Şunun için etiket arşivi: yemek tarifi

Adapazarı, Sakarya bölgesinin en meşhur lezzetlerinden bir tarifi sizlerle paylaşıyoruz. Genellikle uzun yolculuk esnasında herkesin tercih ettiği tadı damaklarda kalan adeta yedikçe yediren ıslama köfte, bir kez tadına bakanları kendine hayran bırakıyor. Sizler de evde ıslama köfte yapmak isterseniz tarifimizi inceleyebilirsiniz.

Adapazarı’nın meşhur ve vazgeçilmez lezzeti olan ıslama köfte çanak, et suyuna batırılmış ve köftelerin yanında ızgarada pişirilmiş dilimlenmiş ekmeklerden yapılıyor. Domates dilimleri ve yeşil biberlerle servis edilen ıslama köfte Adapazarı denilince akla gelen belki de ilk lezzettir. Ürünün ayırt edici özelliklerinin arasında en önemlisi köfte ile birlikte sunulan ıslatılmış soslu ekmektir. Soslu ekmek; büyükbaş hayvana ait olan kemik suyu, kırmızı toz biber, sıvı yağ ve bayat ekmekten (mayalı kara fırın ekmeği) oluşur. Sakarya’ nın ulusal düzeyde tanınmış en önemli yemeği  20. yüzyılın başlarında Balkanlardan yöremize göçlerle geldiği sanılan “Islama Köfte”dir. Peki evde ıslama köfte nasıl yapılır?

ISLAMA KÖFTE TARİFİ:

MALZEMELER

Köfte için;

500 gram köftelik kıyma
1 adet rende kuru soğan
3 dilim ekmek
1-1,5 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı kimyon
1-2 yemek kaşığı sıvı yağ

Ekmekleri ıslamak için;

12 adet dilimlenmiş bayat ekmek
1-2 yemek kaşığı tereyağ
1 tatlı kaşığı salça
1 tatlı kaşığı tepeleme toz kırmızı biber
1 adet küp şeker
2-3 su bardağı et suyu
1 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Köfte için tüm malzemeleri bir kabın içerisinde alıp, hızlıca yoğurun. Köftelere yassı şekiller verip dinlenmesi için dolaba koyun. Köftelerinizi  yoğururken ve şekil verirken ellerinizi arada sırada sıvı yağ ile yağladıyğınızda daha kolay şekil verebilirsiniz.

Et suyunu tencerede ısıtıp içerisine küp şekeri koyun. Ayrı bir tavanın içerisinde tereyağını eritip, içine salçayı ekleyin ve kokusu çıkana kadar salçayı biraz kavurun.

Toz biberi de ilave ederek bir kez karıştırıp ocağın altını kapatın.

Hazırladığınız sosu et suyunun içerisine aktarın. İkisini harmanlayıp kenara alın.

Artık birleştirme aşamasına geçebilirsiniz. Köfteleri güzelce kızartın.

Köfteler kızarırken dilimlediğiniz ekmekleri hazırladığınız sosa bandırıp, isterseniz tost isterseniz ekmek makinesinde kızartın.

Tabağa kızarmış ekmekleri yerleştirip üzerine kaşıkla sostan gezdirin.

Daha sonra köfteleri dizip, yanlarına isteğe göre kızarmış biber veya domates koyabilirsiniz.

En son sostan biraz daha gezdirip servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kahvaltıların, beş çaylarının ya da en güzel arkadaş toplantılarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan açma Türk mutfağının en çok yapılan hamur işi tariflerinden biridir. Ancak açmayı en puf gibi yumuşak hem de kıvamını tam tutturmak biraz zahmet ister. Sizlere bu içeriğimizde puf gibi açma yapmanın pratik tarifini veriyoruz.

Açma, sevilen hamur işlerinin başında gelir. Genellikle pastanelerden veya fırınlardan almaya alışık olduğumuz açmanın ev yapımı daha lezzetli ve sağlıklıdır. Yumuşacık hamuruyla yemeye doyamadığımız açmayı hazırladığımız bu tarif sayesinde artık evinizde kolayca pişireceksiniz.  Sade olan açmaları istediğinize bağlı olarak zeytinli, kaşarlı yada patatesli de yapabilirsiniz. Çocuklarınızın beslenmesine koyabileceğiniz, işe giderken yanınıza alabileceğiniz yumuşacık açmanın tel tel tarifi bugünkü yazımızda ele aldık. 

AÇMA TARİFİ:

MALZEMELER

6 su bardağı un
40 gram yaş maya
200 gram margarin
Yarım su bardağı sıvı yağ
2 adet yumurtanın akı
1,5 su bardağı ılık su
Bir çay bardağı oda sıcaklığında süt
Bir tatlı kaşığı toz şeker
Bir buçuk tatlı kaşığı tuz

Üzeri için;

2 adet yumurtanın sarısı
Çörek otu veya susam

YAPILIŞI

Yoğurma kabının içerisine su ve sütü karıştırıp üzerine maya ve şekeri ekleyin. Malzemeleri homojen bir hale gelene kadar karıştırın.

20 dakika boyunca bekletip kabarmasını sağlayıp, üzerine kalan malzemeleri yavaş yavaş ekleyerek yoğurun.

Hamur kıvam alınca üzerini bir bez yardımıyla örtün ve yaklaşık bir saat dinlendirmeye bırakın.

Dinlenen hamurdan elma büyüklüğünde parça alıp, hafif bir şekilde açtırın. İçine bir parça margarin koyup uçlarından büzerek yuvarlak bir beze haline getirin. 

Bu şekilde yarım saat kadar daha dinlendirip,  hamurun iki ucunu ters şekilde çevirerek uçlarını birleştirin. 

Yağlı ağıt serili tepsiye dizip, yumurta sarısını sürün.

180 derecede kızarana kadar pişirin. İsterseniz sıcak isterseniz de dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

AÇMANIN KALORİSİ NE KADARDIR?

Orta büyüklükte ev yapımı olan bir açmanın kalorisi 381’dir.

Aniden gelen misafirlerinize sadece 10 dakika içerisinde muhteşem bir poğaça hazırlamaya ne dersiniz? Yapımı kolay olan bu poğaçayı genelde kafelerde kahvaltı servisi olarak veriyorlar. Pratik tarifleri sevenler için ideal olacak şipşak poğaçanın tarifi bugünkü yazımızda.

Poğaça Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olup, hem çay saatlerinde hem de kahvaltılara çok yakışan bir hamurişidir. Binbir çeşidi olan poğaça genelde mayalanarak yapıldığında puf gibi oluyor. Ancak bazı tarifler var ki uzman şeflerin ellerinden çıkmış olmasıyla beraber kolay yapımı sayesinde kadınların ideal tarifleri arasında. Şimdi sizlere daha önce hiç karşılaşmadığınız yapımı çok basit ve tadı muhteşem olan bir şipşak poğaça tarifini veriyoruz.

ŞİPŞAK POĞAÇA TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
3 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
Aldığı kadar un
Yarım demet kıyılmış maydanoz 

YAPILIŞI

Un hariç tüm malzemeleri bir kabın içerisinde güzelce karıştırın.

Daha sonra unu eleyerek karışımın içerisine ilave edin.

Homojen kıvama gelene kadar yoğurun. 

İstediğiniz boyutu ayarlayarak yağlı kağıt serili tepsiye dizip, üzerine yumurta sarısını sürün.

180 derecede 20-25 dakika kadar pişirin.

Afiyet olsun…

En güzel sohbetlerin baş tacı, tüm yorgunluğu üzerinizden alan, bazen bir fincanı yetmeyen Türk kahvesini uzmanlar her gün bir fincan olacak şekilde tüketilmesini öneriyor. Kalp dostu olan Türk kahvesini ikram ederken yanında enfes tarifler hazırlamaya ne dersiniz? Özellikle arkadaş toplantıları için muhteşem olacak Türk kahvesi yanı ikramlıklar yazımızda.

Sıcacık ve buram buram kokan Türk kahvesi, Osmanlı Dönemi’nden itibaren kültürümüzün önemli parçalarından biridir. Bir fincanında 40 yıllık hatır saklı olarak bilinen Türk kahvesi o yıllardan beri önemini hiç kaybetmemiştir. Eve gelen misafirlere meyve servisinden sonra mutlaka ikram edilen Türk kahvesi, en güzel sohbetlere eşlik etmeye, sohbetin lezzetine lezzet katmaya devam ediyor.Kız isteme töreni kahvesi, aileyle kahvaltı sonrası kahvesi veya misafirle sohbet kahvesi… Hayatımızda birçok alana tanıklık eden Türk kahvesi Osmanlı döneminden itibaren suyla beraber ikram ediliyor.

Misafire kahve yanında su ikram edilmesi; Misafir kişinin karnının aç olup olmadığını anlama yöntemi olarak kullanılıyormuş. Misafir eğer suyu önce içerse “karnım aç” demek istiyormuş. Dolayısıyla eğer kahveden sonra suyunu içiyorsa tok olduğunu belli ediyormuş. Bu geleneğe göre karnı aç misafirleri ağırlamak için derhal sofralar kuruluyor ya da tokluk anlaşılınca sohbete devam ediliyormuş.Şimdilerde binbir türlü çeşitle masalara gelen Türk kahvesinin yanına yakışan tarifleri sizlerin beğenisine sunuyoruz. 

PADİŞAH LOKUMU 

Tarifi yıllar öncesine dayanan, çok hafif ve tatlı krizlerini bastıran adeta adıyla gösterişini belli eden enfes padişah lokumu,  bir tane yemeğe doyamayacağınız çok hafif, çok lezzetli ve hazırlaması çok kolay bir tatlı. Çok uğraşılmış gibi durmasına rağmen pratik olan padişah lokumu tatlısı kahvenizin yanına çok yakışacak. 

PADİŞAH LOKUMU TARİFİ

KADAYIFLI KURABİYE TATLISI

Sıradan tariflerden sıkılanlar aynı zamanda sunumu şık bir tatlı tarifi arıyorsanız mutlaka kadayıflı kurabiye tatlısını denemelisiniz. Hem yapımı oldukça pratik olan kadayıflı kurabiye, tadıyla da bir kez yiyenlerin vazgeçilmezi oluyor. kalabalık misafirlerinizin geleceği zaman ya da dışarıdan tatlı almak yerine kendi ellerinizle yapmak istediğinizde  pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz kadayıflı kurabiye tatlısını şerbetli olmasıyla kendine adeta hayran bırakıyor.

KADAYIFLI KURABİYE TATLISI

TİRAMİSU

Son yıllarda özellikle kafe ve restoranların en çok satış yaptığı tiramisu tatlısı, kafe tadını yoğun bir şekilde sevenlerin beğendiği tatlılar arasında. Hazır olarak market raflarında da yerini alan tiramisuyu kendi ellerinizle yapabilirsiniz. Lezzetli kremasıyla kendini diğer tatlılardan farklı kılan tiramisunun asıl yapıldığı yer İtalya’dır. Kelime anlamı olarak “neşelendir beni” olarak adlandırılan tiramisu tatlısı, gerçekten yiyene keyif veriyor.

En kolay tiramisu nasıl yapılır? öğrenmek için tıklayın: TİRAMİSU TARİFİ

FİNCAN TATLISI

Fincan tatlısı, meyveler ile süslenerek adeta evde bir dekor olarak kullanabileceğiniz güzellikte olan bir tatlıdır. Adını şekil vermek için kullanılan fincandan alan bu tatlı, çoğunlukla vanilya aromalı olarak pişiriliyor. Ancak isteğe göre farklı farklı tatlara dönüşebilen enfes fincan tatlısı, özel davetleriniz için oldukça kolay hazırlanacak bir tatlı. Siz de kendi ellerinizle muhteşem bir fincan tatlısı hazırlamak istiyorsanız mutlaka tarifimizi denemelisiniz.

Fincan tatlısı nasıl yapılır? öğrenmek için tıklayın: FİNCAN TATLISI TARİFİ

İKRAMLIK KURABİYE

Çok hızlı bir şekilde hazırlayabileceğiniz, çay demlenirken fırında hızlıca pişecek enfes ikramlık kurabiyenin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Damakta eriyen, ağızda dağılan enfes ikramlık kurabiye kavanozda da saklayabileceğiniz pratik bir tarif.  Bir yapışta çok fazla kurabiye çıkıyor, içerisinde sirke sayesinde çok uzun süre dayanıyor. Misafiriniz geldikçe kavanozlardan çıkarıp ikram etme şansına da sahipsiniz.

Pratik ikramlık kurabiye tarifi için tıklayın: İKRAMLIK KURABİYE TARİFİ

Edirne mutfağının meşhur lezzetleri arasında yer alan kavala kurabiyesi, tereyağı, badem ve un kullanılarak yapılıyor. Osmanlı döneminden bu günlere gelen kavala kurabiyesi, damaklarda iz bırakıyor. Siz de evde kavala kurabiyesi hazırlamak isterseniz hazırladığımız tarifi deneyebilirsiniz.

Yunanistan’ın sahil kenti Kavala’dan ismini alan bir kurabiyenin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Ülkemizin çok eski yıllarından itibaren yapılmaya başlanan kavala kurabiyesi, İlk yıllardaki gibi manda ve inek sütünden üretilen tereyağlarının karışımıyla yapılmaya başlandı.Sonrasında birçok şekerlemeci tarafından satışa sunulan Kavala kurabiyesinin yerli yabancı turistin en çok tercih ettiği tatlardan biri haline geldi. Çay saatlerine eşlik eden kavala kurabiyesi ağızda dağılan lezzetiyle adeta kendine hayran bırakıyor. Un kurabiyesine benzeyen tadı ve görünüşü ile ilk deneyenler için muhteşem bir tarif olacak.

KAVALA KURABİYE TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı tuzsuz Badem
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı yumuşamış tereyağı
2 su bardağı un
1/2 su bardağı tahin

YAPILIŞI

Bademleri iri iri doğrayıp, bir tavaya konup kısık ateşte yaklaşık 5 dakika kavurun.

Daha sonra unun 1 bardağı ilave edilip bademle birlikte 2 dakika daha kavrulur ve soğumaya bırakın.

Ayrı bir kabın içinde yumuşamış tereyağını, tahini, pudra şekerini, kalan 1 bardak unu ve bademle birlikte kavrulan karışımı ilave ederek yoğurun.

Hamurdan ufak ufak parçalar alıp 1 cm kalınlığında açın. İstediğiniz kalıpta kesip, yağlı kağıt serili tepsiye dizin.

160 derecede 20 dakika kadar pişirip,soğumaya bırakın.

En son pudra şekeri ile süsleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Osmanlı Dönemi günümüzde Türk mutfağının en temelini oluşturan bazı yörelerde hala devam eden bir gelenektir. Özellikle sağlıklı yemekleriyle dillere destan olan enfes bir tatlı tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Soğuk algınlığına birebir olan muhteşem paluze yani Osmanlı jölesi nasıl yapılır? Gelin birlikte inceleyelim…

Paluze, nişasta ve şekerle yapılan ve üzerine dövülmüş ceviz serpilerek servis edilen bir tür Osmanlı tatlısıdır. Şimdilerde  başta Batı Trakya olmak üzere Balkanlar’ın Türk varlığı olan birçok kesiminde rastlanan bu tatlı, oldukça hafiftir. İsteğe göre meyve sularının nişasta ile kıvamlandırılmasıyla hazırlanan bu lezzet, Osmanlı jölesi olarak da bilinmektedir. Meyve suyu ile hazırlanacaksa vişne suyu, erik suyu, limon suyu, çilek suyu ile güvem suyu, kızılcık suyu, böğürtlen gibi mayhoş tatlarla buluşturulması gerekir. Hem renk veren hem de aromasını veren paluze, Osmanlı döneminde gelincik veya gül şurupları kullanılarak hazırlanıyor. Boğaz ağrısı, grip durumlarında sıcak olarak tüketilmesinde fayda olan bu lezzet, tarihte yapılan en basit tatlıların başında yer alıyor. Sizler de evde hazırlamak isterseniz yazımızı inceleyebilirsiniz.

PALUZE TARİFİ:

MALZEMELER

1 litre sıcak su
2 su bardağı toz şeker
2 yemek kaşığı gül suyu
1 su bardağı mısır nişastası
1 su bardağı soğuk su
Şam fıstığı ve file badem

YAPILIŞI

Tencereye suyu alıp güzelce kaynatın. Daha sonra kaynayan suyun içerisine şeker ve gül suyunu ilave ederek karıştırın.

Bir kasenin içerisinde nişastayı suyla açın. Bu karışımı kaynayan suyun içerisine yavaş yavaş ilave edin.

Koyulaşınca kaselere alıp üzerine şam fıstığı ve tarçınla süsleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Osmanlı döneminden bu günlere kadar gelen, tam 4 asırlık tarifiyle damaklarda iz bırakan pideli ayak paçanın tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Manisa’nın Kırkağaç ilçesine özgü yapılan pideli ayak paça, ilk kez tadanlar, müdavimi oluyor. Peki evde pideli ayak paça nasıl yapılır?

4 asırlık geçmişe sahip Kırkağaç’a özgü ‘Pideli ayak paça’ yemeği, parmak ısırtıyor.Damakta bıraktığı leziz tadıyla pideyi ayak paça, Manisa’nın ilçelerden birçok kişinin yıllardır bir araya gelmesiyle ilk kez yapılmıştır. Yöreye özgü pide, paça ve paça eti suyundan yapılan ve porsiyonu 10 lira olan lezzet, ilk kez tadanların adeta hayran kalıyor. Sağlığa faydalarıyla yıllardır severek yenilen bu yemek için uzmanlar,  “Zengin vitamin ve mineral içeriği nedeniyle doğal antibiyotik. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korur” diyor. Evde yapmak isteyeler hazırladığımız tarifi deneyebilir.

PİDELİ AYAK PAÇA TARİFİ:

MALZEMELER

Dana kellesi
Kaval kemiği
Dana ayağı
Su
Tırnak pide
Tuz
Kırmızı biber 

YAPILIŞI

Öncelikle dana kellesi, kaval kemiği ve dana ayağı düdüklü tencerede kaynatın.

Ardından kemiklerden etleri ayırıp güzelce didikleyin.

Daha sonra haşlanan su ile dilimlenen pideleri ıslatın.

Üzerine etleri koyarak tekrar suyla ıslatın. En son üzerine pul biber ve tereyapı kızdırıp güzelce gezdirin.

Sıcak sıcak servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

Karadeniz sofralarının en kıymetlisi, adeta kuşaktan kuşağa öğretilen bir lezzetin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Hem ana yemek hem de ara sıcak olarak servis edebileceğiniz fasulye diblesi, sadece 20 dakikada pişirebileceğiniz enfes bir tarif. Peki fasulye diblesi nasıl yapılır?

Dible, sadece Karadeniz’de bilinen, fasulye veya lahanadan yapılan, piştikten sonra üzerine tereyağı yakılan, dumanı üstündeyken yenmesi gereken bir yemek türüdür. Karadeniz’in incisi olarak adlandırılan ve küçük büyük herkesin severek yediği fasulyenin dible tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Giresun mutfağına ait bir yemek olan Fasulye diblesi, genelde öğleden sonra yenir. Fasulye ve pirincin buluştuğu bir lezzet olarak mutfaklarda yer alır. Bir porsiyonunda 130 kalori bulunan fasulye diblesi, yemeklerinizin kurtarıcısı olmaya aday.

FASULYE DİBLESİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilo taze fasulye
1 su bardağı pirinç
1 büyük domates
1 büyük soğan
1 yemek kaşığı tuz
2 kaşık tereyağı
Yarım Türk kahvesi fincanı sıvı yağ

YAPILIŞI

Öncelikle taze fasulyeleri bol suyun içerisinde yıkayıp, ayıklayın. 1 santim inceliğinde doğrayıp, yıkadıktan sonra yıkama suyuyla birlikte pişireceğimiz tencereye yerleştirin.

Üzerine doğranmış soğanı, domatesi, pirinci ve tuzu ekleyerek ağzını kapatın.

10 dakika harlı ateşte, sonra kısık ateşte alt- üst ederek pişirin.

Piştikten sonra başka bir tavada eritilen tereyağı ve sıvı yağı üzerine gezdirerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Karadeniz’in en sevilen lezzetlerinden biri olan mısır ekmeğini kendiniz yapmak isterseniz bu tarif tam size göre. O bölgelerde sık sık pişirilen mısır ekmeği kendi elleriyle dikip biçtikleri mısırların unlarından yapıldığında daha bir enfes oluyor. Yanında soğuk bir ayran ya da yoğurtla yiyebileceğiniz mısır ekmeğinin tarifi bugünkü yazımızda.

Mısır ekmeği, mısırdan yapılan un ile elde edilen bir ekmek çeşididir. Mısır unu ile buluşan süt, kabarma tozu, tereyağı gibi malzemelerle yapılan mısır ekmeği, Karadeniz deyince akla gelen ilk lezzetlerden biridir. Besleyici değeri yüksek besinlerden bir tanesi olan mısır ekmeği, düzenli bir şekilde tüketildiğinde enerji vererek bulundurduğu bol miktarda lif sayesinde sindirimi kolaylaştırır. Doğu Karadeniz bölgesinin favori yiyeceklerinden biri olan mısır ekmeği, o yörede pişen yemeklerin adeta tamamlayıcısıdır. Sizlerde evde mısır ekmeği pişirmek istiyorsanız mutlaka hazırladığımız tarife göz atmalısınız.

MISIR EKMEĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

10 çorba kaşığı mısır unu
4 çorba kaşığı beyaz un
Yarım tatlı kaşığı kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 bardak süt
2 adet yumurta
1 kalıp tulum peyniri
1 avuç kıyılmış dereotu
1 bardak zeytinyağı
1 küçük kalıp tereyağı

YAPILIŞI

Mısır unu ve beyaz un ile bir kasenin içinde bir araya getirin.

Dereotunu ince ince kıyın ve elinizle iyice ufaladığınız tulum peynirini diğer tüm malzeme ile bir çatal yardımıyla karıştırın.

Homojen bir kıvama gelene kadar iyice karıştırın. Yatay ince bir fırın tepsisini yağlayın ve hamuru içine yerleştirip 170 derecelik fırına yerleştirin.

30 dakika kadar fırında pişen ve üstü altın rengine dönen ekmeğinizi fırından çıkartıp, ıslatıp iyice sıktığınız yağlı kağıdı üstüne örtün ve 10 dakika daha fırında pişirin.

Dilimleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

İlk bakışta cıvık bulgur pilavını andıran fakat yanında köftesiyle servis edilen batırık, bir çeşit sulu salatadır. İçindeki domates, salatalık ve bulgurdan ötürü kısırı andıran bu lezzet, İç Anadolu bölgesinin güneyi ve Akdeniz bölgesinde çok fazla yapılır? Tarifini merak edenler için yazımızda yer verdik.

Batırık, soğuk bir çorba ya da sulu bir salata olarak tanımlanan yöresel bir yemektir. İçerisinde bulunan malzemelerin kısıra benzemesiyle Mersin, Konya, Karaman gibi birçok yörede karşımıza çıkan bu lezzet özellikle yaz aylarında sofralarda mutlaka bulunuyor. Mersin’in ilçelerinde daha çok tüketilen, yöresel bir çorba tarzı yemek olan batırığın sulandırılmamış halinden kısır olarak da yenilmektedir. Bir kez tadına bakanların hayran kaldığı batırık, ismi ile çok farklı olsa da tadıyla akıllarda mutlaka kalıyor. Peki evde batırık nasıl yapılır? 

BATIRIK TARİFİ:

MALZEMELER

1 adet kuru soğan
5 adet domates
1 çay bardağı susam
4 çay bardağı ince bulgur
1 su bardağı su
1 yemek kaşık salça
1 çay bardağı fıstık
Yarım su bardağı tahin
3 adet salatalık
Tuz
Çeyrek lahana ya da pancar
Yarım limon
Nar ekşisi
Limon
Su

YAPILIŞI

1 su bardağı suyla bulguru ıslatın. Bulgur suyu çekene kadar domatesleri rendeleyip, salçayla birlikte bulgura ekleyin.

Güzelce yoğurduktan sonra soğan ve salatalıkları küp küp doğrayın.

Maydanozları ince ince kıyıp, iyice yumuşayana kadar yoğurmaya devam edin.

Lahana ve pancarları haşlayıp doğrayın. 

Bir tavada fıstık ve susamı kavurun. En sonra içerisine tahini ilave edin.

Bu sosu blenderdan geçirip, tuz ile birlikte bulgura ekleyin.

Malzemenin bir kısmını ayırıp köfte gibi şekil verin. Kalan malzemeye miktarına göre soğuk su ekleyin.

Limon suyu, nar ekşisi ve tuz ilave ederek, haşlanan pancarlarla süsleyin.

Kaselere koyarak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…