Şunun için etiket arşivi: yemek tarifi

Bugün sizlere Mersin’in meşhur lezzetlerinden biri olan aynı zamanda kültür mirasıyla ünlenen enfes bir tatlı tarifini veriyoruz. Bir kez tadına bakanların mutlaka vazgeçilmezi olacak kerebiç, Lübnan kurabiyesi olarak da biliniyor. İç harcında Antep fıstığı yerine cevize yer verebilirsiniz. Asıl önemli nokta şu ki kerebiç tatlısını adetten olduğu üzere çöven kökü köpüğü eşliğinde servis edilmesidir. Gelin birlikte kerebiç tatlısını hazırlayalım…

Kerebiç, ülkemizin en kalabalık onuncu şehirleri arasında yer alan Mersin’in en meşhur lezzetleri arasındadır. Özellikle ramazan sofralarında mutlaka yer alması gereken kerebiçi daha önce evde hiç denediniz mi? Tadı enfes adeta damaklarda iz bırakan kerebiç, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi aldı. Şimdi herkesin merak ettiği kerebiçi evde denemek isterseniz mutlaka hazırladığımız tarifi denemelisiniz.

KEREBİÇ TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

150 gram margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
4 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı irmik
Aldığı kadar un

Kreması için;

3 su bardağı şeker
2 su bardağı su
1 kök cöven otu
4 su bardağı su

İçi malzemeleri;

250 gram ceviz
1 tatlı kaşığı tarçın

YAPILIŞI

Öncelikle bir gece öncesinden çöven otunu 4 su bardağı su ile ıslayın. Sabah ocağa alıp 2 saate yakın kaynatın.

Suyu azaldıkça üzerine ilave yapabilirsiniz. Kaynayan çövenleri ocakta alıp keserek ezin.

Ardından bir süre daha kaynatın. Bu sırada şerbetin olması için ayrı bir tencereye şeker ve suyu alıp güzelce kaynatın.

Hazır olan çövenleri ocaktan alıp dolaba soğuması için koyun.

Soğuyan çövenleri mikser yardımıyla çırpın. Köpürmeye başladığında yavaş yavaş ara ara şerbeti ekleyip çırpmaya devam edin.

1 saat çırptıktan sonra dolaba koyun. Bir kabın içerisinde margarin, sıvı yağ ve pudra şekerini krema olana kadar karıştırın.

Arkasından diğer malzemeleri bırakıp yumuşak bir hamur olana kadar yoğurun.

Bir süre dolapta bekletin. Bu sırada cevizleri robottan geçirin.

Daha sonra ister kalıp yardımıyla ister de içli köfte gibi açıp hamuru cevizle doldurup kapatın.

180 derece fırında kızarana kadar pişirin. Soğuduktan sonra köpükle beraber servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

İsmini ilk kez duyanların şaşırdığı unutma beni tatlısı, çay saatlerinin vazgeçilmezi olacak. Yapımı hem kolay hem de ekmeğin en leziz hali unutma beni tatlısı sofralarınızda yer vermek istiyorsanız mutlaka evde kolayca yapabilir ve deneyebilirsiniz. Peki unutma beni tatlısı nasıl yapılır? Unutma beni tatlısında hangi malzemeler kullanır?

Amasya’nın en meşhur lezzetlerinden biri olan unutma beni tatlısı, adeta adını duyanları şaşırtıyor. Yapımı çok kolay olan ve pratikliğiyle Amasya kültürünün vazgeçilmez bir parçasına haline gelen bu tatlıyı bir kez deneyenler mutlaka tadına hayran kalıyor. İçerisinde pekmez bu bulunan unutma beni tatlısı, kan şekerini düzenlemesiyle de herkesin gönül rahatlığıyla yiyebileceği bir lezzet. Amasya’da her sokakta mutlaka bulunan unutma beni tatlısını denemek için siz de geç kalmayın. Unutma beni tatlısının tarifi bugünkü yazımızda.

UNUTMA BENİ TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı pekmez
2 yemek kaşığı şeker
1 su bardağı su
Dilimlenmiş köy ekmeği

YAPILIŞI

Küçük bir tencerenin içerisine ekmez ve suyu koyup kaynamaya bırakın.

Şerbet kaynadıktan sonra ekmekleri içine atıp pişirmeye devam edin. Ekmekler şerbeti çektikten sonra bir maşa yardımıyla tencerenin içinden alın.

Hazır olan ekmekleri servis tabağına alıp üzerine sos ve cevizle servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Soğuk havaların gelmesiyle balık mevsimini de kapıyı çaldı. Hem palamut hem de istavrit balığı sezonun lezzetli balıkları arasında yer alıyor. Şimdiden tezgahlarda yerini alan istavrit balığının nasıl pişirildiğini ve temizlendiğini merak ediyorsanız mutlaka yazımıza göz atın.

İstavrit balığı, Trachuridae familyasının balıklarından biridir. Ülkemizde sarıkanat istavrit (sarıkuyruk istavrit) ve karagöz istavrit olmak üzere farklı şekillerde anılmaktadır. Kadınlar için önerilen istavrit balığı, hormonal dengeyi düzenlemektedir. Sinirsel pek çok hastalığa da bu yolla iyi gelmektedir. Damar esnekliği kazandıran istavrit, kan akışı ve dengesi için de faydalıdır. A, B2, B6, C, B12 vitaminlerine sahip olan balık aynı zamanda selenyum sayesinde kanserle mücadele etmektedir. Bağışıklık sistemini destekleyen istavrit balığı, av mevsiminde haftada 2 kez yenmelidir. Uzmanların tüketimini önerdiği istavrit balığı nasıl pişirilir? Püf noktaları nelerdir? Öğrenmek istiyorsanız yazımızı inceleyebilirsiniz.

İSTAVRİT BALIĞI TARİFİ:

MALZEMELER

1,5 kilo istavrit
1 çay bardağı kadar mısır unu
Tuz, sıvı yağ

YAPILIŞI

Öncelikle balıkları ikişer ikişer alarak önce tuza sonra mısır ununa batırın.

Kenarda bir süre beklettikten sonra tavaya yağ koyup, kısık ateşte altını açın.

Balıkları dizip kısık ateşte önce altını sonra diğer tarafını pişirin.

Güzelce kızaran balığı limonla servis edebilirsiniz.

FIRINDA İSTAVRİT TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilo istavrit
Zeytinyağı
Mısır unu
Tuz

YAPILIŞI

Balıkları temizleyip yıkadıktan sonra bir kabın içinde, yaklaşık bir çay  bardağı kadar zeytinyağı ile harmanlayın.

Daha sonra istenilen ölçüde mısır unu ve tuz eklenip yağlanmış fırın kağıdına dizin.

Üzerine az miktarda zeytinyağı gezdirip, 180 derecede 20 dakika pişirin.

Afiyet olsun…

Çoğu insanın sevdiği lezzetlerden birisi de kakaolu tariflerdir. Pastanelere gittiğimizde menülerde supangle her zaman gözümüze çarpmıştır. Pastane usulü supangle tarifi için gerekli malzemeler oldukça basittir. Bir kase yiyenlerin bir tabak daha yemek isteyeceği supanglenin orjinal tarifini sizlerle paylaşıyoruz.

Supangle, hem sütlü hem de çikolatalı tatlıları sevenlerin vazgeçilmezidir. Süt ve kakao ile hazırlanan, yarı katı, yarı sıvı bir kıvama sahip bir tatlı çeşidi olan supangle, adı Fransızcadan gelmesine karşın Türk mutfağına özgüdür.İlk defa tadına bakanların puding diye düşündüğü ancak lezzeti de yapımı da farklı olan supangle adeta tatlı krizlerinin bir numaralı kurtarıcısıdır. Zaman zaman içerisine kek eklenen ve bazı ülkelere göre yapımı değişen supanglenin orjinal tarifini hazırlamak ister misiniz? 

ORJİNAL SUPANGLE TARİFİ:

MALZEMELER

3,5 su bardağı süt
1 paket vanilya
2 çorba kaşığı un
4 çorba kaşığı kakao
3/4 (bir yarım+bir çeyrek) su bardağı toz şeker
1 çorba kaşığı tereyağı 

YAPILIŞI

Derin bir tencerenin içerisine sütü, kakao, toz şeker ve unu alarak güzelce çırpın.

Tahta kaşıkla karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin.

Pişince ocaktan alıp vanilyayı ve margarini ilave edin ve karıştırın.

Kaselere paylaştırıp, soğumasını bekleyin. 

Üzerine hindistan cevizi, damla çikolata, fındık veya ceviz serperek servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

SUPANGLENİN PÜF NOKTALARI

Tencereye koyduğunuz malzemelerin iyice çırpılmış olmasına özen gösterin.

Orta büyüklükte 1 kase supangle yaklaşık olarak 184 kaloriye denk gelmektedir.

Çorbalar, hem bağışıklığı güçlendiren hem de sağlık açısından oldukça faydalı yemektir. Ülkemizde birbirinden meşhur ve lezzetli çorba tarifi bulunuyor. Arpa şehriye çorbası da bu tarifler arasında yer alıyor. Çocukların sağlığı aynı zamanda tansiyon dengelenmesine yardımcı olan arpa şehriye çorbası adeta damaklarda iz bırakıyor. Hazırlaması çok kolay pişmesi ise sadece 20 dakika olan arpa şehriye çorbasının tarifi bugünkü yazımızda.

Arpa şehriye, bir çeşit küçük makarnadır. Şeklinin arpaya benzemesinden dolayı bu ismi alan arpa şehriye, Türk mutfağında çorbalarda ve pirinç pilavında kullanılır. Adından dolayı arpadan yapıldığı düşünülen bu şehriye, buğdaygillerden elde edilir. Arpa şehriye ile pilav, salata veya çorba yapabilirsiniz. Bugünkü yazımızda arpa şehriye çorbasının tarifini veriyoruz. Hem içinizi ısıtacak hem lezzetinden damaklarda iz bırakacak enfes arpa şehriye çorbasını hazırlamak için daha fazla geç kalmayın.

ARPA ŞEHRİYE ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

200 gram arpa şehriye
1 tane kuru soğan
2 bardak zeytin yağı
Bir tane orta boy domates
Bir tane sivri biber
Baharatlar
2 su bardağı tavuk suyu

YAPILIŞI

Ufak ufak doğradığınız soğanları iyice kavurun. Aynı şekilde biberleri de kesip üzerine atın. 

Ardından arpa şehriyeleri de ekleyerek 5 dakika kavurun.

Daha sonra rendelediğiniz domatesi ekleyip, sevdiğiniz baharatları ilave edin.

En son tavuk suyu ekleyerek 20 dakika pişirin.Sıcak sıcak üzerine maydanozla servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kahvaltınızı enfes hem de yumuşacık bir ekmekle yapmak ister misiniz? Sadece 10-15 dakika içerisinde yapılan Lübnan’a ait olan pita ekmeğinin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. İster içerisine sandviç yapın isterseniz kahvaltıda reçele banarak tadını çıkarın. Pita ekmeğinin en kolay tarifi bugünkü yazımızda.

Pİta ekmeği, Arapların mutfağından eksik olmayan bir ekmek türüdür. Son yıllarda Lübnan ekmeği veya Suriye ekmeği olarak da duyduğumuz bu ekmek artık günümüzde dönercilerde kullanılıyor. İncecik olmasıyla damaklarda iz bırakan pita ekmeği, bazlama yerine de geçiyor. Kahvaltıda yanında sıcacık çay ve pita ekmeğine sürülmüş tereyağıyla beraber enfes bir öğün oluşturabilirsiniz. Ortadoğu’da ki mutfağın falafelin ayrılmaz parçası olarak bildiğimiz pita ekmeği öyle zor da bir tarif değil. Evinizde kendi ellerinizle pita ekmeği hazırlamak istiyorsanız bugünkü yazımızı inceleyebilirsiniz.

PİTA EKMEĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı süt
yarım su bardağı yoğurt
yarım su bardağı su
Kuru maya
1 tatlı kaşığı toz şeker
1.5 tatlı kaşığı tuz
Yaklaşık 3-4 bardak un

Hamur kabını yağlamak için;

1 yemek kaşığı zeytinyağı

YAPILIŞI

Öncelikle bir kabın içerisinde süt,yoğurt ve suyu karıştırın.

Ardından maya,tuz,toz şeker ve unu ekleyerek yoğurmaya başlayın.

Kulak memesi kıvamına gelince kalıbı yağlayıp, 1 saat mayalanması için kenara bırakın.

Mayalanan hamuru tezgaha alıp rulo şekli verip, 6 eşit parçaya bölün.

Her bir parçayı 2 eşit parçaya keserek, 12 parça hamur elde edin.

Hamurları yuvarlak şekilde açın. Ardından 2’şerli olarak hamurları birleştirip kenarlarını kapatın.

Yağlı kağıt serili olan tepsiye pita ekmeklerini dizip, 10 dakika bekletin.

220 derece ısınan fırında 15 dakika kadar pişirin.

Balon gibi olan ekmekleri sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Karadeniz yöresine ait muhteşem lezzetlerden biri olan bir tarifi daha sizlerle tanıştırıyoruz. Turlu kavurması, kokusu lezzeti ve yanında mısır ekmeğiyle afiyetle tüketebileceğiniz turşu kavurmasının pratik tarifine bugünkü yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Karadeniz’in vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan fasulye turşusu kavurması bir kez tadına bakanları kendine hayran bırakıyor. Karadeniz’de hemen hemen her evde sıkça yapılan, yerine göre akşamları ana yemek yerine yenilen, yerine göre ise kahvaltı sofralarının baş tacı olan turşu kavurması, çoğunlukla fasulye olarak biliniyor. İsteğe göre karışık turşunun da kavurması yapılabilecek bu enfes lezzet, günün her saatine uyum sağlıyor. Siz de evinizde Karadeniz mutfağından lezzetlerle sofralarınızı süslemek istiyorsanız mutlaka tarifimize göz atmalısınız.

TURŞU KAVURMASI TARİFİ:

MALZEMELER

Kavurmalık fasulye turşusu
2 adet soğan
Yağ

YAPILIŞI

Turşuyu çıkarıp, suyun içerisinde fazla tuzunun gitmesi için bekletin.

Daha sonra tavaya yağı alıp, kızartın. Üzerine piyazlık doğranmış soğanları ilave ederek, turşularla beraber kavurun.

Yarım çay bardağı suyla pişirin. 

Hafif kaynadıktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hicri takvime göre her yıl Muharrem ayının 10. gününde evde pişirilen aşure tatlısı, dayanışmanın sembolüdür. Bu yıl 9 Eylül’e denk gelen aşure gününde kazanlar kaynar ve komşulara dağıtılır. Türk mutfağında çok önemli yere sahip olan aşureyi en güzel ve en lezzetli haliyle sofralarınıza getiriyoruz. Pratik aşure evde nasıl yapılır? Püf noktaları nelerdir? Aşurenin faydaları nelerdir? öğrenmek için içeriğimize göz atın.

Aşure, Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan ve eki zamanlarda birçok malzemenin bir araya getirilmesiyle yapıldığı için toplumu simgelediği söylenen lezzetli bir tatlıdır. Birbirinden farklı malzemelerin pişirilerek enfes bir lezzete dönüşmesi; toplumdaki insanları temsil ettiği söylenir. Buğday, nohut gibi baklagil taneleri ile kuru yemişlerin bir araya getirilip şekerle kaynatılması sonrasında yapılan aşure, etimolojik olarak incelendiğinde İbranice kökenli bir kelimedir. Bu kelimenin orijinali “aşura” olarak da bilinmektedir.Aşure, aynı zamanda sayı olarak on anlamına gelen bir kelimedir. Bu anlamı, Hicri takvimdeki Muharrem ayının onuncu gününe denk gelmesinden kaynaklanmaktadır. Her yıl Muharrem ayının belirli bir haftasında ise aşureler yapılıyor ve dost, komşu, aile vb. ile paylaşıyor. Siz de bu yıl kendi ellerinizle enfes bir aşure pişirmeye ne dersiniz? Türk mutfağının lezzetli tariflerinden biri olan aşurenin, sindirimi kolaylaştırdığı, Omega-3, demir, çinko, kalsiyum gibi vitamin ve mineraller içerdiği uzmanlar tarafından açıklandı. Faydalarından püf noktalarına kadar aşure hakkında tüm detayları bulabileceğiniz yazımızı mutlaka incelemelisiniz.

AŞURE TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı kuru fasulye
1 su bardağı nohut
yarım kilo buğday
1 su bardağı kuru üzüm
12 adet kuru kayısı
2 küçük portakal
12 adet kuru incir
yarım çay bardağı kuş üzümü
5 adet karanfil
3 su bardağı toz şeker
1 su bardağı fındık( Piştikten sonra)

Üzeri için;

1 buçuk su bardağı ince öğütülmüş fındık
İsteğe göre tarçın
İsteğe göre doğranmış kuru kayısı
İsteğe göre ayıklanmış nar

YAPILIŞI

Bir gece öncesinde fasulye ve nohutu  ayrı kaplarda ıslatın ve üzerilerine tuz ekleyin. Ayrıca bir gece önceden de buğdayı tencereye su ekleyerek az kaynatın.

Önceden ıslattığınız nohut ve fasulyeyi aynı tencereye koyup kaynatın. Daha sonra buğdayı ekleyin.

Buğdayı da ekledikten sonra hepsinin üzerini örtecek şekilde su ekleyin ve karıştırmaya devam edin.

Biraz piştikten sonra üzerine doğradığınız kayısıları, üzümü, şekeri, kuş üzümünü, karanfili, portakal kabuklarını ekleyip karıştırın ve orta ateşte pişirmeye bırakın.

Koyulaşmaya başlayan aşurenin altını kapatın. Sonra kaseleri hazırlayın. Kaşık yardımıyla kaselerin içine eşit miktarda koyun. Koyduktan sonra üzerini süslemek için kuru kayısıları küçük doğrayın.

Kaselerin üzerine kuru kayısı, tarçın, çekilmiş fındık ve nar tanelerini koyup istediğiniz gibi süsleyip servis edebilirsiniz.

AŞURE YAPMANIN PÜF NOKTALARI NELERDİR?

Aşure de kullanacağınız nohut, fasulye ve buğdayı bir gece önceden suda bekletin.Bir gece önceden beklettiğiniz bakliyatlar aşure yaparken işinizi kolaylaştırıyor. 

Bir gece önceden suya koyacağınız bakliyatların suyu için mutlaka içme suyunu kullanın. Ertesi gün bakliyatlara kullandığınız suyu süzmeyi unutmayın.

Aşureyi yapacağınız gün nohut, fasulye, buğday bütün bunları ayrı tencerelerde orta ateşte haşlayın. Kuş üzümü, kuru üzüm, kayısı ve kuru inciri bakliyatları haşlayıp suyu süzdükten sonra ekleyin ki su rengi koyulaşmasın.

Aşureye pişmeye yakın portakal kabuğu koymak istiyorsanız rendelerken portakalın beyaz olan yerine rendeyi vurmamaya çalışın. Eğer orayı da rendelerseniz aşure tadı biraz acı olabilir. 

Aşurenin renginin beyaz olmasını isterseniz bunun için bir tutam pirinç veya biraz oda sıcaklığında beklemiş süt ekleyebilirsiniz.Aşurenin kıvamının çok koyu olduğunu fark ederseniz hemen su ilave edin. Şeker gerekiyorsa da tadına baktıktan sonra bir miktar şeker ekleyin.

Aşurenin içine şekeri en son aşurenin piştiğini anladığınız zaman ekleyin. Koyduktan sonra şekerin yanmaması için sürekli karıştırmaya devam edin.

AŞURENİN FAYDALARI NELERDİR?

Yeterli miktarda tüketilen aşure, çocukların günü enerjik bir şekilde geçirmesi ve sağlıklı büyümelerinde önemli bir rol oynuyor. Özellikle Söğüt eksikliğini gideriyor. 

Aşurenin içerisinde bulunan baklagiller, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olarak, bol miktarda demir ve çinko içerir.

Hayvansal yağ içermeyen bu lezzet asla kolestrol içermez.Tamamen meyvelerden hazırlandığı için B2, B1, C, A vitamininin yanı sıra bol miktarda demir, çinko, fosfor, kalsiyum ve sodyum vardır.

Aşurede bulunan tüm malzemelerin bitkisel olduğundan kalp ve damar sağlığına karşı vücudu korur. Özellikle emziren annelerin tüketmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar aşurenin süt yapıcı olduğunu da söylüyor.

Yazın tadına doyum olmayan sebze meyveleri kışın da aynı lezzette tüketmek için turşu, reçel, konserve yöntemleri oldukça pratiktir. Bugünkü menümüzde sizlere kışın domatesi enfes hali ile tüketebileceğiniz bir turşu tarifini veriyoruz. Anadolu’da tüketimi yaygın olan domates turşusunun tarifi yazımızda.

Domates,  Patlıcangiller familyasından bir bitki türüdür. Her ne kadar sebze olarak bilinse de esasen meyve kategorisine girmektedir.İlk hali yeşil olan ve sonrasında güneşin de etkisi ile kırmızı rengini alan domates, sağlık için adeta bir mucize değerindendir. Uzmanların çocuk ve büyükler için önerdiği domatesi kışın da sağlıklı bir şekilde tüketmek için ister konserve, ister turşu isterseniz de binbir çeşit lezzetle sofralarınıza getirebilirsiniz. Domates turşusu da bu lezzetler arasında yer alır. Domatesin yeşil halinden yapılan bu turşunun tadına doğum olmayacak. Peki domates turşusu evde nasıl yapılır öğrenmek ister misiniz? 

DOMATES TURŞUSU TARİFİ:

MALZEMELER

5 kilo domates
2 diş sarımsak
Bir avuç cin biberi
1 litre sirke
Aldığı kadar su
1 su bardağı kalın tuz
1 tatlı kaşığı limon tuzu

YAPILIŞI

Domatesleri bol suyun içerisinde yıkayarak çatalla bir kaç yerinden delikler açın.

Daha sonra turşu kavanozunun içerisine atıp, sarımsakları ve biberleri ekleyin.

Bir kabın içerisinde sirke, tuz ve suyu karıştırıp, domateslerin üzerine dökün.

Ağzını sıkıca kapatıp 3-4 hafta kadar bekletin.

Afiyet olsun…

EVDE DOMATES KONSERVESİ NASIL YAPILIR? ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYABİLİRSİNİZ…

PÜF NOKTALARI:

Kullandığınız tuzun kalın tuz olması gerekmektedir. Eğer ince tuz kullanırsanız turşunuz çok çabuk eriyebilir.

Domates turşunuzun tam lezzetinde olması için domateslerinizi çatal yardımı ile bir kaç yerinden mutlaka delikler açmalısınız.

Yumuşacık hamuru, üzerine en son sürülen mis gibi tereyağıyla servis edilen Osetya çöreği, kahvaltılarınızın baş tacı olacak. Yapımı biraz zahmetli olsa da tadı muhteşem olan Osetya çöreğini daha önce denemediyseniz mutlaka hafta sonu için düşünebilirsiniz. Peki Osetya çöreği nasıl yapılır?

Osetya çöreği, çay saatlerine ve kahvaltıya daha önceden denemediğiniz bir hamur işi tarifi yapmak istiyorsanız muhteşem olabilir. Yumuşaklığıyla ve her lokmada hayran bırakan tadıyla bu çörek, yüksek ısıda 12 dakikada pişiyor. Sevdiğiniz malzemelere göre iç harcını değiştirebilir, ıspanaklı veya peynirli bir şekilde hazırlayabilirsiniz. Daha önce denemediğiniz bir hamur işi yapmaya hazır mısınız? Tarifi bugünkü yazımızda.

OSETYA ÇÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı ılık süt
1 tatlı kaşığı kuru maya
1 yemek kaşığı toz şeker
Yarım su bardağı sıvı yağ
600 gram un
1 tatlı kaşığı tuz

İç harcı için;

3 adet patates (haşlanmış)
1,5 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
1 çay kaşığı tuz

Üzeri için;

1 yemek kaşığı tereyağı

YAPILIŞI

Öncelikle iç harcı hazırlayarak başlayabilirsiniz. Haşlanan patatesleri rendeleyin. Üzerine kaşar ve tuzu ekleyerek güzelce karıştırın.

Ayrı bir karıştırma kabının içerisine ılık süt ve kuru mayayı karıştırın.

Daha sonra üzerine toz şeker ve sıvı yağ ekleyip tekrar karıştırın.

Un ve tuzu da ilave edip kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurun.

Üzerine streç film kapatarak oda sıcaklığında 1 saat dinlendiren.

Hazır hale gelen hamuru 3 parçaya bölün.

Ellerinizi yağlayarak bezelerden birini elinizle açın. Yemek tabağı boyutuna gelince patatesli harcı da hamurların sayısına eşit olacak şekilde 3’e bölün ve hazırladığınız hamurun orta kısmına ilave edin.

Hamuru kenarlarından toplayarak düzgün bir hale getirin.

Yağlı kağıt serili tepsiye dizip, orta kısmına bıçak yardımıyla küçük bir delik açın.

220 derece fırında 12 dakika pişirdikten sonra sıcakken üzerine tereyağı sürüp, servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…