Şunun için etiket arşivi: sağlıklı beslenme

Günümüzde yanlış beslenme alışkanlıklarımız çevrenin bozulmasındaki en temel nedenlerden biri olarak görülüyor. Gelişen diyetler hem aşırı hem de yetersiz beslenmeden kaynaklanan birçok küresel sağlık krizini de beraberinde getiriyor. Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan’a göre uygulayacağımız 7 adımla karbon ayak izimizi azaltabilir; hem çevreyi hem de sağlığımızı koruyabiliriz.

Dünya çok hızlı bir değişim ve gelişim sürecinden geçerken küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin etkisi tüm dünyada hissediliyor. Araç kullanım tercihlerimizden evimizde kullandığımız enerji kaynaklarına, beslenme şeklimizden tükettiğimiz gıdaların üretim şekillerine kadar pek çok faktör karbon salınımına sebep olurken, onlara dair seçimlerimiz de bizlerin karbon ayak izini oluşturuyor.

kasrbon ayak izi

Doğru yemek seçiminin dahi iklim ve çevre üzerinde oldukça olumlu bir etkiye sahip olduğunu belirten Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan karbon ayak izimizi azaltmak için beslenmemizde yapabileceğimiz değişiklikleri şöyle sıralıyor:

Mevsiminde ve lokal gıdaları tercih edin

Yerel olarak yetiştirilen meyve ve sebzeler, sadece nakliye için kullanılan yakıtlardan tasarruf etmekle kalmaz, aynı zamanda yiyecekler daha tazedir ve daha lezzetlidir. Ayrıca daha ucuza mal olur ve besin değeri de daha yüksektir. Bu sayede lokal çiftçileri de desteklemiş oluruz.

Bitki bazlı gıdaları daha fazla tercih edin

Hayvansal proteinli gıdalar yerine fasulye, nohut, bezelye ve mercimek gibi daha fazla bitki bazlı protein gıdaları seçmek, karbon ayak izinizi azaltmanın en önemli yollarından biridir. Bitki bazlı beslenme daha az doğal kaynak kullanımını sağlar ve çevreye daha az zarar verir.

beslenme önerilerileri

Ambalaj kullanımını azaltın

Gıdaları toplu olarak satın almak, ambalajın üretimine giden plastik, kağıt, metal ve enerji miktarını azaltır. Toplu satış mümkün değilse bile, daha büyük paketler halinde satın almak da ambalaj kullanımını azaltarak karbon ayak izini azaltacaktır. Mümkünse, bölgenizde geri dönüştürülebilecek öğelere bağlı olarak yeniden kullanılabilir, geri dönüşümü olan malzemeleri seçin.

Alışverişe kendi çantanızla gidin

  • Alışveriş sırasında kendi çantanızı kullanmak ekstra poşet kullanımının önüne geçer ve çevreyi kirleten petrol bazlı plastik poşetlerin etkisini azaltabilir.

Mutfakta enerji tasarrufu yapın

  • Mümkün olduğunda enerji tasarruflu cihazlar satın alın.
  • Kapıların ne kadar süre açık kalacağını sınırlamak için buzdolabını veya dondurucuyu açmadan önce neye ihtiyacınız olduğunu düşünün.
  • Yiyecekleri daha hızlı ısıtmak için tencereyi kapatın veya düdüklü tencere kullanın.
  • Yaz aylarında, gaz ve ısıyı mutfağınızdan uzak tutmak için davlumbaz fanını çalıştırın; böylece evi soğutmak için daha az klimaya ihtiyaç duyarsınız.
  • Daha büyük miktarlarda pişirip ve tek öğün porsiyon boyutlarında dondurabilirsiniz. Bu sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda diğer günler için hazır yemek sağlamış olursunuz.

Suyu koruyun

  • Çok uzak olmayan bir gelecekte yakıtın değil suyun en kıt metamız olacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle, suyu boşa harcamamak oldukça önemli.
  • Bulaşık makinesi kullanıyorsanız, bulaşıkları durulamakla suyu boşa harcamayın ve bulaşık makinesini yalnızca doluyken çalıştırın.
  • Sızıntıları ve damlamaları onarın.
  • Daha az suyu daha verimli hale getirmek için musluklara havalandırıcılar takın.

Çöpü azaltın

  • Eve getirdiğiniz ambalajı azaltmanın yanı sıra, yiyecek atıklarınızı da minimuma düşürün. Atıkların bir kısmını kompost yapabilirsiniz. Ayrıca mutfakta tekrar tekrar kullanabileceğiniz tabaklar ve bardaklar kullanın. Tek kullanımlık ürünler kullanmaktan kaçının. Tek kullanımlık malzemeler kullanmanız gerekiyorsa, geri dönüşümü olan materyaller seçin.

Uzun süren sağlıksız diyet uygulamalarında, süre ve kalori kısıtlaması şiddetine bağlı olarak pek çok sorun görülür. Böyle durumlarda karşınıza çıkabilecek sorunlar ve alınacak önlemleri öğrenmek için uzman diyetisyen Selahattin Dönmez’den sağlıklı beslenme ile zayıflama sırları…

Zayıflama diyeti uygularken temel kural besin gruplarının çeşitliliğinin sağlanması ve öğün düzenidir. Gün içinde öğünlerde planlanan zayıflama diyetinde mutlaka süt ve süt ürünleri, sağlıklı hayvansal protein içeren besinler (kırmızı veya beyaz etler, yumurta), taze sebze ve meyveler, rafine olmayan tahıllar, baklagiller, kuru yemişler, tam yağlı süt ürünleri ve sağlıklı yağlardan mutlaka yeterli miktarlarda bulunması gerekmektedir. Zayıflama diyetlerinin kilo verme fazlalığına bağlı olarak uzun süre uygulanacağı ve hedef kiloya gelinceye kadar bir az yeme davranışı devamlılığının tedavinin temeli olacağı düşünüldüğünde sağlıksız diyetlerin zayıflamadan çok ciddi hastalıklara neden olabileceği gerçeği unutulmamalıdır. Uzman diyetisyen Selahattin Dönmez; uzun süren sağlıksız diyet uygulamalarında süre ve kalori kısıtlaması şiddetine bağlı olarak görülen sorunları şöyle sıralıyor:

1) ELEKTROLİT BOZUKLUĞU: Bu birçok doğru diyet uygulamayan obez bireylerde görülen ilk klinik tablodur. Serumda kalsiyum, magnezyum ve fosfor azalması, sodyumun artması gözlenir. Bu durum susuzluk hissinin azalması, vücutta ödem, kardiyolojik sorunlar, böbrek fonksiyonlarında bozulmaya kadar giden tabloların oluşmasını tetiklemektedir.

2) ADETTEN KESİLME VE MENSTUREL DEĞİŞİKLİKLER: Sağlıksız zayıflama diyetleri ile şiddetli kilo kaybı kilolu kadınlarda mensturel sorunların ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Bunun nedeni üreme fonksiyonlarını salgılatıcı hormonların kaybolmasına neden olmasıdır.
3) TİROİT HORMON DENGESİZLİKLERİ: Uzun süren sağlıksız diyetlerle zayıflamaya çalışmak T3 sendromu dediğimiz tiroit uyarıcı hormon normalken T3 ve bazen de T4 düzeylerinde düşme ortaya çıkabilmektedir.
4) KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞU BOZULUR: Özellikle kalça ve lomber vertebra düzeyinde beslenme bozukluğuna bağlı olarak kemik mineral yoğunluğunda osteopeni veya osteoporoz varlığı ortaya çıkabilir.
5) KALP ATIMINDA ARTIŞ: Zayıflayayım derken yeterli besin almamaya bağlı olarak önemli EKG bulguları ile karşılaşılabilmektedir.
Kalp atım hızında artış veya aritmi görülebilen ciddi klinik bulgular olarak karşımıza çıkmaktadır.

6) MİNERALLERİN EKSİKLİKLERİ: Erkeklerde 1500, kadınlarda 1200 kaloriden daha az kalorili zayıflama diyetleri ile birçok vitamin ve minerallerin yetersizliği de kolayca kendini göstermektedir. Saçlarda dökülme, tırnaklarda kuruma ve şekil bozuklukları, deride kuruma, yorgunluk, isteksizlik, motivasyon kaybı, konsantrasyonda bozulma ve uyku düzeninde bozulma görülebilmektedir. Kansızlık, B 12 vitamini eksikliği en sık görülen sorunlardır. Bu nedenle dengeli zayıflama diyeti uygulansa dahi az kalori alımına bağlı olarak mutlaka bir multivitamin desteği kullanılmalıdır.
7) ŞEKERLİ BESİNLERE AŞIRI DUYARLILIK: Genelde en önemli sorun olan ve zayıflamanın ilk ayından sonra karşımıza çıkan durum tatlı isteğinde aşırı duyarlılık görülmesidir. Sürekli yasak yiyecekler, besin kısıtlaması, lezzetli besinlerden uzak hazırlanan zayıflama diyetleri beyin kimyasında değişimlere neden olarak şekere karşı isteğin şiddetli bir şekilde ortaya çıkmasını tetiklemektedir.
8) SAFRA KESESİ TAŞLARI: Özellikle 800 kalorinin altında uygulanan zayıflama diyetleri ile safra taşı oluşumu görülmektedir. Bu durum genelde zayıflama süreci bittikten aylar sonra kendini göstermektedir.

9) METABOLİZMANIN YAVAŞLAMASI: Sık dengeli olmayan diyet uygulaması, sürekli daha fazla zayıflama için şok diyetler uygulanması ve kasların kaybolması bazal metabolizmanın yavaşlamasına, ileriki zamanlarda da genel metabolizmanın bozulmasına zemin hazırlamaktadır. Genelde zayıflama diyetlerinin ortalama yüzde 30, açlık diyetlerinin ise yüzde 50 kadar bazal metabolizma hızında azalmaya neden olduğu bilinmektedir.
10) HDL AZALMAKTA, TRİGLİSERİT ARTMAKTADIR: Özellikle yüksek karbonhidrat içeren ve yetersiz protein, yağ içeren zayıflama diyetleri ile açlık trigliserit düzeyi artıp akut pankreatite neden olurken HDL yani iyi huylu kolesterolün azalmasını sağlamaktadır. Öğünlerde fazla karbonhidrat tüketimi depolanmış yağların oksidasyonunu yani yanmasını azaltmaktadır. 60-90 g karbonhidrat içeren dengeli diyetlerde kısa ve uzun sürede kilo kaybı daha etkili olmaktadır. Çok düşük karbonhidratlı diyetlerde, kas krampları, ishal, halsizlik, kaşıntı, ağız kokusu, baş ağrısı ve kabızlık görülmektedir.

tok tutan dengeli diyet

TOK TUTAN DENGELİ DİYET
 

KAHVALTI:

  • 1 dilim peynir (Üzerine çörek otu serpin)
  • 1 adet yumurta
  • 5-6 adet zeytin
  • 1 ince dilim tam buğday ekmeği
  • Bol biber, maydanoz

ÖĞLE:

  • 3 köfte kadar yağsız kırmızı veya beyaz et
  • 1 küçük tabak baklagil yemeği veya bulgur
  • pilavı
  • Salata (1 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı
  • keten tohumu)

ARA:

  • 1 dilim peynir
  • 5 tam ceviz

AKŞAM:

  • 1 tabak sebze yemeği (etli veya etsiz)
  • 1 kase yoğurt
  • 1 dilim tam buğday, çavdar veya yulaf ekmeği
  • Salata (1 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı
  • keten tohumu)

ARA:
Yarım muz, 1 elma veya 1 portakal

Pandemi sebebiyle evde geçirdiğimiz günler ve sokağa çıkma yasaklarında evde iki kişi de olsa insan yine de mükellef sofralar kurup eğlenceli vakit geçirmek istiyor. Bu süreçte alınan kilolar ve sürekli sağlıksız beslenme sonrasında neler yemeliyiz konusunda Dyt. Sefa Aydın muhteşem önerilerde bulundu.

Yeni yıl gibi özel günlerde herkes vücudunun ihtiyacından daha fazla yemek tüketebiliyor. Bu durumda önemli olanın ertesi gün nasıl davranılacağını bilmek olduğuna dikkat çeken diyetisyen Sefa Aydın önerilerde bulundu. Senede bir başına oturduğumuz bu sofralar için nelere dikkat edelim sorularına, bir diyetisyen olarak istediğinizi yiyip içebilirsiniz şeklinde dönüş yapıyorum. Öncesinde ufak değişiklikler sonrasında öğün hafifletmelerle aslında yılbaşını en az hasarla atlatabilirsiniz.

* Kalori azaltma işine sabahtan başlayın : zaten akşam yemeğinde ölçüyü kaçıracağınız için sabah mümkün olduğunca hafif bir kahvaltıyla başlayın: yulaf + süt  veya tam buğday ekmeğine yapılmış yağsız tost iyi bir fikir olabilir.

* Gün içinde öğün atlamayın, ara öğün ve öğle yemeklerini de mutlaka tüketin ancak hafifletilmiş şekilde olmasına özen gösterin : zeytinyağlı sebze yemekleri veya salatalar öğlen yemeği için ideal. 

* Akşam yemeğine hazırlık aşamasına dalıp ara öğününüzü atlamayın , böylece akşam masaya oturduğunuzda saldırırcasına yemek yemenin önüne geçersiniz.

* Gelelim akşam yemeğine: mümkün olduğunca protein ağırlıklı beslenin , kompleks karbonhidratlar ve bol sebze ekleyerek geceye devam edin. Aralarda su tüketimini ihmal etmeyin. Zaten diğer günlerde dengeli beslenen biriyseniz yılbaşı akşamı yaptığınız şımarıklıklar size kilo artışı olarak geri dönmeyecektir.

YENİ YIL SONRASI BESLENME:

*mümkün olduğunca erken uyanıp, güne büyük bir bardak limonlu suyla başlayabilrsiniz.

*bir önceki gecenin yarattığı hazımsızlığı azaltmak amacıyla kahvaltıda az yağlı bir süt ürünü ve  ananas tercih edebilirsiniz. Bu menüye 2 3 adet ceviz ekleyerek kahvaltıyı sonlandırın.

* Dün zaten çok yedim bugün hiçbir şey yemeyeyim düşüncesi yanlış bir düşüncedir, öğün atlarsanız ertesi gün daha çok yersiniz. Öğünleri mümkün oldukça sade ve hafif tutarak güne devam edin.

* Izgara sebzeler, buharda pişmiş yiyecekler hayat kurtarıcı olabilir.

* Bol su için , suyunuzu zencefil, maydonoz, elma , limon, karanfil ve salatalık kullanarak zenginleştirin.

* Akşam yemeğini sadece çorba ve salatayla kombinleyebilirsiniz.

* Bitki çaylarından destek alın : rezene , nane , yeşil çay, anason çaylarını tercih edebilirsiniz.

* Genel olarak tuzdan uzak durun.

* Bugünlük abur cubura ara verin.

* En sevdiğiniz yeşil sebzeleri 1 suç dolusu blendırdan geçirin veya suyunu sıkıp için.

* Bağırsak florasını bir nebze toparlamak adına probiyotik açıdan zengin süt ürünlerine yönelin: yoğurt kefir gibi.. 

* Çay kahve tüketimini sınırlandırın.

* Tüm gün yatmayın mümkün olduğunca hareket edin. 

Karadeniz bölgesinde yetişen şifa dolu sebzelerden biri olan lahananın faydalı olduğu kadar zayıflattığını da biliyor muydunuz? Hızlı ve sağlıklı şekilde kilo vermek istiyorsanız birçok uzmanın önerdiği lahana diyetini yapabilirsiniz. Peki, lahana ile nasıl zayıflanır? Lahana çorbası diyeti nedir? Yağ yakıcı lahana çorbası diyeti nasıl yapılır? Lahana kürü zayıflatıyor mu? İşte 3 günlük lahana diyetinin uygulanışı…

Sağlıklı kilo vermek isteyen kimselerin kış aylarında sıkılmadan devam edebilecekleri diyette mevsimine uygun sebzelerin tüketilmesi önemlidir. Vücudunun belirli bölgelerindeki yağ birikiminden rahatsız olup sadece orayı eritmeye çalışan kimselerin arattığı bölgesel zayıflama teknikleri, doğru ve düzenli uygulanırsa kısa zamanda etkisini göstermektedir. Fazla kilolarından kurtulup fit bir görünüm kazanmak isteyen kadınların aradığı popüler diyetler bu listede! Yalnızca 3 gün boyunca uygulayabileceğiniz kolay diyetlerden biri olan ‘Lahana çorbası’ diyeti ile 3-5 kilo kadar zayıflayabilirsiniz. Yağ yakımını kolaylaştırarak tercih edebileceğiniz lahana diyeti ile sağlığınızı koruyabilir, hızlı kilo verme yoluna girebilirsiniz. Kışın tüketebileceğiniz en sağlıklı sebzelerden olan lahana, metabolizma hızını arttırarak daha çabuk kalori yakmanızı sağlar. Uzmanlar tarafından önerilerek faydalı sebzeler arasında gelen lahanayı detoks suyu şeklinde tüketebileceğiniz gibi akşam yemeklerinde doyurucu ve sağlıklı bir çorba haliyle de sofranızda sunabilirsiniz. Yapımı gayet kolay ve pratik olan lahana çorbasını düzenli tüketerek diyetinizi destekleyebilirsiniz. Peki lahanayı diyette nasıl tüketmek gerekir? Lahana ile nasıl zayıflanır? Yağ yakıcı lahana çorbası nasıl yapılır? Lahana ile kilo vermenin sırları…

LAHANA SUYU KİLO VERDİRİR Mİ? LAHANA İLE ZAYIFLAMA

MALZEMELER:

3 su bardağı su

4 ya da 5 tane lahananın yaprağı

YAPILIŞI:

Lahana yaprağını suyla beraber tencerede kaynatın. Daha sonra 4-5 tane bütün şekilde lahana yaprağını tencereye koyun. Kapağını açmadan 7-8 dakika pişirin. 5 gün yapacağınız bu diyette düzenlilik esastır, günleri aksatmayın. Her 5 günden sonra 3 gün mola verin. Toplamda 15 gün uygulayın.

Özellikle de göbek ve selülit yağlarının yakılmasına yardımcı olur. Ödem atarak daha ince görünmenizi sağlar. İçerisindeki bol lifli yapısı ile metabolizmanın canlanmasını sağlar. Hızlı kilo vermeyi destekler.

Diyet listesinin haricinde tüketmeniz gereken besinlere ek olarak içeceğiniz lahana çorbası ile karnınızı doyuracak ve kilo verebileceksiniz. Her gün 7 bardak su içme zorunluluğu olan bu diyet, oldukça sağlıklı ve etkilidir.

LAHANA ÇORBASI NASIL YAPILIR? PRATİK VE KOLAY LAHANA ÇORBASI TARİFİ

MALZEMELER:

1 tane orta boy lahana

6 tane büyük soğan

1-2 tane domates

2 tane yeşil biber

1 demet maydanoz

YAPILIŞI:

Sebzeleri minik minik doğradıktan sonra üzerini geçecek kadar su koyun. Tuz, biber ya da et suyu tabletinden yararlanabilirsiniz. 10 dakika kaynattıktan sonra sebzeler yumuşacık olunca pişirin. Lahana piştikten sonra mikseri kullanın. Dilerseniz bir miktar salçada kullanabilirsiniz.

KISA ZAMANDA ZAYIFLATMAYA YARDIMCI LAHANA ÇORBASI TARİFİ

Bu diyetin temelinde ev yapımı lahana çorbası yatar. Başlangıç için bütün haftaya yetecek miktarda çorba hazırlamanız gerekmektedir.

İşte kısa sürede kilo verdiren lahana çorbası tarifi…

Gerekli olan malzemeler:

2 orta boy soğan
2 yeşil biber
3 büyük boy domates
1 demet kereviz
3 adet orta boy havuç
1 paket mantar
6-8 su bardağı su

Yapılışı:

İlk olarak bütün sebzeleri küp şeklinde doğrayın. Bir tencerede 2 yemek kaşığı sıvı yağda soğanları pembeleşinceye kadar kavurun.

Ardından kalan sebzeleri üzerine ilave edin ve su ekleyin. İsteğe bağlı baharat serpebilirsiniz.

Orta ateşte sebzeler yumuşayıncaya kadar 30-45 dakika pişirin. Çorbaya, ıspanak veya yeşil fasulye gibi diğer nişastasız sebzeleri de ekleyebilirsiniz.

3 GÜNLÜK LAHANA ÇORBASI DİYETİ NASIL YAPILIR?

1. GÜN: Sınırsız meyve ve lahana çorbası tüketebilirsiniz. Bunun dışında başka yiyeceğe yer verilmez.

Güne elma ile başlayıp, öğlen meyve tabağı ile bir kase lahana çorbası tüketin.. Akşam da lahana çorbası ile kavun tüketiniz. Ara öğün yalnızca meyve tabağı.

2. GÜN: Lahana çorbasının dışında her şey yasak. Sadece sabah fırında yağsız patatesi tuzsuz tüketin. Öğlende lahana çorbası ile salata ve domates yiyin.

Akşam, karnı bahar ile lahana çorbası için. Ara öğünde salata ve lahana çorbası için.

3. GÜN: Bugün lahana çorbası 3 saat arayla sınırsız tüketin. Yanında sebze ve meyve yenilebilir. Mısır, nişasta, muz dışındaki besinlerin kalorisine dikkat edin.

Diyetteyken muz tüketmek yasak. Çorba ile beraber domates bir parça haşlanmış tavuk, yağsız balık yiyin.

HIZLI VE SAĞLIKLI ZAYIFLAMAK İÇİN LAHANA DİYETİ LİSTESİ

1’nci Gün/Sabah

1 adet elma

1’nci Gün/Öğle

Bir büyük kase meyve salatası
Rahatsız etmeyecek şekilde istediğiniz kadar lahana çorbası

Öğle Ara Öğün

Üzüm

1’nci Gün/Akşam

Lahana çorbası
Kavun salatası

Akşam Ara Öğün

Dilediğiniz meyveleri tüketebilirsiniz.

2’nci Gün/Sabah

Fırında Patates

2’nci Gün/Öğle

Lahana çorbası
Tuz, karabiber, zeytinyağı ile hazırlanmış yeşil salata

2’nci Gün/Akşam

Karnabahar

3’ncü Gün/Sabah-Öğle-Akşam

Dilediğiniz kadar lahana çorbası
Meyve
Sebze
4’ncü Gün/Sabah-Öğle-

Akşam 

Dilediğiniz kadar lahana çorbası
Muz
Süt

5’nci Gün/Sabah

Dilediğiniz kadar domates
Dilediğiniz kadar lahana çorbası

5’nci Gün/Öğle

Izgara tavuk
Domates

5’nci Gün/Akşam

Lahana çorbası
Hindi eti

6’ncı Gün/Sabah

Bol yeşillikli zeytinyağlı salata

6’ncı Gün/Öğle

Izgara tavuk
Türlü sebzeler

6’ncı Gün/Akşam

Salata
Bonfile

7’nci Gün/Sabah

Son gün sadece meyve ve sebze tüketimi, ekstra olarak dilediğiniz kadar sadece meyve suyu tüketmelisiniz.

Günümüzde en çok tartışılan konulardan biri de kilo verdirdiği bilinen lahananın emziren anneler tarafından tüketilip tüketilemeyeceğidir. Peki emziren anneler lahana tüketebilir mi? Lahana bebekte gaz yapar mı? Emzirme döneminde anneler lahana suyu içebilir mi? Lahananın faydaları neler? Lahanadaki besin değerleri ve vitaminler nelerdir? Emzirme döneminde lahana tüketimi ile ilgili bilinmesi gerekenler…

Evde sağlıklı ve doğal yollarla kilo vermek isteyen kadınların araştırarak buldukları ve çoğu zamanda olumlu sonuçların deneyimlendiğini gördüğü lahana diyeti zayıflama konusunda oldukça etkili detoks kürlerindendir. Lahana suyu kürü, yağ yakıcı lahana çorbası tarifi ya da çiğ lahana tüketimi ile sağlıklı ve fit görünüme kavuşabileceğiniz lahana diyeti ile etkili kilo verme sağlanabilir. Düzenli olarak uygulandığı takdirde istenmeyen selülitleri de yok ettiği bilinen lahananın vücuda daha pek çok faydası vardır. Kalori değeri oldukça az olması nedeniyle diyet listelerinin baş tacı olan lahana aynı zamanda çok güçlü bir antioksidan kaynağı olup içerisindeki yoğun su oranı ile susuzluk yapmaz. Mide içerisinde şişkinlik yaparak tokluk hissi veren lahananın bu denli faydası öğrenildiğinde emzirme dönemindeki anneler de hamilelikte aldıkları kilolardan kurtulmak isteyip lahana kürünü denemek isteyebilir. Peki lahana kürünü herkes uygulayabilir mi? Elbette ki en doğru cevabı doktorlardan alabilirsiniz. Bizler de araştırmalardan yola çıkarak emziren annelerde lahana diyeti ile ilgili bilinmesi gerekenleri sizlere sıraladık. Peki, emziren anneler lahana diyeti yapabilir mi? Emzirirken lahana gaz yapar m?

EMZİREN ANNELERDE LAHANA GAZ YAPAR MI? EMZİRME DÖNEMİNDE LAHANA

Lahana sebzesi, yapısı gereği gazlı bir tür olduğundan dolayı emzirme dönemindeki annelerde sütü etkileyeceği için önerilmez. Çünkü anne sütü yoluyla bebeğe geçen besinler, direkt olarak bebeği de etkileyecektir. Bu nedenle bebeklerde sık görülen kolik sancısının görülmemesi için emzirme döneminde annelerin lahana tüketmemeleri önerilir. Emzirme dönemi sonrasında ek gıdaya başlangıçta 6. aydan sonra lahana sebze çorbalarının içine ilave edilerek faydalarından yararlanma sağlanabilir.

Lahanayı çiğ şekilde tüketmek sindirimi zorlayacağı için buharda pişirim yumuşaması sağlanabilir. Bebeklerde alerji yapma riski az olan lahananın bebekte gaz yapıcı özellikte olduğu unutulmamalıdır.

LAHANANIN FAYDALARI NELER? LAHANADAKİ BESİN DEĞERLERİ VE VİTAMİNİ

Besleyici değeri zengin olan lahana A, C ve K vitamini bakımından zengin olup bağışıklık sistemini destekler ve kansere karşı korur. İyi lif kaynağı olması nedeniyle diyette vazgeçilmez besinler arasında ismini en başa yazdıran lahana sebzesi, Karadeniz Bölgesinde yetişen en sağlıklı sebzelerdendir.

Vücuttaki toksit maddelerin atılımına katkı yapar. Yağ yakıcı özellikte olup bölgesel zayıflamaya da yardımcı olduğu bilinmektedir.

Gündelik yaşantımız içerisinde vazgeçilemezlerimiz arasında birinci sırada yerini alan tatlılar, kolay hayır diyemeyeceğimiz besinlerdendir. Peki tatlının diyetteki yeri nedir? Diyette tatlı yenir mi? Aç karnına tatlı yemek kilo aldırır mı? Tatlı yedikten sonra ne yapılmalı? Diyette yenebilecek tatlılar neler? Evde kilo aldırmayan tatlı nasıl yapılır? Hangi tatlı kaç kalori? Tatlı krizini önleyen kolay fit tatlılar

Sütlüsünden şerbetlisine, şerbetlisinden çikolatalı tariflerine kadar evlerde binbir çeşitte yapılan tatlılar hem görünümleri itibari ile iştahımızı kabartır iken hem de aç iken bir şeyler yeme isteğimizi arttırır. Yemek değilde tatlı gördüğünüzde kendinize mani olamıyorsanız, hiçbir zaman başarılı bir diyet uygulayamayacağınız düşüncesini beraberinde getirebilir. Halbuki diyetisyen açıklamalarına göre, zayıflamak isterken bile tatlı tüketimine yer verilebiliyor. Ancak doğru tatlı seçimi ve miktarı ile! Diyet yapanlar için en büyük motivasyon kaynağı olan sütlü tatlılar, doğru ve uygun vakitlerde tüketildiğinde kilo aldırmıyor. Ancak bu demek değildir ki her tatlı çeşidinin diyette yer alabileceği… Tabii ki yoğun miktarda şekerle yapılan şerbetli tatlılardan her türlü uzak durmak gerekiyor. Sağlıklı bir beslenme programında kendinizi ödüllendirebileceğiniz bilinçli bir tatlı seçimi ile gönül rahatlığıyla diyete devam edebilirsiniz. Çok fazla kilolu olmasa bile vücudundaki yağlardan dolayı şikayetçi olan kadınların durumuna baktığımızda neden aşırı tatlı tüketim miktarı ile eşleşebilir. Peki kilo almamak için düzenli egzersiz hareketlerine ve diyete devam ederken tatlıya nasıl yer vermeliyiz? Tatlı yedikten sonra kilo almamak için neler yapmalıyız? Diyette doğru tatlı tüketimi ile ilgili bilinmesi gerekenler…

TATLI YEMEK KİLO ALDIRIR MI? DİYETTE TATLI YENİR Mİ?

Şeker ve karbonhidrat deposu yüksek olan tatlılar, elbetteki zayıflamak için devam ettirmeye çalıştığınız diyet listesinin sonucunu alt üst etmeye yetebilir. Ancak her tatlı değil! Kalorisi düşük olup da sağlıklı yollarla evde kendinizin yapabileceği ufak tatlı kaçamakları ile hem kendinizi mutlu edebilir hem de formunuzu koruyabilirsiniz. Tıpkı evde tatlı pişirirken dikkat edeceğiniz bazı hususlar olduğu gibi çikolata tüketirken de ölçünüzü bilemiyorsanız max 3 minik tablet kadar tüketmelisiniz. (Bitter çikolatası olmak kaydıyla) Ağır şerbetli tatlılardan olabildiğince kaçınılmalı buradaki ölçüde en fazla 2-3 ayda bir miktarıdır.

Ara ara tüketebileceğiniz en ideal diyet tatlısı elbette hafif mi hafif olan sütlü tatlılardır. Orta boy bir sütlü tatlı seçimi tercih edilebilir. Tatlı yemeden durabilirim diyorsanız aniden bastıran tatlı isteğini meyveli yoğurt, muz, keçi boynuzu katılmış sağlıklı yoğurt ile karşılayabilirsiniz.

SABAH AÇ KARNINA TATLI YEMEK KİLO ALDIRIR MI?

Sabahleyin aç iken tüketilecek olan bir tatlı için vücudumuz, ani yükselen kan şekerini düşürmek için daha fazla insülin hormonu salgılar. Bunun beraberinde ise açlık ve yemek yeme isteği artacaktır. Dolayısıyla karnınız aç iken yiyeceğiniz tatlı doyma hissi yerine daha fazla acıkmanıza neden olarak kilo alımını tetikleyebilmektedir.

KİLO ALDIRMAYAN TATLI VAR MI? EN AZ KİLO ALDIRAN TATLI TARİFİ:

DİYETTE YENEBİLECEK EN HAFİF SÜTLÜ TATLILAR VE KALORİLERİ!

1 ORTA BOY PORSİYON TAVUK GÖĞSÜ: 120 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON ÇİKOLATALI MUHALLEBİ: 268 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON SÜTLAÇ: 268 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON SÜTLÜ İRMİK TATLISI: 262 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON KAZANDİBİ: 201 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON ÇİKOLATALI PUDİNG: 132 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON GÜLLAÇ: 143 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON  MUHALLEBİ: 233 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON KEŞKÜL: 273 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON KADAYIFLI MUHALLEBİ: 199 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON SÜT HELVASI: 350 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON SUPANGLE: 159 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON MAGNOLİA: 746 KCAL

DİYETTE ASLA TÜKETMEMENİZ GEREKEN EN KALORİLİ TATLILAR:

1 ORTA BOY PORSİYON CEVİZLİ BAKLAVA: 456 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON EV BAKLAVASI: 498 KCAL

1 ORTA BOY PORSİYON FISTIKLI BAKLAVA: 432 KCAL

1 HAVUÇ DİLİMLİ BAKLAVA: 450 KCAL

2 DİLİM 1 PORSİYON KURU BAKLAVA: 240 KCAL

KİLO ALDIRMAYAN DİYET TATLI TARİFLERİ:

EVDE DİYET PUDİNG NASIL YAPILIR?

Diyet uygularken yapılan en büyük hatalardan biri belirli besinleri tamamen hayatınızdan çıkarmaktır. Fakat aslında yapmanız gereken sevdiğiniz besinleri diyet programınıza uyarlamaktır. Örneğin tatlı ihtiyacınızı kalorisi daha düşük ve sağlıklı tariflerle karşılayabilirsiniz.

İşte kilo aldırmayan diyet puding tarifi:

Malzemeler:

-3 su bardağı yağsız süt

-3 yemek kaşığı un

-3 yemek kaşığı mısır nişastası

-2 yemek kaşığı kakao

-Esmer şeker

Hazırlanışı:

Süt, un, nişasta ve kakaoyu bir tencereye koyarak çırpın. Orta ateşte kaynayana kadar karıştırın. Kaynadıktan sonra içine esmer şekeri ekleyin ve kaselere koyarak dolapta bekletin. Diyet pudingi yemekten sonra tüketebilirsiniz.

MAÇA ÇAYI VE MUZLU SOĞUK TATLI TARİFİ:

MALZEMELER:

2 tane orta boy muz
1 yemek kaşığı maça çayı tozu

YAPILIŞI:

Muzları güzelce soyup dilimledikten sonra soğumaları için buzluğa koyun. Birkaç saat beklettikten sonra buzluktan çıkarıp dilimlediğiniz ve artık donmuş olan muzları blender’a koyup kremsi kıvama gelinceye kadar karıştırın. Ardından içine bir yemek kaşığı maça çayı tozunu katın ve karıştırın.

DİYET BALLI YOĞURT TATLISI NASIL YAPILIR?

Bir kase yoğurdun içine isterseniz bal ya da pekmez karıştırarak yiyebilirsiniz. Bu sayede hem kalsiyum hem de tatlı ihtiyacınızı gidermiş olursunuz.

DİYET TATLIYA ALTERNATİF ATIŞTIRMALIK: BİTTER ÇİKOLATA KAPLI ÇİLEK

Bitter çikolata lifli yapısı sayesinde, uzun süre tok kalmanızı sağlar. Ayrıca kan şekerindeki dalgalanmaları önleyerek, ani açlık krizlerine engel olur. Ara öğünlerinizde 3 adetten fazla olmamak kaydıyla eritilmiş çikolataya batırılmış çilek yiyebilirsiniz.

HEM PRATİK HEM LEZZETLİ DİYET TATLI TARİFİ:

Tatlı yeme isteğini durduramayan ancak diyeti de bırakmak istemeyen kadınlar için en lezzetli ve pratik tarifi sizler için derledik. Kışın sevilen meyvelerinden olan elma sayesinde tatlı krizinin önüne geçerek, diyete kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. İşte diyet yapan kadınların gönül rahatlığıyla yiyebileceği elma tatlısı…

MALZEMELER

4 adet büyük elma
2 adet kuru incir
4-5 adet bütün ceviz
1 tatlı kaşığı tarçın
2 yemek kaşığı yulaf ezmesi
2 yemek kaşığı bal

YAPILIŞI

Fırın kağıdının üzerine yulafları yerleştirip rengi dönene kadar pişirin. Bu esnada elmaların içini güzelce oyun ve bir parmak kadar kalınlık bırakılır. Elmaların iç tarafı ceviz ve incir rondodan geçirilir. Rondodan aldıktan sonra karışıma tarçın ilave ederek 10 dakika boyunca tavda kavurun. İç harcı almaya doldurduktan sonra yulafları ekleyin ve üzerinde bal gezdirin.

Afiyet olsun…

TATLI ERİTME YÖNTEMİ! GÖBEK VE BASEN ERİTEN KÜR NASIL YAPILIR? TATLI YEDİKTEN SONRA ERİTMEK İÇİN KÜR

Her kadının şikayetçi olduğu basen ve göbek yağlarından, mutfağınızdaki malzemelerle kurtulabilirsiniz. Çünkü sirke, içerisindeki maddeler sayesinde metabolizmayı hızlandırır ve kilo vermeyi kolaylaştırır. Özellikle egzersiz ve diyet uygulayanların kullandığı bu kür, bölgesel olarak zayıflamanızı sağlar. İşte basen ve göbek yağlarını eriten kür tarifi:

Malzemeler:

-1 bardak ılık su

-1 tatlı kaşığı bal

-2 tatlı kaşığı sirke

Hazırlanışı:

Suyun içerisine bal sirkeyi ekleyerek iyice karıştırın. Hazırladığınız kürü günde üç kez ve yemeklerden önce tüketin. Düzenli tükettiğiniz takdirde basen ve göbek bölgenizdeki yağların azaldığını göreceksiniz.

Evde durduğunuz süre kilo alıyorsanız ve kendinize bir an önce sağlıklı beslenme programı oluşturmak istiyorsanız, karantina günlerinde kilo kontrolünü sağlayacak beslenme önerilerimiz sizlerle! Can sıkıntısından neden yemek yenir? Duygusal açlık nedir, belirtileri neler? Evde neden kilo alınır? Evde kilo almamak için ne yapılmalı? Sağlıklı beslenme önerileri:

Gün içerisinde yoğun bir iş temposuna sahip olmayarak vaktinin bir çoğunluğunu evde geçiren kimseler, bir anda can sıkıntısından kendini yemek yerken bulabilir. En temel ihtiyaçlarımız arasında olan yeme- içme dürtüsü açlık olmadığı zamanlarda da psikolojik olarak kişiyi sürekli bir şeyler atıştırma isteğine itiyor olabilir. Mutsuzluk hissine kapıldığınızda, canınız sıkıldığında ya da aklınıza bir şeyleri takıp stresten kendinizi yemeğe verdiğinizde ihtiyacınız olmamasına fazla kilo alımına yol açabilirsiniz. Kilo artışına bağlı olarak estetik görünümünüz değişecek ve istediğiniz fit görünüm bozulacağı için kendinizi daha da kötü hissetmeye başlayacaksınız. Peki bu kısır döngüden nasıl çıkacaksınız? Özellikle de Koronavirüs salgınının kol gezdiği şu günlerde tedbir amaçlı kendini eve kapatan kimselerin uğraşacakları fazla meşgaleler olmayacağı için sürekli yemek yemek ile haşır neşir olması kısa zamanda obezite riskini beraberinde getirebilir. Karantina günlerinde kilo kontrolsüzlüğü yaşanmaması için nelere dikkat etmek gerekir? Can sıkıntısından yemek yiyenler dikkat! Bu haberimiz en çok sizleri ilgilendiriyor… Öncelikle can sıkıntısından neden yemek yeriz gelin ona bakalım:

CAN SIKINTISINDAN NEDEN YEMEK YENİR? CANINIZ SIKILDIĞINDA YEMEK YİYORSANIZ…

Ev içerisinde dolanıp dururken çoğu zaman buzdolabı önünde turlayıp defalarca kez dolabın kapağını açıp açıp kapatabilirsiniz. Ve her açıldığında ufak tefek ağza atılan atıştırmalıklar karnınız aç değilken bile sürekli ağzınıza bir şeyler atma isteğinizi durduramayabilir. Sıkıntıdan yemeğe sarma hali veya TV karşısında film seyrederken elin boş durmaması kısa zamanda kilo alımına yol açmaktadır. Kişi aç olmasa dahi yemek yemeyi o an oyalayıcı bir meşgale olarak görür.

Evde yapacak iş bulamamak, sıkıntı gidermek, yemek yemekle yememek arasında gidip gelmek gibi durumların beraberinde diyet yapma isteği gelse bile ertesi günlere geciktirilir. Konuyla ilgili araştırmalardan elde edilen bilgiler ise normalin üzerinde gelen yeme isteğinin neredeyse tamamına yakını duygusal faktörlere bağlıdır. Peki duygusal açlık nedir?

DUYGUSAL AÇLIK NE DEMEK? DUYGUSAL AÇLIK BELİRTİLERİ NELER?

Sıkıntı, stres, aile baskısı veya travmatik olaylar sonucunda görülen yeme isteğindeki artış duygusal açlık olarak ifade edilmektedir. Kişiye gelen mutluluk hissi bile duygusal yemeyi tetikler. Bu kişiler yemek yemeyi kaçış yolu, eğlenme, rahatlama gibi durumlarda araç vazifesi olarak kullanabilir. Yemek sırasında kişi haz alır fakat sonrasında pişman olarak kendini suçlar. Duygusal açlığını yemek yiyerek çözmeye çalışanlarda obezite riski ve buna bağlı depresyonlar görülebilir.

DUYGUSAL AÇLIK BELİRTİLERİ:

Etrafta yemek yiyen kimseler varsa aç olunmasa bile yemek yeme,
•Boş zamanlarda ve can sıkıntısında gelen atıştırma isteği,
•En çok sevilen yemek yenilmediğinde üzülme,
•Kendini kandırmak için yemek ile oyalanma,
•Gecenin bir vakti kalkıp abur cubur yeme isteği.

KARANTİNA GÜNLERİNDE KİLO KONTROLÜ NASIL SAĞLANIR? EVDE KİLO ALMAMAK İÇİN…

Dünya çapında görülen ölümcül tehlike olan salgın koronavirüse karşılık Sağlık Bakanı ve uzmanların evdekalın çağrısı doğrultusunda dışarı çıkmayan kişilerde göz önünde bulundurulması gereken bazı önemli kriterler var. Bunlar günlerce evde kalırken hem hareketsizliğin artması hem de sağlıksız yiyecek ve içeceklerin tercih edilmesi ile kilo alımının görülebileceğidir. Peki karantina günlerinde ham kilo almadan hem de bağışıklık sistemini güçlendiren beslenme nasıl gerçekleştirilebilir?

Bu konuyla ilgili uzmanlar, koronavirüsten korunmak için güçlü bir bağışıklık sisteminin önemini vurgularken, sağlıklı ve dengeli beslenme ile düzenli uyku saatinin faydalı olacağını söylüyor.

HAZIR GIDALARI TERCİH ETMEYİN!

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, “Yeterli uyku (günde 7-8 saat),stresten uzak durmak, egzersiz yapmak, hijyen kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak özetle sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ilk basamakta yapmamız gerekenler arasında yer alır. Düzenli ve dengeli beslenmeye, yani yeterli sıvı almaya, kaliteli protein, doğal sebze, meyve, tam tahıl, bakliyat, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin beslenmeye çalışmalıyız. D vitamini, çinko, omega-3 içeren destekler ile doğal C vitamini işe yarayabilir. Bunun dışında ellerin sık sık yıkanması, yabancı yüzeylerle temas sonrası ellerin hiçbir şekilde yüze, ağza ve gözlere temas ettirilmemesi önerilir” dedi.

EVDE SAĞLIKLI VE DENGELİ BESLENME İÇİN ÖNERİLER

– Virüs gibi salgın hastalıklardan korunmak için güçlü bir bağışıklık sistemi gerekir. Bunun içinde güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlamak en doğrusudur. Alerjiniz yoksa günlük 1 adet yumurta yenilmelidir. Bu esnada tam tahıllı besinleri tüketmeyi de unutmamalısınız. Beslenme programlarınıza ekleyebileceğiniz yağlı tohumlar da sizin için faydalı olacaktır.

– Badem, yer fıstığı, ay çekirdeği, fındık gibi bu tohumlar bağışıklık sistemini güçlendiren E vitamini bakımından zengindir. Tek besin türüne odaklanmadan renli ve çeşitli beslenmeye özen gösterilmelidir.

– Akşam sofranızda yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi lezzetli yiyeceklere yer verilebilir. Ayrıca haftada en az 2 kez omega-3 bakımından zengin olan balıklar yenilebilir. En az 2-2,5 litre su içmeyi de sakın ihmal etmeyiniz.

Ülkemizde her 1000 doğumdan 1’inde görülen Anensefali hastalığıyla beraber bebeklerde çok ciddi doğumsal anomaliler gelişebilmektedir. Beynin gelişmemesi sonucu ortaya çıkan Anensefali nedir? Bebeklerde ve çocuklarda Anensefali nasıl ortaya çıkar? Anensefali belirtileri neler? Anensefali neden olur? Anensefali ile doğan bebekler yaşar mı?

Hamilelik döneminde anne adaylarının karnındaki bebeklerinin beyin ve kafatası bölümlerinde oluşan birtakım hasarlar nedeniyle ortaya çıkan anensefali, tıp literatüründe doğumsal bir bozukluk olarak nitelendirilmektedir. Anensefali teşhisi koyulmuş bir bebeğin fiziksel görünümünde meydana gelen değişiklikler diğer sağlıklı bebeklere göre oldukça ayırt edici özelliktedir. Anensefali teşhisi ile doğan bebekler, kafalarının bir kısmı açık olarak ya da beyin gelişimi tamamlanmadan dünyaya gelirler. Ender olarak görülebilen bu ciddi sorun anne-baba adayının ilişki sonrasındaki döllenmeden 23-26. günler diliminde başa yakın olan bölümde nöral tüpün kapanmasındaki bozukluk ile beraber meydana gelir. Beyin, kafatası ve kafatası derisinin çoğunluğunun mevcut olmaması yani yokluğu söz konusu olan Anensefali ile ilgili bilinmesi gereken önemli noktaları sizler için aktarmaya çalıştık. Anensefali hastalığıyla ilgili merak edilen tüm detaylar haberimizde…

ANENSEFALİ NEDİR? ANENSEFALİ HASTALIĞI NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?

Bebeğin beyin ve kafatasının bir bölümü yahut tamamının gelişmemesi sonucunda ortaya çıkan ciddi bir doğum anomalisi olan anensefali ne yazık ki bebeklerde ölüme kadar gidebilen çok ciddi bir sorundur. Hamilelik döneminde iken anne karnında ya da doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde yaşamını yitirme durumları olan bu bebeklerde hastalığın tanısı hamileliğin 1. trimesterını atlattıktan sonra yani ilk üç aydan sonra ortaya çıkar.

ANENSEFALİ BELİRTİLERİ NELERDİR? ANENSEFALİ HASTALIĞI NASIL ANLAŞILIR?

Anensefali tanısı koyulmuş bebeklerin dış görünümlerinde gözleri tamamen dışa çıkık olduğundan ‘kurbağa çocuk’ ifadesi geçmektedir. Anensefalinin görülmemesi için hamilelikten en az 1 ay öncesinde Folik asit takviyesine başlamak gerekir. Bebeklerde anensefali hastalığını ele veren başlıca belirtiler şunlardır:

Kafatasının birazının  ya da tümünün olmaması,

Körlük ve sağırlık gibi durumlar,

Yüz şeklinde birtakım anormallikler,

Kalp sıkıntıları anensefali hastalığının yaygın belirtisidir.

ANENSEFALİ İÇİN HANGİ ÖNLEMLER ALINABİLİR?

Nedeni tam olarak kesinleşmese de uzmanlar bu rahatsızlığın genlerden ya da ağır çevresel etkenlerden dolayı görüldüğünü öne sürmektedir. Eğer çiftler çocuk sahibi olmayı düşünüyorlarsa, hamilelik döneminde kadınlar her gün 400 mcg kadar folik asit bakımından zengin olan besinler tüketilmelidir.

ANENSEFALİ NE ZAMAN TESPİT EDİLEBİLİR?

Anensefali rahatsızlığı, hamilelik döneminin özellikle de 3 ve 4. aylarında kolaylıkla teşhis edilebilir. Kimi zaman doğum sırasında da öğrenilebilmektedir.

Açlık hissettiğiniz anlarda düşük kalorili yiyecekleri tüketerek formunuzu koruyabilirsiniz. En fazla 100 kalorilik değeri olan besinleri sizler için düzenledik. 100 kaloriden daha az olan yiyecekler neler? Az kalorili doyurucu yiyecekler neler? Az kalorili sağlıklı atıştırmalıklar neler? Kalorisi az olan sağlıklı yemekler…

Fazla kilo almak istemiyor ve bunun içinde beslenmenizde yediklerinize dikkat etmeye çalışıyorsanız, diyet listenizde yer alan besinleri gözden geçirmenizde fayda var. Yerken kendinizi mutlu hissettiğiniz ama sonradan kilo aldırdığı için pişman olduğunuz yiyecekleri hayatınızdan çıkartarak sağlığınız için az kalorili besinlere yer vermelisiniz. Kalorisi yüksek olan yiyecekleri yiyip obezite olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmak yerine daha düşük kalorili ve doyurucu yiyeceklerle beslenerek hem sağlığınızı hem fit görünümü koruyabilirsiniz. Sağlıklı ve doğal yollarla kilo vermek isteyen kadınların evlerinde uyguladıkları düzenli egzersizlerin yanı sıra vücutta yağ depolamayacak hatta yağ yakıcı vazifesi görerek kilo vermeyi kolaylaştıran sağlıklı gıdalara yönelim olmalıdır. Hızlı ve sağlıklı zayıflamaya yardımcı olarak karnı tok tutan düşük kalorili gıdalarla doğru bir diyet programında ilerleyebilirsiniz. Kalorisi az olan en doyurucu yiyecekler neler? Az kalorili besinler hangileri? Karnı tok tutan az kalorili gıdalar listesi…

AZ KALORİLİ DOYURUCU YİYECEKLER! KALORİSİ AZ OLAN SAĞLIKLI ATIŞTIRMALIKLAR…

Bizde bunun için düşük kalorili aynı zamanda da açlık hissinizi yatıştıracak olan yiyecekleri sıraladık.

100 kalori (kcal) altındaki besinleri ara öğünlerinizde tüketerek fazla kalori alma durumunun önüne geçebilirsiniz. Peki 100 kaloriden daha az olan besinler neler?

EN FAZLA 100 KALORİLİK YİYECEKLER:​

25 tane kavrulmuş tuzsuz antep fıstığı – 85 kalori 
1/3 fincan barbunya konservelik – 85 kalori 
1/3 fincan ayıklanmış bakla – 65 kalori 
1 kaşık az yağlı dondurulmuş yoğurt – 85 kalori 
3 yemek kaşığı kızılcık sosu – 75 kalori 
70 gram ızgara somon – 99 kalori 

3 yemek kaşığı kavrulmuş, tuzsuz soya fıstığı – 80 kalori 
2 su bardağı karpuz – 90 kalori 
1 tatlı kaşığı tereyağı ile 2 su bardağı patlamış mısır – 95 kalori 
2 çay kaşığı doğal fıstık ezmesi – 65 kalori 
1 su bardağı saf kabak – 85 kalori 
1 su bardağı taze kırmızı ahududu – 65 kalori 
1 yemek kaşığı bal ile 1 fincan yeşil çay – 65 kalori 
1 fincan domates suyu – 50 kalori 
10 adet normal patates cipsi – 75 kalori 
1 büyük yumurta – 75 & 80 kalori 
1 fincan yabanmersini – 85 kalori 
20 gram çedar peyniri – 90 kalori 
1 fincan brokoli ve 3 kaşık yoğurt – 95 kalori 
Yarım fırınlanmış patates ( orta boy )– 85 kalori 
1 orta boy kabuklu elma – 70 & 75 kalori 
13 tane badem – 90 kalori 
1 küçük boy yulaflı kurabiye – 65 kalori 
2 yemek kaşığı keten tohumu yağı – 80 kalori 
2 orta boy kivi – 95 kalori 
1 fincan kavrulmuş kuru soğan (1 yemek kaşığı zeytin yağında) – 90 kalori 
1 şerit şekersiz sakız- 5 kalori 
2 orta boy incir – 75 kalori 
Yarım fincan yağsız meyveli yoğurt – 75 kalori 
2/3 su bardağı nar suyu – 90 kalori 
1 dilim tam tahıllı ekmek – 65 kalori 
1 fincan az yağlı sebze çorbası – 90 kalori 
1 küçük fırınlanmış tatlı patates – 55 kalori 
18-20 gram bitter çikolata – 95 kalori

Kış aylarının olmazsa olmazı olan kestaneler hem sağlıklı hem lezzet verici olması nedeniyle herkes tarafından sevilerek yenen bir yiyecektir. Kestanenin saymakla bitmeyen bu faydalarından bebeklerinin de yararlanmasını isteyen annelerin bebeklerde kestane tüketiminde dikkat edecekleri bazı noktalar mevcut. Bebeklere kestane ne zaman verilir? 1 yaşından küçük bebeklerde kestane hangi sağlık sorunlarını gösterir? Bebeklere kestaneli muhallebi nasıl yapılır? Kestane bebeklerde alerji ya da gaz yapar mı? Bebeklere kestane balı verilebilir mi? Saraçoğlu’ndan kestanenin saymakla bitmeyen faydaları…

Tadını damakta bırakan enfes lezzetlerden biri olan kestane, neredeyse herkesin en sevdiği yiyeceklerin başında gelir. Evde tavada ya da ocakta kolaylıkla pişirilebildiği gibi dışarıda hazır olarak da satılan kestaneler, doğru ve uygun tüketimi ile sağlığa fayda sağlamaktadır. Damak zevkine göre ister çiğ ister kavrulmuş olarak tüketilen kestane fazla miktarda yenildiği zaman bağırsaklarda birtakım sağlık problemlerine yol açabiliyor. Kabızlığı tetikleyerek rahatsızlık verici bir duruma sebep olabilen kestane kış mevsiminde oldukça sık tüketilen yiyecekler arasında yer alabiliyor. Yaz aylarına göre daha yavaş çalışmaya başlayan metabolizma, fazla miktarda yenen kestaneyi sindirmede sıkıntı oluşturabilir ve kolay yoldan kilo alımına yol açabilmektedir. Bu nedenle uzmanlar, günlük en fazla 100 gram kadar kestane yenebileceğini söylüyor. Peki biz yetişkinlerin severek tükettiği kestane bebeklere ve çocuklara yedirilebilir mi? Bebeklerde kestane tüketimi nasıl olmalı? Evde en sağlıklı kestane nasıl pişirilir? Kestanenin faydaları neler? İşte kestane tüketimi ile ilgili bilinmesi gerekenler…

KESTANE BEBEKLERDE ALERJİ YAPAR MI? BEBEKLERDE KESTANE GAZ YAPAR MI?

Yetişkinlik döneminde bile zaman zaman kabızlığa neden olan kestane, alerjik besin grubu içerisinde yer alır. 1 yaşından sonra doktor onayı ile bebeğe verilebilecek olan kestane tüketiminin dışında bir de ismini sıklıkla duyduğumuz kestane balı var. 1 yaşından küçük bebeklerde normal bal bile tüketilmemesi gerekirken kestane balını da elbette vermemek gerekir. 1 yaşından sonra suda kaynatılarak verilebilir.

Kestane tüketimi bazı bebeklerde gaz, ishal ve mide problemlerine yol açabilir, bu anlamda dikkatli olmakta fayda vardır.

KESTANE VE KESTANE BALI BEBEKLERE VERİLEBİLİR Mİ? KAÇ AYLIK BEBEK KESTANE YİYEBİLİR?

Faydalarını saymakla bitiremediğimiz kestane tüketiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta fazla tüketildiğinde bazı sağlık sorunları da peşinden getirebileceğidir. Yeterli miktarda tüketildiğinde faydası dokunan kestane yetişkinlerin haricinde bebeklere ve çocuklara verildiği zaman ishal ya da gaz problemleri görülebiliyor. Bu nedenle uzmanlar kestanenin alerjik besinler grubunda olduğunu belirterek, 1 yaşından küçük bebeklere kestanenin ve kestane balının yedirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Faydalarından yararlanabilmek için 1 yaşının doldurulması gerektiğini savunan uzmanlar, kestaneyi suya atıp kaynattıktan sonra blenderdan geçirerek ya da çatalla ezerek bebeklere yedirilebileceğini vurguluyor.

BEBEKLER İÇİN EVDE KESTANELİ MUHALLEBİ NASIL YAPILIR?

+1 YAŞ SONRASI İÇİN KESTANELİ MUHALLEBİ TARİFİ:

MALZEMELER:

200 gr. kestane
500 ml süt (yarım litre ya da 2 su bardağı)
500 ml.su (yarım litre ya da 2 su bardağı)
2 çorba kaşığı pekmez
2 çorba kaşığı un (yulaf, pirinç vb. unlar olabilir)

ÜZERİNE:

Ceviz

YAPILIŞI:

Kestaneleri güzelce ayıkladıktan sonra soyulmuş kestaneleri su ve sütün içinde haşlayın. Kestanelerin piştiğinden emin olduktan sonra biraz ılık su ile karıştırarak pürüzsüz kıvam elde edin ve un ilave edin. Karıştırmaya devam edip muhallebi kıvamı elde ettikten sonra ocaktan alıp pekmez koyup blenderdan geçirin. Kaselere alıp soğumasını bekledikten sonra  dövülmüş ceviz ekleyip muhallebiyi hazır edin.

KESTANENİN FAYDALARI NELER? KESTANE NEDEN TÜKETİLMELİ?

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, kış aylarında severek yenen kestanede günlük tüketim miktarını aşmamak kaydı ile yemenin sağlık açısından olumlu etkileri olduğunu açıkladı. Damakta bıraktığı nefis tadıyla gönüllerde taht kuran kestanenin yaygın olarak bilinen faydaları şu şekildedir:

– B1, B2 ve C vitamini bakımından oldukça zengin olan kestane besleyici değerlere sahiptir.

– Stresli durumlarda tüketildiğinde pozitif bir ruh hali verir, sakinleştirir.

– Kansızlığa iyi gelerek kandaki dolaşımın artmasına yardımcı olur.

– Felç geçirme riskini epey oranda azaltır.

– Oluşabilecek mide problemlerinin önüne geçmede etkilidir.

– Vücudumuzdaki kırmızı kan hücrelerinin çoğalmasını sağlar.

– Kolesterol seviyesini dengede tutar.

EVDE KESTANE NASIL YAPILIR? SAĞLIKLI KESTANE TARİFİ:

AT KESTANESİ NE İŞE YARAR? AT KESTANESİNİN YARARLARI: