağırsaklarda yaşam alanı bularak vücudu içten hastalandırır.

HAVUZ VE DENİZDEN BULAŞABİLECEK HASTALIKLAR NELERDİR?

İSHAL

En yaygın hastalık ishaldir. Giardia ve shigella gibi bakterilerin bağırsaklara yerleşmesi ile meydana gelen ishal, sıklıkla çocuklarda görülür. Bu bakterilerin dışkılama ya da idrar ile suya karışması ağza su kaçarak da bir başkasına bulaşması ise meydana gelir. Erken tedavi edilmediğinde vücut aşırı sıvı kaybından fonksiyonlarını yitirir. 

DIŞ KULAK YOLU İLTİHAPLANMASI

İshalden sonra görülen diğer en yaygın hastalıktır. Kirli suyun kulağa kaçması ile oluşan hastalık, iç kulaktan başlayıp dış alana kadar iltihaplanmasına neden olur. Kulak zarına ulaştığında işitme kaybına neden olabilecek kadar güçlü olan enfeksiyonlu hücrelerden korunmanın en basit yolu kulak tıkayıcı kullanmaktır.

GÖZ ALERJİSİ

Temizlenmeyen sularda kendiliğinden oluşan adenovirüsler su yolu ile göze kaçtığında, gözün içerisinde bulunan sıvının içine yerleşir. Gözün iltihaplanmasına ve kızarmasına neden olur. Erken tedavi edilmediğinde görme kaybına yol açabilir. Şiddetli göz ağrıları ve gözün kızarması gibi belirtilerle kendini belli eder.

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

Genital bölgeye yerleşen mantarlı bakteriler burada idrar yolu enfeksiyonuna zemin hazırlar. İdrar yaparken yanma, kaşınma ve kan gelmesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Enfeksiyonlu hücreler yüzeyde kalmaz vücudun içerisine de geçer. İdrar yollunda iltihaplanmaya yol açar.

MOLLUSKUM KONTAGİOSUM BAKTERİSİ

Bu bakteri siğillere neden olur. Cilt yolu hastalıklarından en yaygınıdır. Bakteri hem su hem temas esnasında bulaşır. Yayılma ihtimali olduğundan sadece değdiği yere değil diğer bölgelere de hızla yayılır. 

HEPATİT A

Nadiren görülen bu virüs karaciğeri etkileyen viral bir enfeksiyondur. Karın ağrısı, sarılık, yorgunluk ve mide bulantısı gibi belirtilerle kendini gösterir. 

VÜCUT TEMİZLİĞİ NASIL YAPILMALIDIR?

KULAK TEMİZLİĞİ

Havuz ve deniz sonrası en sık yaşanan rahatsızlıklardan biri kulak iltihaplanmasıdır. Dış kulak yolunda biriken su, iç kulakta enfeksiyona neden olur. Bu sorunun yaşanmaması için içten dışa doğru kulak, temiz bir çubuk ya da bez yardımıyla temizlenmelidir. Aynı zamanda iltihap kurutucu damla ya da zeytin yağı damlatılarak da temizleme işlemi yapılabilir.

BURUN TEMİZLİĞİ

Burun mikroplardan arındırılmadığın da hava borularından sinüs kanallarının enfeksiyon kapmasına ve tıkanmasına neden olur. Böylece şiddetli baş ağrılarının yanı sıra sinüzit ve migren gibi rahatsızlıklar meydana gelir. Bu durumun yaşanmaması için deniz ve havuz sonrası bir su bardağı ılık suyun içerisine bir çay kaşığı tuz atıp iyice karıştırın. Daha sonra bu suyu burnunuzla nazikçe çekip tekrar atın.

GÖZ TEMİZLİĞİ

Gözün enfeksiyon kapmaması için havuz ve deniz sonrası temizlenmelidir. Banyo ile genel bir vücut temizliği sonrası gözünüze ılık çay poşetleri koyun ve 15 dakika dinlendirin.

ÖZEL BÖLGE TEMİZLİĞİ

Bikini bölgesi olarak da bilinen genital bölge, havuz ve deniz sonrası enfeksiyon kapmaya en müsait yerlerdir. Deniz ve havuzdan çıkar çıkmaz güneşlenmek istemiyorsanız ıslak mayolarla uzun süre dolaşmayın. Ilık bir duş sonrası genital bölge iyice kurutulduktan sonra kıyafetlerinizi giyiniz.

AĞIZ, DİŞ, MİDE VE BAĞIRSAK

Ortak kullanılan havuz veya deniz ağız ve diş sağlığını da oldukça olumsuz etkilemektedir. Yüzme esnasında yutulan su ile vücudumuza milyonlarca zararlı bakteri girer. Bu bakteriler ağızdan bağırsaklara kadar pek çok yeri olumsuz etkilemektedir. Dişte ki yara veya çürüklerin enfeksiyon kapma riskini artırır. Ağız kokusuna neden olur. Ayrıca midedeki asit oranını artırarak yemek borusunun hasar uğramasına sebebiyet verir. Bağırsaklara kadar inen bu bakteriler ishale neden olur. Bu sorunların yaşanmaması için havuz ve deniz sonrası ağza tuzlu suyla gargara yapılmalıdır. Mide ve bağırsak için ise limonlu soda tüketilmelidir.