Yeni anneler için ipuçları: Her zaman söylenmeyen şeyler!

Anne olmanın heyecanının yanında korkutucu bir yanı da olduğu kesin. Artık her şeyi çocuğunuz için düşünmeli, birikim yapmalı ve ona bir gelecek hazırlamalısınızdır. Bununla birlikte yeni anne olacaklara ise söylenmeyen ama bilinmesi gereken meseleleri sizler için derledik. Yeni anneler için ipuçları: Her zaman söylenmeyen şeyler!

Kadınların kendilerini bildi bileli duydukları bir cümle vardır ki “Anne olunca anlarsın”. İnsan ister ki anne baba olmanın değer ve kıymetini, zorluklarını direk aktarabilmek, anlatabilmek. Ama maalesef ki bu tecrübe dışında deneyimleyebileceğiniz bir süreç değil. Anneler, çocuklarını korumak ve hayata karşı hazırlamakla yükümlüdür. Bir noktada bebek de annesini hayata karşı hazırlar. Artık o boş geçen yıllarınız bitmiş ve düşünmeden geçirdiğiniz zamanlarınızı, çocuğunuzu düşünerek ve onun için çalışarak geçirirsiniz.

Annelik her ne kadar tecrübe ettikten sonra anlaşılsa da, annelerin ortak görüşlerinden oluşan bir ipuçları sıralaması hazırladık. Annelerin ve uzmanların size söyleyecekleri şeylere kulak verin…

yeni annelik duygusu

YENİ ANNELER İÇİN İPUÇLARI: HER ZAMAN SÖYLENMEYEN ŞEYLER

1- HASTANEDEN AYRILMA KORKUSU

Hastanede deneyimlediğiniz birkaç günlük annelik deneyiminde, ilgilenen hemşirelerin var olması ve orada tanışmanın verdiği huzurla, hastaneden ayrılmak istemeyebilirsiniz. Hastanenin güvenli olduğunu hissetmeniz son derece doğaldır. Bu duyguları bastırmak yerine hissetmenize izin verin. Hastaneden ayrılmadan önce eşinizle ya da hemşirenizle konuşabilir, bu durumu paylaşabilirsiniz. Paylaşımdan sonra rahatlamazsanız eğer, evinizde ebeveynliğinize devam etmeniz gerektiği düşüncesinin oturması için, evde ve arabada eksik bırakmayın. Ve emin olun bir çok yeni anne bu durumu yaşamış bulunmakta. 

ağlayan bebek

2- BEBEKLER SEBEPSİZ DE AĞLAR

Bebeklerin ağlamalarının genelde bir sebebi vardır. Hatta ilerleyen süreçlerde bebeklerin ağlama tipi ve tarzına göre sorununu da anlayacaksınızdır. Bununla birlikte bebeklerin dünyayı keşfetme sürecinde ilgi ve alakaya dair beklentileri için de ağlama şansını denemek isteyebilir. İlk zamanlarda herhangi bir garezi yoksa da ağlayıp, gelme sürenizi ve geldiğinizde onun istediğini yapma olasılığının planını oluşturacaktır. Bu da bebeğin yeni bir iletişim kurma yolu haline dönüşebilmektedir. Ağladığında hemen üstüne düşülmemesi gerektiğini belirten anneler, bunu alışkanlık haline getirdiğinde ileri yaşlarında da sorunların oluşabildiğini belirtti. Bir şey olmadığından eminseniz, güvenli bir yerde sadece yanında durarak susmasını bekleyebilirsiniz. Emin olun bir şekilde kendisi duracaktır. 

emzikli bebek

3- EMZİK ÇOK DA SIKINTI DEĞİL

Bir çok ebeveyn emziğin kötü ve alışkanlık haline getirici bir özelliği olduğunu savunsa da, pediatrik sağlık uzmanları annelere bu konuda yeşil ışık yakıyor. İlk olarak yatıştırıcı ve tatmin edici bir özelliği olduğunu söyleyen uzmanlar, bebeklerin kendilerini sakinleştirici bir emme refleksinin var olduğundan bahsetti. Emzik telaşlı ya da korkmuş olduğunda sakinleştirebilir, emzirme veya biberonla emme reflekslerini daha da geliştirmelerine yardımcı olabildiği görülmüştür. 

 Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) uzmanları,(SIDS) adı verilen bebek ani ölüm semptomlarını ortadan kaldırdığını ve bebeğin uyku düzeninde faydalı olduğunu belirtmiştir. 

anne sütü içen bebek

ÖNEMLİ NOT:

Anne memesi ile emzik arasında karışıklık olabilir. Bebek anne sütünü içmekte zorlanabilir ya da istemeyebilir. Bu durumun önüne geçip engel olmak için, ilk önce anne sütünün rutine oturması gerektiğini belirten uzmanlar, zamanı geldiğinde emziğe geçilmesi gerektiğini belirtti.

4- BİRLİKTE ZAMAN GEÇİRİN

Bir çok insandan “Kucağına alıştırma” lafını duymuşsunuzdur. Bu bir noktada doğru iken, bir noktada yanlış bir tutumdur. Bebeğiniz bu dünyayı sizin anlattığınız gibi öğrenir. Ayrıca uzun vadeli bir araştırma sonucunda ortaya çıkıyor ki, cilt ve tene temas etmeyen bebeğin yaşama oranı düşüyor. Yani annesine dokunmayan bir bebek ölüm riski barındırıyor. Ayrıca zihinsel, fiziksel ve tüm gelişimsel süreçten geri kalma durumun gerçekleştiğini belirten uzmanlar, çocuklarınızın ihtiyacı olan sevgi, şefkatin verilmesi gerektiğini önerdi.

Bir başka araştırma sonucuna göre de kucağa alınan bebeğin stresinin azaldığı ve ağrı toleransını iyileştiren nöronlarının beyinde aktif olduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla bebeğinizle vakit geçirmekten korkmayın ama 7/24 de kucağınızda dolaştırmayın. Herkesin bir bireysel saati ve kendine ayırması gereken bir zamanı vardır.

bebekle anne

5- BEBEĞİNİZLE YANYANA UYUMAYIN

Yeni annelere bebekle aynı yatakta uyumak cazip gelebilir. Yapılan bir araştırmaya göre bebek ölümlerinin çoğu, ya annenin emzirirken uyuyakalması sonucu ya da yatakta ezilerek nefessiz kalması sonucu gerçekleşir. Aynı yatakta uyumak yerine anne yatağının başına bebek yatağı koyup, yan yanaymış gibi uyumak daha mantıklıdır. Uzmanlar ve anneler, en azından 6 ila 1 yaşına kadar bu şekilde olması gerektiği konusunda hemfikir sahibiler.

lohusa depresyonu

6- DOĞUM SONRASI ANNE HÜZNÜ

5 anneden 4’ünde doğum sonrası depresyon ya da anksiyete başladığı görülmüştür. Bu en doğal süreçlerden olsa da her zaman ağlama krizleri gibi gelmeyebilir. Bebeği yabancılaşması, partnerinizin suçu gibi oluşan hissiyat zaman içerisinde yok olacaktır. Bununla birlikte doğum öncesi ve doğum sonrası psikolojik destek almanın faydasını açıklayan uzmanlar, o durumda tek kalınmamasını da önerdi. Bir çok annenin kendi bebeğine yada kendine zarar verdiğinin de altını çizerken, kesinlikle psikolojik bir destek almakta fayda var.

bebek

7- YARDIM İSTEMEKTEN ÇEKİNMEYİN

Bir çok anne adayının itiraf ettiği meselelerden biri de yardım isteyememek olduğu anlaşılmıştır. Annelerin “Benim çocuğum ve ben bakamıyor” dedirtmem, düşüncesiyle hareket edip mağduriyet yaşadığı görülmüştür. Ne olursa olsun, hangi konuda olursa olsun daha çok yeni bir anne olduğunuzun bilincine varın ve yardım istemekten asla çekinmeyin. Yardım almak zayıflık işareti değil, bir güç işaretidir. Kendinin farkında olan insan yardım ister, hayatınızı kolaylaştırmaktan çekinmeyin.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir