Şunun için etiket arşivi: YEMEK

Tadı mayhoş ama bir o kadarda lezzetli olan vişneleri pastalarda ve tatlılarda kullanmak için buzlukta saklayabilirsiniz. Dışarıda pahalı satılan dondurulmuş vişneyi kendi ellerinizle evde pratik bir şekilde yapmaya ne dersiniz? Hazırladığımız bu yazıda kışlık vişne hazırlığı hakkında tüm detayları bulabilirsiniz.

Vişne, yaz mevsimin en çok sevilen kiraza benzetilen ancak tadı daha ekşi olan bir meyvedir. Anavatanı Hazar Denizi civarı olan vişne en çok Balkanlar’da görülmektedir. Ancak son yıllarda en çok hasadı yapılan ülke Türkiye’dir. Anadolu’da özellikle reçeli, kahvaltı sofralarının olmazsa olmazıdır. En fazla 8 metreye kadar büyüyen vişne ağacı, ayırt etmeyi bilmeyenler için kirazla benzerlik göstermektedir. Kirazın meyveleri daha iri ve koyu renkli olurken; vişne daha küçük ve açık renklidir. Gülgiller (Rosaceae) familyasından olan vişne, yaklaşık 50 yıl ömrü olan bitkilerden biridir. Ülkemizde Temmuz ayı gibi toplanan ve sonrasında manav reyonlarında gördüğümüz vişne pasta, tatlı, kurabiye gibi birçok hamurişinin vazgeçilmez lezzetidir. 

Bağışıklık sistemini oldukça güçlendiren vişne, vücudun hastalıklarla daha rahat savaşmasını sağlamaktadır. Sağlıklı beslenmeyi desteklemesinin yanında kişinin kilo vermesini de kolaylaştıran vişneyi kışın da tüketmek için bazı yöntemleri deneyebilirsiniz. Bunlardan biri de buzlukta saklama yöntemidir.

Vişne saklama yöntemleri bir kaç şekilde olsa da en pratik olan yöntem dondurucuda saklama yöntemidir. İsterseniz konserve yaparak da saklayabilirsiniz. Ancak vişne çok hassas meyve olduğundan dolayı buzlukta saklamak en ideal saklama yöntemidir. 

PEKİ BUZLUKTA VİŞNE NASIL SAKLANIR?

Vişnelerin çekirdeklerini pratik bir yöntemle ayıklayarak soğuk suyun altında bol suda yıkayın. Bu adımda vişnelerin ezilmemesine dikkat etmelisiniz.

Temizlediğiniz vişneleri tek tek bir fırın tepsisinin ya da büyükçe bir kabın üzerine dizin.

Ardından tepsiyi üzeri açık bir biçimde derin dondurucuya koyun. Bu şekilde 1 saat dondurun. 1 saat kadar dondurduktan sonra buzdolabı poşetlerine pay edin. Yeniden buzluğa koyun. Bu şekilde vişnelerinizin şekli bozulmadan donmasını sağlayacaksınız.

VİŞNE KOMPOSTO TARİFİ:

MALZEMELER

2 kilo vişne
3 litre su
4 su bardağı şeker

YAPILIŞI

Vişneleri sap ve çekirdek kısımlarından ayırarak bol suyun içerisinde yıkayın.

Tencerenin içerisine alarak, üzerine suyu ilave edin.

Vişneler kaynadıktan tam 15 dakika sonra şekeri ilave ederek, 15 dakika daha pişirin.

Hazır hale gelen kompostoyu kavanoza koyup, ağzını sıkıca kapatın.

Ters çevirip 1 gece beklettikten sonra tüketebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Pratik ama sunumu şık bir tatlı tarifi arıyorsanız yoğurt tatlısı tam size göre. Hem az malzemeli olması hem de pratikliğiyle severek yapabileceğiniz yoğurt tatlısı ilk bakışta revaniyi andırıyor. Ancak bu tarif yoğurtla yapılıyor. Çayın yanında muhteşem uyumu yakalayacak yoğurt tatlısının tarifi yazımızda.

Bol bol şerbeti ve içerisindeki çıtır çıtır irmikle buluşan yoğurtlu tatlısı, bu tatlı revani gibi oluyor ama tadı daha hafif bir lezzet. Misafir ağırladığımız ve vaktimizin kısıtlı olduğu zamanlarda hemencecik yapabileceğiniz bir tatlı. Yoğurtla buluşan irmik, şerbetle lezzetleniyor. Son günlerin Google üzerinde en çok aratılan tarifi yoğurt tatlısı, çay saatlerinde, özel günlerinizde veya bayramlarda, misafirlerinize kolay vede lezzetli bir tatlı ikram etmek isterseniz, tam kıvamında yoğurt tatlısı tarifini mutlaka deneyin. 

YOĞURT TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

3 adet yumurta
1 paket şekerli vanilin
2 paket kabartma tozu
1 çay bardağı toz şeker
3 çay bardağı yoğurt
3 çay bardağı un
50 ml eritilmiş margarin

Şerbeti için;

4 su bardağı toz şeker
4 su bardağı su
Yarım limonun suyu

Üzeri için için;

Kaymak
Toz antep fıstığı

GÜVEÇTE YOĞURT TATLISI TARİFİ İÇİN TIKAYIN…

YAPILIŞI

Tatlıya yapmaya öncelikle şerbetini ocağa koyarak başlayın. Şerbet kaynarken kekini hazırlayabilirsiniz.

Yumurta ve şekeri köpük köpük olana kadar çırpın. Daha sonra içerisine eritilmiş margarini, yoğurdu ve irmiği ekleyin. Karıştırmaya devam ederken toz ürünleri eleyerek karışımın içerisine ilave edin. 

Son olarak iyice yağlanmış ısıya dayanıklı cam tepsiye karışımı dökün. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 45 dakika pişirin. Fırından çıkan kekin üzerine şerbeti dökerek eşit dilimlere ayırın.

Ardından üzerilerine kaymak ve toz antep fıstığı serperek servis edin.

Afiyet olsun…

Sağlıklı beslenmek istiyor ve ünlük tüketeceğiniz besinleri kendi ellerinizle yapmak istiyorsanız öncelikle yoğurt yaparak başlayabilirsiniz. Hem çocukların tüm vitamin ve mineralleri alacağı, yetişkinlere şifa olacak nefis bir yoğurt tarifi bugünkü yazımızda. Ancak evde yoğurt yapmak her ne kadar kolay görünse de bazı püf noktalara dikkat edilmediği taktirde yoğurt ekşi ve tatsız olabilir. Evde pratik yoğurt nasıl yapılır? Yoğurt mayalamanın kolay yolu nedir? Evde süzme yoğurt tarifine yazımızın detaylarından ulaşabilirsiniz.

Yoğurt, besin değeri yüksek, laktik asit fermantasyonu sonucunda elde edilen ve canlı laktik asit bakterileri içeren fermente bir süt ürünüdür. Ülkemizin en çok tüketilen besinlerinden biri olan yoğurt, çok eski yıllardan itibaren yapılıyor. Her çeşit sütten yapılan yoğurt, Türkiye’nin milli bir yiyeceği kabul edilir. Besleyici ve sağlığını koruyucu bir yiyecek olarak uzmanların önerdiği yoğurt ev yapımı olduğunda daha da faydası artıyor. Özellikle sindirim ve mide hastalıklarına şifa olan yoğurt, %65 gibi çok yüksek oranlarda protein içermektedir. Siz de kendi ellerinizle yoğurt yapmak isterseniz mutlaka hazırladığımız tarife göz atabilirsiniz. Bu yazımızda yoğurt ve süzme yoğurda dair tüm detayları bulabilirsiniz.

EVDE KOLAY YOĞURT YAPIMI:

Evde mayalayacağınız yoğurdun sütü çok önemlidir. Eğer bu süt yağlıysa yoğurt daha güzel olur ve daha iyi tutar. Yoğurt yapacağınız süt hazır olmamalı. Hazır sütten yapılan yoğurdun tutma olasılığı düşüktür.

Eğer yoğurdu koyun, keçi gibi hayvanların sütünden yapacaksanız bu hayvanların sütünden yapılan yoğurtların sert oldukları unutulmamalı.Yoğurt mayalama da kullanılan yoğurdun doğal bir yoğurt olması gerekir. Bu mayayı evinizin yakınında bulunan bir yoğurtçudan ya da bir sütçüden temin edebilirsiniz.

Süt mayalanırken içine şeker katarsanız bu mayalanmayı hızlandırırsınız. Tuz katarsanız da yoğurdun ekşimesini önlersiniz. Mayalayacağınız sütün mutlaka soğuğa yakın ılık olması gerekir. Parmağınızla dokunarak sütün sıcaklığını kontrol edebilirsiniz.

Yoğurt yapacağınız kaba mayalamak için bir kaşık yoğurt attıktan sonra bu kaşığı sütün içinde biraz gezdirin.Mayalama da kullanacağınız kaşık mutlaka tahta bir kaşık olmalı, asla metal bir kaşıkla bu işlemi gerçekleştirmeyin. Yoğurt yapacağınız kabın sıcak kalması için mayalama işleminden sonra kapların üzerini temiz ve büyük bir bezle örtün.

Yoğurtları 5 saat bu şekilde bekletin. 5 saatin sonunda yoğurdu servis edebilirsiniz. Servis işlemi sırasında da kapların içine metal kaşık koymayın.

TUTMAYAN YOĞURT TEKRAR MAYALANIR MI?

Birçok kadın, evde mayaladığı yoğurdun kıvamı konusunda ilk denemelerinde problem yaşıyor. Peki, kıvamı tutmadığı için, çökelek olarak değerlendirilen bu yoğurtları yeniden mayalayabileceğinizi biliyor muydunuz?

Yoğurt olarak kıvamı tutmayan sütü, bir saat kadar buzdolabında dinlendirin.
Fırını 75 dereceye ayarlayarak 15 dakika bekletin.
Beklettiğiniz fırının ısısı ile hiç oynamadan, buzdolabından çıkardığınız sütü koyarak, bir saat bekletin.
Bir saat sonra sütü fırından çıkararak, buzdolabına kaldırın. 

Yoğurdunuz tam kıvamında, afiyet olsun!

SÜZME YOĞURT TARİFİ:

Anadolu’nun şifa kaynağı olan süzme yoğurt ile ayran yapabilir ya da haşlanmış sebzelerin üzerine ekleyerek lezzetini arttırabilirsiniz. Peki evde süzme yoğurt yapılır mı?

MALZEMELER

İstediğiniz kadar yoğurt
Kağıt havlu
Süzgeç

YAPILIŞI

Süzgecin üzerine havlu kağıtlarını tek kat olacak şekilde yayın. Süzgecin tüm deliklerini kapatacak şekilde olmasına özen gösterin.

Daha sonra ne kadar istediğinize bağlı olarak yoğurdu direk havlu kağıtların üzerine boşaltın.

Tamamen süzüldüğünde bir tabağa ters bir şekilde çıkarıp alın. Lezzetine doyum olmayacak süzme yoğurdunuz hazır.

Adını duyanların çok şaşırdığı tadı muhteşem bir tatlının tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Sadece hamur ile yapıldığı için en sevilen tatlılardan biri olarak görülen hanım göbeği tatlısını yapmak aslında çok basit. Severek tüketeceğiniz hanım göbeği tatlısının tarifi bugünkü yazımızda.

Hanım göbeği tatlısı, Türk mutfağının yıllardır vazgeçilmezi olan, asla yağ çekmeyen hafif bir tatlıdır. Dışı çıtır çıtır içi yumuşacık hanım göbeği tatlısı, biraz zahmetli olsa da çok sık pişirilen tatlılar arasında. Şerbetli tatlıların başında gelen Hanım göbeği tatlısı geçmişten bu yana severek tüketilmektedir. Hamuru pişirilerek yapılan tatlılardan biri olan bu tatlı, 18.yüzyılda Ramazan ayı, bayram, ve diğer özel günlerde sıkça yapılıp tüketilmiştir. İstanbul tatlıcıları yıllarca bu tatlıyı müşterilerine sıcak sıcak sunmuştur. Bu tatlı ismini hanım göbeğine bezemesinden almıştır. Çok eski yıllarda fırında pişirilerek yapılan bu tatlı şimdilerde kızartılarak yapılıyor. İlk bakışta aşırı yağlı ve şerbetli olduğu düşünülen hanım göbeği sandığınız gibi değil. Peki evde hanım göbeği tatlısı nasıl yapılır?

HANIM GÖBEĞİ TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

1 adet yumurta
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı irmik
1,5 su bardağı un
1 vanilya
1 kabartma tozu
25-30 adet fındık

Şerbeti için;

3 su bardağı şeker
2,5 su bardağı su

YAPILIŞI

 

Afiyet olsun…

Çocukların kemik gelişimi ve bağışıklıklarının güçlenmesi için oldukça faydalı bir çorba hazırlamaya ne dersiniz? Tadı enfes ve damaklarda kalacak olan hamsi çorbası, son günlerin en çok merak edilen tarifleri arasında. Peki hamsi çorbası nasıl yapılır? Gelin birlikte öğrenelim…

Hamsi balığı,Türk sofrasının vazgeçilmez balık türüdür. Karadeniz mutfağının temsilcisi olan hamsinin pilavı, tatlısı, çorbası ve daha birçok yemeği yapılmaktadır. Karadeniz ve Marmara’nın en sık görülen ve severek tüketilen balığıdır. 1970 yılından itibaren Ekim ayının ikinci haftasında balıkçıların “gırgır” adı verilen çevirme ağlarıyla toplanılan hamsi balığı, Engraulidae familyasına aittir. Küçük gövdeleriyle, parlak renkleriyle ve muhteşem lezzetiyle, özellikle Karadeniz mutfağında sık sık pişirilen bu balık, ciddi anlamda bir protein deposudur. Hazmı kolay olduğundan içeriğindeki fosfor ve Omega 3 hemen vücuda etkileri gösterir. Tüm faydalarını görebilmek için balığı mutlaka taze olarak tüketmelisiniz. Hamsi balığıyla muhteşem lezzetler hazırlayabilirsiniz. Örneğin şifa dolu bir kase çorba. Hamsi balığından yapılan çorba tarifini öğrenmek için yazımıza göz atın.

HAMSİ ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

200 gram hamsi
1 adet havuç
1 adet patates
1 adet soğan
1 küçük dilim kereviz
2 diş sarımsak
Tuz, karabiber, pul biber (İsteğe bağlı)
1/5 limon suyu
1, 5 litre su
1 kaşık tereyağı
1 kaşık sıvı yağ
1, 5 kaşık un

YAPILIŞI

Hamsinin kılçıklarını güzelce temizleyin. Daha sonra sebzeleri bol suyun içerisinde yıkayıp, küçük küçük doğrayın.

Derin bir tencereye suyu koyup, balık sebzeleri kaynatın. 25 dakika sonra çorbanın suyunu süzüp, aynı tencerede tereyağını eritin.

İçerisine unu ekleyerek kavurun. Koyu bir renk alana kadar kavurduktan sonra kenarda bıraktığımız çorbanın suyunu ekleyerek güzelce karıştırın.

Kıvama geldikten sonra balıkları, küçük doğradınız sebzeleri, baharatları ve limon suyunu ilave edip, 10 dakika daha kaynatın.

Güzelce piştikten sonra sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hicri takvime göre her yıl Muharrem ayının 10. gününde evde pişirilen aşure tatlısı, dayanışmanın sembolüdür. Bu yıl 9 Eylül’e denk gelen aşure gününde kazanlar kaynar ve komşulara dağıtılır. Türk mutfağında çok önemli yere sahip olan aşureyi en güzel ve en lezzetli haliyle sofralarınıza getiriyoruz. Pratik aşure evde nasıl yapılır? Püf noktaları nelerdir? Aşurenin faydaları nelerdir? öğrenmek için içeriğimize göz atın.

Aşure, Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan ve eki zamanlarda birçok malzemenin bir araya getirilmesiyle yapıldığı için toplumu simgelediği söylenen lezzetli bir tatlıdır. Birbirinden farklı malzemelerin pişirilerek enfes bir lezzete dönüşmesi; toplumdaki insanları temsil ettiği söylenir. Buğday, nohut gibi baklagil taneleri ile kuru yemişlerin bir araya getirilip şekerle kaynatılması sonrasında yapılan aşure, etimolojik olarak incelendiğinde İbranice kökenli bir kelimedir. Bu kelimenin orijinali “aşura” olarak da bilinmektedir.Aşure, aynı zamanda sayı olarak on anlamına gelen bir kelimedir. Bu anlamı, Hicri takvimdeki Muharrem ayının onuncu gününe denk gelmesinden kaynaklanmaktadır. Her yıl Muharrem ayının belirli bir haftasında ise aşureler yapılıyor ve dost, komşu, aile vb. ile paylaşıyor. Siz de bu yıl kendi ellerinizle enfes bir aşure pişirmeye ne dersiniz? Türk mutfağının lezzetli tariflerinden biri olan aşurenin, sindirimi kolaylaştırdığı, Omega-3, demir, çinko, kalsiyum gibi vitamin ve mineraller içerdiği uzmanlar tarafından açıklandı. Faydalarından püf noktalarına kadar aşure hakkında tüm detayları bulabileceğiniz yazımızı mutlaka incelemelisiniz.

AŞURE TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı kuru fasulye
1 su bardağı nohut
yarım kilo buğday
1 su bardağı kuru üzüm
12 adet kuru kayısı
2 küçük portakal
12 adet kuru incir
yarım çay bardağı kuş üzümü
5 adet karanfil
3 su bardağı toz şeker
1 su bardağı fındık( Piştikten sonra)

Üzeri için;

1 buçuk su bardağı ince öğütülmüş fındık
İsteğe göre tarçın
İsteğe göre doğranmış kuru kayısı
İsteğe göre ayıklanmış nar

YAPILIŞI

Bir gece öncesinde fasulye ve nohutu  ayrı kaplarda ıslatın ve üzerilerine tuz ekleyin. Ayrıca bir gece önceden de buğdayı tencereye su ekleyerek az kaynatın.

Önceden ıslattığınız nohut ve fasulyeyi aynı tencereye koyup kaynatın. Daha sonra buğdayı ekleyin.

Buğdayı da ekledikten sonra hepsinin üzerini örtecek şekilde su ekleyin ve karıştırmaya devam edin.

Biraz piştikten sonra üzerine doğradığınız kayısıları, üzümü, şekeri, kuş üzümünü, karanfili, portakal kabuklarını ekleyip karıştırın ve orta ateşte pişirmeye bırakın.

Koyulaşmaya başlayan aşurenin altını kapatın. Sonra kaseleri hazırlayın. Kaşık yardımıyla kaselerin içine eşit miktarda koyun. Koyduktan sonra üzerini süslemek için kuru kayısıları küçük doğrayın.

Kaselerin üzerine kuru kayısı, tarçın, çekilmiş fındık ve nar tanelerini koyup istediğiniz gibi süsleyip servis edebilirsiniz.

AŞURE YAPMANIN PÜF NOKTALARI NELERDİR?

Aşure de kullanacağınız nohut, fasulye ve buğdayı bir gece önceden suda bekletin.Bir gece önceden beklettiğiniz bakliyatlar aşure yaparken işinizi kolaylaştırıyor. 

Bir gece önceden suya koyacağınız bakliyatların suyu için mutlaka içme suyunu kullanın. Ertesi gün bakliyatlara kullandığınız suyu süzmeyi unutmayın.

Aşureyi yapacağınız gün nohut, fasulye, buğday bütün bunları ayrı tencerelerde orta ateşte haşlayın. Kuş üzümü, kuru üzüm, kayısı ve kuru inciri bakliyatları haşlayıp suyu süzdükten sonra ekleyin ki su rengi koyulaşmasın.

Aşureye pişmeye yakın portakal kabuğu koymak istiyorsanız rendelerken portakalın beyaz olan yerine rendeyi vurmamaya çalışın. Eğer orayı da rendelerseniz aşure tadı biraz acı olabilir. 

Aşurenin renginin beyaz olmasını isterseniz bunun için bir tutam pirinç veya biraz oda sıcaklığında beklemiş süt ekleyebilirsiniz.Aşurenin kıvamının çok koyu olduğunu fark ederseniz hemen su ilave edin. Şeker gerekiyorsa da tadına baktıktan sonra bir miktar şeker ekleyin.

Aşurenin içine şekeri en son aşurenin piştiğini anladığınız zaman ekleyin. Koyduktan sonra şekerin yanmaması için sürekli karıştırmaya devam edin.

AŞURENİN FAYDALARI NELERDİR?

Yeterli miktarda tüketilen aşure, çocukların günü enerjik bir şekilde geçirmesi ve sağlıklı büyümelerinde önemli bir rol oynuyor. Özellikle Söğüt eksikliğini gideriyor. 

Aşurenin içerisinde bulunan baklagiller, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olarak, bol miktarda demir ve çinko içerir.

Hayvansal yağ içermeyen bu lezzet asla kolestrol içermez.Tamamen meyvelerden hazırlandığı için B2, B1, C, A vitamininin yanı sıra bol miktarda demir, çinko, fosfor, kalsiyum ve sodyum vardır.

Aşurede bulunan tüm malzemelerin bitkisel olduğundan kalp ve damar sağlığına karşı vücudu korur. Özellikle emziren annelerin tüketmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar aşurenin süt yapıcı olduğunu da söylüyor.

Hicri takvime göre her yıl Muharrem ayının 10. gününde evde pişirilen aşure tatlısı, dayanışmanın sembolüdür. Bu yıl 9 Eylül’e denk gelen aşure gününde kazanlar kaynar ve komşulara dağıtılır. Türk mutfağında çok önemli yere sahip olan aşureyi en güzel ve en lezzetli haliyle sofralarınıza getiriyoruz. Pratik aşure evde nasıl yapılır? Püf noktaları nelerdir? Aşurenin faydaları nelerdir? öğrenmek için içeriğimize göz atın.

Aşure, Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan ve eki zamanlarda birçok malzemenin bir araya getirilmesiyle yapıldığı için toplumu simgelediği söylenen lezzetli bir tatlıdır. Birbirinden farklı malzemelerin pişirilerek enfes bir lezzete dönüşmesi; toplumdaki insanları temsil ettiği söylenir. Buğday, nohut gibi baklagil taneleri ile kuru yemişlerin bir araya getirilip şekerle kaynatılması sonrasında yapılan aşure, etimolojik olarak incelendiğinde İbranice kökenli bir kelimedir. Bu kelimenin orijinali “aşura” olarak da bilinmektedir.Aşure, aynı zamanda sayı olarak on anlamına gelen bir kelimedir. Bu anlamı, Hicri takvimdeki Muharrem ayının onuncu gününe denk gelmesinden kaynaklanmaktadır. Her yıl Muharrem ayının belirli bir haftasında ise aşureler yapılıyor ve dost, komşu, aile vb. ile paylaşıyor. Siz de bu yıl kendi ellerinizle enfes bir aşure pişirmeye ne dersiniz? Türk mutfağının lezzetli tariflerinden biri olan aşurenin, sindirimi kolaylaştırdığı, Omega-3, demir, çinko, kalsiyum gibi vitamin ve mineraller içerdiği uzmanlar tarafından açıklandı. Faydalarından püf noktalarına kadar aşure hakkında tüm detayları bulabileceğiniz yazımızı mutlaka incelemelisiniz.

AŞURE TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı kuru fasulye
1 su bardağı nohut
yarım kilo buğday
1 su bardağı kuru üzüm
12 adet kuru kayısı
2 küçük portakal
12 adet kuru incir
yarım çay bardağı kuş üzümü
5 adet karanfil
3 su bardağı toz şeker
1 su bardağı fındık( Piştikten sonra)

Üzeri için;

1 buçuk su bardağı ince öğütülmüş fındık
İsteğe göre tarçın
İsteğe göre doğranmış kuru kayısı
İsteğe göre ayıklanmış nar

YAPILIŞI

Bir gece öncesinde fasulye nohut ve ayrı kaplarda ıslatın ve üzerilerine tuz ekleyin. Ayrıca bir gece önceden de buğdayı tencereye su ekleyerek az kaynatın.

Önceden ıslattığınız nohut ve fasulyeyi aynı tencereye koyup kaynatın. Daha sonra buğdayı ekleyin.

Buğdayı da ekledikten sonra hepsinin üzerini örtecek şekilde su ekleyin ve karıştırmaya devam edin.

Biraz piştikten sonra üzerine doğradığınız kayısıları, üzümü, şekeri, kuş üzümünü, karanfili, portakal kabuklarını ekleyip karıştırın ve orta ateşte pişirmeye bırakın.

Koyulaşmaya başlayan aşurenin altını kapatın. Sonra kaseleri hazırlayın. Kaşık yardımıyla kaselerin içine eşit miktarda koyun. Koyduktan sonra üzerini süslemek için kuru kayısıları küçük doğrayın.

Kaselerin üzerine kuru kayısı, tarçın, çekilmiş fındık ve nar tanelerini koyup istediğiniz gibi süsleyip servis edebilirsiniz.

AŞURE YAPMANIN PÜF NOKTALARI NELERDİR?

Aşure de kullanacağınız nohut, fasulye ve buğdayı bir gece önceden suda bekletin.Bir gece önceden beklettiğiniz bakliyatlar aşure yaparken işinizi kolaylaştırıyor. 

Bir gece önceden suya koyacağınız bakliyatların suyu için mutlaka içme suyunu kullanın. Ertesi gün bakliyatlara kullandığınız suyu süzmeyi unutmayın.

Aşureyi yapacağınız gün nohut, fasulye, buğday bütün bunları ayrı tencerelerde orta ateşte haşlayın. Kuş üzümü, kuru üzüm, kayısı ve kuru inciri bakliyatları haşlayıp suyu süzdükten sonra ekleyin ki su rengi koyulaşmasın.

Aşureye pişmeye yakın portakal kabuğu koymak istiyorsanız rendelerken portakalın beyaz olan yerine rendeyi vurmamaya çalışın. Eğer orayı da rendelerseniz aşure tadı biraz acı olabilir. 

Aşurenin renginin beyaz olmasını isterseniz bunun için bir tutam pirinç veya biraz oda sıcaklığında beklemiş süt ekleyebilirsiniz.Aşurenin kıvamının çok koyu olduğunu fark ederseniz hemen su ilave edin. Şeker gerekiyorsa da tadına baktıktan sonra bir miktar şeker ekleyin.

Aşurenin içine şekeri en son aşurenin piştiğini anladığınız zaman ekleyin. Koyduktan sonra şekerin yanmaması için sürekli karıştırmaya devam edin.

AŞURENİN FAYDALARI NELERDİR?

Yeterli miktarda tüketilen aşure, çocukların günü enerjik bir şekilde geçirmesi ve sağlıklı büyümelerinde önemli bir rol oynuyor. Özellikle Söğüt eksikliğini gideriyor. 

Aşurenin içerisinde bulunan baklagiller, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olarak, bol miktarda demir ve çinko içerir.

Hayvansal yağ içermeyen bu lezzet asla kolestrol içermez.Tamamen meyvelerden hazırlandığı için B2, B1, C, A vitamininin yanı sıra bol miktarda demir, çinko, fosfor, kalsiyum ve sodyum vardır.

Aşurede bulunan tüm malzemelerin bitkisel olduğundan kalp ve damar sağlığına karşı vücudu korur. Özellikle emziren annelerin tüketmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar aşurenin süt yapıcı olduğunu da söylüyor.

Genellikle kahvenin yanından ikram edilen un kurabiyesi, Türk mutfağının en vazgeçilmez lezzetleri arasında. Ağızda dağılan kıvamı damaklarda bırakan iz ile herkesin severek yediği un kurabiyesini evde pratik şekilde hazırlamak istiyorsanız hazırladığımız tarifi deneyebilirsiniz.

Un kurabiyesi, tereyağ, ayçiçek yağı, kabartma tozu ve aynı adı taşıyan undan yapılan bir tür hamurişi çeşididir. Daha çok çocukluğunuzda tattığınız ama şimdi sadece pastanelerde gördüğünüz bu nefis kurabiyeyi, evde yapmaya ne dersiniz? Şöyle ağızda dağılan, pudra şekeri serpilmiş tazecik bir un kurabiyesini evde kolayca yapmak istiyorsanız aşağıda hazırladığımız tarife uyabilirsiniz. Peki neler lazım un kurabiyesi tarifi için? Püf noktaları nelerdir? Gelin birlikte inceleyelim…

UN KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 paket margarin 
1 kahve fincanı sıvı yağ
4 çorba kaşığı buğday nişastası
1,5 su bardağı pudra şekeri
5 su bardağı un

YAPILIŞI

Margarin, sıvı yağ ve pudra şekerinin 1 su bardağını yoğuruyoruz.. Kalan yarım bardaklık pudra şekeri üzeri için kullanılacak. Sonra nişasta ve unu ilave ediyoruz. İyice yoğuracağız çünkü hamur parçalanacaktır.

Şekil verirken 2 adet ceviz büyüklüğünde bir parça koparıp rulo şekline getirin. Sağ, sol ve üst kısmına çatalla şekil verip yan yan kesin.

Tepsiyi yağlamayın hamur zaten yağlı. Önceden ısıtılmış fakat ılık olmalı 160 derecelik fırında 15 dk pişirin. Fırından çıkarınca soğusun ve ayırdığımız yarım bardaklık pudra şekerine hepsini bulayın.

Afiyet olsun…

Kahvaltıların vazgeçilmezi olan ve en çok da domatesin yanına yakışan peynirin seçilirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. İyi peynir her zaman daha uzun süre dayanır ve şifasıyla vücuda protein kazandırır. Siz de peynir almaya gittiğinizde iyi peynirin nasıl olduğunu ve peynir seçmenin püf noktalarını öğrenmek istiyorsanız mutlaka yazımıza göz atın.

Peynir, süt proteini kazeinin peynir mayası ve peynir kültürü ile pıhtılaştırılması, ve bu pıhtıdan peynir suyunun ayrılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Yapımı ve üretime geçimi milattan önce tam 5000’li yıllara ait olan peynir, Türk mutfağının vazgeçilmezidir.  Salatalarda, makarnalarda ve özellikle de kahvaltılarda tükettiğimiz peyniri satın alırken dikkat etmediğinizde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Uzmanlar, peynir alırken tadına ve görüntüsüne dikkat edildiği kadar kalitesine, besin değerine ve üretim koşullarına da mutlaka özenle kontrol edilmesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Hal böyle iken sizler için piyasadaki peynirlerin iyisi nasıl anlaşılır ve peynir alırken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir mercek altına aldık.

ÇEŞİTLERİNE GÖRE PEYNİR SEÇİMİ NASIL OLMALI?

Peynir seçerken her şeyden önce mutlaka tadına bakın. Eğer peynirin tadından ekşilik varsa o peyniri sakın almayın. Peynir hayvansal bir gıda olması sebebi ile içinde bakteriler çok çabuk üremekte ve tadını değiştirmektedir. Bu nedenle tadının bozuk olduğunu düşündüğünüz peyniri kesinlikle satın almayın.

Paketli peynir almamaya özen gösterin. Çünkü marketlerde satılan beyaz peynirlerin içinde raf ömürlerini uzatmak için farklı maddeler kullanılmaktadır. Bu maddeler peynirin doğallığını bozabilmektedir.

 Beyaz peynirin renginin tamamen beyaz olması gerekir. Eğer kenarlarında ya da etrafında sarılıklar fark ettiyseniz o peyniri satın almamanız gerekir.

Kaliteli ve uzun süre dayanıklı peynir çeşidine göre değişkenlik gösterebilir. Bu durumda bakmanız gereken ilk şey; peynirin her kenarının birbirine eş olması gerekir. Daha sonra üzerinde pas, küf veya salamura kirlilikleri bulunmamalıdır.

İyi bir beyaz peynirin rengi mutlaka canlı ve parlak olmalıdır. Griye dönük veya kirli beyaz, sarımsı renklerde olmamasına özen gösterin.

Beyaz peynirin yanı sıra kaşar peynir alırken de dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. İşte kaşar peynir alırken dikkat edilmesi gerekenler;

Gıda sektöründe çok fazla sahnesi ve kimyasallarla yapılmış kaşar peyniri bulunuyor. Bu yüzden sağlıklı ve lezzetli bir kaşar peyniri seçmek için bazı testlerden geçirebilirsiniz.

Örneğin; Kaşar peynirin sahte olup olmadığını anlamak için çakmak ile kaşar peyniri yakmayı deneyebilirsiniz. Eğer kaşar peynir yanıyorsa sahte, yanmıyorsa doğal olduğundan emin olabilirsiniz.

Patlıcan besin değeri oldukça yüksek bir sebzedir. En sağlıklı pişirme yöntemi ise közdedir. Marketlerden satın aldığınız közlenmiş patlıcan konservesini sağlıklı bir şekilde evinizde hazırlayabilirsiniz. Yapımı oldukça pratik olan közlenmiş patlıcan konservesinin tarifini yazımızdan inceleyebilirsiniz.

Kışlık hazırlıklarının bir çoğu bitmiş olsa da bazı konserveleri şimdi de hazırlayabilirsiniz. Çalışan kadınlarının işini kolaylaştıracak kış hazırlıklarına közlenmiş patlıcan konservesini de ekleyebilirsiniz.Közlenmiş patlıcan hem salata hem soğuk meze hem de farklı tariflerin içerisine yakışan bir lezzettir. Özellikle doyurucu özelliğinden dolayı vejetaryenler tarafından tercih edilen patlıcan, tam bir A vitamini deposudur. Aynı zamanda C,E ve K vitaminleri içermektedir. Sağlıklı bir şekilde patlıcanı tüketmek istiyorsanız közleyebilirsiniz. Közlenmiş patlıcanı uzun süre saklamak için ise konserve yöntemini deneyebilirsiniz. Şimdilerde tüm market ve bakkallarda satılan közlenmiş patlıcan konservesinin ev yapımı tarifi bugünkü yazımızda…

KOLAY KÖZLENMİŞ PATLICAN KONSERVESİ TARİFİ:

MALZEMELER

5 kilo topan patlıcan
5 adet yarım kiloluk kavanoz
Tuz
Zeytinyağ

YAPILIŞI

Patlıcanları bol suyun içerisinde güzelce yıkayın. Daha sonra bir kaç yerinden bıçakla çizin.

Fırın tepsisine ya da közmatikle patlıcanları hızlı bir şekilde közleyin.

Ardından kabuklarını soyup, küçük hale olacak şekilde doğrayın.

Doğranan patlıcanları bir miktar tuzla karıştırın.

Patlıcanlar tuzla özdeşleşirken, ilk kez kullanacağınız kavanozun kapaklarını bulaşık makinesinin içerisinde yıkayın. Bu adım kavanozların sıkı tutmasına yardımcı olacaktır.

Bir tencerenin içerisine 5 bardak suyu koyup kaynatın.

Tuzlanan patlıcanları kavanozun bitimine 1 parmak kalana kadar doldurun.Kalan 1 parmaklık kısma da zeytinyağı dökün.

Ardından kapaklarını sıkıca kapatın. Tüm patlıcanlar için aynı işlemi yaptıktan sonra kaynayan suyun içerisine kavanozu ters çevirip 15 dakika kadar bekletin.

Beklettikten sonra yine ters bir şekilde yerde ya da tezgahın üzerinde 1 gün beklettikten sonra hazır hale gelmiş demektir.

Afiyet olsun…