Şunun için etiket arşivi: yasemin güzellik

Örgü saçlar hiçbir zaman modası geçmeyen aynı zamanda birbirinden farklı yerlerde kullanılabilecek saç modelleri arasında listenin en başında yer alıyor. Cool hem de zarif bir görünüme kavuşturan örgü saç modelleri arasında balıksırtı örgü modeli de yer alıyor. Peki görünüşte zor olan balıksırtı örgü kolay bir şekilde nasıl yapılır? Balıksırtı örgü yapmanın püf noktaları nelerdir? Detaylar haberimizde…

Örgü saç, yüzyıllardır kadınların severek kullandığı bir modeldir. Yıllar geçse de asla modası bitmeyecek olan saç örgülerinde birbirinden farklı çeşitler yer alıyor. Bunlardan biri de balıksırtı örgü. Görünümü muhteşem adeta inci gibi dizilmiş balıksırtı örgüyü yapmak sandığınız kadar zor değil. Balıksırtı örgünün pratiğini öğrendiğinizde sık sık yapmak isteyeceğiniz modelin hem püf noktalarını da hem de nasıl yapıldığını sizlerle paylaşıyoruz. Okulda,iş yerinde, arkadaşlar toplantısında, en özel davetlerde hatta düğün gününüzde bile kolaylıkla kullanabileceğiniz balıksırtı örgü modelinin en kolay yapımı sadece yasemin.com’da!

BALIKSIRTI ÖRGÜ NASIL YAPILIR?

Klasik balıksırtı örgülü saç modeli için öncelikle saçlarınızın ön kısmından bir tutamı alıp tarayın. Saçlarınız özellikle ördükten sonra çabucak bozulan yapıdaysa saçlarınıza örmeden sabitleyecek bir ürün kullanmalısınız. Ardından elinize aldığınız bu tutamı tepe noktasından başlayarak örmeye başlayın.

İlk önce tutamı 3’e ayırıp bir tutamı bir elinizle, diğer 2 tutamı diğer elinde tutun. Sonrasında 2 tutamın arasına tek tutamı alın.

Bu şekilde 2 kez ördükten sonra saçlarınızın geri kalan kısımlarından tutamları da örgüye katmaya başlayın.  Tüm saçınızı ördükten sonra saçının uç kısımları klasik 3’lü örgü şeklinde örüp lastik tokayla sabitleyebilirsiniz. 

ÇİFT BALIKSIRTI NASIL ÖRÜLÜR?

Öncelikle saçlarınızı ortadan ikiye ayırıp, her iki tutamı da klasik balıksırtı örgü adımlarına göre örmeniz çift örgüyü oluşturacaktır.Yalnız bu kez saçlarınızın tepe kısmından değil, yan kısmından başlamalısınız. 

Ünlü yıldızların da son dönemde sıklıkla tercih ettiği ve boxer örgü olarak da bilinen balıksırtı çift örgü saç modelinin parlak görünmesi, gün boyunca örgülerin dağılmadan sabit kalabilmesi için güçlü tutuşlu bir sabitleyici kullanmanız şart. 

Kadınlar saçlarındaki beyazları kapatmak ya da bazı dönemlerde saç rengi ile oynamak için belirli aralıklarla saçlarını boyatırlar. Ancak bazen seçtiğiniz boya rengi saçlarınızda istediğiniz etkiyi vermeyerek, görünüm olarak da çirkin olabilir. Oluşan bu görüntüyü kısa sürede yok etmek hem de saçlarınızdaki kimyasal boyayı akıtmak için hazırladığımız bitkisel yöntemleri kullanabilirsiniz. Haberin detaylarında saç boyasını akıtan doğal yöntemlere kolayca ulaşabilirsiniz.

Her kadın kuaföre giderken hayal ettiği ve beğendiği saçlara kavuşmayı ister. Fakat bu istediğiniz saç renkleri ya da modeller bazen teknik hatalar bazen de kişinin saç yapısından dolayı hayal kırıklığı yaşanacak sonuçlara neden olabilir. Bu durumu kurtarmak için yeniden saçı boyamak saçların yıpranmasına neden olurken aynı zamanda dökülerek azalmasını da sağlar. Beğenmediğini saç renginden kısa sürede kurtulmak istiyorsanız mutlaka kimyasalların dışında doğal yöntemleri denemelisiniz. Çünkü saç boyası saçı çok yıpratır. Üzerine yeniden kimyasal bir işlem yapmak saçlarınızın parlaklığının gitmesine aşırı dökülmesine neden olacaktır. Saç uzmanlarından aldığımız bilgilere göre saç boyasını akıtan yöntemleri sizlerle paylaşıyoruz.

BULAŞIK DETERJANI İLE SAÇ BOYASI AKITMA

MALZEMELER

3 yemek kaşığı karbonat
4 yemek kaşığı kepek önleyici içerikli şampuan
1 yemek kaşığı sıvı bulaşık deterjanı
Duş bonesi

YAPILIŞI

Bir kasenin içerisinde tüm malzemeleri güzelce karıştırın. Daha sonra saçlarınıza sürün. Ardından duş bonesi ya da streç filmle kapatın. 20 dakika beklettikten sonra ılık su ile durulayın.

2-3 gün bu yöntemi deneyin.

KARBONAT VE SİRKEYLE SAÇ BOYASI AKITMA

Bir kasenin içerisinde 2 yemek kaşığı karbonatı duru su ile karıştırın. Karışımı ıslak saçlarınıza güzelce sürün.

10 dakika kadar beklettikten sonra ılık su ile durulayın. Ardından sirke, su ve kokusunu sevdiğiniz bir esans yağ ile karıştırıp saçlarınıza dökün.

Bu karışımı sürdükten sonra saçlarınızı yıkamanıza gerek yok.

4 gün üst üste bu karışımı uygulayın.

EPSOM TUZU İLE SAÇ BOYASI AKITMA

Bir yemek kaşığı kadar karbonatı yine 1 yemek kaşığı epsom tuzunu 1 bardak suyun içerisinde karıştırın. Ardından saçlarınızın tamamına sürüp 20 dakika bekletin.

Beklettikten sonra saçlarınızı doğal içerikli bir şampuan ile yıkayıp, güzelce nemlendirin.

3 gün üst üste uyguladığınızda değişimi siz de fark edeceksiniz.

Yaz aylarında vücudumuz ihtiyacı olan D vitaminini bol bol karşılıyor. Bununla beraber özellikle tatile çıkanların en çok araştırdıkları konular arasında hızlı bronzlaşmak için ne yapılır ve kızarmadan bronzlaşmanın yolları nelerdir soruları var. Bugünkü yazımızda merak ettiğiniz bu soruların yanıtını araştırdık. Kısa sürede sağlıklı bir şekilde bronzlaşmak için yapılır? Kızarmadan bronzlaşmak için ne yapılmalı? öğrenmek için yazımıza göz atabilirsiniz.

Yaz geldiği zaman birçok kadının, özellikle de beyaz tenli kadınların akıllarına gelen ilk şey bronzlaşmak olur. Ancak açık tenli kadınlarda koyu renk pigmentleri az olduğundan dolayı güneşlenerek bronzlaşmak çok zor olur. İlk aşamada kıpkırmızı olup daha sonra kararırlar ama bu kararma bir türlü bronzluk derecesine gelmez. Sıcak havaların kendini yoğun bir şekilde gösterdiği şu günlerde doyasıya güneşlenmek ve yaz aylarının tadını çıkarmak isteyenler için hızlı ve sağlıklı bir şekilde bronzlaşmanın yollarını araştırdık.

ŞAPKA

Güneşlenirken en büyük dostunuz şapkanızıdır. Güneş gözlüğü yerine şapka tercih etmeniz gözlerinizi korumakla birlikte, güneşten gelen ışığın hipotalamus bezini uyarmasıyla melanin üretimini artırarak bronzlaşmanızda artı etki gösterir. Bu yüzden hem başınızı korumak hem de sinir bozucu gözlük izlerinden kaçınmak için şapka doğru bir korunma tercihi olacaktır.

GÜNEŞ YANIĞI NASIL GEÇER? Deniz sonrası yanıklar için kolay çözümler

ÖLÜ DERİLERDEN ARININ

Cildinizin üzerinde oluşan ölü deriler hızlı bronzlaşmanızın önünde engel oluşturur. Bir çok kozmetik firması tarafından sunulan cilt temizleyici aynı zamanda peeling etkili losyonlar sayesinde cildinizi ölü hücrelerden arındırmalısınız.

KAHVE YÖNTEMİ İLE BRONZLAŞMA

Hazırlayacağınız kahve kürünü cildinize sürerek evde doğal bir bronzluk için gereken her şeye sahip olabilirsiniz. Üstelik kahve kürü selülitlerinize de iyi gelecektir.

Malzemeler:

Bir fincan kahve tozu
2 çorba kaşığı zeytinyağı

Hazırlanışı:

Edindiğiniz kahve tozu ile birlikte zeytinyağını macun kıvamı elde edene kadar karıştırın. Bu karışımı yüzünüz, bacaklarınız ve kollarınız öncelikli olmak üzere tüm vücudunuza uygulayın. Bu karışım yaklaşık 15 dakika boyunca cildinize bırakın. Ilık su ile yıkayın.

LİMON İLE BRONZLAŞMA

Limon suyu cildin güneş ışığına duyarlılığını artırabileceğinden aynı yöntemi güneşlenirken uygulamanız önerilmemektedir.Uygulanması kolay olan bu yöntem, taze limondan sıktığınız limon suyunu cildinize uygulamanız ile yapılır. Bu uygulamayı yaptıktan sonra 15 dakika bekleterek ılık su ile yıkamanız önerilir.

VAZELİN İLE BRONZLAŞMA

Vazelin kuru olan bölgelerinizi nemlendirmek için oldukça ideal bir seçenektir. Bronzlaştırıcı kreminizi uygulamadan önce vazelin uygulayın. Böylece vazelin bronzerın cildinize daha iyi yayılmasını sağlayacak ve güzel bir bronzluk sağlayacaktır.

KIZARMADAN BRONZLAŞMANIN YOLLARI

Beyaz tenli ve hassas ciltli kişiler, güneşe çıkmadan önce çok dikkat etmelidir. Gün ışığından zarar görmemek için kısa aralıklarla güneşe çıkmalıdırlar.

Tatilin ilk zamanlarında, öğle saatlerinde dışarıda olmak yerine 5-10 dakikalık aralıklarla gün ışığına çıkılmalı ve bu süre tatil boyunca uzatılmalıdır.

Beyaz tenli kişilerde güneş yanıklarının oluşma riski diğer ciltlere göre daha fazladır. Bu yüzden 50 faktörlü güneş kremi kullanarak cildinizi koruyabilirsiniz.

Beyaz tenli kişiler saat 16:00’dan sonra 30 dakikayı geçmeyecek şekilde güneşlenmelidir.

Kumral tenli kişilerde güneşlenirken beyaz tenli kişiler kadar dikkat etmeli ve bronzlaşma süresini kademeli olarak arttırmalıdır.

Cildiniz zaman zaman bazı nedenlerden dolayı solgun, cansız ve bakımsız görünebilir. Bu durum hem günlük hayatınızı hem de özel günlerinizi etkiyecektir. Evde yapacağınız birkaç yöntem ile solgun, cansız ve bakımsız görünen cildinizi: parlak, sağlıklı ve bakımlı bir hale getirebilirsiniz. Peki cilt neden solgun görünür? Solgun cildi canlandıran öneriler neler? Soruların yanıtı sadece yasemin.com’da!

Solgun, cansız ve mat cilt, cildin üst katmanındaki ölü cilt hücrelerinin temizlenmesi sürecine verilen addır. Genellikle stres, yoğun tempo, aşırı makyaj sonrası oluşan bu durum farklı nedenlerden dolayı da oluşabilir. Bu nedenlerden bazıları da değişen hava koşulları, sert rüzgarlar, yaşa bağlı olarak gelen solgunluk, demir ve A vitamini eksikliği, deride kolajen ve elastik liflerin özelliğini kaybetmesi gibi durumlarda da cilt solgun, mat aynı zamanda cansız bir hal alabilir. Cildinizde oluşan problem zamanla göz altı morluklarının artmasıyla bile sonuçlanabilir. Ancak sizleri bu durumdan kurtaracak hem de cildinizi olduğundan daha sağlıklı görünmesine yardımcı olacak önerileri bir araya getirdik. Uykusuz, yoğun iş tempolu ya da cildinizi yorgun hissettiğiniz anlarda yapabileceğiniz önerileri haberimizin detaylarında bulabilirsiniz. 

LİMON SUYU

Limon suyu cilde parlaklık kazandırmak için doğal ve oldukça etkili bir yöntemdir. Limon, bol miktarda C vitamini içermesiyle bilinir. C vitamini, cildin melanin salgısını düzenleme konusunda çok etkilidir. Cilde doğal rengini veren madde melanindir. Ayrıca, limon suyunda bulunan sitrik asit, hücre yenilenmesine yardımcı olur. Limonu bir dilim kesin ve doğrudan yüzünüze veya vücudunuzun iyileştirmek istediğiniz başka bir noktasına sürün. Ya da bir parça pamuğu limon suyuyla ıslatarak cildinize uygulayabilirsiniz.

SOĞAN

Soğan sütü yıl boyu sağlıklı bir cilde sahip olmanızı sağlayacak harika bir üründür. Soğan sütü istenmeyen sivilce izlerini, lekeleri ve kırışıkları gidermek için yalnızca harici olarak uygulanmalıdır. Bir adet kırmızı soğanı mutfak robotunda püre haline getirin ve bir parça pamuğu ortaya çıkan süte batırın. Bu sütü doğrudan kırışıklıkların ya da lekelerin üzerine uygulayın. 10 dakika boyunca bekletin ve soğuk suyla durulayın. Uyguladığınız bölge tahriş olmuşsa yanma hissi duyabilirsiniz. Bu durumda cildinizin soğan sütüyle temasını kesmelisiniz.

SÜT

Sütteki laktik asitte banyo yapmak ölü hücrelerden kurtulmaya yardım ederek daha temiz ve yumuşak bir cildin ortaya çıkmasını sağlar. Laktik asit aynı zamanda parlaklık katma özelliğine sahiptir. Bu nedenle düzenli kullanıldığında lekelerin azalmasına ve cildin daha sağlıklı bir renk kazanmasına yardım eder. Ilık süte batırdığınız bir pamuğu kullanarak kendi “yüz maskenizi” yapın.

SALATALIK

Genellikle, cilt bakımı sırasında gözlerin üzerine dilimlenmiş salatalık koyulur. Salatalığın barındırdığı yoğun nem, yorgun göz kapaklarını dinlendirmeye ve rahatlatmaya yarar. Salatalık, aynı zamanda E vitamini ve doğal yağlar yönünden de zengindir. Bu da onu cildi parlaklaştırmak için kullanabileceğimiz ürünlerden birisi yapar. Salatalık cildinize güzellik ve ışıltı katacaktır. Ayrıca, cildinizi yumuşatır ve lekelerle kırışıklıkları yok eder. Tek yapmanız gereken bir adet salatalığı soymak, çekirdeklerini çıkarmak ve macun kıvamına gelene kadar mutfak robotundan geçirmektir. Bu macunu 20 dakika boyunca cildinizde bekletip durulayın. Sonuçları neredeyse anında fark edeceksiniz. 

Cildindeki bir türlü geçmek bilmeyen sivilcelerden şikayetçi olanlar genellikle ergenliğe bağlı ya da farklı sebeplerden ötürü her türlü yöntemi denese tamamen pürüzsüz bir cilde kavuşamamaktan yakınıyor. Oluşan tüm bu sivilce ve akneleri tamamen ortadan kaldırdığı söylenen aynı zamanda son zamanlarda adını çok duyduğunuz Roaccutane, hakkında merak edilen soruların hepsini sizler için yanıtladık. Roaccutane nedir? Nasıl kullanılır? Roaccutane yan etkileri nasıl geçer?Roaccutane öldürüyor mu? Roaccutane kullananlar nelere dikkat etmeli? İşte tüm bu soruların yanıtı yazımızdaç

Roaccutane; şiddetli aknelerin tedavisinde kullanılan ve içerisinde yoğun miktarda İzotretinoin bulunan bir ilaçtır. Cildin yağ aktivitesini baskılayan ve neredeyse durduran, karaciğerde sentezlenen, yüksek A vitamini barındıran bu ilaç, uzman doktorlar tarafından 12 yaşından sonra ergenlik çağına girmiş gençlerde ve bu yaş sonrası görülen yüzde tahribat ve estetik görünüş açısından sıkıntı yaşayanların yüzler için reçete edilir. Özellikle şiddetli baskı, ağrılı ve ateşli aknelerle başı dertte olanların bununla beraber yaygınlaşması ve iz bırakmaya başlamasını ortadan kaldıran Roaccutane ilacı, 10’ar kapsüllük dubleks (PVC/PVDC) blisterler halinde 30 adet yumuşak jelatin kapsül şeklinde yalnızca eczanelerde satılmaktadır.

ROACCUTANE NASIL KULLANILIR?

Roaccutane reçete edilmeden önce mutlaka bir dizi kan testi ve özellikle karaciğer enzimlerinin kontrollerinin yapılması gerekmektedir. İlk kullanılmaya başlandığında düşük doz alınarak ilaca karşı hassasiyet ya da yan etki gösterilip gösterilmeyeceği bu ilacı kullanmanın aşamalarından birisidir. Genellikle 70 kilogram ve bu kilonun altında olan kişilere 35 mg gibi bir doz verilir. İlacı kullanan kişiler kesinlikle aç karnına tüketmemelidir. Roaccutane kullanılmaya başlandıktan tam 1 ay sonra tekrar tahliller yapılıp, ilk yapılan kan testleri ile karşılaştırılır. Bu test sonucunda yüksek kolesterol ölçümleri yapıldığı sıklıkla bahsedilenler arasındadır. Tahlil sonuçlarınızda bir anormallik yok ise sivilcelerinizin de zamanla azaldığını görebilirsiniz. Roaccutane ile tedavi süreci yaklaşık 6 ay kadar sürebilir. Bu süreçte ilacın dozajı arttırılıp azaltılabilir. Tekrar bir dönem daha kullanabilmek için ise doktorun öngördüğü süre beklenmelidir.

ÖNEMLİ NOT: Eğer bu ilacı doktorunuz size önerdiyse kesinlikle dozunda kullanmaya özen göstermelisiniz. Bu ilaç kesinlikle hamileler için uygun değildir. Uzman doktor önerisi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

ROACCUTANE YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Roaccutane kullanmaya başlayan kişilerin en çok dikkat etmesi gereken noktalardan biri ilacın yan etkileridir. Olağanüstü yan etkileri bulunan bu ilaç, hakkında çıkan haberler de kullanacak kişilerin etkilenmesine neden oluyor. Özellikle “İngiltere’de İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu’nun yaptığı son araştırmaya göre, ülkede 2 yıl içerisinde akne tedavisinde kullanılan Roaccutane’a bağlı 20 ölüm gerçekleşti.” açıklamasından sonra tedaviyi alacakları endişelendirdi. O yüzden mutlaka uzman doktorlar kontrolünde ilaç kullanılmalı, sık sık tahlil yaptırmalısınız. Reçete ile satılan Roaccutane bilinen yan etkileri şu şekildedir;

Bazı hastalarda kendilerine zarar verme veya hayatlarını sonlandırma düşüncesi (intihar düşünceleri) içerisinde olmuştur, hayatlarını sonlandırmaya (intihar teşebbüsü) çalışmışlardır veya hayatlarını sonlandırmışlardır. Bu hastalar depresyondaymış gibi gözükmeyebilir.

Döküntü ve kaşıntı gibi alerjik reaksiyonlar oluşabilir. 

Aşırı terleme, kaşınma, deride hassasiyet, şişme, akma, akıntı, baş ağrısı, vücut kıllarında gözle görülebilir artış olabilir.

Üst solunum yollarında iltihap, boğazda yanma, hafif burun kanamaları, mide bulantısı ve kusma ile beraber gelen geçmeyen baş ağrıları görülebilir.

Diş etlerinde ağrı, kanama, hassasiyet, geçmeyen ağız yaraları meydana gelebilir. 

Sürekli uykusuz ve yorgun hissetme, kendiliğinden geçen, el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık, kas kasılması, halsizlik, sersemlik yan etkileri arasındadır. 

Bu ilacın en büyük yat etkileri; Ruhsal denge bozukluğu: sesler duyma veya gerçekte varolmayan şeyleri görme gibi gerçekle bağlantı kaybıdır.

Saçlarda ve kaşlarda dökülme, cansızlaşma ve mat görünme olabilir.

ROACCUTANE KULLANANLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Roaccutane kullanan kişilerin öncelikle çok sabırlı bir şekilde ve doktorunun verdiği dozda kullanmaya özen göstermesi gerekir. 

Anne karnındaki bebekler için çok tehlikeli olan bu ilacı kullanmadan önce hamile olmadığınıza emin olmalısınız. Aksi taktirde bebeğinizi kaybedebilirsiniz.

Bu ilacı kullanırken deride hassasiyet oluşmasından ötürü ağda, bakım veya herhangi bir darbe sonrasında deride kalıcı izlere neden olabilir. 

Roaccutane merkezi sinir sisteminizi etkileyebilir. Baş ağrısı ve yorgunluk muhtemel yan etkilerinden bazılarıdır. Göz kuruluğuna neden olabilir ve karanlıkta görme problemi ortaya çıkabilir. Bazı insanlarda kulak çınlaması ve işitme kaybı görülebilir. Bazı vakalarda işitme kaybı kalıcı da olabilir.

ROACCUTANE FİYATI NEDİR?

Doktor reçetesinin dışında satılmayan Roaccutane, her yıl fiyat konusunda değişiklik göstermektedir. SGK’dan yararlanarak alabileceğiniz bu ürünün Mart ayı 2019 fiyatı 78,50 TL‘dir.

Cildinizi yenilecek, ölü derileri yok edecek adeta pürüzsüz bir kıvama gelmesini sağlayacak yeni bir yöntemi sizlerle tanıştırıyoruz. Günümüzün modası haline gelen scrub yöntemi ile cildinizi şımartmaya hazır mısınız? Peeling yöntemine rakip olacak üstelik tamamen organik olan Scrub yöntemiyle tanışmak için heyecanlanıyorsanız mutlaka yazımızı inceleyin. Cildinizi pürüzsüz görmek isteyen tüm kadınlara ışık tutacak Scrub yöntemi hakkında tüm detaylar yasemin.com’da!

Scrub, banyo sırasında bir yapılan bir bakım çeşididir. Uzun yıllardır Victoria Secret mankenlerinin yaptığı, vazgeçilmez bir rutin oluşturduğu Scrub yöntemi, vücuttaki birçok sorunu ortadan kaldırırken adeta pürüzsüz bir bedene kavuşmanıza yardımcı oluyor. Kozmetik dünyasında da çeşitlenen scrub, kıl dönmesi, selülit, batık, çatlak ve ölü deriler gibi sorunların giderilmesi için uygulanıyor. Yeni bir bakım çeşidi gibi görünen scrub hakkında merak edilen detayları bugünkü yazımızda sizler için mercek altına aldık. 

Çoğunlukla banyoda uygulanan scrub, tüm vücudun yenilenmesine yardımcı olan müthiş bir temizleme yöntemidir. Siz de cildinizdeki kuruluk, çatlak, kıl dönmesi gibi sorunlardan şikayetçiyseniz mutlaka bu yöntemi denemelisiniz.

Vücudun her bölgesine yapılabilen scrub, yapılırken oldukça dikkat edilmesi gereken önemli bir yöntemdir. Bu işlemi yaparken doğal ürünleri kullanmak önemlidir çünkü bu işlemi başarılı bir duruma getiren doğal ürünlerdir. 

SCRUB ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Ayak Scrubları: Genellikle uzun süre ayakta çalışanların yaşadığı topuk çatlakları, ayak mantarları, ölü deriler gibi sorunları ortadan kaldırmaya yarayan ayak scrubları, bu yöntem sayesinde adete yumuşak ve bakımlı bir görünüme kavuşuyor. Ayrıca uygulama esnasında kullanacağınız doğal malzemelerde güzel kokulu olanları uygulama şansınız olacaktır.

Yüz Scrubları: Bu yöntemin en çok dikkat edilmesi gereken bölgesidir. Bu işlemi yüzünüze uygulamak için çok sayıdaki scrubtan birisini tercih edebilirsiniz. Bunun canlı, sağlıklı ve parlak bir görünüm sağlamasına yardım edeceğini bilmelisiniz. Ciltteki leke, siyah nokta, beze, sivilce ya da pul pul dökülme gibi sorunları gideren yüz scrobu cildinizi şımartacak.

Vücut Scrubları: En bilindik yöntemi olan vücut bölgesi scrubu selülit, ayva tüyleri, kıl batması, çatlak gibi sorunları ortadan kaldırmak için kullanılıyor. Ayak ve yüz scrubları için hazırlanan malzemeler daha ince yapılı ve derine inmeye sahip olması ile dikkat çekmektedir. Ancak vücut derimiz için olan işlemler için daha kalın scrubları tercih edilmelidir. Çünkü vücut derimiz yüz derimize göre daha az hassastır. 

SCRUB NASIL UYGULANIR?

Scrub, uygulamaya başlamadan önce mutlaka bölgenin sıcak suyla yumuşatılması ve ıslatılması gerekmektedir. Uygulamayı yapacağınız bölgeye göre gerekli miktarı elinize alın. Örneğin yüzünüz için fındık kadar scrub yeterli olacaktır. Masaj yapar gibi yüzünüze scrub’ı uygulayın. Bu işlemi elinize aldığınız scrubın içinde bulunan tüm parçacıkların eridiğinden emin olana kadar devam edin. Son olarak işlemin yapıldığı bölgeyi bol su ile durulayın. Tüm yapmanız gereken bu kadardır.

EVDE PRATİK SCRUB YAPIMI

MALZEMELER

1 adet limon
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı
Kuru lavanta
3/4 çay bardağı İngiliz tuzu
İsteğe göre lavanta yağı

YAPILIŞI

Bir kasenin içerisine limonun suyunu sıkın, ardından kalan malzemeleri ekleyerek iyice karıştırın. Karışımı biraz dinlendirdikten sonra kullanabilirsiniz.

Haftada 1 kez scrub uygulaması istediğiniz sonucu almaya yetecektir. Fazla uygulamak ciltte farklı reaksiyonlara neden olabilir.

Güneş kremi yaz kış mutlaka kullanılması gereken cilt sağlığı açısından önemli bir etkendir. Hem cilt kanserini önleyen güneş kremleri hem de erken yaşlanmanın önüne geçiyor. Ancak yapılan araştırmalara göre kozmetik dünyasında sahte içerikli birbirinden ilginç güneş kremleri bulunuyor. En doğru bilgiyi sizlere ulaştırmak için çalıştığımız gibi bu kez de yaz ayları yaklaşmışken doğru güneş kremi nasıl seçilir? Bronzlaştıran güneş kremleri nelerdir? mutlaka yazımızı okumalısınız.

Güneş, vücudun biyolojik ve psikolojik sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağlar. Güneş ışığının yaydığı D vitamini iskelet sistemini güçlendirirken; romatizmal hastalıklar, iltihaplanma, osteoporoz gibi hastalıkların tedavisinde etkin rol oynar. Güneş ışığı ayrıca, kalsiyum emilimini sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir, enerji, depresyon ve stresin azaltılmasına yardımcı olur. Güneşten tam fayda sağlamak için günde 20 dakika güneşe çıkmak yeterlidir. Bunun için tüm vücudunuzu güneşlendirmek de şart değil; sadece kol ve bacaklarınızın bir kısmının güneş görmesi, özellikle D vitamini almanız için yeterlidir. Güneş ışınlarına sürekli maruz kalmak birtakım sağlık sorunlarına neden olabilir. Cildinizi ultraviyole ışınlarından korumak için güneş kremi veya güneş losyonu kullanmak gerekir.

Güneş kremi seçerken içeriğinde çinko oksit ve titanyum dioksit bulunmasına dikkat etmek gerekir. Bu iki madde, zararlı UV ışınlarına karşı adeta set vazifesi görür. Seçtiğiniz kremin kimyasal içermemesi de son derece önemli. Özellikle alerjik bünyeye sahip olanlar, güneş kremi seçerken muhakkak uzmana danışmalılar.

Washington Üniversitesi Dermatoloji Birimi’nin güneş kremleri üzerinde yaptığı araştırmaya göre, güneş kremleri güneş losyonlarından çok daha etkili koruma sağlamaktadır. Güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmeleri ve iki saatte bir yenilenmeleri gerekir. Yine aynı araştırmaya göre; 30 SPF özellikli güneş kremleri, morötesi ışınların yüzde 97’sini, 50 SPF yüzde 98.5’ini engeller. Yetişkinler için 30 koruma faktörü ideal kabul edilebilirken, çocuklar için bu rakam biraz daha yükseltilmelidir.

BRONZLAŞTIRAN GÜNEŞ KREMLERİ

– Pure Beauty Silky Touch Spf 50+ 90 gr Yüz ve Vücut için Güneş Kremi / 69,90 TL

– Garnier Ambre Solaire Yoğun Bronzlaştırıcı Yağ GKF2 200ML / 40,90 TL

– HAWAIIAN TROPIC Sun Oil Coconut F0 200ml / 47,90 TL

– NIVEA Sun Bronzer Carotene Sprey Güneş Yağı Spf0 200 ml / 41,25 TL

– NIVEA Sun Güneş Koruyucu ve Bronzaştırıcı Sprey / 69,90 TL

– SEBAMED Sun Krem F50+ 75ml / 69,90 TL

– ROC SOLEIL PROTEXION ANTI AGEING CREAM SPF50 50ML / 56,25 TL

– Eda Taşpınar Yoğun Bronzlaştırıcı Yağ / 54,90 TL

Günlük yaşantınızda severek tükettiğiniz bazı besinler kadınların korkulu rüyası olan selülite neden oluyor. Adeta vücudun pürüzsüz görünmesini engelleyen selülit nedir, neden olur? Selülitin azalması için ne yapılmalıdır? Hangi yiyecekler selülite neden oluyor? Merak edilen soruların yanıtı bugünkü yazımızda.

Özellikle bacaklarda, karın bölgesinde, kollarda veya kalçada çıkan selülit, deri altında rastgele biriken yağların oluşturduğu bir görüntüye denir. Gözle görülür şekilde biriken bu yağlar, kadınların en büyük problemlerinden biridir. Sebebinin kilo alıp verme ilgili olduğu düşünülse de bu bilgi kesinlikle yanlıştır.

Yaş ilerledikçe artan selülite sebep olan bazı besinler vardır. Yapılan araştırmalara göre, severek tüketilen bazı besinler selülitin ortaya çıkmasına hatta çoğalmasına neden olabiliyor. Peki selülite sebep olan yiyecekler nelerdir?

KIZARTMALAR

Türk mutfağının en çok sevilen ve en çok tüketilen kızartmalar selülite sebep olan en zararlı besinlerden biridir. Vücut sağlığı açısından da zararlı olan kızartma yöntemi yerine haşlama, ızgara veya buharda pişirme yöntemlerini tercih etmelisiniz.

ŞEKERLİ GIDALAR

Şerbetli tatlılar, çikolata veya kurabiyeler selülitin oluşmasına zemin hazırlayan besinler arasında yer alıyor. İşlenmiş şeker, kan şekerinin yükselerek vücudun yağ depolamasına olanak sağlıyor. Bunun yerine şekersiz kahve, şerbetsiz tatlılar, doğal şeker yani meyveler tüketmelisiniz.

AŞIRI TUZLU GIDALAR

Hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, bazı kanser türleri, felç, karaciğer ve böbrek hastalıkları gibi ciddi hastalıkların ortaya çıkmasını sağlayan aşırı tuz tüketimi aynı zamanda selülitlerin oluşmasına da adeta yardımcı oluyor. Kan dolaşımını olumsuz yönde etkileyen tuzu mutlaka hayatınızdan çıkarmalısınız.

KATI YAĞLAR

Sağlıklı vücut açısından oldukça büyük önem taşıyan besinler arasında yer alan yağlar, kesinlikle katı olmamalı. Tercih ettiğiniz yağ mutlaka zeytinyağı gibi bitkisel yağlar, sağlıklı yağlar, doymamış yağlar olmalıdır. Marketlerde satılan katı yağlar, selülitlerin artmasına sebep oluyor.

Son günlerde çok yaygın bir cilt problemi olan milia ve milium konusunda sizleri bilgilenmek için karşınızdayız. Yağ bezesi veya ucu beyazlayan sivilce ile karıştırılan milia evde yanlış müdahale edildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Haberimizin detaylarında milia konusunda tüm ayrıntıları bulabilirsiniz.

Milia, genellikle 3 mm’den küçük yüzeysel keratin kistleridir. Genellikle yağ bezesi ile karıştırılan milia, yüzde bir tane çıktığında milium deniliyor. Tüm yaş gruplarında görülebilen bu durum, keratinin cilt yüzeyinde sıkışması ile ortaya çıkıyor. Küçük beyaz veya sarı renkli kubbe gibi kabarıklar şeklinde çıkan milia, sivilce gibi kaşıntılı ve ağrılı değildir. İlk çıktığında korkutucu bir durum gibi görünen beyaz kistler, mutlaka uzman tarafından tedavi edilmesi gereken bir cilt problemidir. Elle sıkılmaması ya da metal bir aparat ile yok etmeye çalışılmamalıdır. Nadiren genital bölge gibi vücudun diğer bölgelerinde görülebilen problemi yenidoğan bebeklerde de çok sık rastlayabilirsiniz. Peki milianın nedenleri nelerdir? Milia tedavisi nasıl yapılır? Milia evde tedavi edilir mi? Sorularının yanıtını gelin birlikte öğrenelim…

MİLİA NEDEN OLUŞUR?

Milia ya da millium yanlış beslenme ya da genetik özelliklere bağlı olarak oluşur. Göz altındaki damarlarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkar. Estetik açıdan hoş olmayan bu görüntü vücuttaki farklı hastalıklarında habercisi olabilir. Göz altınızdaki bu bir ya da birkaç taneden oluşan beyaz sivilcelerin oluşmasındaki en önemli nedenlerden biri de kandaki yağ değerlerinin yüksek olmasıdır.

Gün içinde fazla kafein içeren içecekler içilmesi, artan yağ tüketimi milia oluşumuna zemin hazırlayabilir. Uykusuzluk ve sağlıksız hayat tarzda göz altında bu yağ bezelerinin oluşmasına neden olabilir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Uzun zamandır cildinizde bulunan küçük yağ bezelerinin neden kaynaklandığınız öğrenmeniz ilk adım olacaktır. Uzman doktordan konu ile ayrıntılı bilgi almanız gerekir. Çok sayıdaki ve uzun zamandır bulunan milialar için cerrahi işlem gerekebilir.

EVDE MİLİA TEDAVİSİ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Cildinizi ve göz çevrenizi temiz tutmak ilk adım olacaktır.

Rezene yağını düzenli olarak kullandığınızda göz çevrenizdeki yağ bezelerinden kolaylıkla kurtulabilirsiniz.

Papatya çayını demleyin ve ılık bir hale geldiğinde cildinizde tonik olarak kullanın. Haftada birkaç defa bu uygulamayı tekrarlayabilirsiniz.

Bir patatesi haşlayın ve kabuklarını soyun. Bir çorba kaşığı patatesi ezin ve püre haline getirin. Göz çevrenize maske olarak uygulayın. 10 dakika sonra cildinizi temizleyebilirsiniz.

AVOKADO VE BUĞDAY MASKESİ

MALZEMELER

1 çorba kaşığı avokado

1 tatlı kaşığı buğday yağı

YAPILIŞI

Avokadoyu cam bir kabın içinde ezin ve püre haline getirin. Buğday yağını ekleyin ve karıştırın. Makyajdan arındırılmış ve temiz olan göz çevreniz hafif bir masaj ile uygulayın. 5 dakika sonra cildinizi temizleyin.

30’lu yaşlardan sonra görülen yanak sarkması neden olur, tedavisi var mıdır, doğal yöntemlerle yanak sarkması nasıl gider, yanak sarkmasını gideren maske tarifleri nelerdir? İşte tüm bu soruların yanıtı…

Ani kilo kayıpları, aşırı sigara tüketimi ya da ilerleyen yaşla beraber gelen yüz sarkması zamanla kötü bir görüntüye sebep olabilir. Cildine iyi bakmayan aynı zamanda yanlış kozmetik ürünleri kullananların da karşılaştığı bu durumu Retin A içeren kremlerle toparlayabilirsiniz. Ancak cildinize kimyasallarla müdahale etmek yeni problemlere neden olabilir. Bu yüzden yanaklarınızda sarkma var ise mutlaka bir uzmana danışarak doğal yöntemleri tercih edin.

YANAK SARKMASININ ASIL NEDENLERİ

Sürekli yağsız besinler tüketme,
Uykusuzluk,
Yanlış uyku pozisyonları,
Vitamin ve mineral eksikliği,
Stres, üzüntü, depresyon,
Sağlıksız beslenme,
Az su içmek,
Ani kilo değişimleri,
Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalma gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.

YANAK SARKMASINA DOĞAL ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

YUMURTA AKI MASKESİ

Yumurta akının içerisinde bulunan hidro lipidler sayesinde cildi doğal yollarla sıkılaştırır ve gevşek lipidleri kaldırarak yanak sarkmasının önüne geçer.

2 adet yumurtanın beyazını köpük köpük olana kadar çırpın. Yüzünüze ve boynuna güzelce masaj yaparak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra ılık su ile durulayın.

LİMON MASKESİ

Kolajen üretimin artmasını sağlayan limon, cildin elasikliğini de artırarak cilt sarkmalarının önüne geçer.

Taze sıkılmış limonun suyunu yüzünüze ve boyun bölgenize masaj hareketleri ile sürün. 10 dakika beklettikten sonra duru suyla yıkayın. Bu adımı günde 3 defa yapabilirsiniz.

SALATALIK

Cildi nemlendiren ve aynı zamanda ferahlatan etkisi sayesinde sarkmaların önüne geçen salatalık, aynı zamanda çok iyi bir toniktir.

Salatalığın yarısını rendeden geçirin. Daha sonra süzün ve suyunu çıkarın. Bu suyu yüzünüzde kuruya kadar bekletin. Daha sonra ılık su ile durulayın.