Şunun için etiket arşivi: sarımsağın faydaları

En eski çağlardan beridir tüketilen sarımsak, güçlü doğal bir antibiyotiktir. Hem pişmiş hem de çiğ olarak tüketildiği gibi çayı olarak da kullanılan sarımsak hakkında merak edilenleri araştırdık. Özellikle üst dolunum yolları enfeksiyonları için en doğal ilaç olarak görülen ve neredeyse tüm uzmanlar tarafından bağışıklığın güçlenmesi için önerilir. Peki Sarımsak çayının faydaları nelerdir?

Bal, limon, zencefil gibi malzemelerin de eklenip elde edilen sarımsak çayı, Anadolu topraklarında yüzyıllardır en doğal ilaç olarak tüketilmektedir. Soğuk algınlığı hastalıklarında tercih edilen sarımsak çayı, burun tıkanıklığı ve kuru öksürük gibi durumları da ortadan kaldırır. Allium Sativum olarak bilim literatüründe yer alan sarımsak toprak altında yetişir. İçeriğindeki güçlü minareller sayesinde güçlü bir kokusu vardır. Soğan gibi yeşil kısmı toprak üstüne çıkar. Yabani soğan ve pırasanın akrabası olan sarımsak yemeklerin vazgeçilmesidir. Bunun aynı sıra yapılan araştırmalarda doğanın insanoğluna sunduğu en güçlü antibiyotiktir. Bazı ilaçlara ham madde olarak eklenen sarımsak çay olarak da tüketilebilir. Ülkemizde en sağlıklı sarımsak Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunur. 33 kükürt bileşeni içeren sarımsak 17 çeşit aminoasit barındırır. Güçlü antiseptik işlevini sayesinde vücuda giren virüslerin etkisini kolayca yok eder. 

SARIMSAK ÇAYININ FAYDALARI NELERDİR?

– Güçlü bir antiseptik ve antioksidana sahip olan sarımsak, limon zencefil ve balın buluşmasıyla daha da güçlenir. Enfeksiyonlara karşı vücudu koruyan bir çaydır. Soğuk algınlığı sürecinde sürekli olarak tüketilmesi tavsiye edilir. 

– Sarımsak çayı, aynı zamanda kan basıncını düşürür. Kanın içindeki iltihabı temizleyerek kötü kolesterol seviyesinin yükselmesini önler. 

– Kadınlarda sıklıkla yaşanan vajinal akıntı ve vajinal mantar enfeksiyonunun yaşanmasını engeller.

– Mide duvarını güçlendirerek reflü ve ülser oluşuma riskini azaltır. Kusma ve bulantı gibi hastalıkların yaşanmasının önüne geçer.

– Sinir sistemindeki hücreleri güçlendirerek beyin fonksiyonunun güçlendirir. Unutkanlık gibi ileri yaş hastalıkların riskini azaltır.

– Vücudun direncini artırdığı gibi enerjisini de yükseltir. Yorgunluk uykusuzluk gibi hastalıkları önler. 

– Bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerden ilkidir. Bu sayede ani hararetlerin yaşanmasını azaltır.

– Rahimde oluşan kistlerin hormonal bozukluğa neden olmadan vücuttan atılmasını destekler.

– Sindirim sisteminin daha fonksiyonlu çalışmasını sağlar. Böylece kilo vermede yardımcı olur. 

Bağırsaklardaki atıkların dışkıyla çıkmasını sağlar. Aynı işlevi böbreklerde de yaparak taş kum oluşumunun önüne geçer. 

SARIMSAK ÇAYI NASIL YAPILIR?

Kaynayan bir buçuk su bardağı suyun içine kıyılmış bir diş sarımsağı ekleyin. Bir iki dakika sonra içerisine bir çay kaşığı kadar limon suyu ve bir dilim zencefil ekleyin iki dakika sonra ocaktan alın. Biraz ılıktıktan sonra içerisine yarım çay kaşığı bal ekleyip tüketin.

SARIMSAK ÇAYI NE ZAMAN İÇİLMELİ?

Kronik rahatsızlığı olanların mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir. Gribal enfeksiyon sürecinde tüketilebilir. Uluslararası sağlık örgütleri sarımsağın herhangi olumsuz bir yönünün olmadığı ancak aşırı tüketildiğinde mide hastalıklarını tetikleyebileceğini söyler. 

Nadiren ortaya çıkan et yiyen bakteriye yakalananların yüzde 30’u ölümle sonuçlanır. Bilimsel literatürde hastalığa neden olan nekratizan fassit yumuşak dokuların deformasyonuna neden olur. Peki et yiyen bakteri nasıl bulaşır? Et yiyen bakterinin belirtileri nedir ve tedavisi var mıdır? Hızla müdahale edilmesi gereken enfeksiyon vakalarından biridir. Dokuları bozduğundan organların kısa sürede iflasına sebep olur.

Et yiyen bakteriye bilim literatüründe nekrotizan fasiit denir. Kısa zamanda cilt ve kas yüzeyini kaplayan yumuşak dokuları yok eder. Nadiren görülmesine rağmen çok ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verir. Genellikle bu bakteriye yakalanan her 4 kişiden 1’i ölür. Kesin olarak bilinmese de sağlık örgütleri bu bakterinin, çiğ ya da az pişmiş deniz ürünlerinden bulaştığını vurguluyor. Ayrıca açık bir yaranın tatlı veya tuzlu su ile teması esnasında da bu bakteri vücuda bulaşabilir.

ET YİYEN BAKTERİ NASIL BULAŞIR?

Sürekli denize veya okyanusa açılanlar,

Deniz ürünlerinin bol tüketildiği yerler,

Etin iyi pişirilmediği yerlerde

Bağışıklığı zayıf kişiler,

Kronik rahatsızlığa sahip hastalar,

Açık yaralara sahip olanlar,

Viral enfeksiyon hastaları,

Ameliyattan çıkmış kişiler, et yiyen bakteriye yakalanma riskine sahiptir.

ET YİYEN BAKTERİNİN BELİRTİLERİ?

Bakteri vücuda bulaştıktan 24 saat içerisinde etkisini gösterir. 30 saatti geçtiği durumda ise şiddeti artar. Kızarık, morarma, şişmiş bölgeler, vücut ısısının 5 kat fazla olması, titreme, mide bulantısı, yeşil kusma ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir. Enfeksiyon vücudun her yerine oldukça hızlı yayılır. Bu durum da hastanın şok geçirmesine neden olur. Organ yetmezliğine bağlı ölüm meydana gelebilir.

ET YİYEN BAKTERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Et yiyen bakteri hastalığında erken teşhis çok önemlidir. Tedavi ne kadar erken başlarsa ölüm oranı o kadar azalır. Bulaşıcı olduğundan hasta yoğun bakıma alınarak antibiyotik tedavi süreci başlatılır. Ameliyat ve hiperbarik oksijen tedavisi ise enfeksiyonun vücutta ciddi sorunlar meydana getirmesi sonucunda uygulanır. Fakat bu hastalığın kesin bir tedavi yöntemi bulunamamaktadır. Yapılan araştırmalarda sarımsak ve soğanın bu hastalık için doğal yöntem olarak kullanabileceği uzmanlar tarafından önerilmiştir.

Et yiyen bakteri nadiren görünen bir hastalık olmasına rağmen bu enfeksiyona yakalanan insanların yüzde 30’nun ölümüne neden olur. Peki, et yiyen bakteri nedir ve vücudumuza hangi yolla bulaşır? Sizler için bu soruların yanıtlarını araştırdık. Ölümle sonuçlanan bu rahatsızlığın belirtileri ve nasıl korunması gerektiğine dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Et yiyen bakteriye bilim literatüründe nekrotizan fasiit denir. Kısa zamanda cilt ve kas yüzeyini kaplayan dokuları yok edebilecek bir etkiye sahiptir. Nadiren görülmesine rağmen çok ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verir. Genellikle bu bakteriye yakalanan her 4 kişiden 1’i ölür. Kesin olarak bilinmese de sağlık örgütleri bu bakterinin, çiğ ya da az pişmiş deniz ürünlerini yedikten sonra ortaya çıkabileceğini vurguluyor. Ayrıca açık bir yaranın tatlı veya tuzlu su ile teması esnasında da bu bakteri vücuda bulaşabilir.

YAKALANMA RİSKİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER

Sürekli denize veya okyanusa açılanlar,

Deniz ürünlerinin bol tüketildiği yerler,

Etin iyi pişirilmediği yerlerde

Bağışıklığı zayıf kişiler,

Kronik rahatsızlığa sahip hastalar,

Açık yaralara sahip olanlar,

Viral enfeksiyon hastaları,

Ameliyattan çıkmış kişiler, et yiyen bakteriye yakalanma riskine sahiptir.

ET YİYEN BAKTERİNİN BELİRTİLERİ?

Bakteri vücuda bulaştıktan 24 saat içerisinde etkisini gösterir. 30 saatti geçtiği durumda ise şiddeti artar. Kızarık, morarma, şişmiş bölgeler, vücut ısısının 5 kat fazla olması, titreme, mide bulantısı, yeşil kusma ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir. Enfeksiyon vücudun her yerine oldukça hızlı yayılır. Bu durum da hastanın şok geçirmesine neden olur. Organ yetmezliğine bağlı ölüm meydana gelebilir.

ET YİYEN BAKTERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Et yiyen bakteri hastalığında erken teşhis çok önemlidir. Tedavi ne kadar erken başlarsa ölüm oranı o kadar azalır. Bulaşıcı olduğundan hasta yoğun bakıma alınarak antibiyotik tedavi süreci başlatılır. Ameliyat ve hiperbarik oksijen tedavisi ise enfeksiyonun vücutta ciddi sorunlar meydana getirmesi sonucunda uygulanır. Fakat bu hastalığın kesin bir tedavi yöntemi bulunamamaktadır. Yapılan araştırmalarda sarımsak ve soğanın bu hastalık için doğal yöntem olarak kullanabileceği uzmanlar tarafından önerilmiştir.

Doğada bulunan en etkili antibiyotik olan sarımsak, çok ağır koku bıraktığından dolayı çoğu kişi tarafından tüketilmez. Ancak uzmanlar ilaçlardan bin kat daha faydalı olan sarımsağın gün içerisinde en az bir kez tüketilmesini tavsiye ediyor. Peki sarımsak tozunun faydaları nelerdir? Her sabah bir tane çiğ sarımsak yutarsanız ne olur? Araştırmalara konu olan sarımsak hakkında önceden hiç duymadığınız faydalarını derledik.

Sarımsak yüzyıllar öncesinde keşfedilmiş en sağlıklı besindir. Asya kıtasında yetiştirilen öncelerde tıbbı tedavilerde kullanılan sarımsak diğer kıtalara yayıldıkça kullanım alanı da genişlemiştir. Ülkemizde Kastamonu’da yetiştirilen sarımsağın birçok hastalığa faydası var. Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan raporda her insanın günlük tüketmesi gerek besin listesinin ilk sırasında alan sarımsağı çoğu insan kokusundan dolayı tüketmez. İçeriğinde selenyum, germanyum, kükürt, aminosit gibi minerallerin yanı sıra A, B1 ve C vitaminleri bulunmaktadır. Çok güçlü antioksidan özelliği olan sarımsak vücudun adeta yenilenmesini desteklerken hastalık ve kansere karşı vücudu koruyan etkili bir besindir. Bölünmeden çiğ bir şekilde yutulduğunda koku yapmaz. Ancak sarımsak içeriğinde asit barındırdığı için tüketmeden bir dahiliye doktorunda görünmekte fayda var. Çiğ ve pişmişinin yanı sıra toz halinde de tüketilir. Taze sarımsağı kurutup havanda dövdükten sonra elde edilir. Toz haline getirildiğinde içerisindeki yağı çıkan sarımsağın faydası iki kat artar. Ancak marketlerde hazır yapılan sarımsaklar ile evde yağılan sarımsakların faydası aynı değil. Bu yüzden alternatif tıp uzmanları evde yapılan sarımsak tozunu öneriyor. 

SARIMSAK TOZUNUN FAYDALARI NELERDİR?

HDL kolesterol yükselince damar yolları tıkanır bu da kalp hastalıklarına zemin hazırlar. Sarımsak tozu bu seviyenin dengelenmesini sağlayarak hastalıkların artmasını engeller.

Kan akışı çeşitli sebeplerden ötürü hızlanır. Bu da yüksek tansiyon, inme ve felce neden olur. Ancak sarımsak içerdiği anti-mikrobiyal sayesinde kan basıncını düzenleyerek bu gibi sağlık sorunlarının yaşanmasının önüne geçer. 

Çok güçlü bir iltihap söktürücü olan sarımsak, vücutta besin atıklarından ve mevsimsel virüslerden kaynaklı artan iltihabı atar. Bu işlemi yaparken idrar yollarını da temizler. 

Sülfür maddesi içeren sarımsak, bağışıklık sisteminin direncini artırır. Vücudunda yeteri miktarda vitamin ve mineral bulunmayan kişilerde bağışıklık sistemi çabuk çöker ve hastalıklara davetiye çıkarır. Bu yüzden uzmanlar sağlıklı bir kişinin bile antibiyotikten bile etkili olan sarımsak tozunu gün içerisinde tüketilmesini tavsiye eder.

Serbest radikaller metabolizmayı kötü etkiler. Yavaşlayan metabolizma vücuttaki enzimleri gerçekleştiremediğinden yağlanmaya sebep olur. Ancak sarımsak tozu bu sağlık sorununun oluşmasını engelleyecek güçlü bir doğal ilaçtır.

İnsülin direncinde ortaya çıkan dengesizlik şeker ve gizli şeker adında ciddi hastalıklara davetiye çıkarır. Sarımsak tozu buna da iyi gelir.

HER SABAH BİR TANE ÇİĞ SARIMSAK YUTARSANIZ NE OLUR?

Çiğ halde tüketildiğinde enfeksiyonlu hücrelerle daha etkili baş eder. Özellikle sindirimdeki serbest radikalli hücreleri temizlemede etkili olan sarımsak, mide ve bağırsak hastalıklarının yaşanma riskini azaltır.

Bazı besinler damar içerisinde yağ birikimine neden olur bu da zamanla damarların tıkanmasına sebebiyet verir ve kalp hastalıkları riskini artırır. Ancak sarımsak içerdiği trombositler sayesinde birikin bu yağların temizleyerek kalp damar sağlığını korur.

Kan hücrelerini dengeleyen sarımsak şeker, tansiyon ve kolesterol seviyesini dengeler. Yapılan araştırmalarda sarımsak çiğ halde tüketildiğinde vücuda karışma oranı daha hızlıdır. Bu yüzden veriği faydaları kısa zamanda gösterir.

Solunum yollarında sıklıkla yaşanan hastalıkları önlemenin en etkili yolu da sarımsaktır. Sarımsak bağışıklık sistemini güçlendirerek stres, yorgunluk, grip ve üst solunum yolu hastalıkları önler. 

Bir kaşık bal ile beraber tüketilen çiğ sarımsak mide asidini dengeler. Ayrıca ağız kokusunu önler. Bu bilgi çok az kişi tarafından bilinir. Ağız kokusuna genellikle yemek borusu, tükürük ve mide de biriken enfeksiyonlar neden olur. Bal sarımsağın kokusunun bastırarak yemek borusu, tükürük ve mide de biriken enfeksiyonlu hücrelerin sayısını azaltır. 

Vücudun genelindeki hücrelerin DNA yapısını koruyarak tümör oluşumu önler. Böylece kanser olma ihtimalini aza indirir. Bu özelli özellikle meme kanseri, akciğer ve bağırsak kanserlerinde etkilidir. Uzmanlar aile öyküsünde kanser olan kişilerin bol bol sarımsak tüketmesini öneriyor.