Şunun için etiket arşivi: Sağlık

İçeriğinde sıfır yağ barındıran kekreyemiş meyvesi karaciğer yağlanmasını önler. Vücuttaki yağ oranını azaltan kekreyemiş hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki kekreyemişin faydaları nelerdir? Kekreyemiş hangi hastalıklara iyi gelir? Yaban mersini türünden biri olan kekreyemişe dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Kuzey Yarımküredeki ormanlarda sıklıkla rastlanan kekreyemişin bilim literatüründeki adı vaccinium vitis-idaeadır. Funda ailesine ait çalılıklarda bulunan kekreyemiş yüksek antioksidan içerir. İsveç bilim insanlarının dikkatini çeken kekreyemiş, doğada sıfır yağ içeren nadir besinler arasında yer alır. Çiğ olarak tüketilebildiği gibi reçel ve tatlı tüketiminde de kullanılır. Olgunluğuna göre tadı değişen kekyremiş kırmızı renktedir. Diyetisyenler besinin güçlü bir zayıflama etkisinin olduğunu ve ayrıca vücuttaki yağı da yaktığını vurguluyor. İçeriğinde flavoinid içerdiğinden kan dolaşımını artırır. Bu sayede vücudun eşit bir şekilde oksijen almasını sağlar. Yüzyıllar önce keşfedilip ilaç yapımda bile kullanılan besinin günümüzde popülerliği düşüktür. Yapılan araştırmalarda kekreyemişin şeker hastalığını önlediği tespit edilmiştir. 

KEKREYEMİŞİN FAYDALARI NELERDİR?

Kan basıncını düşürür. Kan oranını artırır ve kanı inceltir. Ayrıca virüs ve bakterileri vücuttan arındırır. 

Yüksek antioksidan içerdiğinden karaciğerin fonksiyonunu artırır.

– Kaynatılarak tüketildiğinde mide asidini dengeleyerek gastirt oluşumun önüne geçer. 

– Güçlü bir idrar söktürücü olmanın yanı sıra mesane de kum ve taş oluşumunu önler. Olan kum taşı dökmede de yardımcı olur.

– Üst solunum yolları hastalıkları için yapraklarıyla beraber süzülüp tüketilebilir.

Sıfır yağ içerdiğinden diyet yapanlar için etkili bir besindir. Ayrıca vücutta olan yağında hızla enerjiye dönüşmesini sağlar.

İçeriğinde %2,3 organik asitler, %8 oranında şeker, pektin, selüloz, A provitamini ve C vitamini bulunur. 

Hücrelerin yapısını koruyarak mutasyona uğramalarını engeller. Böylece kanser riskini azaltır.

Kandaki şeker oranını etkileyen insüin direncini dengeleyerek şeker hastalığının önüne geçer. 

Vücuttaki yağ kitlesini azaltır. Özellikle bölgesel yağlanmaları engeller. 

KEKREYEMİŞİ KİMLER TÜKETEMEZ?

Uzmanlar çok güçlü antioksidan olduğundan kronik ilaç kullananların, hamilelerin ve böbrek hastalarının tüketmeden uzmana başvurmaları gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Aksi halde beklenenin tersine olumsuz sonuçlara yola açabilir. 

Ruhsal bunalımlar yaşayan kişilerin daha fazla ihtiyaç duyduğu sarılma toplumda evrensel şefkatin sembolüdur. Yapılan araştırmalarda 20 saniyelik samimi bir sarılmanın insanı birden mutlu ettiği ortaya çıkarılmıştır. Duyguları irdeleyen sarılmanın insan sağlığına faydaları olduğunu vurgulayan uzmanların araştırmalarıyla beraber sarılmaya dair merak edilen her şeyi sizler için araştırdık. Peki sarılmanın faydaları nelerdir? Sarılmak insan psikolojini nasıl etkiler? Tüm soruların yanıtı haberin detayında…

Neredeyse insanlık başlangıcıyla aynı geçmişe bağlı olan sarılma aktivite bilim insnaları tarafından araştırılmıştı. Özellikle psikoterapi yöntemlerinde kişiyi sakinleştirmek için uygulanır. Toplumsal kurallarda şefkati temsil eden sarılma, fiziksel bir olgu olarak başlayıp kimyasal tepkimelere davetiye çıkaran etkili bir ilaca döner. Bilimsel araştırmalar, sarılmanın insan sağlığına pek çok faydası olduğunu ortaya çıkardı. Uzmanlar, birbirine sarılan kişilerin kendilerini güvende hissettiklerini, bu durumunda insan sağlığına pozitif etkileri olduğunu vurguluyor. Özellikle mutluluk hormonunu etkileyen maddelerin salgılanmasında etkili olan sarılma, kan basıncını dengeleyerek riskli hastalıkların önünü kesmiş olur. Ancak uzmanlar sarılmanın iki kişinin karşılıklı samimi ve içtenlikle yapması sonucunda bu kadar fayda sağlayabileceğini belirtiyor. 

SARILMANIN FAYDALARI NELERDİR?

Oksitosin hormonu vücutta, sarılma anında salgılanmaya başlar. Hormon salgılandığında kişi mutlu hisseder ve sarıldığı kişiye bağlanmaya başlar. Bu durumun yanı sıra salgılanan oksitosin hormonu bağışıklık sistemini güçlendirir. Böylece güçlenen bağışıklık sistemi vücuttaki zararlı bakterilere karşı savaşır.

Sarılma, acıyı azaltır ve güçlenen bağışıklık sisteminin acı eşiğini arttırır. Örneğin; yakınını kaybeden bir kişi hissettiği acıyı sarılarak atlatabilir. Uzmanlar, özellikle ruhen yıpranan insanlara sarılmanın onları daha çabuk iyileştirilebileceğini belirtiyor.

Vücuttaki kan basıncını dengeleyen sarılma eylemi aynı zamanda sinirleri harekete geçirerek beyindeki kan oranını düşürür. Bu durum vücudun sakin bir hal almasını sağlarken, stres, depresyon ve sinirlilik gibi psikolojik rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltır.

2009 yılında ABD’li psikologların yaptığı araştırmada; eşlerin stresli konuşmalar yapmadan önce, 20 saniye birbirlerine sımsıkı sarılmaları istenmiştir. Bu durum sonucunda; sarılan çiftlerin kan basıncı ve kalp atışlarının normalleştiği tespit edilmiştir. Sarılma sonrası vücutta salgılanan oksitosin hormonu, kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğü ortaya çıkmıştır.

SARILMAK İNSAN PSİKOLOJİSİNİ NASIL ETKİLER?

Günde en fazla dört defa samimi ve içten sarılma kişinin stresini azaltır. Bu durumun yirmi dakika sürmesi bile kişinin kendisini iyi hissetmesine sağlar. Uzmanlar özellikle bu durumun çocuk ve ergenlik dönemlerinde kendine güven duygusunun artığını vurguluyor. Bunun kanıtı olarak da doğan çocuğun annesinin sıcaklığını hissettiği anda susması olduğu gösteriliyor. Ayrıca uzmanlar güçlü bağların sarılmayla başladığını söylüyor. Psikolojideki temel durum güvendir. Kişi kendini ne kadar güvende hissederse o kadar ruhsal olarak da iyi olduğu görülmüştür. 

En çok tüketilen besin olan domates hakkında hiç bilinmeyenleri sizler için araştırdık. Yapılan araştırmalarda pişirilmiş domatese dair ortaya çıkan gerçek herkesi şaşırttı. Kan yaptığına inanılan ve güçlü bir antioksidan özelliği olan domatese dair merak edilen her şeyi derledik. Peki domatesin faydaları nelerdir? Pişirilmiş domates ne işe yarar? Domatesin zararı var mıdır? İşte tüm bu soruların yanıtı haberin detayında…

Domates içerdiğinde yüksek değerde çok farklı vitamin ve mineraller barındırdığı için en faydalı besinler arasındadır. Alfa-lipolik asit sayesinde vücuttaki glikozu enerjiye çevirir. Likopen vücuttaki hücrelerin yenilenmesi için gerekli maddelerden biridir. Domatesin yüze 80’i bu maddeden oluşur. Dünyanın hemen hemen her yerinde yetişen domatesin anavatanı Güney Amerikadır. Sos yapımında oldukça kullanılan domates, çeşitli şekillerde tüketilmektedir. Çiğ, pişirilmiş ve kurutulmuş çeşitleri ile tüketime açık olan domates doğada bilenen en iyi antioksidandır. Kanser araştırmalarında kullanılan domatesin mutasyona uğrayan hücreler üzerinde olumlu etkileri tespit edilmiştir. Uzmanlar son yapılan araştırmada pişirilmiş domatesin özellikle uyku bozukluğuna iyi geldiğini ortaya çıkarmış. Ayrıca domates pişirilince asit ve madde oranlarının da yükselmesini belirten uzmanlar düzenli tüketildiğinde vücudumuza birçok fayda sağladığını vurguluyor.

PİŞİRİLMİŞ DOMATESİN BİLİNMEYEN FAYDALARI

– Güçlü antioksidan maddeleri sayesinde vücuda nüfuz eden kanserli hücrelerin sayısını azaltarak, bağışıklık sisteminin bu hücrelere karşı direncini artırır. Özellikle erkek hastalığı olan prostat kanserini engellemede en etkili doğal yöntemdir.

– Bilim adamları kan basıncının sürekli değiştiği insanlarda birçok hastalığın ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguluyor. Yaptıkları araştırmalarda ise vücudun sodyum oranını dengeleyen en etkili besinin pişirilmiş domates olduğunu belirtiyor. 

– Kan basıncını dengelemesinin yanı sıra kanı temizleyerek kalbe giden damarların tıkanmasını önler. Aynı zamanda kalp bu yolla fazla efor sarf etmediğinden, ritim bozukluğu, panik atak gibi hastalıkların riski azalmış olur. 

– Diyabet hastaları kandaki insülin oranının artmasından korktukları için birçok besini tüketemez. Ancak domates içerdiği asit ve şekeri enerjiye çeviren maddeleri sayesinde bu risk grubunda olmayan besinlerdendir. Uzmanlar diyabet hastalarının hafta da birde olsa domatesi pişirerek 3 tane tüketmesini tavsiye eder. 

– Sinir sistemi ve hücreleri vücudumuzdaki hassas noktalardan biridir. Bunların herhangi bir nedenden dolayı deforme olması sonucunda ciddi ruhsal sorunlar ortaya çıkar. Uzmanlar bu durumun engellemenin en etkili doğal yolunun domates olduğunu belirtiyor. Özellikle pişirilerek tüketilen domates bu faydayı iki kat daha fazla karşılar.

– İçerdiği yüksek miktarda lif sayesinde kabızlığı da önler. Ancak domatesin kabukları ile fazla tüketmeyiniz bazı bünyelerde domates kabuğu kabızlığa da neden olur.

PEKİ DOMATES NASIL PİŞİRİLİP TÜKETİLMELİDİR?

Hafta da 3 tane pişirilen domates tüketmenizde fayda var. 3 domatesi iyice kaynatın pişen domatesin kabuklarını soyun. Dilimlediğiniz domateslerin üzerine dilerseniz limon sıkıp tüketebilirsiniz. Ya da domatesi ortadan ikiye bölün teflon bir tavada kızı ateşte pişirip de tüketebilirsiniz.

DOMATESİN FAYDALARI NELERDİR?

Demir bakımından zengin olduğundan kanda bulunan hemalogbin hücrelerini artırarak kan oranını yükseltir.

İçerdiği lif sayesinde sindirime faydası olan domates uzun süre tokluk hissi veren besinler arasında ilk sırada gelir. Diyet yapanlar için ideal bir besindir.

Sıvı oranı yüksek olduğundan vücudun ihtiyacı olan suyu karşılar. Bu özelliği sayesinde cildi yeniler. Parlak bir görünüm kazanmasını sağlar.

Potasyum minerali kalp sağlığı için önemlidir. İki adet domates vücudun ihtiyacı olan potasyumun yüzde 30’unu karşılar. 

Göz içerindeki vitamin ve minerallerin azalması özellikle katarak ve göz kuruluğuna neden olur. Ancak domates içerdiği flavonoid gibi maddeler sayesinde bu gibi hastalıkların yaşanmasını önler. 

Yetersiz beslenmeye bağlı hücrelerin yapısında ciddi bozulmalar meydana gelir. Bu durumu önlemek için vücudun yani bağışıklık siteminin antioksidanlara ihtiyacı vardır. Domates güçlü bir antioksidan olduğundan hücre onarımını destekleyerek yapısını korur.

DOMATESİN ZARARI VAR MIDIR?

Uzmanlar organik olmayan domatesler konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. İçeriğinde organik maddeler barındırmayan domates, organların zarlarındaki hücrelere zarar verir. Beta-bloker ilacı kullanan hastaların domatesi kesinlikle aşırı tüketmemesi gerekir. Ayrıca bazı kişilerin bağışıklık sistemleri likopene karşı hassastır. Likopen domatese rengini veren maddedir. Bu maddeyi alan kişilerde cilt kızarıklığı, şişlik, kaşıntı gibi belirtiler ortaya çıkar. 

En çok tüketilen besin olan domates hakkında hiç bilinmeyenleri sizler için araştırdık. Yapılan araştırmalarda pişirilmiş domatese dair ortaya çıkan gerçek herkesi şaşırttı. Kan yaptığına inanılan ve güçlü bir antioksidan özelliği olan domatese dair merak edilen her şeyi derledik. Peki domatesin faydaları nelerdir? Pişirilmiş domates ne işe yarar? Domatesin zararı ver mıdır? İşte tüm bu soruların yanıtı haberin detayında…

Domates içerdiğinde yüksek değerde çok farklı vitamin ve mineraller barındırdığı için en faydalı besinler arasındadır. Alfa-lipolik asit sayesinde vücuttaki glikozu enerjiye çevirir. Likopen vücuttaki hücrelerin yenilenmesi için gerekli maddelerden biridir. Domatesin yüze 80’i bu maddeden oluşur. Dünyanın hemen hemen her yerinde yetişen domatesin anavatanı Güney Amerikadır. Sos yapımında oldukça kullanılan domates, çeşitli şekillerde tüketilmektedir. Çiğ, pişirilmiş ve kurutulmuş çeşitleri ile tüketime açık olan domates doğada bilenen en iyi antioksidandır. Kanser araştırmalarında kullanılan domatesin mutasyona uğrayan hücreler üzerinde olumlu etkileri tespit edilmiştir. Uzmanlar son yapılan araştırmada pişirilmiş domatesin özellikle uyku bozukluğuna iyi geldiğini ortaya çıkarmış. Ayrıca domates pişirilince asit ve madde oranlarının da yükselmesini belirten uzmanlar düzenli tüketildiğinde vücudumuza birçok fayda sağladığını vurguluyor.

PİŞİRİLMİŞ DOMATESİN BİLİNMEYEN FAYDALARI

– Güçlü antioksidan maddeleri sayesinde vücuda nüfuz eden kanserli hücrelerin sayısını azaltarak, bağışıklık sisteminin bu hücrelere karşı direncini artırır. Özellikle erkek hastalığı olan prostat kanserini engellemede en etkili doğal yöntemdir.

– Bilim adamları kan basıncının sürekli değiştiği insanlarda birçok hastalığın ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguluyor. Yaptıkları araştırmalarda ise vücudun sodyum oranını dengeleyen en etkili besinin pişirilmiş domates olduğunu belirtiyor. 

– Kan basıncını dengelemesinin yanı sıra kanı temizleyerek kalbe giden damarların tıkanmasını önler. Aynı zamanda kalp bu yolla fazla efor sarf etmediğinden, ritim bozukluğu, panik atak gibi hastalıkların riski azalmış olur. 

– Diyabet hastaları kandaki insülin oranının artmasından korktukları için birçok besini tüketemez. Ancak domates içerdiği asit ve şekeri enerjiye çeviren maddeleri sayesinde bu risk grubunda olmayan besinlerdendir. Uzmanlar diyabet hastalarının hafta da birde olsa domatesi pişirerek 3 tane tüketmesini tavsiye eder. 

– Sinir sistemi ve hücreleri vücudumuzdaki hassas noktalardan biridir. Bunların herhangi bir nedenden dolayı deforme olması sonucunda ciddi ruhsal sorunlar ortaya çıkar. Uzmanlar bu durumun engellemenin en etkili doğal yolunun domates olduğunu belirtiyor. Özellikle pişirilerek tüketilen domates bu faydayı iki kat daha fazla karşılar.

– İçerdiği yüksek miktarda lif sayesinde kabızlığı da önler. Ancak domatesin kabukları ile fazla tüketmeyiniz bazı bünyelerde domates kabuğu kabızlığa da neden olur.

PEKİ DOMATES NASIL PİŞİRİLİP TÜKETİLMELİDİR?

Hafta da 3 tane pişirilen domates tüketmenizde fayda var. 3 domatesi iyice kaynatın pişen domatesin kabuklarını soyun. Dilimlediğiniz domateslerin üzerine dilerseniz limon sıkıp tüketebilirsiniz. Ya da domatesi ortadan ikiye bölün teflon bir tavada kızı ateşte pişirip de tüketebilirsiniz.

DOMATESİN FAYDALARI NELERDİR?

Demir bakımından zengin olduğundan kanda bulunan hemalogbin hücrelerini artırarak kan oranını yükseltir.

İçerdiği lif sayesinde sindirime faydası olan domates uzun süre tokluk hissi veren besinler arasında ilk sırada gelir. Diyet yapanlar için ideal bir besindir.

Sıvı oranı yüksek olduğundan vücudun ihtiyacı olan suyu karşılar. Bu özelliği sayesinde cildi yeniler. Parlak bir görünüm kazanmasını sağlar.

Potasyum minerali kalp sağlığı için önemlidir. İki adet domates vücudun ihtiyacı olan potasyumun yüzde 30’unu karşılar. 

Göz içerindeki vitamin ve minerallerin azalması özellikle katarak ve göz kuruluğuna neden olur. Ancak domates içerdiği flavonoid gibi maddeler sayesinde bu gibi hastalıkların yaşanmasını önler. 

Yetersiz beslenmeye bağlı hücrelerin yapısında ciddi bozulmalar meydana gelir. Bu durumu önlemek için vücudun yani bağışıklık siteminin antioksidanlara ihtiyacı vardır. Domates güçlü bir antioksidan olduğundan hücre onarımını destekleyerek yapısını korur.

DOMATESİN ZARARI VAR MIDIR?

Uzmanlar organik olmayan domatesler konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. İçeriğinde organik maddeler barındırmayan domates, organların zarlarındaki hücrelere zarar verir. Beta-bloker ilacı kullanan hastaların domatesi kesinlikle aşırı tüketmemesi gerekir. Ayrıca bazı kişilerin bağışıklık sistemleri likopene karşı hassastır. Likopen domatese rengini veren maddedir. Bu maddeyi alan kişilerde cilt kızarıklığı, şişlik, kaşıntı gibi belirtiler ortaya çıkar. 

Ülkemizde tüketimi çok olmazsa da son zamanlarda dünya genelinde popüler hale gelen hardal hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Tohumu baharat olarak kullanılan hardal özellikle mutfaklarda et ve türü yemeklere daha fazla lezzet katmak için kullanılır. İçeriğindeki çözücü maddeler sayesinde özellikle kas ve kemik hastalıklarını önlemede fayda sağlayan hardala dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz. Peki hardalın faydaları nelerdir? Hardal hangi hastalıklara iyi gelir? Siyah hardal tohumu nasıl kullanılır?

Sarı çiçekli otsu bir bitkiden elde edilen hardal tohumları öğütülerek baharat ya da sos haline getirilerek tüketilir. Hardal Amerika’da yetiştirilir ve yaygın olarak kullanılır. Keskin bir tadı olan hardal tohumları, turşu salamuralarında, et ve deniz ürünlerinin pişirilmesine eklenir. Hindistan ya da tereyağı ile kızartılan hardal tohumları etrafa hoş bir koku verir. bu çeşni özellikle fırın yemeklerine katılır. Tohumlar beyaz, siyah ve kırmızı renklerden oluşur. İçeriğinde kükürt barındıran hardal sıcak suya eklendiğinde acı ve bozuk bir koku salgılar. Zehir gibi olan bu yöntem uzmanlar tarafından önerilmez. Hardal; kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum barındırır. Hardalın keşfi yerli Amerikalılara dayanıyor. Yiyecek olarak tüketmek için üretilen hardalın iyileştirici özelliği sayesinde ilaç olarak da kullanılmıştır. Özellikle kas ve kemik rahatsızlıklarının önüne geçer. Göz sağlığı için A vitamini gereklidir. Hardal A vitamini bakımından zengin bir besindir.

HARDALIN FAYDALARI NELERDİR? HARDAL HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Bağırsak florasını artırarak daha fonksiyonlu çalışmasını destekleyerek kabızlık ve şişlik problemlerini önüne geçer. Uzmanlar kabızlık problemi çeken kişilerin bir kaşık tüketmelerini tavsiye eder. 

Bal ile karıştırılıp tüketildiğinde boğaz enfeksiyonlarını, akciğerleri temizler. Böylece daha güçlü bir solunum sağlar. Mevsim geçişlerinde bir kaşık tüketilmesinde fayda var.

Güçlü bir selenyum ve potasyum olan hardal güçlü bir ağrı kesici özelliği vardır. Özellikle romatizmal ağrılara iyi gelen hardal, kas ve kemik sağlığını güçlendirir.

Antioksidan özelliği olan hardal, cildin daha parlak ve canlı görünmesini destekler. Cilt hücrelerini yeniler. Ancak uzmanlar hardaldan elde edilen maskelerin yoğun olarak kullanılmaması gerektiğini vurguluyor.

Hardal tohumundan çıkartılan yağla boyun, diz ve bel ağrıları sırasında sürülerek uygulandığında ağrıyı hafifletir. Aynı zamanda hardal yağı ile tüm vücuda masaj yapıldığında kan akışı düzenlenir. 

A vitamini bakımından zengin olduğundan göz sağlığının yanı sıra bağışıklık sistemini yenileyerek hastalıklara karşı direnci artırır.

Apse olmuş diş etine ya da ağız içi yaralarda yerim sirke suyunun içine bir çay kaşığı hardal ekleyerek karıştırıp gargara yapın. Bu karışım ağız içindeki enfeksiyonu azaltır. Ayrıca diş yüzeyinde oluşan kahve rengi tabakayı yok ederek diş rengini korur. 

İçerdiği potasyum kan akışını dengeleyerek yükselmesini önler. Bu da inme, felç ve yüksek tansiyon risklerini azaltır. 

– Akciğer için mucize bir faydası vardır. Vücutta hassas organlardan biri olan akciğer zarı hem hava yoluyla hem de beslenmeyle ciddi deformeler yaşar. Bunun önünde geçmek ve akciğer zarını yenilemek için hardal tavsiye edilir. Güçlü bir iltihap söktürücüdür. 

SİYAH HARDAL TOHUMU NE İŞE YARAR? İBRAHİM SARAÇOĞLU…

Huzursuz bacak sendromunu önler.

Kan akışını ve kan oranını artırarak el ve ayak üşümesinin önüne geçer.

Damar tıkanıklığı ve kireçlenmesini engeller.

Masa başı çalışanlarda sıklıkla yaşanan karpal tünel sendromunun yaşanma riskini azaltır. 

Sindirim sistemindeki hücrelerin fonksiyonlarını artırır.

HARDAL TOHUMU KÜRÜ;

Bir ay boyunca düzenli olarak her gün bir çay kaşığı hardal tohumunu suyla beraber ilaç gibi yutun. Ancak böbrek ve tiroid şikayeti olanların bunu tüketmesi doğru değildir. 

HARDALIN ZARARI VAR MIDIR?

Çok sık tüketildiğinde alerjik reaksiyona neden olur. Güçlü bir iltihap kurutucu olan hardal fazla tüketildiğinde karaciğer ve akciğere hasar verebilir. 

Tropik meyveler arasında yer alan avokadonun insan sağlığına faydaları olduğunu biliyor musunuz? Yapılan araştırmalarda kanserli hücreleri yok ettiği tespit edilen avokado aynı zaman kandaki kötü kolesterol seviyesini de düşüren maddeler bakımından zengindir. Peki avokadonun faydaları nelerdir? Avokado nasıl tüketilir? Avokado hangi hastalıklara iyi gelir? Tüm soruların yanıt haberimiz detayında bulabilirsiniz.

Ana vatanı Orta Meksika olan avokado, kapalı tohumlar sınıfında yer alan tarçın ve kafur ağaçlarını da içine alan defne ailesine aittir. İçine büyük bir tohum olan meyvenin dış kabuğu soyularak tüketilir. Yeşil ve siyah renkleri olan avokadonun içi sarı yeşil tonlarındadır. Çiğ ve taze tüketilebildiği gibi yemek ya da salatalara da eklenebilir. Akdeniz iklimine uyumlu olan avokado, bütün sıcak iklimlerde rahatlıkla yetişir. Ülkemizde Akdeniz Bölgesi’nde üretimi yapıla avokado ayrıca Rize’de yetişen bir meyvedir. Avokadonun tarihçesi çok eski yıllara dayanır. M.Ö 10.000 yılında mağaralara resmi çizilen avokadoyla ilgili eski yazıtlarda da bilgiler bulunur. 1970’li yıllarda Amerika’dan deneme amaçlı getirilen avokado fidanlarından sonra beğeni ve talep artında üretim hız kazandı. Halk arasında o zamanlar meyveye Amerikan armudu da denirdi. 

AVOKADONUN FAYDALARI NELERDİR?

Muzdan daha fazla potasyum içerir. Bu sayede kan basıncını dengeleyerek yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve felç geçirme risklerini düşürür. Uzmanlar bir avokadonun vücudun ihtiyacı olan potasyumu kolayca karşıladığını vurguluyor.

Yüzde 30’u liften oluşan avokado, diyet listelerinde ilk sırada yer alır. Sindirim sistemini rahatlatan avokado, metabolizmayı hızlandırır. Kilo vermeyi kolaylaştırmanın yanı sıra hem vücudun yağ yakımını hızlandırır hem de enerjisini yükseltir. 

İçerdiği oleik asit yağ ile zeytin yağının içindeki doymamış yağ asidi ile aynıdır. Bu sayede içerdiği yağ vücuda oldukça fayda sağlar. Hücrelerin dokularındaki fonksiyonlarının daha iyi çalışmasını destekler. 

Yapılan bir araştırmada belli bir kısım kişiye avokado verilirken diğer kişilere avokado verilmemiş. Bir ay sonra kişilere kan testi yapılmış düzenli avokado tüketen kişilerin kolesterol seviyesi düşükken tüketmeyen diğer kısmın kötü kolesterol seviyesinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. 

Güçlü bir antioksidan olan avokado, vücut içindeki toksin ve asit oranını azaltır. Hücrelerin hızla yenilenmesini sağlar. Özellikle kemoterapi gören hastaların tüketmesi gerektiğini belirten uzmanlar, hücrelerin radyasyondan hasar almasını engellediğini söylüyor.

Göz sağlığında etkili olan lutein ve zeaksantin maddeleri bakımından da zengin olan avokado, katarak gibi hastalıkların oluşmasını engeller. Göz içindeki sıvı ve vitamin oranını artırarak görme kaybını azaltır.

İçeriğinde yağ oranı yüksek olmasına rağmen faydalıdır. Bu yağ tiroidlerin çalışmasını destekleyerek hormonları dengeler. Sinir sisteminin işlevselliğini artırarak da ruhsal hastalıkların oluşumunun önüne geçer. Özellikle günümüzde yaygın olan depresyon ve stres gibi hastalıkları engeller. 

Artrit aslında vücut sağlığında kronik hastalıklara sebep olur. Ancak avokadonun içerdiği artrit kemik sağlığı için fayda sağlar. Bunun yanı sıra kemik erimesi gibi ileri yaşlarda görülen hastalıkların riskini düşürür. 

İçeriğinde demir, çinko, fosfor, magnezyum, potasyum, manganez, bakır, C, E, K ve B kompleksi vitaminleri bulunur.

Spor yapanlara özellikle önerilen avokado, yüksek enerjisi sayesinde kişinin çabuk yorulmasını engeller. 

AVOKADO NASIL YENİR?

Dış kabuğu soyulup içindeki tohum çıkartılarak tüketilebilen avokadonun aynı zamanda çayı da yapılır. Yapraklarıyla beraber bir bütün avokado kesilerek 3 su bardağı su ilave edilerek kaynatılır. Elde edilen çay hem tüketilebilir. Hem de içine pamuk batırılarak cilde sürülerek tonik etkisi verebilir. Ancak hamile kadınlar tüketmemeli.

AVOKADONUN ZARARI VAR MIDIR?

Hamile ve emziren annelerin kesinlikle tüketmeden bir uzmana danışmaları gerekir. Ayrıca latekse karşı alerjisi olan, hassas ciltli kişiler, kronik ilaç kullananlar ve üst solunum yolları hastalıklarıyla mücadele eden kişilerin tüketilmesi önerilmez. Aşırı tüketildiğinde ise kaşıntı, kızarıklık, ağız içi yaralara neden olabilir.