Şunun için etiket arşivi: yemek tarifleri

Buğdayın atası olarak bilinen ve genetik özellikleri günümüze kadar değişmeyen “siyez bulguru” hayati öneme sahip olan bir besin olmaktadır. Geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan siyez bulguru, araştırılmaya başladı. İşte siyez bulguru hakkında bilinenler…

Son dönemde adına sıklıkla rastlanılan siyez bulguru, tek başaklı olan ve geleneksel şartlar altında öğütülen bir buğday türü olarak ifade edilmektedir. İşlenmemiş buğday görünümünde olan siyez bulgurunun insan sağlığı üzerinde pek çok faydası bulunmaktadır. Siyez bulgurunun diğer bulgur türlerine göre besin değeri ve sağlığa olan katkıları farklı olmaktadır. Türkiye’nin korunması ve üretiminin desteklenmesi gereken ilk “Presidium” ürünü olarak ilan edilen siyez, ülkemizde en çok Kastamonu’da yetişiyor. Genetiği bozulmamış bir bulgurdur. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yetiştirilen siyez buğdayı, 14 kromozom sayısıyla genetik olarak dünyadaki ilk buğday çeşidi olarak biliniyor. 

Siyez bulguru

SİYEZ BULGURU İLE NORMAL BULGUR ARASINDAKİ FARKLAR:

Siyez bulgurunun normal bulgur gibi üretildikten sonra besin değerleri düşmemektedir. Bulgura göre daha geç pişme özelliğine sahip olan siyez bulgurunun raf ömrü oldukça uzundur.

Normal bulgur, bildiğiniz üzere buğdaydan elde edilmektedir. Buğday, besleyici değeri yüksek bir tahıl çeşididir. Normal bulgur, siyez bulguru ile karşılaştırıldığında kilo vermek ve diyet yapmak için uygun olmayan çeşitli besinler açısından çok daha zengindir.

Siyez bulgurunu diğer bakliyatlar ile karşılaştırdığımızda, oldukça önemli bir besin kaynağı olduğu görülmektedir. Ayrıca siyez bulguru radyasyona oldukça dayanıklıdır. Bağırsak kanserini önleyerek kabızlığı engellemektedir.

SİYEZ BULGURUNUN FAYDALARI

SİYEZ BULGURUNUN FAYDALARI:

  • Siyez, pirinç yerine günümüzde daha çok tercih edilen bulgur.
  • Kandaki yağları düşürücü yönü olduğu bilinen posa/lif bakımından oldukça zengin bir gıda. Lifli yapısından dolayı sindirimi kolaylaştırır. Bağırsakları temizleyici özelliği var.
  • Yüksek antioksidan içeriğe sahip. Hücre yapısını korur ve yaşlanmayı geciktirir. Bozulmaz ve küf yapmaz.
  • Karbonhidrat değeri düşük, protein değeri yüksek.
  • Bulgurda bulunan B1 vitaminleri, sinir ve sindirim sisteminde önemli rol oynuyor.
  • İçerdiği folik asitten dolayı, çocuk ve hamile kadınlar için çok önemli bir gıda maddesi.
  • Doymamış yağa sahiptir ve toplam yağ oranı düşük olduğu için sağlıklı bir besin maddesi.
  • Kolesterol içermiyor.
  • Dünyada glisemik endeksi insanlara en uygun gıda, siyez bulguru.
  • Emzikli anneler için çok faydalıdır. Anne sütünü arttırır. Folik asit miktarı çok fazladır.

SİYEZ BULGURU İLE NORMAL BULGUR ARASINDAKİ FARKLAR

SİYEZ BULGURU NASIL PİŞİRİLİR?

Normal bulgur ile yaptığınız tüm yemeklerde siyez bulgurunu kullanabilirsiniz.

Siyez bulguru yapılışı oldukça pratiktir ve pek çok pişirme yöntemi vardır. Geleneksel yöntemlerin yanı sıra modern mutfak lezzetlerine de ayak uydurabilir.

Siyez bulguru tarifi herkes tarafından kolaylıkla uygulanabilir. Siyez bulguru salatası ve Siyez bulguru pilavı herkes tarafından oldukça beğenilen lezzetler arasına girmiştir.

SİYEZ BULGURU PİLAVI TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı siyez bulguru

2 su bardağı kaynamış su

1 çorba kaşığı tereyağı

2 çorba kaşığı zeytinyağı

Var ise himalaya tuzu

Zerdeçal

Karabiber

YAPILIŞI

Siyez bulgurunu bir tencereye alarak üzerine iki sur bardağı kaynar su ekleyin ve 15 dakika bekleterek suyunu süzün.

Pilavı pişirmek istediğiniz tencereye zeytinyağı, toz kırmızı biber ve toz zerdeçalı koyun. Orta ateşte yağı kızdırın.

Doğranmış sarımsağı da içerisine ekleyerek kavurun. Süzülmüş olan bulgurunuzu tencereye alarak 1-2 dakika karıştırır şekilde kavurun.

Tencereye domates suyu koyun ve pilavınızın tuzunu ayarlayın.

Kaynamaya başlayan pilav tenceresinin kapağını kapatarak kısık ateşte suyunu çekinceye kadar 15-20 dakika pişirin.

Pilavınız suyunu çektikten sonra ocağı kapatarak pilavınızı 15 dakika demlendirin. Ardından servis yapın. 

Afiyet olsun…

Zeytinyağı’ndan cennet çamuruna, Kilis tavasından katmerine, Kilis’in birbirinden eşsiz yöresel lezzetleri İstanbul’a taşındı.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE

İstanbul’da düzenlenen “Oylum Höyük’ten Günümüze Kilis Mutfağı” etkinliğinde Kilis mutfağının tanıtımı gerçekleştirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı İpekyolu Kalkınma Ajansı destekleriyle Kilis Gastronomi Tanıtım Günü başlığı altında “Oylum Höyük’ten Günümüze Kilis Mutfağı” adlı büyük bir organizasyon gerçekleştirildi. Kilis’e özgü cennet çamuru, Kilis tavası, Kilis katmeri ve zeytinyağından ekşili kebabına kadar pek çok ürün tanıtıldı. Kilis Gastronomi Elçisi olan Kilisli Şef Yunus Emre Akkor’un öncülüğünde davetlilere Kilis’in meşhur yemekleri tattırıldı.

Kilis Valisi Recep Soytürk, Kilis’in Türkiye ve dünya mutfağında daha iyi yere gelmesi için çalıştıklarını ifade ederek, “Kilis’in kuzeyinde Gaziantep, batısında da Hatay var. Her ikisi de çok ciddi bir gastronomi kenti ve Türkiye ve dünyada da tanıyor. Çok benzer potansiyel Kilis’te de var. 200’e yakın yemek çeşidi var. Coğrafi işaret aldığımız hem yemeklerimiz hem ürünlerimiz var. Şimdi bu potansiyelimiz var ama bir Gaziantep ve Hatay kadar tanınmıyoruz. Biz hem Kilis’i hem ürünlerimizi tanıtalım istiyoruz. Kilis’in tarihi yerlerini tanıtmak için buradayız. İyi bir kalabalık var. Bundan çok mutluyuz. Coğrafi işaret aldığımız özel bir ürünümüz var, yağlık zeytinyağımız var. Yaklaşık 3 yıldan beri çalışıyoruz. Türkiye ve dünyada olmak üzere toplam 16 tane ödül aldık. Hem üretim şeklini değiştirdik hem kalitesini arttırdık hem pazarlama çeşidini arttırdık. Bu tür etkinliklerle de mutfak şeflerine ve alıcılarına tanıtıyoruz” dedi.

Kilis Valisi Recep Soytürk

“KİLİS ZEYTİNYAĞINA DÜNYADAN 16 TANE ÖDÜL GELDİ”

Kilis’in Türkiye ve dünya mutfağında daha çok yer etmesi gerektiğini vurgulayan Kilis Valisi Recep Soytürk, “Kilis’in kuzeyinde Gaziantep, batısında da Hatay var. Her ikisi de çok ciddi bir gastronomi kenti ve Türkiye ve Dünya’da da tanıyor. Çok benzer potansiyel Kilis’te de var. 200’e yakın yemek çeşidi var. Coğrafi işaret aldığımız hem yemeklerimiz hem ürünlerimiz var. Şimdi bu potansiyelimiz var ama bir Gaziantep ve Hatay kadar tanınmıyoruz.

Biz hem Kilisi hem ürünlerimizi tanıtalım istiyoruz. Kilis’i, tarihi yerlerini tanıtmak için buradayız. İyi bir kalabalık var. Bundan çok mutluyuz. Coğrafi işaret aldığımız özel bir ürünümüz var, yağlık zeytinyağımız var. Yaklaşık 3 yıldan beri çalışıyoruz. Türkiye ve Dünya’da olmak üzere toplam 16 tane ödül aldık. Hem üretim şeklini değiştirdik hem kalitesini arttırdık hem pazarlama çeşidini arttırdık. Bu tür etkinliklerle de mutfak şeflerine ve alıcılarına tanıtıyoruz. Böylece köylülerimiz ederinde zeytin satıyor, fabrikalarımız da ederinde zeytinyağı satıyor. Gelirlerini arttırıyorlar” dedi.

Barbaros Tapan, dünyaca ünlü şef Wolfgang Puck’ın yönettiği Oscar mutfağındaki hazırlıkları yerinde takip etti. Puck bu yılki menüde Karadeniz pidesi ile Türk kayısılarına da yer verecek. Peki Karadeniz pidesinin özelliği nedir ve nasıl yapılır?

 94. Oscar Ödülleri sahiplerini bulacak.  Ünlü yıldızlar gecede Wolfgang Puck imzalı yemeklerle ağırlanacak. Türkiye’ye sık sık tatil için gelen şef, bu yılki menüde sürpriz bir lezzete de yer verdi: “Türk insanını çok sevdiğim için bu sene de Türkiye’ye özgü bir lezzeti menüye koydum. Bu yıl Türkiye’nin kuzeyine gidiyoruz ve Karadeniz pidesini Oscar gecesi ünlülerin masasına getiriyoruz! Türkiye’nin pidesi İtalya’nın pizzasıyla yarışacak. “Steven Spielberg, Spago pizzalarını çok sever. Ona Karadeniz pidesi ikram edeceğim, bakalım beğenecek mi” diyen Puck’ın Türkiye’den ikramı bununla sınırlı değil: “Kuru kayısıyı da Türkiye’den getirttim. Bir gece önceden içini özel bir krema ve fıstıkla dolduracağız. Göze de hitap eden şahane bir tatlı yarattık Türk kayısılarıyla.” 

Barbaros Tapan, dünyaca ünlü şef Wolfgang Puck

Barbaros Tapan, Wolfgang Puck’a Türk mutfağının dünyaya açılması için neler yapılması gerektiğini sordu ve şu yanıtı aldı: “Kebabın dışına çıkılmalı. Türk mutfağında kebap dışında bir sürü lezzet var. Pide çeşitleri, tüm patlıcan yemekleri ve niceleri. Artık kebap dışında Türk lezzetlerini sunan restoranlar açılmalı. Bana göre en iyi kalkan balığı Karadeniz’de, keza lüfer balığı da. Şahane lezzetler bunlar.”

meşhur karadeniz karadeniz

PEKİ KARADENİZ PİDESİNİN ÖZELLİKLERİ NEDİR?

  • Karadeniz mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan pide, Ordulu usta tarafından tatlandırıldı. Pekmezli, irmikli, muhallebili, kadayıflı, çikolatalı gibi çeşitleri bulunan pidenin namı ise ülke sınırlarını aştı.
  • Karadeniz’de yemek denince ilk akla gelen lezzetler arasında yer alan pide, kıymalı, kuşbaşılı, kaşarlı ve karışık gibi çeşitleriyle sofralara geliyor. Özellikle fırında çıktığı esnada üzerine sürülen tereyağı ile birlikte daha da lezzetlenen pide, birçok farklı çeşitleriyle tercih ediliyor.
  • Karadeniz pidesi, adı farklı olmakla birlikte Anadolu’da 15. yüzyıldan bu yana pişirilmektedir. Günümüzde halen Türkiye’de “pide ve lahmacun salonu” adı altında satışı yapılmaktadır.

KARADENİZ PİDESİ TARİFİ:

MALZEMELER

Hamur için;

2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı su
Yarım çay kaşığı tuz

İç malzeme için;

500 gr kuzu kuşbaşı et
1 soğan
1 çay bardağı sıvıyağ
Birkaç taze soğan sapı
Tuz
karabiber

Üzeri için;

1 yumurtanın sarısı
45 gr eritilmiş tereyağı
Birkaç maydanoz yaprağı

orjinal karadeniz pidesi

YAPILIŞI

Un, yumurta, sıvıyağ, kabartma tozu, su ve tuzu hamur yoğurma kabına alıp pürüzsüz bir hamur yoğurun.

Hamurdan yumurta büyüklüğünde bezeler koparın. Bezelerin üzerini bir bezle örtüp 30 dakika dinlendirin.

Soğanı temizleyip kıyın. Sıvı yağı tavada kızdırın. Soğanı ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun. Kuşbaşı eti ilave edip 10- 15 dakika karıştırarak soteleyin.

Tuz ve karabiberle tatlandırıp karıştırın ve ocaktan alın. Taze soğan saplarını kıyıp ete ilave edin.

karadeniz pidesinin özellikleri

Hamur bezelerini un serpilmiş tezgahın üzerine alıp 1 santim kalınlığında oval şekilde açın. İç malzemeyi hamurların ortasına paylaştırın.

Hamurun kenarlarını ortaya doğru hafifçe kıvırın. Uçlarını yuvarlayıp kayık şekli verin.

4 yumurta sarısını bir kapta çırpın ve hamurların kenarlarına sürün. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 20-25 dakika pişirin.

Fırından çıkarıp üzerine tereyağı sürün. Maydanoz yapraklarıyla süsleyip sıcak servis yapın.

Afiyet olsun…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 Mart’ta İstanbul’da Vahdettin Köşkü’nde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile yediği öğle yemeğinde ikram edilen leblebi helvası tarifi aramaları hız kazandı. Peki, nedir leblebi helvası, nasıl yapılır, malzemeleri neler? İşte tüm detaylarıyla gündemdeki leblebi helvası tarifi…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen pazar günü İstanbul’da Vahdettin Köşkü’nde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile yediği öğle yemeğinde ikram edilen Leblebi Helvası, Atina’da, iki ülke arasındaki gergin havanın yumuşamasını amaçlayan yeni dönemin adeta sembolü oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabında yer alan leblebi helvası tarifi, Atina’nın gündeminde. 

CANLI YAYINDA LEBLEBİ HELVASI YAPACAK

Ünlü Yunan şef aşçı Akis Petrecikis, Emine Erdoğan’ın kitabında yer alan tarifiyle, televizyonda canlı yayında leblebi helvasını pişirecek. Şef Petrecikis aynı programda Başbakan Miçotakis’in annesi Marika’nın (1930-2012) “Hikâyesi Olan Tarifler” kitabında yer alan “galaktobureko” (Türkiye’de laz böreği olarak da bilinen süt böreği) tatlısını da anlatacak. Skai televizyonu, “leblebi helvası mı yoksa galaktoburekos mu daha lezzetli; tadacağız” yorumunu yaptı. Miçotakis’in ablası eski dışişleri bakanı Dora Bakoyani ise Emine Erdoğan’ın yazdığı Yemek kitabını kendisine hediye ettiğini açıkladı.

PEKİ LEBLEBİ HELVASI NASIL YAPILIR?

MALZEMELER

1 su bardağı leblebi unu ( 1 su bardağı leblebi mutfak robotunda toz haline getirilerek de kullanılabilir)

3 yemek kaşığı tereyağı

1 su bardağından bir parmak eksik şeker

1,5 su bardağı sıcak süt

YAPILIŞI

Geniş bir tencerede 250 gram tereyağı veya sadeyağı eritin. 250 gram sarı leblebi ununu esmerleşinceye kadar kısık ateşte kavurun.

300 gram toz şeker ve 500 gram suyu ayrı bir tencereye alın ve şeker eriyene kadar ısıtın.

Her ikisi de sıcakken kavrulan malzemenin içerisine dökün ve sürekli karıştırın. Altını kapayın ve 15 dakika dinlenmeye bırakın.

Dondurma için 840 gram manda sütünü soğukken 2 tatlı kaşığı toz saleple iyice çırparak karıştırın. Devamlı karıştırarak kaynamasını bekleyin.

Leblebi helvası

Ocaktan indirdikten sonra 200 gram şeker ilave edin, iyice karıştırın ve soğumaya bırakın.

Soğuduktan sonra ev usulü dondurma makinesinde karıştırın.

İstenilen kıvama geldiğinde dondurucuda saklayın. Arzu ederseniz hazır alacağınız kaymaklı dondurmayı da kullanabilirsiniz.

Orman meyveleri sosu için ayrı bir tencerede 200 gram şeker ve 140 ml suyu kaynatın.

İçerisine 80 ml vişne kompostosu ve orman meyvelerini (60 gram yabanmersini, 60 gram ahududu, 2 salkım frenk üzümü ilave ederek 3 dakika daha kaynatın.

Meyveli karışıma 50 gram nişasta ekleyerek bağlayın ve soğumaya bırakın.

Sunum için helvayı dilediğiniz bir servis tabağına aktarın. Bir top dondurma, nane yaprakları ve sos ilave ederek servis edin.

Afiyet olsun…

Ramazan ayının gelmesiyle beraber ramazanla özdeşleşmiş yiyecekler de yavaş yavaş piyasaya çıkmaya başladı. Ramazanda en çok tüketilen tatlılardan biri olan güllaç tarihiyle de merak edilenler arasında. Bugün lezzetli güllacın tarihi ve güzel hikayesiyle karşınızdayız…

13. yüzyıla ait en eski tariflerden biri olan Güllaç, Osmanlı döneminden beri sevilerek tüketilen sütlü bir tatlıdır. Güllü aş kelimesinin zaman içinde güllaca dönüşmesiyle ismi şimdiki halini almıştır. İçinde gül suyunun bulunmasından ötürü bu isme sahip olan tatlı, evde de kolaylıkla yapılabilir. Sütlü bir tatlı olan güllaç, ramazan aylarıyla özdeşleşmiş bir tatlıdır. Ramazanda misafir olarak gidilen evlere hediye olarak götürülür. Güllaç, saray mutfağına ilk kez 1489 yılında girmiş. 

Osmanlı mutfağında güllac yapımı

PEKİ GÜLLAÇ TATLISININ HİKAYESİ NEDİR?

Kastamonulu Ali Usta bundan 600 yıl öncesinde elinde kalan yufkaları değerlendirmek için şekerli sütle ıslayıp bir tatlı haline getirmiş. Saray görevlileri Kastamonu gezisi sırasında tadına bakarak çok beğendikleri güllaç tatlısını Ali Usta’nın yaptığını söyleyerek, ustayı baş tacı olarak görmüşler.

güllaç

Sonrasında güllaç yaprakları varak olarak adlandırılmıştır. Osmanlı sarayına 1573-1574 yılları arasında 19740 varak alınırken, 1642-1654 yılları arasında ise 10300 adet varak alındığı saray mutfağı kayıtları arasındadır.

Osmanlı mutfağı

Osmanlı ve Türk ramazan kültüründen geriye kalan en önemli miraslardan olan güllacı Turabi Efendi kitabında varak yapımını, ”Bir çanağa 20 yumurtanın beyazını koyup iyice çırpın, sonra yavaş yavaş yarım kilogram kadar buğday nişastası ilave ederek, iyice karıştırın, sonra ince bir hamur oluşturacak kadar su ilave edip karıştırın. Fazla ısınmasını önlemek için önceden altına bir buçuk santimetre kadar kül yapıştırdığınız yuvarlak ve çok az kubbeli bir demir sacı odun kömürü ateşi üzerine yerleştirin. Orta derece ısınınca, uygun bir kaşıkla hamurdan bir büyük yemek tabağı büyüklüğünde veya daha büyük bir yufka oluşturacak kadarını sacın ortasına dökün. Bir dakikadan daha az bir zamanda bu yufka hazır olacak. Bu, bembeyaz ve pelür kağıdı kadar ince olmalı’‘ diyerek anlatmıştır.

GÜLLAÇ NERENİN MEŞHUR TATLISI?

  • Güllaç Kastamonulu Ali Usta tarafından yapıldığı için Kastamonu’da baklava olarak sunulmaktadır.
  • Osmanlı mutfağında sık sık hazırlanan bu tatlı, her şehirde severek tüketilir.
  • Ramazan ayının gelmesiyle beraber, pek çok şehirde hazırlanan ve satışı olan güllaç tatlısı, tatlı seven her yörenin ve evin tatlısı olarak bilinir.

Çay saatlerinde ya da atlı krizlerinizi önlemek için enfes bir kurabiye hazırlamaya ne dersiniz? Çıkış noktası Yunanistan olarak bilinen Bademli Kurabiye uzun süre tazeliğini koruyabiliyor. İşte kolay badem kurabiyesi tarifi…

Tatlı sevenlere özel pratik ve muhteşem tarifler sunmaya devam ediyoruz. Şimdi de son günlerde oldukça popüler olan badem kurabiyesi tarifini hazırladık. Beş çayınızın yanına yakışacak efsane bir tarif.. Yunanistan’dan günümüze gelerek sevilen bademli kurabiye uzun süre kaldığında bile tazeliğini koruyabiliyor. Fazla zaman kaybetmeden bilindik malzemelerle yapımı kolay bademli kurabiyenin tarifine geçmek isterim. İşte leziz bademli kurabiye tarifi…

BADEM KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

2 adet yumurta sarısı
1 adet yumurta akı
1/2 paket margarin ve tereyağı
1 çorba kaşığı yoğurt (tepeleme)
2,5 su bardağı un
1 su bardağı şeker
1/2 paket kabartma tozu
50 gram badem (ince dövülmüş)
şeker (üzerine serpmek için)

badem kurabiye tarifi

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisine eritilmiş yağ, yoğurt, şeker ve yumurtaları ekleyerek güzelce çırpın. 

Daha sonra kalan malzemeleri ilave ederek yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin.

5 dakika beklettikten sonra ceviz büyüklüğünde parçalar alarak yağlı kağıt serili tepsiye dizin.

Hamurların üzerine çırpılmış yumurta akı sürerek şeker serpin.

Önceden ısıtılmış 190 derece fırında kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Bu akşam yemekte klasik çorbalar yerine hem farklı hem de leziz farklı yörelere ait bir çorba pişirmek istiyorsanız Kayseri mutfağından gelen kesme çorbasını deneyebilirsiniz. Yapımı oldukça pratik olan kesme çorbası erişte ve yeşil mercimekten oluşuyor. Peki nasıl yapılır bu kesme çorbası? İşte tarifi…

Kayseri mutfağının vazgeçilmez tarifleri arasında yer alan tadı muhteşem yapımı kolay olan kesme çorbası doyurucu olmasıyla da herkes tarafından çok beğeniliyor. Kesme ya da erişte çorbası;  anne çorbası tadında, şifa kaynağı, Anadolu’ya özgü çorba tariflerindendir. Türk mutfağının zengin menüsünden naçizane lezzetlerden biri olan kesme çorba çoğu yörede kesme çorba olarak da bilinir. Evde yazdan kış için hazırlanan erişte yeşil mercimekle buluşturularak hazırlanan çorba tüm ev halkının beğenisini kazanacak. İçerisinde bulunan etle eş değer olan yeşil mercimek sayesinde de vücudunuz vitamin depolayacak. Gelin kesme çorbasını birlikte hazırlayalım…

KESME ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

1 adet yumurta
1 fincan su
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Aldığı kadar un
Tuz

Çorbası için;

1 adet orta boy soğan
1 çay bardağı kahverengi mercimek
1 yemek kaşığı salça
4 yemek kaşığı sıvı yağ

reyhanlı kesme çorbası

YAPILIŞI

Tarifi hazırlamaya öncelikle hamuru yaparak başlayın. Makarna hamuru şeklinde hamuru yoğurun ve 10 dakika dinlendirdikten sonra oklava ile çok ince olmayacak şekilde açın.

2 parmak kalınlığında önce şeritler halinde kestikten sonra o şeritleri üst üste koyup tekrar kesin.

Aralara yapışmaması için un serptikten sonra biraz bekletin. Bu sırada da tencereye ince ince doğranmış soğanları ve salçayı yağda kavurun.

Kavrulan soğanların üzerine haşlanan yeşil mercimeği ilave edin.

1,5 litre kadar sıcak su ekleyip ateşte kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra altını kısıp kısık ateşte erişteleri içerisine ilave edin.

10 dakika daha piştikten sonra ocaktan alıp üzerine nane yakarak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

İftar menülerinin her zamankinden çok daha özenli bir şekilde hazırlandığını belirtmeliyiz. Bu yıl iftar için mutlaka denemeniz gereken lezzetler hakkında bazı önerilerimiz olacak. Hazır mısınız?

  • Saksı Kebabı

Kebap çeşitleri iftar menülerinde en sık tercih edilen yemeklerden biri oluyor. Peki, daha önce hiç saksı kebabı yapmayı denediniz mi? Yediden yetmişe herkesin beğenerek tükettiği bu özel yemek hem doyurucu hem de leziz olmasıyla ön plana çıkıyor. Hazırlanması ve pişme süresi biraz uzun ancak bu zamanınızın olduğu bir akşamda iftar yemeğinde rahatlıkla tercih edebilirsiniz.

  • Yoğurtlu Bulgur Köftesi

Küçük toplar şeklinde hazırlanan ve sunumu için ekstra bir uğraş vermenize gerek olmayan yoğurtlu bulgur köftesini mutlaka denemelisiniz. İçerisinde kıyma olmayan, sadece bol miktarda bulgur ve baharat olan bu yemeğin üzerine de sarımsaklı yoğurt dökebilirsiniz. En sevilen iftar menüleri için Yemek.com adresini ziyaret ettiğinizde bu özel yemeğin tarifine de hemen ulaşabilirsiniz.

  • Şıhıl Mahşi

İsmi yabancı gelebilir ve bu nedenle bir dolma çeşidi olduğu bilgisini aktaralım. Şıhıl mahşi, ‘dolmaların şahı’ anlamına geliyor ve doyurucu bir yemek olmasıyla biliniyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinin yöresel lezzetlerinden biri olan bu özel yemeği de iftar sofralarına kazandırabilirsiniz. Kabak dolmasına benzer bir görünüme sahip olan yemeğin tarifi ve malzeme listesi ise Yemek.com adresinde mevcut.

  • Kabak Meftune

Bu yemek de Diyarbakır’a özgü yöresel lezzetlerden biridir. İçerisinde kabak kullanılıyor olsa da etli bir yemek olduğunu da belirtmeliyiz. İftarda genellikle sulu yemekler tercih edildiğinde listemize bu yemeği de eklemeyi tercih ettik. Kabak meftune yemeği iftar yemeklerinin yanı sıra sahurda da tüketebileceğiniz yemek çeşitlerinden biridir.

  • Fırında Sebze Yemeği

Fırın yemekleri saha az yağlı olduğundan kilosuna dikkat edenler ya da iftarda ağır yemekler tüketmek istemeyenler için tercih ediliyor. Listemizde hafif ve sağlıklı bir yemek olan fırında sebze yemeği de bulunuyor. Evde kalan tüm sebzeleri bir arada kullanarak da yapabileceğiniz bu yemeği ister domates soslu ister yoğurtlu olarak servis edebilirsiniz. Daha fazla sayıda yemek seçeneğine göz atmak için de Yemek.com adresine hemen uğrayın. Malzeme listesinden püf noktalarına kadar yemek çeşitlerine dair bilgilerin tamamını rahatlıkla inceleyebilirsiniz.

Üstü çıtır çıtır içi yumuşacık nefis pastacı kremalı lezzet şöleni olacak Creampuuf hazırlamaya ne dersiniz? Sunumu çok şık duran bu tatlının gerçek adı Cream Puff. Fransa mutfağının en meşhur tariflerinden biri olan Creampuuf mutlaka sizler de denemelisiniz.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN İZLE

Cream puff yapımında pataşu hamuru, craquelin ve mocha kreması kullanılır. Nermin Yazılıtaş’tan bugün sizlere muhteşem bir tarifin yapılışını adım adım veriyoruz. Cream puff Fransız eklerinin profiterol versiyonu. Güzel bir profiterol hamurunun üzerine tatlı bir çıtırlık katarak elde ediyoruz bu muazzam güzelliği. İlk ısırıkta dipten gelen çikolata sosunu üstündeki pastacı kreması tamamlıyor. Hem damaklara şenlik hem de gözlere… Mutlaka denenmesi gereken çok şık bir tarif. Gelin sizleri Creampuuf tarifiyle tanıştıralım.

CREAM PUFF TARİFİ:

MALZEMELER

Pâte à choux Hamuru için;

110 g un 
4 adet orta boy yumurta
90 ml su
85 ml süt
70 g tereyağı 
4 g şeker
1 tutam tuz 

Üzerinin kurabiyesi için (Craquelin);

80 gram tereyağı (Oda sıcaklığında)
40 gram esmer şeker
20 gram pudra şekeri
100 gram un

Üst kreması için;

2 paket soğuk krema (400 ml)
250 gram Mascarpone peyniri
2-3 yemek kaşığı pudra şekeri
Vanilya

Mocha krema için;

375 ml süt
125 g bitter çikolata
75 g toz şeker
60 ml krema
40 ml sert yapılmış kahve (Filtre, nescafe veya espresso)
20 g nişasta
4 adet yumurta sarısı
20 g tereyağı
Vanilya
Süslemek 
Pudra şekeri

YAPILIŞI

Süt, su ve tereyağını küçük bir tencere alın ve tereyağı eriyip karışım kaynayana kadar pişirin.

Sonra içerisine unu ilave ederek kavurun.

Biraz soğuttuktan sonra karışımı bir kaseye alarak çırpmaya başlayın.

Bir yandan çırparken diğer taraftan önce şekeri sonra da tek tek yumurtaları ekleyin ve tamamen yedirene kadar çırpın.

CREAM PUFF

Yıldız uçlu bir duy ile hamuru sıkma torbasına alın ve aralarında boşluk bırakacak şekilde bir tepsiye sıkın.

Tereyağı ve esmer şekeri bir kaba alarak krema kıvamına gelene kadar çırpın.

Üzerine un ve pudra şekerini de ekleyerek çırpmaya devam edin.

Elinizle toparlanacak hale gelince iki yağlı kağıt arasında 0.5 cm kalınlığında açın ve dinlenmesi için 30 dakika süreyle buzdolabına alın. 

Hamurdan tepsiye sıktığınız pate a choux hamurları boyutunda yuvarlaklar kesin ve bu kurabiyeleri sıktığınız hamurların üzerine koyun.

Önceden ısıtılmış 190 derecedeki fanlı fırında 15-20 dakika süreyle pişirin.

Daha sonra fırının ısısını 170 dereceye düşürerek üstü kızarana kadar pişirmeye devam edin. 

CREAM PUFF TARİFİ

Üst kreması için soğuk kremayı iyice kabarıp sertleşene kadar çırpın. İçine peyniri ve pudra şekerini ekleyin.

Tamamen karışana kadar çırpmaya devam edin ve buzdolabına alarak dinlenmeye bırakın.

Mocha krema için sütü bir kaba alarak kaynatın ve kaynama noktasına geldiğinde altını kapatın.

İçine çikolata ile kahveyi ekleyin ve kenara alın.

CREAM PUFF

Diğer tarafta yumurta sarısı, şeker ve nişastayı bir kaba alarak beyazlaşıp kabarana kadar çırpın.

Daha sonra sütlü karışımı yavaş yavaş ve sürekli çırparak yumurtalı karışıma ekleyin ve kıvam alana kadar karıştırarak pişirin.

Ocaktan alınca tereyağı ile vanilyayı ekleyin ve tereyağı eriyene kadar karıştırmaya devam edin.

Üzerine streç filmle kapatın ve buzdolabına alarak soğumaya bırakın. 

Her şey hazır olduktan sonra hazırladığınız hamurların tepesini şapka gibi kesin.

En alta mocha kremayı üzerine de üst kremayı ekleyin ve kestiğiniz kapakları kapatın.

Son olarak pudra şekeri serperek servis edin.

Afiyet olsun…

Ordu’nun Fatsa ilçesi Yalıköy Mahallesi’nin ismiyle özdeşleşen “Yalıköy köftesi”ne coğrafi işaret tescil belgesi verildi. Son alınan ürünle kentteki toplam coğrafi işaretli ürün sayısı 7’ye yükseldi. Peki Yalıköy köftesinin özelliği ne? Nasıl yapılıyor? İşte tarifi:

Kıkırdak ve sinirlerden temizlenen ve küp şeklinde doğranan sığır etinin kullanıldığı Yalıköy köftesi için “Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün” başlığıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvuru, 1 Şubat 2022 tarihinde kabul edildi. Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanı Ahmet Ultav, özellikle il dışından gelen yolcuların ve turistlerin uğrak noktası olan Yalıköy Mahallesi’nde köftenin severek tüketildiğini söyledi.  Ultav, yeni coğrafi ürünler için başvurusunu yaptıkları melocan (diken ucu) kavurması, Ordu taflan turşusu ve Mesudiye kuru ekmeğinin (golit) ise inceleme aşamasında olduğunu aktardı.

Yalıköy köftesi ile Ordu’nun coğrafi işaret tescili yapılan ürün sayısı 7’ye yükseldi. 

Kızgın ve bol yağda pişirilen köftenin yapım aşaması içerisindeki baharatlar ise gizli tutuluyor.

yalıköy meşhur köfte

YAKIKÖY KÖFTESİ TARİFİ:

Yaklaşık 10 yıldır Yalıköy Mahallesi’nde köfte satışı yapan Halit Yılmaz, Yalıköy köftesini şöyle anlatıyor:

“Bu köftenin 55 yıllık bir mazisi var. Buraya özgü bir lezzet, bol ve kızgın yağda pişiriliyor. Günlük hazırlanır ve müşterinin talebine göre servis ediliyor.

Bu köfteyi baharatlar ile tatlandırıyoruz. İçerisinde de hiçbir katkı maddesi yok ve doğal bir ürün. Şuan yaz dönemi olduğu için talep çok ve hareketlilik var. Bu köftenin özelliği kızgın ve bol yağ, ızgarada pişmez. Şekli de değişiktir ve diğerlerine benzemez.” 

Afiyet olsun…