Şunun için etiket arşivi: Vedat Milor kimdir

Televizyon ekranlarında yaptığı programların yanı sıra sosyal medyayı da aktif olarak kullanan Vedat Milor yine bir anket sorusuyla takipçilerini ikiye böldü.

Gastronomi alanında Türkiye’de ve dünya çapında önemli bir isim olan Vedat Milor sosyal medya hesabından yaptığı anket ile takipçilerini ikiye böldü. Zaman zaman yaptığı anketlerle sosyal medyanın ve mutfak severlerin nabzını tutan Milor yine dikkat çeken bir soruyla gündeme geldi.

İKİ TATLI ARASINDA SEÇİM YAPMALARINI İSTEDİ
Vedat Milor, yaptığı paylaşımla, takipçilerine sütlaç ve baklava arasında kalsalar tercihlerinin hangisi olduğunu sordu.

“Bir lokantada güzel bir yemeğin ardından elinize tatlı menüsünü aldınız. Sadece iki tatlı var: Sütlü tatlıların en bilinenlerinden sütlaç ve şerbetli tatlıların olmazsa olmazı baklava” diyen Milor, takipçilerine şöyle sordu: “Sadece birini ısmarlayabilirsiniz. Genelde eğiliminiz hangisini ısmarlamak olurdu? Tekrar vurgulayalım. Sadece birini ısmarlayabiliyoruz. Sütlaç içinde baklava ısmarlamak da yasak.”

BAKLAVA DAHA ÇOK OY ALDI
Ünlü yazarın sorusu üzerine takipçilerinden kısa süre içinde cevaplar gelmeye başladı. Sosyal medyanın ikiye ayrıldığı ankette, çoğunluk tercihini baklavadan yana kullandı.

 

Uzmanların haftada en az iki kere tüketilmesi konusunda önerilerde bulunduğu deniz ürünlerindeki büyük tehlike gözler önüne serildi. 2007 yılında cıva zehirlenmesi geçiren ünlü gurme Vedat Milor da yaşadıklarını anlattı.

Parkinson, Alzheimer, beyin ve omurilik tümörleri gibi birçok nörolojik hastalığı beraberinde getiren ağır metal cıvanın en fazla dip balıkları ve midye, istiridye gibi kabuklu ürünlerde görüldüğünü söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, “İstavrit, hamsi gibi daha küçük balıklarda problem çok az. Bizim günlük olarak 0, 05 miligram civarından fazla cıva aldığımız takdirde vücudumuzda karaciğerimizde, böbreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor” dedi. 2007 yılında cıva zehirlenmesi geçiren Vedat Milor ise yaşadıklarını anlatarak, “Midye yemek, pil yemek gibidir. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırın” ifadelerini kullandı.

“DENİZDEKİ 1 BİRİM CIVA, BALIKTA 100 BİRİM OLARAK BİRİKİYOR”

Cıvanın inorganik bir madde olup deniz içindeki bakteriler ve mikroorganizmalar tarafından metil hale geldiğine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, “Asıl zehirli olan metil cıva. Balıklarda, diğer kabuklu canlılarda olan metil cıvadır. Denizde 1 birim cıva varsa 100 birime yakın cıva balıkta birikebiliyor” dedi.

“BÜYÜK BALIKLAR VE MİDYEYE DİKKAT”

Cıvadan uzun yaşayan büyük balıkların daha fazla etkilendiğini dile getiren Doğan, “Kılıç balığı 20 yıl, ton balığı da 5 yıla kadar yaşayabiliyor. Bunlarda biyokonsantrasyon dediğimiz bir sistem var. Balığın vücudunda bu cıva birikiyor. Dip balıklarında tehlike daha fazla ama yüzey balıkları ve hamsi, istavrit gibi küçük balıklarda tehlike daha az. Haftada 1 kere büyük balık tükettiğinizde problem yaşamayabilirsiniz. Yapmamız gereken haftada en fazla 1-2 kez balık tüketmektir. Biz kabuklu canlıları sindirim sistemiyle birlikte tükettiğimiz için onların iç organlarında cıva birikmesi daha fazla olabiliyor. İstiridye ve midye buna örnek verilebilir ama yengeçte çok fazla yok” diye konuştu.

VEDAT MİLOR: MİDYE YİYECEĞİNİZE PİL KEMİRİN

Tenis oynarken kendinde yavaşlama, ayaklarında karıncalanma ve dengesizlik hissettiğini belirten yemek eleştirmeni Vedat Milor, 2007 yılında cıva zehirlenmesi yaşadı. Ellerinin titremesinin cıva zehirlenmesinden kaynaklandığını tahmin ettiğini dile getiren Milor, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:

“Zamanında iyi tenis oynardım ama birden koşarken yalpalamaya başladım. Bir yavaşlık ve dengesizlik söz konusuydu. Ayak parmaklarımda garip hisler belirmeye başladı. Durup dururken acıyordu, katılaşıyordu, kaşınıyordu ve karıncalanıyordu. Kendi doktorum önce şeker hastalığından şüphelendi, onun testi yapıldı ama bir şey çıkmadı. Nörologa göründüm ve ağır metal testi yaptırdım. Cıva ve arsenik çıktı. Cıva denizden, arsenik ise pestisitlerden, meyve ve sebzelerden gelir.

Cıva özellikle bağışıklık sistemini etkiliyor ve belli bir eşiği geçince beyni de etkiliyor. Napolyon´un cıva zehirlenmesinden öldüğü söylenir. Özellikle midyede çok oluyor. Bir Türk doktoru `midye yiyeceğine, pil kemir daha iyi´ demişti. Bunu bilmiyordum. Vücuttan tamamen çıkmıyor, kalıcı hasarları olabiliyor. Bir süre deniz ürünü hiç yemedim. Hastalığım tam normale inmedi ama kabul edilebilir seviyelerde kaldı. Yurt dışında tarım bakanlıkları hangi deniz ürünlerinde ne kadar cıva olduğunu açıklıyor. Küçük balıklarda yok. Balıklar cıvadan zehirlenince kaskatı kesiliyor, onları avlamak daha kolay oluyor. Biz de onları yiyoruz. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırmakta fayda var”

VATANDAŞ CIVA RİSKİNDEN HABERDAR; KÜÇÜK BALIK TERCİH EDİYOR

İçinde ağır metal riski olduğunu bildiği halde haftada 1-2 kez balık tükettiğini söyleyen Muhtesar Sander, “Balıkları seçerek tüketiyoruz. Balık alırken üst deniz balığı olmasına dikkat ediyorum. Balığı da mevsimine göre tüketiyoruz” dedi. Balığı bazen 2 defa bazen de hiç tüketmediğini belirten Aydın Cinbat ise, “Bazı balıklarda cıva olduğunu biliyorum ama balık tüketiyorum. Denizdeki balıkta bunun az olacağını hatta olmayacağını düşünüyorum. Hamsi, istavrit ve çinekop tüketiyorum. Küçük balıklar genelde daha lezzetli ve sağlıklı oluyor” ifadelerini kullandı. En çok hamsi sevdiğini söyleyen Sebile Özgün ise, “Haftada 2 kere balık tüketiyorum. En çok hamsiyi seviyorum. Balığı alırken taze olmasına dikkat ediyoruz ve yeşilliklerle tüketmeye çalışıyoruz” diye konuştu.